Arama

İstiklal Marşı'nın ritim özelliği nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 13 Eylül 2016 Gösterim: 27.443 Cevap: 1
ziyaretçi - avatarı
ziyaretçi
Ziyaretçi
20 Aralık 2008       Mesaj #1
ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
istiklal Marşı'nın ritim özelliğini nedir?
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
bestekarın bu anlatışından, eseri önce sözsüz olarak bestelediği ve daha sonra mehmet akif'in şiirini besteye giydirdiği anlaşılmaktadır. bu sebepten meydana gelen prozodi hataları, eser hakkında sonradan yapılan tenkitlerin başlıcası olmuştur. bestekar yukarıdaki beyanatının bir yerinde her ne kadar, "bu müziği milli marş olarak takdime karar verdim" diyorsa da, eserdeki ses sahasını halk tabakasını nazara almadan kullanması bestenin milli marş olarak bestelenmediğini meydana çıkarmaktadır. marştaki bu teknik hatalardan başka ses ritminden ağır çalınıp söylenmesinde bestekarın kusuru başta gelmektedir. besteci bu durumu şöyle anlatmıştır:

Sponsorlu Bağlantılar
'ben İstiklal marşı'nı bestelerken kulaklarımda İzmir'e koşan atlıların dörtnal sesleri vardı. eserin başında metronomu (1 dörtlük=80) olan bir eser hiçbir vakit cenaze marşına benzemez.

plaklardaki ağır tempolu çalınışı ise; "sahibi'nin sesi" stüdyosunda orkestra ile plağa çaldığımız zaman teknisyenler, bunun çok süratlı bir marş olduğunu ve dolayısıyla plağın ancak yarısını doldurduğunu söylediler. bu sebeple plağın aynı yüzüne bir marş daha çalmamızı rica ettiler. ben böyle bir teklifi kabul edemezdim. o anda aklıma bir şey geldi: "marşı biraz ağır çalalım, böylece plak dolar. sonra çalınırken gramafon biraz hızlıya ayarlanır, olur biter" dedim. bu fikir pek münasip görüldü ve dediğim gibi yapıldı. fakat bilahere böyle bir fikir vermekle hata ettiğimizi anladım. çünkü marş çalınırken gramafonun hızlıya ayarlanması icap ettiğini kim bilebilirdi?'
  • görüldüğü gibi tam bir alaturka davranışla İstiklal marşımızın en can alacak noktası; ritmi, ölü doğrulmuştu.
  • plak yayıldıktan sonra ağır ritm de hafızalara yerleşti ve besteci ölümüne kadar bu ağır ritmi yürüğe götürmeye uğraştı durdu.
  • ayrıca, marşın türk temlerini ifade etmediği ve hatta 'karmen silva' isimli bir operetten alındığı da iddia edilmiştir.
  • daha sonra marşın değiştirilmesi tezi ortaya atılarak yetkili yetkisiz türlü şahıslar tarafından türlü fikirler ileri sürülmüşse de değiştirilmesi fikri tutmamıştır.
  • bu konudaki makul olan umumi kanaat; her ne kadar yeniden daha iyisini yapmak imkansız değilse de eskisinin artık tarih olmuşluğu hakikatı nazara alınarak, bunun üzerinde gerekli rötuşlarla mevcudu onarmaktır.
BAKINIZ İstiklal Marşı
Son düzenleyen Safi; 13 Eylül 2016 00:13
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
20 Aralık 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
bestekarın bu anlatışından, eseri önce sözsüz olarak bestelediği ve daha sonra mehmet akif'in şiirini besteye giydirdiği anlaşılmaktadır. bu sebepten meydana gelen prozodi hataları, eser hakkında sonradan yapılan tenkitlerin başlıcası olmuştur. bestekar yukarıdaki beyanatının bir yerinde her ne kadar, "bu müziği milli marş olarak takdime karar verdim" diyorsa da, eserdeki ses sahasını halk tabakasını nazara almadan kullanması bestenin milli marş olarak bestelenmediğini meydana çıkarmaktadır. marştaki bu teknik hatalardan başka ses ritminden ağır çalınıp söylenmesinde bestekarın kusuru başta gelmektedir. besteci bu durumu şöyle anlatmıştır:

Sponsorlu Bağlantılar
'ben İstiklal marşı'nı bestelerken kulaklarımda İzmir'e koşan atlıların dörtnal sesleri vardı. eserin başında metronomu (1 dörtlük=80) olan bir eser hiçbir vakit cenaze marşına benzemez.

plaklardaki ağır tempolu çalınışı ise; "sahibi'nin sesi" stüdyosunda orkestra ile plağa çaldığımız zaman teknisyenler, bunun çok süratlı bir marş olduğunu ve dolayısıyla plağın ancak yarısını doldurduğunu söylediler. bu sebeple plağın aynı yüzüne bir marş daha çalmamızı rica ettiler. ben böyle bir teklifi kabul edemezdim. o anda aklıma bir şey geldi: "marşı biraz ağır çalalım, böylece plak dolar. sonra çalınırken gramafon biraz hızlıya ayarlanır, olur biter" dedim. bu fikir pek münasip görüldü ve dediğim gibi yapıldı. fakat bilahere böyle bir fikir vermekle hata ettiğimizi anladım. çünkü marş çalınırken gramafonun hızlıya ayarlanması icap ettiğini kim bilebilirdi?'
  • görüldüğü gibi tam bir alaturka davranışla İstiklal marşımızın en can alacak noktası; ritmi, ölü doğrulmuştu.
  • plak yayıldıktan sonra ağır ritm de hafızalara yerleşti ve besteci ölümüne kadar bu ağır ritmi yürüğe götürmeye uğraştı durdu.
  • ayrıca, marşın türk temlerini ifade etmediği ve hatta 'karmen silva' isimli bir operetten alındığı da iddia edilmiştir.
  • daha sonra marşın değiştirilmesi tezi ortaya atılarak yetkili yetkisiz türlü şahıslar tarafından türlü fikirler ileri sürülmüşse de değiştirilmesi fikri tutmamıştır.
  • bu konudaki makul olan umumi kanaat; her ne kadar yeniden daha iyisini yapmak imkansız değilse de eskisinin artık tarih olmuşluğu hakikatı nazara alınarak, bunun üzerinde gerekli rötuşlarla mevcudu onarmaktır.
BAKINIZ İstiklal Marşı
Son düzenleyen Safi; 13 Eylül 2016 00:13
Quo vadis?

Benzer Konular

15 Kasım 2016 / Misafir Cevaplanmış
18 Ekim 2009 / Ziyaretçi Cevaplanmış
22 Mayıs 2014 / Ziyaretçi Cevaplanmış