Ziyaretçi
ben dili ve sen dili nedir? ben dili ve sen dili ile ilgili örnekler verir misiniz?
Sen Dili;Ben Dili
Gerek iş yerinde, gerekse özel hayatımızda duygularımızın ilişkilerimizi derinden etkilediği bir gerçektir. Fakat unutulmamalıdır ki burada önemli olan duygularımızdan çok; bu duygularımızı karşı taraftaki kişilere iletirken sözlerimizi kurgulayış biçimimizdir.
Çoğu zaman iletişim dilimiz ve tarzımız söylediklerimizin önüne geçer ve ummadığımız bir tepki ile karşılaşırız.
Böyle zamanlarda da “Ne oldu şimdi buna, ne dedim ki ben?”diye hayıflanıp dururuz. Fakat olan olmuş, iletişim hiç beklemediğimiz bir mecraya girip kopma noktasına gelmiştir. Günlük hayatta eşler arasında, anne baba çocuk arasında, iş yerinde iş arkadaşları arasında yer yer mücadele ve gerginliklerin yaşanabilmesi gayet normaldir.
Çoğu zaman evde çocuğumuza:
“Hemen ellerini yıka ve doğru yatağa gir.”
“Hayır sokağa çıkamazsın.”
Eşimize:
“Çok dağınıksın! Çok kabasın!”
“Benim istediğimi yapacaksın”
“Böyle davranmaya hakkın yok”
İş yerinde iş arkadaşımıza;
“Bu projeyi bu şekilde nasıl sunarsın!”
“Bunu hemen göndermelisin!”
“Hep geç kalıyorsun!”
şeklinde duygularımızı “sen dili” ile kurguladığımız cümleler; bir kızgınlığın, suçlamanın ifadesi olarak iletişimi önemli ölçüde engelleyen ifadelerdir.
Zira sen dili kullanılarak söylenen ifadelerde odak noktası karşıdaki kişidir. Bu durum ise bir duygu paylaşımını ifade etmekten çok, karşımızdaki kişiye emir verme, yargılama, öğüt verme gibi iletişim engellerini içerir. Bu tip yargılayıcı tutumlar karşı tarafın hem savunmaya geçerek misilleme yapmasına “Benim de sana söyleyeceklerim var!” ruh haline girmesine sebep olur.
Özellikle eşler arası iletişim çatışmalarında, anne babalar ile çocuk arasındaki iletişimsizliklerde, kurumlarda çalışanlar arasındaki problemlerde sebep olarak en çok bu tip söylemler karşımıza çıkmaktadır.
Peki; karşımızdaki kişilere memnun olmadığımız, hoşlanmadığımız zaman duygularımızı nasıl ifade edeceğiz?
“Yavrum hava karardığı için sokağa çıkman beni endişelendiriyor!”
“Bu davranışın beni çok üzüyor!”
“Evi dağınık görünce kendimi kötü hissediyorum!”
“Yazıyı hemen gönderirsen çok sevineceğim”
gibi cümlelerle direk olarak karşı tarafı suçlamadan, problemi ortaya koyarak, gerektiğinde bilgilendirerek çözüm için iş birliğine hazır olunduğu izleniminin verilerek duyguların yansıtıldığı “ Ben dili” ni kullanmak daha uygun bir tarzdır.
Yani “Benim için sorun olan sen değilsin, senin şu davranışındır. ”
“Gel bunu birlikte çözüme kavuşturalım” mesajını vererek; iletişimi germek ve koparmak yerine iletişimi devam ettirebilmek becerisidir.
Aynı zamanda “ben dili” mesajı veren kişi, kendi duygularını karşıdaki kişi ile paylaştığı için açık ve samimi bir iletişim kurmuş olur.
Bu durumda karşı taraftaki kişi ister eşimiz, ister çocuğumuz, ister arkadaşımız olsun, zıtlaşmak yerine bu davranışının farkına varacak ve bunu değiştirmeye çalışacaktır.
Gerek iş yerinde, gerekse özel hayatımızda duygularımızın ilişkilerimizi derinden etkilediği bir gerçektir. Fakat unutulmamalıdır ki burada önemli olan duygularımızdan çok; bu duygularımızı karşı taraftaki kişilere iletirken sözlerimizi kurgulayış biçimimizdir.
Sponsorlu Bağlantılar
Böyle zamanlarda da “Ne oldu şimdi buna, ne dedim ki ben?”diye hayıflanıp dururuz. Fakat olan olmuş, iletişim hiç beklemediğimiz bir mecraya girip kopma noktasına gelmiştir. Günlük hayatta eşler arasında, anne baba çocuk arasında, iş yerinde iş arkadaşları arasında yer yer mücadele ve gerginliklerin yaşanabilmesi gayet normaldir.
Çoğu zaman evde çocuğumuza:
“Hemen ellerini yıka ve doğru yatağa gir.”
“Hayır sokağa çıkamazsın.”
“Çok dağınıksın! Çok kabasın!”
“Benim istediğimi yapacaksın”
“Böyle davranmaya hakkın yok”
İş yerinde iş arkadaşımıza;
“Bu projeyi bu şekilde nasıl sunarsın!”
“Bunu hemen göndermelisin!”
“Hep geç kalıyorsun!”
şeklinde duygularımızı “sen dili” ile kurguladığımız cümleler; bir kızgınlığın, suçlamanın ifadesi olarak iletişimi önemli ölçüde engelleyen ifadelerdir.
Zira sen dili kullanılarak söylenen ifadelerde odak noktası karşıdaki kişidir. Bu durum ise bir duygu paylaşımını ifade etmekten çok, karşımızdaki kişiye emir verme, yargılama, öğüt verme gibi iletişim engellerini içerir. Bu tip yargılayıcı tutumlar karşı tarafın hem savunmaya geçerek misilleme yapmasına “Benim de sana söyleyeceklerim var!” ruh haline girmesine sebep olur.
Özellikle eşler arası iletişim çatışmalarında, anne babalar ile çocuk arasındaki iletişimsizliklerde, kurumlarda çalışanlar arasındaki problemlerde sebep olarak en çok bu tip söylemler karşımıza çıkmaktadır.
Peki; karşımızdaki kişilere memnun olmadığımız, hoşlanmadığımız zaman duygularımızı nasıl ifade edeceğiz?
“Yavrum hava karardığı için sokağa çıkman beni endişelendiriyor!”
“Bu davranışın beni çok üzüyor!”
“Evi dağınık görünce kendimi kötü hissediyorum!”
“Yazıyı hemen gönderirsen çok sevineceğim”
gibi cümlelerle direk olarak karşı tarafı suçlamadan, problemi ortaya koyarak, gerektiğinde bilgilendirerek çözüm için iş birliğine hazır olunduğu izleniminin verilerek duyguların yansıtıldığı “ Ben dili” ni kullanmak daha uygun bir tarzdır.
Yani “Benim için sorun olan sen değilsin, senin şu davranışındır. ”
“Gel bunu birlikte çözüme kavuşturalım” mesajını vererek; iletişimi germek ve koparmak yerine iletişimi devam ettirebilmek becerisidir.
Bu durumda karşı taraftaki kişi ister eşimiz, ister çocuğumuz, ister arkadaşımız olsun, zıtlaşmak yerine bu davranışının farkına varacak ve bunu değiştirmeye çalışacaktır.
Son düzenleyen ahmetseydi; 28 Eylül 2017 14:48