Lenfosit
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Lenfosit Tipleri
Işık mikroskobu altındaki görüntülerine göre lenfositler, "büyük granüler lenfositler" ve "küçük lenfositler" adında iki ana gruba ayrılır. Lenfosit alt kümeleri, işlevsel olarak da görünüşleriyle bağıntılıdır. Hepsi olmasa da çoğu büyük granüler lenfosit, çoğunlukla doğal öldürücü hücreler olarak bilinirler. Küçük lenfositler iste T lenfositleri ve B lenfositleridir.
Doğal Öldürücü Hücreler (Natural Killer), doğal bağışıklığın bir parçası sayılırlar ve konağın Tümörlere ve virüslerle enfekte olmuş hücrelere karşı savunmasında en büyük rolü oynarlar. Doğal öldürücü hücreler, tümörleri ve enfekte olmuş hücreleri, normal ve enfekte olmamış hücrelerden ayırabilmek için sınıf 1 Major Histokompatibilite Kompleksi denen yüzey proteinlerinin hücrelerdeki düzeyini algılarlar. Doğal öldürücü hücreler, interferonlar denen sitokinlere yanıt olarak işlevsel konuma gelirler. İşlevsel doğal öldürücü hücreler sitotoksik granüller salgılayarak hedef hücreleri öldürürler.
T-Lenfositleri (Thymus Dependent), kanda dolaşan bütün lenfositlerin % 80'ini oluştururlar. Hücresel bağışıklıktan sorumludurlar.Ayrıca B lenfositlerin aktivasyonunda görevleri vardır.T lenfositler efektör hücre haline geldikleri zaman farklılaşarak Yardımcı ve Sitotoksik T lenfosit olarak görev yaparlar.
B-Lenfositleri (Bursa Dependent) ise suyuk (humoral) bağışıklığından sorumludurlar.Antikor üretirler
Nicelikleri
Sıradan bir insan vücudu ortalama 1012 lenfoid hücre içerir ve lenfoid doku toplam vücut ağırlığının %2 sini oluşturur. Lökositlerin %20-40 kadarı lenfositlerdir. Lenfositler için normal değer bir litre kanda (1-5)x109dur. Lenfositozis (kandaki lenfosit sayısı>5x109/L) viral enfeksiyonlara (EBW, CMV, HIV, TBC, toksoplazmolizis gibi kronik enfeksiyonlar) tepki olarak oluşur. Aynı zamanda KLL ve bazı lenfoma hastalıklarında da ortaya çıkar.
T hücreleri, lenfositlerin bir alt kümesini oluşturur ve bağışıklık yanıtında önemli bir yere sahiptir. 'T' kısaltması timüsden gelmektedir ki timüs bu hücrelerin son olgunlaşma evrelerinin geçtiği organdır.
Sitotoksik T hücreleri (CD8+) enfekte hücreleri yok eder. Bu hücreler 'öldürücü' veya sitotoksik hücrelerdir, zira tanıdıkları antijenler gösteren belirli hücreleri hedef alır, yok ederler.
Yardımcı T hücreleri (CD4+) bağışıklık yanıtında 'aracı' hücrelerdir. Etkinleştirildiklerinde, hızla çoğalıp sitokinler salarlar ki bu sitokinler efektör lenfosit fonksiyonunu düzenler veya 'yardım eder'. HIV enfeksiyonunun hedeflerinden biri olarak tanınırlar ve CD4+ T hücrelerinindeki azalma AIDS'e yol açar. Bazı yardımcı T hücreleri, bir antijen vücuttan çıkarıldığında, bağışıklık yanıtını kapatan sitokinler salgılarlar.
Düzenleyici T hücreleri (CD4+CD25+), supresör T hücreleri olarak da bilinirler. Bu hücreler bağışıklık sisteminin etkinleşmesini bastırır ve bağışıklık sistemi homeostazını korurlar. Düzenleyici T hücrelerinin uygun biçimde görev yapamamaları durumunda otoimmün hastalıkları oluşabilir.
Etkili her bağışıklık yanıtı T hücrelerinin etkinleştirilmesini içerir; yine de T hücreleri özellikle, tümör hücrelerine ve vücut hücrelerinin içindeki patojenik organizmalara karşı savunma olan, hücre-aracılıklı bağışıklıkta önemlidirler.
CD4 ve CD8, T lenfositlerinin farklı alt-tiplerinin yüzeyinde bulunan karakteristik antijenlerden gelir.
B hücresi, humoral bağışıklık yanıtında büyük bir rol oynayan lenfositlerdir. Bu hücreler ilk defa 1960'larda kuşlarda tespit edilmişlerdir. 'B' kısaltması, kuşlarda bu hücrelerin olgunlaştığı organ olan Bursa Fabricius'dan gelmektedir. Öte yandan Bursa Fabricus kuşlara ait bir organdır ve memelilerde bulunmaz.
İnsan vücudu her gün milyonlarca farklı B hücresi tipi üretir ve her tipin zarında belirli bir antijene bağlanabilecek özel (özgün) bir reseptör proteini vardır. İnsan vücudunda kan ve lenfte milyonlarca B hücresi antikor üretmeden dolaşırlar. Herhangi bir B hücresi antijen karşılaştığında ve bir yardımcı T hücresinden ilave sinyal aldığında; aşağıda tanımlanan iki farklı B hücresi tipinden birine farklılaşır. B hücreleri doğrudan bu hücre tiplerinden birine dönüşebilecekleri gibi, bir ara adımdan sonra da dönüşebilirler.
Plazma B hücreleri, antikor üretirler ki bu antikorlar antijenlerin yıkımına, antijenlere bağlanarak ve böylece bağlandıkları antijenleri fagositler için daha kolay hedefler haline getirerek, yardımcı olurlar.
Bellek B hücreleri, ilk bağışıklık yanıtında karşılaşılan antijenlere özel olarak oluşurlar ve uzun süre canlı kalırlar. Bu hücreler ilgili oldukları antijenin tekrar görülmesi halinde hızlı yanıt verebilirler.
Derlemedir
Son düzenleyen perlina; 27 Ekim 2016 17:08
ѕнσω мυѕт gσ ση ツ