Arama

Yannis Ritsos

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 2 Ağustos 2012 Gösterim: 4.162 Cevap: 2
cocukfb - avatarı
cocukfb
Ziyaretçi
28 Ekim 2007       Mesaj #1
cocukfb - avatarı
Ziyaretçi
Yannis Ritsos
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar
Yannis Ritsos
yannisritsos
20. Yüzyıl Yunan şiirinin büyük ustalarından Ritsos, 1909'da Peloponnesos Monemvasia'da doğdu. On yedi yaşında Atina'ya gitti. İlk şiirlerini bu dönemde yayımlamaya başladı. >Epitaphios (1936) adlı kitabı Atina'daki Zeus tapınağında törenle yakıldı. Siyasal görüşleri yüzünden Metaksas ve Papadopulos dönemlerinde Ege adalarında sürgün olarak yaşadı. Ayışığı Sonatı (1956) adlı kitabıyla Ulusal Şiir Ödülü'nü, 1976'da Etna-Taormina Şiir Ödülü'nü ve pekçok uluslararası ödül kazandı. Ritsos, eğretilemelerle örülü şiirlerinde, Yunanistan coğrafyasını arka plana alarak, yurtseverlik duygularını işledi. İnsanın günlük yaşamdaki durumuna yaklaşımı, nesnelere duyduğu sonsuz ilgi, ayrıntıları bütün yalınlığıyla yansıttığı kısa şiirlerinde iyice belirginleşir. 11 Kasım 1990'da Atina'da öldü.

ŞİİRLERİ


BİR SÖZCÜK O
Bir şey bilmiyorum - dedi - bir şeyim yok, bir şey değilim
buradaysam, dünyanın içinde, çakılmış bir büyük kanatla göğsüme,
o'dur öğrendiğim tek sözcük, söyler ağlarım-
onu tanıyorum, onunla varım, onu haykırırım rüzgâra-
uykusuz ıssız gecelerde öldürenlerin öğrettikleri
onca taşın taşlanmanın altında - yalnız bir sözcük:
Özgürlük, Özgürlük, Özgürlük.
YAVAŞÇA
Çukuru ölçtük, kirecin içine attık ölüleri;
sonra en ince ayın altında kayığa bindik,
dördüncü arkadaş demir kutuyu kucağına almış,
sanki içindeki gizli bir ateşten ısınıyormuş gibi
üstüne eğilmişti. Duman yükselmedi,
öylece kaldı suların üzerinde.
YAĞMURDA
Yağmurda yürüyor. Hiç acelesi yok.
Islak parmaklıklar parlıyor. Gizli bir
kızıllıkla kararmış ağaçlar. Ağılın
bir köşesinde eski bir otobüs tekerleği.
Mavi ev alabildiğine daha mavi.
Hiçlik böyle aydınlanıyor demek. Taşlar
düşüyor.
Eller kapanıyor. Boş bir dosya
yüzerek yaklaşıyor nehirde. Ama senin adın
belki de dosyanın öbür yüzündedir.
ÇIPLAK
Burada, karmakarışık odamda,
toz tutmuş kitaplarla
ölü ve dalgın bakışlar,
bu duraksayan gölgeler arasında,
bir ışık sızıntısı;
o gece durup
çırılçıplak soyunduğun yerde.

BİR ÇELENK
Yapraklarla gizlenmişti yüzün.
Birer birer kopardım yaprakları sana yaklaşmak için.
Son yaprağı kopardığımda, sen gitmiştin. Sonra
bir çelenk ördüm kopan yapraklardan. Kimsem yoktu
verebileceğim. Ben de çelengi alnıma yerleştirdim.
AYNI DİKEN
Gece karşımızda, pencereleri kapalı
iki katlı yetimhanenin cephesi gibi duruyordu.

Ertesi gün, ağaçların altında bir kadın
bir diken çıkardı ayağının tabanından -

bizim her gece üstüne bastığımız o aynı diken.
BEKLİYORUZ
Yavaş yavaş gece iniyor mahalleye. Uyuyamıyoruz.
Şafağı bekliyoruz. Bekliyoruz ki güneş
bir çekiç gibi çarpsın saç damlara,
çarpsın alınlarımıza, yüreklerimize,
bir ses olsun, o ses duyulsun - başka bir ses,
çünkü sessizlik silâh sesleriyle dolu, başka yerlerden gelen

KADINLAR
Kadınlar çok uzakta. "İyi geceler" kokar çarşafları.
Masaya ekmek koyarlar yokluklarını hissetmeyelim
diye.
Sonra anlarız suçun bizde olduğunu. Sandalyeden kalkıp
"Bugün çok yoruldun," deriz ya da "Boş ver, lambayı ben
yakarım."

Kibriti çaktığımızda, o yavaşça döner ve tarifsiz
bir dikkatle mutfağa yönelir. Sırtı nice ölülerle,
kamburlaşmış, hüzünlü bir tepe-aileden ölüler,
onun ölüleri, senin kendi ölümün.

Adımlarının gıcırtısını duyarsın eski döşemede,
bulaşık telindeki tabakların ağlayışını duyarsın
sonra da treni, askerleri cepheye götüren.

BİRDEN
Sessiz gece. Sessiz. Ve sen vazgeçtin
beklemekten. Nerdeyse dingindi her yer.
Birden, orada olmayan kişinin o canlı
dokunuşunu duydun yüzünde. Gelecek.
Sonra kendi kendine çarpan pancurların sesi.
İşte rüzgâr da çıktı. Ve biraz ötede,
kendi sesinde boğuluyordu deniz.
SON İSTEK
Şiire, aşka ve ölüme inanıyorum, diyor,
işte bu yüzden ölümsüzlüğe de inanıyorum.
Bir dize yazıyorum, dünyayı yazıyorum; ben varım; dünya
var.
Bir ırmak akıyor serçe parmağının ucundan.
Yedi kere bu ırmak gökyüzünün mavisi. Yeniden
ilk gerçek oluyor bu arılık, bu benim son dileğim.

Son düzenleyen Mira; 2 Ağustos 2012 12:05 Sebep: Düzenlendi.
Biyografi Konusu: Yannis Ritsos nereli hayatı kimdir.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
3 Nisan 2010       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi


Sponsorlu Bağlantılar
Yeniden Doğuş


Yıllardır kimse bakmadı bahçeye. Ama işte
Bu yıl - mayısta mı, haziranda mı?
Yeniden çiçeklendi kendiliğinden,
Parmaklıklara kadar dirildi - binlerce gül,
Binlerce karanfil, binlerce sardunya, binlerce kokulu burçak -
Mor, turuncu, yeşil, kırmızı, sarı,
Renk renk kanatlar; - öyle ki eski süzgeçli kovasıyla
Yeniden sulamaya çıktı kadın - yine güzel,
Dingin, belirsiz iyilikli bir güven içinde. Ve bahçe örttü kadını
Omuzlarına kadar, kucakladı onu, tam kazandı onu,
Havaya kaldırdı.

O zaman gördük, güpegündüz,
Bahçe ile süzgeç kovalı kadının ağdığını gökyüzüne
Ve böyle yukarlara bakarken biz, süzgeçten birkaç damla su
Damladı usulca yanaklarımıza, çenemize, dudaklarımıza.


Yannis Ritsos - 3.VI.69
Çeviri: Özdemir İnce, Herkül Millas, Ioanna Kuçuradi
Varlık Şiir - 2000


Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
2 Ağustos 2012       Mesaj #3
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Yannis Ritsos (1909 Monemvasia/Pelopones - 1990 Atina)
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Başka bir yurdum yok, bedeninde yaşıyorum. - Yannis Ritsos
yan
Yunanlı şairdir. Çocukluğu aile bireylerinin ölümleri, hastalıkları ve bunalımlarıyla geçti. Öğrenimini yarıda bırakarak Atina'ya gitti. Yaşamını düzeltmenlik ve daktilograflık yaparak kazanmaya başladı. 1926 yılında, yaşamı boyunca kendini etkileyecek olan vereme yakalandı. Yunanistan'da o yıllarda yaşanan ekonomik ve toplumsal bunalım, şiiri üzerinde etkili oldu. 1934'te "Trakter" (Traktörler) adlı kitabını yayımladı. İlk dönem ürünlerinden olan bu yapıt, didaktik yanı ağır basan şiirlerden oluşuyordu. 1935'te Metaksas Cuntası'nın işbaşına gelmesinden sonra 1936 yılında Selânik'teki büyük bir grevin kanlı bir biçimde bastırılması üzerine yazdığı "Epitaphios" (Yazıt) adlı ağıt, gerek Ritsos'un, gerek Yunan şiirinin bir dönüm noktasıydı. Ritsos bu şiirlerinde, halkın kültürel mirasını lirik bir ustalıkla dile getirdi. Ritsos bu şiirlerinde, halkın kültürel mirasını lirik bir ustalıkla dile getirdi. 1941 Nisanı'nda Yunanistan'ın Almanlar tarafından işgal edilmesi sırasında Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin kültür sorumlularından biri olan Ritsos, 1945 yılında Atina'dan çekilen partizanlarla birlikte kuzeye gitti. 1945 Varzika Antlaşması'ndan sonra Atina'ya döndü. İç Savaş sürerken tutuklandı (1948). Lemnos Adası'na sürgüne gönderildi ve burada "İ Sonata Tu Selinophotus" (Ayışığı Sonatı, 1956) adlı uzun şiirini yazdı. 1949 Mayıs ayında Makronisos Adası'ndaki toplama kampına kapatıldı. 1952 yılında serbest bırakıldıysa da, 1967-1974 yılları arasındaki Albaylar Cuntası döneminde de sürgüne gönderildi ve oldukça güç koşullar altında yaşadı. 1968'de hastalığının artması üzerine karısı ve kızıyla birlikte Samos Adası'na yerleştirildi. Uluslararası baskılar sonucunda, 1970'te Atina'ya dönmesine izin verildi. 1972'de serbest bırakıldı. Şiir kitaplarının sayısı kırkı aşan Ritsos'un şiiri temel olarak dört dönemde incelenebilir. "Trakter", "Piramides" (Piramitler, 1935) ve "Epitaphios" gibi kitaplarında Ritsos, kişisel, toplumsal ve politik olan arasında bir bağ kurmaya çalıştı. 1930'ların sonunu kapsayan ikinci dönemindeyse, "To Tragudi Tis Adelphis Mu" (Kız Kardeşimin Türküsü, 1937), "Earini Simphonia" (İlkyaz Senfonisi, 1938) ve "To Emvaterio Tu Okeanu" (Okyanusun Marşı, 1940) kitaplarıyla lirik bir anlatıma ve yalın bir dile kavuştu. Alışılmamış görüntüleri ve dramatik bir duyarlığı birleştirerek sağlam bir biçime vardı. Ritsos'un üçüncü dönemi Nazi işgali, İç Savaş ve sürgün yıllarını kapsar. "Dokimasia" (Sınama, 1943) ve "Agripnia" (Uyanıklık, 1954) bu yılları anlatan yapıtlardır. Şairlik yaşamının son dönemine "dördüncü boyut" adını veren Ritsos, bu dönemde en olgun yapıtlarını ortaya koydu:
  • "İ Sonata Tu Selinophotus",
  • "Apoheretismos" (Veda, 1957),
  • "Hroniko" (Günlük, 1957),
  • "İ Yefira" (Köprü, 1960),
  • "Martiries" (Tanıklıklar I, II, 1963, 1966),
  • "Romiosini" (Boyun Eğmeyen Ülke, 1966) "Petres,
  • Epanalipsis, Kinklidomata" (Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar, 1971) vb.
İnsanî sorunları ve ulusal deneyimleri kapsayan bir şiirle, kendi öz anlatımını buldu. Bu anlatım, kimi zaman zor anlaşılır bir özellik kazandı. Yapıtları çeşitli dillere çevrilen Ritsos, Aragon tarafından günümüzün en büyük şairlerinden biri olarak adlandırıldı. 1986'da BM'nin düzenlediği İnsan Hakları Günü dolayısıyla kendisine Barış Şiir Ödülü verildi.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.

Benzer Konular

7 Ocak 2016 / Daisy-BT Siyaset ww
29 Temmuz 2012 / [WoL]bL Siyaset ww