
Ziyaretçi
Abbasilerde bilim nasıldı?
Abbasi Devletinde Bilim
MsXlabs.org
750 yılında Abbasiler Emevi yönetimine karşı ayaklanarak halifeliği ve iktidarı ele geçirdiler. Bu tarihten başlayarak Abbasiler 1258'e kadar İslam dünyasının büyük bölümüne egemen oldular.
Abbasiler Dönemi İslamiyetin bilim çağıdır. Her bilimde dünyaya örnek bir bilimcinin yetiştiği dönem, İSLAMİYET in bir medeniyet dini olduğunu ispatlamıştır.
Memun, 832’de Beytü’l-Hikme (Bilgelik Evi) adlı bir akademi kurdu. Burada Yunanca, Süryanice, Farsça ve Sanskritçe yapıtlar Arapça’ya çevrildi.
Abbasiler döneminde itibaren Müslümanlar Hint ve Çin uygarlığından da yararlandı. Hintlerden Matematikte onlu sistemi alarak Hint rakamlarını yeniden düzenleyip kullandılar ve astronomi cetvellerini hazırlanmasını öğrendiler. Ayrıca coğrafya, tıp, eczacılık alanlarında da önemli bilgiler edindiler. Çinlilerden öğrendikleri kağıt yapımını Semerkant'ta kurdukları kağıt atölyelerinde geliştirdiler. Daha sonra başta Bağdat olmak üzere diğer kentlerde de kağıt üretimini başlattılar.
Mısır, Suriye, Filistin ve Güney Anadolu'nun fetihleri sırasında Müslümanlar, Yunan kültürüyle karşılaştı. Önemli bilim merkezleri olan Urfa, Antakya, İskenderiye'de eski Yunan medeniyetine ait yazma eserler buldular. Eflatun, Aristo gibi filozofların, Öklid gibi matematikçilerin, Ptolemyos gibi tıp bilginlerinin eserleri, Yunancadan Süryaniceyeden Arapçaya çevrilerek İslam dünyasında bilimsel çalışmalar geliştirildi. Bu çalışmalar, özellikle Harun Reşid, Memun ve Mutasım zamanında en ileri boyutlara ulaştı. Harun Reşid döneminde zengin bir kütüphaneye sahip Beytül Hikme adıyla ilim merkezi kuruldu.
MsXlabs.org
Sponsorlu Baglantilar
750 yılında Abbasiler Emevi yönetimine karşı ayaklanarak halifeliği ve iktidarı ele geçirdiler. Bu tarihten başlayarak Abbasiler 1258'e kadar İslam dünyasının büyük bölümüne egemen oldular.
Abbasiler Dönemi İslamiyetin bilim çağıdır. Her bilimde dünyaya örnek bir bilimcinin yetiştiği dönem, İSLAMİYET in bir medeniyet dini olduğunu ispatlamıştır.
Memun, 832’de Beytü’l-Hikme (Bilgelik Evi) adlı bir akademi kurdu. Burada Yunanca, Süryanice, Farsça ve Sanskritçe yapıtlar Arapça’ya çevrildi.
Abbasiler döneminde itibaren Müslümanlar Hint ve Çin uygarlığından da yararlandı. Hintlerden Matematikte onlu sistemi alarak Hint rakamlarını yeniden düzenleyip kullandılar ve astronomi cetvellerini hazırlanmasını öğrendiler. Ayrıca coğrafya, tıp, eczacılık alanlarında da önemli bilgiler edindiler. Çinlilerden öğrendikleri kağıt yapımını Semerkant'ta kurdukları kağıt atölyelerinde geliştirdiler. Daha sonra başta Bağdat olmak üzere diğer kentlerde de kağıt üretimini başlattılar.
Mısır, Suriye, Filistin ve Güney Anadolu'nun fetihleri sırasında Müslümanlar, Yunan kültürüyle karşılaştı. Önemli bilim merkezleri olan Urfa, Antakya, İskenderiye'de eski Yunan medeniyetine ait yazma eserler buldular. Eflatun, Aristo gibi filozofların, Öklid gibi matematikçilerin, Ptolemyos gibi tıp bilginlerinin eserleri, Yunancadan Süryaniceyeden Arapçaya çevrilerek İslam dünyasında bilimsel çalışmalar geliştirildi. Bu çalışmalar, özellikle Harun Reşid, Memun ve Mutasım zamanında en ileri boyutlara ulaştı. Harun Reşid döneminde zengin bir kütüphaneye sahip Beytül Hikme adıyla ilim merkezi kuruldu.