Arama

Samipaşazade Sezai

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 19 Eylül 2015 Gösterim: 30.857 Cevap: 3
BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
13 Kasım 2006       Mesaj #1
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
SAMİPAŞAZADE SEZAİ
1860’ta İstanbul’da doğdu. 26 Nisan 1936’da İstanbul’da yaşamını yitirdi. "Sergüzeşt" romanının yazarı. Babası Abdurrahman Sami Paşa'nın konağında özel öğrenim gördü. 1880’de ağabeyi Suphi Paşa'nın başında olduğu Evkaf Nezareti Mektub-i Kalemi'ne memur olarak girdi. Ertesi yıl Londra elçiliği ikinci katipliğine atandı. İngiltere’de kaldığı 4 yıl boyunca İngiliz ve Fransız edebiyatlarını inceledi. Elçilikteki görevinden İstifa edip İstanbul’a döndü. İstişare Odasına memur oldu. İlk romanı "Sergüzeşt" yüzünden göz hapsine alındığını düşünerek 1901'de Paris’e gitti Jön Türkler'e katıldı. Meşrutiyet’in ilanına kadar Paris'te kaldı. İttihat ve Terakki'nin Paris merkezinde görev yaptı. Örgütün yayın organı olan "Şura-yı Ümmet" gazetesinde 2'nci Abdülhamit'in baskıcı rejimini eleştiren yazılar yazdı. 1908’de 2'nci Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul’a döndü. 1909'da Madrid Büyükelçiliği'ne atandı. Birinci Dünya Savaşı başlayınca Madrit’ten İsviçre’ye geçti, savaşın sonuna kadar burada kaldı. 1921’de emekliye ayrıldı ve İstanbul’a döndü. Yaşamının son yıllarında kendisine, Büyük Millet Meclisi kararıyla "Hidamat-ı vataniyye tertibinden" maaş bağlandı. Divan edebiyatına karşı çıkan Namık Kemal, Abdülhak Hamit Tarhan gibi yazarların etkisiyle Batı edebiyatına yöneldi. Alphonse Daudet'den esinlenerek yazdığı kısa öykülerle Batılı anlamda ilk gerçekçi ürünleri verdi. 1874'te "Kamer" gazetesinde yayınlanan söylev türündeki ilk yazılarıyla adını duyurdu. İlk kitabı 3 perdelik tiyatro oyunu "Şir" 1879'da basıldı. İlk romanı olan ve kendisine büyük ün sağlayan "Sergüzeşt" Türk edebiyatında romantizmden gerçekçiliğe geçişin başarılı örneklerinden biri sayılır. Bu romanda bir paşazade ile bir cariyenin aşk öyküsü anlatılıır.
Sponsorlu Bağlantılar


ESERLERİ

ROMAN:
Sergüzeşt (1889)

ÖYKÜ:
Küçük Şeyler (1892)

OYUN:
Şir (arslan, 1879)

SOHBET-ELEŞTİRİ-ANI:
Rumuzu’l- Edeb (1900)
İclal (1923)




Biyografi Konusu: Samipaşazade Sezai nereli hayatı kimdir.
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
Ziyaretçi
24 Nisan 2011       Mesaj #2
AndThe_BlackSky - avatarı
Ziyaretçi
200px Samipashazade Sezai

Sami Paşazade Sezai (Osmanlıca: سامى باشا زاده سزائى), (d. 1859 İstanbul - ö. 26 Nisan 1936 İstanbul) Türk realist öykücü, romancı.
Sponsorlu Bağlantılar
Türk Edebiyatının ilk gerçekçi romanlarından birisi olma özelliğiyle edebiyat tarihinde büyük önem taşıyan “Sergüzeşt” adlı romanın yazarıdır. Türk edebiyatında modern kısa hikâyenin kurucularındandır.

Yaşamı

1859 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Tanzimat devrinin ileri gelen isimlerinden, Osmanlı Devleti’nin ilk Maarif Nazırı (Eğitim bakanı) Abdurrahman Sami Paşa ile Paşa’nın ikinci eşi olan Dilarayiş Hanım’ın[1] oğludur.
Babasının Taşkasap, Taşkasap’taki konağında özel öğrenim gördü. Konaktaki eğitim yıllarında Farsça, Arapça, Fransızca, Almanca; daha sonra Londra’da görev yaptığı yıllarda İngilizce öğrendi. Yirmi yaşına kadar resmi bir görev almayıp, edebiyat konusundaki bilgilerini artırmayı tercih etti. “Maarif” başlıklı ilk yazısı 1874 yılında “Kamer” adlı gazetede yayımlandı[2]. 3 perdelik bir piyes olan “Şir” isimli ilk eseri 1879’da yayımlandı.
1880'de, ağabeyi Abdüllatif Suphi Paşa’nın başında olduğu Evkaf Nezareti Mektubi Kalemi’ne memur oldu. Babasının ölümünden sonra da Londra elçiliği ikinci kâtipliğine atandı. Orada kaldığı dört yıl boyunca İngiliz ve Fransız edebiyatlarını yakından izledi. 1885’te elçilik görevlerinin şapka giymesi yasağına uymadığı için elçilik kadrosu azledildiğinde İstanbul'a döndü[2], İstişare Odası’na memur oldu. Bu dönemde Latife Hanım ile kısa süren bir evlilik yaptı.
1885 - 1901 arasında İstanbul’da yaşadı ve edebi açıdan verimli bir dönem geçirdi. Abdülhak Hamit ve Recaizade Ekrem ile yakın dost oldu. 17-18 yaşlarında iken tanıştığı Namık Kemal ile sürekli mektuplaştı. Diğer Tanzimat yazarları gibi çok sayıda eser vermedi; bir roman, iki küçük hikâye kitabı, hatıra ve seyahat yazıları yazdı. 1888’de bir paşazade ile cariyenin aşk öyküsünü anlattığı Sergüzeşt adlı romanı yayımlayarak Şemseddin Sami, Namık Kemal ve Ahmet Mithat Efendi'den sonra Türk edebiyatının ilk romancıları arasına girdi. Alphonse Daudet'den “Jak” romanını Türkçeye çevirdi. 1891’de hikayelerini “Küçük Şeyler” adlı kitapta topladı. 1897'de İkdam Gazetesi'nde makaleler ve hikayeler yazdı. Bazı makale ve hikayelerini “Rumuzü'l-Edeb” (1898) adlı kitapta topladı.
Sergüzeşt romanı yüzünden göz hapsine alındığını düşünerek bundan kurtulmak için 1901’de Paris'e gitti ve 1908'de Meşrutiyet'in ilanına kadar da orada kaldı. Yurtdışına kaçışını Servet-i Fünun Dergisi’nde yayımlanan “1901‘e Ait Bir Hatıra” başlıklı yazısında anlattı. Paris’te Jön Türkler’le tanıştı; İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı ve cemiyet içinde saygın bir yere geldi. Cemiyetin 15 Şubat 1902’de yayın hayatına başlayan "Şüra-ı Ümmet" adlı yayın organında Osmanlı Devleti politikalarını ve rejimini eleştiren yazılar yayımladı. Paris yıllarını “1901’den İtibaren Paris’te Geçen Seneler”, “Paris Hatıratından”, “Paris’te Yedi Sene” adlı yazılarında anlattı.
II. Meşrutiyet’in ilanı üzerine İstanbul'a döndü ve Madrid elçisi olarak görevlendirildi. I. Dünya Savaşı başlayınca Madrid'den İsviçre'ye geçti, savaşın sonuna kadar burada kaldı. İspanya yıllarını “Gırnata ve El-Mescidü’l Camia: Elhamra” adlı iki yazıda, İsviçre’de geçirdiği zamanı “İsviçre Hatıratı” başlıklı yazılarında anlattı.
Mütareke devrinde 1921 yılında yaş haddi dolmadan hükümet tarafından emekliye sevkedildi ve İstanbul'a döndü.
Son yıllarını Kadıköy’ün Mühürdar semtindeki evinde geçirdi. Çok sevdiği yeğeni İclal'in ölümü üzerine yazdığı mensur bir mersiye ile daha bazı nesir ve hatıralarını 1924’te yayımladığı “İclal” isimli kitapta topladı.
1927'de kendisine Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kararıyla "Hidamat-ı Vataniyye" tertibinden maaş bağlandı. 26 Nisan 1936 tarihinde İstanbul'da zatürreden öldü. Cenazesi, Göksu’daki aile mezarlığına, yeğeni İclal’in yanına defnedildi.

Edebi kişiliği

İlk eserini Namık Kemal etkisinde yazdığı “Şir” adlı eseri ile tiyatro oyunu alanında veren sanatçı; roman, hikâye, hatıra, sohbet, makale ve şiir ile üne kavuştu.
Tek romanı olan Sergüzeşt, bütünüyle esaret konusunu işleyen ilk roman olarak edebiyatımızda yer aldı; cariyelik ve kölelik siteminin eleştirildiği roman, onun en ünlü eseri oldu. Besim Ömer Paşa tarafından Fransızca’ya çevrildi.
Romanının getirdiği ünle hikâyeci yönü gölgede kalmış olsa da hikayecilik yönü çok güçlü bir yazardı. Küçük olayları konu alan hikâyeleri ile kısa hikâye türünü, Türk edebiyatına soktu. Tanzimat döneminin en genç yazarı olan sanatçı, “Küçük Şeyler” adlı kitabı ile Servet-i Fünun yazarlarını etkiledi. Namık Kemal’in etkisiyle bir çok hikayesinin dilini süsledi, uzun cümleler kullandı. Yazılarında romantizm ile realizmi birleştirdi. “Sanat için sanat” anlayışıyla eserler verdi. Konularını her zaman yerli hayattan seçti.

Eserleri

Şir (1879)
Sergüzeşt (1888)
Küçük Şeyler (1892)
Rumuz-ul Edeb (1900)
İclâl (1923)
Müdafa-i Zulüm


Kaynak >> Vikipedia

Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
4 Ağustos 2012       Mesaj #3
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Sami Paşazade Sezai (1860 İstanbul-1936 İstanbul)
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi


sami pasazade sezai

Hikâyeci, romancı. Özel öğrenim görerek yetişti. Genç yaşta yazarlığa başladı. Divan edebiyatına karşı çıkan Namık Kemal ve Abdülhak Hamit gibi yenilikçi yazarların etkisiyle Batı düşün ve edebiyatlarını izledi. Evkaf Nazırlığı Mektubi Kalemi'nde görev aldı (1880). Ertesi yıl Londra elçiliğine ikinci kâtip olarak gönderildi. 4 yıl süren bu görevinde İngiliz-Fransız dil ve edebiyatlarını öğrenme fırsatını buldu. Dönüşünde İstişare Odası'na girdi (1885). II. Abdülhamit'in baskısından kaçtı (1901); İkinci Meşrutiyet'e kadar Paris'te yaşadı; İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Paris merkezinde de görev aldı. Fırka iktidara gelince Madrid'e elçi olarak atandı (1909-1914). I. Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine yedi yıl İsviçre'de yaşadı. 1921'de yurda döndü. Özellikle, ilk yapıtı olan "Sergüzeşt" romanında anlatım yönünden dilin yapısında temel değişiklikler kazandıramayan Samipaşazade'nin öz yönünden gerçekçi roman türünün ilk örneklerini verme çabasında olduğu görülür. En verimli dönemi sayılan Londra'dan dönüş yıllarında yazdığı küçük hikâyelerinde anlatım bir ölçüde yalınlık kazanmış, dilin yapısına olumlu değişimler getirmiştir. "Sergüzeşt"te özgürlük ve tutsaklık konuları işlendiğinden siyasî iktidarın baskısına uğrayan ilk romanlardan biridir.

Yapıtları:
  • "Şir" (piyes, 1887),
  • "Sergüzeşt" (roman, 1889),
  • "Küçük Şeyler" (hikâyeler, 1892),
  • "Rumûzu'l-Edeb" (muhasebe, hikâye, hatıra ve gezi yazıları, 1898),
  • "İclâl" (mektuplar, 1923).
Sen sadece aynasin...
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Eylül 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  3631_6.jpg
Gösterim: 2624
Boyut:  21.3 KB

SAMİPAŞAZADE SEZAİ,
türk yazar (İstanbul 1860 - ay. y. 1936). Özel öğrenim gördü. Evkaf nezareti'nde Mektubi talemi’ndeki memurluğunu (1880) Londra elçiliği ikinci kâtipliği (1881-1885) izledi. İstanbul'da istişare odası’nda memurluk yaptı (1885-1901). Esir olarak alınıp satılan bir genç kızın serüveniyle ilgili Sergüzeşt’ (1889) romanı yüzündân göz hapsine alınınca'Paris’e kaçarak (1901) Jön Türk hareketine katıldı; örgütün yayımladığı Şûrayı ümmet'e başyazılar, yazılar yazdı. Meşrutiyetle İstanbul’a döndü. Madrid’de elçi (1909-1914) olarak bulundu. Cumhuriyet döneminde TBMM kararıyla hidematı vataniye tertibinden aylık aldı (1927-1936). Büyük ölçüde gözleme dayanan Sergüzeşt romanı türk edebiyatında gerçekçi akıma öncülük etmiştir Küçük şeyler (1892) kitabındaki öykülerde her gün, her yerdeki yaşamda karşılaşılacak kahramanlar ve olaylar canlandırılır. Şir (1887) adlı tarihsel oyunundan başta öykü, anı ve söyleşilerini derleyen Rumuz ûl-edep (1898), iclal (1924) gibi yapıtları yayımlandı. Kitaplarına girmemiş öyküleriyle edebiyatçılara mektupları, çoğunluğu edebiyatla ilgili makaleleri Samipaşazade Sezai'nin hikâye, hatıra, mektup ve makaleleri (haz. Zeynep Kerman, 1981) adlı yapıtta derlendi.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

17 Nisan 2013 / INIFERNO Edebiyat tr
23 Mayıs 2013 / Misafir Soru-Cevap
12 Temmuz 2013 / Jumong Müzik tr
2 Kasım 2010 / ener Tiyatro tr
12 Kasım 2011 / Jumong Tiyatro tr