
Ziyaretçi
Buğdaygiller
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bilimsel sınıflandırma

Harestail grass
Buğdaygiller (Poaceae), tohum kabuğu, meyve kabuğu ile bitişik, sapları boğumlu ve ekseriya içi boş, başakçıklar, başak vaziyetinde toplanmış halde, 4000 kadar türe sahip, Poales takımına bağlı bitki familyası.
Buğday, pirinç, çavdar, mısır, darı, yulaf ve arpa gibi bitkiler buğdaygillerdendir.
Anadolu'da, bütün buğdaygillere ait çeşitler yetişmekte ve yetiştirilmektedir. Buğdaygillerin, bütün dünyada ve Türkiye'de yetişme alanı geniştir. İnsan ve hayvan beslenmesinde büyük öneme sahiptir. Memleketimizde, buğday ve pirinç yemeklik olarak, çavdar, mısır ve darı hem yemeklik, hem de hayvan yemi, arpa ve yulaf ise hayvan yemi olarak sarf edilmektedir.
Buğday memleketimizin hemen hemen her tarafında, daha çok İç Anadolu bölgesinde yetiştirilir. Pirinç en fazla Trakya, Kastamonu, Kahramanmaraş ve Hatay illerimizde; mısır Akdeniz bölgesinde; darı Hatay'da yetiştirilmektedir.
Buğdaygiller yalnızca buğday, arpa, çavdar, yulaf, darı, mısır ve pirinç gibi tahılları, şekerkamışı ve bambu gibi tropik bitkileri değil, çayırlardaki otları ve bahçe çimlerini de içeren çok kalabalık bir bitki ailesidir. Ekonomik açıdan büyük önem taşıyan bu familyanın bütün dünyadaki toplam tür sayısı 6-10 bin kadardır. Bunlardan bazıları çok kurak topraklarda, bir bölümü bataklıklarda, bazıları da kutup bölgelerinde ve yüksek dağların karla kaplı doruklarında bile yaşar. Güney Amerika'daki pampalar ve SSCB'deki bozkırlar (stepler) gibi kendine özgü koşulları olan alanlarda bile bitki örtüsünün büyük bölümünü buğdaygiller.
Buğdaygillerin Özellikleri
Buğdaygillerin birçok ortak özelliği vardır. Hepsi saçak köklüdür; yani kök telcikleri gevşek toprağı sıkıca kavrayacak biçimdedir. Bu kök yapısı topraktaki besin maddelerinin emilmesini çok kolaylaştırır. Hemen hepsinin gövdeleri boğumlu, içleri de oyuktur. Genellikle ince uzun ve çok yalın görünümlü olan yapraklar gövdede almaşık olarak dizilidir; yani gövdenin bir yanında bir yaprak, öbür yanında belirli bir arayla ikinci bir yaprak yer alır. Birkaç bambu türü dışında yapraklar sapsızdır ve yaprağın dibi gövdeyi bir kın gibi sarar. Dolayısıyla buğdaygillerin yaprakları bir yandan dipteki bu kın bölümü, öte yandan yeşil ve ince uzun şerit biçimindeki "yaprak ayası" olmak üzere iki bölümden oluşur. Bu iki bölümün birleştiği yerde "dilcik" denen küçük bir çıkıntı bulunur. Bazı buğdaygillerde yaprağın kın bölümünün dibi genişleyerek gövdeyi saran bir "kulakçık" oluşturur. Dilciklerin biçimi, kulakçıkların bulunup bulunmaması buğdaygillerin tanınması açısından önemlidir.
Buğdaygiller çiçekli bitkilerdir. Tohumlar gelişinceye kadar genellikle yeşil olan bu küçük çiçekler, tohumlar olgunlaştığı zaman sararır ya da esmerleşir. Bürgü (brakte) denen bir çift yapraksı yapıyla sarılı olan iki ya da altı kadar çiçek bir araya kümelenerek başakçıklar oluşturur. Buğday, arpa ve delice gibi türlerde çiçekler düz başak biçiminde, yulafta ise piramit biçimindedir. Buğdaygillerin çiçekleri de yaprakları gibi almaşık dizilidir. Her çiçek, "kavuz" denen ve olgunlaştığında tohumu saracak olan iki dış yaprakçığın içinde bulunur. Bazı türlerde, özellikle arpa ve sert buğdayda bu kavuzların "kılçık" denen tel gibi uzantıları vardır.
Her çiçekte genellikle üç erkekorgan ile bir tohumtaslağı, her tohumtaslağında da üç tane tüysü tepecik bulunur. Erkek organlar ince uzun saplı olduğundan çiçek açıldığı zaman dışarı sarkar ve olgunlaşan çiçektozlarını en hafif bir rüzgârda bile çevreye saçabilir. Buğdaygillerde tozlaşma ve döllenme böcekler aracılığıyla değil rüzgâr yardımıyla olur. Bu yüzden erkekorganlar çok fazla miktarda çiçektozu üretir.
Çiçektozları aynı türden başka bir bitkinin tüysü tepeciğinin ucuna konduğunda tohumtaslağı döllenir ve tohuma dönüşmeye başlar. Buğdaygillerin pek çoğu çiçektozları kendi tohumtaslağını dölleyemez; döllenmenin gerçekleşebilmesi için çiçektozlarının aynı gruptan bir başka bitkiye ulaşması gerekir.
Buğdaygillerin Önemli Türleri
Tahıllarıyla insan beslenmesinde çok büyük önem taşıyan buğdaygillerin birçok türü de çiftlik hayvanları için değerli yem bitkileridir. Özellikle brom (Bromus), yumak (Festuca), ayrıkotu (Agropyron), kelpkuyruğu (Phleum), domuzayrığı (Dactylis) ve salkımotu (Poa) otlak bitkileri olarak dünyanın hemen her yerinde yetiştirilir. Yalnız toprağın altında hızla yayılan kökleriyle çok arsız ve temizlenmesi güç bir bitki olan ayrıkotu tahıl tarlalarının istenmeyen konuğudur. Çayırlarda kendiliğinden yetişen delice (Lolium temulentum) bitkisi de hayvanlarda zehirlenmelere yol açar. ingiliz çimi (Lolium perenne) ile italyan çimi (Lolium multiflorum) park, bahçe ve nılır. Ayrıkçimi (Agrostis) ise daha çok nemli ya da verimsiz topraklara ekilir.
Tropik bölgelerde, özellikle Pasifik Adalarında yaşayan Yerliler buğdaygillerin saplarından geleneksel giysiler yaparlar. Bazı yörelerde ise bu bitkilerin saplarından halat, hasır ve sepet örülür. Saçak kökleriyle gevşek toprakları tutan buğdaygillerin otsu türleri de, Afrika'daki Sahel bölgesinde olduğu gibi çölün genişlemekte olduğu yörelerde ve bitki örtüsünün rüzgârlarla taşındığı kumullarda kumların ilerlemesini önlemek için ekilir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Bilimsel sınıflandırma
- Alem: Plantae (Bitkiler)
- Bölüm: Magnoliophyta(Kapalı tohumlular)
- Sınıf: Liliopsida (Bir çenekliler)
- Takım: Poales
- Familya: Poaceae (Buğdaygiller) (R.Br.) Barnhart
- Alt familyalar
- 7 alt familya
- Arundinoideae
- Bambusoideae
- Centothecoideae
- Chloridoideae
- Panicoideae
- Pooideae
- Stipoideae
- 7 alt familya
- Alt familyalar
- Familya: Poaceae (Buğdaygiller) (R.Br.) Barnhart
- Takım: Poales
- Sınıf: Liliopsida (Bir çenekliler)
- Bölüm: Magnoliophyta(Kapalı tohumlular)

Harestail grass
Buğday, pirinç, çavdar, mısır, darı, yulaf ve arpa gibi bitkiler buğdaygillerdendir.
Anadolu'da, bütün buğdaygillere ait çeşitler yetişmekte ve yetiştirilmektedir. Buğdaygillerin, bütün dünyada ve Türkiye'de yetişme alanı geniştir. İnsan ve hayvan beslenmesinde büyük öneme sahiptir. Memleketimizde, buğday ve pirinç yemeklik olarak, çavdar, mısır ve darı hem yemeklik, hem de hayvan yemi, arpa ve yulaf ise hayvan yemi olarak sarf edilmektedir.
Buğday memleketimizin hemen hemen her tarafında, daha çok İç Anadolu bölgesinde yetiştirilir. Pirinç en fazla Trakya, Kastamonu, Kahramanmaraş ve Hatay illerimizde; mısır Akdeniz bölgesinde; darı Hatay'da yetiştirilmektedir.
Buğdaygiller yalnızca buğday, arpa, çavdar, yulaf, darı, mısır ve pirinç gibi tahılları, şekerkamışı ve bambu gibi tropik bitkileri değil, çayırlardaki otları ve bahçe çimlerini de içeren çok kalabalık bir bitki ailesidir. Ekonomik açıdan büyük önem taşıyan bu familyanın bütün dünyadaki toplam tür sayısı 6-10 bin kadardır. Bunlardan bazıları çok kurak topraklarda, bir bölümü bataklıklarda, bazıları da kutup bölgelerinde ve yüksek dağların karla kaplı doruklarında bile yaşar. Güney Amerika'daki pampalar ve SSCB'deki bozkırlar (stepler) gibi kendine özgü koşulları olan alanlarda bile bitki örtüsünün büyük bölümünü buğdaygiller.
Buğdaygillerin Özellikleri
Buğdaygillerin birçok ortak özelliği vardır. Hepsi saçak köklüdür; yani kök telcikleri gevşek toprağı sıkıca kavrayacak biçimdedir. Bu kök yapısı topraktaki besin maddelerinin emilmesini çok kolaylaştırır. Hemen hepsinin gövdeleri boğumlu, içleri de oyuktur. Genellikle ince uzun ve çok yalın görünümlü olan yapraklar gövdede almaşık olarak dizilidir; yani gövdenin bir yanında bir yaprak, öbür yanında belirli bir arayla ikinci bir yaprak yer alır. Birkaç bambu türü dışında yapraklar sapsızdır ve yaprağın dibi gövdeyi bir kın gibi sarar. Dolayısıyla buğdaygillerin yaprakları bir yandan dipteki bu kın bölümü, öte yandan yeşil ve ince uzun şerit biçimindeki "yaprak ayası" olmak üzere iki bölümden oluşur. Bu iki bölümün birleştiği yerde "dilcik" denen küçük bir çıkıntı bulunur. Bazı buğdaygillerde yaprağın kın bölümünün dibi genişleyerek gövdeyi saran bir "kulakçık" oluşturur. Dilciklerin biçimi, kulakçıkların bulunup bulunmaması buğdaygillerin tanınması açısından önemlidir.
Buğdaygiller çiçekli bitkilerdir. Tohumlar gelişinceye kadar genellikle yeşil olan bu küçük çiçekler, tohumlar olgunlaştığı zaman sararır ya da esmerleşir. Bürgü (brakte) denen bir çift yapraksı yapıyla sarılı olan iki ya da altı kadar çiçek bir araya kümelenerek başakçıklar oluşturur. Buğday, arpa ve delice gibi türlerde çiçekler düz başak biçiminde, yulafta ise piramit biçimindedir. Buğdaygillerin çiçekleri de yaprakları gibi almaşık dizilidir. Her çiçek, "kavuz" denen ve olgunlaştığında tohumu saracak olan iki dış yaprakçığın içinde bulunur. Bazı türlerde, özellikle arpa ve sert buğdayda bu kavuzların "kılçık" denen tel gibi uzantıları vardır.
Her çiçekte genellikle üç erkekorgan ile bir tohumtaslağı, her tohumtaslağında da üç tane tüysü tepecik bulunur. Erkek organlar ince uzun saplı olduğundan çiçek açıldığı zaman dışarı sarkar ve olgunlaşan çiçektozlarını en hafif bir rüzgârda bile çevreye saçabilir. Buğdaygillerde tozlaşma ve döllenme böcekler aracılığıyla değil rüzgâr yardımıyla olur. Bu yüzden erkekorganlar çok fazla miktarda çiçektozu üretir.
Çiçektozları aynı türden başka bir bitkinin tüysü tepeciğinin ucuna konduğunda tohumtaslağı döllenir ve tohuma dönüşmeye başlar. Buğdaygillerin pek çoğu çiçektozları kendi tohumtaslağını dölleyemez; döllenmenin gerçekleşebilmesi için çiçektozlarının aynı gruptan bir başka bitkiye ulaşması gerekir.
Buğdaygillerin Önemli Türleri
Tahıllarıyla insan beslenmesinde çok büyük önem taşıyan buğdaygillerin birçok türü de çiftlik hayvanları için değerli yem bitkileridir. Özellikle brom (Bromus), yumak (Festuca), ayrıkotu (Agropyron), kelpkuyruğu (Phleum), domuzayrığı (Dactylis) ve salkımotu (Poa) otlak bitkileri olarak dünyanın hemen her yerinde yetiştirilir. Yalnız toprağın altında hızla yayılan kökleriyle çok arsız ve temizlenmesi güç bir bitki olan ayrıkotu tahıl tarlalarının istenmeyen konuğudur. Çayırlarda kendiliğinden yetişen delice (Lolium temulentum) bitkisi de hayvanlarda zehirlenmelere yol açar. ingiliz çimi (Lolium perenne) ile italyan çimi (Lolium multiflorum) park, bahçe ve nılır. Ayrıkçimi (Agrostis) ise daha çok nemli ya da verimsiz topraklara ekilir.
Tropik bölgelerde, özellikle Pasifik Adalarında yaşayan Yerliler buğdaygillerin saplarından geleneksel giysiler yaparlar. Bazı yörelerde ise bu bitkilerin saplarından halat, hasır ve sepet örülür. Saçak kökleriyle gevşek toprakları tutan buğdaygillerin otsu türleri de, Afrika'daki Sahel bölgesinde olduğu gibi çölün genişlemekte olduğu yörelerde ve bitki örtüsünün rüzgârlarla taşındığı kumullarda kumların ilerlemesini önlemek için ekilir.
MsXLabs.org & Temel Britannica