Niçin Illustrator, Photoshop ve InDesign Creative Suite Paketi?
Adobe firması Photoshop 8.0, Illustrator 11.0, InDesign 3.0 ve GoLive 7.0 versiyonlarıyla başlattığı CS (Creative Suite) paketi daha sonra CS2 versiyonu ve yakın zamanda çıkan, içinde artık daha çok web tabanlı eski Macromedia programları olan Fireworks, Dreamweaver ve Flash gibi programların da bulunduğu CS3 ile devam ediyor. Anlaşılıyor ki bu paket önümüzdeki dönemde gelişerek ve büyüyerek devam edecek. Tabii ki bununla beraber çok konuşulmaya da devam edecektir.
Bu zengin program topluluğunu hizmet ettikleri fonksiyonlara göre elbette farklı kulvarlarda değerlendirmek gerekir. Örneklemek gerekirse Adobe firması Photoshop, Illustrator ve InDesign yazılımlarını basılı yayıncılık (Printing Publishing) adı altında toplarken Fireworks, Dreamweaver ve Flash yazılımlarını ise internet yayıncılığı (Web Publishing) başlığı altında toplamaktadır. Ben ağırlıklı olarak dilimizde masaüstü yayıncılık olarak da adlandırılan baskı işlerinde niçin Photoshop, Illustrator ve InDesign Creative Suite paketini kullanmamız gerektiğinden ve avantajlarından bahsetmeye çalışacağım.
Creative Suite paketine dahil olan bu üç programı niçin birlikte kullanmamız gerektiğini açıklamaya başlamadan önce bu programların en genel haliyle ve basit anlamda görev dağılımlarını belirtmek gerekir. Bu sayede detaya inmeden önce genel hatlarıyla “neyi nerede yapmak gerekir?” sorusununun cavabını öğrenmiş oluruz.
Adobe Illustrator: Genel olarak vektörel 2D (iki boyutlu) her türlü çizimin yapılabileceği gelişmiş bir çizim programıdır.
Adobe Photoshop: Piksel tabanlı her türlü görüntü işleme (image processing) sürecinin gerçekleştirilebileceği gelişmiş bir yazılımdır.
Adobe InDesign: Hem piksel hem vektör tabanlı farklı türden birçok dosyayı açabilen ve özellikle dergi,kitap,katalog vb. işler için çok sayfalı bir ortam sunarak sayfa tasarımı ve dizgi için kolaylıklar sağlayan bir yazılımdır.
Bu kısa tanımlamalardan da anlaşılacağı gibi bu üç programın birbirlerinden farklı görevleri ve yetenekleri vardır. Kullanıcıya düşen tabii ki yapacağımız işe göre hangi programı veya programları kullanmamız gerektiğini bilmektedir. Bunu yapabilmek için öncelikle şu soruya cevap vermek gerekir: Vektörel mi? Piksel mi? Bu sorunun ne anlama geldiğini doğru bir şekilde anlayabilmek için “vektör” ve “piksel” görüntü ne demektir basitçe tanımlamak faydalı olacaktır.
Vektör Görüntü: Ekran üzerinde yapılan çizimlerin veya nesnelerin matematiksel tanımlamalarla oluşturulmasıdır. Vektör grafikler çözünürlükten bağımsızdır ve en önemli özelliği hiçbir detay kaybı olmadan ve bozulmaya uğramadan serbestçe ölçeklendirilebilmesidir. Bu sebeple vektör bir grafiğin küçük boyuttaki bir halini saklayarak, gerektiğinde istediğimiz kadar büyütebiliriz (Resim: 1-2). Illustrator, Freehand, Corel Draw, Flash ve 3D Studio Max vektör tabanlı çalışan programlara verilebilecek örneklerdir.
Resim 01
1.Illustrator’da çizilmiş vektörel grafiğin küçük hali görülüyor.
Resim 02
2.Illustrator’da çizilmiş vektörel grafiğin büyütülmüş halinde görüldüğü üzere herhangi bir bozulma yoktur.
Piksel Görüntü: Her birinin içinde kendi renk bilgisi bulunan, piksel adı verilen noktaların alt alta ve yan yana dizilmeleriyle görüntüyü oluşturan grafik şeklidir. “Bitmap” ve “Raster” grafik adı ile de adlandırılabilirler. Tamamen çözünürlüğe göre şekillenirler. Yüksek çözünürlüklü grafikler daha kaliteli ve net görünürlürler. Orijinal boyutundan daha büyük hale getirildiğinde piksel üzerinde sayıca değişiklik olabileceğinden görüntü kalitesi düşebilir ve genellikle “pikselleşme” adı verilen bozulma meydana gelir (Resim: 3-4). Photoshop, Fireworks ve Paint Shop Pro piksel tabanlı çalışan programlara verilebilecek örneklerdir.
Resim 03
3.Photoshop’da çizilmiş piksel grafiğin küçük hali görülüyor.
Resim 04
4.Photoshop’da çizilmiş piksel grafiğin büyütülmüş halinde görüldüğü üzere pikselleşme adı verilen bozulma açıkça meydana gelmektedir.
Çözünürlük: Bir görüntünün (resim, çizim vb.) belirli bir alanı içindeki piksel sayısına çözünürlük denir. Bu piksel sayısı ne kadar fazla ise görüntü o kadar kaliteli görüntülenir. Çözünürlük (resolution) genellikle “DPI” veya “PPI” gibi iki kısaltmayla kullanılır;
DPI: Bir inç başına düşen nokta sayısı (dot per inch) anlamına gelir. Film çıkış ve baskı makinalarının bir inç için vurdukları nokta sayısına göre belirlenmektedir. Genel olarak iyi seviyede kaliteli bir çıkış alınabilmesi için kabul edilmiş standart matbaa ve fotoğraf baskı çözünürlüğü 300 DPI’dır (tam doğru değeri 304.8’dir).
PPI: Bir inç başına düşen piksel sayısı (pixel per inch) anlamına gelir. Genellikle sadece ekranda gösterilen görüntüler için kullanılır. Ancak temelde DPI ve PPI benzer anlamdadır ve bu sebeple digital (sayısal) tasarım işi ile uğraşanlar tarafından çoğu zaman PPI yerine DPI da kullanılmaktadır. Ekran çözünürlüğü 72 PPI olduğundan web için hazırlanan çalışmalarda genellikle 72 PPI kullanılır. Çünkü unutulmamalıdır ki çözünürlük arttıkça dosya boyutu da artacak ve hem sabit diskte daha fazla yer kaplayacak hem de web ortamında yüklenme süresi uzayacaktır.
Görüldüğü üzere vektör ve piksel grafiklerin kendilerince avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Vektörel çalışmaların istenen büyüklüğe görüntü kalitesinden kayıp vermeden yükseltilebilmesi büyük bir avantajken, fotoğraf kalitesinde gerçekçi görüntü elde edebilmenin zorluğu dezavantajdır. Piksel tabanlı çalışmalarda ise en büyük avantaj her bir piksele müdehale edebilmektir. Ayrıca fotoğraf çalışmaları ve film sektörü gibi birçok alanın çalışma sistemi ağırlıklı piksel tabanlıdır. Örneğin bir film karesindeki bir noktayı düzeltmek için yine piksel bir işlem şarttır. Ancak buna karşın logolar gibi her boyutta kullanılabilme ihtimali olan nesnelerin vektör tabanlı hazırlanması akıllıca olacaktır. Aksi takdirde her boyut için yeniden piksel tabanlı hazırlanması gerekebilir.
Bu bilgiler ışığında anlaşılıyor ki gerektiği zamanlarda vektör ve piksel işlemleri yerine göre kullanmamız gerekiyor. İşte bu gereklilik sebebiyle Adobe firması Illustrator ve Photoshop gibi kendi alanında öncü konumda bulunan iki programı beraber kullanmamız gerektiğini belirterek bu programları her anlamda uyumlu çalışacak şekilde tasarlamaktadır. Özellikle ilk CS (Creative Suite) paketiyle birlikte her yeni pakette bunu geliştirerek devam ettirmektedir. Illustrator, Photoshop ve InDesign’ın birlikte çalışabilmesi açısından ilk akla gelen özellik birbirlerinin kaynak dosyalarını (source file) açabilmeleridir. Bunun anlamı herhangi başka bir dosya formatına (eps, jpg,tiff vb.) dönüştürmeden direkt olarak Illustrator veya InDesign içine Photoshop’un kaynak dosyası olan .PSD uzantılı dosyayı, aynı şekilde diğer bir örnek olarak InDesign içine Illustrator’ın kaynak dosyası olan .AI uzantılı dosyayı çağırabilmemiz demektir (Resim: 5-6).
Resim 05
5.File/Place komutu ile Illustrator içine bir Photoshop kaynak dosyası direkt olarak alınabilir.
Resim 06
6.File/Place komutu ile InDesign içine bir Illustrator kaynak dosyası direkt olarak alınabilir.
Ayrıca bu üç program aralarında dinamik bir sistem içinde çalışmaktadır. Örnek olarak Illustrator veya InDesign içine çağırdığımız bir Photoshop dosyası üzerinde Photoshop programı ile değişiklik yapıp kaydettiğimizde veya programların içinde “Edit Original” komutunu kullandığımızda, bu dosya kendini otomatik olarak güncelleyecektir (update). Böylece her seferinde dosyayı silip tekrar çağırmak gibi bir işlemden kurtulmuş olunur (Resim: 7-8-9-10).
Resim 07
7.Illustrator’da “Edit Original” seçilerek resmin otomatik olarak Photoshop’da açılması sağlanabilir.
Resim 08
8.Photoshop’da istenen değişiklikler veya düzenlemeler yapılır ve dosya kaydedilir.
Resim 09
9.Illustrator’a geri dönüldüğünde bir dosya üzerinde değişiklik yapıldığını gösteren bir uyarı penceresi çıkar. Değişikliğin Illustator dosyası içinde görüntülenebilmesi için “Yes” seçilmelidir.
Resim 10
10.Illustrator’da çıkan uyarı penceresinde “Yes” seçildiğinde dosya kendini otomatik olarak günceller ve Photoshop’da yapılan değişikliklere göre kendini düzenler.
Bunu yapabilmesinin atındaki sebep ise Illustrator ve InDesign içine dışardan alınan nesnelerin bulundukları adreslere göre programlar içinde linkli gösterilmesidir. Bu sayede biraz önce bahsettiğim dinamik çalışma kolaylığının yanında Illustrator ve InDesign dosya büyüklükleri çok fazla artmayacak ve bilgisayar daha performanslı çalışacaktır. Bunun yanında istendiği takdirde “Embed” komutu kullanılarak dosyalar program içine gömülebilir. Ancak unutulmamalıdır ki “Embed” edilmiş dosyalar üzerinde dinamik kullanım kolaylığından yararlanılamaz ve kaynak dosyanın büyüklüğü artar. Bahsettiğim bütün bu özellikler Illustrator ve InDesign için “Links” panelinden denetlenebilir (Resim: 11).
Resim 11
11.Links panelinde belge içine dışardan alınmış dosyalar görülebilir ve “Embed” vb. bazı işlemler yapılabilir.
Adobe firması CS2 versiyonu ile Photoshop için “Smart Object” adıyla çok faydalı bir özellik daha geliştirdi. Örnek olarak bu özellik gelene kadar Illustrator’dan kopyalanan bir vektör nesneyi Photoshop içine piksel veya içi boş path şeklinde yapıştırılabiliyordu. Ancak CS2 ile beraber yapıştırma sırasında “Smart Object”’ seçilirse bu nesne Photoshop içine akıllı nesne (smart object) olarak yapıştırılıyor. Bu sayede nesne Photoshop içine “Vector Smart Object” adıyla özel bir katmana (layer) konumlandırılır. Böylece bu nesne Photoshop içinde olmasına rağmen büyütüp küçültme açısından vektör olma özelliğini kaybetmez. Yani Photoshop içinde büyütsek bile pikselleşme ve görüntü kalitesinde kayıp olmaz (Resim: 12-13-14).
Resim 12
12.Illustrator’da hazırlanmış vektörel bir grafiğin Photoshop içine yapıştırılmak üzere kopyalandığı görülüyor.
Resim 13
13.Illustrator’dan kopyalanan grafik Photoshop içine yapıştırılırken vektör özelliğini koruması için çıkan pencerede “Smart Object” seçilmelidir.
Resim 14
14.Photoshop içine “Smart Object” olarak alınan grafik görüldüğü üzere “Vector Smart Object” adıyla özel bir katmana yerleştirilir ve vektör özelliğini koruduğu için büyütülse de herhangi bir bozulmaya uğramaz.
Ancak bu nesne piksel özelliği taşımadığından Photoshop içindeki renk değiştirme komutları, rötuş araçları ve filtreler gibi çeşitli özellikler akıllı nesneler üzerinde kullanılamaz. Bu fonksiyonları kullanabilmek için akıllı nesne üzerinde “Rasterize” komutu kullanılarak katman standart piksel bir katmana dönüştürülmelidir. Bu nesneler üzerinde vektörel değişiklikler yapılmak istenirse bulunduğu katmana çift tıklanarak otomatik olarak nesne Illustrator’da açılabilir ve değişikliklerden sonra kaydedilir. Bu işlemlerden sonra Photoshop’a dönüldüğünde nesnenin kendini güncellediği görülür ki bu yine programların uyumlu, hızlı ve dinamik bir sistemle çalıştığını bir kez daha kanıtlamaktadır (Resim: 15-16).
Resim 15
15.Photoshop içindeki akıllı nesnenin bulunduğu katmana çift tıklayarak nesneyi Illustrator’da otomatik olarak açarak yapılan değişikliklerden sonra kaydetmek gerekir.
Resim 16
16.Illustrator’da dosyanın kaydedilmesinden sonra Photoshop’a dönüldüğünde akıllı nesne kendini otomatik olarak güncelleyecektir.
Bununla birlikte Photoshop içinde çizilmiş olan bir Path kaydedilip “Clipping Path” komutu kullanılırsa Illustrator ve InDesign’da bu Path’i bir maske gibi sadece istenilen alanı göstermek için kullanılabilir (Resim. 17-18).
Resim 17
17.Arabanın etrafına çizilen Path’e “Clipping Path” komutunun uygulandığı görülüyor.
Resim 18
18. “Clipping Path” komutu uygulanmış bir Photoshop dosyası Illustrator içine alındığında otomatik olarak çizilmiş Path Illustrator tarafından tanınır.
Yine bunu sağlayan özellik Photoshop’un .PSD uzantılı kaynak dosyasını diğer iki programın içine kaynak dosyanın bazı özellikleri (clipping path gibi) ile çağırabilmesidir. Aslında bundan daha fazlası da yapılabilir. Örnek olarak Photoshop içinde kaydedilen bir Alpha seçim kanalı InDesign içinde aynı Clipping Path’te olduğu gibi kullanılabilir (Resim: 19-20).
Resim 19
19. Photoshop içinde yapılmış bir seçim, “Alpha” kanal şeklinde “Channels” bölümüne kaydedilebilir.
Resim 20
20. İçinde bir “Alpha” kanalı bulunan Photoshop dosyası InDesign içine alındığında Object/Clipping Path seçeneği ile “Alpha” kanalın InDesign tarafından kullanılması sağlanabilir.
InDesign içinde “Object” menusunun altında “Clipping Path” komutundan ayrı olarak bir de “Object Layer Options” adıyla başka bir komut daha bulunmaktadır. Bu komut sayesinde InDesign içine çağırılan bir Photoshop dosyasının hangi katmanlarının görünüp görünmeyeceği denetlenebilir (Resim: 21).
Resim 21
21. InDesign içine alınmış çok katmanlı bir Photoshop dosyasının katmanlarından hangilerinin InDesign içinde görünüp görünmeyeceği Object/Object Layer Options seçeneği ile denetlenebilir.
Bazı örneklerle kısaca anlatmaya çalıştığım temel anlayış gereği Adobe programları arasında özellikle Creative Suite paketi ile birlikte çok belirgin şekilde beraber çalışma açısından üst seviyede bir uyum ve kolaylık gözlenmektedir. Ben daha çok Illustrator, Photoshop ve InDesign üçlüsü üzerinde durmuş olsam da Adobe firması tarafından üretilen pekçok yazılım uyumlu olarka çalışmaktadır. Ayrıca CS3 paketi içine daha fazla sayıda programın dahil edilmesi de bunun bir göstergesidir.
Tasarımcılara düşen ise bu programların ayrı ayrı kendi yeteneklerini en iyi şekilde doğru yerlerde kullanmak ve gerektiğinde bu yetenekleri beraber değerlendirip aynı projeye veya platforma dahil etmektir. Yani Illustrator’ın “Kolay şekil ve Path çizimleri, Live Paint, Gradient Mesh, 3D nesne çizimi vb.” gibi kendine özgü gelişmiş vektör çizim yeteneklerinden, Photoshop’un “Rötüş araçları, piksel katman ve boyama işlemleri, filtreleri, katman stilleri, maskeleri, renk/ton düzenleme araçları vb.” gibi gelişmiş piksel görüntü işleme yöntemlerinden ve InDesign’ın “Sayfa(lar) tasarımı için esnek layout (şablon) hazırlama yöntemlerini, yüzyüze/çift taraflı (Facing Page) sayfa açabilme özelliğini, gelişmiş yazı özelliklerini, baskı için gerekli temel özelliklerini, Illustrator ve Photoshop kaynak dosyalarını rahat bir şekilde kullanabilmesini vb.” gibi kolaylıklarından faydalanmak gerekir. Adobe firmasının sağladığı programlar arası uyum sebebiyle bu özellikleri gerektiğinde programlar arasında hızlı geçiş yaparak kullanmak ve çalışmaları bu esnekliğe göre şekillendirmek gerekir.
Bunların yanında “PDF (Portable Document Format)” dosya formatını unutmamak gerekir. Çünkü kişisel fikrime göre önümüzdeki dönemde PDF formatı pekçok alanda en çok kullanılan dosya formatı olacaktır, hatta standart haline dahi gelebilir. Adobe firması her geçen gün bu dosya formatını geliştirmektedir. En önemli özellikleri birbirinden farklı türde pekçok veriyi aynı belgede toplayabilmesi ve her işletim sistemi platformunda rahatlıkla çalışabilmesidir. Çok fazla detaya değinmeyeceğim ancak internet ortamında, bilgi depolamada, işletim sistemi veya yazılım ortamlarında, baskı işlerinde vb. gibi alanlarda büyük bir ihtimalle genel-geçer evrensel bir dosya formatına dönüşecektir. Ayrıca herhangi bir programdan PDF formatında kaydedilmiş bir dosyayı ücretsiz olarak
www.adobe.com’dan bilgisayarlara yüklenebilecek Adobe Reader ile açılabilecek olması bu dosyanın en önemli artılarından biridir. Bunu söylememin sebebi baskı işlerinde de önemli bir yer edinecek olmasıdır.
Bahsettiğim her üç program da doğal olarak bu dosya formatını hem kaydetme hem de açma anlamında desteklemektedir. PDF çok sayfalı bir dosya sistemi olduğundan baskı işlerinde özellikle dergi ve kitap tasarımlarının film çıkış ofislerine veya matbaalara ulaştırılması konusunda önemli bir faydası bulunmaktadır. Çünkü örnek olarak InDesign’da hazırlanmış bir derginin PDF halini bir film çıkış ofisi veya bir matbaa InDesign programından bağımsız olarak açabilir ve baskıya hazırlayabilir. Ayrıca bu üç programın da PDF bir dosyayı açabilmesi yeniden düzenleme açısından diğer bir faydalı özelliktir. Bunun yanında PDF dosya formatının farklı standartlarda kayıt seçeneği bulunması da önemli bir özelliktir. Çünkü örnek olarak baskı için yüksek kalite bir kayıt, sadece ekranda görüntülenecek veya web ortamında yayınlanacak bir dosya için sıkıştırma uygulanmış, küçük dosya boyutlu daha düşük bir kayıt seçeneği uygun olacaktır (Resim: 22).
Resim 22
22. InDesign’ın Export/PDF özelliği ile istenen kalitede ve özellikte PDF dosyası oluşturulabilir.
Sonuç olarak Adobe firması bu üç programın belli şekillerde çalışma alanlarını belirlemiş ve çalışma alanının türüne ve içeriğine göre gerekli olduğunda programların hızlı ve verimli şekilde beraber kullanılabilmesi için uygun platformu ve özellikleri hazırlamıştır. Buna bir örnek vermek gerekirse; bir dergi tasarımı (kapak ve iç sayfaların tümü) için Illustrator’dan vektör çizimleri ve logoları, Photoshop’tan üzerinde gerekli işlemler yapılmış bütün fotoğrafları ve piksel grafikleri InDesign’a alınarak burada da sayfa tasarımları, yazıları yazma ve düzenleme işleri ile tüm dizgi işleri gibi gerekli yerleştirmeleri yapılarak dergi tasarımı bitirilebilir, gerekli olduğu takdirde bu tasarımı PDF başta olmak üzere çeşitli dosya formatlarına dönüştürülebilir (Resim: 23).
Resim 23
23. InDesign’ın içine alınmış .AI, .PSD ve .JPG gibi birbirinden farklı dosya formatları ile programın sağladığı kolaylıklar kullanılarak oluşturulmuş basit bir çalışma görülüyor.
NOT: Bu örnek çalışmanın kaynak dosyalarını ve proje açıklamasını
buradan indirebilirsiniz.