Arama

Zâtî

Güncelleme: 7 Haziran 2015 Gösterim: 8.054 Cevap: 1
HipHopRocK - avatarı
HipHopRocK
Ziyaretçi
2 Nisan 2009       Mesaj #1
HipHopRocK - avatarı
Ziyaretçi
Zâtî

Sponsorlu Bağlantılar
Zâtî (d. 1471 - ö.1546) ,tanınmış bir Divan Edebiyatı şairidir. Ziya Paşa tarafından Türk şiirine temel koyan şairlerin üçüncüsü olarak anılmıştır. Çok sayıda şiir yazmış olması nedeniyle değişik eserlerin değişik estetik standardlarda olması sonucu ortaya çıkmıştır.

Hayatı

Zati'nin Balikesirli oldugu bilinmektedir. Ancak degisik sairlerin hayatlarini anlatan tezkire yazarlari arasinda asil adinin ne olduguna dair anlasma gorulmemektedir: Sehi ve Latifi tezkirelerine gore asil adi Bahşi idi. Diger taraftan Asik Celebi tarafindan yazilmis tezkireye gore asil adi Satilmis olup halk arasinda Sati olarak cagrilan sairin buna uygun olarak Zati mahlasini sectigini yazmaktadir. Fakat Zati'yi sahsen taniyan Asik Celebi Zati'nin kendine asil adinin Ivaz oldugunu acukladigini yazmistir. Eger Zati'nin esas ismi Ivaz ise, bu Ivaz isminden ebced hesabi ile sair Zati'nin dogum yilinin (H.876/M.1471) oldugu ortay cikarilmistir.
Zati'nin iyi bir medrese egitiminden gecmedigi bilinmektedir. Ancak siir yazma tekniklerini eserlerinde cok iyi uygulamasi ve Farsca'yi kullanmasini bildigi gayet aciktir. Bu yuzden olaganustu bir kaabiliyete sahip oldugu ve kendi kendini cok iyi yetistirdigi sonucu cikartilmaktadir. Uzun yillar yasamis ve hayati degisik donemlerden gecmistir. Sagirligi dolayisiyla devlet memurluguna alinmamaistir. Ancak II.Beyazid zamaninda Ali Pasa kendisini korumus ve unlu muderrislerden Mueyyidzade ile Tacizade Cafer'den himaye gormustur. Ancak II.Beyazid devrinin sonlarina dogru II.Beyazid sehzadelerin kavgalari arasinda Ali Pasa sehid olmus ve Mueyyidzade ve Tacizade'nin mallari yagma edilmistir. Bu nedenle yardimlardan mahrum kalan Zati buyuk yoksulluk cekmistir. Hayatinin geri kalan yillarinda, bir taraftan ismarlama manzumeler yazmakla gecinmistir. Kaynaklara gore gecimini saglamak icin 1 flori altina hatta 30-20 akceye bir kaside yazamk zorunda kalmistir. Hayatinin son yillarinda ise Beyazid Camii avlusunda bir ufak dukkan acarak remilcilik, muskacilik yapmistir. H.953/M.1546 yilinda olmustur. Pek fakir oldugu icin ancak Asik Celebi, Seliki, Yahya Bey gibi zamaninin sairlerin parasal yardimlari ile cenazesi kaldirilmis ve Edirnekapi disarisinda gomulmustur.

Eserleri

Zati'nin inanilmiyacak kadar cok sayida siiri bulundugu bilinmektedir. Ancak tezireciler sayilar uzerinde degisik bilgiler saglamaktadirlar. Latifiye gore "3000 gazeli, 1000 rubaisi ve kitasi, sehr-engizi, lugazlari, Hikayet-i Ahmed u Mahmud'u, Siyer-i Nebi'si, Mevlid'i, Sem u Pervanasi, Husrev u Sirin tarzinda Ferruh-nam'si vardir". Sehi ise yazdigi gazel sayisin 3000 oldugunu bildirir. Asik Celebi ise 1600-1700 gazeli ve 400 kasidesi bulundugunu belirtmektedir.

Edebi değeri

Hemen söylemek gerekir ki Zatî'nin bu kadar çok eser vermesi onun eserleri arasında birbirini tutmaz standardların bulunmasına yol açmıştir. Özellikle geçinebilmek için ısmarlama şiir ve manzume hazırlaması gerektigi için, bir sürü değersiz eserin ortaya çıkmasını beklemek normaldir. Bu nedenle sık sık tekrara düşmesi ve ücret karşılığı basit şiirler yazması doğal görülebilir. Ancak bu tip eserlere bakarak Zâtî'yi küçümsemek ve onu değeri düşük bir şiir tüccarı olarak kabul etmek hatalı bir davranıştır. Belki de bunda iyi bir medrese tahsili görmemesinin de bir katkısı bulunmaktadır.
Ancak Zâtînin elimize geçen eserleri arasında gerçekten mükemmel ve çok değerli gazelleri ve kasideleri bulunmaktadır. Büyük yoksulluk içinde ve pek iyi bir tahsili olmayan bir kişinin bu güzel eserleri verebilmesi Zâtî'nin olağanustu zekalı ve şiir yazmaya isdatlı ve sanat kudreti gayet yüksek bir kişi olduğu şüphe götürmez. Diğer taraftan özellikle gençliğinde devlet büyüklerinin takdirlerini görmüş ve birçok genç şaire hocalık etmiştir. Bir taraftan yaşadığı zaman karışıklıkları, diğer taraftan şairin sağırlığı ve hatta avare hayat görüşü layık olduğu hayat düzeyine erişememesine neden olmuştur. Bu fikri çağdaşları da ifade etmiş, eğer böyle olmasaydı kat kat daha da değerli eserler yarabileceğini hemfikir olarak ifade etmişlerdir.
Buna rağmen Zâtî 16. yüzyılın büyük Osmanlı şairlerini etkilemiş ve hatta 19. yüzyılda büyük Turk şair ve düşünürü Ziya Paşa tarafından Türk şiirine temel koyan şairlerin üçüncüsü olarak nitelendirilmiştir.

Eserlerinden örnek

N'oldun inlersin felek hercai cânânun mı var
Seyr ider her menzili bir mâh-i tâbânun mı var


Biyografi Konusu: Zâtî nereli hayatı kimdir.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Haziran 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZATİ, türk şair (Balıkesir 1471 - İstanbul 1546). Asıl adının Bahşi, ivaz, Satı ya da Satılmış olduğu ileri sürülür. Düzenli öğrenim görmedi. Bir süre Balıkesir'de çizme- cilik yaptı. İstanbul'da Bayezit II, Selim I, Süleyman I dönemlerinde bu padişahlara ve devlet büyüklerine sunduğu kasidelerin caizeleriyle geçindi. Yaşlılığında Beyazıt camisi avlusunda şairlerin uğrak yeri olan bir remilci dükkânı açtı; aralarında Baki'nin de bulunduğu genç şairlerin yetişmesine katkısı oldu. Büyük hacimli bir Divan'ı (Gazeller bölümü: 1-3 c, 1968-1987) dışındaki yapıtları: Bayezit ll’nin Edirne yolculuğuyla ilgili Edirne şehrengizi, dönemin şairleriyle şakalaşmalannı derleyen Mecmuat ül-letaif, Siyer-i nebi ve mevlit, bir aşk mesnevisi olan Şem ü pervane, Ferruhname. (-* Kayn.).

Sponsorlu Bağlantılar
Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

2 Mayıs 2014 / asi_melek Soru-Cevap
24 Kasım 2010 / Misafir Soru-Cevap
26 Temmuz 2015 / Jumong Türkiye'den
1 Şubat 2016 / _KleopatrA_ X-Sözlük