Ziyaretçi
Selamun Aleykum kafama takılan ve kurcalayan bir soru bir arkadaşım bir soru sordu bir hocaya ve hocam dedi eserinizde ve sizden duydugum kadarıyla kadın peygamber oldugunu savunuyorsunuz hatta buna hz meryemi örnek gösteriyorsunuz dedi hocanın cevabıda bunu ben söylemiyorum bunu eş'ari söylüyor dedi benimde kafamı kurcaladı size soruyorum ehli sünnet lideri böyle bir şey söylermi kadındanda peygamber vardermi selam ve dua ile a.e.o un.
Değerli Kardeşimiz;
Peygamberliğin pek çok özellik ve şartı vardır. Bunlardan birisi de erkek olmasıdır.
Bu husus Yusuf sûresinin 109, Nahl sûresinin 43. ve Enbiya sûresinin 7. âyetlerinde açıkça ifade edilir.
Meselâ Nahl sûresinin 43. âyetinin meali şöyledir:
"Ey Resulüm! Senden önce de kendilerine vahiyde bulunduğumuz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız, bilgi sahiplerine sorun."
Âyetin mealindeki "erkekler" ifadesi her üç sûrede de "ricalen" olarak geçer.
Kadından peygamber gönderilmemesinin hikmetleri hususunda da şunlar söylenebilir:
Peygamberlik ağır bir yük, güç bir vazifedir. Kadın ise yaratılışı itibarıyla nazik ve zayıf olduğundan böyle ağır ve zor bir işin üstesinden gelemez. Çünkü peygamberlik devamlı bir şekilde sabır ve mücadele etmek ister. İstisnasız bütün peygamberler hak dini anlatırken, çeşitli belâlara ve sıkıntılara mâruz kalmışlardır.
Hz. Âdem'den Peygamber Efendimize kadar bütün peygamberlere çeşitli iftira ve hakaretler yapılmış, pek çoğu işkence görmüş; başta Hz. Zekeriya, Hz. Yahya ve Hz. Cercis (A.S.) olmak üzere yüzlercesi de şehid edilmiştir. Peygamberlerin hepsi de bütün bu zulüm ve eziyetlere karşı tam bir sabır ve tahammül göstermişlerdir. Cenâb-ı Hak böyle zor ve ağır bir vazifeyi kadınlara yüklememiştir.
Ayrıca kadının biyolojik yapısı bir engeldir. Çünkü, nübüvvet vazifesini ayda 15 gün hayızdan dolayı yapamayacak, imamete geçemeyecek, orucunu tutamayacaktı. Bir de lohusalık durumu var ve hele hamileyken, işleri yürütmesi bütün bütün zorlaşacaktı. Zira çocuğu karnında veya kucağında taşırken, insanları idare edecek ordu kumandanı olacak; strateji tespitinde bulunacak ve fiziki durumunun gereği, bütün boşluklara rağmen, en önde bulunması gerekli olan bir insan kadar çevik hareket edecek...
Bütün bunlar, kadının peygamberliğini imkânsız kılan şeylerdir. Evet, bunların kadınlar tarafından, kadınlara has arızalarla birlikte yürütülmesinin imkânı yoktur. Efendiler Efendisi de (S.A.V.), bu hususa dikkati çekmiş ve onları : "Yâni dine ait meseleleri tam yerine getiremeyen ve bazı şeyleri idrak edemeyenler" diye anlatmıştır. Evet, dediğimiz gibi, neredeyse ayın yarısı arızalı.... Keza, çocuk yüzünden ibadetleri kusurlu ve noksan, sonra da peygamberlik! Halbuki Peygamber, rehber ve kusursuz bir önderdir. Çünkü herkes onun vaziyetine bakıp durumunu ayarlayacaktır. Herkes kadınlığa ait keyfiyetleri de, Peygamberin saadet hanesindeki kadınlardan öğrenecektir.
Selam ve dua ile...
Sponsorlu Bağlantılar
Bu husus Yusuf sûresinin 109, Nahl sûresinin 43. ve Enbiya sûresinin 7. âyetlerinde açıkça ifade edilir.
Meselâ Nahl sûresinin 43. âyetinin meali şöyledir:
"Ey Resulüm! Senden önce de kendilerine vahiyde bulunduğumuz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız, bilgi sahiplerine sorun."
Âyetin mealindeki "erkekler" ifadesi her üç sûrede de "ricalen" olarak geçer.
Kadından peygamber gönderilmemesinin hikmetleri hususunda da şunlar söylenebilir:
Peygamberlik ağır bir yük, güç bir vazifedir. Kadın ise yaratılışı itibarıyla nazik ve zayıf olduğundan böyle ağır ve zor bir işin üstesinden gelemez. Çünkü peygamberlik devamlı bir şekilde sabır ve mücadele etmek ister. İstisnasız bütün peygamberler hak dini anlatırken, çeşitli belâlara ve sıkıntılara mâruz kalmışlardır.
Hz. Âdem'den Peygamber Efendimize kadar bütün peygamberlere çeşitli iftira ve hakaretler yapılmış, pek çoğu işkence görmüş; başta Hz. Zekeriya, Hz. Yahya ve Hz. Cercis (A.S.) olmak üzere yüzlercesi de şehid edilmiştir. Peygamberlerin hepsi de bütün bu zulüm ve eziyetlere karşı tam bir sabır ve tahammül göstermişlerdir. Cenâb-ı Hak böyle zor ve ağır bir vazifeyi kadınlara yüklememiştir.
Ayrıca kadının biyolojik yapısı bir engeldir. Çünkü, nübüvvet vazifesini ayda 15 gün hayızdan dolayı yapamayacak, imamete geçemeyecek, orucunu tutamayacaktı. Bir de lohusalık durumu var ve hele hamileyken, işleri yürütmesi bütün bütün zorlaşacaktı. Zira çocuğu karnında veya kucağında taşırken, insanları idare edecek ordu kumandanı olacak; strateji tespitinde bulunacak ve fiziki durumunun gereği, bütün boşluklara rağmen, en önde bulunması gerekli olan bir insan kadar çevik hareket edecek...
Bütün bunlar, kadının peygamberliğini imkânsız kılan şeylerdir. Evet, bunların kadınlar tarafından, kadınlara has arızalarla birlikte yürütülmesinin imkânı yoktur. Efendiler Efendisi de (S.A.V.), bu hususa dikkati çekmiş ve onları : "Yâni dine ait meseleleri tam yerine getiremeyen ve bazı şeyleri idrak edemeyenler" diye anlatmıştır. Evet, dediğimiz gibi, neredeyse ayın yarısı arızalı.... Keza, çocuk yüzünden ibadetleri kusurlu ve noksan, sonra da peygamberlik! Halbuki Peygamber, rehber ve kusursuz bir önderdir. Çünkü herkes onun vaziyetine bakıp durumunu ayarlayacaktır. Herkes kadınlığa ait keyfiyetleri de, Peygamberin saadet hanesindeki kadınlardan öğrenecektir.
Selam ve dua ile...
ALINTI
Son düzenleyen Baturalp; 26 Ekim 2016 01:24