Arama

Halil Kut Paşa

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 29 Nisan 2017 Gösterim: 5.169 Cevap: 2
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
30 Nisan 2014       Mesaj #1
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye

Halil Kut Paşa


Halil (Kut) Paşa (d. 1882, İstanbul - ö. 1957, İstanbul), Türk asker. "Kut'ül Ammare Kahramanı" olarak da bilinir. Enver Paşa'nın kendisinden bir yaş küçük amcası olan Halil Kut, Kut'ül Ammare Kuşatması sonucundaki zafere istinaden Kut soyadını almıştır.
Sponsorlu Bağlantılar


Askerlik Hayatının İlk Yılları

Harp Akademisi'nde Mustafa Kemal Atatürk ile aynı sınıfta okumuştur. İttihat ve Terakki Fırkası'nın 117 numaralı üyesi oldu.
İkinci Meşrutiyet ve 31 Mart İsyanı arasında İran'da sınır ötesi askeri görev yapmıştır.
23 Ocak 1913 tarihindeki Bâb-ı Âli Baskını'ndan sonra İstanbul Merkez Komutanlığına atandı.

1. Dünya Savaşı

Irak cephesi
Tümgeneral Charles Vere Ferrers Townshend komutasındaki İngiliz 6. Poona Tümeni (Hint Tümeni) Bağdat'a ilerlemeye çalışırken 22-23 Kasım 1915'te Selman-ı Pak (Ctesiphon) Muharebesini kazanamayarak geri çekildi ve 3 Aralık'ta Kut'ül Ammare kasabasına sığındı.
İngilizler Kut'u ele geçirmek için General Aylmer komutasındaki Tigris (Dicle) Kolordusuyla hücuma geçtiyse de 6 Ocak 1916 tarihli Şeyh Saad Muharebesi'nde 4000 personeli kaybederek geri çekildi. Bu muharebede ricat emrini veren 9. Kolordu Komutanı Miralay (Albay) 'Sakallı' Nurettin Bey azledildi ve yerine Mirliva Halil (Kut) Paşa getirildi.
13 Ocak 1916 tarihli Vadi Muharebesi'nde 1600, 21 Ocak Hanna Muharebesi'nde 2700 personeli kaybederek geri püskürtüldü. İngilizler Mart başında tekrar taarruza geçti. Ancak 8 Mart 1916'da Sabis (Dujaila) mevkiinde Miralay (Albay) Ali İhsan Bey (Sabis) komutasındaki 13.Kolordu'ya hücum ettiyse de 3500 personeli kaybederek geri çevrildiler. Bu yenilgiden dolayı General Aylmer azledilerek yerine General Gorringe getirildi.
Kutü'l-Ammare Savaşları
19 Nisan 1916'da Osmanlı ve Alman İmparatorluğu Mareşali Colmar von der Goltz Paşa, Bağdat'ta bulunan karargâhında tifüsten ölünce, genç yaşta olmasına rağmen Mirliva Halil Paşa 6. Ordu komutanlığına atandı.
29 Nisan 1916'da Irak Cephesi'nde Kut'ül Ammare kasabasında General Charles Townshend komutasındaki İngiliz ordularını esir aldı. İngiliz General, Kut'ta yaşanan açlıktan dolayı diğer 4 general, 481 subay ve 13100 er ile birlikte teslim oldu.

Irak Ordusu Komutanı Halil Paşa'nın, Kut'ül-Ammare zaferinden sonra 6. Orduya yayınladığı mesaj şöyledir:
'Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz.'
-Halil Paşa
İngiliz tarihçisi James Morris, Kut'un kaybını "Britanya(İngiltere) askeri tarihindeki en aşağılık şartlı teslimi" olarak tanımlamıştır.

Ancak Osmanlı 6. Ordusunun bu çabası bu cephedeki savaşın sonucunu değiştirememiş ve Mondros Ateşkes Antlaşması öncesinde Irak hemen hemen yitirilmiştir.
Kut'un alınmasından sonra Halil Paşa, Irak askerî valiliğine getirilmiştir.
İngiliz birlikleri 1917 yılı başında askeri yığınaklarını tamamlayıp taarruza geçtiler. Harbiye Nazırı Enver Paşa Halil Paşa'nın birliklerinin bir kısmını İran cephesine kaydırılmasını emretmişti. 11 Mart 1917'de General Maude yönetimindeki İngiliz birlikleri Bağdat'a girerken, Halil Paşa'nın komutasındaki Osmanlı askerleri Bağdat'ı boşaltmak zorunda kaldı.

İran Cephesi
Ekim Devrimi'nin ardından anti bolşevik Rusların zayıflamasından yararlanmak için kurulan Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu'nun ileri harekâtına katıldı ve Bakü'ye girdi.

Kurtuluş Savaşı Dönemi
Kurtuluş Savaşı sırasında, Sovyetler Birliği tarafından Ankara'daki TBMM Hükümetine gönderilen külçe altınları ve silahları getirdi.
Daha sonra Türkiye'de kalmasına izin verilmeyince, önce Moskova'ya, Enver Paşa'nın Türkistan'da Sovyet yönetimine karşı savaş başlatması üzerine de 1922'de Berlin'e gitti.

Cumhuriyet Dönemi

Cumhuriyetin kurulmasından sonra hükûmetin verdiği özel izinle Türkiye'ye dönen Kut, 1957 yılında öldü. Anıları ölümünden çok sonra 1972'de Kut'ül Ammare Kahramanı Halil Paşa'nın

Anıları: Bitmeyen Savaş adıyla yayınlanmıştır.

BAKINIZ
Kut-ül Amare Zaferi


Son düzenleyen perlina; 29 Nisan 2017 16:41
Biyografi Konusu: Halil Kut Paşa nereli hayatı kimdir.
🌘 🚀
_AERYU_ - avatarı
_AERYU_
Ziyaretçi
30 Nisan 2014       Mesaj #2
_AERYU_ - avatarı
Ziyaretçi

Halil Kut Paşa


MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Halil (Kut) Paşa (1882 - 1957) Enver Paşa'nın ondan iki yaş büyük amcası. "Kut'ül Amare Kahramanı" olarak bilinir.

1882'de İstanbul'da doğdu. Harp Akademisi'nde Mustafa Kemal ile aynı sınıfta okudu. İttihat ve Terakki Fırkası'na girdi. I. Dünya Savaşı'nda Kut'ül Amere cephesinde General Townshend komutasındaki İngiliz kuvvetlerini esir aldı. Ardından Irak askerî valiliğine getirildi. Goltz Paşa'nın ölümü üzerine 6. Ordu komutanlığına atandı.

Mondros Mütarekesi'nin ardından İstanbul'a dönmek zorunda kaldı. Diğer İttihaçılarla birlikte Bekirağa Bölüğü'ne kapatıldıysa da Yahya Kaptan tarafından kaçırıldı. Sivas'a giderek Heyet-i Temsiliye başkanı Mustafa Kemal ile görüştü. Buradan Azerbaycan'a giderek Enver Paşa ve kardeşi Nuri Paşa ile buluştu. Kurdukları İslam Ordusu'yla Ermeniler'e karşı savaştı. Bu arada Ankara Hükümeti adına Moskova yönetimi ile görüştü. Sovyetler'in Ankara Hükümetine gönderdiği külçe altınları getirdi.

Ankara Hükümeti'nin Türkiye'de oturmasına izin vermemesi üzerine Moskova'ya döndü.(1921)

Enver Paşa, Türkistan'da Sovyet yönetimine karşı savaş başlatınca, Halil Paşa Rusya'yı terk ederek Almanya'ya gitti(1922). Kurtuluş Savaşı'ndan sonra hükümetin izniyle İstanbul'a yerleşti.

1957'de İstanbul'da vefat etti. Anıları, "Kut'ül Amare Kahramanı Halil Paşa'nın Anıları: Bitmeyen Savaş" adıyla 1972'de yayımlandı.

Irak Ordusu Komutanı Halil Paşa Kutü’l-Ammare zaferinden sonra 6 ncı Orduya yayınladığı mesajında şöyle demiştir:
“Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut’u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10.000 erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut’ta 13 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30.000 zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale’de, ikinci zaferi burada görüyoruz.”

Dicle ve Fırat boyunda 1915-1916 yıllarında yapılan çetin mücadelelerin ardından 29 Nisan 1916’da Kutü’l-Ammare zaferinin kazanılmasında vatan müdafaası için her türlü sıkıntı ve yokluklara göğüs gererek canlarını veren kahraman Türk askerlerini bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun!...

KUTÜ’L-AMMARE ZAFERİ (29 NİSAN 1916)

11 Kasım 1914’te Birinci Dünya Savaşı’na giren Osmanlı Devleti’nin savaştığı cephelerden biri, İngilizlere karşı oluşturulan Irak cephesidir. Osmanlı dönemi kaynaklarında Irak-ı Arap olarak adlandırılan bölge, jeopolitik ve stratejik bakımdan önem arz eden Dicle-Fırat havzasında tarihteki Mezopotamya’yı (Verimli Hilal) içine alır ve Basra Körfezine kadar uzanır.

24 Kasım 1914’te Basra’yı işgal eden İngilizler, 3 Haziran 1915 tarihinde Kutü’l-Ammare’yi, Temmuz ayı sonlarına doğru da Nasıriye’yi işgal etmişlerdir. Bunun üzerine Türk birlikleri Bağdat’ın hemen güneyindeki Selmanpâk mevziine çekilmişlerdir. İngilizler 21-22 Kasım 1915’te Selmanpâk mevziine taarruza başlamışlardır. 23 Kasım 1915’de 51 nci Türk Tümeninin kuzeyden yaptığı karşı taarruz üzerine İngiliz kuvvetleri, 4.000 kişi zayiat vererek geri çekilmek zorunda kalmışlardır.

Geri çekilen İngiliz Kuvvetleri teması keserek 3 Aralık sabahı Kutü’-l Ammare’ye ulaşmışlardır. General Townshend Kutü’l-Ammare’ye kapanarak burayı bir kale gibi savunmaya karar vermiştir. Türk kuvvetleri takviye birliklerinin gelmesiyle 5 Aralık günü Kutü’l-Ammare’ye taarruz etmişlerdir. Irak Ordusu Komutanlığı, 8 Aralık 1915 tarihinde General Townshend’e gönderdiği mesajda, direnmemesi ve Türk kuvvetlerine teslim olması çağrısında bulunmuş, ancak Townshend’dan olumsuz cevap gelmesi üzerine 14 Aralık 1915 tarihinde birliklerine taarruz emrini vermiştir. 15 Aralık günü de devam eden taarruzda bir sonuç alınamamış ve taarruza son verilmiştir. Ancak kuşatmanın daha şiddetli devamı kararlaştırılmıştır. İngilizler, Kutü’l-Ammare’de mahsur kalan General Townshend’i kurtarmak için bundan sonra Aralık 1915-Nisan 1916 tarihleri arasında pek çok girişimde bulunmuşlar, ancak sonuç alamamışlardır. Bu başarısız girişimler üzerine İngiliz Kolordu Komutanı bütün ümidini kaybetmiştir. İngiliz makamlarınca deniz ve kara yoluyla Kutü’l-Ammare’ye yardım gönderme girişimleri de başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bundan sonra Türk makamlarıyla yapılan görüşmelerde teslim şartlarının müzakeresine başlanmış ve General Townshend, 29 Nisan 1916 tarihinde teslim olmuştur. Türkler, Kutü’l-Ammare’de İngilizlerden başta İngiliz Tümen Komutanı General Townshend olmak üzere bir tümeni esir almışlardır.

Irak Ordusu Komutanı Halil Paşa Kutü’l-Ammare zaferinden sonra 6 ncı Orduya yayınladığı mesajında şöyle demiştir:
“Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut’u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10.000 erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut’ta 13 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30.000 zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale’de, ikinci zaferi burada görüyoruz.”

Kut Şehitliği
1920 yılında Bağdat’a 180 km uzaklıkta Kutü’l-Ammare’de inşa edilen şehitlik, etrafı duvarlarla çevrili büyük bir anıt şeklindedir. Burada 7 subay ve 43 er olmak üzere 50 şehidimizin mezarı bulunmaktadır.

Sonuç olarak; Kutü’l-Ammare Muharebesi; Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nun zor şartlar ve imkansızlıklar içerisinde, Çanakkale’den sonra İngilizlere karşı kazandığı ve bir tümeni bütün personeli ile birlikte esir aldığı eşsiz bir zaferdir.

Alıntıdır!

Son düzenleyen perlina; 29 Nisan 2017 16:45
a101 - avatarı
a101
Ziyaretçi
1 Mayıs 2014       Mesaj #3
a101 - avatarı
Ziyaretçi

Halil (Kut) Paşa

(1882 - 1957), Türk asker,
Enver Paşa'nın yaşca küçük amcası.

1882'de İstanbul'da doğdu. Harp Akademisi'nde Mustafa Kemal ile aynı sınıfta okudu.İttihat ve Terakki Fırkası'na girdi. I. Dünya Savaşı'nda Kut'ül Amere cephesinde General Townshend komutasındaki İngiliz kuvvetlerini esir aldı. Ardından Irak askerî valiliğine getirildi. Goltz Paşa'nın ölümü üzerine 6. Ordu komutanlığına atandı.

Mondros Mütarekesi'nin ardından İstanbul'a dönmek zorunda kaldı. Diğer İttihaçılarla birlikte
Bekirağa Bölüğü'ne kapatıldıysa da Yahya Kaptan tarafından kaçırıldı. Sivas'a giderek Heyet-i Temsiliye başkanı Mustafa Kemal ile görüştü. Buradan Azerbaycan'a giderek Enver Paşa ve kardeşi Nuri Paşa ile buluştu. Kurdukları İslam Ordusu'yla Ermeniler'e karşı savaştı. Bu arada Ankara Hükümeti adına Moskova yönetimi ile görüştü. Sovyetler'in Ankara Hükümetine gönderdiği külçe altınları getirdi. Ankara Hükümeti'nin Türkiye'de oturmasına izin vermemesi üzerine Moskova'ya döndü.(1921)

Enver Paşa, Türkistan'da Sovyet yönetimine karşı savaş başlatınca, Halil Paşa Rusya'yı terk ederek Almanya'ya gitti.(1922) Kurtuluş Savaşı'ndan sonra hükümetin izniyle İstanbul'a yerleşti. 1957'de İstanbul'da vefat etti. Anıları, Kut'ül Amare Kahramanı Halil Paşa'nın Anıları Bitmeyen Savaş adıyla 1972'de yayımlandı.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 29 Nisan 2017 16:47

Benzer Konular

25 Kasım 2006 / Kral_Aslan Siyaset tr
10 Ağustos 2016 / Baturalp Sanat tr
9 Haziran 2012 / Mavi Peri Siyaset tr
27 Eylül 2012 / [WoL]bL Siyaset tr