Çevre Nedir
Çevre, insanların ve diğer canlıların yaşama ortamını oluşturan hava, su ve topraktır. Denizler, göller, akarsular, bataklıkları, kumsallar, ormanlar, tarım alanları, dalyanlar, kırlar, dağlar, korunması lazım çevreyi oluşturan alanlardır. Bu alanlar bütün canlıların üreme ve beslenme ortamlarını sağlar.
Çevre kirliliği ise insanların bütün türlü faaliyetleri sonucu havada, suda ve toprakta meydana gelen olumsuz gelişmelerle doğal dengenin bozulmasıdır. Zararlı etkinlikler sonucunda ortaya çıkan koku, gürültü ve atıklardır.
Doğal Çevreye Duyarlılık
İçinde bulunduğumuz günlerde toplumda yavaş yavaşta olsa artık çevreyi koruma konusunda bir hassasiyet ortaya çıkmaya başladı.Neden bu hassasiyet diye sorduğumuzda yarın çocuklarımızın rahat yaşayacağı bir dünya için bugün bizlerin bir şeyler yapması artık zorunlu bir hal almıştır. Artan çevre kirliliği nedeni ile yaşanabilir alanların sayısı oldukça azaldı. Daha iyi ve yaşanabilir bir dünya için yarın geç olmadan tedbirlerimizi almalıyız.
Çevre Nedir?
Çevre kısaca bütün canlıların yaşadığı ortamdır. Aralarındaki sosyal, ekonomik,fiziki ,biyolojik,kültürel etkileşimlerin olduğu kısacası gözümüzün gördüğü herşeydir.İnsan bu ortamın en önemli zinciri olmasıyla birlikte bu zinciri bozabilen tek canlı da kendisidir.
Çevre Sorunları Nelerdir?
Çevre sorunları, insanların yaşadıkları doğal ortamı bozmaları ile ortaya çıkar. İnsanlar kendilerine daha iyi yaşama koşulları sağlamak için çevreye zarar verirler.
Ülkemizde özellikle büyük şehirlerde kalitesiz yakıt kullanımından dolayı hava kirliliği meydana gelmektedir. Fabrikalardan ve evlerden çevreye atılan bazı maddeler (poşet gibi) toprak kirliliğine neden olur.
Özellikle sanayi bölgelerinin yakınındaki kentlerin kanalizasyonları akarsular, deniz ve göllerin kirletilmesine neden olmaktadır. Ayrıca gemilerden boşaltılan bazı maddeler ve deniz kazaları bu kirlenmeyi artırmaktadır. Su ve toprak kirliliğine neden olan maddelerin bir kısmıda katı atıklardır. Katı atıklar; plâstik maddeler, cam ürünleri, metalik maddeler (konserve ve meşrubat) ve ağaç ürünleri (kağıt, karton gibi).
Çevre ve Sağlığımız
Bütün canlıların uyum içinde yaşadıkları alana doğal çevreye denir. Tabiattaki bütün canlılar çevremizdeki diğer varlıklarla uyum içinde hayatlarını devam ettirirler. Canlılar ile canlı varlıklar arasında canlılar ile cansız varlıklar arasında bir madde alış-verişi ilişkisi ve uyumu mevcuttur.
Örneğin,ormanlarda tüm bitki,hayvan ve mikroskobik canlılar uyum içinde yaşar.Çevreyi oluşturan canlı halkalardan birinin yok olması,diğer canlıların olumsuz etkilenmesine neden olur.(Besin zinciri)
Örneğin,ormanların yok olmasının çevreye çeşitli etkileri vardır; - Ormanda yaşayan canlı türleri yok olur.
- Hava kirliliği artar.
- Yağışlar azalır.
- Erezyon artar.
İnsanların Çevreye Etkileri
Kullandığımız yakıtlardan kül ve zehirli gaz gibi atıklar açığa çıkar. Baca ve egzozlardan çıkan zehirli gazların birleşmesi sonucu asit yağmurları oluşur.
Asit yağmurları temas ettiği bitki örtüsünün yok olmasına,insanlarda deri ve akciğer hastalıklarına neden olur. Çevre kirliliğini azaltmak için yüksek kalorili,kül ve zehirli gaz çıkışı az olan yakıtlar kullanılmalıdır.(doğal gaz,taş kömürü...)Deniz kazaları ile denize dökülen petrol,su üzerine yayılır. Su üzerine yayılan petrol kısa sürede temizlenmediğinde suyun güneş ışığı ve hava ile temasının kesilmesine neden olur. Bu olay suda yaşayan canlıları olumsuz etkiler.
Atık Çeşitleri
Çevreye atılan ve doğal dengeyi bozan zararlı maddelere atık denir.
Kağıt, bitki kalıntıları,sofra artığı,hayvan leşleri ve doğal gübre gibi organik (canlı kökenli) atıklar mikroorganizmalar tarafından parçalanarak yeniden tabiata kazandırılır. Fakat bu atıklar,çevreye atıldığında mikropların üremesine de uygun ortam oluşur.
Cam şişe,teneke kutu,petrol,plastik,pet şişe,deterjan,tarım ilacı ve pil gibi maddeler tabiatta kalıcı kirliliğe neden olur. Kalıcı kirliliğe neden olan atık maddelerin rasgele çevreye atılmaması ve sanayide yeniden kullanımı sağlanmalıdır. Cam,kağıt,teneke,pil ve plastik sanayide yeniden kullanılır.
Kirlilikten Etkilenenler
• Su
• Hava
• Toprak
Kirleten Kaynaklar
• Zehirli Maddeler
• Radyoaktif Maddeler
• Petrol Ve Petrol Ürünleri
• Evsel Ve Kentsel Atıklar
• Endüstriyel Atıklar
• Gürültü
Çevre kirlenmesi denilince genellikle hava, su ve toprağın kirlenmesi düşünülür. Bunlardan en kolay ve çabuk kirlenen kuşkusuz sudur. Çünkü her kirlenen şey genelde su ile yıkanarak temizlenir, bu da kirliliğin son mekanının su olması anlamına gelir. Havanın ve toprağın kirlilik bakımından zamanla kendi kendilerini yenilemeleri bir bakıma kirliliklerini suya vermelerine neden olur. Ben burada sadece yaşam kaynaklarımızdan su kirliliği konusunu anlatacağım.
Suyun Canlılar İçin Önemi
Yeryüzündeki içme ve kullanma suyunun miktarı sınırlıdır. Zamanla su kaynaklarının azalması, insan nüfusunun artması ve daha önemlisi, suların kirlenmesi yaşamı giderek zorlaştırmaktadır. Canlıların hayatlarını devam ettirebilmeleri için suya ihtiyaçları vardır. Hücrenin büyük bir bölümü (2/3) sudan meydana gelmiştir. Hücrede meydana gelen biyokimyasal olaylar için su gereklidir. Ayrıca dünyanın ¾ ü suyla kaplıdır. Bu suların ancak %0,003 ü içilecek niteliktedir. İçilecek su kaynakları,yer yüzü suları/baraj,göl,gölet) ve yer altı suları (kaynar,artezyenler)dır.
Su Kirliliğinin Sebepleri
Su kirliliğini oluşturan etmenlerin başında lağım sularıyla sanayi atık suları gelmektedir. Bunun yanında petrol atıkları, nükleer atıklar, katı sanayi ve ev atıkları da önemli kirleticilerdir. Bunlar deniz kenarındaki bitki ve alg gibi kaynakları yok etmektedir. Kirlenme sonucu denizlerde hayvan soyu tükenmeye başlamıştır.
Yeni yeni kurulmaya başlanan arıtma tesisleri, lağım ve sanayi atık sularını hem kimyasal hem de biyolojik olarak temizlemektedir. Böylece hem sulama suyu gibi yeniden kullanılabilir su kazanılmakta hem de denizlerin kirlenmesi önlenmektedir. Kirlilik nedenlerini maddeler halinde sıralayacak olursak;
• Endüstriyel kuruluşlarca bırakılan artıklar (petrol, boya, deterjan, ağır metaller, kanalizasyon...)
• Tarımda kullanılan zehirler ve fazla kullanılan gübreler
• Hayvansal ve evsel artıklar
• Sulara bırakılan kurşun,civa
• Lağımların sulara karışmasI
Not: Su kirliliği toprak kirliliğine neden olurken, toprak kirliliği de özellikle yer altı sularının kirlenmesine neden olur.
Su Kirliliğinin Önlenmesi ve Çevre Sorunlarının Çözümünde Bize ve Devlete Düşen Görevler;
• Arıtma tesisleri kurulmalı ve özenle işletilmeli
• Belirli yerlerde nüfus artışının önüne geçilmeli
• İnsanlar bilinçlendirilmeli
• Su kaynaklarının korunması için iyi politikalar geliştirilmeli,plan ve programlar yapılmalı
• Hava ve toprak kirliliğine sebep olan faktörler ortadan kaldırılmalıdır
• Ormanlarda izinsiz ağaç kesmeyip, ateş yakmamalıyız.
• Fabrikaların zehirli atıkları ve kanalizasyon suları akarsulara, göllere ve denizlere akıtılmamalıdır
• Çöpleri rastgele çevreye, akarsulara, göllere ve denizlere atmamalıyız.
• Kaliteli yakıtlar kullanmalıyız.
• Çevre sorunlarının çözümü için sivil toplum kuruluşlarına yardımcı olmalıyız.
• Çevre sorunlarının önlenmesi için devletin çeşitli zorunluluklar getirmesi gerekmektedir.
• Çevre bakanlığı daha aktif bir şekilde çalışmalıdır.
• Yerel yönetimler çevre sorunlarına daha fazla ilgi göstermelidir.
Çevre kirliliği sadece bizim ülkemiz sorunlarından değildir. Bu sorunla mücadelede tüm dünya ülkeleri bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürmektedir. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan belgeye göre çevre için yapılabilecek 77 öneriden bazıları şunlardır.
• Çevre Bakanlığı tarafından basın bildirileri sunulması
• Konuyla ilgili önemli çalışmalar yapmış kişilerin ödüllendirilmesi
• Duyarlılığı arttırıcı kampanyalar yapılması
• Kamu çalışma alanlarında ilanlar, afişler asılması
• Konferansların düzenlenmesi
• Okullarda çevreyle ilgili eğitimlerin verilmesi
• Küçük guruplar haninde tartışmaların düzenlenmesi
• Çevre sorunlarıyla ilgili micadele yöntemlerinin geliştirileceği programların oluşturulması
• Sergilerin açılması
• Gençlere özel programların düzenlenmesi
• Festivaller düzenlenmesi
• Futfol başta olmak üzere spor müsabakaları yapılması
• Toplumda yaşayan bireylerin çevreyi korumaya yönelik yapabilecekleri konusunda rehberler oluşturulması
• Çevreyi koruma konusunda çalışan gönüllü bir kuruma üye olunmasının özendirilmesi
• Yakın çevreyi temiz tutmak konusunda girişimde bulunulması
• Çevreyi korumanın bir bireysel sorumluluk olduğu bilincini anımsatmak ve bu konuyu anımsatan çalışmalar yapılması
• Yasal düzenlemelerin varlığı için talepte bulunmak, var olan düzenlemeleri anımsayıptoplumda bu bilincin artmasına katkıda bulunulması
• Medyada yer alan etkinliklerin düzenlenmesine katkı sağlanması
• Çevreyi koruma yollarının komuoyuyla paylaşılması ve bu konuda bilincin arttırılması
• Doğa yürüyüşleri düzenlenmesi ve katılımın özendirilmesi
• Çöplerin toplanmasına katkı sağlanması
• Ağaç dikme çalışmalarına destek verilmesi
• Kuraklık konusunda duyarlılığın arttırılması
• Motorlu araçların çevreye verdiği zararın anımsatılması