
Ziyaretçi
Atatürk nedir?
Atatürk nedir?
İyisiyle kötüsüyle tarihte yerini almış ve tarihte önemli bir iz bırakmış bir şahsiyet olarak Atatürk’ün kim olduğunu, neyi niçin yaptığını, mesela rotasını hilafet ve saltanatı kurtarmaktan onlardan kurtulmaya niçin çevirdiğini vs. tam olarak anlayabilmek etrafındaki koruma duvarları ve zihinlerdeki taassuplar kalkmadan mümkün değildir. Zira Atatürk bugün bir kişilik olmaktan çıkarılmış bir nesne haline dönüştürülmüştür. Asıl bugün üzerinde durulması gereken konu da budur. Bu açıdan “Atatürk kimdir?” sorusundansa “Atatürk nedir?” sorusu bugünün Türkiye’sinde daha öncelikli bir yere sahiptir.
Atatürk nedir?
Bu sorunun cevabını Ahmet Altan’ın, “Hadi netleştirelim” başlıklı yazısında ararsak şu cevabı buluruz; “Asker, yargıç, bürokrat” üçlüsünün “iktidarı” elinde tuttuğu, bir halk dayanağı olmayan bu rejimin meşruiyetini dayandırdığı ve asla tartıştırmadığı, mutlak bir koruma zırhının içerisine alınmış bir “tabudur” Atatürk.
Gerçekten efradını câmi, ağyarını mâni bir tanımlama.
Yasaklanarak korunan, tartışılmaz kabul edilen, arkasına sığınılan bir tabudur Atatürk!
Her darda kaldıklarında onun arkasına sığınan statükocu güçlerin, üzerine bir iktidar inşa etmek üzere, temelini bilinçli bir şekilde attıkları üretilmiş bir kutsaldır! Bu amaçla tarihi bir şahsiyet olmaktan çıkarılarak insanüstü bir varlık, hatta ve hatta bir tanrı gibi toplum zihnine empoze edilmeye çalışılmıştır.
Bu, insanlık tarihinin benzerine çok tanıklık ettiği bir durumdur. Paganizmin temelinde -bazen yüceltmenin başlangıcında bir iyi niyet olsa da- nihayetinde, kutsanmış bir gücün arkasına sığınarak menfaat elde etme amacı vardır. Tüm pagan toplumların egemenleri meşruiyetlerini arkasına sığındıkları bir takım kutsallara dayandırırlar ve saltanat ve menfaatlerini o kutsalları temsil eden totemler adına konuşarak sürdürürler. Aslında yapılan, belli menfaat çevrelerinin, kendi çıkarları için o üretilmiş kutsalları kullanmasıdır. Bir takım isimlerin arkasına sığınılırken sırıtan bir suiistimal söz konusudur.
Sponsorlu Baglantilar
Atatürk nedir?
Bu sorunun cevabını Ahmet Altan’ın, “Hadi netleştirelim” başlıklı yazısında ararsak şu cevabı buluruz; “Asker, yargıç, bürokrat” üçlüsünün “iktidarı” elinde tuttuğu, bir halk dayanağı olmayan bu rejimin meşruiyetini dayandırdığı ve asla tartıştırmadığı, mutlak bir koruma zırhının içerisine alınmış bir “tabudur” Atatürk.
Gerçekten efradını câmi, ağyarını mâni bir tanımlama.
Yasaklanarak korunan, tartışılmaz kabul edilen, arkasına sığınılan bir tabudur Atatürk!
Her darda kaldıklarında onun arkasına sığınan statükocu güçlerin, üzerine bir iktidar inşa etmek üzere, temelini bilinçli bir şekilde attıkları üretilmiş bir kutsaldır! Bu amaçla tarihi bir şahsiyet olmaktan çıkarılarak insanüstü bir varlık, hatta ve hatta bir tanrı gibi toplum zihnine empoze edilmeye çalışılmıştır.
Bu, insanlık tarihinin benzerine çok tanıklık ettiği bir durumdur. Paganizmin temelinde -bazen yüceltmenin başlangıcında bir iyi niyet olsa da- nihayetinde, kutsanmış bir gücün arkasına sığınarak menfaat elde etme amacı vardır. Tüm pagan toplumların egemenleri meşruiyetlerini arkasına sığındıkları bir takım kutsallara dayandırırlar ve saltanat ve menfaatlerini o kutsalları temsil eden totemler adına konuşarak sürdürürler. Aslında yapılan, belli menfaat çevrelerinin, kendi çıkarları için o üretilmiş kutsalları kullanmasıdır. Bir takım isimlerin arkasına sığınılırken sırıtan bir suiistimal söz konusudur.