Arama

Hayâlî

Güncelleme: 4 Şubat 2012 Gösterim: 9.420 Cevap: 2
HipHopRocK - avatarı
HipHopRocK
Ziyaretçi
1 Nisan 2009       Mesaj #1
HipHopRocK - avatarı
Ziyaretçi
Hayâlî Bey

Sponsorlu Bağlantılar
Hayâlî
(?-1557) Türk Divan edebiyatı şairi. Eserleri zengin bir hayal gücüyle yazılmış, ince ve duyarlı bir üsluba sahiptir.
Vardar Yeniceli olduğu bilinen Hayali'nin doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, 1494-1495 yılları civarında doğduğu tahmin edilmektedir. Asıl ismi Mehmed'tir. Çok genç yaşlarda şiire ilgi duymuş ve şiir yazmaya başlamıştır. Bu sıralarda çeşitli batıni inançlara da ilgi duymuş ve bağlanmıştır. İstanbul'a gelişiyle beraber hem şiir yeteneği, şiire olan bakış açısı hem de inançları büyük bir değişime uğramıştır. İstanbul'da yeteneğini ilerletiyor, yüksek eğitim görmemiş olmasına rağmen yeteneği ile insanları cezbediyordu. Ayrıca, İstanbul'a geldikten sonra tasavvufi bir akım olan kalenderiyye mezhebine bağlanmış, tasavvufu Baba Ali Mest-i Acem'den öğrenmiştir. Yeteneği sayesinde kolayca ve hızlıca üne kavuşmuş, dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın himayesine girmiştir. Divan edebiyatının bu önemli ismi, 1557 yılında Edirne'de vefat etmiştir.
Hayali divan edebiyatının olgunluk dönemi (16. yy - 18. yy) şairlerindendir. Kuşkusuz Baki'ye kadar ki dönemin en önemli ve ünlü ismi Hayali'dir. Hayali sade yaşayışını yazımına da aktarmış, ruhani anlamda zengin ama somutsal olarak sade bir dil ile yazmıştır. Ona lakabını da veren şiirlerindeki en önemli özellik hayali, deruni imgeler ve eserlerinden yansıyan zengin hayal gücüdür. Hayali'nin bu kadar ünlü olmasının en önemli nedenlerinden biri de yeteneğinin yanında sade yaşayışı, mala ve şöhrete önem vermeyişidir.

Eserlerinden Örnek


Bazı Beyitleri


İstiyorsan almağı hikmet kitâbından sebak

Hâme-i kudret ne yazmış safha-i ruhsâra bak


Cihân-ârâ cihân içindedür arayıbilmezler

O mâhîler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler


140px Hayalisair

Hayâlî

Biyografi Konusu: Hayâlî nereli hayatı kimdir.
woltka1001 - avatarı
woltka1001
Ziyaretçi
1 Şubat 2012       Mesaj #2
woltka1001 - avatarı
Ziyaretçi
Divan şairi. Vardar Yenicesi’nde doğdu. Asıl adı Meh-med. Düzenli bir eğitim görmedi. Gençliğinde rint ve başı­boş bir hayat yaşamış, kalenderi dervişleri ile dolaşmıştır. İstanbul’a gelince, şiirleri İle Defterdar İskender Çelebi, Sadrazam İbrahim Paşa ve Kanûnî’nin dikkatini çekmiş, ra­hat bir hayata kavuşmuştur. Hâmîlerinin ölmesi üzerine Ka-nûnî’den bir Rumeli sancakbeyliği alıp istanbul’dan uzakla­şır. Edirne’de ölmüştür.
Hayalî rint meşrebi, ince hayâlleri, yerli renkleri, samimî ifâdesi ile XVII’ınci asrın orijinal bir şâiridir. Şiir sanatların­dan çok ifade güzelliğine, tabiîliğe değer verir. Tasavvufun terimlerini sık sık kullanırsa da mutasavvıf bir şâir sayıl­maz. Necatî ile Bakî arasında yetişmiş en büyük dîvan şâiri­dir. Şiirindeki tasavvuf neşvesi, samimilik, rintlik, incelik, dünyâya ve onun nimetlerine değer vermeyiş gibi özellikle­rine bakılarak İranlı Şâir Hâfız’a benzetilmiştir.
Sponsorlu Bağlantılar
Dîvan’ı Ali Nihat Tarlan tarafından bastırıldı (1945). [Ce­mal Kurnaz, Hayalî Bey Dîyant'nın Tahlili konulu bir doktora tezi hazırladı (Hacettepe Üniversitesi, Sosyal ve idâri Bilim­ler Fak. 1983) basılmadı.]

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Candy_Girl - avatarı
Candy_Girl
Ziyaretçi
4 Şubat 2012       Mesaj #3
Candy_Girl - avatarı
Ziyaretçi
Vardar Yeniceli olduğu bilinen Hayali'nin doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, 1494-1495 yılları civarında doğduğu tahmin edilmektedir. Asıl ismi Mehmed'tir.
Biyografi yazarı Âşık Çelebi’nin anlatısından anlaşıldığı kadarıyla, Mehmed, Sadi’nin (سعدی شیرازی) Bostan ve Gülistan eserlerini okuyarak genç yaşlarında şiirle ilgilenmeye başlamıştır.[1]
Seyyah bir sufi derviş olan Baba Alî Mest-i Acem müritleri ile Yenice-i Vardar’a geldiğinde, Mehmed topluluğa intisap etti ve onlarla beraber İstanbul’a gitti. Yolculuk müddetince Sufi düşünce ve uygulamaların yanı sıra, şiir konusunda da Baba Ali’den eğitim aldı. [2]
İstanbul’da bir Kadı olan Sarı Gürz Nûreddîn Efendi genç Mehmed’in bu toplulukla beraber olmasını hoş karşılamadı ve onu himayesine aldı. Bu himaye altında Mehmed eğitimine devam etti ve şiir bilgisini ve becerisini ilerleterek Hayali mahlası ile eserler vermeye başladı.
Nihayet, Hayâlî Osmanlı Vezir-i Azamlarından Pargalı İbrahim Paşa’nın dikkatini çekti ve Kanuni Sultan Süleyman’a takdim edildi. Sultanın en önemli şairlerinden biri haline gelen Hayâlî, seferlerde orduya eşlik etti. Bu süreçte (1522) Rodos kuşatmasına ve 1534’teki Bağdat fethine iştirak etti.
Bağdat’ın Fethi esnasında Hayâlî’nin büyük şair Fuzûlî ile tanışmış olduğu söylentileri de mevcuttur.
Şiir kabiliyeti yüzünden kendisine Melik-üş-şuarâ (“Şairlerin Sultanı”), Diyâr-ı Rûm'un Sultân-ı Şuarâsı (“Roma Topraklarının Şairlerinin Sultanı) ve Hayâlî-i meşhûr (“Meşhur Hayâlî”) gibi unvanlar verilmiştir. Şairin Vezir-i Azam ve Sultan’ın gözündeki konumu elbette kendisine pek çok düşman da kazandırmıştır ve sık sık hiciv ve alaylara maruz kalmıştır.[3].
Ana hamisi İbrahim Paşa’nın katlini müteakip 1536’da Rüstem Paşa’nın vezir-i azamlığa terfisi ile Hayâlî’nin İstanbul yaşamı güçleşmiş ve o da kendisine bir Sancakbeyi konumu verilmesini sağlamıştır. Edirne Sancakbeyliğine atanan Hayâlî böylece adının sonuna Bey ünvanı da almıştır.
Divan edebiyatının bu önemli ismi, 1557 yılında Edirne'de vefat etmiştir.

Benzer Konular

20 Nisan 2008 / Misafir Genel Mesajlar
22 Ekim 2013 / Misafir Soru-Cevap
9 Eylül 2015 / Emek Kahve Molası
3 Mayıs 2018 / Misafir Cevaplanmış