İğneyapraklılar (Pinales)
Kozalaklılar olarak da bilinir, açıktohumluların, altı familya, 48 cins ve 500 kadar kozalaklı ve iğnemsi (ya da pulsu) yapraklı odunsu bitki türü içeren en önemli ve en büyük takımı. Kışın yapraklarını döken, boyu 30 cm’den kısa olan birkaçı dışında bu türlerin büyük bölümünü yaprakdökmeyen yüksek boylu ağaç ve çalılar oluşturur. Coniferales takımının içerdiği familyalar: Pinaceae (çamgiller), Taxodiaceae, Cupressaceae (servigiller), Podocarpaceae, Cephalotaxaceae ve Araucariaceae.
Sponsorlu Bağlantılar

Göknar (Abies), Calocedrus, yalancıservi (Chamaecyparis), servi (Cupressus), ardıç (.Juniperus), melez (Larix), çam (Pinus), duglasgöknarı (Pseudotsuga), mazı (Thuja) ve suga (Tsuga) türleri Eskidünya ve Yenidünya’da yaygın olarak yetişir; ayrıca, günümüzde yalnızca Avrasya ve Kuzey Afrika’da doğal olarak yetişen sedir (Cedrus), Kore’den Hindistan’a kadar uzanan kesimlerde bulunan yalancıporsuk (Cephalotaxus), Çin ve Japonya kökenli japonçamı (Cryptomeria), Tasmanya ve Avustralya’da bulunan Callitris ile Çin’de yetişen Metasequoia gibi sınırlı coğrafi dağılım gösteren cinslere de rastlanır. Avustralya ve Yeni Zelanda kökenli Podocarpus türleri buralardan Afrika, Doğu Asya, Güney Amerika, Meksika ve Antiller’e yayılmıştır.
Yeni Zelanda’da bulunan 8 cm yüksekliğindeki Dacrydium laxifolium iğneyapraklı- ların en küçük üyelerinden biridir. Buna karşılık ABD’de, California ve Oregon’da yetişen ortalama 90 m yüksekliğindeki sekoyalar (Sequoia sempervirens) dünyanın en yüksek ağaçlarıdır. Büyük payandalarla desteklenen bataklıkservisi (Taxodium distichum) ile bazı yalancıservi ve japonçamı türleri iğneyapraklıların en iri üyelerindendir. California ve Nevada’daki yaklaşık 5 bin yıllık olduğu sanılan higori çamları (.Pinus aristata) ise yaşayan en yaşlı ağaçlardır.
İğneyapraklılar yumuşak kereste elde edilen önemli kaynaklardır; başlıca inşaat ve yakacak maddesi olarak değerlendirilen odunlarından ayrıca kâğıt, selüloz ürünleri, kontrplak ve kaplama üretimi ile maden ocağı direği, çit kazığı, kutu ve sandık yapımında yararlanılır. Burgaçlardan reçine, uçucu yağ, terebentin ve katran gibi bazı yan ürünler de elde edilir.
Güney Yarıküre’de, sertodunlu ormanlara dağılmış olarak ya da ayrı topluluklar halinde bulunan iğneyapraklılardan kereste elde edilen başlıca ağaçlar kauri (Agathis australis) ve rimu (Dacrydium cupressinum) ile Podocarpus, arokarya (Araucaria), Austrocedrus ve Fitzroya türleridir.
İğneyapraklı ağaçlar şiddetli fırtınalardan, yangınlardan, böceklerden, mantarlardan ve ırmak yataklarının değiştirilmesi, aşırı kesim, hava kirliliği gibi insanların yol açtığı bazı çevresel etkenlerden büyük zarar görürler.
İğneyapraklılarda çiçektozları ve tohumtaslakları ayrı ayrı kozalaklarda gelişir. Bunlar bazı türler dışında genellikle aynı bitkiler üzerinde bulunur. Her kozalak bir eksen etrafında sarmal ya da çevrel olarak dizilmiş birçok kâğıtsı ya da sert puldan oluşur. Dişi kozalaklara göre daha küçük yapılı olan erkek kozalaklarda her pulun alt yüzeyinde iki ya da daha çok çiçektozu kesesi yer alır. Dişi kozalaklardaki tohum- taslakları ise dışa açık olarak kozalak pullarının yüzeyinde bulunur (tohumlarını kozalaklarda değil zeytinsi “meyveleri’ içinde taşıyan Podocarpaceae ve Cephalotaxaceae üyeleri dışında). Tohumtaslakları ilkbaharda rüzgârlarla erkek kozalaklardan gelen çiçektozlarıyla döllenir. Döllenmiş tohumlar olgunlaştıktan sonra dağılır; tohumları uzun yıllar kozalaklar içinde, ağaç üzerinde kalan bazı türler dışında iğneyapraklıların çoğunda tohum, döllenmenin olduğu yılın yaz mevsimi sonunda dağılır.
Sonbaharda toprağa düşerek kışı uykuda geçiren tohumların ilkbaharda ancak yüzde 20’si çimlenebilir. Çimlenmenin ardından oluşan fidelerin büyük bir bölümü de yazın karşılaştıkları aşırı sıcaklık ve kuraklık gibi çevresel nedenlerden ya da hayvan, böcek ve mantar saldırılarından zarar görür, ancak çok az bir bölümü yaşamayı başarır. İğneyapraklılarda fideler genellikle ağacın bütün hayatı boyunca kalıcı olan güçlü bir kazık- kök geliştirir, buna karşılık özellikle yaş topraklarda yetişen bazı türlerde yan kökler oluşur ve başlangıçtaki kazıkkök ölür. Hemen bütün iğneyapraklılar besin emici, dallanmış kısa kökler taşır.
Iğneyapraklıların çoğunun, iletim demetlerinin her iki yanı boyunca gözeneklerin dizildiği ince, uzun yaprakları vardır; yaprakların yüzeyi koruyucu mumsu bir katmanla (kütiküla) kaplıdır. İğneyapraklılardan pek çok üyenin, özellikle de çam, göknar ve ladinlerin yaprakları uzun ve serttir, buna karşılık servi ve sedir gibi bazı ağaçların daha küçük ve pulsu yaprakları vardır. Phyllocladus türlerinde yaprakların oluştuktan kısa bir süre sonra dökülmesi nedeniyle fotosentez görevini yassılaşmış ince dallar üstlenir. Podocarpus türlerinin büyük bir bölümü ile Cunninghamia, Cephalotaxus ve bazı Araucaria türlerinin yaprakları ise pul ve iğne arasında bir özellik taşır.
İlk kez Alt Karbonifer Dönemde (y. 345 milyon yıl önce) ortaya çıkan ve Mezozoyik (İkinci) Zamanda (y. 225-65 milyon yıl önce) çok hızlı bir evrimsel değişime uğrayan iğneyapraklıların yayılıştan 100 milyon yıl önce en yüksek düzeye ulaşmıştır.
Son düzenleyen _Yağmur_; 7 Aralık 2016 13:41
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.