Kayak Sporu

Ayakkabı ya da botlara tutturulmuş bir çift kayakla kar üzerinde yapılan spor.
Sponsorlu Bağlantılar
İsveç ve Finlandiya’daki bataklıklarda bulunan en eski kayakların 4-5 bin yıllık olduğu sanılmaktadır. Bilinen ilk kayaklardan bazıları kısa ve geniştir; bu bakımdan günümüzdeki dar ve uzun kayaklardan çok, kar ayakkabılarını andırır. Norveç’te, Kuzey Kutup Dairesi yakınlarında bulunan, kayaya oyulmuş, kayak yapan iki adam tasviri İO 2000’lerden kalmadır. Çin’in kuzeyinde 7. yüzyılda kayak sporu yapıldığına ilişkin kayıtlara rastlanmıştır. Vikinglerin 10. ve 11. yüzyıllarda kayak kullandıkları, daha sonraki tarihlerde Lapların kayak üzerinde avlandıkları bilinmektedir.
Kayak ulaşım aracı olarak ilk kez Norveç, İsveç, Finlandiya ve bazı Doğu Avrupa ülkelerinin kırsal yörelerinde kullanıldı; buralarda günümüzde de yolculuk amacıyla bazen kayaktan yararlanılır. Askeri alanda kayak kullanımı, Oslo Çarpışmasından (1200) önce Norveçlilerin oluşturduğu kayaklı keşif birlikleriyle başladı. İsveç’te de 1452’de kayaklı birlikler oluşturuldu. Finlandiya, Norveç, Polonya, Rusya ve İsveç gibi ülkeler 15. yüzyıldan 17. yüzyıla değin savaşlarda kayak kullandılar. Yüzbaşı Jens Emmahausen 1733’te Norveçliler için ilk kayak sporu elkitabını yazdı. Para ödüllü askeri kayak yarışmalan 1767’de düzenlenmeye başladı. Kayağın askeri amaçla kullanımı, kar koşulları ve arazi yapısı nedeniyle, keşif işlerinde ve küçük hedeflere yönelik baskınlarda kayaklı piyadenin daha elverişli olduğu yerlerde hâlâ sürmektedir.
Tarihi
Eğlenceye dönük kayak sporunun, kayağın daha çok ulaşım aracı olarak kullanıldığı dönemlerde de var olduğu sanılmaktadır. Hem eğlence, hem spor amaçlı kayak krosunun, kayağın ulaşım aracı olarak kullanılmasından geliştiği kesindir. Kayak sporu ise kayağın ayağa bağlanışındaki ilkellik nedeniyle 19. yüzyıl ortalarına değin pek gelişemedi. Norveçli Sondre Nordheim, 1860 dolayında ayak ucuna takılan kayışların her iki yandan, topuğun çevresinden geçirilerek bağlanmasına dayanan bir yöntem geliştirerek kayak sporunda çığır açtı. Kayakla ilgili ilk spor yarışmalarından biri 1843’te, Norveç’in Tromsö kentinde düzenlenen kayak krosu yarışıydı. 1860’larda California’da yokuş aşağı inen engebesiz pistlerde kayak yarışları yapılmaya başladı; bu yarışlarda 3,6 m uzunluğunda, yalnızca ayak ucu kayışlan bulunan kayaklar kullanılıyordu.
Türleri
Kayak yarışmaları Kuzey disiplini ve Alp disiplini biçiminde iki türe ayrılır. Kuzey disiplini, kayak krosu ve kayakla atlama yarışlarını kapsar. İlk büyük kayakla atlama yarışı Oslo’da 1879’da yapıldı. Bu disiplinin önemli karşılaşmaları arasında Oslo yakınlarındaki Holmenkollen’de 1892’den beri her yıl düzenlenen kayak krosu ve kayakla atlama yarışları ile 1905’ten 1917’ye değin ve 1922’den 1926’ya değin her dört yılda bir düzenlenen Kuzey Oyunları sayılabilir. Alp disiplini iniş ve slalom yarışlannı kapsar. Kayakla dağcılık ilkin 19. yüzyıl sonlarında Alpler’de yapıldı ve 1970’lerin sonlarında kayakla iniş yöntemi olarak yeniden canlandı.
20. yüzyılda Avrupa ve Kuzey Amerika’da daha popüler bir spora dönüşen kayak, 1930’larda Avustralya ve Yeni Zelanda’da, 1940’larda Şili ve Arjantin’de (And Dağları), 1950’lerde de Japonya’da hızla yayıldı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Yugoslavya ve Yunanistan, İspanya ve Portekiz (Pireneler), Fas ve Cezayir, SSCB, Lübnan, Türkiye, İran ve Hindistan’da da tutulmaya başladı.
Başlangıçta Alp disiplini kayakçıları, kayarak inmek için önce tırmanmak zorundaydı. 1900’lerin başlarında kayakçıları Alp- ler’in yukarılarına taşımak için yalnızca dağ demiryolları ya da teleferik kullanılıyordu. 1930’ların başlarında telesiyej ve teleski gibi bir dizi araç kullanılmaya başladı. Böylece her kayakçı eskiye oranla dört-beş kat fazla iniş yapabilme olanağını buldu. Kar yapma makinesinin bulunmasıyla kayakçıların karın yeterli olmadığı zamanlarda da spor yapması sağlandı.
Kayakların geliştirilmesi hem kayakçıların ustalaşmasına, hem de kayağın spor ve eğlence olarak yaygınlaşmasına önemli katkıda bulundu. Kayaklar önceleri ahşaptan (genellikle Carya ağacı) ve tek parça olarak yapılırdı; 1930’larda değişik malzemeleri üst üste koyarak sıkıştırmaya dayanan yöntemler de kullanılmaya başladı. 1950’lerden sonra kullanılan plastik tabanlar kayağın hızını ve dayanıklılığını artırdı. Zamanla ahşap ya da plastik bir levhanın metalle kaplanmasıyla yapılan kayaklar yaygınlaştı. Nordheim’ın 19. yüzyılda tasarımını yaptığı, kenarlan içe doğru kıvrık kayak modeli, bütün modern kayaklara örnek oluşturdu.
Kayak sporunun popülerliğini ve kayakçıların becerilerini artıran bir başka etken de özellikle Alp disiplininde kayak eğitiminin gelişmesi oldu. AvusturyalI Hannes Schneider’in 1900’lerin başlarında geliştirdiği teknikler kayak eğitiminin temelini oluşturdu. Kayak öğretmenleri için yeterlilik sınavları ilk kez 1925’te Avusturya’da yapıldı. Bu sınav sistemi daha sonra İsviçre, Fransa, İtalya, Almanya, Kanada ve ABD’de de benimsendi. 20. yüzyılın ikinci yarısında her düzeydeki kayakçıyı eğitebilecek nitelikli kayak öğretmenleri yaygınlaştı.
İlk yerel ve ulusal kayak kulüpleri Norveç’te (1861), ABD’de (1872) ve İsveç’te (1879) kuruldu. Bunu Norveç Kayak Birliği’nin (1883) ve Büyük Britanya Kayak Kulübü’nün (1903; 1964’ten sonra Büyük Britanya Ulusal Kayak Federasyonu) kuruluşu izledi. 1924’te dünya kayakçılığının yönetici organı olarak Uluslararası Kayak Federasyonu (FIS) oluşturuldu. Bu kuruluş 1925’ten beri Kuzey disiplininde (1925-31 arasında yalnızca erkekler), 1931’den beri de Alp disiplininde dört yılda bir hem erkekler, hem bayanlar için Dünya şampiyonaları düzenlemektedir. Kayak sporu 1924’te Olimpiyat Oyunları’na alındı, ama 1936’ya değin yalnızca erkekler Kuzey disiplini yarışları yapıldı. Bu tarihten başlayarak bayanlar ve erkekler Alp disiplini yarışları da Olimpiyat Oyunları’nda yer aldı. Bayanlar Kuzey disiplini yarışları 1950’lerde ve 1960’larda Olimpiyat Oyunları’na alındı. 1967’de giderleri özel kişi ve kurumlarca karşılanmak üzere FIS’nin gözetiminde düzenlenmeye başlayan Dünya Kupası, 1969-70 sezonunda bütünüyle özel ve profesyonel bir şampiyonaya dönüştü. 1960’larda özel kuruluşlardan malzeme ve para kabul etme biçimindeki uygulamaları profesyonellik olarak nitelendiren Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), önde gelen bir kayakçıyı bu gerekçeyle 1972 Olimpiyat Oyunları’ndan çıkardı. Bunun üzerine daha önce kayak öğretmenliğiyle sınırlı olan profesyonellik açık bir biçim daldı. Hem amatör, hem profesyonel Dünya şampiyonalarının televizyondan yayınlanması kayakçılığın yaygınlaşmasını önemli ölçüde etkiledi.
Malzemeleri
Kayak sporunun temel malzemesi olan kayakların uzunluğu dallara ve kategorilere göre değişir. Yetişkin erkeklerin kullandığı ortalama iniş kayağının uzunluğu 210 cm’nin biraz altında, genişliği ise 7,6 cm dolayındadır. Bütün kayak dallarında kayağın ucu sivri ve yukarıya doğru kıvrık, burun ya da kürek denen ön bölümü genellikle biraz daha geniş, kuyruk denen arka bölümü ise kare biçimli olur. En kalın yer ortada ayağın altına gelen bölüm, en ince yer ise uca yakın bölümdür. Kayaklar kambur denen hafif bir kavis oluşturacak biçimde yapılır. Böylece kayakçının ağırlığının bütün kayağa yayılması sağlanır. İniş kayağında, kayış doğrultusunun korunmasını sağlamak üzere taban yüzeyinin ortasında, boydan boya uzanan ve derin olmayan bir oyuk bulunur. Ayrıca kayağın sert kar ya da buz yüzeyine hafifçe gömülmesi için tabana keskin çelik kenarlar yerleştirilir. Yaklaşık 240 cm uzunluğunda olan atlama kayağı daha geniş, daha kalın ve iniş kayağından daha ağırdır. Genellikle tabanda üç tane oyuk çizgi bulunur; çelik kenarlar ise yoktur. Çoğu zaman katmanlar biçiminde sıkıştırılmış tahtadan yapılan kros kayağı iniş kayağından daha dar ve çok daha hafiftir.
Ayağa iyice oturan, deri ya da plastikten yapılmış ve kayakçının düşmesi durumunda kayağın çıkmasına uygun biçimde sıkı bağlarla kayağa tutturulmuş ağır botların, kayağı tam olarak denetlemeyi sağlayan düz ve sert tabanları vardır. Atlama ve kayak krosu yarışmalarında, sporcunun topuğunu kaldırabilmesine, böylece vücudunu öne doğru rahatça eğebilmesine olanak verecek biçimde bağlanan daha esnek ve daha hafif botlar giyilir.
Kayakla inişte, sporcunun iki elinde de tüp biçiminde, yaklaşık 120 cm uzunluğunda ve hafif metalden yapılmış birer kayak sopası bulunur. Kayak krosu için kullanılan sopa genellikle daha uzun ve daha hafiftir. Sopalar kayakçının, düz bir arazide ilerlerken ve tırmanırken kendini öne doğru itmesini sağlar. Ayrıca iniş sırasında denge sağlamak için kullanılan sopalar dönüşlerde de kayakçıya yardımcı olur. Kayak sopasının üst tarafında bileğe takılan bir kayış vardır. Bu kayış, kayakçı düştüğünde sopanın fırlayıp gitmesini engeller. Sopanın alt bölümünde, karda çok derinlere gömülmesini engelleyen çember biçimli bir tabla yer alır.
Son düzenleyen _Yağmur_; 9 Aralık 2016 13:57
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.