Arama

Redif ve uyak nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 19 Mayıs 2014 Gösterim: 19.197 Cevap: 4
horrorviper - avatarı
horrorviper
Ziyaretçi
18 Ekim 2012       Mesaj #1
horrorviper - avatarı
Ziyaretçi
Redif nedir?
Uyak ve redif hakkında bilgi verir misiniz?
Redif türleri nelerdir?
Uyak çeşitleri nelerdir?
EN İYİ CEVABI Efulim verdi
ŞİİR BİLGİSİ

Sponsorlu Bağlantılar
Şiirde Uyak ve Redif
Şiirde çoğunlukla dizelerin sonunda, kimi zaman da dizelerin başında ya da içinde; anlamca ayrı en az iki sözcük arasındaki ses ya da seslerin benzeşmesine uyak denir. Yüzyıllarca uyak ile şiir öyle birlikte kullanılmıştır ki, şiir denilince akla gelen ilk özelliklerinden biri de uyaktır. Uyağa Divan edebiyatında kafiye, Halk edebiyatında ise daha çok ayak da denir. Çünkü çoğu kez uyak bir sonraki dizenin oluşmasına yardımcı olur. Yine uyak kullanımı bakımından Divan şiiri, Halk şiiri ile çağdaş şiir arasında büyük farklar vardır.

Dizilişlerine Göre Uyak Türleri


Uyak dizilişleri nazım biçimlerine göre olmakla birlikte kendi içinde düz, çapraz, sarmal, örüşük uyak gibi türlere ayrılır.

Düz Uyak: Şiirin nazım birimindeki bütün dizeler kendi içinde uyaklanırsa, buna düz uyak denir: aaaa-bbbb, aaa-bbb...
Ölürsem yazıktır sana kanmadan-a
Kolların boynumda halkalanmadan-a
Bir günüm geçmiyor seni anmadan,-a
Derdine katlandım hiç usanmadan...-a
Diyorlar: "Kül olmaz, ateş yanmadan,-a
Denizler durulmaz dalgalanmadan."-a
Orhan Seyfi Orhon
Çapraz Uyak: Nazım birimi dörtlük olan bir şiirde uyak, birer dize atlayarak kurulursa çapraz uyak oluşur: abab-cdcd...
Bir daha o fırsat geçer mi ele?-a
Dün gördüm, bugün de göresim geldi!-b
Gülüşü o kadar hoştu ki hele,-a
Lebinden koncalar deresim geldi!-b
Yusuf Ziya Ortaç
Sarmal Uyak: Nazım birimi dörtlük ya da üçlük olan bir şiirde uyak, her birimde, ilk dize ile son dizede aynı olursa sarmal uyak denir. Ara dize ya da dizelerde uyak ilk dizeden ayrıdır: abba cddc...
Gecenin sularında-a
Mehtâp bir nilüferdir,-b
Açılmış bir kederdir -b
Gecenin sularında. -a
Ali Mümtaz Arorat
Örüşük uyak edebiyatımıza Fransız edebiyatından geçmiş, ilk kez Servet-i Fünun edebiyatında terza-rima nazım biçiminde kullanılmıştır. Uyak dizilişi; aba-bcbcdc- ded... dır:
Bir varak-pâre-yî hazan-dîde-a
Ayrılıp sâk-ı meyve-bârından-b
Düştü bir şâirâne ümmîde-a
Ses Benzerliklerine Göre Uyak Türleri

Yarım Uyak
: Şiirin ahengi, dize sonlarında, belli aralıklarla yinelenen bir ünsüz ile sağlanıyorsa, buna yarım uyak denir. Eskiden kültürlü şairler yarım uyağı uyaktan saymazlardı; fakat halk şairleri yarım uyağı başarı ile kullandılar.

Türkü'den
...
Kuru kütük yanmayınca tüter mi?
Ak göğsün üstünde çimen biter mi?
Vakti gelmeyince bülbül öter mi?
Öter gider bir gözleri sürmeli...
Karacaoğlan
Yukarıdaki örnekte tüter, biter, öter sözcüklerindeki -t- ünsüzü koşmanın uyağını oluşturmaktadır.
Kimi zaman yarım uyakta bir ünsüz yerine iki ünsüz benzeşir, bu durumda şiirin ahengi daha da arttırılmış olur:

Hayvanlar Destanı'ndan...
Bak kelerle kirpilerin derdine,
Tâ beseher kurbağanın virdine,
Atmasalar Kaf Dağı'nın ardına
Yıkardı âlemi hemen ejderha.
Aşık Ömer
Şiirin ahengi -rd- çift ünsüzü ile arttırılmış.

Şiirin ahengi, dize sonlarında, belli aralıklarla yinelenen bir kısa ünlü ile sağlanıyorsa da yarım uyak oluşur:


Koşma'dan
...
Güzelin derdinden eylemem şekva,
Bana yâr gerektir, gerekmez dünya.
Dost için ölürsem gam değil bana,
Yâr uğruna vermiş serin desinler.
Mecnunî
Bu şiirin ahengi, dize sonlarında yinelenen kısa - a ünlü ile sağlanmış. Bu nedenle yarım uyaklı bir şiirdir.
Yarım uyaktaki ünsüzlerden biri, diğer dizelerdeki uyak sağlayan iki ünsüzle boğumlama noktası bakımından benzeşirse, bu durumda yarım uyak biraz daha zayıflar. Fakat bu durumdaki dizeler arasında da yarım uyak var sayarız; çünkü uyak tanımında "en az iki dize arasındaki ses benzerliği"nden söz edilmektedir.

Koşma
Garip yiğit yârin anar eğlenir,
Âdet budur: Yâre varan söylenir.
Sensiz yola gitmem, yolum bağlanır,
Dağ başı dumandır hey kara gözlüm.
Aşık
Şiirin ahengi - g- ünsüzü ve boğumlama noktası buna yakın olan -y- ünsüzü ile sağlanmış.

Tam Uyak: Şiirin ahengi, dize sonlarında belli aralıklarla yinelenen bir ünsüz ve bir ünlü ile sağlanıyorsa buna tam uyak denir.
Demen Mecnûn'a fenn-i aşkı ekmil etti kâmildür
Benüm yanumda ol divâne bilmez nesne câhildür
Hayâlî
Zengin Uyak: Şiirin ahengi, dize sonlarında, belli aralıklarla yinelenen ikiden çok sesle sağlanıyorsa buna zengin uyak denir. Divan şiirinde ve çağdaş şiirde bol bol kullanılır.
Şâm-ı zülfünle gönül Mısrı harâb oldı diyu
Sana iletdi kebûter haberi döne döne

Sen durub raks idesen karşuna ben boynum eğem
İne zülfün koça sen sîm-beri döne döne
Necâti
Yukarıdaki örnekte şiirin ahengi haberi, beri sözcüklerindeki -b-, -e-, -r-, -i- ses birliği ile sağlanmıştır, şiirin uyağı zengin uyaktır.

Arapçadan, Farsçadan Türkçeye geçen sözcüklerdeki bir ünsüz ve bir uzun ünlü ile sağlanan uyak da zengin uyak sayılır.
Yandı dü cihân âteş-i âhumla ve lîkin
Ben senün eyâ şâh-ı cihân yandum elünden
Şol sunduğun âteş midir ey sâkî bana kim
Sen aldın ele câm hamân yandum elünden
Ahmet Paşa
Şiirin ahengi, -â- uzun ünlüsü ve -n- ünsüzü ile sağlandığından zengin uyak sayılır.

Tunç Uyak: Bir dizenin sonundaki bir sözcük başka bir dizenin sonundaki sözcüğün sonunda geçiyorsa, buna tunç uyak denir. Cinaslı uyak aynı zamanda bir söz sanatıdır. Halk şirinde, divan şiirinde ve çağdaş şiirde bol bol kullanılır.
Gözlerin mavi mine,
Vuruldum perçemine.
Aşkın beni çevirdi,
Aslı'nın Kerem'ine
Yusuf Ziya Ortaç
Cinaslı Uyak: Şiirin ahengi, dize sonlarında belli aralıklarla yinelenen sesteş sözcüklerle sağlanıyorsa, buna cinaslı uyak denir. Aynı zamanda bir söz sanatı olan cinaslı uyak Halk şirinde, Divan şiirinde ve çağdaş şiirde bol bol kullanılır:
Avluya kuyu kazdım,
İçine düşeyazdım.
Ayrılık mektubunu
Hem ağladım hem yazdım.
Redif
Yukarıdaki örneklerde uyak oluşturan ses ya da sesler koyu gösterildi. Birçoğunda koyu seslerden sonra da harf kaldı. İşte bu sesler rediftir. Şiirde ahengi sağlamak için dize sonlarında benzeştirilen seslerin anlamları ya da görevleri aynı ise bu benzeşmeye redif denir. Redif, şiirin ahenk ögelerindendir. Kimi şiirler kafiyesizdir; şiirin ahengini yalnız redif sağlar. Fuzulî'nin Su Kasidesi gibi kimi divan şiirleri de redifine göre ad alır. Kimi divanlarda şiirler redifi oluşturan son harfe göre alfabetik sıraya dizilir.
Yinelenen seslerin özelliğine göre redif kendi içinde ek redif, sözcük redifi, sözcük öbeği redifi, nakarat gibi türlere ayrılır.

Ek Redif
Şiirin ahengi, dize sonlarındaki sözcükleri üzerine getirilmiş aynı görevdeki yapım ya da çekim eki ile tamamlanıyorsa ek redif oluşur.
Tabirin sığmaz kaleme,
Derdin dermandır yâreme.
İsmin yayılmaz âleme,
Aşıklarda meşk olmasa.
Aşık Veysel
Örnekte; kaleme, yâreme, âleme sözcüklerindeki -e eki, ad durum eklerinden yönelme eki olduğu için ek rediftir.

Sözcük Redifi
Şiirde ahenk, dize sonlarına getirilmiş aynı anlam ve görevdeki bir sözcük ile tamamlanıyorsa, sözcük redifi oluşur.
Hep Gölge
. . . . .
Gece ... hep gölge, ger-â-ser gölge...
Leylin ezlâl-i elem dârıyle
Kaldı senden bu muğber gölge...
Mehmet Fuat Köprülü
Sözcük Öbeği Redifi
Şiirde ahenk, dize sonlarına getirilmiş aynı anlam ve görevdeki birden çok sözcük ile tamamlanıyorsa, sözcük öbeği redifi oluşur.

Bir Günün Sonunda Arzu'dan...
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam.
Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam.
Ahmed Haşim
Yukarıdaki şiirde Akşam, yine akşam, yine akşam dizesi sözcük öbeği redifini oluşturmaktadır.


Son düzenleyen Mira; 19 Mayıs 2014 22:31 Sebep: Soru düzenlendi.
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
19 Ekim 2012       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
ŞİİR BİLGİSİ

Sponsorlu Bağlantılar
Şiirde Uyak ve Redif
Şiirde çoğunlukla dizelerin sonunda, kimi zaman da dizelerin başında ya da içinde; anlamca ayrı en az iki sözcük arasındaki ses ya da seslerin benzeşmesine uyak denir. Yüzyıllarca uyak ile şiir öyle birlikte kullanılmıştır ki, şiir denilince akla gelen ilk özelliklerinden biri de uyaktır. Uyağa Divan edebiyatında kafiye, Halk edebiyatında ise daha çok ayak da denir. Çünkü çoğu kez uyak bir sonraki dizenin oluşmasına yardımcı olur. Yine uyak kullanımı bakımından Divan şiiri, Halk şiiri ile çağdaş şiir arasında büyük farklar vardır.

Dizilişlerine Göre Uyak Türleri


Uyak dizilişleri nazım biçimlerine göre olmakla birlikte kendi içinde düz, çapraz, sarmal, örüşük uyak gibi türlere ayrılır.

Düz Uyak: Şiirin nazım birimindeki bütün dizeler kendi içinde uyaklanırsa, buna düz uyak denir: aaaa-bbbb, aaa-bbb...
Ölürsem yazıktır sana kanmadan-a
Kolların boynumda halkalanmadan-a
Bir günüm geçmiyor seni anmadan,-a
Derdine katlandım hiç usanmadan...-a
Diyorlar: "Kül olmaz, ateş yanmadan,-a
Denizler durulmaz dalgalanmadan."-a
Orhan Seyfi Orhon
Çapraz Uyak: Nazım birimi dörtlük olan bir şiirde uyak, birer dize atlayarak kurulursa çapraz uyak oluşur: abab-cdcd...
Bir daha o fırsat geçer mi ele?-a
Dün gördüm, bugün de göresim geldi!-b
Gülüşü o kadar hoştu ki hele,-a
Lebinden koncalar deresim geldi!-b
Yusuf Ziya Ortaç
Sarmal Uyak: Nazım birimi dörtlük ya da üçlük olan bir şiirde uyak, her birimde, ilk dize ile son dizede aynı olursa sarmal uyak denir. Ara dize ya da dizelerde uyak ilk dizeden ayrıdır: abba cddc...
Gecenin sularında-a
Mehtâp bir nilüferdir,-b
Açılmış bir kederdir -b
Gecenin sularında. -a
Ali Mümtaz Arorat
Örüşük uyak edebiyatımıza Fransız edebiyatından geçmiş, ilk kez Servet-i Fünun edebiyatında terza-rima nazım biçiminde kullanılmıştır. Uyak dizilişi; aba-bcbcdc- ded... dır:
Bir varak-pâre-yî hazan-dîde-a
Ayrılıp sâk-ı meyve-bârından-b
Düştü bir şâirâne ümmîde-a
Ses Benzerliklerine Göre Uyak Türleri

Yarım Uyak
: Şiirin ahengi, dize sonlarında, belli aralıklarla yinelenen bir ünsüz ile sağlanıyorsa, buna yarım uyak denir. Eskiden kültürlü şairler yarım uyağı uyaktan saymazlardı; fakat halk şairleri yarım uyağı başarı ile kullandılar.

Türkü'den
...
Kuru kütük yanmayınca tüter mi?
Ak göğsün üstünde çimen biter mi?
Vakti gelmeyince bülbül öter mi?
Öter gider bir gözleri sürmeli...
Karacaoğlan
Yukarıdaki örnekte tüter, biter, öter sözcüklerindeki -t- ünsüzü koşmanın uyağını oluşturmaktadır.
Kimi zaman yarım uyakta bir ünsüz yerine iki ünsüz benzeşir, bu durumda şiirin ahengi daha da arttırılmış olur:

Hayvanlar Destanı'ndan...
Bak kelerle kirpilerin derdine,
Tâ beseher kurbağanın virdine,
Atmasalar Kaf Dağı'nın ardına
Yıkardı âlemi hemen ejderha.
Aşık Ömer
Şiirin ahengi -rd- çift ünsüzü ile arttırılmış.

Şiirin ahengi, dize sonlarında, belli aralıklarla yinelenen bir kısa ünlü ile sağlanıyorsa da yarım uyak oluşur:


Koşma'dan
...
Güzelin derdinden eylemem şekva,
Bana yâr gerektir, gerekmez dünya.
Dost için ölürsem gam değil bana,
Yâr uğruna vermiş serin desinler.
Mecnunî
Bu şiirin ahengi, dize sonlarında yinelenen kısa - a ünlü ile sağlanmış. Bu nedenle yarım uyaklı bir şiirdir.
Yarım uyaktaki ünsüzlerden biri, diğer dizelerdeki uyak sağlayan iki ünsüzle boğumlama noktası bakımından benzeşirse, bu durumda yarım uyak biraz daha zayıflar. Fakat bu durumdaki dizeler arasında da yarım uyak var sayarız; çünkü uyak tanımında "en az iki dize arasındaki ses benzerliği"nden söz edilmektedir.

Koşma
Garip yiğit yârin anar eğlenir,
Âdet budur: Yâre varan söylenir.
Sensiz yola gitmem, yolum bağlanır,
Dağ başı dumandır hey kara gözlüm.
Aşık
Şiirin ahengi - g- ünsüzü ve boğumlama noktası buna yakın olan -y- ünsüzü ile sağlanmış.

Tam Uyak: Şiirin ahengi, dize sonlarında belli aralıklarla yinelenen bir ünsüz ve bir ünlü ile sağlanıyorsa buna tam uyak denir.
Demen Mecnûn'a fenn-i aşkı ekmil etti kâmildür
Benüm yanumda ol divâne bilmez nesne câhildür
Hayâlî
Zengin Uyak: Şiirin ahengi, dize sonlarında, belli aralıklarla yinelenen ikiden çok sesle sağlanıyorsa buna zengin uyak denir. Divan şiirinde ve çağdaş şiirde bol bol kullanılır.
Şâm-ı zülfünle gönül Mısrı harâb oldı diyu
Sana iletdi kebûter haberi döne döne

Sen durub raks idesen karşuna ben boynum eğem
İne zülfün koça sen sîm-beri döne döne
Necâti
Yukarıdaki örnekte şiirin ahengi haberi, beri sözcüklerindeki -b-, -e-, -r-, -i- ses birliği ile sağlanmıştır, şiirin uyağı zengin uyaktır.

Arapçadan, Farsçadan Türkçeye geçen sözcüklerdeki bir ünsüz ve bir uzun ünlü ile sağlanan uyak da zengin uyak sayılır.
Yandı dü cihân âteş-i âhumla ve lîkin
Ben senün eyâ şâh-ı cihân yandum elünden
Şol sunduğun âteş midir ey sâkî bana kim
Sen aldın ele câm hamân yandum elünden
Ahmet Paşa
Şiirin ahengi, -â- uzun ünlüsü ve -n- ünsüzü ile sağlandığından zengin uyak sayılır.

Tunç Uyak: Bir dizenin sonundaki bir sözcük başka bir dizenin sonundaki sözcüğün sonunda geçiyorsa, buna tunç uyak denir. Cinaslı uyak aynı zamanda bir söz sanatıdır. Halk şirinde, divan şiirinde ve çağdaş şiirde bol bol kullanılır.
Gözlerin mavi mine,
Vuruldum perçemine.
Aşkın beni çevirdi,
Aslı'nın Kerem'ine
Yusuf Ziya Ortaç
Cinaslı Uyak: Şiirin ahengi, dize sonlarında belli aralıklarla yinelenen sesteş sözcüklerle sağlanıyorsa, buna cinaslı uyak denir. Aynı zamanda bir söz sanatı olan cinaslı uyak Halk şirinde, Divan şiirinde ve çağdaş şiirde bol bol kullanılır:
Avluya kuyu kazdım,
İçine düşeyazdım.
Ayrılık mektubunu
Hem ağladım hem yazdım.
Redif
Yukarıdaki örneklerde uyak oluşturan ses ya da sesler koyu gösterildi. Birçoğunda koyu seslerden sonra da harf kaldı. İşte bu sesler rediftir. Şiirde ahengi sağlamak için dize sonlarında benzeştirilen seslerin anlamları ya da görevleri aynı ise bu benzeşmeye redif denir. Redif, şiirin ahenk ögelerindendir. Kimi şiirler kafiyesizdir; şiirin ahengini yalnız redif sağlar. Fuzulî'nin Su Kasidesi gibi kimi divan şiirleri de redifine göre ad alır. Kimi divanlarda şiirler redifi oluşturan son harfe göre alfabetik sıraya dizilir.
Yinelenen seslerin özelliğine göre redif kendi içinde ek redif, sözcük redifi, sözcük öbeği redifi, nakarat gibi türlere ayrılır.

Ek Redif
Şiirin ahengi, dize sonlarındaki sözcükleri üzerine getirilmiş aynı görevdeki yapım ya da çekim eki ile tamamlanıyorsa ek redif oluşur.
Tabirin sığmaz kaleme,
Derdin dermandır yâreme.
İsmin yayılmaz âleme,
Aşıklarda meşk olmasa.
Aşık Veysel
Örnekte; kaleme, yâreme, âleme sözcüklerindeki -e eki, ad durum eklerinden yönelme eki olduğu için ek rediftir.

Sözcük Redifi
Şiirde ahenk, dize sonlarına getirilmiş aynı anlam ve görevdeki bir sözcük ile tamamlanıyorsa, sözcük redifi oluşur.
Hep Gölge
. . . . .
Gece ... hep gölge, ger-â-ser gölge...
Leylin ezlâl-i elem dârıyle
Kaldı senden bu muğber gölge...
Mehmet Fuat Köprülü
Sözcük Öbeği Redifi
Şiirde ahenk, dize sonlarına getirilmiş aynı anlam ve görevdeki birden çok sözcük ile tamamlanıyorsa, sözcük öbeği redifi oluşur.

Bir Günün Sonunda Arzu'dan...
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam.
Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam.
Ahmed Haşim
Yukarıdaki şiirde Akşam, yine akşam, yine akşam dizesi sözcük öbeği redifini oluşturmaktadır.


Son düzenleyen Mira; 19 Mayıs 2014 22:29 Sebep: Mesaj içeriği değiştirildi.
Sen sadece aynasin...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Aralık 2012       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
redif nedir
furkancs1 - avatarı
furkancs1
Ziyaretçi
12 Kasım 2013       Mesaj #4
furkancs1 - avatarı
Ziyaretçi
kafiye nedir kaç çeşidi vardır? ve Raedif nedir?Msn ThinkingMsn ThinkingMsn ThinkingMsn ThinkingMsn ThinkingMsn Thinking
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Mart 2014       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sıırde redıf ve kafıye nasıl bulunur veya redıf veya kafıye oldugunu nasıl anlarız?

Benzer Konular

2 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap
21 Kasım 2015 / SeRCaX.TR X-Sözlük
20 Temmuz 2012 / _Yağmur_ Edebiyat
18 Aralık 2014 / büşra Cevaplanmış
20 Temmuz 2012 / Misafir Taslak Konular