Altay Dağları
Orta Asya’da Gobi Çölünden Batı Sibirya Ovasına doğru güneydoğukuzeybatı yönünde, Çin, Moğol, Kazakistan ve Rusya Federasyonu toprakları boyunca yaklaşık 1.600 km uzanan karmaşık dağ sistemi. Adını “altın” anlamına gelen Türkçe-Moğolca altan sözcüğünden alır.
Sivri tepelerden oluşan bu dağ sistemi. Kuzey Buz Denizine doğru akan Obi gibi büyük ırmakları, sularını uçsuz bucaksız Orta Asya iç havzasına boşaltan öteki ırmaklardan ayırır. Sistemin güneyden kuzeye doğru üç ana kolu vardır: Gobi, Moğol ve Sovyet Altayları. 4.000 m’yi aşan en yüksek sırt, sıradağın Rusya Federasyonumdaki bölümünün orta ve doğu kesiminde doğu-batı doğrultusunda uzanır. Rusya Federasyonumdaki Beluha Doruğu 4.506 m ile Altay Dağlarının en yüksek noktasını oluşturur.
Sovyet ve Moğol Altayları’nda eriyen kar suları ve yaz yağmurlarıyla beslenen burgaçlı ve hırçın birçok ırmak vardır. Bunların en büyükleri Katun, Buhtarma ve Biya’dır. Gobi Altayları’nm ırmakları daha kısa ve sığdır; bunlar kışın donar, yazın kururlar. Sıradağlar boyunca yer ya da buzul hareketleriyle oluşmuş 3.500’den fazla göl bulunur. Bölgede, son derece soğuk uzun kışlar ve alçak bölgelerde çok sıcak yazlarla tam bir kara iklimi egemendir. Batıdaki yüksek sırtlarda yıl boyunca çok yüksek olan yağış miktarı, doğuya doğru giderek azalır.
Altaylar’da birbirinden oldukça farklı bitki örtüsüyle kaplı dört ayrı bölge vardır: Çölaltı, bozkır, orman ve Alp tipi çayırlar. Rusya Federasyonu’nda kalan Altay topraklarının yaklaşık yüzde 70’lik bölümü başta kara çam olmak üzere iğneyapraklilar, huş ve kavak ormanlarıyla kaplıdır. Moğol ve Gobi Altayları’nda ise orman örtüsü yok gibidir. Hayvan varlığı da bitki örtüsüyle aynı özellikleri gösterir. Çölaltı ve bozkır bölgelerinde çok sayıda küçük kemirgen türü yaşar. Nemli iğneyapraklı ormanlarda ayı, vaşak ve misk geyiği gibi Sibirya hayvanları vardır. Alp tipi çayırlarda ise dağ keçisi, kar parsı ve dağ koyunu bulunur.
Altaylar’da ırmaklar hidroelektrik enerji sağlamaya elverişlidir. Dağlarda ticaret değeri yüksek, işlenmeye elverişli demir, cıva, altın, manganez ve tungsten yatakları vardır. Moğol Altayları’nın kurak güney kesiminde tarım ve hayvancılığın gelişmesi, özellikle hayvancılıkla uğraşan göçebelerin giderek yerleşik yaşama geçmesini sağlamıştır. Bölgenin madensuyu kaynakları çevresinde kurulan sağlık tesislerinin sayısı sürekli artmakta, güzel manzaralı doruklar ve göller her yıl daha çok turisti yöreye çekmektedir.
kaynak: Ana Britannica