
UTANSIN
Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!
Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!
Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!
Ey binbir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!
Şiirinden ne anlam çıkarırsınız?
Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
ister kavruk derili bir çiftçi ol, istersen gözünü tüm dünya hakimiyetine dikmiş bir ideal adamı... yapman gereken bellidir; tohumluk buğdayını tarlaya, idealinin fikir nüvelerini ise ruhlara ekmek! tohum bitip yeşermezse, taş kesilmiş insan utansın! sen hedefe odaklan ve atışını yap! mızrak 'mızrak'lığını unutup da hedefe varmazsa o utansın!
Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
sen varoluş gayesinin şuurunda yedi iklime dörtnala akınlar yap! vazifen budur, bu yol bu uğurda çatlarsan ne gam!
Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!
Söğüt'te dikilen ve öz suyunu kıbleden alarak dal dal gelişip yedi iklime kök salan ulu çınar ağacı, muhteşem medeniyet!.. şimdi yerinde köksüz, uyduruk, taklit bir noel ağacı ve dallarında iliştirilmiş yapraklar gibi iğreti, insanlığını yitirmiş insan müsveddeleri!
Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!
o çınar ağacını eskisinden daha gür ve daha muhteşem, son ve som bir medeniyet halinde tekrar yeşertmeyi kendine ve gençliğe bir vazife telakki eden Üstad Necip Fazıl... ''bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava BÜYÜK!..'' O misyonunu yerine getirdi ve hasretini çektiği eserin tamamlanması vazifesini bir 'genç adam'a ve bütün bir gençliğe emanet edip gitti... o emanete sahip çıkmayıp 'Usta'nın idealini sürdürmeyen genç utansın!
Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!
çınar ağacı odur ki varoluş gayesi olarak büyük meselenin ta kendisi: ''sen, bütün dalların birleştiği kök! biricik meselem sonsuza varmak!'' mesele, bu fani hayatı imtihan sırrı şuuruyla SONSUZ HAYATA sıçrama taşı kılmak.. ötesi yalan ve aldanış!
Ey binbir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!
zaman... her şeyi kuşatmış. eskitiyor ve toprağa çekiyor. ve döne döne nihai noktasına ilerliyor. insan eskimemek, pörsümemek, ölmemek diler. farkında olsa da olmasa da bunu arar. fanilik duygusunun içini acıtmadığı kaç insan vardır? solmayan tek renk, eskiyip pörsümeyen yegane yeni, çağlar üstü 'mutlak fikir': İSLAM... onu, insanlık, gölgesinde sonsuzluğun huzuruna ersin diye bir çınar ağacı gibi dal dal yaprak yaprak sistemleştiren Usta ve 'mütefekkir'in izinde dünyaya hakim kılmak mukaddes davası! bayraklaştı, gençlik elinde burçlara dikilmeyi bekliyor!