Ziyaretçi
Colmar von der Goltz
Sponsorlu Bağlantılar
Colmar von der Goltz
Tam adı: Wilhelm Leopold Colmar Freiherr von der Goltz
Doğum: 12 Ağustos 1843, Preußisch Eylau, Doğu Prusya
Ölüm: 19 Nisan 1916, Bağdat
Osmanlı ve Alman ordularından Mareşal rütbesi alan Prusyalı asker ve yazar.
Doğu Prusya'nın Bielkenfeld (şimdi Rusya'da Ivanovka, Kaliningrad) kentinde doğdu. Kutülamare Kuşatması sırasında tifüs'e yakalanarak Bağdat'ta vefat etmiştir.
Von der Goltz 1861 yılında Prusya Ordusuna katıldı. 1866'da Bohemya ve 1870'te Fransa seferlerine katıldıktan sonra bir dizi tarihî ve taktik araştırmalar yaparak saldırı savaşının üstünlükleri tezini savundu. Subay olarak değişik birliklerde bulunduktan sonra, 1878-1883 arasında Berlin'deki askeri akademi'de hocalık yaptı. "Silahlanan Millet" adlı kitabını 1883 yılında bastırdı.
1883'te Türk ordusunu yeniden düzenlemek üzere Türkiye'ye geldi. Haziran 1883'te Binbaşı rütbesindeyken askeri müşavir olarak Osmanlı Ordusuna katıldı. Genelkurmay ikinci başkanı olarak askerî öğretim kurumlarını yönetti. 6. Ordu müfettişliği, ardından 2. Ordu müfettişliği yaptı. Daha sonra II. Wilhelm'in başyaverler heyetinde görev aldı; 1911'de mareşalliğe yükseltildi. I. Dünya Savaşı başlarında Osmanlı ordusundaki görevlerinden ayrılarak işgal altındaki Belçika'da genel valilik yaptı.
1878'de Osmanlı İmparatorluğu'nun hezimetiyle sonuçlanan 93 Harbinden sonra, Sultan 2. Abdülhamit Rus Yayılmacılığı'na karşı Osmanlı Ordusu'nun modernleşmesi gerektiğini anladı ve bu yayılmacılıktan etkilenen bir diğer ülke olan Almanya ile işbirliğine karar verdi. Baron Von der Goltz da bu vesileyle 2. Abdülhamit döneminde başlayan Ordu'yu modernleştirme çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla bir Alman askeri heyetiyle İstanbul'a geldi. Von der Goltz, askeri okullarda köklü reformlar gerçekleştirip genç subayların yetiştirilmesi için önkoşulları oluşturdu. Ancak bununla birlikte von der Goltz, Türk generallerinin günümüze kadar dayanan, herkesten daha modern yöntemlerle eğitilmiş olma ve en yeni askeri teknolojileri takip etme bilincinin temel taşını oluşturdu. Mamafih, Prusya geleneğinin bir diğer temeli olan askerlerin sivil siyasete karışmama prensibini aşılamakta başarılı olamadığı Babıali Baskını ile ortaya çıktı.
Ordunun von der Goltz tarafından yeniden yapılandırılmasıyla birlikte Osmanlılar, Krupp ve Mauser gibi Alman şirketlerine ilk kapsamlı silah siparişlerini verdiler. Von der Goltz, Almanya'nın ve Osmanlı Devleti'nin Doğu'daki nüfuzunu garantilemek için Bağdat tren yolunun inşa edilmesini de destekledi. Bu fikir, yeni pazarlar bulmak için tren yollarının yapılmasını destekleyen Alman ekonomisinin çıkarlarıyla da örtüşüyordu. 1888 yılında Sultan II. Abdülhamit, Bağdat tren hattı inşaası lisansını, Alman Bankası Deutsche Bank tarafından yönetilen bir Alman konsorsiyumuna verdi.
Osmanlı Ordusunun modern silahlar kullanmaya başlaması, 1897 Osmanlı-Yunan Savaşında hemen semeresini gösterdi. Osmanlı Ordularının Atina'yı tekrar ele geçirmelerine, sonradan bolşevikler tarafından ailesiyle birlikte katledilecek olan son Rus Çarı II. Nikolay'ın Sultan II. Abdülhamit'e haber göndererek, eğer derhal ateş-kes sağlanmazsa Rus Ordularının Erzurum'a hücum edeceğini bildirmesi engel oldu.
1897 yılında Korgeneral rütbesiyle Almanya'ya geri dönen Goltz Paşa, 1908 yılında tekrar Osmanlı Ordusu'na döndü ve 1911 yılında Mareşal rütbesini alarak Osmanlı ordusunun Kurmay Başkan Yardımcılığına kadar yükseldi. 1914'te yeniden Türkiye'ye dönerek, genel karargâh komutanlığına getirildi. 1. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Ağustos 1914'te Almanya'ya döndü ve işgal edilen Belçika'nın askeri valiliğine tayin edildi. Sivil nüfusun direncinin kırılması görevinden memnun olmayan Goltz, isteği üzerine Kasım 1914'te Sultan 5. Mehmet'in kurmay başkanı olarak İstanbul'a gönderildi.
Mısır'daki İngiliz Ordusuna karşı Osmanlı ve Alman ordularının birlikte hücum etmesi fikrini Harbiye Nazırı Enver Paşa ve Osmanlı Orduları Komutanı Otto Liman von Sanders'e beğendiremeyen Goltz Paşa'ya Irak'taki 6. Ordu komutanlığı verildi.
Sir Charles Townshend'in komuta ettiği İngiliz Mezopotamya ordusunu 22 Kasım 1915'te Basra'nın kuzeyinde Tesiphon harabeleri yakınında durduran 6. Ordu, 8 Aralık'ta bu kuvvetleri Kut'ül Amere'de kuşatma altına aldı. Bu orduyu kurtarmak için gönderilen İngiliz birliklerini de püskürten Halil Kut Paşa komutasındaki Osmanlı 6. Ordusu, 143 gün süren kuşatma sonunda Britanya İmparatorluğu'nun Mezopotamya Ordusunu 29 Nisan 1916'da teslim aldı. Bu olay, İngiliz tarihçileri tarafından kendi tarihlerinin en büyük askeri hezimeti olarak değerlendirilmektedir.
Mareşal von der Goltz, planladığı zaferi göremeden, 19 Nisan 1916'da Bağdat'ta tifüs nedeniyle oluşan yüksek ateş sonucu vefat etti. Son vasiyeti, bir Türk ve bir Alman bayrağıyla İstanbul'un Tarabya semtinde bulunan Alman askeri mezarlığında defnedilmekti.
Baron von der Goltz, bir diğer Prusyalı General olan Carl von Clausewitz'den sonra Dünya'da eserleri en çok okunan ve referans verilen askerdir.
Tam adı: Wilhelm Leopold Colmar Freiherr von der Goltz
Doğum: 12 Ağustos 1843, Preußisch Eylau, Doğu Prusya
Ölüm: 19 Nisan 1916, Bağdat
Osmanlı ve Alman ordularından Mareşal rütbesi alan Prusyalı asker ve yazar.
Doğu Prusya'nın Bielkenfeld (şimdi Rusya'da Ivanovka, Kaliningrad) kentinde doğdu. Kutülamare Kuşatması sırasında tifüs'e yakalanarak Bağdat'ta vefat etmiştir.
Von der Goltz 1861 yılında Prusya Ordusuna katıldı. 1866'da Bohemya ve 1870'te Fransa seferlerine katıldıktan sonra bir dizi tarihî ve taktik araştırmalar yaparak saldırı savaşının üstünlükleri tezini savundu. Subay olarak değişik birliklerde bulunduktan sonra, 1878-1883 arasında Berlin'deki askeri akademi'de hocalık yaptı. "Silahlanan Millet" adlı kitabını 1883 yılında bastırdı.
1883'te Türk ordusunu yeniden düzenlemek üzere Türkiye'ye geldi. Haziran 1883'te Binbaşı rütbesindeyken askeri müşavir olarak Osmanlı Ordusuna katıldı. Genelkurmay ikinci başkanı olarak askerî öğretim kurumlarını yönetti. 6. Ordu müfettişliği, ardından 2. Ordu müfettişliği yaptı. Daha sonra II. Wilhelm'in başyaverler heyetinde görev aldı; 1911'de mareşalliğe yükseltildi. I. Dünya Savaşı başlarında Osmanlı ordusundaki görevlerinden ayrılarak işgal altındaki Belçika'da genel valilik yaptı.
1878'de Osmanlı İmparatorluğu'nun hezimetiyle sonuçlanan 93 Harbinden sonra, Sultan 2. Abdülhamit Rus Yayılmacılığı'na karşı Osmanlı Ordusu'nun modernleşmesi gerektiğini anladı ve bu yayılmacılıktan etkilenen bir diğer ülke olan Almanya ile işbirliğine karar verdi. Baron Von der Goltz da bu vesileyle 2. Abdülhamit döneminde başlayan Ordu'yu modernleştirme çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla bir Alman askeri heyetiyle İstanbul'a geldi. Von der Goltz, askeri okullarda köklü reformlar gerçekleştirip genç subayların yetiştirilmesi için önkoşulları oluşturdu. Ancak bununla birlikte von der Goltz, Türk generallerinin günümüze kadar dayanan, herkesten daha modern yöntemlerle eğitilmiş olma ve en yeni askeri teknolojileri takip etme bilincinin temel taşını oluşturdu. Mamafih, Prusya geleneğinin bir diğer temeli olan askerlerin sivil siyasete karışmama prensibini aşılamakta başarılı olamadığı Babıali Baskını ile ortaya çıktı.
Ordunun von der Goltz tarafından yeniden yapılandırılmasıyla birlikte Osmanlılar, Krupp ve Mauser gibi Alman şirketlerine ilk kapsamlı silah siparişlerini verdiler. Von der Goltz, Almanya'nın ve Osmanlı Devleti'nin Doğu'daki nüfuzunu garantilemek için Bağdat tren yolunun inşa edilmesini de destekledi. Bu fikir, yeni pazarlar bulmak için tren yollarının yapılmasını destekleyen Alman ekonomisinin çıkarlarıyla da örtüşüyordu. 1888 yılında Sultan II. Abdülhamit, Bağdat tren hattı inşaası lisansını, Alman Bankası Deutsche Bank tarafından yönetilen bir Alman konsorsiyumuna verdi.
Osmanlı Ordusunun modern silahlar kullanmaya başlaması, 1897 Osmanlı-Yunan Savaşında hemen semeresini gösterdi. Osmanlı Ordularının Atina'yı tekrar ele geçirmelerine, sonradan bolşevikler tarafından ailesiyle birlikte katledilecek olan son Rus Çarı II. Nikolay'ın Sultan II. Abdülhamit'e haber göndererek, eğer derhal ateş-kes sağlanmazsa Rus Ordularının Erzurum'a hücum edeceğini bildirmesi engel oldu.
1897 yılında Korgeneral rütbesiyle Almanya'ya geri dönen Goltz Paşa, 1908 yılında tekrar Osmanlı Ordusu'na döndü ve 1911 yılında Mareşal rütbesini alarak Osmanlı ordusunun Kurmay Başkan Yardımcılığına kadar yükseldi. 1914'te yeniden Türkiye'ye dönerek, genel karargâh komutanlığına getirildi. 1. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Ağustos 1914'te Almanya'ya döndü ve işgal edilen Belçika'nın askeri valiliğine tayin edildi. Sivil nüfusun direncinin kırılması görevinden memnun olmayan Goltz, isteği üzerine Kasım 1914'te Sultan 5. Mehmet'in kurmay başkanı olarak İstanbul'a gönderildi.
Mısır'daki İngiliz Ordusuna karşı Osmanlı ve Alman ordularının birlikte hücum etmesi fikrini Harbiye Nazırı Enver Paşa ve Osmanlı Orduları Komutanı Otto Liman von Sanders'e beğendiremeyen Goltz Paşa'ya Irak'taki 6. Ordu komutanlığı verildi.
Sir Charles Townshend'in komuta ettiği İngiliz Mezopotamya ordusunu 22 Kasım 1915'te Basra'nın kuzeyinde Tesiphon harabeleri yakınında durduran 6. Ordu, 8 Aralık'ta bu kuvvetleri Kut'ül Amere'de kuşatma altına aldı. Bu orduyu kurtarmak için gönderilen İngiliz birliklerini de püskürten Halil Kut Paşa komutasındaki Osmanlı 6. Ordusu, 143 gün süren kuşatma sonunda Britanya İmparatorluğu'nun Mezopotamya Ordusunu 29 Nisan 1916'da teslim aldı. Bu olay, İngiliz tarihçileri tarafından kendi tarihlerinin en büyük askeri hezimeti olarak değerlendirilmektedir.
Mareşal von der Goltz, planladığı zaferi göremeden, 19 Nisan 1916'da Bağdat'ta tifüs nedeniyle oluşan yüksek ateş sonucu vefat etti. Son vasiyeti, bir Türk ve bir Alman bayrağıyla İstanbul'un Tarabya semtinde bulunan Alman askeri mezarlığında defnedilmekti.
Baron von der Goltz, bir diğer Prusyalı General olan Carl von Clausewitz'den sonra Dünya'da eserleri en çok okunan ve referans verilen askerdir.
Vikipedi
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Son düzenleyen AndThe_BlackSky; 27 Haziran 2013 12:01
Biyografi Konusu: Colmar von der Goltz nereli hayatı kimdir.