Arama

Internet / Bilgisayar / Teknoloji Dünyası'ndan Haberler - Sayfa 26

Güncelleme: 8 Ekim 2017 Gösterim: 252.932 Cevap: 665
vain - avatarı
vain
Ziyaretçi
21 Mayıs 2007       Mesaj #251
vain - avatarı
Ziyaretçi
Trend Micro, çalınan dizüstü bilgisayarlardaki dosyaları korumayı amaçlayan Remote File Lock (Uzaktan Dosya Kilitleme) özelliği sunuyor.

Sponsorlu Bağlantılar
İSTANBUL - Trend Micro’dan yapılan yazılı açıklama, her yıl yüz binlerce bilgisayarın çalındığı ifade edilerek, çalınan bilgisayarlardaki bilgilerin ise hırsızlar tarafından herhangi bir engelle karşılaşılmaksızın kullanılabildiği denildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Ta ki Trend Micro, PC-cillin ürününe Remote File Lock modülünü dahil edene dek. Başta antivirüs çözümleri olmak üzere bireysel ve kurumsal kullanıcılara yönelik bilgi güvenliği ürünleriyle tanınan Trend Micro, çalınan dizüstü bilgisayarlardaki dosyaları korumayı amaçlayan Remote File Lock (Uzaktan Dosya Kilitleme) özelliğini PC-cillin 2007 Internet Security ürününde standart olarak sunuyor.

Remote File Lock, dizüstü bilgisayarın kaybolması ya da çalınması durumunda, sabit disk üzerinde kayıtlı dosyaları koruyor. Kullanıcı, Remote File Lock’u aktive ederken, bilgisayar adı, şifre ve geçerli bir e-posta adresi belirliyor.

Yükleme tamamlanınca masaüstünde TrendSecure Vault isimli bir klasör beliriyor. Korunması istenen dosyalar bu klasörde gönderiliyor. Kaybolma ya da çalınma durumunda kullanıcı Trendsecure.com adresine girerek dosyalara erişimi kapatabiliyor.”
vain - avatarı
vain
Ziyaretçi
23 Mayıs 2007       Mesaj #252
vain - avatarı
Ziyaretçi
IBM, Dünyanın En Hızlı Yongasını Piyasaya Sundu
IBM’in ürettiği, 4.7 GHz hızındaki POWER6 yongası, bir önceki modelden %100 daha hızlı çalışıyor, ancak aynı miktarda elektrik tüketiyor. Yeni yongalarla donatılan Sistem p570 sunucuları ise halen piyasada bulunan en yakın rakibi Itanium tabanlı HP sunuculardan yaklaşık 3 kat daha hızlı çalışıyor.
Sponsorlu Bağlantılar

Laboratuvar ortamında 5 GHz’lik hızı da aşabilen çift çekirdekli POWER6 yongaları, çekirdek başına 8 MB önbelleğe sahip. IBM’in 65 nanometre teknolojisiyle ürettiği POWER6, üzerinde 790 milyon transistör bulunduruyor. POWER6, Unix bazlı sunucularda kullanılan tamsayı ve kayan virgüllü hesaplamalar, Java yazılımları ve hareket işleme gibi uygulamaları da aynı anda yapabiliyor.

POWER6’nın yapılandırılabilir bant genişliği sayesinde kullanıcılar maksimum performans ya da minimum maliyet arasında seçim yapabiliyor ve sunucuyu düşük voltajlarda da çalıştırabiliyor. POWER6 işlemcisi, bilgi akışının kesildiği zamanlarda kendi kendini kapatıyor ve bu sayede enerjinin kullanımı %35 oranında azalıyor. POWER6 ayrıca, sistem içinde ısının yükseldiği bölgeleri tespit ederek, oraya yollanan bilgileri azaltıyor ve ısının normal seviyelerde kalmasını sağlıyor.

POWER6 ile çalışan Sistem p570 ise saniyede 300 GB bilgi indirme performansıyla, itunes kataloğundaki tüm şarkı, klip ve dosyaları 60 saniye içinde hafızasına kaydedebiliyor. Yüksek performans ve sanallaştırma kapasitesiyle kullanıcıların hızını %100 artırırken, %50 enerji tasarrufu sağlıyor.

IBM, POWER6 işlemcilerini Sistem p sunucularının yanı sıra Sistem i makinelerinde de kullanmayı planlıyor. IBM’in Küresel Teknoloji Servisleri bölümü, POWER6’nın müşteriler tarafından kısa sürede kullanılabilir hale gelmesi için servis ürünleri geliştiriyor.


Google'da Dosya Arama Yöntemleri Aşağıdaki karakter dizilerinden işinize geleni google arama boşluğuna yapıştırın.

"parent directory " /appz/ -xxx -html -htm -php -shtml -opendivx -md5 -md5sums
"parent directory " DVDRip -xxx -html -htm -php -shtml -opendivx -md5 -md5sums
"parent directory "Xvid -xxx -html -htm -php -shtml -opendivx -md5 -md5sums
"parent directory " Gamez -xxx -html -htm -php -shtml -opendivx -md5 -md5sums
"parent directory " MP3 -xxx -html -htm -php -shtml -opendivx -md5 -md5sums
"parent directory " Sarkici adi ya da album ismi -xxx -html -htm -php -shtml -opendivx -md5 -md5sums

değişen kısım sadece /appz/ DVDRip Xvid Gamez MP3 vs. kısmı orayı aradığınız şeye göre değiştirebilirsiniz.

Metod 2 :
bir de aşağıdaki şekilde deneyin ...
?intitle:index.of? mp3
bunu şarkıcı veya albüm adını ekleyerekde yapabilirsiniz
mesela : ?intitle:index.of? mp3 teoman

Metod 3 :
aşağıdaki diziyi google arama çubuğuna yazın ...
inurl:microsoft filetype:iso
burada microsoft yerine adobe vs. firmaları veya iso yerine exe , zip gibi uzantıları yazabilirsiniz

__________________
Son düzenleyen vain; 23 Mayıs 2007 10:33 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
vain - avatarı
vain
Ziyaretçi
26 Mayıs 2007       Mesaj #253
vain - avatarı
Ziyaretçi
Dünya Çapında Wi-Fi Network'ü Gelişiyor
Dünya çapında Wi-Fi noktalar arasında kurulan networkler ve roaming gelişiyor. Bunlardan Amerikan (Kaliforniya) Boingo bu ayın başında yaptığı açıklamada Tokyo metro Wi-Fi şebekesi ile anlaşma yaptığını açıklamıştı. Boingo anlaşma yaptığı 150 hotspot operatörü sayesinde, halen dünya üzerindeki 60.000'in üstünde Wi-Fi nokta ile network halinde olduğunu bildiriyor. Avrupa'lı Wi-Fi operatör FON ise Foneros adını taşıyan network üyelerinin sayısını 130,000 olarak veriyor. Bu durumda mesela Boingo 190,000'in üstündeki noktaya ulaşabiliyor.

Diğer yandan İspanyol firması FON'un Dünya çapındaki Wi-Fi networkünün (Foneros) üyeleri router'larını değiştirerek yeni ve düşük fiyatlı routerlar kullanmaya başladılar. Bu sayede şimdi FON siteleri bir birleri ile bedava roam yapabiliyor. Ya da 2 $/gün düzeyinde bir ücret ödüyorlar.

Kaliforniya firması Boingo'nun Wi-Fi kullanabilen telefonlarla verdiği bir servisi bulunuyor. Bu servisi kullanarak VoIP görüşme yapmak isteyen ya da el cihazından internete giren kişiler aylık 7,95 $/ay ödüyorlar.

İşortağı siteler standard Boingo fiyatı olarak sınırsız kullanıma aylık 21,95 $ ödüyorlar. Şirket ayrıca Amerika/kanada için 7,95 $/ay ve ABD dışı için 9,95 $/ay fiyat taşıyan "AsYouGo" servisi sağlıyor.

İspanyol FON son olarak, en büyük Amerika'lı ISS'lerden birisi olan Time Warner Cable ile işortaklığı anlaşması imzaladı. Bu firmanın 33 eyalette bulunan abonelerine, istedikleri takdirde yeni servis olarak FON kullanabilecekleri bir router veriliyor. Böylece Foneros oluşturmak mümkün oluyor.

Ad Age'e göre, FON "La Fonera" adını taşıyan ucuz router'lar da vermeye başladı. Bunlar Starbucks'a yakın yaşayan insanlara bedava veriliyor. Böylece aylık 10 $ ödeyen T-Mobile hotspot müşterileri hedefleniyor. La Foneras normalde shop.Fon.com'da 40 $'a satılıyor. Gelecekte FON'un reklam-destekli bir model ile tamamen bedava verilebileceği de düşünülüyor.
TÜRK İNTERNETTEN ALINTIDIR


IRC mi IM mi?
Afternet.org'da yayınlanan bu makale eski dost IRC'nin hala ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.

Kişiselliğin gün geçtikçe daha çok pompalandığı günümüzde IRC, yeni arkadaşlar edinme, sohbetlere sadece dinleyici olma, bilgileri paylaşma gibi bir çok konuda IM'e üstünlük sağlamakta.

Ama belki de en önemli kısmı meşhur Third Place kavramının Internet'teki en önemli dayanağı olması.
Third place, insanların ev ve iş dışında bulunacakları ve diğer iki ortamdan izole olup rahatlayabilecekleri bir mekanı tarif eder.

Bu bazısı için kahvehane, bazısı için spor salonu, bazısı için World of Warcraft ya da Second life olabilir.

Temel amacı, sıkıntılardan uzaklaşıp sosyalleşmek olan Üçüncü Yer için IRC'de oldukça iyi bir alternatif sunmakta. Kimsenin yüzününüzü görmesine ihtiyacınız yok, oturduğunuz yerden kalkmak zorunda değilsiniz, konuşmadığınız sürece duran diyaloglar yok, oturup milletin muhabbetini sadece dinleyebilirsiniz. İki klik ötede geyik yapabileceğiniz gibi, iki klik ötede çok derin felsefik tartışmalara ya da teknik konulara dalabilirsiniz.

Eğer siz de "IRC geyik ortamıdır" diyenlerdenseniz, başta Freenode olmak üzere IRC sunucularına bir daha bir gözatın derim.
Son düzenleyen vain; 26 Mayıs 2007 13:56 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
vain - avatarı
vain
Ziyaretçi
29 Mayıs 2007       Mesaj #254
vain - avatarı
Ziyaretçi
718 M $'lık Türkiye Yazılım Pazarı Masaya Yatırılıyor
Türk Yazılım Sektörü’nde Yeni Bir Yaklaşım Başlıyor: Kurumsal Yazılım Kongresi ile Sektör potansiyelini tartışıyor. 7-9 haziran tarihleri arasında düzenlenen kongre konusunda TBD İstanbul 2.Başkanı Erdal Büyük ile konuştuk.

turk.internet.com : Kongreyi kısaca tanıtabilir misiniz?

Erdal Büyük :
TBD İstanbul Şubesi tarafından 7-8-9 Haziran tarihlerinde Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsünde düzenlenen, sadece yazılımın konuşulacağı ve yazılımın ilk defa bu kapsamda ele alındığı bir kongre. 8 paralel kulvarda 3 gün boyunca 40 oturum başlığı altında 136 sunum yapılacak. İlk günün akşamı bir açılış kokteylimiz var. Burada Sibel Köse Baki Duyarlar Caz Band sahne alacak. Oturumlar seminer, panel ve atölye çalışmaları olarak üç farklı biçimde sunuluyor. Kurumsal Yazılım alanında ürün geliştirenler ve hizmet verenler ile kullanıcıları bir araya getirmeyi hedefliyoruz.

turk.internet.com : Kurumsal Yazılım deyince ne anlamamızı bekliyorsunuz? (Sadece Yazılım’dan farkı ne?)

Erdal Büyük :
Kurumsal Yazılım deyince genel iş uygulamalarından oluşan bir yazılım bütününü, kurumun nasıl çalıştığını modellemeyi sağlayan araçları ve kurumun kendisine özel uygulamaları üretmesini sağlayan geliştirme araçlarını anlıyoruz. Örnek olarak Kurumsal Kaynak Planlama, İş Zekâsı, Müşteri İlişkileri Yönetimi, Finansal Sistemler gibi yazılımlar ile Telekom, Perakende, Lojistik, Savunma Sanayi gibi sektöre özel çözümler sağlayan yazılımları kurumsal yazılım altında değerlendirebiliriz. Kişisel kullanıma özgü yazılımlar, oyun yazılımları gibi yazılımlar ise bu çerçeve içinde yer almıyor. Bununla birlikte 3 paralel kulvarda sadece yazılım teknolojileri /standartları ve metodolojileri konuşulacağı için bu alandaki yazılım geliştirenlerin de oldukça ilgisini çekecek konular yer almakta.

turk.internet.com : Dünyada ve Türkiye’de Kurumsal Yazılım Pazarı ne büyüklükte sizce?

Erdal Büyük :
2006 itibarı ile 133 milyar dolar bir yazılım pazarı olduğu yapılan araştırmalardan ortaya çıkıyor. IDC raporuna göre 2006 yılı Türkiye Pazar 645 milyon $ olarak belirlenmişken 2007 için öngörülen rakam 718 milyon $. Bu rakamların çok büyük bir kısmını kurumsal yazılım pazarı oluşturmakta.

turk.internet.com : Kongreye neden ihtiyaç duyuldu?

Erdal Büyük :
İstanbul’da bu kapsamda bir etkinlik yapılmıyordu. TBD İstanbul şubesi olarak sektörün ilgisini çeken başarılı seminer ve zirveler düzenledik. Tam günlük, üyelere çok uygun fiyatlarla verilen bu seminerlerde önemli bir deneyim ve görünürlük sağladık. Burada edindiğimiz deneyimi her sene farklı bir konuda İstanbul’da bir Bilişim kongresi düzenleyerek kullanmak istedik.

turk.internet.com : Kimleri hedefliyorsunuz?

Erdal Büyük :
Kurumsal Yazılım üreten, hizmet veren ve kullananları hedefliyoruz. Diğer taraftan tüm bilişimciler, üniversiteler, devlet/belediye kuruluşları da bu kongreye katılmaları halinde kendilerine fayda sağlayacaklardır.

turk.internet.com : Kongre kapsamındaki Panellerden de bahsedebilir misiniz bize?

Erdal Büyük :
Kongre kapsamında her biri oldukça ilgi çekici ve güncel olan 9 farklı panel yer almaktadır. ‘Yazılım Sanayi Lokomotif Sektör nasıl olur?’ ‘Yazılım Projeleri neden başarısız oluyor?’ ‘Türkiye neden bir Yazılım Devi Olmasın?’ ‘Kurumsal Yazılım Pazarında neden yeterince dış kaynak kullanımı yok?’ ‘Özgür Yazılım ve Fikri Mülkiyet’ gibi birçok fırsat ve sorunların ortaya yatırılacağı ve her birinde panel konularında uzman kişilerin katılacağı paneller sonrasında bu konularda bildiri kapsamında çok anlamlı içeriklerin çıkacağını düşünüyoruz.

turk.internet.com : Neler yaptınız şimdiye kadar?

Erdal Büyük :
Öncelikle etkin bir yazılım kongresi oluşturmak için ihtiyacımız olan maliyetleri karşılamaya yönelik destek verebilecek şirketleri dolaştık. Destek konusunda bazı şirketler çok ilgili davranmalarına rağmen çok daha fazla destek vereceğini düşündüğümüz bazı şirketlerden ise destek alamadık. Bizim için en önemli konu Kurumsal Yazılım sektörüne her açıdan fayda sağlayacak çok kapsamlı ve faydalı içerik oluşturmaktı. İçeriğin kalitesi her şeyden daha önemli idi, bu kapsamda destek versin vermesin her konunun uzmanını mutlaka kongreye çağırmayı hedefledik. İçerik oluşturmayı büyük oranda tamamladık. Beklemediğimiz şekilde ilgi son günlerde daha da arttı, bazı önemli kuruluşlar kendi etkinliklerini de bu etkinlik içinde birleştirmeye karar verdiler. Şimdi yoğun bir şekilde duyurmaya çalışıyoruz. Gerçekten daha önce bu kapsamda erişilmemiş bir içerik yakaladık. Kongrenin başarısı sizin gibi kanallarla bunu ne kadar duyurabildiğimize bağlı.
TÜRK İNTERNETTEN ALINTIDIR



Çocuklar için Güvenli İnternet Günleri Yapıldı
Beyoğlu Belediyesinde düzenlenen Güvenli İnternet Günleri kapsamında “İnternet Nesli Yetiştirmeyi Biliyor muyuz?” içeriği ile hazırlanan eğitimlere 3 gün boyunca toplam 250 aile katıldı. Beyoğlu belediyesine bağlı semt konaklarında düzenlenen eğitimlerde annelerin çocuklarıyla kurdukları teknolojik dil ve hangi yöntemlerle çocuklarını internetin zararlarından koruyabileceklerinin eğitimi verildi.

1 Haziran 2007 tarihinde Bahçeşehir Belediyesi ile yapılacak eğitimlere, İstanbul’daki tüm belediyeler ile düzenli olarak eğitim seminerlerine devam ederek ücretsiz olarak ailelerin bilinçlendirilmesi sağlanacak. Belediyelerin ve ailelerin yoğun ilgisi ile karşılanan proje 2007 yılı sonuna kadar devam edecek.

Bilişim Eğitim Merkezi, internetin çocuklarımızın ve gençlerimizin gelişimlerinde aldığı önemli rolün farkındalığı ile, bu geniş ve özgür alanın pozitif kullanılmasını sağlamak ve bu konuda ailelerin bilinçlenmesini sağlamak amacıyla düzenli olarak eğitim seminerleri dizisini başlattı.

Bilişim Eğitim Merkezi, bu eğitimlere, toplumumuzun kendileri yetişirken yeni bir olguya karşı çocuklarını ve gençlerini iyi yetiştirebilmeleri için hazırlanmış bir bilinçlendirme proje hedefi ile yola çıktı.

Bilişim Eğitim Merkezi tarafından gerçekleştirilen “İnternet Nesli Yetiştirmeyi Biliyormuyuz” sorularını cevaplayan bilinçlendirme ve eğitim seminerlerinde; anne ve babalara çocuklarını internetten nasıl koruyacakları, hangi araçlar ve yöntemler ile tedbir alabilecekleri konusunda 8 farklı başlıkta bilgiler veriliyor. Çocukları internetin zararlarından koruma eğitimlerini Bilişim Eğitim Merkezi Sistem ve Network Bölümü Koordinatörü İrfan Bostancı, Filtre programı kullanımı ile ilgili eğitimi Volsoft Yazılım Satış Müdürü Atilla Aydınalp ve İstanbul İnternet Kafeciler Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Necmi Karademir ise internetin yaşamımızdaki genel görüşü ile ilgili bilgiler veriyor.

Anne ve babalara yönelik olarak hazırlanan eğitim seminerlerinde bilinçlendirme çalışmalarında aşağıdaki konu başlıklarında bilgiler veriliyor.
  • Çocukların internet kullanım alanları
  • İnternetin faydaları
  • Çocuklar için internet üzerinde olası tehditler
  • Çocuğunuzun risk altında olduğunun göstergeleri
  • Risk tespit edildiğinde ne yapılmalı?
  • Çocuğun risk altına girme ihtimalini minimize etmek için neler yapmalı?
  • Çocuğunuz sakıncalı içerikli reklam mailleri alıyorsa neler yapılmalı?
  • Bilgisayarda çalıştırılan program ve gezilen internet siteleri nasıl izlenir & nasıl kısıtlanır?
  • Volsoft Web Filtre Yazılımının Kullanımı

Bilişim Eğitim Merkezi Genel Müdürü Ahmet Çevik seminerlerle ilgili olarak şöyle dedi ;

Toplum olarak çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımız. Onların eğitimleri ve günlük yaşamlarında olan internetle ilişkilerini daha yakından ve daha dikkatli takip etmemiz bir zorunluluk haline geldi. Verdiğimiz eğitimlerde ailelerin bilinçlenerek çocuklarının internetle olan ilişkilerini daha yakından takip etmeleri ve zararlı gördükleri durumlara karşı tedbir almaları mümkün olacak. Kuruluş misyonlarımızdan biri Türk toplumunu gelişen teknolojiler ile tanıştırmak. Bu misyona uygun olarak aileleri bilinçlendirerek çocuklarını korumalarını sağlamak amacı ile bu projeyi hayata geçirdik. Geniş kitlelere ve ailelere bu önemli konu hakkında bilgiler vermekten memnuniyet içindeyiz. Beyoğlu belediyesi ile başlattığımız ve Bahçeşehir Belediyesi ile devam ettiğimiz seminerlerde bizi ve projeyi destekleri için çok teşekkür ediyoruz.


Türk Hackerlardan Arjantin Taarruzu
Arjantin'den hackerlar "gov.tr" uzantılı Türkiye'ye ait sitelere saldırınca Türk hackerlar cevap verdi. İşte Türk hacerların Arjantin'de çökerttikleri sitelerin listesi...
Ulpow Eliminators isimli Türk hacker grubu, Arjantin sitelerine saldırı düzenledi. Ulpow Eliminators gerçekleştirdikleri eylemin; son zamanlarda Türk sitelerine Arjantinli hackerlar tarafından yapılan saldırılara karşı bir cevap niteliğinde olduğunu açıkladı.
İşte haclenen Arjantin siteleri:

http://www.inmuebleonline.com.ar/fotos/index.htm http://www.tincho.com.ar/blog/index.php
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6266970
elfutboldelosmartes.com.ar
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6266988
HACKED BY ULPOW
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267117
HACKED BY ULPOW
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267126
HACKED BY ULPOW
http://www.maxilucca.com.ar/boda/index.htm
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267142
http://www.maximilianolucca.com.ar/boda/index.htm
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267150
HACKED BY ULPOW
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267183
HACKED BY ULPOW
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267226
HACKED BY ULPOW
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267234
HACKED BY ULPOW
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267244
HACKED BY ULPOW
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267256
http://www.rosariotenis.com.ar/votos.txt
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267332
HACKED BY ULPOW
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267339
HACKED BY ULPOW
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267345
http://www.tenisrosario.com.ar/votos.txt
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267349
Tintero
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267372
HACKED BY ULPOW
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6267377
HACKED BY ULPOW
http://www.ai.edu/test/files/index.htm
http://www.zone-h.org/index2.php?option=com_mirrorwrp&It emid=45&id=6310602

Kasetler tarihe karışıyor

Internet / Bilgisayar / Teknoloji Dünyası'ndan HaberlerSabit diske kayıt yapan video kameralar ile kaset taşıma derdi bitti.








Müzik ve video bir araya geldi Dijital video kameralarda kayıt için kaset, MiniDV veya DVD satın alma dönemi kapanıyor. Sabit diske kayıt yapan video kameralar bir tam gün kayıt yapıyor. Eğer yüksek çözünürlüklü kayıt yapmıyorsanız, 40 saatlik video çekimini 60GB sabit diske sığdırabiliyorsunuz. Ancak pil süresi 40 saat video çekmeye engel oluyor. Şu anda ortalama pil süresi 8 saati buluyor. Yüksek çözünürlüklü video kameralarda ise kayıt süresi çekim kalitesi arttığı için azalıyor. Yeni video kameralar dijital fotoğraf makinelerde olduğu gibi amatör çekim hatalarını ortadan kaldırıyor. Özellikle titreşimden ve ışık kullanımından doğan çekim hataları kısmen ya da büyük ölçüde yok edilebiliyor. Ayrıca otomatik netleme ile bulanık görüntü ortadan kalkıyor. Üstelik gece çekimlerinde bile renklerin ayırt edilmesini sağlayacak teknoloji pek çok kamerada kullanılıyor. Dijital video kameralar televizyonlarda olduğu gibi yüksek çözünürlüklü çekim yapabiliyor. Eğer evinizde yüksek çözünürlüklü televizyonunuz varsa ya da almayı planlıyorsanız, kameranın da yüksek çözünürlüklü kayıt yapması gerekiyor. Video kameralar fotoğraf çekme özelliğine de sahip. Ancak karşılaştırma yaparken video çekim kalitesi fotoğraftan daha önemli.

DAHA KÜÇÜK VE DAYANIKLI

Video kameraların sadece yetenekleri artmadı, boyutları da küçüldü. Cep telefonu büyüklüğünde video kameralar su altında bile çekim yapma şansı sunuyor. Sanyo'nun piyasaya sürdüğü yeni kameraları da bunlardan bir tanesi. Ayrıca cep telefonları da DVD kalitesinde çekim yapıyor. Nokia N95 modelini haziran ayında Türkiye'de de piyasaya sürecek. N93i'den daha kaliteli video ve fotoğraf çeken telefon aynı zamanda konum belirlemek için de kullanılıyor. Video çeken cep telefonlarının sayısının artması bekleniyor.

Sabah

İstediğini bas istediğini dijital olarak arşivle…Makara makara film harcadığınız günleri anımsayın. Resim iyi mi, kötü mü çıktı dertleri bir yana 36 pozluk filminizin en fazla 6 pozunun işe yarar kareler halinde basılmış olduğunu gördüğünüzde yüzünüzün aldığı hüzünlü şekli… Sonra da yeni nesil fotoğraf yazıcılarının size sağlandıkları olanakları bir düşünüp ‘fiyatları çok pahalı’ imajını bir kenarı bırakın ve tarafsızca kıyaslayın.
349 1 591 prtTabii eski günlerin ve eskiden çektiğiniz fotoğrafların ya da çektiğiniz karelerin ne denli güzel olduğunu sorgulayacak değiliz. Ama şu da bir gerçek ki gelişen dijital fotoğrafçılık ile birlikte artık sakınmadan ve gerekli gereksiz gönlümüzün istediğince fotoğraf çekme özgürlüğünü kendi irademize alarak yaşadığınız her anı görüntüleyebiliyoruz.

Çektiğiniz karelerin arasından seçtiklerinizi dilediğinizce basmak için ise yeni nesil fotoğraf yazıcıları bulunmaz bir nimet sunuyor bizlere. İlk çıktıkları dönemlere birim başına baskı maliyetleri bir hayli pahalı olsa da gün geçtikçe ucuzlayan fotoğraf yazıcıları evde, işte, dilediğiniz her yerde fotoğraf baskısı yapma imkanı sunuyor.

Sözünü ettiğimiz fotoğraf yazıcılarının arasına Sony de DPP-FP70 modeli ile birkaç ay evvel katıldı. 2,5 ” ekranı, 300 x 300 dpi baskı çözünürlüğü ile yaklaşık 45 saniyelik baskı hızı etkileyici bir özgürlük sunuyor. Teknik detayları ile sorunsuz baskı almanızı kolaylaştıran Sony dijital photoğraf yazıcısı USB 1,1 üzerinden veri aktarımı sağlıyor. MemoryStick™ yuvası, SD kartı yuvası (SD, miniSD, MMC direct) ve CompactFlash® yuvası ile direkt olarak baskı alabiliyorsunuz.

Makinenin üzerinde 20 sayfalık kağıt kapasitedi mevcut. Kağıt tepsisi, AC adaptörü, Temizleme kartuşu ve kağıdı, CD-ROM ile birlikte sürücüleri de kutu içeriğini oluşturuyor.

Size ne mi kalıyor? Çektiğiniz resimleri seçip baskı almak.
Son düzenleyen vain; 29 Mayıs 2007 08:54 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
vain - avatarı
vain
Ziyaretçi
30 Mayıs 2007       Mesaj #255
vain - avatarı
Ziyaretçi
‘Google bize logo yaptı’


Google’nin, Türkiye’de başlatılan Google Bize Logo Yapsana !!! kampanyası sonucunda, 23 Nisan’da Türkiye’ye özel logo yapması kutlandı.
Kampanyanın amacına ulaşması üzerine kampanya düzenleyicilerinin gerçekleştirdiği “Google Doodle Party” öncesindeki basın toplantısında konuşan Google Türkiye Turizm ve Seyahat Sektörü Sorumlusu Ali Yılmaz, “Google tarafından Türkiye için bir logo yapılması bizim de amaçlarımızdan bir tanesiydi” dedi.

Böyle bir kampanyanın, bunun gerçekleştirilmesinde önayak olduğuna dikkat çeken Yılmaz, doodle adı verilen özel tasarımlı logoların ilk olarak 1999 yılında, Burning Man festivaline giden Google’nin kurucularının, o sırada festivalde olduklarını ve Google’de iletişime geçecek kimse olmadığını anlatmak için logoya Burning Man resmi eklemeleriyle ortaya çıktığını anlattı. Internet / Bilgisayar / Teknoloji Dünyası'ndan Haberler


Bundan sonra Türkiye için yeni logolar yapılıp yapılmayacağı yönündeki bir soru üzerine Yılmaz, Google’de bu logolarla tek bir kişinin ilgilendiğini ve 130’dan fazla ülkede faaliyet gösteren Google için, her ülkenin bütün özel günlerine özel logo tasarlamanın mümkün olmadığını belirtti.

Ali Yılmaz, Türkiye için yine de yeni logo yapılmaya devam edileceğini ancak tam tarihin belli olmadığını dile getirerek, “İnşallah ileride bunu biz kendimiz yapıyor oluruz ve buradakiler arasından seçim yaparız” dedi.

Yılmaz, 23 Nisan logosuna olumlu ve olumsuz tepkiler aldıklarını ifade ederek, bundan sonraki logoların daha iyi olabileceğini kaydetti.




Alexa nedir, ne işe yarar?
Alexa.com, internetteki sitelerin ziyaret edilirlik oranlarını, dolayısıyla reyting sıralamasını çıkaran bir servistir.
En çok ziyaret edilebilirlik sıralaması, Alexa'nın 'Alexa Toolbar' adlı yazılımını kullanan internet kullanıcılarından elde edilen verilere göre oluşturulmaktadır.
Sıralama kesin bir veri olarak algılanabilir mi?
Alexa.com'daki rakamlar, sadece bilgisayarında 'Alexa Toolbar' yüklü internet kullanıcılarının tercihlerinden oluştuğundan, Alexa sıralaması hiçbir şekilde kesin bir veri olarak algılanmamalıdır.
Neden Alexa'ya ihtiyaç var?
Sitelerin kendi tuttuğu ve reklamverenlere sunduğu ziyaretçi raporları yerine, site sahibi ve reklamverenden bağımsız üçüncü bir kurumun raporlarına ihtiyaç duyuluyor. Bu alanda da tek servis, 'İnternetin AGB'si' olarak nitelendirilen Alexa.com'dur.
Alexa'daki sıralamayı nasıl görebilirim?
Alexa.com üzerinde ülke ve dillere göre en çok ziyaret edilen sitelerin sıralaması takip edilebilmektedir.
Örneğin 'Country' bölümüden girip Türkiye'yi seçtiğimizde, Türkiyeli internet kullanıcılarının ziyaret ettiği ilk 100 sitenin listesini görebiliyoruz.
Bu kategoriye, Türkiyeli internet kullanıcıların ziyaret ettiği yabancı siteler de dâhil ediliyor. Eğer 'Language' bölümüden girer ve Türkçe'yi seçersek, bu kez dili Türkçe olan ve en çok ziyaret edilen 100 sitenin sıralamasını görürüz.
Neden Alexa Toolbar kullanmalıyım?
İnternette değer verip ziyaret ettiğiniz, size göre nitelikli içeriğe sahip olan web sitelerinin sıralamada gözükmesi ve daha iyi yerlere gelmesi için, Alexa Toolbar kullanabilirsiniz. Bu şekilde destek vereceğiniz siteler, sıralamada yükselerek reklam paylarını yükseltebilir ve size daha iyi hizmet sunabilir.
Alexa Toolbar'ı bilgisayarıma nasıl yükleyebilirim?
Buraya tıklayarak 'Alexa Toolbar'ı bilgisayarınıza yükleyebilirsiniz. Yazılım, bilgisayarınızdaki tarayıcı programına ek bir uygulama olarak çalışacaktır.
Yüklemede sorunla karşılaşırsanız...
İnternet kullanıcılarının ziyaret ettiği sitelerle ilgili verileri Alexa.com'a gönderdiği için bazı antivirüs ve antispyware yazılımları Alexa Toolbar'ı engellemektedir. Bu engeli aşmak için yüklemeye başlamadan önce geçici olarak antivirüs programınızı devredışı bırakabilir ya da kurulum dosyasını bilgisayarınıza indirmeden doğrudan çalıştırabilirsiniz.
Son düzenleyen vain; 30 Mayıs 2007 09:04 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
vain - avatarı
vain
Ziyaretçi
31 Mayıs 2007       Mesaj #256
vain - avatarı
Ziyaretçi
CHİP ALINTIDIR
Microsoft "Yüzey Bilgisayar" üretiyor

Microsoft, masa yüzeyi şeklinde ekranlara sahip bilgisayarlar üretmek için kolları sıvadı.
30 Mayıs 2007 Çarşamba 16:35 Internet / Bilgisayar / Teknoloji Dünyası'ndan Haberler

Bill Gates'in hayalleri sonunda gerçek oluyor. Kahve masası tadında 30 inçlik sert plastikten oluşan dokunmatik ekranlarda kullanıcılar nesneleri hareket ettirme şansına sahip olacaklar. Klavye ve farenin yerini dokunma ve kalem yoluyla doğal etkileşimin alacağı ekranlar aynı zamanda sesle de yönetilebilecek.

Restoranlarda interaktif yemek menüleri, oyun masaları için yapbozlar veya dijital boyama işlemleri gibi pek çok alanda kullanılabilecek olan sistemler 5 ila 10.000$ arasında fiyatlara sahip olacak.

Yüksek fiyatları daha da aşağı çekmeye çalışan yazılım devi, yapacağı 3 ila 5 yıllık çalışmalar sonucunda tüketici seviyesinde makul fiyatlar öneren ürünleri de piyasaya sürmeyi planlıyor. İlk üniteler Sheraton Hotels, Harrah's Casino, T-Mobile ve bazı restoranlar tarafından istendi bile.

Tabletlerden daha mı iyi?

Zune veya Xbox gibi ürünlerle piyasada rekabeti ve başarıyı hedefleyen Microsoft bu sefer çok daha farklı bir alanda ringe çıktı. Tablet PC'lerin yıllardır sözü edilmesine karşın ufak bir başarı elde etmesi, yüzey bilgisayarların piyasaya sürülmesine engel olmadı. Microsoft'un açıklamasına göre yüzey bilgisayarlar farklı bir yapıda ve birden fazla kişi tarafından aynı anda kullanılabilme özelliğine sahip.

Tanıtım gösterisinde üzerinde kablosuz iletişim desteği sağlayan yongaya sahip bir dijital kamera yüzeyin üzerine yerleştirildi. Yüzey, kamerayı tanıyarak resimlerin ekrana aktarılması için işleme geçerek birden fazla sayıda ekranın etrafında toplanan kullanıcıların resimlerle oynamalarına imkan tanındı.

Alman Telekom şirketi ise ürünü kendi konseptine göre kullanıyor. Bir müşteri raftaki bir telefonu alıp yüzeye koyduğunda sistem bu cihazı tanıyarak ürün özelliklerini ve çeşitli bilgilerini ekrana getiriyor. Aynı zamanda diğer modellerle olan karşılaştırmasını da yüz yüze gerçekleştiriyor.

Internete bağlanırken telefon hattından gelen garip ses neyi ifade ediyor? )

Bilgisayarlar haberleşirken telefon hattını kullanmak için sayısal sinyalleri ses sinyallerine dönüştürmek zorundadırlar. Bu işlemi gerçekleştiren cihazlara modem denir (bkz. "Modemde bilgisayar sinyali telefon sinyaline nasıl dönüşmektedir?"). Modemler birbirleriyle veri iletişimine geçmeden önce bağlantıyı kurmak için duyduğumuz garip sesleri çıkarırlar. Bağlantı kurulurken modemler birbirine düşük bir hızda bağlıdırlar ve veri iletişimini hangi hızda gerçekleştirecekleri gibi detaylara 'karar verirler'. Bağlantı kurulup da normal veri iletişimine geçildiği zaman modemler arasında ses ile iletişim devam ettiği halde modem hoparlör bağlantısını kapatır. Böylece biz haberleşmeyi duymayız.


f klavye nasıl orya çıkmıştır?
Yazı yazmakta kullanılan klavyeler, genellikle kullanılan dilde en sık
telaffuz edilen harflerin en kolay ulaşılacağı yerlere yerleştirilmesi
ilkesini taşır. Böylece yazı yazan kişi kolaylıkla aradığı tuşları
bulabilir. Q klavyeler İngilizce'ye uygun biçimde tasarlanmıştır. F
klavyelerdeyse, Türkçe söylenişte en sık kullanılan a, e gibi sesli, k, m
gibi sessiz harfler klavyede parmakların en kolay erişebileceği yerlere
yerleştirilir.
Günümüzde kullanılan bilgisayar klavyeleri daktilo kullanılan dönemlerden
kalmadır. Daktilodan bilgisayara geçildiğinde harf diziliminde değişiklik
yaşanmadı. Gerek q, gerekse f klavyeler yazı yazan kişinin belli bir hızda
yazı yazmasına olanak verecek şekilde tasarlanmıştı. Daktilo kullanıldığı
dönemlerde gereğinden hızlı yazmak tuşların kilitlenmesine nende oluyordu.
Bu yüzden çok yavaş yazmak kadar çok hızlı yazmak da istenen bir şey
değildi. En uygun hızda yazmak üzere tasarlanan tuş dizilimi daktilodan
bilgisayara geçildiğinde varlığını korudu.

Ağınıza Sızdırmayın

Kablosuz internetiniz arada bir yavaşlıyor mu? Birileri sizden habersiz netinizi kullanıyor olabilir
21 Mayıs 2007 Pazartesi 06:42 - Güncelleme: 18 Mayıs 2007 Cuma 17:51 Internet / Bilgisayar / Teknoloji Dünyası'ndan Haberler Kablosuz internetiniz arada bir yavaşlıyor mu? Birileri sizden habersiz netinizi kullanıyor olabilir!

Evde ya da kapalı bir mekanda kablosuz internet(Wi-Fi) kullanmak büyük kolaylık. Hele de Wi-Fi destekli bir laptopunuz ya da el cihazınız varsa. Ancak birçok kullanıcı bu rahatlığın yanında gelebilecek tehlikenin pek de farkında değil olmalılar ki Turk Telekom'a gelen en büyük şikayetlerin başında, habersiz aşırı kota aşımı yer alıyor.

Kablosuz modem kullanıcıların büyük çoğunluğu kurdukları internet ağı için bir şifre dahi oluşturmadıklarından dolayı aynı apartmanda oturan komşuları için büyük bir nimet teşkil ediyorlar. Sınırsız internet kullananlar bu durumda yoğun bir hız yavaşlaması yaşayabilirler ama en büyük tehlike sınırlı internet kullanıcıları için var olmakta. Yazımızda kablosuz internet ağınıza başkalarının girememeleri için neler yapmanız gerektiğini bulacaksınız. var code = ''; var now = new Date(); var nIndex = now.getTime(); document.write(''); document.write('');
Son düzenleyen vain; 31 Mayıs 2007 10:55 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
vain - avatarı
vain
Ziyaretçi
5 Haziran 2007       Mesaj #257
vain - avatarı
Ziyaretçi
Palm Foleo

12780 large
Cep bilgisayarının yaratıcısı, bir zamanların bu konudaki pazar lideri Palm'dan yeni bir ürün. Palm Foleo. Cep bilgisayarı ile laptop arası. Küçük hafif, ve kullanışlı. 10 inch ekran, ve rahat klavye. Hafif, ince. Oldukça kullanışlı. Laptop taşımak istemeyenler için ideal. Linux OS işletim sistemi kullanan cihazla ilgili çok bilgi yok. Lansmanına daha var çünkü.
vain - avatarı
vain
Ziyaretçi
7 Haziran 2007       Mesaj #258
vain - avatarı
Ziyaretçi
Niçin Illustrator, Photoshop ve InDesign Creative Suite Paketi?

Adobe firması Photoshop 8.0, Illustrator 11.0, InDesign 3.0 ve GoLive 7.0 versiyonlarıyla başlattığı CS (Creative Suite) paketi daha sonra CS2 versiyonu ve yakın zamanda çıkan, içinde artık daha çok web tabanlı eski Macromedia programları olan Fireworks, Dreamweaver ve Flash gibi programların da bulunduğu CS3 ile devam ediyor. Anlaşılıyor ki bu paket önümüzdeki dönemde gelişerek ve büyüyerek devam edecek. Tabii ki bununla beraber çok konuşulmaya da devam edecektir.

Bu zengin program topluluğunu hizmet ettikleri fonksiyonlara göre elbette farklı kulvarlarda değerlendirmek gerekir. Örneklemek gerekirse Adobe firması Photoshop, Illustrator ve InDesign yazılımlarını basılı yayıncılık (Printing Publishing) adı altında toplarken Fireworks, Dreamweaver ve Flash yazılımlarını ise internet yayıncılığı (Web Publishing) başlığı altında toplamaktadır. Ben ağırlıklı olarak dilimizde masaüstü yayıncılık olarak da adlandırılan baskı işlerinde niçin Photoshop, Illustrator ve InDesign Creative Suite paketini kullanmamız gerektiğinden ve avantajlarından bahsetmeye çalışacağım.

Creative Suite paketine dahil olan bu üç programı niçin birlikte kullanmamız gerektiğini açıklamaya başlamadan önce bu programların en genel haliyle ve basit anlamda görev dağılımlarını belirtmek gerekir. Bu sayede detaya inmeden önce genel hatlarıyla “neyi nerede yapmak gerekir?” sorusununun cavabını öğrenmiş oluruz.

Adobe Illustrator: Genel olarak vektörel 2D (iki boyutlu) her türlü çizimin yapılabileceği gelişmiş bir çizim programıdır.

Adobe Photoshop:
Piksel tabanlı her türlü görüntü işleme (image processing) sürecinin gerçekleştirilebileceği gelişmiş bir yazılımdır.

Adobe InDesign:
Hem piksel hem vektör tabanlı farklı türden birçok dosyayı açabilen ve özellikle dergi,kitap,katalog vb. işler için çok sayfalı bir ortam sunarak sayfa tasarımı ve dizgi için kolaylıklar sağlayan bir yazılımdır.

Bu kısa tanımlamalardan da anlaşılacağı gibi bu üç programın birbirlerinden farklı görevleri ve yetenekleri vardır. Kullanıcıya düşen tabii ki yapacağımız işe göre hangi programı veya programları kullanmamız gerektiğini bilmektedir. Bunu yapabilmek için öncelikle şu soruya cevap vermek gerekir: Vektörel mi? Piksel mi? Bu sorunun ne anlama geldiğini doğru bir şekilde anlayabilmek için “vektör” ve “piksel” görüntü ne demektir basitçe tanımlamak faydalı olacaktır.

Vektör Görüntü: Ekran üzerinde yapılan çizimlerin veya nesnelerin matematiksel tanımlamalarla oluşturulmasıdır. Vektör grafikler çözünürlükten bağımsızdır ve en önemli özelliği hiçbir detay kaybı olmadan ve bozulmaya uğramadan serbestçe ölçeklendirilebilmesidir. Bu sebeple vektör bir grafiğin küçük boyuttaki bir halini saklayarak, gerektiğinde istediğimiz kadar büyütebiliriz (Resim: 1-2). Illustrator, Freehand, Corel Draw, Flash ve 3D Studio Max vektör tabanlı çalışan programlara verilebilecek örneklerdir.

Resim 01
Internet / Bilgisayar / Teknoloji Dünyası'ndan Haberler

1.Illustrator’da çizilmiş vektörel grafiğin küçük hali görülüyor.

Resim 02
02vektor

2.Illustrator’da çizilmiş vektörel grafiğin büyütülmüş halinde görüldüğü üzere herhangi bir bozulma yoktur.

Piksel Görüntü: Her birinin içinde kendi renk bilgisi bulunan, piksel adı verilen noktaların alt alta ve yan yana dizilmeleriyle görüntüyü oluşturan grafik şeklidir. “Bitmap” ve “Raster” grafik adı ile de adlandırılabilirler. Tamamen çözünürlüğe göre şekillenirler. Yüksek çözünürlüklü grafikler daha kaliteli ve net görünürlürler. Orijinal boyutundan daha büyük hale getirildiğinde piksel üzerinde sayıca değişiklik olabileceğinden görüntü kalitesi düşebilir ve genellikle “pikselleşme” adı verilen bozulma meydana gelir (Resim: 3-4). Photoshop, Fireworks ve Paint Shop Pro piksel tabanlı çalışan programlara verilebilecek örneklerdir.

Resim 03

03piksel

3.Photoshop’da çizilmiş piksel grafiğin küçük hali görülüyor.

Resim 04
04piksel

4.Photoshop’da çizilmiş piksel grafiğin büyütülmüş halinde görüldüğü üzere pikselleşme adı verilen bozulma açıkça meydana gelmektedir.

Çözünürlük: Bir görüntünün (resim, çizim vb.) belirli bir alanı içindeki piksel sayısına çözünürlük denir. Bu piksel sayısı ne kadar fazla ise görüntü o kadar kaliteli görüntülenir. Çözünürlük (resolution) genellikle “DPI” veya “PPI” gibi iki kısaltmayla kullanılır;

DPI: Bir inç başına düşen nokta sayısı (dot per inch) anlamına gelir. Film çıkış ve baskı makinalarının bir inç için vurdukları nokta sayısına göre belirlenmektedir. Genel olarak iyi seviyede kaliteli bir çıkış alınabilmesi için kabul edilmiş standart matbaa ve fotoğraf baskı çözünürlüğü 300 DPI’dır (tam doğru değeri 304.8’dir).

PPI: Bir inç başına düşen piksel sayısı (pixel per inch) anlamına gelir. Genellikle sadece ekranda gösterilen görüntüler için kullanılır. Ancak temelde DPI ve PPI benzer anlamdadır ve bu sebeple digital (sayısal) tasarım işi ile uğraşanlar tarafından çoğu zaman PPI yerine DPI da kullanılmaktadır. Ekran çözünürlüğü 72 PPI olduğundan web için hazırlanan çalışmalarda genellikle 72 PPI kullanılır. Çünkü unutulmamalıdır ki çözünürlük arttıkça dosya boyutu da artacak ve hem sabit diskte daha fazla yer kaplayacak hem de web ortamında yüklenme süresi uzayacaktır.

Görüldüğü üzere vektör ve piksel grafiklerin kendilerince avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Vektörel çalışmaların istenen büyüklüğe görüntü kalitesinden kayıp vermeden yükseltilebilmesi büyük bir avantajken, fotoğraf kalitesinde gerçekçi görüntü elde edebilmenin zorluğu dezavantajdır. Piksel tabanlı çalışmalarda ise en büyük avantaj her bir piksele müdehale edebilmektir. Ayrıca fotoğraf çalışmaları ve film sektörü gibi birçok alanın çalışma sistemi ağırlıklı piksel tabanlıdır. Örneğin bir film karesindeki bir noktayı düzeltmek için yine piksel bir işlem şarttır. Ancak buna karşın logolar gibi her boyutta kullanılabilme ihtimali olan nesnelerin vektör tabanlı hazırlanması akıllıca olacaktır. Aksi takdirde her boyut için yeniden piksel tabanlı hazırlanması gerekebilir.

Bu bilgiler ışığında anlaşılıyor ki gerektiği zamanlarda vektör ve piksel işlemleri yerine göre kullanmamız gerekiyor. İşte bu gereklilik sebebiyle Adobe firması Illustrator ve Photoshop gibi kendi alanında öncü konumda bulunan iki programı beraber kullanmamız gerektiğini belirterek bu programları her anlamda uyumlu çalışacak şekilde tasarlamaktadır. Özellikle ilk CS (Creative Suite) paketiyle birlikte her yeni pakette bunu geliştirerek devam ettirmektedir. Illustrator, Photoshop ve InDesign’ın birlikte çalışabilmesi açısından ilk akla gelen özellik birbirlerinin kaynak dosyalarını (source file) açabilmeleridir. Bunun anlamı herhangi başka bir dosya formatına (eps, jpg,tiff vb.) dönüştürmeden direkt olarak Illustrator veya InDesign içine Photoshop’un kaynak dosyası olan .PSD uzantılı dosyayı, aynı şekilde diğer bir örnek olarak InDesign içine Illustrator’ın kaynak dosyası olan .AI uzantılı dosyayı çağırabilmemiz demektir (Resim: 5-6).

Resim 05
05place illustartor

5.File/Place komutu ile Illustrator içine bir Photoshop kaynak dosyası direkt olarak alınabilir.

Resim 06
06place indesign

6.File/Place komutu ile InDesign içine bir Illustrator kaynak dosyası direkt olarak alınabilir.

Ayrıca bu üç program aralarında dinamik bir sistem içinde çalışmaktadır. Örnek olarak Illustrator veya InDesign içine çağırdığımız bir Photoshop dosyası üzerinde Photoshop programı ile değişiklik yapıp kaydettiğimizde veya programların içinde “Edit Original” komutunu kullandığımızda, bu dosya kendini otomatik olarak güncelleyecektir (update). Böylece her seferinde dosyayı silip tekrar çağırmak gibi bir işlemden kurtulmuş olunur (Resim: 7-8-9-10).

Resim 07
07edit original

7.Illustrator’da “Edit Original” seçilerek resmin otomatik olarak Photoshop’da açılması sağlanabilir.

Resim 08
08edit original
8.Photoshop’da istenen değişiklikler veya düzenlemeler yapılır ve dosya kaydedilir.

Resim 09
09edit original

9.Illustrator’a geri dönüldüğünde bir dosya üzerinde değişiklik yapıldığını gösteren bir uyarı penceresi çıkar. Değişikliğin Illustator dosyası içinde görüntülenebilmesi için “Yes” seçilmelidir.

Resim 10
10edit original
10.Illustrator’da çıkan uyarı penceresinde “Yes” seçildiğinde dosya kendini otomatik olarak günceller ve Photoshop’da yapılan değişikliklere göre kendini düzenler.

Bunu yapabilmesinin atındaki sebep ise Illustrator ve InDesign içine dışardan alınan nesnelerin bulundukları adreslere göre programlar içinde linkli gösterilmesidir. Bu sayede biraz önce bahsettiğim dinamik çalışma kolaylığının yanında Illustrator ve InDesign dosya büyüklükleri çok fazla artmayacak ve bilgisayar daha performanslı çalışacaktır. Bunun yanında istendiği takdirde “Embed” komutu kullanılarak dosyalar program içine gömülebilir. Ancak unutulmamalıdır ki “Embed” edilmiş dosyalar üzerinde dinamik kullanım kolaylığından yararlanılamaz ve kaynak dosyanın büyüklüğü artar. Bahsettiğim bütün bu özellikler Illustrator ve InDesign için “Links” panelinden denetlenebilir (Resim: 11).

Resim 11
11links
11.Links panelinde belge içine dışardan alınmış dosyalar görülebilir ve “Embed” vb. bazı işlemler yapılabilir.

Adobe firması CS2 versiyonu ile Photoshop için “Smart Object” adıyla çok faydalı bir özellik daha geliştirdi. Örnek olarak bu özellik gelene kadar Illustrator’dan kopyalanan bir vektör nesneyi Photoshop içine piksel veya içi boş path şeklinde yapıştırılabiliyordu. Ancak CS2 ile beraber yapıştırma sırasında “Smart Object”’ seçilirse bu nesne Photoshop içine akıllı nesne (smart object) olarak yapıştırılıyor. Bu sayede nesne Photoshop içine “Vector Smart Object” adıyla özel bir katmana (layer) konumlandırılır. Böylece bu nesne Photoshop içinde olmasına rağmen büyütüp küçültme açısından vektör olma özelliğini kaybetmez. Yani Photoshop içinde büyütsek bile pikselleşme ve görüntü kalitesinde kayıp olmaz (Resim: 12-13-14).

Resim 12
12smart object

12.Illustrator’da hazırlanmış vektörel bir grafiğin Photoshop içine yapıştırılmak üzere kopyalandığı görülüyor.

Resim 13
13smart object
13.Illustrator’dan kopyalanan grafik Photoshop içine yapıştırılırken vektör özelliğini koruması için çıkan pencerede “Smart Object” seçilmelidir.

Resim 14
14smart object
14.Photoshop içine “Smart Object” olarak alınan grafik görüldüğü üzere “Vector Smart Object” adıyla özel bir katmana yerleştirilir ve vektör özelliğini koruduğu için büyütülse de herhangi bir bozulmaya uğramaz.

Ancak bu nesne piksel özelliği taşımadığından Photoshop içindeki renk değiştirme komutları, rötuş araçları ve filtreler gibi çeşitli özellikler akıllı nesneler üzerinde kullanılamaz. Bu fonksiyonları kullanabilmek için akıllı nesne üzerinde “Rasterize” komutu kullanılarak katman standart piksel bir katmana dönüştürülmelidir. Bu nesneler üzerinde vektörel değişiklikler yapılmak istenirse bulunduğu katmana çift tıklanarak otomatik olarak nesne Illustrator’da açılabilir ve değişikliklerden sonra kaydedilir. Bu işlemlerden sonra Photoshop’a dönüldüğünde nesnenin kendini güncellediği görülür ki bu yine programların uyumlu, hızlı ve dinamik bir sistemle çalıştığını bir kez daha kanıtlamaktadır (Resim: 15-16).

Resim 15
15smart object update
15.Photoshop içindeki akıllı nesnenin bulunduğu katmana çift tıklayarak nesneyi Illustrator’da otomatik olarak açarak yapılan değişikliklerden sonra kaydetmek gerekir.

Resim 16
16smart object update
16.Illustrator’da dosyanın kaydedilmesinden sonra Photoshop’a dönüldüğünde akıllı nesne kendini otomatik olarak güncelleyecektir.

Bununla birlikte Photoshop içinde çizilmiş olan bir Path kaydedilip “Clipping Path” komutu kullanılırsa Illustrator ve InDesign’da bu Path’i bir maske gibi sadece istenilen alanı göstermek için kullanılabilir (Resim. 17-18).

Resim 17
17clipping path
17.Arabanın etrafına çizilen Path’e “Clipping Path” komutunun uygulandığı görülüyor.

Resim 18
18clipping path
18. “Clipping Path” komutu uygulanmış bir Photoshop dosyası Illustrator içine alındığında otomatik olarak çizilmiş Path Illustrator tarafından tanınır.

Yine bunu sağlayan özellik Photoshop’un .PSD uzantılı kaynak dosyasını diğer iki programın içine kaynak dosyanın bazı özellikleri (clipping path gibi) ile çağırabilmesidir. Aslında bundan daha fazlası da yapılabilir. Örnek olarak Photoshop içinde kaydedilen bir Alpha seçim kanalı InDesign içinde aynı Clipping Path’te olduğu gibi kullanılabilir (Resim: 19-20).

Resim 19
19alpha channel indesign

19. Photoshop içinde yapılmış bir seçim, “Alpha” kanal şeklinde “Channels” bölümüne kaydedilebilir.

Resim 20
20alpha channel indesign
20. İçinde bir “Alpha” kanalı bulunan Photoshop dosyası InDesign içine alındığında Object/Clipping Path seçeneği ile “Alpha” kanalın InDesign tarafından kullanılması sağlanabilir.

InDesign içinde “Object” menusunun altında “Clipping Path” komutundan ayrı olarak bir de “Object Layer Options” adıyla başka bir komut daha bulunmaktadır. Bu komut sayesinde InDesign içine çağırılan bir Photoshop dosyasının hangi katmanlarının görünüp görünmeyeceği denetlenebilir (Resim: 21).

Resim 21
21layer control indesign

21. InDesign içine alınmış çok katmanlı bir Photoshop dosyasının katmanlarından hangilerinin InDesign içinde görünüp görünmeyeceği Object/Object Layer Options seçeneği ile denetlenebilir.

Bazı örneklerle kısaca anlatmaya çalıştığım temel anlayış gereği Adobe programları arasında özellikle Creative Suite paketi ile birlikte çok belirgin şekilde beraber çalışma açısından üst seviyede bir uyum ve kolaylık gözlenmektedir. Ben daha çok Illustrator, Photoshop ve InDesign üçlüsü üzerinde durmuş olsam da Adobe firması tarafından üretilen pekçok yazılım uyumlu olarka çalışmaktadır. Ayrıca CS3 paketi içine daha fazla sayıda programın dahil edilmesi de bunun bir göstergesidir.

Tasarımcılara düşen ise bu programların ayrı ayrı kendi yeteneklerini en iyi şekilde doğru yerlerde kullanmak ve gerektiğinde bu yetenekleri beraber değerlendirip aynı projeye veya platforma dahil etmektir. Yani Illustrator’ın “Kolay şekil ve Path çizimleri, Live Paint, Gradient Mesh, 3D nesne çizimi vb.” gibi kendine özgü gelişmiş vektör çizim yeteneklerinden, Photoshop’un “Rötüş araçları, piksel katman ve boyama işlemleri, filtreleri, katman stilleri, maskeleri, renk/ton düzenleme araçları vb.” gibi gelişmiş piksel görüntü işleme yöntemlerinden ve InDesign’ın “Sayfa(lar) tasarımı için esnek layout (şablon) hazırlama yöntemlerini, yüzyüze/çift taraflı (Facing Page) sayfa açabilme özelliğini, gelişmiş yazı özelliklerini, baskı için gerekli temel özelliklerini, Illustrator ve Photoshop kaynak dosyalarını rahat bir şekilde kullanabilmesini vb.” gibi kolaylıklarından faydalanmak gerekir. Adobe firmasının sağladığı programlar arası uyum sebebiyle bu özellikleri gerektiğinde programlar arasında hızlı geçiş yaparak kullanmak ve çalışmaları bu esnekliğe göre şekillendirmek gerekir.

Bunların yanında “PDF (Portable Document Format)” dosya formatını unutmamak gerekir. Çünkü kişisel fikrime göre önümüzdeki dönemde PDF formatı pekçok alanda en çok kullanılan dosya formatı olacaktır, hatta standart haline dahi gelebilir. Adobe firması her geçen gün bu dosya formatını geliştirmektedir. En önemli özellikleri birbirinden farklı türde pekçok veriyi aynı belgede toplayabilmesi ve her işletim sistemi platformunda rahatlıkla çalışabilmesidir. Çok fazla detaya değinmeyeceğim ancak internet ortamında, bilgi depolamada, işletim sistemi veya yazılım ortamlarında, baskı işlerinde vb. gibi alanlarda büyük bir ihtimalle genel-geçer evrensel bir dosya formatına dönüşecektir. Ayrıca herhangi bir programdan PDF formatında kaydedilmiş bir dosyayı ücretsiz olarak www.adobe.com’dan bilgisayarlara yüklenebilecek Adobe Reader ile açılabilecek olması bu dosyanın en önemli artılarından biridir. Bunu söylememin sebebi baskı işlerinde de önemli bir yer edinecek olmasıdır.

Bahsettiğim her üç program da doğal olarak bu dosya formatını hem kaydetme hem de açma anlamında desteklemektedir. PDF çok sayfalı bir dosya sistemi olduğundan baskı işlerinde özellikle dergi ve kitap tasarımlarının film çıkış ofislerine veya matbaalara ulaştırılması konusunda önemli bir faydası bulunmaktadır. Çünkü örnek olarak InDesign’da hazırlanmış bir derginin PDF halini bir film çıkış ofisi veya bir matbaa InDesign programından bağımsız olarak açabilir ve baskıya hazırlayabilir. Ayrıca bu üç programın da PDF bir dosyayı açabilmesi yeniden düzenleme açısından diğer bir faydalı özelliktir. Bunun yanında PDF dosya formatının farklı standartlarda kayıt seçeneği bulunması da önemli bir özelliktir. Çünkü örnek olarak baskı için yüksek kalite bir kayıt, sadece ekranda görüntülenecek veya web ortamında yayınlanacak bir dosya için sıkıştırma uygulanmış, küçük dosya boyutlu daha düşük bir kayıt seçeneği uygun olacaktır (Resim: 22).

Resim 22
22pdf

22. InDesign’ın Export/PDF özelliği ile istenen kalitede ve özellikte PDF dosyası oluşturulabilir.

Sonuç olarak Adobe firması bu üç programın belli şekillerde çalışma alanlarını belirlemiş ve çalışma alanının türüne ve içeriğine göre gerekli olduğunda programların hızlı ve verimli şekilde beraber kullanılabilmesi için uygun platformu ve özellikleri hazırlamıştır. Buna bir örnek vermek gerekirse; bir dergi tasarımı (kapak ve iç sayfaların tümü) için Illustrator’dan vektör çizimleri ve logoları, Photoshop’tan üzerinde gerekli işlemler yapılmış bütün fotoğrafları ve piksel grafikleri InDesign’a alınarak burada da sayfa tasarımları, yazıları yazma ve düzenleme işleri ile tüm dizgi işleri gibi gerekli yerleştirmeleri yapılarak dergi tasarımı bitirilebilir, gerekli olduğu takdirde bu tasarımı PDF başta olmak üzere çeşitli dosya formatlarına dönüştürülebilir (Resim: 23).

Resim 23
23dergi indesign

23. InDesign’ın içine alınmış .AI, .PSD ve .JPG gibi birbirinden farklı dosya formatları ile programın sağladığı kolaylıklar kullanılarak oluşturulmuş basit bir çalışma görülüyor.

NOT: Bu örnek çalışmanın kaynak dosyalarını ve proje açıklamasını buradan indirebilirsiniz.
DrAm3vLH - avatarı
DrAm3vLH
Ziyaretçi
8 Haziran 2007       Mesaj #259
DrAm3vLH - avatarı
Ziyaretçi
7 inçlik ekranı ve hoş tasarımıyla Asus'tan inanılmaz fiyata dizüstü fırsatı 06 Haziran 2007 Çarşamba 17:35 Internet / Bilgisayar / Teknoloji Dünyası'ndan Haberler var code = ''; var now = new Date(); var nIndex = now.getTime(); document.write(''); document.write('');
document.write(code); adserveasp?F3&ampZ17&ampN3 Dizüstü kampanyası furyasında Asus'un kozu 200$'lık * Eee PC 701. 7 inçlik bir ekrana sahip olan mini boyutlardaki dizüstü, 0.89kg ağırlığı ve şık beyaz tasarımıyla da dikkat çekiyor.

Intel yonga seti bulunan bilgisayarda 802.11b/g WiFi desteği, ethernet, webcam, 512MB hafıza ve 4, 8 veya 16GB'lık flash drive yer alıyor.

Özellikleri:
Ekran: 7 inç
CPU & yonga seti: Intel mobile CPU ve yonga seti
İşletim sistemi: Linux/ Microsoft Windows XP
İletişim: 10/100 Mbps Ethernet; 56K modem
WLAN: WiFi 802.11b/g
Grafik birim: Intel UMA
Hafıza: 512MB, DDR2-400
Disk kapasitesi: 4/ 8/ 16GB Flash
Webcam: 300K piksel video kamera
Ses: Hi-Definition Audio CODEC; tümleşik stereo hoparlör ve tümleşik mikrofon
Pil ömrü: 3 saat
Boyutlar ve ağırlık: 22.5 x 16.5 x 2.1~3.5cm, 0.89kg

Internet / Bilgisayar / Teknoloji Dünyası'ndan Haberler




* Eee: Uzun açılımı "easy to learn, easy to play, easy to work." olan sloganda "öğrenmesi, oynaması ve çalışması kolay" ifadelerine yer veriliyor.

last_designer - avatarı
last_designer
Ziyaretçi
24 Haziran 2007       Mesaj #260
last_designer - avatarı
Ziyaretçi
TŞKLER BİLGİLERİNİZ İÇİN

Benzer Konular

4 Aralık 2016 / gokhan404 Akademik
15 Mayıs 2019 / c0lin Oyunlar
1 Ekim 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap