Ziyaretçi
Ömer Seyfeddin
(d. 11 Mart 1884, Gönen, Balıkesir - ö. 6 Mart 1920, İstanbul)
Sponsorlu Bağlantılar
Çağdaş Türk edebiyatında öykücülüğün öncülerinden, dilde sadeleşme hareketinin önde gelen savunuculanndandır. Kafkas göçmenlerinden Yüzbaşı Ömer Şevki Bey’in oğluydu. İlköğrenimine Gönen’de başladı. Babasının görevi nedeniyle sürekli yer değiştirmesinden dolayı, öğrenimini sürdürebilmesi için annesiyle birlikte İstanbul’a gönderilerek Aksaray’daki Mekteb-i Osmaniye’ye yazdırıldı (1892). Eyüp Baytar Rüştiyesi’ni (1896), Edime Askeri İdadisi’ni (1900) ve Mekteb-i Harbiye’yi (1903) bitirdi. Mülazim (teğmen) rütbesiyle orduya katıldı. İzmir Zabitan ve Efrat Mektebi’nde (Jandarma Okulu) öğretmenlik yaptı (1906-07). 1908’de, merkezi Selanik’te olan Makedonya’daki 3. Ordu’da görevlendirildi. 1911’de ordudan ayrıldı, ama Balkan Savaşları (1912-13) çıkınca yeniden askere alındı. Sırp ve Yunan cephelerinde savaştı. Yanya Kalesi’nin savunulması sırasında Yunanlılara tutsak düştü (1913). Bir yıl kadar süren tutsaklıktan sonra İstanbul’a döndü ve kısa bir süre Türk Sözü dergisinin başyazarlığını yaptı. Kabataş Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı (1914) ve ölümüne değin bu görevini sürdürdü. 1917-18 arasında Darülfünun-ı Osmani’de (bugün İstanbul Üniversitesi) kurulan Tedkikat-ı Lisaniye Encümeni üyeliğinde bulundu.
Edebiyat yaşamına Edirne’de öğrenciyken yazdığı şiirlerle başlayan Ömer Seyfeddin’in ilk şiiri “Hiss-i Müncemid”, Ömer imzasıyla Mecmua-i Edebiye'de yayımlandı (1900). İlk öyküsü “İhtiyarın Tenezzühü” ise Sabah gazetesinde çıktı (1902). İzmir ve Makedonya’da görevliyken yazdığı şiir, öykü ve makaleleri çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı. Askerlikten ayrılıp Selanik’e yerleştikten sonra Rumeli gazetesinde ve çeşitli dergilerde yazdı. Ünü daha çok Selanik’te çıkan Genç Kalemler dergisindeki yazılarından sonra arttı. Derginin ikinci dizisinin ilk sayısında (Nisan 1911) yayımlanan “Yeni Lisan” başlıklı yazısı, Milli Edebiyat akımının başlangıç bildirgesi sayılır. Dergide yer alan yazılarında yalın, halkın konuştuğu ve anladığı bir dilin gerekliliğini, Türkçenin kendi kurallarına uygun yazılarak Arapça ve Farsça sözcüklerden arındırılmasını savundu. Milli Edebiyat akımının öncülüğünü, Ziya Gökalp ve Ali Canip (Yöntem) ile birlikte yürüttü. I. Dünya Savaşı yıllarında Yeni Mecmua'da yayımlanan öyküleriyle ününü daha da yaygınlaşıldı.
Ömer Seyfeddin benzersiz bir üslupla yazdığı öykülerini kişisel deneyimlerine, tarihsel olaylara ve halk arasındaki geleneklere dayandırdı. Günlük konuşma diliyle yazması öykülerine canlı ve etkileyici bir nitelik kazandırdı. Çok değişik konuları işlediği yapıtlarında ayrıca yergilere, polemiklere, komik durumlara ve toplumsal yorumlara da yer verdi. Bahar ve Kelebekler (1927, 1984) geleneklere bağlı bir büyükanneyle Batı’ya öykünen ve kendi kültürünü hiç tanımayan modern torunu arasındaki kuşak farkını konu alır. Bomba'da'(1938,1986) ise devrimci bir grupla işbirliği yapmayı reddettiği için vahşi ve korkunç bir cinayete kurban giden genç bir Bulgar sosyalistin öyküsü anlatılır.
Ashâb-ı Kehfimiz (1918), Efruz Bey (1919, 1986) ve Yalnız Efe i1919, 1988) adlarında üç de roman yazan Ömer Seyfeddin, Efruz Bey'de 1908’den mütareke yıllarına değin geçen dönemi eleştirel bir yaklaşımla ele alır. Bir halk efsanesine dayanan Yalnız Efe'de ise haksızlıklara başkaldırarak dağa çıkan kız kahramanın kişiliğinde halkın direnme gücünü işler. Şiirleri Fevziye Abdullah Tansel tarafından Ömer Seyfeddin'in Şiirleri (1972) adlı kitapta toplanmıştır.
ÖBÜR ÖNEMLİ YAPITLARI.
Öykü. Harem (1918), Yüksek Ökçeler (1922, 1988), Gizli Mâbed (1923, 1983), Beyaz Lale (1938). Asilzâdeler {1938), bir oyun ve öyküleri içeren Mahçupluk İmtihanı (1938, 1982), Dalga (1943, 1952), ilk Düşen Ak (1938, 1980), Nokta (1956), Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür (1958).
kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen NeutralizeR; 2 Mayıs 2017 11:57
Biyografi Konusu: Ömer Seyfettin nereli hayatı kimdir.