Arama

Cuma namazının fazileti nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 16 Mayıs 2014 Gösterim: 61.818 Cevap: 38
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
18 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
ben "cuma namazında yapılanları gözlemleyiniz. cuma namazının fazileti hakkında bilgi toplayınız."başlıklı bir ödevim var ltfn yrdm ednnnnn!!!!


fazilet:yarar, önem
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
CUMA NAMAZININ FAZİLETİ

Sponsorlu Bağlantılar
foto140it5 Cenab-ı Hakk’ın kullarına bahşettiği sayısız lütuflarından biri de Cuma günüdür. Cumayı diğer günlerden ayıran en önemli özellik, o günde cemaat halinde Cuma namazının kılınmasıdır. Nitekim Cenab-ı Hak bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah'ı çok zikredin ki, kurtuluşa eresiniz.”1 Bu ayet-i kerime, Cuma vaktinin cuma namazı kendilerine farz olanlar için bir ibadet zamanı olduğuna işaret etmektedir. Bu ayete kulak veren Mü’minler Yüce Allah’ın bu çağrısına uyarak her türlü dünyevi meşgaleyi bir tarafa bırakıp Cuma namazına koşarlar. Camide hayatlarına yön verecek nasihatleri dinler, birlik ve beraberlik içerisinde Yüce Mevlâdan af ve rahmet dilerler.



Cuma namazı, Müslümanların tanışmaları, kaynaşmaları, yardımlaşmaları, birlik ve beraberlik şuurunu kuvvetlendirmeleri, Allah’a birlikte yaklaşmaları için önemli bir vesiledir. Cuma namazı, toplumun eğitilmesinde de büyük rol oynamaktadır. Cuma günü yapılan vaazlarda, okunan hutbelerde, iyiliklerin yaygınlaşması, kötülüklerin önlenmesi, insan haklarına saygı, çevre temizliği, birlik ve beraberlik içinde olmanın önemi, şehitlik ve gazilik ruhu, vatan savunmasının önemi, anne ve babaya hürmet, akraba ve komşulara iyilik, doğruluk ve dürüstlük gibi değerler anlatılmaktadır. Bunun yanında Cuma namazı, camiye ve beş vakit namaza alışmanın da ilk adımını teşkil etmektedir.


Cuma namazını eda etmek üzere camiye giden mü’min kardeşlerimizin dikkat etmeleri gereken bir takım kurallar bulunmaktadır. Buna göre, cumaya giderken temiz ve güzel elbiseler giyilmeli, insanlara rahatsızlık verecek her türlü kokular giderilmeli, ön safta boş yer varken arkada saf tutulmamalı, safları aralıksız ve düzgün tutmalı, ön safa geçmek için cemaat rahatsız edilmemeli, hutbe okunurken susup dinlenilmelidir. Mazeretsiz olarak Cuma namazının terk edilmesinin günah olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca kadınların da Cuma namazlarında cemaate iştirak edebilecekleri bilinmeli, dini, milli ve ahlaki değerlerle yetişmeleri için çocukların da cumaya gitmeleri teşvik edilmelidir.


Sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde; Cuma namazını usulüne uygun olarak kılanların günahlarının bağışlanacağını biz mü’minlere müjdelemiştir.


Kur’an-ı Kerim’de Cuma namazı kılındıktan sonra Müslümanların yeryüzüne dağılıp Allah’ın kendileri için takdir ettiği rızkı aralamaları emredilmektedir. Şu halde Cuma namazını kıldıktan sonra hemen işlerimizin başına dönerek, bir ibadet şuuru içinde çok çalışmalı, üretmeli, ülkemizi ve milletimizi kalkındırmak için elimizden gelen bütün gayreti göstermeliyiz.


Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
18 Aralık 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
CUMA NAMAZININ FAZİLETİ

Sponsorlu Bağlantılar
foto140it5 Cenab-ı Hakk’ın kullarına bahşettiği sayısız lütuflarından biri de Cuma günüdür. Cumayı diğer günlerden ayıran en önemli özellik, o günde cemaat halinde Cuma namazının kılınmasıdır. Nitekim Cenab-ı Hak bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah'ı çok zikredin ki, kurtuluşa eresiniz.”1 Bu ayet-i kerime, Cuma vaktinin cuma namazı kendilerine farz olanlar için bir ibadet zamanı olduğuna işaret etmektedir. Bu ayete kulak veren Mü’minler Yüce Allah’ın bu çağrısına uyarak her türlü dünyevi meşgaleyi bir tarafa bırakıp Cuma namazına koşarlar. Camide hayatlarına yön verecek nasihatleri dinler, birlik ve beraberlik içerisinde Yüce Mevlâdan af ve rahmet dilerler.



Cuma namazı, Müslümanların tanışmaları, kaynaşmaları, yardımlaşmaları, birlik ve beraberlik şuurunu kuvvetlendirmeleri, Allah’a birlikte yaklaşmaları için önemli bir vesiledir. Cuma namazı, toplumun eğitilmesinde de büyük rol oynamaktadır. Cuma günü yapılan vaazlarda, okunan hutbelerde, iyiliklerin yaygınlaşması, kötülüklerin önlenmesi, insan haklarına saygı, çevre temizliği, birlik ve beraberlik içinde olmanın önemi, şehitlik ve gazilik ruhu, vatan savunmasının önemi, anne ve babaya hürmet, akraba ve komşulara iyilik, doğruluk ve dürüstlük gibi değerler anlatılmaktadır. Bunun yanında Cuma namazı, camiye ve beş vakit namaza alışmanın da ilk adımını teşkil etmektedir.


Cuma namazını eda etmek üzere camiye giden mü’min kardeşlerimizin dikkat etmeleri gereken bir takım kurallar bulunmaktadır. Buna göre, cumaya giderken temiz ve güzel elbiseler giyilmeli, insanlara rahatsızlık verecek her türlü kokular giderilmeli, ön safta boş yer varken arkada saf tutulmamalı, safları aralıksız ve düzgün tutmalı, ön safa geçmek için cemaat rahatsız edilmemeli, hutbe okunurken susup dinlenilmelidir. Mazeretsiz olarak Cuma namazının terk edilmesinin günah olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca kadınların da Cuma namazlarında cemaate iştirak edebilecekleri bilinmeli, dini, milli ve ahlaki değerlerle yetişmeleri için çocukların da cumaya gitmeleri teşvik edilmelidir.


Sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde; Cuma namazını usulüne uygun olarak kılanların günahlarının bağışlanacağını biz mü’minlere müjdelemiştir.


Kur’an-ı Kerim’de Cuma namazı kılındıktan sonra Müslümanların yeryüzüne dağılıp Allah’ın kendileri için takdir ettiği rızkı aralamaları emredilmektedir. Şu halde Cuma namazını kıldıktan sonra hemen işlerimizin başına dönerek, bir ibadet şuuru içinde çok çalışmalı, üretmeli, ülkemizi ve milletimizi kalkındırmak için elimizden gelen bütün gayreti göstermeliyiz.


Quo vadis?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Aralık 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bana bayram namazları lazım
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Kasım 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
merhaba ben ezel performans ödevimde cuma namazının fazileti ve cuma namazında neler yapıldıgıdır lutfen ayrıntılı ve kısa bir sekilde bulup bana yardımcı olursanız cok memnun kalırım

teşekkürler
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
12 Kasım 2010       Mesaj #5
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

merhaba ben ezel performans ödevimde cuma namazının fazileti ve cuma namazında neler yapıldıgıdır lutfen ayrıntılı ve kısa bir sekilde bulup bana yardımcı olursanız cok memnun kalırım

teşekkürler

Cuma namazının fazileti ve edepleri

Cuma namazı, bazı şartlarla vacip/farz olur. Bazı şartlarda da bu farziyet düşer. Onun vacip olması için şu şartların bunulması gerekir:

1-Mukim olmak.
2-Cumayı camiye gidip kılmaya gücü yetmek.
3- Öğle vaktinin girmesi.
4-Hür olmak.
5-Hür ve erkek müslümanlardan kırk kişinin bulunması.597

Şu şartlarda Cuma namazı düşer:

Yolculuk, ikindi vaktinin girmesi, istenen sayının bulunamaması ve bir özrün bulunması.

Cuma namazı, idarecilerin yapacağı amellerdendir. Onları temsil eden her hangi birisinin arkasında kılınabilir. Ancak ben Cuma namazını, bir bidat sahibinin arkasında kıldığımda, onu öğle namazı olarak iade etmeyi tercih ederim.

Büyük bir beldede iki cami bulunduğunda, faziletli olan imamın arkasında kılmak, daha faziletlidir. Eğer fazilette eşit olurlarsa, camilerden daha eski olanda kılmayı tercih etmek iyidir. Bunda da eşit olurlarsa, daha yakın olan camide kılmak tercih edilir. Ancak uzak olan camide ilim dinlemek, ilim öğretmek veya öğrenmek gibi, bir niyet varsa, o zaman o tercih edilir. Cuma namazının, büyük camide kılınması daha faziletlidir. Büyük cami demek, müslümanların çoğunluğunun toplandığı cami demektir. Bununla beraber cuma namazı, bu camilerden hangisinde kılınırsa kılınsın, namaz geçerlidir.

İbn Cüreyc şöyle demiştir: “Ata’ya, bir şehirde iki veya üç cami bulunduğunda, cuma namazını hangisinde kılayım? diye sordum: “Müslümanlar daha fazla hangisinde toplanıyorsa orada kıl; çünkü kılacağın namaz, cuma namazıdır. Cuma demek, toplanmak demektir. Cuma günü, Cenab-ı Hakk’ın kendisiyle İslam’a yücelik verdiği ve onu süslediği, ayrıca onunla müslümanları şereflendirdiği ve üstün kıldığı bir gündür. Yüce Allah, şöyle buyurmuştur:

“Ey iman edenler! Cuma günü ezanla namaza çağrıldığınız zaman, hemen Allah’ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer siz gerçeği bilen kimseler iseniz, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.”598

Cuma için ezan okunduktan sonra alış-veriş haram kılınmıştır. Bu görüş, ayetteki yasağın umumi olmasını gerekçe gösteren bazı alimler tarafından benimsenmiştir. Yine alimlerden bir kısmı, bu alış-veriş reddedilir, çünkü o, fasittir, demişlerdir. Ancak ben, alış verişin ikinci ezandan sonra haram olduğunu sanıyorum. O da imamın, hutbe okumak üzere minbere çıkıp oturmasıyla başlar. Çünkü Rasulullah (s.a.v), Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer zamanında, cuma ezanı olarak sadece iç ezanı okunuyordu. Hz. Osman zamanında ise, insanlar çoğalıp cemaat arttığından, birinci ezan da okunmaya başlanmıştır. Böylece Hz. Osman onu sonradan ortaya koymuştur.599

Yüce Allah şöyle buyurdu:

“Namaz bitince, yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan isteyin. Bir de Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.”600

Görüldüğü gibi Yüce Allah, mümin kullarına cuma günü kendisini zikretmelerini emrediyor ve onları namaz vaktinde alış-veriş yapmaktan nehyediyor. Yine onlara, cuma günü kendisinden ihsanını istemelerini emrediyor. Ayrıca Onlara hayır ve felahı vadediyor. “Hayır” ve “felah”, dünya ve ahiret nimetlerini içinde toplayan iki isimdir.

Rasulullah’ın (s.a.v) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

“Aziz ve Celîl olan Allah, size cuma namazını bu içinde bulunduğum günde, şu durduğum yerde farz kıldı.”601

Rivayet edildiğine göre, Rasulullah şöyle buyurmuştur:

“Kim herhangi bir özrü olmadan üç cuma namazını kılmazsa, Allah onun kalbini mühürler.” Hadisin diğer rivayetinde: “Bu kimse, İslam’ı arkasına atmıştır”602 buyrulmuştur.

Bir adam, İbnu Abbas’a gelerek, cuma ve cemaate hiç katılmadan vefat eden kimsenin durumundan sordu. İbn Abbas ona: “O, cehennemdedir.” diye cevap verdi. Adam, bu soruyu bir ay boyunca çeşitli defalar tekrar edip soruyordu. Her defasında İbnu Abbas, ona aynı cevabı vererek: “O, cehennemdedir” diyordu.

Cuma namazı, iki veya üç fersahlık mesafeden gelinerek eda edilir. Köyde yaşayıp da, sabah erken evinden çıkarak Cuma namazına yetişen ve akşam da evine dönebilen kimselerin, şehre gelip cuma namazını kılmaları müstehaptır.

Cuma namazı beş kişiden düşer. Bunlar: Çocuk, köle, kadın, yolcu ve hastalardır.603 Bunlardan kim, cuma namazını kılarsa, bu onun için kafi olup, o vaktin farzını eda etmiş olur.

Hadiste şöyle buyrulmuştur: “Ehli kitap olan Yahudi ve Hristiyanlara cuma günü verilmiştir. Fakat onlar, ihtilaf ederek onu bıraktılar. Allah rahmetiyle bizi, bu konuda hidayete erdirdi ve o günü bu ümmete verdi. Onu, müminler için bir bayram yaptı. Bugüne ilk sahip çıkan müslümanlardır. Ehli kitap ise, bu konuda onlara tabidirler.”604


Kişi cuma günü ve gecesinde, Hz. Peygamber’e (s.a.v) çok salat u selam getirmelidir. Bunun en azı, üçyüz defadır. Bir hadiste şöyle buyrulmuştur: “Kim bana cuma günü seksen defa salat u selam getirirse, Allah onun seksen yıllık günahlarını affeder.” Bunun üzerine “Ya Rasulallah, size nasıl salat u selam getirelim?” diye soruldu. Efendimiz (s.a.v):

“Allahumme salli alâ Muhammedin abdike ve Nebiyyike’l-ummiyyi” dersin ve onu tek sayıda bitirirsin.” Buyurdu.633

Kul içinde salat u selam lafzı olduktan sonra ne şekilde salavat getirirse o salavat olur. Meşhur salat u selam duası, teşehhütte okunan salattır. Eğer bunu, şu şekilde yapar ve yedi defa okursa bunda büyük bir fazilet vardır:

“Allahumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin salâten tekûnu leke ridâen ve li hakkıhî edâen ve â’tıhi’l-vesîlete ve’b-ashü’l-mekâme’l-mahmûde’llezî veattehû veczihî annâ mâ huve ehluhu veczihî efdale mâ cezeyte nebiyyen an ümmetihi ve salli alâ cemî’ı ihvânihî mine’n-nebiyyîne ve’s-sâlihîn”

Denilirmiş ki, “kim, bu duayı yedi cuma ve her cuma, yedi defa okursa, Resulullah’ın şefaatı ona vacib olur.”

Cuma günü ve gecesinde, fazlaca istiğfar etmelidir. İstiğfar lafzının yer aldığı hangi duayı okursa bu, istiğfarı için yeterlidir. Ancak şu istiğfar duasını okuması daha faziletlidir.

“Allahumme’ğfir lî ve tub aleyye inneke ente’t-tevvâbu’r-rahîm”

Şu istiğfar duasını okuması da, güzeldir:

“Rabbiğfir verham ve tecavez ammâ te’lemu ve ente hayru’r-râhimîn”

Cuma günü bir hatim indirmesi müstehaptır. Eğer bu, onun için zor oluyorsa, cuma gecesini de buna ilave ederek, hatimine cuma gecesi başlar. Hatmini, cuma sabah namazının iki rekatında veya cuma gecesi, akşam namazının iki rekatında tamamlaması güzeldir. Böylece cuma gününü ve gecesini kıraatla doldurmuş olur. Hatmini cuma ezanıyla ikameti arasında tamamlarsa, bunda da büyük bir fazilet vardır.

Cuma namazından önce oniki ve cuma namazından sonra da altı rekat namaz kılmak müstehaptır. Camiye girdiğinde, her rekatında ellişer defa İhlas suresini okuyarak, dört rekat namaz kılar. Bu konuda nakledilen bir hadiste Rasulullah, şöyle buyurmuştur: “Kim bunu yaparsa Cennetteki makamını görmeden veya kendisine gösterilmeden ölmez.”634

Cuma günü camiye girdiğinde, iki rekat namaz kılmadan asla oturmamalıdır. Hatta imam hutbede ise, yine kısa olarak iki rekat kılmalıdır. Çünkü Rasulullah (s.a.v), bunu emretmiştir. Garib bir senetle gelen rivayette: “Nebi Aleyhisselam, hutbe esnasında mescide gelen bir adam için hutbeden önce iki rekatı kılsın diye hutbesini kesmiş, adamın namaz kılmasını beklemiştir.”635

Kufe alimleri derler ki: “Eğer imam sükut ederse kılar, yoksa kılmaz. Çünkü, Rasulullah’ı dinlemenin vacip olması sebebiyle, bu ona mahsus bir durum olabilir.”

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Unregistered - avatarı
Unregistered
Ziyaretçi
24 Kasım 2010       Mesaj #6
Unregistered - avatarı
Ziyaretçi
Merhaba ben Duygu cuma namazının fazileti hakkında bilgi edinmem gerekiyor.Bana yardımcı olur musunuz?
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
24 Kasım 2010       Mesaj #7
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Unregistered adlı kullanıcıdan alıntı

Merhaba ben Duygu cuma namazının fazileti hakkında bilgi edinmem gerekiyor.Bana yardımcı olur musunuz?

Alıntı
_Yağmur_ adlı kullanıcıdan alıntı

Cuma namazının fazileti ve edepleri

Cuma namazı, bazı şartlarla vacip/farz olur. Bazı şartlarda da bu farziyet düşer. Onun vacip olması için şu şartların bunulması gerekir:

1-Mukim olmak.
2-Cumayı camiye gidip kılmaya gücü yetmek.
3- Öğle vaktinin girmesi.
4-Hür olmak.
5-Hür ve erkek müslümanlardan kırk kişinin bulunması.597

Şu şartlarda Cuma namazı düşer:

Yolculuk, ikindi vaktinin girmesi, istenen sayının bulunamaması ve bir özrün bulunması.

Cuma namazı, idarecilerin yapacağı amellerdendir. Onları temsil eden her hangi birisinin arkasında kılınabilir. Ancak ben Cuma namazını, bir bidat sahibinin arkasında kıldığımda, onu öğle namazı olarak iade etmeyi tercih ederim.

Büyük bir beldede iki cami bulunduğunda, faziletli olan imamın arkasında kılmak, daha faziletlidir. Eğer fazilette eşit olurlarsa, camilerden daha eski olanda kılmayı tercih etmek iyidir. Bunda da eşit olurlarsa, daha yakın olan camide kılmak tercih edilir. Ancak uzak olan camide ilim dinlemek, ilim öğretmek veya öğrenmek gibi, bir niyet varsa, o zaman o tercih edilir. Cuma namazının, büyük camide kılınması daha faziletlidir. Büyük cami demek, müslümanların çoğunluğunun toplandığı cami demektir. Bununla beraber cuma namazı, bu camilerden hangisinde kılınırsa kılınsın, namaz geçerlidir.

İbn Cüreyc şöyle demiştir: “Ata’ya, bir şehirde iki veya üç cami bulunduğunda, cuma namazını hangisinde kılayım? diye sordum: “Müslümanlar daha fazla hangisinde toplanıyorsa orada kıl; çünkü kılacağın namaz, cuma namazıdır. Cuma demek, toplanmak demektir. Cuma günü, Cenab-ı Hakk’ın kendisiyle İslam’a yücelik verdiği ve onu süslediği, ayrıca onunla müslümanları şereflendirdiği ve üstün kıldığı bir gündür. Yüce Allah, şöyle buyurmuştur:

“Ey iman edenler! Cuma günü ezanla namaza çağrıldığınız zaman, hemen Allah’ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer siz gerçeği bilen kimseler iseniz, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.”598

Cuma için ezan okunduktan sonra alış-veriş haram kılınmıştır. Bu görüş, ayetteki yasağın umumi olmasını gerekçe gösteren bazı alimler tarafından benimsenmiştir. Yine alimlerden bir kısmı, bu alış-veriş reddedilir, çünkü o, fasittir, demişlerdir. Ancak ben, alış verişin ikinci ezandan sonra haram olduğunu sanıyorum. O da imamın, hutbe okumak üzere minbere çıkıp oturmasıyla başlar. Çünkü Rasulullah (s.a.v), Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer zamanında, cuma ezanı olarak sadece iç ezanı okunuyordu. Hz. Osman zamanında ise, insanlar çoğalıp cemaat arttığından, birinci ezan da okunmaya başlanmıştır. Böylece Hz. Osman onu sonradan ortaya koymuştur.599

Yüce Allah şöyle buyurdu:

“Namaz bitince, yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan isteyin. Bir de Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.”600

Görüldüğü gibi Yüce Allah, mümin kullarına cuma günü kendisini zikretmelerini emrediyor ve onları namaz vaktinde alış-veriş yapmaktan nehyediyor. Yine onlara, cuma günü kendisinden ihsanını istemelerini emrediyor. Ayrıca Onlara hayır ve felahı vadediyor. “Hayır” ve “felah”, dünya ve ahiret nimetlerini içinde toplayan iki isimdir.

Rasulullah’ın (s.a.v) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

“Aziz ve Celîl olan Allah, size cuma namazını bu içinde bulunduğum günde, şu durduğum yerde farz kıldı.”601

Rivayet edildiğine göre, Rasulullah şöyle buyurmuştur:

“Kim herhangi bir özrü olmadan üç cuma namazını kılmazsa, Allah onun kalbini mühürler.” Hadisin diğer rivayetinde: “Bu kimse, İslam’ı arkasına atmıştır”602 buyrulmuştur.

Bir adam, İbnu Abbas’a gelerek, cuma ve cemaate hiç katılmadan vefat eden kimsenin durumundan sordu. İbn Abbas ona: “O, cehennemdedir.” diye cevap verdi. Adam, bu soruyu bir ay boyunca çeşitli defalar tekrar edip soruyordu. Her defasında İbnu Abbas, ona aynı cevabı vererek: “O, cehennemdedir” diyordu.

Cuma namazı, iki veya üç fersahlık mesafeden gelinerek eda edilir. Köyde yaşayıp da, sabah erken evinden çıkarak Cuma namazına yetişen ve akşam da evine dönebilen kimselerin, şehre gelip cuma namazını kılmaları müstehaptır.

Cuma namazı beş kişiden düşer. Bunlar: Çocuk, köle, kadın, yolcu ve hastalardır.603 Bunlardan kim, cuma namazını kılarsa, bu onun için kafi olup, o vaktin farzını eda etmiş olur.

Hadiste şöyle buyrulmuştur: “Ehli kitap olan Yahudi ve Hristiyanlara cuma günü verilmiştir. Fakat onlar, ihtilaf ederek onu bıraktılar. Allah rahmetiyle bizi, bu konuda hidayete erdirdi ve o günü bu ümmete verdi. Onu, müminler için bir bayram yaptı. Bugüne ilk sahip çıkan müslümanlardır. Ehli kitap ise, bu konuda onlara tabidirler.”604


Kişi cuma günü ve gecesinde, Hz. Peygamber’e (s.a.v) çok salat u selam getirmelidir. Bunun en azı, üçyüz defadır. Bir hadiste şöyle buyrulmuştur: “Kim bana cuma günü seksen defa salat u selam getirirse, Allah onun seksen yıllık günahlarını affeder.” Bunun üzerine “Ya Rasulallah, size nasıl salat u selam getirelim?” diye soruldu. Efendimiz (s.a.v):

“Allahumme salli alâ Muhammedin abdike ve Nebiyyike’l-ummiyyi” dersin ve onu tek sayıda bitirirsin.” Buyurdu.633

Kul içinde salat u selam lafzı olduktan sonra ne şekilde salavat getirirse o salavat olur. Meşhur salat u selam duası, teşehhütte okunan salattır. Eğer bunu, şu şekilde yapar ve yedi defa okursa bunda büyük bir fazilet vardır:

“Allahumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin salâten tekûnu leke ridâen ve li hakkıhî edâen ve â’tıhi’l-vesîlete ve’b-ashü’l-mekâme’l-mahmûde’llezî veattehû veczihî annâ mâ huve ehluhu veczihî efdale mâ cezeyte nebiyyen an ümmetihi ve salli alâ cemî’ı ihvânihî mine’n-nebiyyîne ve’s-sâlihîn”

Denilirmiş ki, “kim, bu duayı yedi cuma ve her cuma, yedi defa okursa, Resulullah’ın şefaatı ona vacib olur.”

Cuma günü ve gecesinde, fazlaca istiğfar etmelidir. İstiğfar lafzının yer aldığı hangi duayı okursa bu, istiğfarı için yeterlidir. Ancak şu istiğfar duasını okuması daha faziletlidir.

“Allahumme’ğfir lî ve tub aleyye inneke ente’t-tevvâbu’r-rahîm”

Şu istiğfar duasını okuması da, güzeldir:

“Rabbiğfir verham ve tecavez ammâ te’lemu ve ente hayru’r-râhimîn”

Cuma günü bir hatim indirmesi müstehaptır. Eğer bu, onun için zor oluyorsa, cuma gecesini de buna ilave ederek, hatimine cuma gecesi başlar. Hatmini, cuma sabah namazının iki rekatında veya cuma gecesi, akşam namazının iki rekatında tamamlaması güzeldir. Böylece cuma gününü ve gecesini kıraatla doldurmuş olur. Hatmini cuma ezanıyla ikameti arasında tamamlarsa, bunda da büyük bir fazilet vardır.

Cuma namazından önce oniki ve cuma namazından sonra da altı rekat namaz kılmak müstehaptır. Camiye girdiğinde, her rekatında ellişer defa İhlas suresini okuyarak, dört rekat namaz kılar. Bu konuda nakledilen bir hadiste Rasulullah, şöyle buyurmuştur: “Kim bunu yaparsa Cennetteki makamını görmeden veya kendisine gösterilmeden ölmez.”634

Cuma günü camiye girdiğinde, iki rekat namaz kılmadan asla oturmamalıdır. Hatta imam hutbede ise, yine kısa olarak iki rekat kılmalıdır. Çünkü Rasulullah (s.a.v), bunu emretmiştir. Garib bir senetle gelen rivayette: “Nebi Aleyhisselam, hutbe esnasında mescide gelen bir adam için hutbeden önce iki rekatı kılsın diye hutbesini kesmiş, adamın namaz kılmasını beklemiştir.”635

Kufe alimleri derler ki: “Eğer imam sükut ederse kılar, yoksa kılmaz. Çünkü, Rasulullah’ı dinlemenin vacip olması sebebiyle, bu ona mahsus bir durum olabilir.”

İnceleyiniz.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Aralık 2010       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ödevim var cuma namazının önemi ile bana yardım edermisiniz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Aralık 2010       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bn melis bAna cuma namazının fazileti hAKKINDA BİLgi verri misiniz 6-a dan xd xd xd
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
29 Aralık 2010       Mesaj #10
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

bn melis bAna cuma namazının fazileti hAKKINDA BİLgi verri misiniz 6-a dan xd xd xd

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

ödevim var cuma namazının önemi ile bana yardım edermisiniz

Alıntı
_Yağmur_ adlı kullanıcıdan alıntı

Cuma namazının fazileti ve edepleri

Cuma namazı, bazı şartlarla vacip/farz olur. Bazı şartlarda da bu farziyet düşer. Onun vacip olması için şu şartların bunulması gerekir:

1-Mukim olmak.
2-Cumayı camiye gidip kılmaya gücü yetmek.
3- Öğle vaktinin girmesi.
4-Hür olmak.
5-Hür ve erkek müslümanlardan kırk kişinin bulunması.597

Şu şartlarda Cuma namazı düşer:

Yolculuk, ikindi vaktinin girmesi, istenen sayının bulunamaması ve bir özrün bulunması.

Cuma namazı, idarecilerin yapacağı amellerdendir. Onları temsil eden her hangi birisinin arkasında kılınabilir. Ancak ben Cuma namazını, bir bidat sahibinin arkasında kıldığımda, onu öğle namazı olarak iade etmeyi tercih ederim.

Büyük bir beldede iki cami bulunduğunda, faziletli olan imamın arkasında kılmak, daha faziletlidir. Eğer fazilette eşit olurlarsa, camilerden daha eski olanda kılmayı tercih etmek iyidir. Bunda da eşit olurlarsa, daha yakın olan camide kılmak tercih edilir. Ancak uzak olan camide ilim dinlemek, ilim öğretmek veya öğrenmek gibi, bir niyet varsa, o zaman o tercih edilir. Cuma namazının, büyük camide kılınması daha faziletlidir. Büyük cami demek, müslümanların çoğunluğunun toplandığı cami demektir. Bununla beraber cuma namazı, bu camilerden hangisinde kılınırsa kılınsın, namaz geçerlidir.

İbn Cüreyc şöyle demiştir: “Ata’ya, bir şehirde iki veya üç cami bulunduğunda, cuma namazını hangisinde kılayım? diye sordum: “Müslümanlar daha fazla hangisinde toplanıyorsa orada kıl; çünkü kılacağın namaz, cuma namazıdır. Cuma demek, toplanmak demektir. Cuma günü, Cenab-ı Hakk’ın kendisiyle İslam’a yücelik verdiği ve onu süslediği, ayrıca onunla müslümanları şereflendirdiği ve üstün kıldığı bir gündür. Yüce Allah, şöyle buyurmuştur:

“Ey iman edenler! Cuma günü ezanla namaza çağrıldığınız zaman, hemen Allah’ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer siz gerçeği bilen kimseler iseniz, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.”598

Cuma için ezan okunduktan sonra alış-veriş haram kılınmıştır. Bu görüş, ayetteki yasağın umumi olmasını gerekçe gösteren bazı alimler tarafından benimsenmiştir. Yine alimlerden bir kısmı, bu alış-veriş reddedilir, çünkü o, fasittir, demişlerdir. Ancak ben, alış verişin ikinci ezandan sonra haram olduğunu sanıyorum. O da imamın, hutbe okumak üzere minbere çıkıp oturmasıyla başlar. Çünkü Rasulullah (s.a.v), Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer zamanında, cuma ezanı olarak sadece iç ezanı okunuyordu. Hz. Osman zamanında ise, insanlar çoğalıp cemaat arttığından, birinci ezan da okunmaya başlanmıştır. Böylece Hz. Osman onu sonradan ortaya koymuştur.599

Yüce Allah şöyle buyurdu:

“Namaz bitince, yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan isteyin. Bir de Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.”600

Görüldüğü gibi Yüce Allah, mümin kullarına cuma günü kendisini zikretmelerini emrediyor ve onları namaz vaktinde alış-veriş yapmaktan nehyediyor. Yine onlara, cuma günü kendisinden ihsanını istemelerini emrediyor. Ayrıca Onlara hayır ve felahı vadediyor. “Hayır” ve “felah”, dünya ve ahiret nimetlerini içinde toplayan iki isimdir.

Rasulullah’ın (s.a.v) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

“Aziz ve Celîl olan Allah, size cuma namazını bu içinde bulunduğum günde, şu durduğum yerde farz kıldı.”601

Rivayet edildiğine göre, Rasulullah şöyle buyurmuştur:

“Kim herhangi bir özrü olmadan üç cuma namazını kılmazsa, Allah onun kalbini mühürler.” Hadisin diğer rivayetinde: “Bu kimse, İslam’ı arkasına atmıştır”602 buyrulmuştur.

Bir adam, İbnu Abbas’a gelerek, cuma ve cemaate hiç katılmadan vefat eden kimsenin durumundan sordu. İbn Abbas ona: “O, cehennemdedir.” diye cevap verdi. Adam, bu soruyu bir ay boyunca çeşitli defalar tekrar edip soruyordu. Her defasında İbnu Abbas, ona aynı cevabı vererek: “O, cehennemdedir” diyordu.

Cuma namazı, iki veya üç fersahlık mesafeden gelinerek eda edilir. Köyde yaşayıp da, sabah erken evinden çıkarak Cuma namazına yetişen ve akşam da evine dönebilen kimselerin, şehre gelip cuma namazını kılmaları müstehaptır.

Cuma namazı beş kişiden düşer. Bunlar: Çocuk, köle, kadın, yolcu ve hastalardır.603 Bunlardan kim, cuma namazını kılarsa, bu onun için kafi olup, o vaktin farzını eda etmiş olur.

Hadiste şöyle buyrulmuştur: “Ehli kitap olan Yahudi ve Hristiyanlara cuma günü verilmiştir. Fakat onlar, ihtilaf ederek onu bıraktılar. Allah rahmetiyle bizi, bu konuda hidayete erdirdi ve o günü bu ümmete verdi. Onu, müminler için bir bayram yaptı. Bugüne ilk sahip çıkan müslümanlardır. Ehli kitap ise, bu konuda onlara tabidirler.”604


Kişi cuma günü ve gecesinde, Hz. Peygamber’e (s.a.v) çok salat u selam getirmelidir. Bunun en azı, üçyüz defadır. Bir hadiste şöyle buyrulmuştur: “Kim bana cuma günü seksen defa salat u selam getirirse, Allah onun seksen yıllık günahlarını affeder.” Bunun üzerine “Ya Rasulallah, size nasıl salat u selam getirelim?” diye soruldu. Efendimiz (s.a.v):

“Allahumme salli alâ Muhammedin abdike ve Nebiyyike’l-ummiyyi” dersin ve onu tek sayıda bitirirsin.” Buyurdu.633

Kul içinde salat u selam lafzı olduktan sonra ne şekilde salavat getirirse o salavat olur. Meşhur salat u selam duası, teşehhütte okunan salattır. Eğer bunu, şu şekilde yapar ve yedi defa okursa bunda büyük bir fazilet vardır:

“Allahumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin salâten tekûnu leke ridâen ve li hakkıhî edâen ve â’tıhi’l-vesîlete ve’b-ashü’l-mekâme’l-mahmûde’llezî veattehû veczihî annâ mâ huve ehluhu veczihî efdale mâ cezeyte nebiyyen an ümmetihi ve salli alâ cemî’ı ihvânihî mine’n-nebiyyîne ve’s-sâlihîn”

Denilirmiş ki, “kim, bu duayı yedi cuma ve her cuma, yedi defa okursa, Resulullah’ın şefaatı ona vacib olur.”

Cuma günü ve gecesinde, fazlaca istiğfar etmelidir. İstiğfar lafzının yer aldığı hangi duayı okursa bu, istiğfarı için yeterlidir. Ancak şu istiğfar duasını okuması daha faziletlidir.

“Allahumme’ğfir lî ve tub aleyye inneke ente’t-tevvâbu’r-rahîm”

Şu istiğfar duasını okuması da, güzeldir:

“Rabbiğfir verham ve tecavez ammâ te’lemu ve ente hayru’r-râhimîn”

Cuma günü bir hatim indirmesi müstehaptır. Eğer bu, onun için zor oluyorsa, cuma gecesini de buna ilave ederek, hatimine cuma gecesi başlar. Hatmini, cuma sabah namazının iki rekatında veya cuma gecesi, akşam namazının iki rekatında tamamlaması güzeldir. Böylece cuma gününü ve gecesini kıraatla doldurmuş olur. Hatmini cuma ezanıyla ikameti arasında tamamlarsa, bunda da büyük bir fazilet vardır.

Cuma namazından önce oniki ve cuma namazından sonra da altı rekat namaz kılmak müstehaptır. Camiye girdiğinde, her rekatında ellişer defa İhlas suresini okuyarak, dört rekat namaz kılar. Bu konuda nakledilen bir hadiste Rasulullah, şöyle buyurmuştur: “Kim bunu yaparsa Cennetteki makamını görmeden veya kendisine gösterilmeden ölmez.”634

Cuma günü camiye girdiğinde, iki rekat namaz kılmadan asla oturmamalıdır. Hatta imam hutbede ise, yine kısa olarak iki rekat kılmalıdır. Çünkü Rasulullah (s.a.v), bunu emretmiştir. Garib bir senetle gelen rivayette: “Nebi Aleyhisselam, hutbe esnasında mescide gelen bir adam için hutbeden önce iki rekatı kılsın diye hutbesini kesmiş, adamın namaz kılmasını beklemiştir.”635

Kufe alimleri derler ki: “Eğer imam sükut ederse kılar, yoksa kılmaz. Çünkü, Rasulullah’ı dinlemenin vacip olması sebebiyle, bu ona mahsus bir durum olabilir.”

inceleyiniz.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

23 Aralık 2011 / ahmet can Soru-Cevap
11 Aralık 2013 / Misafir Cevaplanmış
7 Nisan 2010 / Misafir değilim Soru-Cevap
24 Eylül 2011 / aiuaiu Taslak Konular
7 Haziran 2013 / tuğba31 X-Sözlük