Orman Yangınları
Son yıllarda çevre sorunlarının ağırlaşmasıyla ormanlarımıza bakış açımızda değişmiştir. Ormanları artık 2000 çeşit kullanım yerine göre değil FONKSİYONEL DEĞERLERİNE göre algılıyoruz. Ormanlarımıza; Oksijen Fabrikası, Doğal hava filtresi, İklim düzenleyicisi, Erozyonun freni estetik özellikleriyle ruhsal sığınak isimlerini yakıştırıyoruz. İşte bu kadar değerli ormanlarımız yine insan eliyle her yıl binlerce hektarı yanmakta veya yakılmaktadır. Orman yangınlarıyla bilinçli bir mücadele yapmamız için onu iyi tanımamız gerekiyor. Orman yangını serbestçe yayılabilen yaşama birliği içindeki bitki ve hayvan topluluklarını kısmen veya tamamen yakarak yok eden bir yangındır. Bu yangınların % 99’u ülkemiz insanlarınca dikkatsizlik ihmal sonucu veya kasten çıkarılmakta, sadece % 1’i yıldırımdan çıkmaktadır.
Dikkatsizlik ve ihmal sonucu çıkan yangınların bilinen örnekleri:
1-Ormana sönmemiş sigara kibrit atılması,
2- Anız yakılması zeytin altındaki otların yakılması gibi tarım alanlarında istenmeyen otların yakılarak temizlenmesi sırasında,
3- Çocukların ormanda ateşleoynamaları,
4- Orman içinde ve kenarında çöplerin yakılarak imha edilmesi sırasında,
5- Arı kovanlarının tütsülenmesinde kullanılan ateşin ormana söndürülmeden atılması .
6- Piknik amacıyla, yemek pişirmek su ısıtmak amacıyla yakılan ve terk edilen ateşlerden.
7- PVC boruların ateş yakılarak ısıtılması sırasında
8- Ateşli silah tatbikatları sırasında, havai fişeklerin ormana düşmesiyle,
9- Elektrik tellerinin kopmasıyla,bakımsız trafoların çıkardığı kıvılcımlardan.
10- Yol ve benzeri inşaatlarda patlayıcı maddeleri ateşleyecek fitilin otları tutuşturmasıyla
11- Kireç ve kömür ocaklarının yakılması sırasında
12- Trafik kazalarında yanan araçlardan.
Kasıtlı çıkarılan yangınlar:
1- Terör amacıyla ormanların yakılması,
2- Yerleşim yeri, tarla otlak kazanmak gayesiyle,
3- Orman idaresine kızgınlık,
4- Ormanda yapılan kanunsuz işleri ört bas etmek,
5- Başka tarla sahibini zor durumda bırakmak,
6- Yabani hayvanları uzaklaştırmak,
7- İş temin etmek amacıyla(üretim,ağaçlandırma)
8- Yol yaptırmak amacıyla.
ORMAN YANGINLARININ TESBİT EDİLMESİ
Orman yangınları orman idaresine ait yangın kulelerinde görev yapan görevlilerce, uçak ve helikopterlerin uçuşları sırasında, kamu kuruluşları ve vatandaşların ihbarıyla tesbit edilir ve söndürme çalışmaları başlatılır. GÖRDÜĞÜNÜZ ORMAN YANGINLARINI ÜCRETSİZ OLAN 177 NOLU TELEFONA BİLDİRİNİZ.
ORMAN YANGINLARININ DAVRANIŞI
Yangın niçin hızlı yanar? Niçin yavaşlar? Zaman zaman niçin çok kuvvetli yanar? Niçin bir istikamette hızlı giderde başka yönde yavaş ilerler? Kısaca yangının bu hareketlerinin tümüne yangının davranışı diyoruz. Yangının davranışına etki yapan nedenleri bilmemiz gereklidir. Bunlardan önemlileri şunlardır.
1- YANICI MADDELER:
Yangınların etkili olduğu Akdeniz iklim kuşağında hakim bitki örtüsü çam ağaçları ve maki florasıdır. Bunların yapraklarında eteri yağları vardır. Bu nedenle hızlı yanarlar. Ormanda yerde kuru bitki artıkları, kuru otlar, fidanlar ve çalılar göze çarpar. Daha sonra boylu ağaçlar vardır. Toprağın üstündeki yakıtlar hızlı, toprağın altındaki humus ve kökler yavaş yanar. Ayrıca çürümüş ve çürümekte olan ağaçlar dikili vaziyette veya yere düşmüş parçalanmış halde rastlanır. İşte yanıcı maddelerin devamlılığı miktarı, karışımı cinsi yangının seyrini etkiler.
2- HAVA ŞARTLARI:
Rüzgar, rutubet, hava ısısı yangını ve yangında çalışanları etkiler. Rüzgar arttıkça yangın şiddetlenir. Rutubet azaldıkça hızlı yayılma olur. Güneş yakıtları önceden ısıtır ve yangına hazırlar. Yangın gece yavaşlar.
3- ARAZİ YAPISI:
Yükseklik, bakı, arazinin meyli ve genel arazi şekilleri çok önemlidir. Vadide başlayan yangın yamaca ulaştığında doğal hava akımı baca tesisini yapar ve yangını hızla zirveye doğru çıkarır. Sırta geldiğinde aksi yönden gelen hava akımından dolayı yavaşlar, bazen ayağınızla bassanız söner.
4- İNSAN UNSURU:
Orman yangınlarının geç görülmesi, geç ulaşılması söndürmede çalışanların eğitim seviyeleri kondisyonları, kullanılacak teçhizatın yeterli olup olmadığı yangınların seyrini etkiler.
ÖRTÜ YANGINI: Normal boylu ağaçların hakim olduğu ormanda yangın örtü yangını şeklinde başlar. Önce toprağın üstündeki kuru bitki atıkları, otlar, fidanlar hızlı şekilde humus tabakası ve kökler yavaş yanar. Yangının bu şekline örtü yangını diyoruz.
TEPE YANGINI: Örtü yangını devam ederken boylu çalı ve fidanlara, enkazlara rastlayınca enerji artar ve ağaçların dalları ısınarak zamanla ağaçların tepe taçlarıda tutuşur ve söndürülmesi güç tepe yangınına dönüşür.
YANGIN AMİRİ: Yangını çıkışından kontrol altına alınıp tamamen söndürülünceye kadar yangını yöneten orman idaresi görevlisidir. Yangınların tek kişi tarafın dan yönetilmesi genel prensiptir. Yangın amiri yangın sahasına geldiğinde yangının o andaki kenarlarını görür, arazi şekli, hava şartlarını ve elindeki insan ve teçhizata göre yangını ilerleyen zamanlarda kenarlarının nerelere ulaşacağını belleğindeki bilgisayarda çizerek çalışanların can güvenliğini ön planda tutarak yangına müdahale h, atlarının nerelerden yapılacağını kararlaştırır, gerekirse yenin insan gücü ve teçhizat araç gereç yardımı talebinde bulunur. Yangın içi ve yangın dışı haberleşmeyi sağlar. YANGIN ÇOK ÇETİN BİR DÜŞMANDIR. BÜTÜN HATALARI KEŞFETMESİNİ BİLİR, YAPILAN EN KÜÇÜK HATAYI ÇOK PAHALI ÖDETİR.
ORMAN YANGINLARI NASIL SÖNDÜRÜLÜYOR:
Orman yangınlarını söndürme prensipleri diye yangın söndürme prensiplerinden farklı değildir. Oksijensiz bırakma ısıyı düşürme, yanıcı maddeyi ayırma metotlarının tamamı uygulanır.
SU KULLANILMASI:Yangının kenarı da ona paralel olarak arazözle, helikopterle, uçakla, uygulama yapılır. En etkin şekilde olumlu sonuç verir.
TOPRAK KULLANILMASI: Kazma ile toprak çıkarılarak kürekle alevlerin dibine ince tabaka yapacak şekilde seri halde atılır
YEŞİL DAL DEMETİ KULLANILMASI: Örtü yangınında yangının kenarından yangının içine doğru vurarak, süpürerek uygulanır.
YANGIN ŞERİDİ AÇILMASI: Yanmakta olan saha ile yanmamış saha arasında yaygın kenarına paralel olarak 30-60 cm genişliğinde yanıcı maddelerden humus tabaka ve köklerin kazındığı toprağın meydana çıkarıldığı bir şerit tesis ederek yangını hapsetmek prensibine dayanır. Bunun için kesici el araçları (motorlu testere, tahra) kazıyıcı el araçları (tırmık,çapa,kazma,kürek) kullanılır. Yangının genişlemesi halinde bu işlem imkan olan yerde dozerle yapılır. YANGIN UÇAK VE ARAZÖZDEN ATILAN SU İLE SÖNDÜRÜLSE BİLE YANGINI KUŞATAN BU ŞERİT MUHAKKAK AÇILMASI GEREKİR. Yangın kontrol altına alındıktan sonra yangının içindeki tüm ateşler söndürülür, aceleyle açılan şeritler usulüne uygun hale getirilir. Yangının bu safhasına SOĞUTMA SAFHASI DİYRUZ. Daha sonra yangın mahallinde nöbetçi ekipler bırakılarak yangın sahası bir süre gözetim halinde tutulur.
ÜLKEMİZDE ORMAN YANGINLARININ SÖNDÜRÜLMESİNE KİMLER KATILIYOR:
Orman yangınlarının söndürülmesi görevi Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü’ne aittir. Bir orman yangını çıktığında;
1- 10-40 kişilik yangın işçileri önce yangına sevk edilir. Sevk helikopter pikap, kamyonla yapılır.
2- Yöre orman köylülerinden 18-50 yaş grubu erkek nüfus yasal olarak yangınlara emir beklemeden katılmak mecburiyeti vardır. Bu kuvvete MÜKELLEFLER diyoruz.
3- Yangının büyümesi halinde askeri birliklerden yardım istenir. Hangi askeri birliğin hangi bölgeye gideceği önceden planlanmıştır.
4- Kamu kuruluşlarından talep halinde Arazöz, Dozer ve benzeri teçhizat personeliyle birlikte görev alırlar.
5- Gönüllüler mükelleflerin dışında gönüllü olarak katılan vatandaşlarımızdır.
ORMAN YANGINLARININ SONUÇLARI
1- Erozyon -Sel Baskınları en çarpıcı şekilde kendini gösterir.
2- Gelecek kuşakların ormanları azalıyor.
3- Karbon, oksijen dengesi oksijen aleyhine bozulduğundan atmosferde biriken fazla miktardaki karbondioksit iklim değişikliklerine sebep olmaktadır.
4- Ekolojik denge bozuluyor.
5- Turizm olumsuz yönde etkilenmektedir.
6- Rekreasyon alanı azalmaktadır
7- Odun ürünlerinde ve tıbbi bitkilerde yüksek oranda ekonomik kayıplar oluşmaktadır.
ÖNEMLİ ORMAN YANGINLARINA ÖRNEKLER:
AYVALIK ŞEYTAN SOFRASI YANGINI: 03 Temmuz 2006 gecesi, Ayvalık-Çamlık Dinlenme Tesislerindeki ormanlık alanda piknik ateşinden çıktığı iddia edilen yangın, rüzgarın fırtına şeklinde denize doğru esmesiyle kısan sürede yayılma gösterdi. Yangın 250 m genişliğindeki denizi aşarak Şeytan Sofrası'na sıçradı. Yangının bu şekilde denizi aşması beklenmedik bir gelişmeydi. Buna teknik olarak yangının konveksiyonla yayılması deniyor. Aşırı rüzgar, gece yangın söndürme çalışmalarının güçlüğü nedenleriyle Badavut yönüne de sirayet eden yangın sonuçta 168 hektar orman alanının yanmasına sebep oldu. Şeytan Sofrası yangını ormancılık tarihine denizi aşan orman yangını olarak geçti.
SELÇUK – MERYEMANA YANGINI: 20 Ağustos 2006 günü öğle saatlerinde Selçuk/Meryemana Ormanının eteklerinde tarlada temizlik maksadıyla yakılan ateş önce otları daha sonra çalıları tutuşturarak ormana sirayet eder. Aşırı hava sıcaklığı, nisbi rutubetin düşük olması ve aniden rüzgar hızının dağlık bölgeye (Meryemana Evine) doğru şiddetinin artmasıyla yangın dehşetli bir hal alır. Yangının asfaltı atlamaması ve Meryemana Evinin zarar görmemesi için orman itfaiyeleri olağanüstü çaba gösterirler. Meryemana Evi sınırında yangın kontrol altına alınır ancak Kuşadası'na geçmesi engellenemez. Sonuç olarak 350 hektar Selçuk'ta, 240 hektar Kuşadası'nda olmak üzere toplam 590 hektar orman yanar. Ayrıca Meryemana Yangın Gözetleme Kulesi görevlileri yangından son anda kurtulurlar. Yangın Gözetleme Kulesi yanar.
YANGINDA ÇALIŞANLARIN RİSKİ
Orman yangınlarında çalışanlar yangın süresince duman, sıcaklık ve arazi şartlarından dolayı hayati risk altındadırlar.1975 yılından bu yana 95 kişi yaşamını yitirmiş, bir çok çalışan yaralanmıştır. Bunlar arasında orman mühendisleri, askerler, pilotlar, işçiler, köylü vatandaşlarımız vardır. En büyük kayıp 6 Eylül 1985 tarihinde Kuşadası Davutlar orman yangınında verilmiş, 14 askerimizle bir yangın işçimiz şehit olmuştur. Bir insan yangına sebep oluyor, diğerleri bir parça daha ormanı yangından kurtarmak isterken yaşamını kaybediyor. Bu tabloyu ancak eğitimle değiştirebiliriz.
Ormanları yangından siz koruyabilirsiniz
Peki, orman yangını felaketiyle nasıl savaşacağız? Öncelikle, şunu unutmamamız gerekiyor. Yangınla mücadelede "kaybedilen zaman" daha fazla risk, daha fazla maliyet getiriyor. Yangına erken müdahale, cehennem alevlerinin büyümesini önler. Yangınlara yalnız Haziran -Ekim ayları arasında değil, her zaman hazır olmalıyız. Ege Orman Vakfı bu konuda eğitici çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Yaz aylarında, gazetelerde yer alan bazı başlıklar birbirine çok benzer: "Ciğerimiz yanıyor." Evet; her orman yangınında, ulusça ciğerimiz yanıyor. Yeşil örtüyü yok eden cehennem alevleri, hiç kuşkusuz hepimizi derinden üzüyor. Vatandaş haklı olarak, orman yangınlarıyla daha etkili mücadele yapılmasını, çıkan yangınların en az hasarla söndürülmesini istiyor.
Biliyormu sunuz? Ülkemizde çıkan orman yangınlarının yüzde 99'una insanlarımız sebep oluyor. Aslında, eğitim ve propaganda çalışmalarıyla bunları azaltmak mümkün. Ege Orman Vakfı, kurulduğundan bugüne değin, orman yangınlarına özel önem veriyor. Tüm eğitim döneminde okullarda, yaz mevsiminde de kırsal kesimde, orman yangınlarının çıkış nedenleri anlatılıyor, ayrıca ormanlarımızdaki yıkım gözler önüne seriliyor. Tahmin ediyoruz; bu sayfadaki büyük fotoğraf, bizim gibi sizin de içinizi sızlatacak. Ege Orman Vakfı'nın afişlerindeki, alevlerden kaçan sırtı yanık kaplumbağa görüntüsü, yeşil cennetleri kavuran yangının yaşattığı acıyı tüm dehşetiyle gözler önüne seriyor. Amerika, 1950 yılından bu yana sembol olarak seçtiği Smokey Bear'la (tüm dünya onu yangından kaçan ayı yavrusu olarak tanıyıp, biliyor) orman yangınlarının azalmasını sağlıyor. Televizyondaki "Smokey Bear" programı saye¬sinde, Birleşik Devletler'de orman yangını sayısı giderek en alt çizgiye ula¬şıyor; böylece her yıl yaklaşık 20 milyar dolarlık zarar önleniyor. Ege Orman Vakfı da, bu konuda yangından kaçan kaplumbağayı sembol haline getirmek için uğraş veriyor. Peki, orman yangını felaketiyle nasıl savaşacağız.? Öncelikle, şunu unutmamamız gerekiyor. Yangınla mücadelede "kaybedilen zaman" daha fazla risk,daha fazla maliyet getirir.
Yangına erken müdahale yangının büyümesini önler. Yangınlara yalnız Haziran - Ekim ayları arasında değil, her zaman hazır olmalıyız. Yangına yerden ve havadan müdahale birbirini tamamlayan unsurlar. Özellikle yerden müdahale ekiplerini oluşturanlar, birer komando askeri gibi olmak zorunda. Yangının söndürülmesini yönetenler tecrübeli, bilgili ve hepsinden önemlisi bu işi hevesle yapanlar arasından seçilmeli. Sık sık yapılan tayinler bu hevesi kırar. Her orman yangınında artık önce havadan söndürme akla geliyor. Çünkü, helikopterler ve uçaklar, havadan müdahelenin iki önemli aracı olarak değerlendiriliyor. Örneğin, helikopter istediğiniz noktaya personel indirir,imkan ölçüsünde suyla müdahele yapar.
Uçaklar içinde en mükemmeli Kanada yapımı CL - 415 Amfibik tiplerdir. Amfibik uçaklar sadece orman yangınlarıyla mücadele için dizayn edilir. 1995 -1996 yıllarında, İzmir'deki performansları dikkate alınırsa, bu uçaklar için "son derece yararlı" olduklarını söyleyebiliriz.
Deniz, baraj ve göl gibi büyük su kaynaklarından 12 saniyede 6,5 ton suyu sürtünme sırasında gövdesine alan bu uçaklar, topladıkları suyu yangına 10-30 m. yüksekten en iyi performansla atarlar.
Geçmişte yanlış bir düşünce de; bu uçakların Orman Bakanlığı'nca satın alınıp işletilmesi yönünde gelişmişti. Ancak günümüzde, Yunanistan'da olduğu gibi Hava veya Deniz Kuvvetleri Komu-tanlığı'nca tedarik edilip kulla¬nılması en iyi yöntem olarak kabul ediliyor. Amfibik uçaklar, orman yangını dışında arama kurtarma, sanayi yangınları, denizlerde meydana gelen tanker yangınlarına da müdahale edebilirler.
Eğitim ve propaganda faaliyetlerinin artması, yerden ve havadan yapılacak mücadelenin iyileştirilmesi, orman yangınlarıyla mücadelede ülkemizi daha başarılı kılacak; biz buna gönülden inanıyoruz.
ALINTI