Arama

Mısırlılarda tıp ve eczacılık bilimi hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 30 Mayıs 2018 Gösterim: 7.703 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ekim 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mısırlılarda tıp ve eczacılık bilimi hakkında bilgi verir misiniz?
EN İYİ CEVABI Daisy-BT verdi

Eski Mısır'da Tıp ve Eczacılık


Araştırmalar, modern tıbbın kökeninin Mısırlılar olduğunu göstermektedir.
Sponsorlu Bağlantılar

Papirüslerde yazılı reçeteler bugün dahi romatizmadan doğum kontrolüne, kas sorunlarından mide rahatsızlıklarına pek çok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Antik Mısır tıbbının başarısına bir örnek de, ortalama yaşam süresinin 35-40 yılla sınırlı olduğu dönemde Firavun Asru'nun 60 yaşına kadar yaşatılabilmiş olması.

Arkeolojik araştırmalar geliştikçe, tıp ve eczacılık bilimlerinin Yunanlar'dan çok daha öncelere dayandığını gösteren metinler de gün ışığına çıkmaya başladı. Bunlardan en ilginci ise, bugüne kadar mumyalama teknikleri sayesinde bedenlere "ölümsüzlük" kazandırmalarıyla bilinen Eski Mısırlılar'a ait olanlar. New Scientist Dergisi'nin son sayısında yer alan, Manchester Üniversitesi Mısır Biyomedikal Merkezi'nden Jackie Campbell'ın araştırmalarına bakılırsa Mısırlılar sadece mumyalama konusunda değil, insanlar yaşarken de pek çok hastalığa çare arayıp özellikle ilaç biliminde uzmanlaşmışlar. Bunun en önemli kanıtıysa, eski Mısır firavunu Asru. Ortalama yaşam süresinin 35-40 yılla sınırlı olduğu Antik Mısır döneminde (M.Ö. 8. yy.), Karnak'taki ünlü Amen Tapınağı'nı yaptıran Asru'nun 60 yaşına kadar yaşadığı görülüyor. Gerçi dönemine göre hayli uzun yaşasa da, otopsi kayıtlarına göre Asru'nun yürüyen bir cesetten farksız olduğunu söylemek de mümkün. Kumlu bir alanda nefes alıp vermesinden kaynaklanan ciğerlerde toz birikmesi, damar hastalığı, eklem iltihaplanması, disk kayması, diş hastalıkları, diyabet, bağırsak parazitleri Asru'nun rahatsızlıklarından sadece birkaçı Jackie Campbell dönemin şifacılarının başarılı ilaçları ve reçeteleri sayesinde Asru'yu 60 yaşına kadar ayakta tutabildiklerini söylüyor.

Firavun ilaçlarının yüzde 64'ü bugün de etkili!
Şifa papirüslerinin standart bir formatı olduğunu söyleyen araştırmacı Campbell, Mısır farmakolojisinin günümüzde kullanılan yöntemlere çok yakın olduğunu belirtiyor. Tabii, büyü ve dualarla yapılan giriş kısmını saymazsakHer bir prospektüste, ilaçların içeriği ve nasıl uygulanacağına ait tüm bilgiler yazıyor. İlk önce kullanılan malzemelerin listesi, sonra kötü tadı düzeltecek ek içerik sıralanıyor. Ama en şaşırtıcı olan, oluşacak yan etkilere karşı listeye ikinci bir ilaç eklenmiş olması! Jackie Campbell, beş yıl süren titiz analizlerden sonra M.Ö. 1850'den M.Ö 1200'e kadarki döneme ait yaklaşık bin prospektüsün bulunduğu temel papirüsleri inceleyerek bir Mısır farmakoloji listesi derlemiş. "İlaçların kaynaklarına ve yapımlarına baktım, acaba işe yaramışlar mıydı? Kontrol edip doz miktarlarını araştırdım" diyor ve ekliyor: "Bazılarının hiçbir yararı yoktu, bazılarıysa gerçekten çok etkiliydi!" Araştırmacı, günümüzdeki ilaç kodekslerini incelediğinde papirüslerde belirtilen içeriklerin yarıdan fazlasının hâlâ kullanıldığını fark etmiş. Hatta günümüzde pek çoğu suni olarak üretilseler de, hâlâ en etkili reçeteler arasında önemini koruyanlar var. (Kaynak: Aktüel Dergisi)
Son düzenleyen Safi; 30 Mayıs 2018 01:43
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
26 Ekim 2009       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.

Eski Mısır'da Tıp ve Eczacılık


Araştırmalar, modern tıbbın kökeninin Mısırlılar olduğunu göstermektedir.
Sponsorlu Bağlantılar

Papirüslerde yazılı reçeteler bugün dahi romatizmadan doğum kontrolüne, kas sorunlarından mide rahatsızlıklarına pek çok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Antik Mısır tıbbının başarısına bir örnek de, ortalama yaşam süresinin 35-40 yılla sınırlı olduğu dönemde Firavun Asru'nun 60 yaşına kadar yaşatılabilmiş olması.

Arkeolojik araştırmalar geliştikçe, tıp ve eczacılık bilimlerinin Yunanlar'dan çok daha öncelere dayandığını gösteren metinler de gün ışığına çıkmaya başladı. Bunlardan en ilginci ise, bugüne kadar mumyalama teknikleri sayesinde bedenlere "ölümsüzlük" kazandırmalarıyla bilinen Eski Mısırlılar'a ait olanlar. New Scientist Dergisi'nin son sayısında yer alan, Manchester Üniversitesi Mısır Biyomedikal Merkezi'nden Jackie Campbell'ın araştırmalarına bakılırsa Mısırlılar sadece mumyalama konusunda değil, insanlar yaşarken de pek çok hastalığa çare arayıp özellikle ilaç biliminde uzmanlaşmışlar. Bunun en önemli kanıtıysa, eski Mısır firavunu Asru. Ortalama yaşam süresinin 35-40 yılla sınırlı olduğu Antik Mısır döneminde (M.Ö. 8. yy.), Karnak'taki ünlü Amen Tapınağı'nı yaptıran Asru'nun 60 yaşına kadar yaşadığı görülüyor. Gerçi dönemine göre hayli uzun yaşasa da, otopsi kayıtlarına göre Asru'nun yürüyen bir cesetten farksız olduğunu söylemek de mümkün. Kumlu bir alanda nefes alıp vermesinden kaynaklanan ciğerlerde toz birikmesi, damar hastalığı, eklem iltihaplanması, disk kayması, diş hastalıkları, diyabet, bağırsak parazitleri Asru'nun rahatsızlıklarından sadece birkaçı Jackie Campbell dönemin şifacılarının başarılı ilaçları ve reçeteleri sayesinde Asru'yu 60 yaşına kadar ayakta tutabildiklerini söylüyor.

Firavun ilaçlarının yüzde 64'ü bugün de etkili!
Şifa papirüslerinin standart bir formatı olduğunu söyleyen araştırmacı Campbell, Mısır farmakolojisinin günümüzde kullanılan yöntemlere çok yakın olduğunu belirtiyor. Tabii, büyü ve dualarla yapılan giriş kısmını saymazsakHer bir prospektüste, ilaçların içeriği ve nasıl uygulanacağına ait tüm bilgiler yazıyor. İlk önce kullanılan malzemelerin listesi, sonra kötü tadı düzeltecek ek içerik sıralanıyor. Ama en şaşırtıcı olan, oluşacak yan etkilere karşı listeye ikinci bir ilaç eklenmiş olması! Jackie Campbell, beş yıl süren titiz analizlerden sonra M.Ö. 1850'den M.Ö 1200'e kadarki döneme ait yaklaşık bin prospektüsün bulunduğu temel papirüsleri inceleyerek bir Mısır farmakoloji listesi derlemiş. "İlaçların kaynaklarına ve yapımlarına baktım, acaba işe yaramışlar mıydı? Kontrol edip doz miktarlarını araştırdım" diyor ve ekliyor: "Bazılarının hiçbir yararı yoktu, bazılarıysa gerçekten çok etkiliydi!" Araştırmacı, günümüzdeki ilaç kodekslerini incelediğinde papirüslerde belirtilen içeriklerin yarıdan fazlasının hâlâ kullanıldığını fark etmiş. Hatta günümüzde pek çoğu suni olarak üretilseler de, hâlâ en etkili reçeteler arasında önemini koruyanlar var. (Kaynak: Aktüel Dergisi)
Son düzenleyen Safi; 30 Mayıs 2018 01:44
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
17 Eylül 2010       Mesaj #3
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Tıbbın Kökeni Antik Mısır'da
Eski Mısır'da tıbbın ulaştığı gelişmişlik düzeyi oldukça şaşırtıcıdır. Kazılarda ele geçen bulgular, arkeologların yanı sıra birçok tarihçiyi de hayrete düşürmüştür. Çünkü hiçbir tarihçi MÖ. 3000'lerde yaşamış eski bir medeniyetten böylesine gelişmiş bir teknoloji beklemiyordu.

Bugün X-ışınları kullanılarak, mumyalar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda Antik Mısır'da beyin ameliyatlarının yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Üstelik bu ameliyatlar oldukça profesyonel yöntemler kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Cerrahi operasyon geçirmiş mumyaların kafatasları incelendiğinde, ameliyat yerlerinin düzgünce kesilmiş olduğu görülmektedir. Hatta bu insanların ameliyattan sonra hayatta kaldıklarını ispatlayan, kaynamış kafatası kemiklerine rastlanmıştır.

Diğer bir örnek ise bazı ilaçlarla ilgilidir. 19. yüzyılda oldukça hızlı bir ilerleme kaydeden deneysel bilim sonucunda tıp alanında da büyük gelişmeler oldu. Antibiyotiğin keşfi de bu yüzyıldaki gelişmelerden biridir. Aslında bunlara "keşfedildi" demek hata olur, çünkü bu tekniklerin büyük bir bölümü Antik Mısır'da zaten kullanılıyordu.

Mısır Firavunu Tutankhamun'un cesedi, içiçe geçen iki tabut içinde muhafaza ediliyordu.
Mısırlıların tıp ve anatomide ne kadar ileride olduklarını gösteren en önemli eserlerden biri de, kuşkusuz geride bıraktıkları mumyalardır. Mısırlılar mumyalama konusunda yüzlerce farklı teknik kullanmışlardır.

Cansız bedenin binlerce yıl bozulmadan saklanabilmesine olanak sağlayan mumyalama işlemi, aslında oldukça karmaşık bir işlemdir. Bu konuda Mısırlıların kullandığı teknik özetle şu şekildedir: İlk önce ölünün iç organları dışarı çıkarılır, burundan beyin alınır, vücut sterilize edilir ve beden natron denilen bir madde ile sarılıp 40 gün bekletilirdi. (Natron; sodyum karbonat, sodyum bikarbonat ve sodyum kloridle, sodyum sülfatın karışımından oluşan bir maddedir.) Daha sonra bu madde vücuttan çıkarılır, kol ve bacaklar gibi vücudun eklemli yerleri çamur ya da kumla sarılır, sonra beden reçineye batırılmış ketenle, kokulu bir çeşit sarı sakızla ve tarçınla sarılırdı. Bir çeşit merhemin vücuda sürülmesinden sonra da ince bir keten tülle örtülürdü.

Mısırlılar mumyalama tekniklerini sadece insanlarda değil, farklı hayvanlarda da denemişlerdir. Antik Mısır'da tıbbın oldukça gelişmiş olduğu, ele geçen arkeolojik buluntulardan ve özellikle mumyalama tekniklerinden açıkça anlaşılmaktadır. Ayrıca unutmamak gerekir ki, vücudun şeklini bozmadan, ölünün tüm iç organlarını çıkartarak mumyalamaları, bu işi yapan insanların, her organın yerini bilecek bir anatomi bilgisine sahip olduklarını göstermektedir.

Mumyalamanın dışında Mısırlılar tarafından 5000 yıl önce kullanılmış olan birçok tıbbi teknik ve alet de yapılan araştırmalarda gün ışığına çıkarılmıştır. Bu konuyla ilgili pek çok detay sıralayabiliriz:
  • -Mısır'da tıpla ilgilenen rahipler, tapınaklarda çeşitli hastalıkları tedavi ediyorlardı. Mısırlı doktorlar, günümüzdeki gibi farklı alanlarda uzmanlaşmışlardı. Her doktorun kendine ait bir branşı vardı. Göz doktorlarından, dişçilere kadar her konuda ihtisaslaşmış hekimler hizmet veriyordu.
  • -Mısır'da doktorlar, devlet denetimindeydiler. Eğer hastası iyileşmezse, yahut ölürse devlet bu hatanın sebeplerini soruşturur ve doktorun kullandığı yöntemin kurallara uygun olup olmadığını öğrenirdi. Tedavi sırasında bir ihmalkarlık yapılmışsa, bu durum tespit edilir ve doktora kanunlar çerçevesinde ceza verilirdi.
  • Smith papirüsü - Bu papirüste, Antik Mısırlıların, ketenden yapılmış yara ve sargı bantları kullandıkları anlatılmaktadır.
  • -Tapınakların her biri, ilaçların hazırlandığı ve depolandığı tam teçhizatlı bir laboratuvara sahipti.
  • -Bilinen ilk eczacılık uygulamaları, bandaj ve kompres kullanımı örneklerine Mısır'da rastlanmıştır. Smith Papirüsü'nde, keten bezinden yapılan yapışkan bantların yaraları kapamada ne şekilde kullanıldığından bahsedilmektedir. Keten bez, bunun dışında bandaj için de uygun bir malzemeydi.
  • -Arkeolojik bulgulardan, Mısır'daki tıbbi uygulamaların tamamına ait detaylı bir tablo ele geçmiştir. Bununla beraber, her biri kendi alanında ihtisaslaşmış 100'den fazla doktorun ismi ve ünvanı da bulunmuştur.
  • -Ayrıca Kom Ombo'daki bir başka tapınak duvarındaki rölyefin içine oyuk açılmış ve buraya cerrahi aletlerin kutusu yerleştirilmiştir. Bu kutunun içinde büyük metal bir makas, cerrahi bıçaklar, testereler, sondalar, spatulalar, küçük kancalar ve pensler mevcuttu.
  • -Teknikler çok sayıda ve çok çeşitliydi. Kırıklar, çatlaklar tam olarak oturtuluyor, kırık tahtaları kullanılıyor ve yaralar dikişle kapatılıyordu. Mumyaların çoğunda çok başarılı bir biçimde tedavi edilmiş kırıklara rastlamak mümkündür.
  • -Mumyalarda herhangi bir cerrahi dikiş izine rastlanmamasına rağmen yara dikilmesi ile ilgili Smith Papirüsü'nde (bu papirüsün tamamı tıpla ilgilidir) on üç referans mevcuttur. Bu, Mısırlıların estetik yara dikimini de başarmış olduklarına işaret etmektedir. Yara dikiminde keten iplik kullanılıyordu. İğneler ise muhtemelen bakırdandı.
  • -Mısırlı doktorlar, steril yaralar ile enfeksiyonlu yaraları ayırt edebiliyorlardı. Enfeksiyonlu yaraların temizlenmesinde keçi yağı, köknar yağı ve ezilmiş bezelyeden oluşan bir karışım kullanıyorlardı.
  • -Penisilin ve antibiyotiğin bulunuşu oldukça yenidir. Fakat Eski Mısırlılar bu tür tedavilerin ilk organik versiyonlarını kullanıyorlardı. Ayrıca, Mısırlılar antibiyotiğin farklı çeşitlerini biliyorlardı. Belli türdeki hastalıklara uygun reçeteleri yazıyorlardı.
Görüldüğü gibi Mısır medeniyeti tıp konusunda oldukça önemli adımlar atmış, tedavi yöntemleri geliştirmiş, uzman doktorlar yetiştirmiştir. Yapılan kazılarda, tıp alanında sağlanan bu önemli başarıların yanı sıra, Mısırlıların şehir planlamacılığı ve mimari gibi konularla da çok ilgili oldukları ortaya çıkmıştır.
Son düzenleyen Safi; 30 Mayıs 2018 01:45

Benzer Konular

24 Temmuz 2016 / Misafir Cevaplanmış
14 Nisan 2010 / miisafire Soru-Cevap
13 Ağustos 2018 / Misafir Meslekler
14 Ekim 2010 / Misafir Soru-Cevap
9 Temmuz 2015 / Misafir Tıp Bilimleri