Arama

Henric Ibsen

Güncelleme: 6 Temmuz 2012 Gösterim: 6.752 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Kasım 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Henrik İbsen
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  Henrik_Ibsen.jpg
Gösterim: 516
Boyut:  90.9 KB

Henrik İbsen (1828 - 1906) 'Eleştirel gerçekçi' edebiyat anlayışının tiyatrodaki öncüsü, çağdaş tiyatronun kurucularından, Norveçli oyun yazarı ve şair.
Mali bunalıma düşmüş Norveçli bir tüccarın oğlu olan İbsen, Kristina’ya girerek üniversite adayları için düzenlenen eğitim kurslarına katılır. İlk oyunu Catiliana’yı 1850’de yazar. 1851’de Bergen’de Den Nationale Scene’ye Sahne Ozanı olarak atandıktan sonra oyun yazarlığı daha ağırlık kazanır. 188 oyunun sahnelenmesinde yer alır. Norveç Tiyatrosu’nun sanat yönetmeni olur. Tiyatro iflas edince maddi güçlükler yaşar ve kendisine yardım bağlanması için Meclis’e başvurur. 1863’te Norveç’te Kristiana Tiyatrosu’nda sanat danışmanı olur; burs için yine hükümete başvurduğunda kendisine “burs değil, iyi bir dayak gerektiği” yanıtını alır. Tatlı İsteyenler adlı oyunun başarı kazanması üzerine hükümet yurt dışına geziye gidebilmesi için kendisine bu sefer mali yardımda bulunur. Dönemin en ünlü yazarı Bjornson’dan mali destek görerek 1864’te İtalya’ya gider ve zaman zaman Norveç’e dönse de 27 yıl yurt dışında kalır.
Batı tiyatrosu üstünde derin etkiler bırakan ve dram sanatının en büyük ustalarından sayılan İbsen, kendi konumunu şu sözlerle yansıtır:
“Yeni bir evrenin yaratılışına katkısı olanların başında geldiğim söyleniyor. Bense, tam tersine, yaşadığımız çağın birçok nedenden ötürü ancak bir takım yeni şeyler doğurabilecek, sona ermiş bir çağ olarak nitelenebileceğine inanıyorum.” 19. yüzyılın diğer büyük oyun yazarları gibi romantik, bireyci ve anarşist bir dünya görüşünün etkisinde yapıtlar vermiş olan İbsen, yazdığı eleştirel gerçekçi oyunlarda toplum bireylerinin yanılsamalarını, nevrotik ve ruhsal çalkantılarını açığa sermiş; bireyin boşa çıkan yaşam uğraşını, toplumun dış yüzü ile iç yüzü arasındaki karşıtlığın yol açtığı çelişkilerin üstesinden gelemeyişini irdelemiştir.

Başlıca eserleri
  • Peer Gynt (1867)
  • Nora, Bir Bebek Evi (1879)
  • Hortlaklar (1881)
  • Bir Halk Düşmanı (1882)
  • Yaban Ördeği (1884)
  • Hedda Gabler (1890)
  • John Gabriel Borkman (1896)
  • Biz Ölüler Uyanınca (1899)

Biyografi Konusu: Henric Ibsen nereli hayatı kimdir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Kasım 2006       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İdealist Brand'ın Yaratıcısı Üstad Henrik Ibsen
Dr. Mehmet Murat İldan
Sponsorlu Bağlantılar

Öldüğünde 78 yaşındaydı İbsen. Eleştirel gerçekçi tiyatronun önde gelen isimlerinden ve burjuva tragedyasının temsilcilerinden Norveçli bu ünlü oyun yazarı küçük bir kasabada 1828 yılında doğmuştu. Babası tüccardı ve epeyce varlıklıydı. Ancak İbsen sekiz yaşındayken babası mali bir güçlüğe girdi; bütün servetleri yok oldu. Zengin evlerini ve kasabayı terk edip fakir bir konuta taşındılar.

İşte tam da bu sıralar İbsen yalnızlığı sever oldu, topluluktan kaçtı; karanlık odalara kapandı, kardeşleriyle oyun oynamadı. Küçük İbsen resim yapar, babasının kütüphanesinde yer alan denizcilik öykülerini okurdu. 14 yaşlarında tekrar eski kasabalarına geri döndüler. Papazlar tarafından yönetilen bir okula başladı İbsen ve sürekli İncil okudu; İncil eline yapışmıştı sanki.
İki yıl sonra, 16 yaşındayken öksüz kaldı; hayatını çalışarak kazanmaya başladı. Bir başka kasabada çırak oldu. Bir eczanede haplar, şuruplar hazırlamaktaydı ve edebiyatla ilgilenmekteydi. Norveç o zamanlar Danimarka egemenliği altındaydı ve milliyetçilik artmaktaydı. Norveç dilinin gelişmesi için tiyatroya ulusal oyunlar veriliyordu. İbsen bir eczacı olmak istemiyordu. 1850 yılında Kristiana (Bugünkü Oslo) üniversitesine girdi. Ancak dersleri pek iyi değildi. O yıllarda İbsen en büyük usta Shakespeare’i, Goethe’yi, Schiller’ı hararetle okuyordu. İlk oyunu Catilina’yı yayınladı. Catilina Romalı bir suikastçıydı. İbsen’in ihtilalcilere karşı derin bir ilgisi, sempatisi vardı. 1850-1899 arasında İbsen yirmi beş oyun yazdı. Şiirler yayınladı. Yönetmenlik yaptı. Kristiania tiyatrosuna müdür oldu. Tanınmış bir yazarın kızıyla evlendi. Karısı yüksek sınıftan değerli, kültürlü bir kadındı. Üstat İbsen’in eserlerindeki kadın tipleri çok kuvvetlidir. Bunları kendisine ilham eden karısı Suzanne Thoresen’dir. Üstat oyunlarını eşine okur, onunla tartışmaktan zevk alırdı.
Kristiana, şimdiki Oslo, o zamanlar geri kalmış bir yerdi. İsyankâr karakterli bir oyun yazarı pek çok düşman da kazanmıştır. 1864 yılında Prusya Danimarka savaşı çıktığında İbsen Norveç’in Danimarka’yı desteklemesi gerektiğini söylemiş, ancak bu yardım gerçekleşmemişti. İbsen çok sevdiği ülkesini terk edip İtalya’ya, Roma’ya gitti. 2 yıl sonra Brand’ı yazdı. Bu güzel oyun 1945 yılında İskandinav klasikleri başlığı altında Milli Eğitim Bakanlığınca yayınlanmıştır. Dramatik bir şiirdir Brand; hayalleri uğruna ailesi de dahil olmak üzere her şeyi feda eden bir idealist anlatılmaktadır oyunda. Bu oyun onu şöhrete ve maddi güvenceye kavuşturdu. İbsen 39 yaşına geldiğinde insanın sahici benliğine kavuşmasını anlatan Peer Gynt (Per Günt) adlı eserini yazdı. Bu eser pek çok kez sahnelenmiş, o öldüğü zaman da ulusal tiyatroda onu anmak için özel olarak oynanmıştır.
Kısa boylu, şişman, sık beyaz saçlı, yuvarlak sakallı, şişkin favorileri ta uzaktan bile kolayca fark edilebilen İbsen gittiği her yerde inzivaya çekilerek yaşamış ve durmadan yazmıştır. Dışarıda ünü ve etkisi artmaktayken, kendi ülkesinde pek taktir edilmiyordu. İbsen şehir şehir dolaşıp sürgün hayatı yaşıyordu. İnsanlardan uzakta kaldı. Kalabalıklar onu korkutuyordu. 1891 yılında, 63 yaşındayken Norveç’e, sevdiği yurduna döndü. 7 yıl sonra İsveç kralı, devlet adamları, halk, hemen herkes onun önünde saygı ile eğilmekteydiler. 27 yıl yurt dışında yaşamıştı.
Çehov’un “En beğendiğim yazar,” dediği Henrik İbsen anlatıldığına göre o sıralar az okuyan biriydi. Çalışma odasında pek kitap bulunmazdı. Resim yapardı. Bir ara felsefe doktorası da yapmıştı. Bu diplomasıyla her zaman gurur duymuştur Dr. Henrik İbsen. Bu büyük yazar 1906 yılında vefat etti.

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
1 Kasım 2008       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
(1828-1906). Norveçli şair ve oyun yazarı Henrik Johan Ibsen, çağdaş gerçekçi tiyatronun kurucusu sayılır. İnsanla­rın günlük yaşantılarında karşılaştıkları so­runları ele alan oyunları ilk sahnelendiklerin­de izleyicileri şaşırtmış ve tedirgin etmişti. Ne var ki, Ibsen'in oyunlarından etkilenerek başka tiyatro yazarları da bu gibi sorunları ir­deleyen oyunlar yazmaya başladılar. Ibsen'in oyunları günümüzde de örnek alınmakta ve sık sık sahnelenmektedir.
Varlıklı babasının işleri bozulunca büyük bir yoksulluğa düşen Ibsen, onu derinden etkileyen bu olayı sonradan oyunlarında işle­di. 15 yaşındayken bir eczacının yanına çırak girdi. Doktor olmaya heveslenirken, 1850'de Kristiania (bugünkü Oslo) Üniversitesi'nin giriş sınavlarında başarılı olamayınca, yazar olmaya karar verdi. 1851'de Bergen'de kuru­lan yeni tiyatroda yönetmen yardımcısı ve yazar olarak çalışmaya başladı. İlk oyunları orada sahnelendi. Pek başarılı sayılmasalar da bu oyunlar ona önemli deneyimler kazan­dırdı.
Ibsen 1864'te Roma'ya gitti. Sonraki 27 yıl boyunca, ara sıra Norveç'e gidip geldiyse de asıl İtalya ve Almanya'da yaşadı. 1891'de Kristiania'ya yerleşerek ölünceye kadar orada kaldı.
Ibsen'in büyük b işarı kazanan ilk oyunu Brand 1866'da yayurılandı. Bu oyun ve bir sonraki yıl yayımlat an Peer Gynt koşukla, daha sonraki tüm cyunları düzyazıyla yazıl­mıştır. Ibsen oyunla ında toplumsal sorunları irdeleyerek, izleyic nin bu konularda kafa yormasını ve tartışmasını sağlamak amacınında bir amaç ve anlamılarında oldukça sık rast Bu oyunlardaki kişiler beklediği belirli roller yüzünden kendileriı kıstırılmış ve kişilikleri­ne yabancılaşmış sederler.
A/ora, Bir Bebe: Evi (Et dukkenhjem; 1879) oyununda Ibıen genç bir kadının aile içindeki edilgen ve bağımlı konumunu sorgu­lar. Bir kadının eş i e anne olmaktan öte, bir insan olarak kendisine karşı da sorumluluğu olduğunu vurgular Ibsen o dönemde bu düşüncelerinden d( layı çok ağır eleştirilere uğradı. Ama bu oyunun kadınların kişilik kazanmaları ve kurtuluşları yolunda verilen mücadeleye büyük Katkısı oldu. Daha sonraki iki oyununu, Hortlaklar (Gengangere; 1881) ile Bir Halk Düşmanı'm (En folkefiende; 1882) bu eleştirileri yanıtlamak için yazdı. Ibsen'in oyunları irdelediği konular açısın­dan olduğu kadar, sanatsal açıdan da çok yetkindir. Öbür yapıtları arasında Yaban Ör­deği (Vildanden; 1886) ile Hedda Gabler (1890) sayılabilir.


MsxLabs & TemelBritannica
Son düzenleyen asla_asla_deme; 21 Kasım 2008 13:37
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
6 Temmuz 2012       Mesaj #4
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
Henric Ibsen

(1828 Skien - 1906 Oslo), Norveçli oyun yazarı. Tıp öğrenimi için gittiği Oslo'da (1850) daha çok felsefe ve edebiyat dersleriyle ilgilendi. Devrimci çevrelerle ilişki kurdu. Bergen'de kurulan yeni bir tiyatronun sanat yönetmenliğine getirildi (1851). Orada kaldığı beş yıl içinde köklü bir tiyatro kültürü edindi, kendi oyunlarını sahneledi ve onların uyandırdığı etkiyi izledi. Aradığı özgür yaratı ortamını ülkesinde bulamayınca yurt dışına giderek, dört yıl Roma'da, 1891'e dek Dresden ve Münih'te kaldı. Başlangıçta, ulusal nitelikler içeren Norveç coşumculuğunun etkisi altındaydı. Bunun sonucu olarak konularını Norveç destanlarından ve tarihinden aldı. İlk büyük oyunu, Roma'da yazdığı "Brand"dır. Oyun, dinsel bağnazlığı yüzünden sevmeyi ve görevlerini unutan Brand adlı genç bir rahibin trajedisini sergiler. Bu yapıtı izleyen "Peer Gynt" ise İbsen'in ününü sağlamlaştırdı. Felsefe ve simge yüklü bu dramlarından sonra coşumculuktan uzaklaşan yazar, çağdaş konulara yöneldi. Burjuva dünyasını eleştiren, onun dış görünümüyle iç yapısı arasındaki çelişkiyi yansıtan oyunlarıyla İskandinavya ve Almanya'da doğalcılık akımının yolunu açtı. Toplumsal ikiyüzlülük, kişisel çıkarlar adına baskı yöntemlerine ve geleneksel yalanlara sarılmak, kadının özgürleşme çabası, kalıtım ve çevrenin birey üzerindeki etkileri, değişik biçimlerde hep işlediği temalardır. Bugün onun en iyi tanınan oyunları bu gerçekçi ve çözümsel dramlarıdır. Bu dönemi başlatan oyunu, "Pillars of Society"dir (Toplumun Destekleri, 1877). Oyun, kamu görevi üstlenmiş bir dizi yöneticinin kokuşmuşluğunu ve yalan üzerine kurulu dünyasını sergileyerek, toplumun gerçek desteklerinin özgürlük ve gerçeklikte yattığı sonucuna varır. Bağımsızlığı uğruna yuvasını ve kocasını bırakıp giden Nora'nın öyküsünü işleyen "A Doll's House" (Bir Bebek Evi, 1879), İbsen'in en ünlü oyunlarından biridir. Bu dönemdeki öbür başlıca yapıtları, "Ghosts" (Hayaletler, 1881), "An Enemy of the People" (Bir Halk Düşmanı, 1882), "The Wild Duck" (Yaban Ördeği, 1884), "Rosmersholm" (1886) ve "Hedda Gabler"dır (1890). Yaşlılık dönemi yapıtlarında giderek simgesel ve bir ölçüde mistik ögeler öne çıkar. İbsen daha önce hiç işlenmemiş konuları ve sorunları sahneye getirerek, çağının tiyatrosuna önemli katkılarda bulunmuştur. Ele aldığı temaların evrenselliği ve her zaman geçerliğini korumaları, ona dünya tiyatrosunda kalıcı bir yer sağlamıştır.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi