Arama

Çocuğun Yaşamında Babanın Rolü

Güncelleme: 18 Haziran 2013 Gösterim: 10.162 Cevap: 4
Pasakli_Prenses - avatarı
Pasakli_Prenses
Ziyaretçi
8 Ekim 2008       Mesaj #1
Pasakli_Prenses - avatarı
Ziyaretçi
Çocuğun Yaşamında Babanın Rolü

Sponsorlu Bağlantılar

Babalık rolü tıpkı annelik gibi çocuğa sahip olmayı istemekle başlar. Her iki eşin de çocuk sahibi olmaya karar vermeleri kendilerini bu göreve hazır hissetmeleri önemlidir. Baba adayının çocuklarıyla ilk iletişimleri annenin hamilelik döneminde eşlerine yardımcı olmalarıyla başlar.



Hamileliğin her aşamasını takip etmek, anneye bebeğe hazırlık aşamasında psikolojik destek vermek, bebeğin gelişimini takip etmek, doktor kontrollerinde bulunmak bu role hazırlığın önemli adımlarıdır. Doğumdan itibaren bebeğin ihtiyaçlarının karşılanmasında anneye yardımcı olmak da yine bebekle ilk fiziksel-psikolojik etkileşimin oluşumunda etkilidir. Özellikle babaların bebekleriyle beden temaslarının olması ve göz teması kurmalarının önemi vurgulanmaktadır. Çocuğunun doğumundan itibaren çocuğuyla yoğun bir iletişim halinde olan babaların hayatları boyunca çocuklarıyla daha sağlıklı iletişim kurma olasılıkları artacaktır.



Çocukların kişilik gelişiminde babaların rolü




Etkin bir baba rolü çocukların her türlü gelişimlerine olumlu etki etmektedir. Babanın çocuğu ile ilişki kurma biçimi çocuğun kişiliğini etkiler. Örneğin aşırı otoriter tavır ve ilgisizlik çocukların utanç, çekingenlik gibi kişilik özellikleri geliştirebilmelerine neden olabilmektedir. İlgili ve sevgi dolu bir tavır ise çocukların sosyal uyum yeteneklerinin artmasına, liderlik özellikleri geliştirebilmelerine etki etmektedir. Babanın sağlıklı bir otorite sağlayamadığı, disiplinsiz ve aşırı hoşgörülü bir tutumda olması ise çocukların bazı uyum ve davranış bozuklukları yaşama olasılığını artırmaktadır.



Babanın çocuk üzerindeki en önemli rollerinden biri de çocuğun psiko-seksüel gelişimi üzerindeki etkileridir. Kız ve erkek çocukların doğuştan getirdikleri kendi cinsiyet rollerine ait özellikleri ancak sağlıklı modellerin izlenmesi ve taklit edilmesi yoluyla gelişebilmektedir. Babanın aile içindeki tavrı, fonksiyonu, çocuğuyla kurduğu yakın, açık ve güvenli bir ilişki, özellikle erkek çocuğun baba ile özdeşleşmesini kolaylaştırmakta ve kendi cinsiyet rolünü geliştirmesine yardımcı olmaktadır. Erkek çocuklar taklit edebilecekleri ya da yakın ilişki kurarak özdeşleşebilecekleri iyi bir model bulamadıklarında kendi cinsel kimlik gelişimleri bu durumdan olumsuz etkilenebilmektedir. Ya da babanın aile içinde yeterince etkin olamadığı durumlarda erkek çocukların maskülen özelliklerinin yeterince gelişememesi riskinin oluşabileceği bilinmektedir.



Aynı şekilde kız çocuklar için de babanın rolü, karşı cinsi anlaması, kendine güven geliştirebilmesi açısından önem taşımaktadır. Babayla iletişimde bulunarak erkeklere nasıl tepkide bulunacaklarını ve erkeklerin kendi cinsiyetlerine nasıl tepkide bulunduklarını öğrenmektedirler. Yetersiz baba modeli ya da baba yoksunluğu kız çocukları özellikle ergenlik döneminde etkilemekte ve ergenlik sıkıntılarının daha şiddetli yaşanmasına neden olabilmektedir.



Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Ekim 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Baba-çocuk ilişkisinin niteliği çok önemlidir. Baba, yaratmak istediği otorite ve disiplini, korkutarak oluşturursa, çocuk da dış dünyayı korkutucu olarak görebilir. Baba, erkek çocuk için model, kız çocuk için ise karşı cinsin temsilcisidir.

Sponsorlu Bağlantılar
Babalık rolü, tıpkı annelik gibi çocuğa sahip olmayı istemekle başlar. Baba adayının, çocuğuyla olan ilk iletişimi annenin hamilelik döneminde eşine yardımcı olmasıyla başlar. Özellikle günümüzün getirdiği koşullar babanın çocuğun eğitimindeki yerini genişletmiştir. Çalışan anne sayısının artmasıyla babanın aldığı sorumluluklar da artmıştır.

Bazı teorisyenler, annenin bebekle olan ilişkisinin bebeğin daha sonraki kişiliğini ve sosyal ilişkilerini büyük ölçüde biçimlendirdiğini savunurlar. Diğer yandan da babanın iki yaş evresinden sonraki aşamalarında etkili olduğu belirtilmiştir. Yapılan çalışmalarda baba-çocuk ilişkisinin; zeká, psiko-seksüel ve kişilik gelişimini etkilediği görülmektedir. İlk iki yıldan sonra artık çocuk anne ve babaya eşit mesafededir. Baba, çocuk için dış dünyanın ilk temsilcidir. Bu sebeple baba-çocuk ilişkisinin ilk adımlarının atıldığı bu dönemde aynı zamanda çocuğun dış dünyayla ilgili düşüncelerinin de ilk adımları atılmış olur. Bu bağlamda olumlu baba-çocuk ilişkisi, çocuğun dış dünyaya daha güvenle bakabilmesini sağlar. Buna paralel olarak çocuğun kendi kafasında yarattığı baba imgesi de çocuğun ileride dünyaya yaklaşımının temellerini oluşturur.

Erkek çocuklar erkeksi gücü, mücadeleyi, rekabeti, yenme ve yenilmeyi baba ile deneyimler. Ayrıca erkek çocuk beş yaşından sonra kendi cinselliğini fark etmeye başlayınca babayı taklit etmeye, onun gibi olmaya çalışır. Kızlar ise erkek dünyasına ait ilk yatırımlarını babaları sayesinde oluştururlar. Anne ve babanın çocuğun eğitimindeki yeri birbirini tamamlar ve destekler niteliğindedir. Baba, genellikle disiplini sağlayan, anne ise aileyi bir arada tutan kişi olarak görülür. Anne, kız çocuk için model, erkek çocuk için karşı cinsin temsilcisidir.

Daha iyi bir baba olmak için

Çocuğunuzun gelişimini anne karnından itibaren takip edin.

Çocuğunuz üzerinde korkuya dayalı bir disiplin uygulamayın. Sizinle rahat ve açık bir ilişki kurabilmesi için ona fırsat verin. Tam tersi olarak tamamen disiplinsiz, kuralsız ve kontrolsüz bir disiplinin de çocuk üzerindeki olumsuz etkilerini göz ardı etmeyin.

Annelerin yaptığı gibi sizler de çocuğunuza onu her koşulda sevdiğinizi belirtin.

Çocuğunuzun zihinsel ve cinsel gelişimi için sizin de anne-çocuk ilişkisinin içinde olmanız gerektiğini unutmayın.

Çocuğunuza verdiğiniz her sözü tutmaya çalışın, tutamayacağınız sözleri vermeyin.

Çocuğunuzun ve sizin ortak sevdiğiniz bir aktivite edinin.

Çocuğunuzun fikirlerini dinleyin, onunla paylaşın.
shadowdancer - avatarı
shadowdancer
Ziyaretçi
11 Ağustos 2010       Mesaj #3
shadowdancer - avatarı
Ziyaretçi
Çocuğunuza Zaman Ayırın
Baba olmak, geçmiş yıllarda, çocuğunu uzaktan sevmek, aileyi geçindirmek, kuralları uygulayan otorite olmak anlamına gelirken, şimdilerde; doğumdan itibaren bebeğin bakımını paylaşan, çocuğu ile birebir zaman geçiren, arkadaşlık eden ebeveyn olmak anlamına geliyor.

Baba olarak, çocuğunuzun gelişimi üzerindeki direkt (birebir ilgi göstermek, beraber zaman geçirmek) ve dolaylı (aileyi geçindirmek, anneyi desteklemek) etkiniz tartışılamaz. Bu nedenle bebeklik döneminden itibaren çocuğunuzla ilgilenmek, onunla ilişki kurmak, birlikte vakit geçirmek için çocuğunuzun büyümesini beklememelisiniz. Ebeveyn ile çocuk arasındaki ilişki, zaman içinde gelişen, zenginleşen bir deneyimdir. Çocuğunuz 7 yaşındayken, bir sabah onunla iletişim kurmaya karar verdiğinizde, biraz geç kalmış olabilirsiniz. Babalığın da, annelik gibi, bebeğin doğumu, hatta hamilelik dönemi ile başladığını unutmayın!

Hamilelik Döneminde Babalık
Hamilelik döneminde doğal olarak tüm ilgi bebek ve anne üzerinde yoğunlaşır. Babadan beklenen ise anne adayını duygusal olarak desteklemesidir. Annenin geçirdiği hormonsal, fiziksel ve duygusal değişim sürecinden babalar da etkilenir. Her şeyden önce, eşlerindeki değişime uyum sağlamak zorunda kalırlar. Hamileliğinin ilk dönemlerinde, ani duygu değişimleri, artan fiziksel şikayetler ile eşiniz için zor günler başlamış olur. Siz ise, bir yandan hem eşinizin geçirdiği bu değişime uyum sağlamaya, hem de kendi duygularınızı ve tepkilerinizi anlamaya çalışırsınız. Hamileliğin başından itibaren eşinize destek olur, hamileliği olumlu bir süreç olarak algılarsanız, hamilelik dönemi, her ikiniz için de rahat geçer.

Bu dönemde babalar farklı duygular yaşayabilirler. Kimi, gelecekteki değişimler ve artacak sorumlulukları için endişelenir, kimi eşinden görmeye alışık olduğu ilgiyi göremediği için kendini dışlanmış hissedebilir; kimi ise, baba olmanın, aile olmanın heyecanını yaşayabilir. Bazen bu duyguların tümü bir arada yaşanabilir.

Babalık duygusunun, annelik duygusu gibi içgüdüsel olmadığı, bu nedenle de çok güçlü olmadığı düşünülür, ancak hamilelik döneminde babalara duygularını anlatma fırsatı verildiğinde, bu yorumun herkes için geçerli olmadığı görülür. Sadece anneler değil babalar da çocuklarına duygusal olarak bağlanırlar.

Bebek ve Babası
Geçmiş yıllarda, bebeğin doğumdan itibaren sadece anneye bağlandığı, anne ile iletişim kurduğu, ihtiyaçlarının karşılanması için sadece anneye gereksinim duyduğu vurgulanırdı ancak aslında bebekler, ilk günden itibaren anneye de babaya da ihtiyaç duyarlar. Bebeği büyütürken anne-babanın birlikte yapacağı işler olduğu kadar birbirlerinin yerini tutamayacakları durumlar da vardır. Örneğin bebeği biberonla her iki ebeveyn de besleyebilir ama anne “erkek modeli”, baba ise “kadın modeli” yerini alamaz.

Baba, bebekle ilgili her konuda kendini yetersiz ya da bilgisiz hissedebilir. Bazen bu duruma anne ve yakın çevre de farkında olmadan destek verirler, anne kadar becerikli olmadığı için babayı, bebeğin bakım sürecinin dışında bırakmak sıkça karşılaşılan bir durumdur. Baba ile bebek arasındaki duygusal bağın oluşması için doğumdan hemen sonra birebir ilişki kurulması önemlidir. Pek çok baba, çocuklarıyla ilgilenmek için onların bunu anlayacak kadar büyümesini bekler ki bu, işleri daha da zorlaştırır. Bebeğinin altını değiştiren, karnını doyuran bir baba ile çocuğu arasında duygusal bağ kurulur. Ayrıca çocuk gelişimi ile ilgili tüm araştırmalarda, ilk 6 yılın, özellikle de ilk 1 yaşın, çocuğun gelişimi için en önemli dönem olduğu vurgulanır. Bu yıllardaki duygusal, bilişsel ve sosyal gelişim, sonraki yıllar için temel oluşturur.

Çocuğun Gelişimde Babanın Rolü
Çocuk ve babası arasındaki iletişimin gelişim alanları üzerindeki etkisi, daha çok babasız çocuklar ile yapılan araştırmalardan yola çıkılarak yorumlanmıştır. Çocuk ile baba arasındaki kaliteli ilişkinin, çocuğun bilişsel, sosyal, duygusal ve cinsel gelişim üzerinde olumlu etkileri olduğu belirtilir.

Bilişsel Gelişim
Baba ile çocuk arasındaki destekleyici, olumu ilişki, çocuğun bilişsel becerilerini ve okul yıllarındaki akademik başarısını olumlu yönde etkiler. Bebeklik döneminden itibaren çocuğa sağlanan zengin uyaranların, zihinsel gelişim üzerindeki etkisi çok büyüktür. Çocuğunuzla ilgilenmek için ayırdığınız zaman, birlikte yaptığınız etkinliklerin çocuğunuza sağladığı zengin ve farklı deneyimler, onun öğrenmesini ve zekasını destekler. Babaların, annelere göre çocuklarına daha bağımsız davranmak için fırsat verdikleri gözlemlenmiştir. Bu yaklaşım, çocuğun hem bilişsel hem de kişilik gelişimini olumlu yönde etkiler.

• Çocuğunuza zengin uyaranlar (birlikte kitap okumak, film seyretmek, oyun oynamak, çevre gezileri yapmak, ortak ilgi alanları bulmak ve bunlar için zaman ayırmak vb.) sunmak için, biraz zaman ayırmanız, biraz da yaratıcılığınızı kullanmanız yeterli olur.

• Çocuklar, anne ve babalarını model alırlar. Bu nedenle çocuğunuzla farklı ortamlarda da zaman geçirmeniz ona yeni şeyler öğrenme fırsatı yaratacaktır.

Sosyal ve Duygusal Gelişim
Çocukların benlik algısı ve özgüven gelişiminde babadan gelen geri bildirimlerin yapıcı ya da yıkıcı etkileri olabilir. Benlik algısı; kişinin kendi değeri hakkındaki düşünceleri, hayatın ilk yıllarından itibaren öncelikle aileden alınan, gelişen, sosyal çevre tarafından da desteklenen geri bildirimler ile oluşur. Ailesi tarafından değer gören, kabul edilen, sevilen bir çocuk, kendisinin değerli, önemli ve sevilebilen bir birey olduğuna inanır, böylece olumlu bir benlik algısı geliştirir. Babaların bu noktada da rolü oldukça kritiktir. Babalar, çocuğun dış dünya ile kurdukları ilişkide köprü rolü üstlenirler. Babanın onayı, kabulü, çocuğa dış dünya tarafından da kabul edildiği, beğenildiği mesajını verir.

• Çocuklar, babaları ile kurdukları ilişkide, babanın davranışlarını, problem çözme becerilerini, olaylar karşısındaki tepki ve tutumlarını model alırlar.

• Çocuk ile kurulan olumlu ilişkinin çocuğun gelişimindeki rolü çok önemlidir. Babası tarafından sevildiğini, onaylandığını, en önemlisi kabul edildiğini hisseden çocuk, öğrenmeye ve gelişmeye daha açık olur.

• Çocuk ile kurulacak olumu ilişki için çocuğu dinlemek, onun fikirlerine saygı göstermek, sevgiyi açıka ifade etmek kadar; kural ve sınırları belirlemek de önemlidir. Çocuklar, olumlu davranışları kadar hatalarından da birçok şey öğrenirler. Önemli olan ebeveynlerin hatalar karşısındaki tutumlarıdır. Çocuğunuzun hatalarını, onun için doğru davranışı öğrenme fırsatı olarak değerlendirin. Bağırmak, kızmak yerine, uygun olan ve beklediğiniz davranışı anlatın, gerektiğinde çocuğunuzun davranışının sonucunu yaşamasına izin verin. Çocuğunuzu olumsuz durumlardan korumaya çalışmanız, onun sosyal ve duygusal gelişimini engeller.

Cinsel Rol Gelişiminde Babanın Rolü
Cinsel-rol ayrımı, çocuklarda 3 yaşında başlar. Bu rol ayrımına temel olan gözlemler ise, çocuğun, anne-baba ile ilişki kurduğu ilk andan itibaren başlamış olur. Çocuklar farkında olmadan anne ve babalarını gözlemlerler. Erkek ve kız çocuk arasında doğuştan gelen farklılıklar olsa da, sağlıklı bir cinsel rol gelişimi, anne ve babayı model alarak oluşur.

Babanın rolü, özellikle erkek çocuğun cinsel rol gelişimi için önemli gözükse de, kız çocuğun gelişiminde de bu rolün etkisi büyüktür. Erkek çocuklar, babalarını gözlemleyerek ve taklit ederek, erkeklerin nasıl davrandıklarını öğrenirler.

Baba olarak sorunlar karşısındaki tepkiniz, evdeki kuralları uygulama yönteminiz, davranışlarınız, erkek çocuğunuzun, erkeklik ile ilgili kavramlarının oluşmasında temel oluşturur. Erkek çocukların, doğdukları andan itibaren baba ile özdeşleşmeleri, ilerleyen dönemlerde gelişimleri için oldukça önemlidir. Yaşamlarının ilk yıllarında, babaları ile yeterli paylaşımda bulunamayan çocuklar, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde bu durumdan olumsuz etkilenirler.

Kız çocukları için ise, babanın önemi farklıdır çünkü baba, hayatlarında tanıdıkları ilk erkektir. Bu nedenle baba ile kurulan ilişki, gelecekte karşı cinsle kurulacak ilişkilerin kalitesini ve şeklini belirler.

Çocuğunuzla Paylaşımlarınız ve Ortak İlgi Alanları
Babalar, genellikle doğumdan sonraki dönemde bebekleri ile iletişim kurmakta geri planda kalırlar. Bunun birkaç nedeni olabilir. Birinci neden; yeni doğan bebeğin fiziksel(beslenme) olarak anneye ihtiyaç duyması, ikinci neden ise; küçük ve çok hassas görünen bebekle ilgilenmek, onu kucağına almak babayı tedirgin edeceğinden, anne ve yakın çevrenin de tutumu ile babanın uzak kalmasını (anne-bebekle birebir ilgilenmektense yapılması gereken işleri halletmesi) farkında olmadan desteklemeleridir. Durum böyle olunca babalar, çocuklarını uzaktan sevmeyi öğrenirler. Bu, bazen daha kolay olduğu için, bazen de başka türlü ilgilenme fırsatına (çocukla nasıl ilgileneceğini bilememek, anne ve diğer yetişkinlerden fırsat bulamamak vb.) sahip olmadıkları için babalar geri plandaki rollerini benimserler. Oysa çocuğun, baba ile birebir ilişki kurmaya, baba ile birlikte olmaya ihtiyacı vardır.

İletişimin ve baba-çocuk arasındaki paylaşımın temelleri ne kadar çabuk atılırsa o kadar sağlam ve etkili olur.

Özellikle, erkek çocuklar baba ile özdeşleştikleri için baba ile geçirilen birebir zamanda çok şey kazanırlar. Peki, babalar çocukları ile nasıl iletişim kurabilirler?
Her şeyden önce ilişki ve iletişim kurmak zaman ve emek ister. Bebeklik döneminden itibaren bebeğinizin bakımında rol almak, bebeğiniz ile konuşmak, onu yürüyüşe, parka götürmek gibi temel adımlarla işe başlamanız gerekir. Bebeğiniz büyüdükçe, becerileri geliştikçe birlikte yapabileceğiniz etkinlikler de giderek artacak, bir süre sonra ise, çocuğunuzla aranızdaki iletişimi destekleyecek ortak ilgi alanları, ilişkinizi kuvvetlendirecektir. Ortak ilgi alanlarınızın, çocuğunuzla keyif alacağınız etkinliklerden oluşması önemlidir. Siz araba dergilerine bakmaktan hoşlanırken, çocuğunuz için bu sıkıcı bir etkinlik ise, bunun ortak bir ilgi alanı olma olasılığı yoktur.

Babalar ve Kurallar: Disiplin uygulamaları
Geleneksel aile yapısında baba, otoriteyi temsil eder. Son yılarda, aile içindeki rollerin değişmesi ile birlikte otoriter baba modeline daha az rastlanır olmuştur. Otoriter baba modeli, yerini arkadaş babalara bıraksa da, babanın çocuk gelişimindeki rolü düşünüldüğünde, kurallar ve disiplin, akla gelen temel kavramlar arasındadır. Ebeveynlerden birinin diğerine göre güçlü ve baskın olması, ev içindeki iletişim kadar çocuğun kişilik gelişimini de olumsuz etkiler. Annelerin, çocuk ile ilgili düzenlemeler ve sorumluluklar ile ilgili fazla rol aldığı durumlarda baba, uzakta kalan ebeveyn olarak algılanır. Anne; çocuğun beslenme düzeninden, uyku düzenine, arkadaş ilişkilerinden, ders çalışma becerilerine kadar, her alanda çocuğu takip etmeye çalışırken, bazen etkinliğini ve otoritesini kaybetmiş gibi hissedebilir çünkü çocuk her konuda anneden aldığı uyarılara bir süre sonra alışıp tepki vermemeye başlar. Anne, yemeğe gelmesi için 10 kere seslenirken, baba bir kez çağırdığında çocuk masaya gelir. Bunun nedeni; daha az gördüğü, yeterince zaman geçiremediği babasını mutlu etmek, onun olumlu ilgisini almak ya da karşısında baskıcı bir baba figürü varsa, onun yıkıcı öfkesinden kaçmak olabilir.

Disiplin, sadece olumsuz davranışlara engel olmak için ceza vermek değil; kişinin kendi davranışlarının yarattığı sonuçların farkında olmasıdır. Bu nedenle ev içinde, eşinizle tutarlı yaklaşımlarda bulunmanız, olumsuz davranışlar söz konusu olduğunda, bu durumu çocuğunuza uygun dille anlatmanız, istediğiniz davranışları, olumlu geri bildirim yoluyla pekiştirmeniz, uygun disiplin yaklaşımlarının temelini oluşturur. Baba olarak rolünüz, akşam eve gelince şikayet edilecek otorite figürü olmamalıdır. Çocuğunuzu dinleyip, uygun ve doğru davranışları öğretir, olumlu davranışlarını çekinmeden (aman şimdi aferin dersek şımarır diye düşünmeden) pekiştirirseniz çocuğunuzla aranızdaki ilişki çok daha verimli olur.

Özetle

• Çocuğunuz ile ilişki kurmak için büyümesini beklemeyin. Birlikte zaman geçirmeye ne kadar çabuk başlarsanız aradaki ilişki o kadar güçlenecektir.

• Çocuğunuza duyduğunuz sevgiyi göstermekten çekinmeyin.

• Çocuğunuz hata yaptığında, önce yanlış davranışını tanımlayın, daha sonra beklediğiniz, doğru davranışı belirtin, uyguladığında başarısını övün, benzer hataları tekrarladığında davranışının sonucunu yaşamasına izin verin. Olumsuz eleştirinizi, çocuğunuzun kişiliği ile ilgili değil, davranışı ile ilgi olduğunu dikkat ederek ifade edin. (“Ne kadar beceriksizsin, bir bardağı taşıyamadın” demek yerine, “Suyu dökmeden taşımak için iki elinle taşımalısın.”gibi)

• Gün içinde birlikte olmak için, kısa da olsa mutlaka zaman ayırmaya çalışın.

• Baba- oğul, baba- kız olarak etkinliklere katılın; sinemaya gitmek, alışveriş yapmak, bisiklete binmek, tamir yapmak, top oynamak, yüzmek, kitap okumak gibi.

• Söylediklerinizden çok davranışlarınızla çocuğunuza örnek olduğunuzu unutmayın. Çocuklar güçlü gözlemcilerdir ve unutmazlar.
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
14 Şubat 2012       Mesaj #4
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Çocuğun Yaşamında Babanın Rolü ve Önemi
Özellikle okul öncesi yaştaki çocukların gelişiminde ailenin ve yakın çevrenin önemi, katkısı çok büyüktür. Gelişen toplum ve kadının onun içinde değişen durumu ile birlikte çocuğun hayatında etkili ebeveyn olma tartışmalarında babanın da 20. yüzyılın büyük bir bölümünde farklı algılanan rolü değişmeye uğramaya başlamıştır. Artık annelerin evin dışında çalışmaları ve doğumdan kısa bir süre sonrasında iş yaşamına geri dönmek zorunda kalmaları babaların çocuğun hayatında sadece "ekmek parası kazanan" kişi olmaktan daha başka sorumluluklar almasına, çocukla yakınlaşmasına ve çocuğu yetiştirme sorumluluğunu paylaşmasına neden olmakta. Bunun yanında boşanma sonucunda çocuğun velayetininin babada olduğu durumlar bizim toplumumuzda da görülmeye başlandı.

Babalar bugüne kadar daha çok çocuklarla oynamayı ya da zamanı eğlenceli bir biçimde paylaşmayı tercih ederler ya da anne tarafında çocuğun disiplinini sağlamak amacı ile sert ve öfkeli otorite olarak gösterilirlerken, şimdilerde çocuklarının banyosuna yardımcı olan, alt değiştirmeyi kadın işi diye redetmeyen babaların sayısı da artmakta.

Baba çocuk arasındaki paylaşımın artması araştırmalara göre hem çocuğun gelişimini hem de babanın benlik kavramını ve kendine güvenini olumlu etkiliyor. Bu paylaşım onların çocuklarına karşı daha gerçekçi ve yapay olmayan tutumlar benimsemelerine ve daha sevecen olmalarını sağlıyor.

Babanın çocuğun yaşamını etkin paylaşımı çocuğun analitik düşünce yapısını, zekasını, sözel becerisini ve akademik başarısını olumlu etkiliyor. Bunun yanında çocuk daha çok içsel odaklı kontrol geliştiriyor, daha olgun ve bağımsız davranışlar gösteriyor. Özellikle erkek çocuklar için cinsel kimlik modeli yani erkek olurken örnek alacağı kişi ile paylaşım içinde olmak çocuğun kendini dış dünya ile ilişkilerinde örneğin diğer erkek arkadaşlarının yanında da daha korunaklı ve güvende hissetmesine yardımcı olmaktadır.

Babanın çocuğun yaşamında yer almasının başka bir etkisi de anne ve çocuk arasında doğum öncesi anne karnında iken oluşup doğum sonrasında devam eden bağın bağımlılığa dönüşmesini engelleyebilmesidir. Böylece çocuk iki ebeveynden de sevgi, bakım ve ilgi görebilmekte ve her ikisi ile de sağlıklı bağlanma yaşayabilmektedir. Başka bir deyişle annenin eteklerine yapışan çocuk resmini oluşturma riski azalır. Çünkü çocuk artık sadece anneden yani tek bir kişiden besleneceğini düşünüp ona yapışmayacak ve onu kaybetmekten aşırı kaygı duymayacaktır.

Bazı durumlarda baba çocuğun yaşamında anneninkine benzer biçimde rol aldığında anne uzun süredir söz sahibi olduğu rolü başkası ile paylaşmış olmaktan dolayı kayıp hissedebilir.

Peki babalar çocuğun hayatında nasıl sorumluluklar almakta ve alabilirler?
Bizim ülkemizdeki araştırmalar babaların çocukları ile çok az iletişim kurdukları daha çok çocukla ileriye yönelik kararların alınmasında sorumluluk taşıdıkları saptanmıştır.

Babaların en önemsedikleri rol maddi bakımdan çocuğa bakabilmek, sevgi ve şefkat göstermek. En az önemsedikleri rolleri ise çocukla oynamak ve çocuğun günlük ihtiyaçlarını karşılamak.

Oysa bir babanın erkek modeli olarak çocukla oynayışı annenin oynayışından çok farklı olduğundan sağladığı katkı da oldukça farklıdır. Belki bedensel itişli kakışlı ve anneye göre çocuğun bir yanına bir şey olacak dedirtecek kadar sert ama yararlı.

Bir başka deyişle babanın çocuğun hayatının her noktasında anne kadar etkin olması özellikle iletişim içinde olması babanın çocuğa verebileceği en önemli katkı.

Babanın çocuğun hayatında sadece korkulan ve akşam gelince gün içinde yaptıklarından dolayı azar işiteceği bir figür olması yerine, çocuğun aile içinde ve dışında yaşadığı sıkıntıları paylaşabileceği, karşılaştığı sorunlarla ilgili çözüm önerilerini korkmadan sorabileceği, yardımını ve desteğini koşulsuz hissettiği bir ebeveyn olması çocuğun özgüvenini geliştiricidir. Sadece eleştiren veya cezalandıran, korkulan bir baba figürü, çocuğun babadan onay ve kabul görmeden büyümesine ve babayı ulaşılamayacak kadar mükemmel ve uzak olarak görmesine, genel anlamda kendinde yetersizlik ve becerisizlik duygusu geliştirerek yetişkin hayatına da yansımasına neden olur.

Ebeveynlerin bir yanlış düşünceleri de çocukların bebeklik dönemindeyken baba ile ilişki kurma ihtiyacında olmadığı, 3-4 yaş sonrasında ilişkinin gelişmesi gerektiği ile ilgilidir. Oysa tüm yapılan araştırma sonuçları bebeğin günlük bakımı yani alt değişimi, banyosu, doyurulması ve oyun oynanması, eğitimi ile babanın da ilgilenmesi durumunda hem ileriye dönük ilişkinin daha olumlu geliştiği görülmüştür. Bunun yanında anne çocuk ilişkisinin hem anne hem de çocuk açısından daha besleyici olduğu saptanmıştır.

Daha önce de kısaca üzerinde durduğumuz gibi baba çocuk ilişkisine annenin de destek ve izin vermesi önemlidir. Babayı küçük çocuk ile olan ilişkisinde becerememek ve yapamamakla suçlamaması, başka bir deyişle ona baba ya da ebeveyn olarak yetersiz ve çocukla yalnız başına kalamayacak durumda olduğunu hissettirmemesi, bunun yerine bu beraberliği desteklemesi baba çocuk ilişkisinin gelişmesi açısından gereklidir.

Bir çocuğun hayatında annenin ve babanın rolü farklıdır. Hiçbir ebeveyn bir diğerinin rolünü de taşıyabilecek güçte değildir. Her ebeveyn kendi sınırı içinde çocuğun benlik algısını ve özgüvenini oluşturmasında destek verir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
Bachata - avatarı
Bachata
Ziyaretçi
18 Haziran 2013       Mesaj #5
Bachata - avatarı
Ziyaretçi
Babanın davranışları çocuğun geleceğini belirliyor
MsXLabs.org

Babalar Artık Daha Anlayışlı

Geleneksel ailelerde baba dendiğinde akla çalışıp para kazanan ve evin ihtiyaçlarını karşılayan, otoriter, akşam işten eve geldiğinde rahatsız edilmemesi gereken bir model gelebilir. Ancak günümüzde, özellikle annenin de çalıştığı ailelerde artık ‘’baba’’ rolü ciddi bir değişime uğradı. Eski sert ve sinirli babalar yerini anlayışlı, çocuğuyla ilgilenen, sorunları çözmede etkili, tatlı-sert bir ‘’erkek’’ modeline bıraktı.

İyi Bir Baba Olmanın Yolu Sabır ve Tecrübeden Geçiyor

Bebeklerin ilk yaşlarında anneye olan ilgi ve bağlılığının ikinci yaştan itibaren babaya yönlendiğini belirten Dr. Yavuz, baba-çocuk ilişkisinde doğru iletişimin fiziksel temas ve birlikte verimli vakit geçirmek olduğunun altını çiziyor. Hiç kimsenin ‘’iyi bir baba’’ olarak doğmadığını söyleyen Yavuz, baba olmanın sevgi, tecrübe, sabır ve bilgi edinmeyle gerçekleşeceğini vurguluyor.

Baba, Çocuk İçin En Önemli Güven Kaynağı

Baba; çocuğun çevresindeki en önemli modeldir. Erkek ve kız çocuklarına göre farklılık gösterebilen baba-çocuk ilişkisinde en önemli nokta çocukluk döneminde babaya duyulan güvenin, çocuğun yetişkinlik döneminde ciddi bir rol oynamasıdır. Bunun bilincinde olan ebeveynlerin her hareketlerini çocuğun geleceğine bir yatırım olarak düşündüğünü belirten Dr. Yavuz, yapılan araştırmalarda erkek çocuğa sahip babaların, çocuğuyla daha ilgili olduğunu vurguladı. Erkek çocuğun babayla ortak ilgi alanlarının daha çok olduğunu sözlerine ekleyen Dr. Yavuz, kız çocukları için de babanın eşsiz bir güven kaynağı olduğunun altını çizdi.

İyi bir baba modeli, hem çocuğun gelişimini hızlandırır hem de babanın özgüvenini artırır. Sağlıklı baba-çocuk ilişkisi olan ailelerde babasından sevgi ve ilgi gören çocuk hem sosyal hayatında hem de okul hayatında başarılı olur, el becerilerini baba desteğiyle geliştirir.

Cinsel Kimliğini Baba Sayesinde Kazanıyor

Bir çocuğun tanıdığı ilk ‘’erkek’’ modelinin baba olduğunu belirten Dr. Yavuz, özellikle erkek çocukların cinsel kimliğini babadan modellediğini, kız çocukların da karşı cinsi tanıması ve güvenmesi anlamında babadan etkilendiğini vurguladı.

Baba-çocuk ilişkisinde çocuğun zihninde oluşacak ‘’iyi baba’’ kavramına annenin desteğinin kaçınılmaz olduğunu belirten Dr. Yavuz, anne-baba arasındaki ilişkinin çocuğu büyük ölçüde etkilediğini belirtiyor. Bu nedenle annenin, çocuğa ‘’baba’’ kavramını doğru bir şekilde tanımlaması, davranışlarında da çelişkiye düşmemesi çocuğun ruhsal sağlığı için son derece önemlidir.

Baba-Çocuk İlişkisinde Bunlara Dikkat

* Çocuğa sevgi, ilgi göstermeli ve zaman ayırmalıdır.
* Bebeğin sağlığı, beslenmesi, temizliği gibi ihtiyaçlarını karşılaması önemlidir. Bu ilişki daha gelecekteki sağlıklı ilişkinin önemli bir parçasıdır.
* Çocuğu olduğu gibi kabul etmeli, başkalarıyla kıyaslamamalıdır.
* Çocuğun çabalarını, olumlu davranışlarını desteklemeli, başarısızlıkları karşısında sabırlı, sakin ve yapıcı olmalıdır.
* Tüm davranışlarıyla çocuğa iyi bir model olmalıdır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

3 Ocak 2014 / Misafir Soru-Cevap
29 Şubat 2012 / zeynep98 Soru-Cevap