Arama

Eski Türk devletlerinin yönetim ve egemenlik şekilleri nasıldır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 26 Nisan 2018 Gösterim: 60.876 Cevap: 3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
27 Ocak 2009       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Eski Türk devletlerinin yönetim ve egemenlik şekilleri nasıldır?
EN İYİ CEVABI Misafir verdi
Cumhuriyetten Önce ve Sonra Yönetim Şekli
Cumhuriyetten önce bilindiği gibi ülkede Meşrutiyete bağlı bir devlet düzeni vardı.Buna göre güçler yasama,yürütme,yargı tek elde toplanıyordu.Halkın kendisini idare edecek kişileri seçmede hiç bir yetkisi ve hakkı bulunmuyordu.Cumhuriyetle birlikte güçler ayrılığı ilkesi gereğince yasama yürütme ve yargının görevleri tanımlanmıştır.Bunun dışında cumhuriyetle halkın kendi kendisini idare etmesi istenerek egemenlik kayıtsız şartsız millete verilmiştir.

Sponsorlu Bağlantılar
Cumhuriyetin ilk yıllarında her ne kadar çok partili hayata geçiş denemeleri olsada kurulan partilerin irtica faaliyetler göstermesi cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürücü faaliyetlerde bulunması bu faaliyetlerinde dış güçlerce destekleniyor olması nedeniyle rejim kendi varlığını koruma yoluna gitmiş ilgili partiler kapatılmıştır.Çok partili hayata geçiş denemeleri her ne kadar başarısız olduysa da yeni kurulmuş bir rejim için bunları tabi karşılamak gerekir.Cumhuriyetle ve Laiklikle beraber dinin ve devletin görevi tanımlanmış bunların kesin olarak birbirinden ayrılması sağlanmıştır.

Diyanet işleri başkanlığının kurulması bu anlamda çelişkili bir karar olarak görülsede zamanın koşulalrını gözüne alınırsa farklı mezheplerden olan grupların çatışmasını önlemek kaygısı ve daha önemlisi Tekkelerin kapatılması ile doğan boşluğun doldurulabilmesi adına bu şarttı. Mustafa Kemal, din eksenli bir devlet olan Osmanlının ( halifelik ve saltanat) kalıntılarını çöpe atarak yepyeni bir devlet kurmuş yeni deni devlette aklın,bilimin,pozitivizmin ilkeleri temel alınarak dogmatizm terkedilmiştir.
Son düzenleyen Safi; 26 Nisan 2018 00:38
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
27 Ocak 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Padişah ile yönetilirdi.Yönetim babadan oğula geçerdi.
Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Aralık 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Cumhuriyetten Önce ve Sonra Yönetim Şekli
Cumhuriyetten önce bilindiği gibi ülkede Meşrutiyete bağlı bir devlet düzeni vardı.Buna göre güçler yasama,yürütme,yargı tek elde toplanıyordu.Halkın kendisini idare edecek kişileri seçmede hiç bir yetkisi ve hakkı bulunmuyordu.Cumhuriyetle birlikte güçler ayrılığı ilkesi gereğince yasama yürütme ve yargının görevleri tanımlanmıştır.Bunun dışında cumhuriyetle halkın kendi kendisini idare etmesi istenerek egemenlik kayıtsız şartsız millete verilmiştir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında her ne kadar çok partili hayata geçiş denemeleri olsada kurulan partilerin irtica faaliyetler göstermesi cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürücü faaliyetlerde bulunması bu faaliyetlerinde dış güçlerce destekleniyor olması nedeniyle rejim kendi varlığını koruma yoluna gitmiş ilgili partiler kapatılmıştır.Çok partili hayata geçiş denemeleri her ne kadar başarısız olduysa da yeni kurulmuş bir rejim için bunları tabi karşılamak gerekir.Cumhuriyetle ve Laiklikle beraber dinin ve devletin görevi tanımlanmış bunların kesin olarak birbirinden ayrılması sağlanmıştır.

Diyanet işleri başkanlığının kurulması bu anlamda çelişkili bir karar olarak görülsede zamanın koşulalrını gözüne alınırsa farklı mezheplerden olan grupların çatışmasını önlemek kaygısı ve daha önemlisi Tekkelerin kapatılması ile doğan boşluğun doldurulabilmesi adına bu şarttı. Mustafa Kemal, din eksenli bir devlet olan Osmanlının ( halifelik ve saltanat) kalıntılarını çöpe atarak yepyeni bir devlet kurmuş yeni deni devlette aklın,bilimin,pozitivizmin ilkeleri temel alınarak dogmatizm terkedilmiştir.
Son düzenleyen Safi; 26 Nisan 2018 00:42
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mayıs 2012       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Monarşi (ya da krallık) bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. Bu hükümdar, Türkçede kral, imparator, şah, padişah, prens, emir gibi çeşitli adlar alabilir. Bir monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı boyunca elinde bulundurmasıdır. Cumhuriyetlerde ise devlet başkanı seçimle işbaşına gelir.Monarşi,bir sultanın,hükümdarın veya padişahın tek başına egemen olduğu sisteme denir.alınan ünvanlar o zamanın diline göre(han,hakan,kağan...)

TEOKRASİMsn Confusediyasi iktidarın, Allah'ın temsilcileri olduklarına inanılan din adamlarının elinde bulunduğu toplumsal, siyasi düzen, din erki.
Teokrasi dine dayalı yönetim biçimini tanımlamak için kullanılan terim (Dinerki). Daha doğru bir anlatımla, dini otorite organlarının siyasi otorite organları yerine devlet idaresini elde tuttuğu devlet biçimidir. Her ne kadar farklı algılanış biçimleri ve yorumları mevcut olsa da, teokrasi en yalın anlamda "devlet işlerinden bir tür ruhban sınıfının sorumlu olduğu ve devlet işlerinin dini temellere dayandırılmaya çalışıldığı sistem" olarak tanımlanabilir.

Oligarşi, sadece belirli bir zümrenin bir ülkeyi yönetmesiyle ortaya çıkan yönetim biçimidir. Yunancadaki 'az' ve 'yönetim' kelimelerinin birleşmesiyle oluşturulmuş bir kelimedir.
Genelde yönetimdeki grup, askeri, siyasi veya maddi olarak ülkenin önde gelen gruplarından birisidir. Bazı siyaset bilimciler, yönetim şekli ne olursa olsun, her devletin yönetiminde mutlaka bir oligarşi olduğunu belirtirler.
Günümüzde ise Cumhuriyet kullanılır.Cumhuriyet kısaca:Halkın kendi kendini yönetmesi demektir halk kendi iradesiyle milletvekillerini seçer ve devlet yönetiminde etkisi vardır.

Benzer Konular

21 Mart 2016 / Misafir Soru-Cevap
28 Nisan 2011 / Ziyaretçi Cevaplanmış
28 Ekim 2011 / bir dost....... Soru-Cevap
15 Şubat 2010 / Ziyaretçi Soru-Cevap