—Böcbil. Erişkinler için düzenlenen sınıflandırmadan az çok bağımsız olarak, böcek larvalarını biçimlerine dayanarak birbirinden ayırmak için değişik sıfatlar türetildi. Böylece, kınkanatlılar şu larva çeşit-kabuklu larvası (Sacculina öbeğinin nauplius’u) teriyle birbirlerinden ayrılmaktadır: Hemerobius’ların ve kınkanatlıların Adephaga alttakımından bazı türlerin kampedeiformes larvaları; mayısböcekleriyle öteki bitkicil kınkanatlıların melolontoyit (çıplak etli ve yay gibi kıvrık bedenli) larvaları;
tırtılsı larvalar (pulkanatlıların tırtılları, zarkanatlıların Symphyta öbeği larvaları). Öte yandan, çiftekanatlılar arasındaki ayırım da şöyle gerçekleştirilmiştir: kimileri (sivrisinekler) suda yaşayan, hareketli ve kafası belirgin ösefal larvalardır; diğerleriyse (sikloraf sinekler) "et kurdu” da denen asefal larvalardır. Çok sayıda böceğin (titrek-sinekler, toplu yaşayan zarkanatlılar), etkurdundan çok az farklı kurtsu larvaları bulunur; oysa bazı zarkanatlı türlerinin naupus’ları (ya da siklopoyit larvaları), kabukluların nauplius’una benzeyen aşırı bir başkalaşma geçirirler. Kızböceklerinin (Dytiscus, Phyrganea vb.) suda yaşayan larvalarıysa çok çeşitli olduklarından hiçbir sınıflandırmaya sokulamamaktadır.
—Sağl. kor. Larva savaşı, kamu yönetiminin böcek larvalarını, özellikle sivrisinek larvalarını yok etmek için aldığı önlemlerin tümü (su birikintilerinin ve bataklıkların kurutulması, üreme yerlerine petrol ya da böcek öldürücü tozlar püskürtülmesi, vb).
—Su ür. kül. Alabalık larvası, serin ve bol oksijenli akarsuların çakıllı diplerine yerleştirilen, döllenmiş alabalık yumurtalarını içeren kutular içinde yetiştirilir. Koregon larvaları yumurtadan çıkar çıkmaz dağlardaki göllere bırakılır. Yumurtadan çıkışlarını izleyen ilk günlerde su otlarına tutunarak yaşadıklarından, turnabalığı larvalarını bol su otu bulunan yerlere yerleştirmek gerekir. Sudak içinse, dişiye bir yuva hazırlanır ve bıraktığı yumurtalar yuvadan alınarak su yüzeyinde taşınarak larva yetiştirmek için seçilen yere götürülür. Sazan yetiştirirken yumurtalara doğrudan müdahale gerekmediğinden sazan larvası yetiştiriciliğinden söz edilemez.
—Zool.
Larva evresi, amniyonlu omurgalılar, örümcekgillerin çoğu ve kimi kara yumuşakçaları dışında, bütün hayvanlarda görülür. Kimi larvipar sinek türleri dışında, larvalar yumurtadan çıkar; büyümeleri kabuk değiştirmeyle olsa (eklembacaklılar) ve önemli biçim değişiklikleri ortaya çıksa bile, üreme yetenekleri bulunmadığı ya da erişkinden çok farklı olduklarından bunlar larva olarak tanımlandılar. Bununla birlikte, meksika küt ağızlı semenderi gibi kimi larvalar aralarında çiftleşebilir ve neoteni oluşturabilirler. Bazı iki kanatlı (Miastor), ya da kınkanatlı (Micromalthus) böceklerde, larva, çiftleşme olmaksızın ürer: buna pedogenez denir.
Larva evresi, genellikle birdenbire ger çekleşen bir başkalaşmayla son bulur: tümbaşkalaşmalı böceklerde görülen hızlı ve geniş kapsamlı bedensel değişiklikler, bu değişikliklerle birlikte ortaya çıkan büyük ölüm oranı (iribaşlarda) ve dinlenme gereksinimi (nemfoz). Larva organizmasının önemli bölümlerinin histolizle yok edildiği ya da erişkin beden yapısının dışında bırakıldığı (denizkestanesinin pluteus'u gibi) görülebilir. Genç erişkin genellikle yaşlı larvadan daha hafif olur (örn. tırtıl ve kelebek).
Bununla birlikte, larva doğal ortama erişkin kadar iyi uyum sağlayabilen bağımsız bir yaşam biçimidir; zaten, larvaların yaşamı da her zaman erişkinlerinkine benzemez: sözgelimi erişkini havada yaşayan birçok böceğin larvası suda yaşar, vb. Bu nedenle, özellikle böceklerde hayat bütünüyle larva evresinde geçer (amerikan ağustosböceği: 17 yıllık larva yaşamı 1 yaz süren erişkin yaşamı; günlük böcekler: 3 yıllık larva yaşamı ve 1 - 4 günlük erişkin yaşamı). Buna rağmen, uçmayı sağlayan bütünüyle gelişmiş kanatlar yalnızca erişkinde bulunur.
Kaynak: Büyük Larousse