Arama

Dünya Nehirleri - Nil Nehri

Güncelleme: 20 Temmuz 2017 Gösterim: 28.221 Cevap: 2
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
10 Kasım 2008       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

NİL

Ad:  nil.jpg
Gösterim: 838
Boyut:  40.2 KB

Kuzey doğu Afrika'da ırmak 6 700 km (Victoria gölünden sonra 5 600 km).
Sponsorlu Bağlantılar

Yaklaşık 3 milyon km2’lik bir havzayı akaçlar. Irmağa firavunlar Hapi, Yunanlılar Khrysonoas, Araplar Bahr ("deniz”) adını verdiler.

Çığırı


Nil, Burundi'deki bir ırmaktan, Kasumo'dan kaynaklanır; Kasumo, daha sonra aşağı çığırında Kagera adını alarak Victoria gölüne dökülür. 1 133 m yükseltideki bu iç deniz (yaklaşık 70 000 km2), iki çağlayan arasında Kioga gölünü aşan Nil Victoria aracılığıyla K.’e doğru akar. Nil Victoria, daha sonra, Semliki'nin beslediği Mobutu gölüne girer; buradan Bahrülcebel ("dağın ırmağı") adını alarak çıkan ırmak, Güney Sudan ovasında ilerler. Taşkınlar, kolların çoğalması, su bitkileri ve su kütlesinin yarısına yakınını yok eden yoğun buharlaşma, Bahrülgazel’i de alan bu uçsuz bucaksız “sedd'Ter bataklık çanağının başlıca özellikleridir No gölünden çıktıktan sonra Bahrülebyad adıyla anılmaya başlayan ırmak, sağ kıyısından Sobat'ı alarak kuzeye yönelir. Hartum'da Bahrülazrak'a kavuşur ve bundan sonra bazen Büyük Nil adıyla anılmaya başlar.

Bundan sonra, gene sağ kıyıdan Atbara’ yı alır, çölde 2 700 km ilerleyerek Akdeniz'e dökülür. Nil'in boyuna profili yukarı çığırında düzenlenmemiştir; ama “sedd" ler bataklıklarının girişinde eğim, Hartum’un ötesine kadar çok azdır (km'de 3,5 cm). Çığırın aşağı kesiminde bir dizi engebe tatlı eğimli kanalları birbirinden ayırır: bunlar, 1 ile 6 arasında numaralandırılmış olan ve Asuan'dan başlayarak çığır üzerinde sıralanan ünlü "çağlayanlar"dır. Gerçekte bunlar, çoğunlukla, sular çekik olduğunda su ulaşımına izin vermeyen ivintilerdir, ikinci çağlayandan az sonraki aşağı vadi, Mısır'ın yaşanabilecek bölümünü oluşturur. Kahire’yi geçen ırmak, buzul döneminde biçimlenmiş, tarih çağları boyunca ilerlemesi sürmüş, ama denizaltındaki yamacın sert yapısı ve güçlü kıyı akıntısı nedeniyle bugün yayılması sona ermiş olan Nil deltasına girer. Irmak, Heşit (1076 m3/sn) ve Dimyat (508 m3/sn) dallarıyla denize dökülür. Nil havzası ekvatordan Akdeniz'e kadar uzanır ve dokuz devletin (Burundi, Ruanda, Tanzaniya, Uganda, Kenya, Zaire, Etyopya, Sudan, Mısır) bazı bölümlerini içine alır.
Ad:  5.jpg
Gösterim: 927
Boyut:  64.5 KB

Nil'in rejimi


Mısır’da, Nil'in yalın ve genellikle düzenli bir rejimi vardır: haziran başında en düşük düzeye inen debi, eylül sonuna kadar arttıktan sonra yeniden düşmeye başlar. Bununla birlikte, bu rejim 35 enlem derecesi boyunca dağılan kolların karmaşık biçimde birleşmesinin sonucudur. "Sedd"lerde cılızlaşmakla birlikte Beyaz Nil’in kurak mevsimde suyu daha çoktur ve rejimi dengelidir. Buna karşılık Bahrülazrak ve Atbara'nın suyu aşırı azalır ya da çoğalır: eylül başında, Nil’in 8 000 m3/sn’lik ortalama debisinin % 90'ını sağlarlar; ama nisanda Bahrülazrak çok cılızlaşır (131 m3/sn) ve Atbara beş ay boyunca (ocaktan mayısa kadar) kurur. Irmağın ünlü taşkını, suları yanardağ kütlelerini aşındırarak bunlardan verimli topraklar koparan Etyopya’dan doğan kollardaki suların kabarmasıyla ortaya çıkar.

Eskiden Mısır’daki vadi sular altında kalıyor ve kazıklar üzerinde kurulan köylerle bu sulardan korunuluyordu. Toprakta doğal olarak su depolanıyor, toprak yüzeyiyse birkaç milimetre kalınlığında verimli bir mille örtülüyordu. Kasım ayında ırmak küçük yatağına çekilince çamur üzerinde ekim yapılıyordu. Bununla birlikte, hep aynı mevsimde sular kabarmaktaysa da, bu bazen geç ve az, bazense çok ve zarar verici oluyordu: böyiece, Nil’ in yıllık ortalama debisi Asuan’da 4 341 m3/sn (1879'da) ile 1 441 m3/sn (1913'te) arasında değişti ve 80 yıllık ortalaması 2 922 m3/sn oldu. Nilometreler Antikçağ'dan başlayarak taşkınların yüksekliğini kaydetme, hatta bu konuda tahminler yapma olanağı verdi.
Ad:  1.JPG
Gösterim: 1036
Boyut:  41.1 KB

Nil üzerindeki çalışmalar


Yapılan çalışmalar (kanalların başındaki su düzeyini yükseltmek için yapılan barajlar [özellikle Delta, Asyût, Nag Hamadi, Luksor yakınındaki Esneh barajları], şubat-temmuz ayları arasındaki debiyi iyileştirmek için yapılan hazne barajlar [Asuan, Cebel Evliya, Sennar, Owen Falis barajları]) sayesinde, yüz yıldan bu yana Nil’in rejimi hissedilecek ölçüde değişti. Nihayet, Asuan yakınında 1960-1964 arasında yapılan, su verilmesi 1972'de tamamlanan "Yüksek Baraj” dünyanın en büyük barajlarından biridir. Bu işlerin yapılmasındaki temel neden, enerji kaynakları bakımından yoksul bir ülkede sulamanın ve bir hidroelektrik üretiminin sağlayacağı yararlardır ve bütün bunlar Mısır için çok önemlidir. Nil, çağlayanları arasında bulunan kanallar sayesinde ulaşıma elverişli hale getirilmiş bir ırmaktır: Mısır’daki çığırını ırmak tekneleri çok etkin biçimde kullanır.

Antikçağ Mısırı'nda Nil


Mısırlılar, Nil’i, tanrının gönderdiği iyi bir cin gibi kabul ederek ona saygı gösterdiler; eski mısır dilindeki adı Hapi’ydi. Önceleri cinin birinci çağlayanın ortasındaki bir mağarada yaşadığı kabul ediliyordu; bu, gerçekte, bir mitoloji kurgusudur; çünkü Mısırlılar, uygarlıkta daha ileri Aşağı Mısır'ın yıllık su baskını döneminde düzenlenen bir sulamadan yararlandığını biliyorlardı; oysa Yukarı Mısır'da tarımı mahveden suları tutacak tek bir set bile yoktu. Yukarı Mısır'da bir sulama sistemi kurulunca, Aşağı Mısır'ın mitoloji çerçevesi buraya uygulandı: iyi cine ikinci bir barınak seçildi. Mısır'da birlik sağlanınca, anıtlara Nil'in resmi yapıldı ve her iki Nil de saygı gördü. Birincisinin Elephantine'nin yukarı kesiminden, İkincisinin Heliopolis'in yukarı kesimindeki Hilvan'dan kaynaklandığına inanıldı.

Nil’in keşfi


Irmağın yukarı ağı uzun süre gizini korudu. “Ay dağları” kaynağa yakın gösteren ilk haritalar tacirlerin anlattıklarına dayanılarak yapıldı. Neron "Ay dağları" bulmak için iki centurio gönderdi; ama bunlar “sedd”leri aşamadı. XIII: yy. ile XVIII. yy. arasında Etyopya dolaşıldı ve en büyük ırmak sayılan Bahrülazrak tanındı. XIX. yy.'da Mehmet Ali Paşa'nın düzenlediği araştırma gezilerinde, Bahrülebyad kaynağa doğru izlenerek "sedd"in yukarı kesimindeki Gondokoro'ya ulaşıldı. Hint okyanusu kıyısından yola çıkan Speke, önce Burton, sonra Grant ile birlikte Victoria gölüne ulaştı; Speke gölün çevresini dolaşarak Gondokoro'ya vardı (1863). Bundan sonra uzun bir keşif, haritacılık ve hidroloji çalışmaları dönemine girildi.

Kaynak: Büyük Larousse


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 20 Temmuz 2017 00:59
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
7 Aralık 2008       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  2.jpg
Gösterim: 955
Boyut:  39.4 KB

Nil Irmağı


Arapça NEHRÜN-NIL,
Sponsorlu Bağlantılar
Afrika’nın ve dünyanın en uzun ırmağı.

Ekvator’un güneyindeki dağlardan doğduktan sonra Afrika’nın kuzeydoğusu boyunca çeşitli kollar alarak kuzeye doğru akar ve Akdeniz’e dökülür. Uzunluğu 6.648 km, su topluma havzası 3.349.000 km2, yıllık ortalama debisi 3.100 m3/sn’dir.

Afrika kıtasının yaklaşık onda birini kaplayan Nil Havzası yedi ana bölgeye aynlır: Doğu Afrika Göller Platosu, Bahrü’l-Cebel, Beyaz Nil Irmağıf), Mavi Nil Irmağı), Atbera Irmağı, Hartum’un kuzeyinde kalan havza ve Nil Deltası. Nil Irmağının en uzaktaki kaynağı Burundi’deki Doğu Afrika göller bölgesinde Kagera Irmağı olarak doğar ve Tanzanya, Ruanda ve Uganda’nın sınırlarını oluşturarak batıdan Victoria Gölüne katılır.

Asıl Nil Irmağı bu gölden Victoria Nili olarak çıkar, Kyoga ve Albert göllerinden geçtikten sonra Albert Nili olarak yoluna devam eder. Nimule’de Sudan’a giren ırmağın ana kolu, Melekal yakınında Bahrü’l-Gazal ve Sobat ırmaklarıyla birleştiği yere kadar Bahrü’l-Cebel, Mavi Nil Irmağıyla birleştiği yere kadar da Beyaz Nil Irmağı olarak anılır. Mavi Nil Etiyopya’nın orta kesiminde doğar ve Beyaz Nıl’e Hartum yakınlarında doğu kıyısından katılır. Asıl Nil Irmağı son büyük kolu olan Atbera Irmağını Hartum’un kuzeydoğusunda ve doğu kıyısından alır. Daha sonra kuzeybatıya doğru geniş bir S çizer. Bu arada üç çağlayanı aşarak Mısır-Sudan sının yakınında Nâsır Gölüne (Sudan’da Nübye Gölü) katılır. Bu gölü oluşturan Assuan Yüksek Barajı’nın aşağısında Mısır içlerinde kuzeye doğru akar ve Kahire yakınlarında Nil Deltasında son bulur.
Ad:  7.jpg
Gösterim: 2350
Boyut:  59.9 KB

Nil Havzasında Ekvator ya da Akdeniz ikliminin bütün özellikleriyle görüldüğü bir bölgeye rastlamak zordur. Havzanın büyük bölümüne, kuraklığa yol açan alize rüzgârlan egemendir. Sulama yapılmayan kesimlerde bitki örtüsü, yerel yağış miktarına bağlı olarak tropik yağmur ormanlanndan, ince çalılıklar, dikenli ağaçlar ve seyrek çayırlar, savanlar, stepler, otsu bitkiler ve çimenlere kadar değişen bir çeşitlilik gösterir. Nil Irmağı sisteminde çok değişik balık türleri bulunur. Bölgedeki sürüngenler arasındaysa timsah ve yumuşak kabuklu kaplumbağalar, aynca pek çok varan, keler ve ilan türü sayılabilir. Yukarı Nil Havzası alklannı tanımlamada genellikle “Nil halkı” terimi kullanılır. Sudan’ın güneyinde çoğunlukla Nil halkları ve Siyahlar, orta kesiminde göçebe Sami halkları, kuzeyindeyse Hami halklarının yanı sıra Müslüman Arapiar ve Nübyeliler yaşar. Hami kökenli olan Mısırlılar güneyde Nübyeli ve Siyah, kuzeyde de Sami ve beyaz halklarla karışmıştır.

Önceleri, yıllık taşkın sularının çekilmesinden sonra açıkta kalan çamurlu alanlarda yapılırdı. 19. yüzyılda barai ve kanalların yapımıyla sürekli sulama olanağı sağlandı. 20. yüzyıl başlarına gelindiğinde kanal sistemi yenilenmiş ve ilk Assuan Barajı tamamlanmıştı (1899 ve 1902). Assuan Yüksek Barajı ırmağın 540 m genişliğe ulaştığı ve granitten dik yamaçların bulunduğu her yerde inşa edildi. Nil Irmağı tarih boyunca yolcu ve yük taşımacılığı açısından da önemli bir suyolu olmuştur.

kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen Safi; 20 Temmuz 2017 01:01
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Temmuz 2017       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  3.jpg
Gösterim: 805
Boyut:  43.2 KB
Ekvator yakınlarından kuzeye, Akdeniz'e akan 6.650 km uzunluğundaki Nil Irmağı dünyanın en uzun akarsuyudur. Nil'in akaçlama havzası Tanzanya, Burundi, Ruan­da, Zaire, Kenya, Uganda, Etiyopya, Sudan ve Mısır'ın bazı bölümlerini içine alır.

Nil yüzyıllardır insanlar için gizem dolu bir ırmak olmuştur. Eski Mısırlılar ve Yunanlılar Nil'in, bildikleri öbür büyük ırmakların tersi­ne, neden güneyden kuzeye doğru aktığını ve aylarca yağmur yağmadığı halde yaz sonunda neden taştığını çözememişlerdi. Nil'in kayna­ğını bulabilmek ve ırmak sisteminin gizini çözebilmek için tarih boyunca pek çok sefer düzenlendi. Sonunda, 1862'de İngiliz kâşif John Hanning Speke Nil'in Uganda'daki Vic­toria Gölü'nden kaynaklandığını buldu. Gene de, taşkınların nedeni 20. yüzyıla değin tam anlamıyla anlaşılamadı.

Nil'in ana kolu, su düzeyi Owen Çağlayanı Barajı'yla denetim altında tutulan Victoria Gölü'nün kuzey ucundan çıkar. Sığ Kioga Gölü'nü geçtikten sonra Kabarega Çağlayanı'nda alçalarak Albert Gölü'ne girer. Albert Gölü'nden çıkıp Sudan topraklarına girdikten bir süre sonra, akışının kimi kez suda yüzen büyük bitki adalarıyla kesildiği, Sudd adı verilen geniş bir bataklıktan geçer. Bundan sonra Beyaz Nil adındaki ana ırmağa, Su­dan'ın başkenti Hartum'da Mavi Nil katılır. Mavi Nil, Etiyopya'daki Tana Gölü ve çok sayıdaki akarsuyla beslenir. Nil taşkınlarının başlıca nedeni de Etiyopya'daki şiddetli yaz yağmurlarıdır. Hartum'un güneyinde, Mavi ve Beyaz Nil ırmakları arasında kalan ve Cezire adı verilen geniş toprakların sulanması amacıyla Mavi Nil üzerinde Sennar Barajı yapılmıştır. Hartum'un kuzeyinde Nil'e son büyük kolu olan Atbara Irmağı katılır. Bura­dan başlayarak Akdeniz kıyısına kadar, ürün yetiştirmeye yetecek yağmur yağmaz; bütün bölge tümüyle Nil'in suyundan yararlanır.
Ad:  4.jpg
Gösterim: 1173
Boyut:  34.7 KB

Mısır'ın güneyindeki Assuan Barajı bahar­da, ırmağın su düzeyinin en düşük olduğu zamanda, sulama için gerekli suyu sağlamak amacıyla ırmağın akışını denetler. Assuan' dan sonra vadi genişler ve birçok yerde bentlerle ırmağın su düzeyi yükseltilir. Böyle­ce ırmak suyunun yılın tüm mevsimlerinde sulama için kullanılan ana ve yan kanallara ulaşması sağlanır. Nil yalnız tarım yapılan toprakları sulamakla kalmaz, bereketli ça­murlarını da tarlalara taşır. Mısır halkı yiyece­ğinin ve zenginliğinin büyük bölümünü Nil'e borçludur. Ekili toprakların yaklaşık dörtte birinde bölgenin en değerli ürünü olan pamuk yetiştirilmektedir.

Nil Kahire'de büyük deltasına ulaşır. Bir zamanlar ırmak delta içinden yedi kol halinde akarken, yüzyıllar boyunca akışı denetlenerek günümüzde iki koldan akar duruma gelmiştir. Bu iki kol Reşit (Rosetta) ve Dimyat'ta Akdeniz'e ula­şır. Irmağın bütün suyunun sulamaya ayrıldığı zamanlarda kolların biri bir barajla, öbürü de her kış yapılıp ağustosta selle yıkılan bir toprak setle denize kapatılır. Bu zaman­larda, deltada suyolu ulaşımı kanallarla sağ­lanır.

MsxLabs & TemelBritannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

26 Haziran 2011 / ThinkerBeLL Coğrafya
9 Eylül 2012 / ThinkerBeLL Coğrafya
19 Haziran 2011 / Jumong Coğrafya
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya
31 Temmuz 2013 / _VICTORY_ Coğrafya