Arama

Türk Lehçeleri

Güncelleme: 18 Mart 2018 Gösterim: 18.989 Cevap: 3
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
30 Nisan 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Türk Lehçeleri
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Türk dillerinin Avrasya üzerinde yayılımı
turkiclanguages

Türk dilleri veya Türk lehçeleri olarak Doğu Avrupa'dan Sibirya ve Çin'in batısına dek uzanan bir alanda ana dil olarak 140-160 milyon kişi tarafından, ikinci dil olarak konuşanlar da sayılırsa 30 milyon kişi tarafından konuşulan, birbirleri ile çok yakın akraba olan ve 40 ayrı yazı diline bölünen bir dil grubu tanımlanır. Türk dilleri Altay dilleri ailesine aittir. En çok konuşulan Türk dili, Türkiye Türkçesidir.
Türk dillerini diğer dil ailelerinden farklı kılan mühim bir özelliği, konuşucularının uzun süre göçebe olarak yaşamışlığı ve bu yüzden bu dillerin sürekli birbirlerinden etkilenmiş olmalarıdır. Türk dillerinin çok sayıda aynı anlamda kullanılan ortak sözcüklere sahip olmalarının yanı sıra cümle yapıları da hep aynı kalır. Bu yüzden Türk dillerinin bir dil ailesi olmadığı, tek bir dilin lehçeleri olduğu görüşü de yaygındır ve Türk lehçeleri, Çağdaş Türk yazı dilleri veya Türk dilinin kolları gibi adlandırıldıklarına da rastlayabiliriz.
Bu tabloda Türk dillerinde cümle yapısının aynı kaldığını gösteren bir örnek görebilirsiniz:


lehcebenzer

Bu tabloda Türk dillerindeki aynılıkları ve farklılıkları görebilirsiniz:

lehcefark

Çoğu Altay dillerinde olduğu gibi Türk dillerinde de büyük ve küçük ses uyumu vardır (Özbekçe hariç), yazımda sözcükler son ekler alarak uzarlar ve cümle yapısı özne-nesne-yüklem sırasıyla oluşturulur. Kazakça örnek:
  • jaz (yaz)
  • jaz.u (yazı)
  • jaz.u.şı (yazıcı/yazar)
  • jaz.u.şı.lar (yazıcılar)
  • jaz.u.şı.lar.ım (yazıcılarım)
  • jaz.u.şı.lar.ım.ız (yazıcılarımız)
  • jaz.u.şı.lar.ım.ız.da (yazıcılarımızda)
  • jaz.u.şı.lar.ım.ız.da.ğı (yazıcılarımızdaki)
  • jaz.u.şı.lar.ım.ız.da.ğı.lar (yazıcılarımızdakiler)
  • jaz.u.şı.lar.ım.ız.da.ğı.lar.dan (yazıcılarımızdakilerden)
Tarih
Türkiye Türkçesi konuşanların dünya üzerinde yayılımı
800pxturkc3a7ekonuc59fa

Yüzyıllar boyunca Türk dillerini konuşan halklar özellikle İran, İslav ve Moğol gibi farklı toplumlarla birçok alanda etkileşimde bulunmuşlardır. Geniş bir tarihe yayılan bu etkileşim sürecinden Türk dilleri de önemli oranda etkilenmiştir. Bu etkileşim sürecinde Türk dilleri de kendi aralarında bazen birbirlerinden uzaklaşıp bazen de göçebe yaşam şekli nedeniyle tekrar yaklaşıp kaynaşmışlardır. Bu yüzden Türk dil grubu ve içindeki dillerin tarihi gelişimleri kısmen belirsizleştirmiş, bu yüzden Türk dillerinin sınıflandırılmasının birden fazla sistemi oluşmuştur. Günümüzde en genel kabul görmüş sınıflandırma sistemi Samiloviç'in kalıtsal sınıflandırması olmakla beraber ayrıntılarda tartışmalar sürmektedir.

"Dil" ve "Lehçe" tartışması
Türkiye'de Türk dilleri ailesinin adlandırılması, ve bu dillerin yalnızca bir dil mi yoksa birçok diller mi oldukları hakkında farklı fikirler yaygındır. Türk Dil Kurumu yayınlarında, önceleri "Türk lehçeleri" adı benimsenmişken, sonraları bu ad yanında "Türk dilleri" deyimine de yer verildiği görülmektedir. Ankara Üniversitesi Türk dillerini öteden beri "lehçe" sayar ve "Türk dilleri" deyiminden kaçınır. İstanbul Üniversitesi ise, daha aşırı bir tutumla, "lehçe" deyimini yalnız Çuvaşça ve Yakutça gibi öbürlerinden çok farklı iki Türk dili için kullanmakta, bu diller dışındaki bütün Türk dillerini "lehçe"nin de altında bir konuşma türü ("variety of speech") saydığı "şive" sözü ile adlandırmaktadır. Bu durumda, Türk dillerinin Türkiye'deki adlandırmalarında üç ayrı görüşle karşı karşıyayız demektir:

  1. Türkiye haricinde dünya genelindeki dil biliminin, Türk Dil Kurumunun ve Hacettepe Üniversitesinde Türkolog ve Altayist Prof. Dr. Talat Tekin'nin görüşü: Diller
  2. Ankara Üniversitesi'nin görüşü: Lehçeler
  3. İstanbul Üniversitesi'nin görüşü: Çuvaşça, Yakutça ve Halaçça lehçe, diğerleri şive.
"Lehçe"nin anlamı
Dil biliminde bir konuşma türünün dil mi yoksa lehçe (diyalekt) mi olduğunu saptamak için kullanılan tek dil bilimsel ölçüt karşılıklı anlaşılabilirlik ("mutual intelligibility") ölçütüdür. Bu ölçüt, sıradan bir kimsenin dille ilgili şu yalın yargısına dayanır: "Aynı dili" konuşan insanlar birbirlerini anlayabilirler, ya da aksine birbirlerini anlamayan insanlar "ayrı diller" konuşuyorlar demektir.


Örnek: Altayca-Türkçe karşılaştırması
  1. Ol onçozınañ ozo cortop oturdı = O, herkesten önce gitti.
  2. Keçe eñirde bis kinodo bolgonıbıs = Dün akşam biz sinemada idik.
  3. Bu biçik cûkta çıkkan = Bu kitap yakında çıktı.
Örnek: Hakasça-Türkçe karşılaştırması
  1. Sírerge par kilerge miníñ mâm çoğıl = Size gelmek için vaktim yok.
  2. Anıñ üçün ahça tölirge ayastığ = Onun için para ödemek yazık (olur).
  3. Ol şkolanı a m dâ tôspan = O, okulu henüz bitirmedi.
Örnek: Çuvaşça-Türkçe karşılaştırması
  1. Vírenekensem şkula kayríš = Öğrenciler okula gittiler.
  2. Kíneke sítel šinçe vırtat = Kitap, masa(nın) üstünde duruyor.
Yukarıdaki Çuvaşça cümleleri Türk dil bilimi öğrenimi görmemiş, Çuvaşça öğrenmemiş bir Türk'ün anlayamayacağı derecede farklıdır. Türkçe bilmeyen bir Çuvaş'ın da bu cümlelerin Türkçe karşılıklarını anlayamayacağı açıktır. O halde, Çuvaşça ile Türkçe arasındaki karşılıklı anlaşılabilirlik oranı sıfırdır ve bunlar iki ayrı dildir. Yani yukarıda karşılaştırılan dillerin arasındaki farklılıklar "lehçe" denilebilmesi için yeterli değildir.


Ayrıca bakınız:

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
26 Eylül 2009       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Dolganca

Sponsorlu Bağlantılar
Dolganca (Долган Тыла/Dolgan tıla) Türk Lehçelerinin Sibirya öbeğine aittir. Dolgan'ların konuştuğu lehçedir. Yok olmak üzere olan Türk lehçelerinden biridir.

Konuşan sayısı:


1989 yılında yapılan bir nüfus sayımında 6.945 kişiden oluşan Dolgan halkının artık sadece 5.100'ü Dolgancayı anadili olarak gösterdiği tespit edilmiştir. Bu sayımda ayrıca bir kaç Evenkler ve Nıgaslar(Samoyetler) Dolganca'yı ikinci dili olarak göstermiştir. Bu yüzden Dolganca'nın o yörede trafik dili olduğunu söyleyebiliriz. Ancak Dolgan'ların kendileri dillerini Yakutça'nın bir ağzı olarak görürler.

Alfabe:


Dolganca'nın yazıya alınması 1920 yılında Latin Alfabesi ile gerçekleşmiştir. 1940 yılından itibaren Yakutça için tasarlanmış olan özel bir Kiril Alfabesi Dolganca için de kullanılmaya başlanmıştır. Bunun yanında Rusların kullandığı Kiril Alfabesi ile yazılan diğer bir şekli daha vardır.


Kaynak: Vikipedi


ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
14 Haziran 2011       Mesaj #3
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Çuvaşça

Türk lehçelerinden biri. Bugün büyük çoğunluğu Çuvaş Özerk Cumhuriyeti'nde yaşayan iki milyona yakın Çuvaş tarafından konuşulmaktadır. İki ana dalı vardır: 1) Aşağı Çuvaşça (Anatri), 2) Yukarı Çuvaşça (Viryal). Çuvaş yazı dili, Aşağı Çuvaşça'ya dayanmaktadır. Dilciler Çuvaşçaya, "Kuzeybatı Türkçesi", "Volga Türkçesi", "Z/R Grubu" gibi adlar vermişlerdir. Çuvaşlar arasında 16. yüzyıla kadar Arap alfabesi kullanılmıştır. 19. yüzyılda Çuvaş yazarı İvan Yakovleviç Yakovlev (1848-1930), Rus (Kiril) alfabesine dayanarak Çuvaşlar için yeni bir alfabe düzenlemiştir (1872).
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
18 Mart 2018       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı

Tarihte Türk Lehçeleri!


Sayısız göçlerle Asya ve Avrupa'nın birçok bölgesine yayılan Türk boylarının söyleyişleri arasında ayrılık giderek ilerlemiş ve Türk dili birçok lehçeye bölünmüştür. İslamiyeti kabulden önce verilen eserlere göre Türk Lehçesi ikiye ayrılır: Kuzey Lehçesi ve Güney Lehçesi.

Kuzey Lehçesi'ne aynı zamanda Göktürkçe denir. 7 ve 8. yüzyıllardaki Orhun Anıtları bu lehçeyle yazılmıştır. Güney Lehçesi'ne ise Uygurca, Uygur Lehçesi denir. Tufan Yazmaları, Divanü Lugati't Türk vb. eserlerdeki şiir parçalarının, atasözlerinin, örnek cümlelerin çoğu bu lehçenin izini taşır.

İslamiyetten sonra söz konusu lehçelerin adları değişmiştir. Göktürkçe'ye Oguzca, Uygurca'ya da Hakaniye Türkçesi adı verilmiştir. 9. yüzyılda kurulan ilk Müslüman Türk devletlerinden biri olan Karahanlılar (840-1212) zamanında İslam Uygarlığı'nın etkisi altında yazılan ilk eser olan Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacib), Hakaniye Türkçesi ile yazılmış bir eserdir.

Kaynak: AnaBritannica

Benzer Konular

18 Ağustos 2009 / Misafir Sanat
17 Ekim 2017 / Misafir Cevaplanmış
1 Ocak 2010 / Ziyaretçi Cevaplanmış
11 Temmuz 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
16 Kasım 2013 / Misafir Cevaplanmış