Vikipedi, özgür ansiklopedi
Marcus Aurelius Antoninus Augustus (26 Nisan 121 – 17 Mart 180). 161 - 180 yılları arası Roma İmparatoru. 96 - 180 yılları arasında görev yapan Beş İyi İmparator'dan sonuncusudur ve aynı zamanda en önemli Stoacı filozoflardan biri olarak kabul edilir.
Adını ilk olarak Asya'da yeniden güçlenmeye başlayan Pers İmparatorluğu'na karşı ve limes Germanicus (Cermen sınırı) boyunca Cermen kabilelerle yaptığı savaşlar ve ardından Tuna nehrini aşmasıyla duyurur. Doğuda, Avidius Cassius önderliğindeki bir isyanı bastırmıştır.
Marcus Aurelius'a ait (Meditations / Kendime Gözleyişim)adlı felsefi eser 170–180 arasında savaştayken yazıldı. Eser edebi bir başyapıt olarak günümüzde bile hala saygı görür ve "mükkemmel vurgusu ve sonsuz narinliği" ile övgüyü hak eder.
Konu başlıkları
Biyografi
Çocukluğu ve gençliği
Asıl adı Marcus Annius Catilius Severusolup , evlenince Marcus Annius Verus adını aldı. İmparator olunca kendisine Marcus Aurelius Antoninus adı verildi.
Marcus Aurelius, Domitia Lucilla ve Marcus Annius Verus tek oğluydu. Doğal tek kardeşi, kendisinden 2 yaş küçük kız kardeşi Annia Cornificia Faustina'dır. Annesi Domitia Lucilla Konsül mevkiisinde varlıklı bir aileden gelir. İspanyol kökenli olan ve praetor olarak görev yapan babası Marcus Annius Verus, Marcus Aurelius henüz üç yaşında iken ölmüştü. Marcus Aurelius onu "gösterişsiz yiğitlik" şeklinde öğreterek şereflendirir.
Babasının halası Vibia Sabina, İmparatoriçe ve Roma İmparatoru Hadrian'nın karısıydı. Rupilia Faustina (Marcus Aurelius'un babaannesi), Vibia Sabina ve Salonina Matidia ( Roma İmparatoruTrajan'ın yeğeni) üvey kardeştiler. Babasının kız kardeşi Yaşlı Faustina Roma İmparatoru Antoninus Pius'la evli bir İmparatoriçedir.
Babasını ölümünün ardından Aurelius, Dedesi Marcus Annius Verus tarafından evlat edinildi ve annesiyle birlikte büyütüldü. 138 yılında dedesi neredeyse 90 yaşında öldü.
136 yılında Hadrian, halefinin kesin olarak Lucius Ceionius Commodus, yeni adıyla L. Aelius Caesar olduğunu ilan etti. Marcus çoktan Hadrian'ın dikkatini çekmişti (Marcus'u verissimus ("en dürüst"), olarak adlandıran oydu): sonradan Commodus'un kızı Ceionia Fabia ile nişanlandı. Nişan, her nedense, Commodus'un ölümünün ardından Marcus'un Antoninus'un kızına verdiği evlilik sözü ile bozuldu.
Bu sebeple, Hadrian'ın ilk evlatlığı L. Aelius Verus'un ölümü üzerine, Hadrian imparatorluk sıralaması için önce Antoninus'u halefi ilan etti ardından Antoninus Marcus'u ((Marcus Aelius Aurelius Verus) ve Lucius Ceionius Commodus olarak isim değiştirdi) ve Lucius Aelius'un Marcus'dan 10 yaş küçük oğlu ((Lucius Aurelius Verus) olarak isimlendirildi) evlat edindi.
Antoninus, evlat edinmenin ardından her ikisini 25 Şubat 138'de Marcus henüz 17 yaşındayken halef İmparator olarak gösterdi. 40 yaşında İmparator olacaktı. İddialara göre Commodus ve Antoninus Pius, Hadrian tarafından genç Marcus ve Verus için "koltuk ısıtıcı" olarak planlanmıştı.
Antoninus yönetimi sırasında Marcus'un hayatı Hadrian tarafından atanan ve döneminin kültür hayatıyla oldukça ilgili olan öğretmeni Fronto ile olan yazışmalarından dolayı kesintisiz olarak bilinir. Bu mektuplara göre Marcus zeki, ciddi fikirli ve çalışkan bir genç portresi çizer. Mektuplar aynı zamanda geleceğin imparatorunun filozofi için artan önemini gösterir: Yunan ve Latin retorikleri üzerine bitmek bilmeyen alıştırmalar için sabırsızlığını ki sonra Epictetus'un Diatribai ("Söylemler")'inin aşığı ve Stoa Okulu'nun önemli bir ahlakçı filozofu olacaktır. Marcus aynı zamanda Antoninus'un yanında 140, 145 ve 161 yıllarındaki konsüllüğünde, kararlarda iş birliği yaparak artan toplumsal rollerde almaya başladı. 147'de Roma dışında proconsular İmperium ve ardındanda imparatorluktaki ana resmi güç Tribunicia Potestas oldu.
145 yılında Marcus Antoninus'un kızı ve aynı zamanda yeğeni (Annia Galeria Faustina) Genç Faustina ile evlendi
Müşterek İmparatorluk
Antoninus Pius'un (7 Mart 161) de ölümü üzerine Lucius Verus'la birlikte müşterek imparatorluk koşullarını kabul etti. (Augusti). Teorikte yasal olarak eşit olmalarına rağmen, Verus hem daha genç hem de daha az tanınmış olması sebebiyle pratikte ikinci sıradaydı
Müşterek dönüşüm belki de Marcus Aurelius'un sürekli olarak imparatorluğun dışında birileriye savaşta olması nedeniyle askeri deneyimlerden hareketle hayata geçirilmişti. İmparatorun hem Germen hem de Pers cephesindeki birliklere aynı anda kumanda edecek yeteneği henüz olmadığından bir hayli otoriter bir yöneticiye ihtiyaç vardı. Ancak Jül Sezar ve Vespasian örneklerinde olduğu gibi herhangi bir komutanın yetkiyle birliklerin başına geçirilmesi zamanla bu generallerin birliklerin yardımıyla yönetimi ele geçirip kendilerini diktatör olarak ilan etmeleriyle sonuçlanma riskine sahipti. Marcus Aurelius problemi Verus'u doğu lejyonları komutanı yaparak çözdü. Verus birliklerini onların sadâkatiyle otoriter biçimde yönetecek kadar güçlüydü ancak aynı zamanda Marcus'u devirecek yeterince dürtüye de sahipti. Verus 169'da bir seferde ölene kadar sadık kaldı.
Müşterek İmparatorluk hafiften Roma Cumhuriyeti döneminde bir kişinin tüm gücü elinde toplamasını engelleyen ve Collegiality prensibine istinaden çalışan bir politik sistemi anımsatır. Müşterek yönetim 3. yüzyıl sonlarında Diocletian'ın Tetrarchy'yi (4.lü yönetim) ilan etmesiyle yeniden hayat buldu.
Acil olarak yönetiminin ilk yıllarında Marcus, seleflerince çıkarılan birçok kanunda özelliklede sivil hukuktaki suistimal ve kuraldışılığa karşı reform yaptı. Bizzat uygun ölçülerle, köleler, dullar ve azınlıkları kategorize etti; kan ilişkisini yeniden tanımladı. Ceza Hukukundaki farklı cezalandırmalardan kaynaklanan sınıf farkını honestiores ve humiliores ("daha dürüstler" ve "daha alçak gönüllü",) olarak düzenledi.
Marcus'un yönetiminde, Hritiyanların durumu Trajan zamanından olduğu gibi değişmedi. Yasal olarak cezalandırılabilmelerine rağmen (gerçekte) nadiren eziyet edilirdi. Örneğin 177'de Lyon'da bir grup Hıristiyan idam edildi ancak eylem esasen yerel valinin inisiyatifi olarak nitelenebilir.
Savaşlar
Parthia
Asya'da tekrar güçlenen Pers İmparatorluğu 161'de, iki Roma ordusunu bozguna uğrattıktan sonra Ermenistan ve Suriye yi işgal etmişti. Marcus Aurelius, Müşterek İmparator Verus'u Lejyonlara kumanda etmesi ve tehlikeyi önlemesi için doğuya gönderdi. Savaş 166 yılında, her ne kadar Gaius Avidius Cassius gibi alt kademedeki generallerin liyakati ile kazanılmış olsa da başarıyla sona erdi. Savaştan dönüşte Verus triumph'la ( bir tür onursal karşılama töreni) ödüllendirildi; geçit töreni oldukça sıradışıydı çünkü törende iki İmparator vardı ve İmparatorların oğulları ve evlenmemiş kızlarıyla birlikte oldukça büyük bir aile kutlamasıydı. Bu arada fırsattan istifade Marcus Aurelius'un, beş yaşındaki oğlu Commodus ve üç yaşındaki Annius Verus'a Sezar statüsüne verildi.
Savaştan dönen ordunun tüm İmparatorluğa yaydığı veba (çiçek hastalığı olduğu da iddia edilir) birkaç yıl boyunca etkili oldu.
Germanya ve Tuna
160'ların başında, Germen kabileler ve diğer kuzeyli halklar kuzeydeki sınır boyunca (limes Germanicus) yağmalarla Tuna nehrini geçerek Galya içlerine ulaşmıştı. Batı yönündeki bu yeni şiddet dalgası, belki de uzak doğudaki kabileler yüzündendi. Germania Superior (yukarı Germanya eyaleti) idari bölgesi Catti'deki ilk işgal 162'de püskürtüldü. Asıl büyük işgal, M.S. 19'dan beri Roma vatandaşı olan Bohemya'lı Marcomanni kabilesinin 166'da Lombard'lar ve diğer Germen kabilelerle Tuna nehrini geçtiği zaman ortaya çıktı. Yine bu sıralarda Sarmatian'lar, Tuna ve Tisza nehirleri arasından saldırdı.
Doğudaki durum yüzünden cezalandırıcı bir sefer ancak 167 yılında mümkün oldu. Marcus ve Verus'un her ikisi de birliklere eşlik ettiler. Verus'un 169 da ölümünden sonra Marcus, Germenlere karşı hayatının geri kalan büyük bir kısmında kişisel olarak mücadele etti. Romalılar en az iki kez ciddi olarak, Alpleri geçen Quadi ve Marcomanni'lerin Oderzo'daki Opitergiumu yağmalaması ve Kuzey doğu İtalya'daki ana şehir Aquileia'yı kuşatmasıyla çok zor durumda kaldı. Aynı anda Karpat Dağları'ndan gelen Costoboci'ler Moesia, Makedonya ve Yunanistan'ı işgal ettiler. Uzun bir mücadeleden sonra, Marcus Aurelius işgalcileri bu topraklardan çıkarmayı başardı. Bir çok Germen kendiliklerinden cephedeki Dacia ve Pannonia ile Germanya ve İtalya'ya yerleştiler. Bu yeni bir şey değildi ancak bu defa yerleşimciler tuna nehrini sol kıyısında Sarmatia ve Marcomannia'da (bugünkü Bohemya ve Macaristan dahil) iki yeni sınır şehri kurulmasını talep ettiler.
İmparatorun planları Avidius Cassius tarafından uydurulan ve Marcus Aurelius'un hastalıktan öldüğü şeklindeki söylenti yüzünden çıkan isyan sebebiyle engellendi. Doğu eyaletlerinden sadece Kapadokya ve Bithynia isyancıların tarafına geçmedi. Marcus Aurelius'un yaşadığı haberi duyulunca Cassius'un kaderi hemen çizildi ve birlikleri tarafından sadece 100 günlük bir saltanattan sonra öldürüldü.
Karısı Faustina ile Marcus Aurelius 173'e kadar doğu eyaletlerini ziyaret ettiler. Atinayı ziyaretinde kendisini Filozofi'nin hamisi olarak ilan etti. Roma'daki bir triumph'in ardından takip eden yıl tekrar Tuna hududuna hareket etti. 178 deki kesin zaferin ardından, Bohemya'nın ilhak planı başarıyla hazırlansa da Marcus Aurelius'un 180 de hastalanmasıyla yarım kaldı
Çin'le ilk Temas
Marcus Aurelius zamanında, Han hanedanı kayıtları 166'da Roma'dan bir temsil heyetinin Çin'in başkenti Luoyang'da Çin İmparatoru Huan'la [kaynak belirtilmeli]görüştüğünü yazar. Kayıtlara göre, Romalılar Antun tarafından gönderildiklerini belirttiler. Belirtilen tarihe göre bu Marcus Aurelius Antoninus olabilir. Diğer taraftan, çağdaşı Roma kayıtları Çin'le irtibat için herhangi bir girişimden söz etmez.
Ölümü ve halefi
Marcus Aurelius 17 Mart 180 tarihinde halefi Commodus kendişine eşlik ederken Vindobona'da (günümüzdeViyana)'da öldü. Hemen tanrılaştırıldı ve külleri Roma'ya gönderilerek Visigotların şehri yağmaladığı 410 yılına kadar da şehri kalacağı Hadrianmausoleum'una (günümüzde Sant'Angelo Şatosu) yerleştirildi. Germen ve Sarmatian'lara karşı mücadelesi anısına Roma'da Marcus Aurelius Sütunu dikildi.
Marcus Aurelius 166 da Ceasar ve 177 de yardımcı İmparator yaptığı Commodus'un halefi olmasını -farkında olunmayan bir talihsizliğe rağmen- sağlamıştı. Bu karar, talihli Evlatlık İmparatorlar dönemini sona erdirmişti ve Commodus sonradan tarihçiler tarafından, politika ve askerlikle ilgisi olmayan, aşırı egoist ve sinirli birisi olarak çok eleştirilmiştir. Bu sebep yüzünden Marcus Aurelius'un ölümü Pax Romana 'nın sonu olarak kabul edilir. Commodus'u fazla aday olmadığı için ya da ölümünün ardından meydana gelebilecek olası bir iç savaş korkusuyla seçmiştir.
Evliliği ve çocukları
Aurelius, 145 de Genç Faustina ile evlendi. 30 yıllık evliliği boyunca Faustina 13 çocuk doğurdu. Bunlardan sadece bir oğlan ve dört kız babalarından daha uzun yaşadılar. Çocuklarının isimleri;
Popüler kültürde Marcus Aurelius
- Roma İmparatorluğu'nun Çöküşü (1964), Anthony Mann'ın yönettiği filmde Marcus Aurelius'u Alec Guinness canlandırmıştı.
- Gladyatör (2000), Ridley Scott'ın yönetmenliğini yaptığı filmde Marcus Aurelius'u Richard Harris canlandırmıştır.