İLHANLILAR (1256-1353). İran Moğolları ve Batı Moğolları olarak da anılan İlhanlılar İran, Irak, Anadolu ve Kafkasya'da egemenlik kurmuş bir Moğol hanedanıdır. 13. yüzyılın ikinci yarısında Anadolu Selçukluları tarihinde de önemli bir rol oynamışlardır.
Moğollar daha Cengiz'in sağlığında Harezmşahlari ortadan kaldırmak amacıyla İran'ı istila etmiş (bak. Harezmşahlar), daha sonra Moğol orduları Anadolu içlerine kadar ilerleyerek 1243'te Kösedağ Savaşı'nda Anadolu Selçukluları'nı büyük bir yenilgiye uğratmışlardı. Ama bunlar geçici birer istila hareketiydi. 1251'de Moğol büyük hanı olan Möngke bu kez kardeşi Hulagu'yu Batı ve Ön Asya'yı Moğol egemenliği altına sokmakla görevlendirdi. 1256'da İran'a giren Hulagu. 1258'de de Bağdat'ı ele geçirerek Abbasi Devleti'ni ortadan kaldırdı. Moğol ilerlemesi ancak 1260'ta Filistin'deki Ayn Calut'ta Memlûklar tarafından durduruldu. Bunun üzerine geri çekilen Hulagu Azerbaycan'daki Meraga kentini merkez edinerek ele geçirdiği topraklarda yeni bir devlet oluşturdu. Hulagu bölgeyi büyük han adına yönettiği için il-han sanını aldı. Ondan sonra gelen hükümdarlar da bu sanla anıldı. Hulagu iyice zayıflayan Anadolu Selçuklulan'nı da İlhanlı yönetimine bağlayarak Ortadoğu'da yeni bir güç oluşturmayı başardı. Hulagu'nun ölümünden sonra (1265) başa geçen Abaka bu topraklan elinde tutmak için baş düşman saydığı Memlûklar'a karşı dikkatli bir siyaset izledi. Abaka döneminde (1265-82) Anadolu Selçukluları yoğun İlhanlı baskısına karşı zaman zaman Memlûklar'dan destek almaya çalıştılarsa da pek başarılı olamadılar.
1295'te başa geçen Gazan, İslam dinini kabul eden ilk İlhanlı hükümdarı oldu. Bu arada büyük Moğol hanı Kubilay da ölmüş (1294), İlhanlılar'ın merkezle olan bağları gevşemişti. Gazan'dan sonra tahta çıkan Ol-caytu (1304-17) ile Ebu Said Bahadır (1317-35) dönemlerinde İlhanlılar bir yandan iç ayaklanmalarla uğraştılar, bir yandan da Memlûklar'la mücadeleyi sürdürdüler. Ebu Said Bahadır'ın 1323'te Memlûklar'la bir barış antlaşması imzalaması bu sorunu büyük ölçüde çözdüyse de iç savaşlarla iyice yıpranan İlhanlılar önce Irak'ta, ardından da Anadolu ve İran'da denetimi yitirmeye başladılar. Ebu Said Bahadır'ın vâris bırakmadan ölmesinden sonra Celayirliler yönetimi ellerine geçirdiler. İlhanlı tahtına göstermelik birkaç han atadıktan sonra 1353'te bu hanedana kesin olarak son verdiler. Anadolu beylikler, Irak ve Azerbaycan Celayirliler ve Çobaniler, Güney İran Muzafferiler, Horasan da Serbe-dariler arasında paylaşıldı.Göçebe ve istilacı bir kavim olan Moğollar, bir bölgeye yerleşip düzenli yönetimler kurduklarında yerleşik uygarlığı benimseme yolunda da adımlar atmışlardır. İlhanlılar da buna örnek gösterilebilir. Gazan'dan önceki hükümdarlar Budacı olduklarından İran'da birçok Buda tapınağı yaptırmışlardı. Gazan İslam dinini kabul edince bunların hepsini yıktırıp camiler yaptırdı. İlhanlı mimarlığı geleneksel İslami biçimler ve yerel etkiler yanında Orta Asya mimarlık anlayışını Ortadoğu'ya taşıması bakımından önem taşır.Olcaytu'nun vezirliğiniİlhanlı dönemi mimarlık yapıtları bu üç kaynaktan gelen etkilerjn ilginç bir bireşimidir. Bu dönemden kalma önemli mimarlık yapıtları olarak Meraga Rasathanesi, Tebriz'deki Gazaniye, Rab-ı Reşidi ve Ali Şah camileri, Sultaniye ile Isfahan ve Bakû'deki türbeler gösterilebilir. Anadolu'da da bu dönemden kalma mimarlık yapıtları vardır. Bunların en önemlisi yapımı 131|)'da tamamlanmış olan Erzurum'daki Yakut ye Medresesi'dir. İlhanlılar Budacı dönemde resim sanatında da ileri gitmişlerdi. Türklerin tarihi bakımından da önemli bir kitap olai Camiü't-Tevarih'in yazarı Reşideddin (124Ş-1318) de İlhanlılar döneminde yaşamış yapmıştı.
Moğollar daha Cengiz'in sağlığında Harezmşahlari ortadan kaldırmak amacıyla İran'ı istila etmiş (bak. Harezmşahlar), daha sonra Moğol orduları Anadolu içlerine kadar ilerleyerek 1243'te Kösedağ Savaşı'nda Anadolu Selçukluları'nı büyük bir yenilgiye uğratmışlardı. Ama bunlar geçici birer istila hareketiydi. 1251'de Moğol büyük hanı olan Möngke bu kez kardeşi Hulagu'yu Batı ve Ön Asya'yı Moğol egemenliği altına sokmakla görevlendirdi. 1256'da İran'a giren Hulagu. 1258'de de Bağdat'ı ele geçirerek Abbasi Devleti'ni ortadan kaldırdı. Moğol ilerlemesi ancak 1260'ta Filistin'deki Ayn Calut'ta Memlûklar tarafından durduruldu. Bunun üzerine geri çekilen Hulagu Azerbaycan'daki Meraga kentini merkez edinerek ele geçirdiği topraklarda yeni bir devlet oluşturdu. Hulagu bölgeyi büyük han adına yönettiği için il-han sanını aldı. Ondan sonra gelen hükümdarlar da bu sanla anıldı. Hulagu iyice zayıflayan Anadolu Selçuklulan'nı da İlhanlı yönetimine bağlayarak Ortadoğu'da yeni bir güç oluşturmayı başardı. Hulagu'nun ölümünden sonra (1265) başa geçen Abaka bu topraklan elinde tutmak için baş düşman saydığı Memlûklar'a karşı dikkatli bir siyaset izledi. Abaka döneminde (1265-82) Anadolu Selçukluları yoğun İlhanlı baskısına karşı zaman zaman Memlûklar'dan destek almaya çalıştılarsa da pek başarılı olamadılar.
Sponsorlu Bağlantılar
MsxLabs & TemelBritannica
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....