Arama

Sinirlilik, sıkıntılı olma gibi davranışlar ergenlikten kaynaklanabilir mi?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 18 Haziran 2016 Gösterim: 12.428 Cevap: 2
fulyaa - avatarı
fulyaa
Ziyaretçi
20 Ağustos 2009       Mesaj #1
fulyaa - avatarı
Ziyaretçi
Sinirlilik, sıkıntılı olma gibi davranışlar ergenlikten kaynaklanabilir mi?
EN İYİ CEVABI Safi verdi
Sinirliliğin sebepleri
Kişilerin mizacı, çabuk sinirlenmenin en önemli sebeplerden biridir. Fevri mizaçlı fertlerde, çabuk sinirlenme daha sık görülür. Bu kişilerin stres hormonuna daha kolay cevap verdiği bilinir. Reseptörleri daha hassastır. Bu kişilerin amigdala ve hipokampus aktivitesi diğer kişilere göre daha farklı bulunurken, frontal kortekslerinde (alnın arkasındaki beyin bölümü) de bazı farklılıklar görülmüştür. Tiroit hormonu fazla olan kişilerde de, bu hormonun tesirlerine bağlı sinirlilik olabilir. Ayrıca aşırı yük altında bulunan, yoğun bir sorumluluk alan kişilerin stres hormonu daha fazla salgılanır. Bu süreçte kontrol mekanizmaları bozulur. Rekabetçi, mükemmeliyetçi, ayrıntıcı ve titiz (A tipi) kişilik yapılarında da sinirlilik daha sıktır. Egoist yapıdaki kişilerin de engellenme karşısında çabuk tepki verdiği bilinir. Çocukluk ve Ergenlik döneminde çabuk sinirlenmesinde ise, sayılan bu sebeplerin yanı sıra kötü rol modelleri de önemli bir etkiye sahiptir.
Sponsorlu Bağlantılar

Sinirliliğin psikiyatrik sebeplerine baktığımızda, depresyondaki kişide strese karşı ya aşırı duyarlılık veya tepkisizlik görülür. Aşırı gergin ve tepkili bir yapı varsa, kronik depresyon akla gelmelidir. Ayrıca duygu durum bozukluklarında ve manik kaymalarda da aşırı bir sinirlilik hâli görülür. Uyuşturucu madde bağımlılarında, hem madde kullanırken hem de maddeden yoksunluk döneminde sinirlilik çok belirgindir. Kişilik bozukluklarında özellikle antisosyal yapıdaki kişilerde aşırı öfkelenme, öfkesini kontrol edememe ve sonrasında ise fizikî zarar verme görülür. Bu kişiler, karşıdaki kişiye zarar veremezse kendilerine zarar verirler. Dışlanma, sosyal izolasyon, mobbing (işyerindeki kişilere yapılan psikolojik taciz) gibi durumlara maruz kalan kişilerde de gerginlik ve buna bağlı olarak da sinirlilik görülebilir. Uykusuzluk, açlık gibi fizyolojik ihtiyaçların karşılanmaması da sinirliliğe yol açar. Stres sürecindeki kişilerde ilginç bir şekilde uykusuzluk veya aşırı uykulu olma hâli görülebilir. Benzer şekilde iştah artışı ve iştah azalması da söz konusudur. Uyku, iştah problemleri sinirliliğe yol açtığı gibi, sinirlilik de uyku ve iştah problemlerine sebep olabilir.

DEVAMI Sinirlilik Nedir
Son düzenleyen Safi; 18 Haziran 2016 23:38
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ağustos 2009       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Evet Ergenlik döneminde yeni bir arayışa girdiğimiz için bu gibi davranışlar sergileyebiliyoruz.

Sponsorlu Bağlantılar
Ergenlik dönemi genel özellikleri nelerdir?
A. Ergenlikte benlik kavramı anlayışı-ergenin ben olarak nitelediği herşey-ergenin ben olarak nitelediği herşeydir.Kendini nasıl algıladığıdır.Önemli olan ergenin kendini sevilebilir ve kabul edilebilir olarak kabul edilmesidir.Bu dönemde ergenin benlik arayışı kriz şeklinde kendini göstermektedir. Ergen ben kimim sorusuna 5 aşamada cevap bulmaya çalışır;
Bu arayış 5 aşamadan oluşur.
  • Keşfetme süreci
  • Farklılıklarını fark etttiği süreç-kıyaslamalar
  • Özdeşme süreci-beğendiği özelliklerine sahip kişilerle özdeşim kurarlar.
  • Rol oynama-beğendiğimiz kişilik özellikleri bize ne kadar uygun diye rol oynarız.
  • Uygulama-bunu da ergenin uygulamaya koyma tarzı önemlidir.ve bu tarzın tutarlı aktarılması önemlidir.
B. Ergenlik bu kimlik arayışının fırtınalı ve sert bir şekilde yapıldığı zor bir dönemdir.
C. Ergenlik dönemi çocuğun hayatında, bedenin yetişkine dönüşmek üzere değişimler geçirdiği bir dönemdir. Bu değişimler başlamadan önce anne-babanın çocukla konuşması ve çocuğu bilgilendirmesi son derece önemlidir. Çocuk bu fiziksel değişimlere hazırlıklı değilse, bunlardan dolayı korkuya kapılabilir ve vücudunda önemli sorunlar olduğunu düşünebilir. Çocukların olabilecek değişimleri ve bunların da son derece normal değişimler olduğunu önceden bilmesi çok önemlidir.Ergenlik sadece yaşın bir yaş ilerlediği bir dönem değildir. Bu dönem bedensel değişimin de yoğun olarak yaşandığı bir dönemdir. Ses kalınlaşır,boy uzar, beden kıllanır,kas ve yağlanmalar oluşur. Ergen aynaya baktığında karşısındaki kişiyle hissettiğinin farklı olduğunu görür. Çoğu zaman ebeveynler meydana gelen bedensel değişimden ötürü çocuklarına çocuk gibi değil de yetişkin olarak davranırlar ancak karşılarındakinin henüz bir yetişkin olmadığını ve 14-15 yaşlarındaki çocuklar olduğunu unutmamalıdırlar.Bazı çocuklar arkadaşlarında değişim olmadığı halde kendilerinde değişim olmasını anlayamamaktadırlar.bu çocuklara da ebeveynlerin ergenlik dönemine diğer çocuklara göre erken ya da geç girmenin normal olduğunu anlatmaları gerekir.
D. Ergenlik döneminde bedensel değişime ek olarak duygusal değişimler de görülmektedir.bu dönem aileler için olduğu kadar ergen için de zorlu bir süreçtir. O zamana kadar anne-babası hayatının merkezi olan çocuk ergenlik dönemine girmesiyle beraber hayatının merkezine arkadaşlarını alır. Onların tarafından kabul görmek ve istenmek ergen için çok değerlidir.ergen ebeveynlerinden bağımsızlaşma mücadelesine girişir ve ailenin bu mücadeleye olan tavırları ergenin tepkisinin ne derece sert olabileceğini belirler. Ebeveynler bu süreçteki bağımsızlaşma mücadelesinin normal ve sağlıklı olduğunu bilmelidirler ve bu süreçte sabırlı olmalı ve ergenle gereksiz inatlaşmaya girmemelidirler. Yine bu dönemde li ergenin ruh halindeki ani değişimler anne babayı kaygılandırmaktadır. Anne baba bir gün dünyanın en iyi anne babasıyken diğer gün tam tersidir ergen için.anne baba bu gibi durumdan bu durumun nomal olduğunu ve hormonel değişikliklere bağlı olduğunu ve geçici olduğunu bilmelidir ve ergene de açıklamalıdır.
Ergenler bu dönemde ani öfke patlamaları sergileyebilir, gereksiz inatlaşmalara girebilir. Anne babalarının hiçbir şey bilmediklerini söyleyebilerek onları küçümseyebilirler. Ailenin sergileyeceği tavır çok önemlidir. Burada önemli olan karşınızdakinin değişime ayak uydurmaya çalışan bir çocuk olduğunun bilincinde olmak ve ergenlik dönemiyle ilgili bilgi sahibi olmaktır. Ve karşınızdakinin çocuk olduğunu düşünerek kim haklı çıkacak veya benim dediğim olacak ben anneyim ya da babayım diye diretmektense durumu sakince değerlendirmek ve ergene de aynı sakinlikle yaklaşmaya çalışmaktır.
E.Ergenin bu dönemde dünyayı algılama kabiliyeti soyuttan somuta doğru geçer. Ergen geleceğiyle ilgili planlar yapmaya ve dünya içinde kendine yer edinme mücadelesine girmeye ;kendine ,çevresinde olup bitenlere ve dünyayı algılamaya çabalar. Dünyayı ve çevresini ve kendini algılayışı yine bu dönemde daha fırtınalı olacaktır. Ergen için siyah ya da beyaz vardır. ya hep ya hiçler vardır. orta yolu bulmak ya da ortalarda yer almak pek ergene göre davranışlar değildir.
Ergen için odası en özel alandır ve diğerleri tarafından müdahale edilmesini istemez. Odasını kendi istediği gibi düzenler ve korur. Odasına izinsiz girilmesinden ve ‘odanı topla’ denmesinden hoşlanmaz. Ve bu konuda orta yolu da tercih etmez. Ve ailesiyle odasının düzeni yani kendi kişisel dünyasını istediği gibi korumak adına mücadeleye girişir.
ERGENLİK BÖYLESİNE ZOR BİR DÖNEMDİR DOĞASI GEREĞİ ANCAK DİĞERLERİ BU ZORLUĞU ARTTIRABİLİR YA DA AZALTABİLİR. DİĞERLERİ DİYE BAHSETTİĞİMİZ ERGENİN DIŞINDAKİ DİĞER İNSANLARDIR.
ERGENLİK DÖNEMİNİ ZORLAŞTIRAN EBEVEYN MODELLERİNİN ETKİLEŞİM ÖZELLİKLERİ
  • Belirsiz iletişim: çocuğa doğrudan göz teması olmadan,izlenmesi güç olan bilgi vermek ve bunun izlenmesini imkanız kılmak.
  • Ergenin başarısını övmede umutsuzluk
  • Ergenin davranışlarını gözleme ve değerlendirmede başarısızlık
  • İletişimde samimiyetsizlik
  • Vaaz verme,öğüt verme
  • Suçlayıcı, iftira atıcı tutumlar
  • İletişimin sert ve iğneleyici olması
  • Tutarsız, beklenmeyen,aşırı sert cezalandırma
  • Boş tehditler
  • Felaketleştirme-oks den iyi bir puan alamazsan geleceğin biter vb gibi.
Önemli olan samimi,açık ve net iletişim. Hissettiklerini söyleyeceğiniz, yapıcı eleştirilerde bulunmaktır. Göz kontağı kurmak ve fiziksel temasta bulunmanın yanı sıra sınırlarını bilmek de önemlidir.

AİLERİNE SÜREKLİ HAYIR DİYEN, KARŞI GELEN VE KARŞIT OLAN ÇOCUKLARLA İLGİLİ NELER SÖYLENEBİLİR?

Bu çocukların aileleri ciddi olmadıkça uygunsuz davranışa aldırmayabilirler, açık kısa net ve anlaşılabilir komutlar vermelidirler. Bir kerede tek bir görev vermelidirler ve bu görev ya da sorumluluk çocuğun yaşına, duygusal ve bilişsel zekasına uygun olmalıdır. Ve elbette motor becerilerine.verilen görevin uygulanabilirliği test edilmeli ve uygulanması sağlanmalıdır. İstenilen davranışları ödülledirilmeli ve ergen bunun farkında olmalıdır. Olumlu dikkat sağlanmalıdır.
Puan sistemi uygulanılabilir:
örnek
Odasındaki kirli sepetine kirlilerini atmak 10 puan
Kitaplarını masanın üzerine dizmek 15 puan
Gittiği yerden vaktinde dönmek 25 puan
Telefonda 15 dakikadan fazla konuşmamak 10 puan gibi
Ardından puanları harcayabileceği yeni bir puan değerlendirmesi yapmak:
1 saat TV izlemek 50 puan
Arkadaşlarıyla sinemaya hafasonu gitmek 100 puan gibi
Kurallar:
  • Hedeflenen puanlar çocuğun yaşına,zekasına,motor becerilerine uygun olmalı
  • Puanlar arasında büyük farklar olmamalı
  • Harcanarak puanlar günlük ve haftalık olmalı
  • Puanlar ilk hafta kırılmamalı ancak ikinci hafta istenilen davranış yapılmıyorsa o davranışın değeri kadar puan kırılmalıdır.
  • 6-8 hafta arasında sürmelidir.
Bunların dışında aileler ergeni diğerleriyle kıyaslamamalıdırlar. Onlara kendilerini sağlıklı bir biçimde ifade edecekleri kendilerini güvende hissedecekleri ortamı sağlamalıdırlar.
Kendini hissettiren disiplin en iyi disiplindir.
Ebeveynler birbirleriyle de sağlıklı iletişim kurmalıdır ve kendi olumsuz duygu ve düşüncelerini, geçmişten gelen hayalkırıklıklarını ergene yüklememelidirler. Kendileriyle ilgili sağlıksız tutumlarıyla başaçıkmak zorundadırlar. Yapamıyorlarsa bir uzmandan yardım almalıdırlar. Aile içi çatışmlar çocuklara da ergenlere de zarar verir.
Çocuk yetiştirme tutumlarını gözeden geçirmeleri gerekir.
Temel kurallar:
  • Asla gereksiz çatışmalara girilmemeli.
  • Hayır kelimesini kullanırken cimri davranmalı ve ciddi durumlarda kullanmalı.
  • Ergenle arkadaş olmanın yanı sıra anne-baba olmak ve ergen için daima sığınacak liman olmak yani ergene verilecek mesaj; seni seviyorum ve ne yaparsan yap bu asla değişmeyecek.biz anne ve baban olarak her zaman senin yanındayız ve sen istediğin sürece bu böyle olacak mesajı vererek açık anlaşılabilir net bir mesaj sunmak en önemli emel kurallardır.

Son düzenleyen Safi; 18 Haziran 2016 23:40
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Haziran 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Sinirliliğin sebepleri
Kişilerin mizacı, çabuk sinirlenmenin en önemli sebeplerden biridir. Fevri mizaçlı fertlerde, çabuk sinirlenme daha sık görülür. Bu kişilerin stres hormonuna daha kolay cevap verdiği bilinir. Reseptörleri daha hassastır. Bu kişilerin amigdala ve hipokampus aktivitesi diğer kişilere göre daha farklı bulunurken, frontal kortekslerinde (alnın arkasındaki beyin bölümü) de bazı farklılıklar görülmüştür. Tiroit hormonu fazla olan kişilerde de, bu hormonun tesirlerine bağlı sinirlilik olabilir. Ayrıca aşırı yük altında bulunan, yoğun bir sorumluluk alan kişilerin stres hormonu daha fazla salgılanır. Bu süreçte kontrol mekanizmaları bozulur. Rekabetçi, mükemmeliyetçi, ayrıntıcı ve titiz (A tipi) kişilik yapılarında da sinirlilik daha sıktır. Egoist yapıdaki kişilerin de engellenme karşısında çabuk tepki verdiği bilinir. Çocukluk ve Ergenlik döneminde çabuk sinirlenmesinde ise, sayılan bu sebeplerin yanı sıra kötü rol modelleri de önemli bir etkiye sahiptir.

Sinirliliğin psikiyatrik sebeplerine baktığımızda, depresyondaki kişide strese karşı ya aşırı duyarlılık veya tepkisizlik görülür. Aşırı gergin ve tepkili bir yapı varsa, kronik depresyon akla gelmelidir. Ayrıca duygu durum bozukluklarında ve manik kaymalarda da aşırı bir sinirlilik hâli görülür. Uyuşturucu madde bağımlılarında, hem madde kullanırken hem de maddeden yoksunluk döneminde sinirlilik çok belirgindir. Kişilik bozukluklarında özellikle antisosyal yapıdaki kişilerde aşırı öfkelenme, öfkesini kontrol edememe ve sonrasında ise fizikî zarar verme görülür. Bu kişiler, karşıdaki kişiye zarar veremezse kendilerine zarar verirler. Dışlanma, sosyal izolasyon, mobbing (işyerindeki kişilere yapılan psikolojik taciz) gibi durumlara maruz kalan kişilerde de gerginlik ve buna bağlı olarak da sinirlilik görülebilir. Uykusuzluk, açlık gibi fizyolojik ihtiyaçların karşılanmaması da sinirliliğe yol açar. Stres sürecindeki kişilerde ilginç bir şekilde uykusuzluk veya aşırı uykulu olma hâli görülebilir. Benzer şekilde iştah artışı ve iştah azalması da söz konusudur. Uyku, iştah problemleri sinirliliğe yol açtığı gibi, sinirlilik de uyku ve iştah problemlerine sebep olabilir.

DEVAMI Sinirlilik Nedir
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

25 Şubat 2016 / Safi Psikoloji ve Psikiyatri
15 Temmuz 2018 / Misafir Tıp Bilimleri
19 Haziran 2016 / Ziyaretçiyok Cevaplanmış
21 Ekim 2015 / Safi X-Sözlük