Ziyaretçi
Orion Takımyıldızı, Ekvator bölgesinde, çıplak gözle bakıldığında dört tanesi dörtgen, Orion kuşağı denilen üç taneside bu dörtgen içinde eğik bir çizgi üzerine sıralanmış toplam yedi yıldızdan oluşur. İnsanlık tarihinin yolu, bu takım yıldız ile bir çok kez kesişmiştir. Neredeyse ilk çağlardan beri her zaman güneş, ay, merkür veya venüs gibi gözümüzün önündeki gök cisimleri kadar insanlığın dikkatini çekmiştir.
Örneğin niye yapıldığı belli olmaması nedeniyle üzerinde çok fazla spekülasyon yapılan Güney Amerika'da ki Nazca çölünde yere kazınmış çok çeşitli dev figürlerden biri olan örümcek motifinin Orion Takımyıldızının yer küredeki temsili olduğu iddia edilmektedir. Antik Yunan mitolojisine göre Orion, Poseidon’un oğludur. Her zaman köpeği ile gezen büyük bir avcıdır. Yakışıklılığı ve kadınlara düşkünlüğü ile ün salmıştır. Hera’yı kıskandıracak kadar güzel karısını kaybettikten sonra, misafir olduğu Oinopion’un kızı Merope’yi baştan çıkarmaya kalkışmıştı, Oinopion da bunun üzerine onu kör etti. Daha sonra Eos tarafından kaçırılan Orion’u bakire tanrıça Artemis bir akrebe sokturarak öldürdü. Akrep, ödül olarak burçlar arasında yerini aldı. Orion’a gelince, o da gökyüzünün karşı yanında bir takım yıldız haline gelmiş; köpeği ise Sirius yıldızı olmuştur. Sirius’un aynı zamanda Köpek Yıldızı olarak da anılması bu sebepledir. Bir başka coğrafya, Hindistan'da ise Orion Takımyıldızı Zaman-Adamı anlamına gelen Kal-Purush olarak bilinir.
Bu yıldız kümesinin en güçlü motif olarak kullanıldığı kültür, eski Mısır medeniyetidir. İnanışa göre Gök Tanrıçası Nut, Osiris ile Seth adlı iki erkek tanrıyla, İsis ve Nephthys adlı iki kardeşi dünyaya getirir. Osiris, hem tanrı hem de insan olduğu için Mısır'ın ilk kralı olmuş, kız kardeşi İsis de onun eşi olmuştur. Osiris iyi bir yönetimle, insanlara dini ve uygarlığın sanatlarını öğretmiş, Mısır'ı zenginleştirmiştir. Ne yazık ki, kralın kardeşi Seth bir komplo kurarak, onu öldürür. Vücudunu parça parça doğrar ve Mısır'ın her tarafına saçar. Bu sırada Osiris ve İsis'in tahta geçecek bir velihatları yoktu. Ancak İsis kendi sihir gücüyle kocasının vücudunun parçalarını gizlice toplar; bir araya getirip Osiris'in vucudunu oluşturur, böylece ilk mumyayı yapmış olur. Mısırlıların mumya kültürünün kaynağının bu olay olduğu bilim adamlarınca Kabul edilir. İsis, yeniden hayata dönen Osiris ile cinsel ilişkiye girerek hamile kalır. Osiris, kendisi için geçici ve kısa süreli bu olaydan sonra, bir yıldız varlık haline dönüşür. Orion Takım Yıldızı böylece oluşur. İnanışa göre, Orion Takımyıldızı böyle oluşur.
Mısır Medeniyetini kuranların bu takım yıldız ile ilişkileri bunun ile sınırlı değildir. Örneğin Keops ve Kefren isimli dev piramitleri ile beraber bu piramitlerin tepe noktalarından geçen eksenden az kaçık inşa edilmiş küçük Mikerinos piramitleride ilginç bir şekilde bu takımyıldız ile ilişkilendirilmektedir. Bilindiği gibi en başta yer alan en büyük piramit Keops hakkında oldukça fazla yazılmış iddia vardır. Yüzlerinin dört ana yönü göstermesi, üzerinden geçen meridyenin dünya kara parçaların tam ikiye ayırması bunlardan bir iki tanesidir. Fakat bu üç piramide beraber bakılınca bu güne kadar gözden kaçan bir başka anlam ortaya çıkmıştır. Bunun için en sonda duran en küçük cüsseli Mikerinos piramiti yol göstermiştir. Antik Mısır tarihçileri Mikerinos piramidini inşa eden firavunun bu piramidi başka bir yerde yapmak yerine neden bu iki dev piramidin yanında yaptırdığı konusundaki açıklamaları kafalardaki soru işaretlerini kaldırmamaktadır. Çünkü bu piramit kendi başına alındığında hiçde küçük değildir, fakat diğer iki dev piramidin yanında cüceleşmektedir. Ayrıca inşa edilen zeminde hiç bir problem olmamasına rağmen, neden bu piramidin Keops ve Kefren piramitlerinin tepe noktalarından geçen eksenden az kaçık inşa edilmiş olması da karanlıkta kalan diğer bir konudur.
Belkide açıklama için, bu yazının en başında anlatılan Orion kuşağına hatırlamak gerek. Bu kuşakta iki tane parlak yıldız, bu iki yıldızı kesen eksenden az kaçık ve çok daha az parlak bir üçüncü yıldız yer alır. Piramilerin yerleşim planı ile bu yıldızların yerleşimi tamamen aynıdır. Ayrıca Mısır’ı ortadan ikiye bölen Nil Nehri ile gökyüzünü aynı şekilde ortadan ayıran Samanyolu eski Mısır Gök dini çerçevesinde birbirleriyle ilşkiledirilmişlerdir. Ne ilginçtir ki Nil Nehrinin bu piramitlere göre yeri ile Samanyolu’nun Orion Takımyıldızına göre yeri aynı şekildedir. Giza’da bulunan bu üç piramit dışındaki bölgeler de yer alan diğer bazı piramitler ile Takımyıldızın diğer üyelerin yeryüzündeki temsilcileri tamamlanmaktadır. Abu Ruwash’daki Nebka piramidi Orion’un sol ayağı olarak adlandırılan yıldızı, Zawyat Al Aryan’daki piramit ise Orion’un sağ omzunu simgelemektedir. Mısırlıların, bu takımyıldıza çok önem verdikleri rahatça anlaşılmaktadır.
Ancak, dünya ve ay gibi daha kolay gökyüzünde izlenebilecek ve devirleri bir yıl veya bir ay gibi kısa dönmelerde ölçülebilen gök cisimleri varken neden atalarımızın bu takım yıldıza merak sardıkları ve onun ile ilgili detaylı takvimler yaptıkları hakkında doyurucu bir cevap yoktur. Ancak, bu takım yıldızın, Antik medeniyetlede bıraktığı izlerle ilgili bu yazıyı hazırlamak için arşiv karıştırırken, bir gazete küpürü dikkatimi çekti. Milliyet gazetesinin 1 Ağustos 1998 sayılı nüshasından kesilmişti. Bu küpürde; bilim adamlarının, hayatın temel taşlarını oluşturan moleküllerin Dünya’ya Orion nebulasından ulaştığına dair bir haber yer aldı...
Sponsorlu Bağlantılar
Bu yıldız kümesinin en güçlü motif olarak kullanıldığı kültür, eski Mısır medeniyetidir. İnanışa göre Gök Tanrıçası Nut, Osiris ile Seth adlı iki erkek tanrıyla, İsis ve Nephthys adlı iki kardeşi dünyaya getirir. Osiris, hem tanrı hem de insan olduğu için Mısır'ın ilk kralı olmuş, kız kardeşi İsis de onun eşi olmuştur. Osiris iyi bir yönetimle, insanlara dini ve uygarlığın sanatlarını öğretmiş, Mısır'ı zenginleştirmiştir. Ne yazık ki, kralın kardeşi Seth bir komplo kurarak, onu öldürür. Vücudunu parça parça doğrar ve Mısır'ın her tarafına saçar. Bu sırada Osiris ve İsis'in tahta geçecek bir velihatları yoktu. Ancak İsis kendi sihir gücüyle kocasının vücudunun parçalarını gizlice toplar; bir araya getirip Osiris'in vucudunu oluşturur, böylece ilk mumyayı yapmış olur. Mısırlıların mumya kültürünün kaynağının bu olay olduğu bilim adamlarınca Kabul edilir. İsis, yeniden hayata dönen Osiris ile cinsel ilişkiye girerek hamile kalır. Osiris, kendisi için geçici ve kısa süreli bu olaydan sonra, bir yıldız varlık haline dönüşür. Orion Takım Yıldızı böylece oluşur. İnanışa göre, Orion Takımyıldızı böyle oluşur.
Mısır Medeniyetini kuranların bu takım yıldız ile ilişkileri bunun ile sınırlı değildir. Örneğin Keops ve Kefren isimli dev piramitleri ile beraber bu piramitlerin tepe noktalarından geçen eksenden az kaçık inşa edilmiş küçük Mikerinos piramitleride ilginç bir şekilde bu takımyıldız ile ilişkilendirilmektedir. Bilindiği gibi en başta yer alan en büyük piramit Keops hakkında oldukça fazla yazılmış iddia vardır. Yüzlerinin dört ana yönü göstermesi, üzerinden geçen meridyenin dünya kara parçaların tam ikiye ayırması bunlardan bir iki tanesidir. Fakat bu üç piramide beraber bakılınca bu güne kadar gözden kaçan bir başka anlam ortaya çıkmıştır. Bunun için en sonda duran en küçük cüsseli Mikerinos piramiti yol göstermiştir. Antik Mısır tarihçileri Mikerinos piramidini inşa eden firavunun bu piramidi başka bir yerde yapmak yerine neden bu iki dev piramidin yanında yaptırdığı konusundaki açıklamaları kafalardaki soru işaretlerini kaldırmamaktadır. Çünkü bu piramit kendi başına alındığında hiçde küçük değildir, fakat diğer iki dev piramidin yanında cüceleşmektedir. Ayrıca inşa edilen zeminde hiç bir problem olmamasına rağmen, neden bu piramidin Keops ve Kefren piramitlerinin tepe noktalarından geçen eksenden az kaçık inşa edilmiş olması da karanlıkta kalan diğer bir konudur.
Belkide açıklama için, bu yazının en başında anlatılan Orion kuşağına hatırlamak gerek. Bu kuşakta iki tane parlak yıldız, bu iki yıldızı kesen eksenden az kaçık ve çok daha az parlak bir üçüncü yıldız yer alır. Piramilerin yerleşim planı ile bu yıldızların yerleşimi tamamen aynıdır. Ayrıca Mısır’ı ortadan ikiye bölen Nil Nehri ile gökyüzünü aynı şekilde ortadan ayıran Samanyolu eski Mısır Gök dini çerçevesinde birbirleriyle ilşkiledirilmişlerdir. Ne ilginçtir ki Nil Nehrinin bu piramitlere göre yeri ile Samanyolu’nun Orion Takımyıldızına göre yeri aynı şekildedir. Giza’da bulunan bu üç piramit dışındaki bölgeler de yer alan diğer bazı piramitler ile Takımyıldızın diğer üyelerin yeryüzündeki temsilcileri tamamlanmaktadır. Abu Ruwash’daki Nebka piramidi Orion’un sol ayağı olarak adlandırılan yıldızı, Zawyat Al Aryan’daki piramit ise Orion’un sağ omzunu simgelemektedir. Mısırlıların, bu takımyıldıza çok önem verdikleri rahatça anlaşılmaktadır.
Ancak, dünya ve ay gibi daha kolay gökyüzünde izlenebilecek ve devirleri bir yıl veya bir ay gibi kısa dönmelerde ölçülebilen gök cisimleri varken neden atalarımızın bu takım yıldıza merak sardıkları ve onun ile ilgili detaylı takvimler yaptıkları hakkında doyurucu bir cevap yoktur. Ancak, bu takım yıldızın, Antik medeniyetlede bıraktığı izlerle ilgili bu yazıyı hazırlamak için arşiv karıştırırken, bir gazete küpürü dikkatimi çekti. Milliyet gazetesinin 1 Ağustos 1998 sayılı nüshasından kesilmişti. Bu küpürde; bilim adamlarının, hayatın temel taşlarını oluşturan moleküllerin Dünya’ya Orion nebulasından ulaştığına dair bir haber yer aldı...
Son düzenleyen BrookLyn; 9 Haziran 2008 23:21