Zazaca
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Zazaca, Türkiye'de iki ilde Tunceli ve Bingöl'de en fazla konuşulan dildir. Bu ilin dışında Erzincan, Elazığ, Diyarbakır,Sivas, Muş, Urfa, Adıyaman, Malatya,Batman, Bitlis, Kayseri, Aksaray gibi illerin bazı bölgelerinde konuşulur.
Zazalar kendi dillerini genellikle Zazaki olarak adlandırırlar ve dilbiliminde de daha çok ZazakiDımli olarak tanınır. Bunun yanında Kırmancki, Dımılki, Zonê Ma, Zıwanê Ma, Dêsımki, gibi kavramlar da Zazaca'nın diğer yerel adlandırmalarıdır. (Zazaish, Zazaische) ve
Hint-Avrupa dil ailesinin İranî diller grubuna ait olan Zazaca, Alman dilbilimci Prof. Dr. Jost Gippert ve LeCoq'a göre İrani dillerin Kuzeybatı kolunun Hyrkani (< Gurgân) alt gurubuna aittir. Gilanice, Goranice, Mazenderanca, Beluçice, Sengserice dilleri de bu alt guruba aittir.
Dil bilimciler Zazaca'yı bir dil olarak kabul eder. İranoloji dilbilimine göre, Zazaca başlı başına bir dildir. Oskar Mann ve öğrencisi Karl Hadank'ın 20. yy.ın başında yaptığı araştırmalar sonucu derleyip 1932'de Leipzig'de çıkan kitabında, ilk kez Zazaca'nın bir Kürt lehçesi olmadığını savunmuştur. Yine Karl Hadank gibi bazı dilbilimciler bu görüşü savunmaktadırlar.Zazaca eski dillerden Partça ve Avestçe'nin devamı olarak kabul edilir.
Zazaki ve Gorani dili birbirine çok yakındır ve İrani diller ailesinde Zaza-Gorani dil grubu olarak aynı kategoride yer alırlar.Birçok araştırma Zazaca'nın Horasan'da konuşulan Fars lehçeleriyle yakınlığını ortaya koymuştur.
Zazaca'nın lehçeleri
Zazaca sözcük dağarcığı ve gramer açısından, İranî diller içerisinde Partça ve Avesta diline en çok benzeyen dildir. Kaynak {Prof. Dr. Jost Gippert}[kaynak belirtilmeli]Ethnologue'a ve bazı dilbilimcilere göre Zazaca, Kırmancki (Kuzey Zazaca) ve Dimli (Güney Zazaca) olmak üzere iki lehçeden, Almanya Frankfurt'da bulunan Zaza Dil Enstitüsü ve Frankfurt Üniversitesi'ne göre ise üç lehçeden oluşur:
Güney lehçesi ve geçiş şiveleri, dil tarihi açısından diğerlerine göre daha muhafazakar (arkaik) bir yapıya sahiptir. Merkez Zazacasında da bu Lice ve Kulp, Kuzey Zazacasında ise Bingöl, Varto, bazı yönleriyle Hozat ve Ovacık ve de Almus-Hafik ağzı için söylenebilir, iletişim sağlayabilenler de genelde daha muhafakazar olanlardır. Zazacaya ana dili olarak çok iyi hakim olan ve günlük hayatında kullanan, az çok farklı ağızları bilenler arasında genelde tüm lehçeler arasında anlaşma sağlanmaktadır. Şiveler arasındaki farkları öğrenip alıştıktan sonra da en azından güncel konularda anlaşmakta zorluk çekilmediği gözlenebilir.
Lehçeler arasındaki farklar ve sınıflandırma kriterleri sesbilimsel yönde belirmektedir ki sonra sözcük dağarcığındaki farklar gelmektedir. Dilbilgisi açısından bakıldığında, bu lehçeler arasında çok büyük farklılıklara rastlanmaz. Güney ve Merkez Zazacası birbirine Kuzey Zazacasına göre biraz daha yakınken, Güney ve Kuzey Zazacası arasında da belirli ortaklıklar bulunmakta, keza Merkez ve Kuzey Zazacası için de durum öyledir.
Kuzey Zazacasıyla Merkez ve Güneyi -bütün ağızlar için geçerli olmasa da- ayırt edici farklar ses yapısında ortaya çıkmaktadır. Kuzey Zazacanın birçok şivesinde ş ve j seslerinin telaffuzundan kaynaklı olarak ç ve c seslerinin belirli şartlar altında [ts] ve [dz] şeklinde telaffuz edilmesi, tüm Kuzey ağızlarında patlamalı (plosives) olan ç, k, p, t ünsüzlerin soluksuz (unaspirated) ( <çh, kh, ph th> şeklinde yazılan) eşleri de bulunur. Merkez ve Güney Zazacasında ise soluksuz ünsüzlerden ph ve th birkaç ağızda bulunur. Örn. Bin.-Solhan phonc “5” veya thal “acı tat”, lakin Arapça veya Süryanice’nin etkisiyle hemen tüm Merkez ve Güney ağızlarında varolan ḥ (ح), ‘ (ayn ع) gibi boğazsıl (pharyngeal) ünsüzler[1], kimi ağızlarda da bulunan ṭ (ط), ṣ (ص) ve ḍ (ض) gibi pekiştirmeli (harf-ı sâkile, pharyngealized) ünsüzler mevcuttur. Kuzey Zazacasında Eski İranca’nın uzun ū ünlüsü ü olarak yansırken, Güney ve kısmen Merkez’de uzun û olarak kullanılır. “Almak (şimdiki zaman gövdesi), gezmek, dışkı, ev, kız” gibi belirli sözcükler Güney’de ve Merkez’de gên-, geyraene (gêrayış), gi, keye, keyna olarak g/k şeklinde telaffuz edilirken, Kuzey’de Hozat ve Bingöl-Adaklı’nın bazı ağızları hariç cên-, cêraene, ci, çê, çêna olarak c/ç damaksıl (palatalized) şekline dönüştürülmüş olarak telaffuz edilir.
Biçimbilim (morphology) açısından önemli farklar ise, Kuzey’de fiil çekiminde, şimdiki zaman bildirme kipinde (indicative), 2. tekil şahısta eril ve dişil ayrımı yokken –a, örn. tı vana ~ vanay “diyorsun”, Kuzey ve Güney’de eril için –ê ~ –i, tı vanê, dişil için –a, tı vana (kalıntı olarak –ay) kullanılır.
11’den 19’a kadar sayılan sayılarda Kuzey’de önce onar, sonra teker sayı gelirken, örn. des u hirê “13”, Merkez ve Güney’de bu şekliyle de bulunmakta ve genelde (çoğu İrani ve Hint-Avrupa dillerinde olduğu gibi) önce teker, sonra onar sayı gelir: hirês (< *hirê-des) “13”[3]. “De, dahi” zarfı Kuzey’de genelde ki iken, çoğu Kuzey ve Güney ağızlarında zi şeklinde kullanılır..
Palu-Bingöl Zazacasını esas alacak olursak, Merkez’i Kuzey ve Güney’den farklı kılan bazı özellikleri ise, ê ünlüsünün bazı biçim veya sözcüklerde i olarak telaffuz edilmesi, “almak” fiilinin şimdiki zaman gövdesi gen- (Güney ve Kuzey gên-) sayılabilir. Doğu-Dersim ve Palu-Bingöl ağzılarında da ê ünlüsü kelime başında ve arasında [ye] şeklinde telaffuz edilmekte, örn. dês : dyes “duvar”. Güney Zazacasına ve bazı geçiş şivelerine has olan özelliklerden biri de isim ve sıfat tamlamarında izafet –ê, –a ve –o ile tamlanan ad arasına 2. halde (dolaysız nesne ve ergatif halinde özne hariç) –d-’nin girmesi: lacê mı lacdê to rê vano “oğlum oğluna diyor”.
Merkezi Kuzey ve Güney’den farklı kılan bir özellik de, belirsizlik tanımlığı (article) –ê, Merkez’de (-êk); örn. rocê : rocêk “bir gün”, bir de Merkez’de çoğu ağızlarda iyelik izafetinin eril –i, dişil –ê ~ -ay olduğu, örn. pirıki mı “dedem”, pirıkê mı “nenem”, kimi ağızlarda ise eril ve dişil izafet ekinin –ê’de eşleştiği görülmekte.
Güney Zazacasında tek heceli fiil takıları (preverbs) şimdiki zamanda da çekimlenen fiil ile bitişik kalır, örn. Çermik kêber abeno, Hozat ve Bingöl (ki)ber beno a “kapı açılıyor”.
Kuzey ağızları arasında yer alan Dersim Zazacası, Batı (Hozat, Ovacık, Çemişgezek) ve Doğu-Dersim (Mameki, Nazımiye, Mazgirt, Güney-Pülümür) ağızlarından oluşur. Dersim ağızlarında olan en belirgin özellik ise, sızıcı (spirant) sesler olan s : ş ve z : j ile birlikte patlamalı-sızlamalı (affricate) ç [tsh : tšh], çh [ts : tš] ve c [dz : dž] ünsüzlerin sesbirimsel değişke veya çevresel üye (complementary distributed allophones) olarak karşı karşıya olmasından ötürü oluşan yenilenmiş bir ses yapısına sahip olmasıdır. Ş ve j sesleri sadece belirli şartlar altında, i, ü veya ê ’nin damaksıl varyantı [ye]’den önce geldiğinde ortaya çıkar. Diğer ünlüler önünde yer alan s veya z seslerinden kaynaklı olarak ç, çh ve c ünsüzleri de [tsh], [ts] ve [dz] şekliyle belirmiştir. Dersim, Erzincan’ın çoğu, ayrıca Tekman ve kısmen Hınıs, Koçgiri’nin de Çarekan ağzı bu özelliğe sahiptir.[7] Örn. Varto şane, Dersim sane “tarak”, Varto sia, Dersim şia “kara, siyah”, Varto züa, Güney-Zz. zıwa, Dersim jüa ~ jia „kuru“, Varto ca /dja/, Dersim ca /dza/ “yer”, Varto çı /tşı/, Dersim çı /tsı/ “ne”. Bu özelliğin kazanılmasında Ermenice’nin payı olduğu söylenebilir.
[1] Boğazsıl sesler, Arapça’da sözkonusu sözcüklerde aslen bulunmamasına rağmen ‘erd “yer” (Arapça erḍ أرض), fa’hm “anlama, akıl” (Arapça fehm فهم) ve Zazacada aslen bulunmayan yerde, örn. ‘hewt “7”, Kuzey hawt) < Eski İranca hapta-), ‘heş “ayı”, Kuzey heş ~ hes, Avesta arša‑ gibi sözcüklerin telaffuzuna da yansımıştır.
[2] Kuzey Zazacasında 2. tekil şahsın eril şekli -ê sadece istek kipinde (örn. tı ke vacêtı vanê “dersin ki, zannedersin ki”) deyiminde mevcut. “dersen”) ve kalıntı olarak
[3] „14” ve “15” sayıları da Kuzey Zazacasında sadece kalıntı olarak var: Aşma çarêsephoncês “iki hafta”. “ondörtlük ay”;
[4] Diyarbakır Kulp’ta da ki, tek tük olarak Bingöl’ün de bazı ağızlarında zi ki şeklinde var. Bazı ağızlardaki ji varyantı ise Kürtçeden alınmıştır.
[5] Kırê, Ermenice kiraki կիրակի üzerine Zazacaya alınan Yunanca kökenli bir sözcüktür (Yun. küriakē Κυριακή).
[6] Aynı d biçimi, Batı-Dersim dışında Kuzey’deki diğer ağızlarda 2. şahısta kullanılan d-dir: dey, dae, dinan (dine) “onun (eril, dişil), onların”.
[7] Diyarbakır-Çermik ve Adıyaman-Gerger’in bazı ağızlarının ses yapısı kısmen Dersim’inkinden farklıdır: ş ve j seslerinin hiç bulunmaz ve de ç ve c ünsüzlerinin bilinen /tş/ ve /dj/ şeklinde telaffuz edilir.
____________________________________
Zazacanın Dilbilgisi Yapısı ve Kelime Hazinesi
Zazacanın komşu dillerle etkileşim içinde olmasına rağmen Orta İrani dönemden bu yana dilbilgisel olarak ve miras sözcükler açısından yapısını gayet iyi koruduğu söylenebilir. Komşu veya egemen dillerden kelime alışverişi dışında dilin diğer alanlarında fazlasıyla etkileşim gözlenmemektedir. Kültürel açıdan da yerli halk olarak komşu halklarla birçok ortak özelliği taşımaktadır. Bulunduğu ve geliştiği şartlara göre değerlendirilecek olursa, zengin bir kelime dağarcığına sahiptir.
Dilin ses yapısındaki ünlüler olan a, e, ê, ı, i, o, u, ü/û, Güney Zazacasında olan û hariç genelde kısa telaffuz edilmekte ve ünlülerde uzun : kısa karşıtlığı yoktur. Bazı ağızlardaki ö ünlüsü –ew- çift ünlüsünden dönüşmüştür (> öw~ öy), örn. Doğu-Dersim dewe, Batı-Dersim döwe ~ döe “köy” veya komşu heceden etkilenmeden ötürüdür, örn. Bingöl-Genç yeno > yön “geliyor”. Tarihsel gelişme açıdan e, ı, u ünlüleri Eski/Orta İranca’nın kısa a, i, u’nun, a, ê, i, o, û/ü ise Eski İranca uzun ā, ai (> Oİ ē), ī, au (> Oİ ō), ū ünlülerin devamıdır.
Eski İrani dönemin sonuna doğru ve orta İrani dönemin başlagıcında gerçekleşen geçmiş zamanın kuruluş şekliyle çoğu orta İrani dilde, geçmiş zaman edilgen ortaç (participle perfect passive) soneki -ta- ile oluşturulan fiil çekimin sayesinde meydana gelen biçim-sözcükdizimsel (morphosyntactic) bir fenomen olan bölünmüş ergatiflik (split ergativity), yani tüm geçmiş zaman şekillerinde geçişli fiillerde öznenin bükünlü halde belirtilmesi, nesnenin yalın halde olması, İrani dillerde ayrıca fiilin ergatif alanda da nesneye göre çekimlenmesi, bugün de Zazacada varlığını sürdürmektedir . Örn. Ez ey anan, o mı ano. “ben onu (eril) getiriyorum, o beni getiriyor”, geçmiş zamanda ise mı o ard, ey ez ardan “ben onu getirdim, o beni getirdi” şeklinde çekilir.
Çağrı hali diye bilinen vocative’i saymayacak olursak, Zazacada olan 2 hal (yalın, casus rectus, ve bükünlü casus obliquus) de Orta Batı İrani dönemden kalmadır.
İsim tamlamasında belirten isimde olduğu gibi, sıfat tamlamasında da sıfat isimden sonra gelir, sıfat da isimle birlikte çekilir, örn. her-o gewr "gri eşek", her-ê gewri "gri eşekler", her-an-ê gewr-an "gri eşekleri(n)
Eski ve Orta İrani dönemden kalma diğer bir özellik de, fiilin edilgen çatısı (diathesis, voice) mürekkep şekilde (bireşimsel, synthetic), yani yardımcı fiil olmaksızın da sınırlı fiillerle kurulması. Eski Hint-İrani edilgen soneki -ya-, Pehlevice’de bulunan –īh- şekline yansıması Zazacada –i- ile mevcut: Nan werino (weriyeno). “ekmek yeniliyor”.
İsim ve şahıs zamirlerinden öte fiil çekiminde de Merkez ve Güney’de 2. ve tüm şivelerde 3. kişide de eril ve dişil olarak cinsiyet farkı belirmekte: O vano, a vana “o (erkek) söylüyor, o (bayan) söylüyor”. Şahıs zamirlerinde ise tipik Batı İrani yapısı belirmektedir: yalın hal : bükünlü hal: ben ez : mın, sen tı : to, o (eril) o : ey ~ i ~ yı, o (dişil) a ~ ya : ae ~ ay ~ yê; biz ma : ma, siz şıma ~ sıma : şıma ~ sıma, onlar ê ~ i : inan ~ ine
İşaret zamirlerinde aslen 3 boyutlu yakınlık derecesi belirtilse de (Örn. o, n-o, e-n-o; Türkçe’de de olduğu gibi o, bu, şu), genelde kullanılan 2 derece var. Uzak derece için olanlar 3. şahıs zamirleri o, a, ê’ye denk düşerken, yakın derece için Kuzey ve Güney-Zazacasında n- önekiyle no, na, nê; ney, nae, ninan; bükünlü halde niteleyici (attributive) işlevde (n)ê, (n)a, (n)ê, örn. vengê nê heri / heran “bu eşeğin / eşeklerin sesi” iken, Merkez Zazacasında yakın derece için genelde en- ~ ın- kullanılır. Kuzeyde a-, Güneyde e- eki çok yakın derece için genelde niteleyici şekilde kullanılır, örn. eno ~ ano lacek “şu oğlan”.
Fiilde şimdiki zamanda belirgin olan bildirme, emir ve istek kipi mevcut; istek kipinde (subjunctive) olan özellik, Eski ve Orta İrani dönemde olan fiil kökeninin bu kipe yansımasıdır. Örn. Beno “götürüyor”, berd “götürdü”, eke bero “götürse”; ber- < Eski İranca bar-, proto Hint-Avrupaca *bher-.
Görülen (hikayeli) geçmiş zamanda (imperfect) tüm şahıslar için kullanılan sonek -êne (~ -ên, -ê), örn. şiyêne, diyêne “giderdi-, görürdü-” de Partça’da olan Past Optative ahēndē(h) ile alakalı olması muhtemel.
Çoğu Hint-Avrupa dillerinde var olan fiil takıları (preverbs) Zazacada iki şekliyle mevcuttur: Eski Hint-İrani döneminden kalma kimi yön belirten zarfların o dönemde de cümlede fiile yakınlaşarak erişmesi ve fiille bütünleşmesiyle oluşan fiil takıları, örn. ni-šad (< sad- “oturmak”) “(aşağıya doğru) oturmak“ > Zaz. nış-/nıştene “inmek”; ā-bar- “getirmek, ‘geriye götürmek’ ” (< bar- “götürmek”) > Farsça aver-آور/avurden آوردن, Zaz. ar-, an-/ardene “getirmek”. Kalıntı takıların bulunduğu fiiler sınırlı bir şekilde mevcut ve dilde takı olarak algılanmamakta. İkincisi ise, göreceli olarak Zazacanın kendince yeni oluşturduğu otuza yakın fiil takısı, örn. temel fiil kerdene “yapmak”: a-kerdene “açmak”, ra-kerdene “sermek”, ro-kerdene “dökmek”, de-kerdenewe-kerdene “ateş yakmak”, tıra-kerdene “sürmek, takmak”, pede-kerdenecêra-kerdene “ayırmak”, cıra-kerdene “kesmek (gövdesinden ayırmak)”, têra-kerdene “etrafa yaymak; uyandırmak”, tede-kerdene “saymak, saygı göstermek”, têro-kerdene “karıştırmak (kağıt)”, werê-kerdene “urgan, ip vs. dolayarak bağlamak”. Nıştenero-nıştene kullanılır. Bazı fiilerde yön belirten fiilsel ön edat diyebileceğimiz (verbal preposition) [e]ra, [e]ro biçimler de mevcut (bazı ağızlarda sadece kalıntı olarak bulunur veya kaybolmuştur): cı daene “(birine birşey) vermek” : era cı daene (dan- ra cı) “dayamak”, ero cı nıştene (nışen- ro cı) “binmek”. “
Zaza alfabesi
1: Jacobson Alfabesi Zaza Alfabesi 32 harften oluşmaktadır. Bu alfabe Amerikalı dilbilimci C. M Jacobson'un katkılarından dolayı Jacobsun Alfabesi olarak da bilinir. Alfabedeki 32 harf şunlardır:
A B C Ç D E Ê F G Ğ H I İ J K L M N O P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z
(î harfi de kullanılır. Örneğin hîni (hîyni gibi okunur) derken Hıni aynı sesi vermez.)
I ve Ü harfleri Zazaca'da sözcük başına gelmez. Ayrıca bu alfabe dışında Vate Grubu olarak bilinen Stockholm merkezli bir Zaza grubu vardır ki; yayınlarında Bedîrxan Alfabesi'ni kullanırlar. Bu alfabede bazı harfler ve anlamları şöyledir; î=i, i=ı, û=ü/uı. Zazaca'nın bütün Zazalar tarafından ortak kullanılan standart bir alfabesi henüz yoktur; genelde Jacobson alfabeleri kullanılırlar.
2: Bedirxan Alfabesi
A B C Ç D E Ê F G H İ Î J K L M N O P Q R S Ş T U Û V W X Y Z
Ê Fransızcadaki "é" sesini verir: été. Q Arapcadaki "kaf" sesini verir: kanun, kalem. U : W+I sesini verir W Azericedeki "w" sesini verir: watan X Türkmencedeki "x" sesini verir: xeber
Zaza Edebiyatı
İlk Zazaca kitap , Osmanlı döneminde Rusya'ya savaşa gönderilen Zazaca dilini inceleyen dilbilimci Peter Lerch tarafindan 1850 yılında yazılmıştır. Diğer iki önemli eser dini kitaplardır. "Mewlid" adında iki kitap, ilki "Ahmedé Xasi" tarafından 1899'da ve diğeri "Osman Efendio Babıc" tarafından 1933'de Şam'da yayınlanmıstır. Bunun yanında Tunceli'ye özgü koç heykelli mezar taşlarının üzerinde Arap alfabesiyle yazılmış Zazaca yazılar tespit edilmiştir.[kaynak belirtilmeli]
Zazaca Latin harfleri ile Avrupa'ya göç eden Zazalar tarafından yazılmıştır. Ardından İstanbul'da Zazaca kitap ve dergiler çıkarılmıştır.2004'te yapılan AB uyum paketlerinden sonra, TRT Pazartesi günleri otuz dakikalık Zazaca yayın yapmaktaydı. TRT-6 'nın kurulmasından sonra bu yayınlar günde 10 dk Zazaca haber şeklinde bu kanala kaydırıldı. Ayrıca Yol TV, Su TV gibi Alevi televizyonlarında Zaza diline ve müziğine yer verilmektedir. Roj TV'de de kısmen Zazaca yayın yapılmaktadır.
Avrupa'da çıkan Ware, Tija Sodıri, Kormışkan, Piya, Ayre, ZazaPress, Pir, Raştiye, Vate gibi dergiler dışında, İstanbul'da Tij Yayınları ve Vate Yayınları tarafından Zaza dilinde kitaplar yayınlanmaktadır. Ayrıca Dersim (Tunceli)'de yayınlanan ilk Zazaca gazete ise Munzur Haber'dir. Türkiye'de tamamı Zazaca olarak yayınlanan ilk dergi ise Erzurum'da yayınlanan "Vatı" dergisidir. Halen Malatya'da Miraz adında iki aylık felsefe ve edebiyat dergisi yayınlanmaktadır. Ayrıca Yılmaz Güney'in Duvar filmi, tarihte Zazaca'nın sinemada kullanıldığı ilk film olması nedeniyle önemlidir. Zazaca'nın kullanıldığı diğer filmler arasında şunlar sayılabilir.
Bazı Zazaca Eserler:
Zazaca'nın en yoğun olarak konuşulduğu yerler ve Zazalar ın en yoğun olarak yaşadığı yerler :
Namê to çıko?/çıto?/çıçiyo? : adın ne?
Namê şıma çıko?/çıto?/çıçiyo? : isminiz nedir?
Tı çend serriyi" Tı çond serriya? : kaç yaşındasın?
Senêna, weşa? / çıturia, wesa? / Tı senina hola ?: nasılsın iyimisin?
bayanlar için Senini,weşi? :nasılsın , iyi misin? erkekler için Tı weş be / berxudar be : sağol, (teşekkür).
Teşekur keno / tesekur kon : teşekkür ederim.
Homa to ra razi bo : Allah senden razı olsun.
" ını çınaw Ino çınawo? / No çıko? : bu nedir?
Tı se kena ? : ne yapıyorsun?<bayanlar için> tı keni? ne yapıyorsun (erkekler için) Şıma xêr amey/ Sıma xêr amey : Hoşgeldiniz
est/ esto / esta : var
çin/ çino / çina : yok
Yâ / Yé : evet
Nê : hayır
şo : git
bê : gel
vace / vaje / vaze : söyle
Tı sa vana / Tı se vuni : Ne diyorsun?
bon : ev (inşaat) (ing: house)
çê/keye : ev (ing: home)
khewe / kıho / zırg : yeşil
gewr : gri
çeqer / zerd : sarı
sur : kırmızı
sis / sıpê / 'sıpi' : beyaz
sia / şia : siyah
qewa : kahverengi
khez / khej : sarışın (insanlar için)
pi / bawo : baba
wae / way : kızkardeş
bıra : erkek kardeş
ma u pi : ebeveyn
dad / ded : amca
najni / dadcéni / naçıki : amcanın karısı
xal : dayı
xalcêni : dayının karısı
emé/amıke : hala
yayıké / xalıke : teyze =veyvıke- : gelin zama - damat
Zazaca Üzerine Yapılan Bilimsel Çalışmalar
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
- Konuşulduğu ülkeler
- Türkiye, Avrupa, kısmen Irak, İranKazakistan ve
- Konuşan kişi sayısı
- 1.114.000-2.000.000
- Sıralama
- 182
- Dil grubu sınıflandırması
- Hint-Avrupa dil ailesi
- Hint-İran dilleri
- İrani diller
- Kuzey-Batı İrani
- Zazaca
- Resmî durum
- Dili düzenleyen kurum
- Zaza Dil Enstitüsü (Frankfurt)
- Dil kodları
- ISO 639-1 -
- ISO 639-2 zza
- SIL zza
Zazaca, Türkiye'de iki ilde Tunceli ve Bingöl'de en fazla konuşulan dildir. Bu ilin dışında Erzincan, Elazığ, Diyarbakır,Sivas, Muş, Urfa, Adıyaman, Malatya,Batman, Bitlis, Kayseri, Aksaray gibi illerin bazı bölgelerinde konuşulur.
Zazalar kendi dillerini genellikle Zazaki olarak adlandırırlar ve dilbiliminde de daha çok ZazakiDımli olarak tanınır. Bunun yanında Kırmancki, Dımılki, Zonê Ma, Zıwanê Ma, Dêsımki, gibi kavramlar da Zazaca'nın diğer yerel adlandırmalarıdır. (Zazaish, Zazaische) ve
Hint-Avrupa dil ailesinin İranî diller grubuna ait olan Zazaca, Alman dilbilimci Prof. Dr. Jost Gippert ve LeCoq'a göre İrani dillerin Kuzeybatı kolunun Hyrkani (< Gurgân) alt gurubuna aittir. Gilanice, Goranice, Mazenderanca, Beluçice, Sengserice dilleri de bu alt guruba aittir.
Dil bilimciler Zazaca'yı bir dil olarak kabul eder. İranoloji dilbilimine göre, Zazaca başlı başına bir dildir. Oskar Mann ve öğrencisi Karl Hadank'ın 20. yy.ın başında yaptığı araştırmalar sonucu derleyip 1932'de Leipzig'de çıkan kitabında, ilk kez Zazaca'nın bir Kürt lehçesi olmadığını savunmuştur. Yine Karl Hadank gibi bazı dilbilimciler bu görüşü savunmaktadırlar.Zazaca eski dillerden Partça ve Avestçe'nin devamı olarak kabul edilir.
Zazaki ve Gorani dili birbirine çok yakındır ve İrani diller ailesinde Zaza-Gorani dil grubu olarak aynı kategoride yer alırlar.Birçok araştırma Zazaca'nın Horasan'da konuşulan Fars lehçeleriyle yakınlığını ortaya koymuştur.
Zazaca'nın lehçeleri

Zazaca'nın lehçeleri; Kuzey, Merkez ve Güney Zazaca
Zazaca sözcük dağarcığı ve gramer açısından, İranî diller içerisinde Partça ve Avesta diline en çok benzeyen dildir. Kaynak {Prof. Dr. Jost Gippert}[kaynak belirtilmeli]Ethnologue'a ve bazı dilbilimcilere göre Zazaca, Kırmancki (Kuzey Zazaca) ve Dimli (Güney Zazaca) olmak üzere iki lehçeden, Almanya Frankfurt'da bulunan Zaza Dil Enstitüsü ve Frankfurt Üniversitesi'ne göre ise üç lehçeden oluşur:
- Kuzey Zazaca: (Uluslararası SIL Kodu: kiu Dersim, Erzincan, Sivas, Muş dolaylarında Alevi Zazalar tarafından konuşulur. Bunun da kendi içinde ağız farklılıkları vardır. Dersim, Sivas, Muş farklılıkları gibi. Kuzey Zazaca'nın Kırmancki adlandırılması ile Kürtçe'nin bir lehçesi olan Kurmanci kavramları birbirine karıştırılmamalıdır.
- Merkez Zazaca: Elazığ'ın Palu ilçesi başta olmak üzere Elazığ ve Bingöl illerinde genellikle Şafi Zazalar tarafından konuşulur. Bunun içinde de şive farklılıkları vardır, Palu, Eğil, Solhan, Hîni (Hani), Ergani, Kulp, Piran, Maden.. şiveleri gibi.
- Güney Zazaca: (Uluslararası SIL Kodu: diq) Siverek (Şanlıurfa), Gerger (Adıyaman), Mutki (Bitlis), Kuzey Diyarbakır Malatya dolaylarında Hanefi Zazalar tarafından konuşulur. Bunun içinde de kendi ağız farklılıkları vardır ; Çermik, Gerger ve Siverek gibi.
Güney lehçesi ve geçiş şiveleri, dil tarihi açısından diğerlerine göre daha muhafazakar (arkaik) bir yapıya sahiptir. Merkez Zazacasında da bu Lice ve Kulp, Kuzey Zazacasında ise Bingöl, Varto, bazı yönleriyle Hozat ve Ovacık ve de Almus-Hafik ağzı için söylenebilir, iletişim sağlayabilenler de genelde daha muhafakazar olanlardır. Zazacaya ana dili olarak çok iyi hakim olan ve günlük hayatında kullanan, az çok farklı ağızları bilenler arasında genelde tüm lehçeler arasında anlaşma sağlanmaktadır. Şiveler arasındaki farkları öğrenip alıştıktan sonra da en azından güncel konularda anlaşmakta zorluk çekilmediği gözlenebilir.
Lehçeler arasındaki farklar ve sınıflandırma kriterleri sesbilimsel yönde belirmektedir ki sonra sözcük dağarcığındaki farklar gelmektedir. Dilbilgisi açısından bakıldığında, bu lehçeler arasında çok büyük farklılıklara rastlanmaz. Güney ve Merkez Zazacası birbirine Kuzey Zazacasına göre biraz daha yakınken, Güney ve Kuzey Zazacası arasında da belirli ortaklıklar bulunmakta, keza Merkez ve Kuzey Zazacası için de durum öyledir.
Kuzey Zazacasıyla Merkez ve Güneyi -bütün ağızlar için geçerli olmasa da- ayırt edici farklar ses yapısında ortaya çıkmaktadır. Kuzey Zazacanın birçok şivesinde ş ve j seslerinin telaffuzundan kaynaklı olarak ç ve c seslerinin belirli şartlar altında [ts] ve [dz] şeklinde telaffuz edilmesi, tüm Kuzey ağızlarında patlamalı (plosives) olan ç, k, p, t ünsüzlerin soluksuz (unaspirated) ( <çh, kh, ph th> şeklinde yazılan) eşleri de bulunur. Merkez ve Güney Zazacasında ise soluksuz ünsüzlerden ph ve th birkaç ağızda bulunur. Örn. Bin.-Solhan phonc “5” veya thal “acı tat”, lakin Arapça veya Süryanice’nin etkisiyle hemen tüm Merkez ve Güney ağızlarında varolan ḥ (ح), ‘ (ayn ع) gibi boğazsıl (pharyngeal) ünsüzler[1], kimi ağızlarda da bulunan ṭ (ط), ṣ (ص) ve ḍ (ض) gibi pekiştirmeli (harf-ı sâkile, pharyngealized) ünsüzler mevcuttur. Kuzey Zazacasında Eski İranca’nın uzun ū ünlüsü ü olarak yansırken, Güney ve kısmen Merkez’de uzun û olarak kullanılır. “Almak (şimdiki zaman gövdesi), gezmek, dışkı, ev, kız” gibi belirli sözcükler Güney’de ve Merkez’de gên-, geyraene (gêrayış), gi, keye, keyna olarak g/k şeklinde telaffuz edilirken, Kuzey’de Hozat ve Bingöl-Adaklı’nın bazı ağızları hariç cên-, cêraene, ci, çê, çêna olarak c/ç damaksıl (palatalized) şekline dönüştürülmüş olarak telaffuz edilir.
Biçimbilim (morphology) açısından önemli farklar ise, Kuzey’de fiil çekiminde, şimdiki zaman bildirme kipinde (indicative), 2. tekil şahısta eril ve dişil ayrımı yokken –a, örn. tı vana ~ vanay “diyorsun”, Kuzey ve Güney’de eril için –ê ~ –i, tı vanê, dişil için –a, tı vana (kalıntı olarak –ay) kullanılır.
11’den 19’a kadar sayılan sayılarda Kuzey’de önce onar, sonra teker sayı gelirken, örn. des u hirê “13”, Merkez ve Güney’de bu şekliyle de bulunmakta ve genelde (çoğu İrani ve Hint-Avrupa dillerinde olduğu gibi) önce teker, sonra onar sayı gelir: hirês (< *hirê-des) “13”[3]. “De, dahi” zarfı Kuzey’de genelde ki iken, çoğu Kuzey ve Güney ağızlarında zi şeklinde kullanılır..
Palu-Bingöl Zazacasını esas alacak olursak, Merkez’i Kuzey ve Güney’den farklı kılan bazı özellikleri ise, ê ünlüsünün bazı biçim veya sözcüklerde i olarak telaffuz edilmesi, “almak” fiilinin şimdiki zaman gövdesi gen- (Güney ve Kuzey gên-) sayılabilir. Doğu-Dersim ve Palu-Bingöl ağzılarında da ê ünlüsü kelime başında ve arasında [ye] şeklinde telaffuz edilmekte, örn. dês : dyes “duvar”. Güney Zazacasına ve bazı geçiş şivelerine has olan özelliklerden biri de isim ve sıfat tamlamarında izafet –ê, –a ve –o ile tamlanan ad arasına 2. halde (dolaysız nesne ve ergatif halinde özne hariç) –d-’nin girmesi: lacê mı lacdê to rê vano “oğlum oğluna diyor”.
Merkezi Kuzey ve Güney’den farklı kılan bir özellik de, belirsizlik tanımlığı (article) –ê, Merkez’de (-êk); örn. rocê : rocêk “bir gün”, bir de Merkez’de çoğu ağızlarda iyelik izafetinin eril –i, dişil –ê ~ -ay olduğu, örn. pirıki mı “dedem”, pirıkê mı “nenem”, kimi ağızlarda ise eril ve dişil izafet ekinin –ê’de eşleştiği görülmekte.
Güney Zazacasında tek heceli fiil takıları (preverbs) şimdiki zamanda da çekimlenen fiil ile bitişik kalır, örn. Çermik kêber abeno, Hozat ve Bingöl (ki)ber beno a “kapı açılıyor”.
Kuzey ağızları arasında yer alan Dersim Zazacası, Batı (Hozat, Ovacık, Çemişgezek) ve Doğu-Dersim (Mameki, Nazımiye, Mazgirt, Güney-Pülümür) ağızlarından oluşur. Dersim ağızlarında olan en belirgin özellik ise, sızıcı (spirant) sesler olan s : ş ve z : j ile birlikte patlamalı-sızlamalı (affricate) ç [tsh : tšh], çh [ts : tš] ve c [dz : dž] ünsüzlerin sesbirimsel değişke veya çevresel üye (complementary distributed allophones) olarak karşı karşıya olmasından ötürü oluşan yenilenmiş bir ses yapısına sahip olmasıdır. Ş ve j sesleri sadece belirli şartlar altında, i, ü veya ê ’nin damaksıl varyantı [ye]’den önce geldiğinde ortaya çıkar. Diğer ünlüler önünde yer alan s veya z seslerinden kaynaklı olarak ç, çh ve c ünsüzleri de [tsh], [ts] ve [dz] şekliyle belirmiştir. Dersim, Erzincan’ın çoğu, ayrıca Tekman ve kısmen Hınıs, Koçgiri’nin de Çarekan ağzı bu özelliğe sahiptir.[7] Örn. Varto şane, Dersim sane “tarak”, Varto sia, Dersim şia “kara, siyah”, Varto züa, Güney-Zz. zıwa, Dersim jüa ~ jia „kuru“, Varto ca /dja/, Dersim ca /dza/ “yer”, Varto çı /tşı/, Dersim çı /tsı/ “ne”. Bu özelliğin kazanılmasında Ermenice’nin payı olduğu söylenebilir.
[1] Boğazsıl sesler, Arapça’da sözkonusu sözcüklerde aslen bulunmamasına rağmen ‘erd “yer” (Arapça erḍ أرض), fa’hm “anlama, akıl” (Arapça fehm فهم) ve Zazacada aslen bulunmayan yerde, örn. ‘hewt “7”, Kuzey hawt) < Eski İranca hapta-), ‘heş “ayı”, Kuzey heş ~ hes, Avesta arša‑ gibi sözcüklerin telaffuzuna da yansımıştır.
[2] Kuzey Zazacasında 2. tekil şahsın eril şekli -ê sadece istek kipinde (örn. tı ke vacêtı vanê “dersin ki, zannedersin ki”) deyiminde mevcut. “dersen”) ve kalıntı olarak
[3] „14” ve “15” sayıları da Kuzey Zazacasında sadece kalıntı olarak var: Aşma çarêsephoncês “iki hafta”. “ondörtlük ay”;
[4] Diyarbakır Kulp’ta da ki, tek tük olarak Bingöl’ün de bazı ağızlarında zi ki şeklinde var. Bazı ağızlardaki ji varyantı ise Kürtçeden alınmıştır.
[5] Kırê, Ermenice kiraki կիրակի üzerine Zazacaya alınan Yunanca kökenli bir sözcüktür (Yun. küriakē Κυριακή).
[6] Aynı d biçimi, Batı-Dersim dışında Kuzey’deki diğer ağızlarda 2. şahısta kullanılan d-dir: dey, dae, dinan (dine) “onun (eril, dişil), onların”.
[7] Diyarbakır-Çermik ve Adıyaman-Gerger’in bazı ağızlarının ses yapısı kısmen Dersim’inkinden farklıdır: ş ve j seslerinin hiç bulunmaz ve de ç ve c ünsüzlerinin bilinen /tş/ ve /dj/ şeklinde telaffuz edilir.
____________________________________
Zazacanın Dilbilgisi Yapısı ve Kelime Hazinesi
Zazacanın komşu dillerle etkileşim içinde olmasına rağmen Orta İrani dönemden bu yana dilbilgisel olarak ve miras sözcükler açısından yapısını gayet iyi koruduğu söylenebilir. Komşu veya egemen dillerden kelime alışverişi dışında dilin diğer alanlarında fazlasıyla etkileşim gözlenmemektedir. Kültürel açıdan da yerli halk olarak komşu halklarla birçok ortak özelliği taşımaktadır. Bulunduğu ve geliştiği şartlara göre değerlendirilecek olursa, zengin bir kelime dağarcığına sahiptir.
Dilin ses yapısındaki ünlüler olan a, e, ê, ı, i, o, u, ü/û, Güney Zazacasında olan û hariç genelde kısa telaffuz edilmekte ve ünlülerde uzun : kısa karşıtlığı yoktur. Bazı ağızlardaki ö ünlüsü –ew- çift ünlüsünden dönüşmüştür (> öw~ öy), örn. Doğu-Dersim dewe, Batı-Dersim döwe ~ döe “köy” veya komşu heceden etkilenmeden ötürüdür, örn. Bingöl-Genç yeno > yön “geliyor”. Tarihsel gelişme açıdan e, ı, u ünlüleri Eski/Orta İranca’nın kısa a, i, u’nun, a, ê, i, o, û/ü ise Eski İranca uzun ā, ai (> Oİ ē), ī, au (> Oİ ō), ū ünlülerin devamıdır.
Eski İrani dönemin sonuna doğru ve orta İrani dönemin başlagıcında gerçekleşen geçmiş zamanın kuruluş şekliyle çoğu orta İrani dilde, geçmiş zaman edilgen ortaç (participle perfect passive) soneki -ta- ile oluşturulan fiil çekimin sayesinde meydana gelen biçim-sözcükdizimsel (morphosyntactic) bir fenomen olan bölünmüş ergatiflik (split ergativity), yani tüm geçmiş zaman şekillerinde geçişli fiillerde öznenin bükünlü halde belirtilmesi, nesnenin yalın halde olması, İrani dillerde ayrıca fiilin ergatif alanda da nesneye göre çekimlenmesi, bugün de Zazacada varlığını sürdürmektedir . Örn. Ez ey anan, o mı ano. “ben onu (eril) getiriyorum, o beni getiriyor”, geçmiş zamanda ise mı o ard, ey ez ardan “ben onu getirdim, o beni getirdi” şeklinde çekilir.
Çağrı hali diye bilinen vocative’i saymayacak olursak, Zazacada olan 2 hal (yalın, casus rectus, ve bükünlü casus obliquus) de Orta Batı İrani dönemden kalmadır.
İsim tamlamasında belirten isimde olduğu gibi, sıfat tamlamasında da sıfat isimden sonra gelir, sıfat da isimle birlikte çekilir, örn. her-o gewr "gri eşek", her-ê gewri "gri eşekler", her-an-ê gewr-an "gri eşekleri(n)
Eski ve Orta İrani dönemden kalma diğer bir özellik de, fiilin edilgen çatısı (diathesis, voice) mürekkep şekilde (bireşimsel, synthetic), yani yardımcı fiil olmaksızın da sınırlı fiillerle kurulması. Eski Hint-İrani edilgen soneki -ya-, Pehlevice’de bulunan –īh- şekline yansıması Zazacada –i- ile mevcut: Nan werino (weriyeno). “ekmek yeniliyor”.
İsim ve şahıs zamirlerinden öte fiil çekiminde de Merkez ve Güney’de 2. ve tüm şivelerde 3. kişide de eril ve dişil olarak cinsiyet farkı belirmekte: O vano, a vana “o (erkek) söylüyor, o (bayan) söylüyor”. Şahıs zamirlerinde ise tipik Batı İrani yapısı belirmektedir: yalın hal : bükünlü hal: ben ez : mın, sen tı : to, o (eril) o : ey ~ i ~ yı, o (dişil) a ~ ya : ae ~ ay ~ yê; biz ma : ma, siz şıma ~ sıma : şıma ~ sıma, onlar ê ~ i : inan ~ ine
İşaret zamirlerinde aslen 3 boyutlu yakınlık derecesi belirtilse de (Örn. o, n-o, e-n-o; Türkçe’de de olduğu gibi o, bu, şu), genelde kullanılan 2 derece var. Uzak derece için olanlar 3. şahıs zamirleri o, a, ê’ye denk düşerken, yakın derece için Kuzey ve Güney-Zazacasında n- önekiyle no, na, nê; ney, nae, ninan; bükünlü halde niteleyici (attributive) işlevde (n)ê, (n)a, (n)ê, örn. vengê nê heri / heran “bu eşeğin / eşeklerin sesi” iken, Merkez Zazacasında yakın derece için genelde en- ~ ın- kullanılır. Kuzeyde a-, Güneyde e- eki çok yakın derece için genelde niteleyici şekilde kullanılır, örn. eno ~ ano lacek “şu oğlan”.
Fiilde şimdiki zamanda belirgin olan bildirme, emir ve istek kipi mevcut; istek kipinde (subjunctive) olan özellik, Eski ve Orta İrani dönemde olan fiil kökeninin bu kipe yansımasıdır. Örn. Beno “götürüyor”, berd “götürdü”, eke bero “götürse”; ber- < Eski İranca bar-, proto Hint-Avrupaca *bher-.
Görülen (hikayeli) geçmiş zamanda (imperfect) tüm şahıslar için kullanılan sonek -êne (~ -ên, -ê), örn. şiyêne, diyêne “giderdi-, görürdü-” de Partça’da olan Past Optative ahēndē(h) ile alakalı olması muhtemel.
Çoğu Hint-Avrupa dillerinde var olan fiil takıları (preverbs) Zazacada iki şekliyle mevcuttur: Eski Hint-İrani döneminden kalma kimi yön belirten zarfların o dönemde de cümlede fiile yakınlaşarak erişmesi ve fiille bütünleşmesiyle oluşan fiil takıları, örn. ni-šad (< sad- “oturmak”) “(aşağıya doğru) oturmak“ > Zaz. nış-/nıştene “inmek”; ā-bar- “getirmek, ‘geriye götürmek’ ” (< bar- “götürmek”) > Farsça aver-آور/avurden آوردن, Zaz. ar-, an-/ardene “getirmek”. Kalıntı takıların bulunduğu fiiler sınırlı bir şekilde mevcut ve dilde takı olarak algılanmamakta. İkincisi ise, göreceli olarak Zazacanın kendince yeni oluşturduğu otuza yakın fiil takısı, örn. temel fiil kerdene “yapmak”: a-kerdene “açmak”, ra-kerdene “sermek”, ro-kerdene “dökmek”, de-kerdenewe-kerdene “ateş yakmak”, tıra-kerdene “sürmek, takmak”, pede-kerdenecêra-kerdene “ayırmak”, cıra-kerdene “kesmek (gövdesinden ayırmak)”, têra-kerdene “etrafa yaymak; uyandırmak”, tede-kerdene “saymak, saygı göstermek”, têro-kerdene “karıştırmak (kağıt)”, werê-kerdene “urgan, ip vs. dolayarak bağlamak”. Nıştenero-nıştene kullanılır. Bazı fiilerde yön belirten fiilsel ön edat diyebileceğimiz (verbal preposition) [e]ra, [e]ro biçimler de mevcut (bazı ağızlarda sadece kalıntı olarak bulunur veya kaybolmuştur): cı daene “(birine birşey) vermek” : era cı daene (dan- ra cı) “dayamak”, ero cı nıştene (nışen- ro cı) “binmek”. “
Zaza alfabesi
1: Jacobson Alfabesi Zaza Alfabesi 32 harften oluşmaktadır. Bu alfabe Amerikalı dilbilimci C. M Jacobson'un katkılarından dolayı Jacobsun Alfabesi olarak da bilinir. Alfabedeki 32 harf şunlardır:
A B C Ç D E Ê F G Ğ H I İ J K L M N O P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z
(î harfi de kullanılır. Örneğin hîni (hîyni gibi okunur) derken Hıni aynı sesi vermez.)
I ve Ü harfleri Zazaca'da sözcük başına gelmez. Ayrıca bu alfabe dışında Vate Grubu olarak bilinen Stockholm merkezli bir Zaza grubu vardır ki; yayınlarında Bedîrxan Alfabesi'ni kullanırlar. Bu alfabede bazı harfler ve anlamları şöyledir; î=i, i=ı, û=ü/uı. Zazaca'nın bütün Zazalar tarafından ortak kullanılan standart bir alfabesi henüz yoktur; genelde Jacobson alfabeleri kullanılırlar.
2: Bedirxan Alfabesi
A B C Ç D E Ê F G H İ Î J K L M N O P Q R S Ş T U Û V W X Y Z
Ê Fransızcadaki "é" sesini verir: été. Q Arapcadaki "kaf" sesini verir: kanun, kalem. U : W+I sesini verir W Azericedeki "w" sesini verir: watan X Türkmencedeki "x" sesini verir: xeber
Zaza Edebiyatı
İlk Zazaca kitap , Osmanlı döneminde Rusya'ya savaşa gönderilen Zazaca dilini inceleyen dilbilimci Peter Lerch tarafindan 1850 yılında yazılmıştır. Diğer iki önemli eser dini kitaplardır. "Mewlid" adında iki kitap, ilki "Ahmedé Xasi" tarafından 1899'da ve diğeri "Osman Efendio Babıc" tarafından 1933'de Şam'da yayınlanmıstır. Bunun yanında Tunceli'ye özgü koç heykelli mezar taşlarının üzerinde Arap alfabesiyle yazılmış Zazaca yazılar tespit edilmiştir.[kaynak belirtilmeli]
Zazaca Latin harfleri ile Avrupa'ya göç eden Zazalar tarafından yazılmıştır. Ardından İstanbul'da Zazaca kitap ve dergiler çıkarılmıştır.2004'te yapılan AB uyum paketlerinden sonra, TRT Pazartesi günleri otuz dakikalık Zazaca yayın yapmaktaydı. TRT-6 'nın kurulmasından sonra bu yayınlar günde 10 dk Zazaca haber şeklinde bu kanala kaydırıldı. Ayrıca Yol TV, Su TV gibi Alevi televizyonlarında Zaza diline ve müziğine yer verilmektedir. Roj TV'de de kısmen Zazaca yayın yapılmaktadır.
Avrupa'da çıkan Ware, Tija Sodıri, Kormışkan, Piya, Ayre, ZazaPress, Pir, Raştiye, Vate gibi dergiler dışında, İstanbul'da Tij Yayınları ve Vate Yayınları tarafından Zaza dilinde kitaplar yayınlanmaktadır. Ayrıca Dersim (Tunceli)'de yayınlanan ilk Zazaca gazete ise Munzur Haber'dir. Türkiye'de tamamı Zazaca olarak yayınlanan ilk dergi ise Erzurum'da yayınlanan "Vatı" dergisidir. Halen Malatya'da Miraz adında iki aylık felsefe ve edebiyat dergisi yayınlanmaktadır. Ayrıca Yılmaz Güney'in Duvar filmi, tarihte Zazaca'nın sinemada kullanıldığı ilk film olması nedeniyle önemlidir. Zazaca'nın kullanıldığı diğer filmler arasında şunlar sayılabilir.
- Beyaz Melek, Mahsun Kırmızıgül
- Tüyü Takip Et (Perre Dıma So), Nuray Şahin (İlk Zazaca uzun metrajlı film olarak kabul edilmektedir; Zazaca-Almanca)
- Şıhsenem, Star Tv (dizi müziği)
- Can Baz (belgesel)
- Was (Ot) (belgesel), Caner Canerik.
- Dersim 38 (belgesel)
Bazı Zazaca Eserler:
- Mesut ÖZCAN "Zazaca-Türkçe Sözlük"Kaynak Yayınları, İstanbul 1997
- Fahri Pamukçu, "Gıramerê Zazaki" (Gramer), Tij Yayınları, İstanbul 2002.
- Zülfü Selcan, Grammatik Der Zaza Spreche(Zaza Dili Grameri)
- Ali Himmet Dağ, "Mısaibê Mı Mase" (Şiir), Kendi Yayınevi, Hollanda 2002.
- M. Jacobson, "Rastnustena Zonê Ma" (Gramer), Tij Yayınları, İstanbul.
- Sait Çiya, "Her Çi Beno Sanike" (Roman), Tij Yayınları, İstanbul.
- Faruk Iremet, "Dilimiz Zazaca, Zonê Ma Zazaki" İremet Yayınları, Eylül/Elun, 1996, Stockholm/Sweden, ISBN: 91-972069–8-9
- Faruk İremet, "Antolojiyê hozanwanê Swêdi" İremet Yayınları, 1995, About Swedish writers, ISBN: 91-972069-0-X
- Faruk İremet "Zeritenık" Poems, İremet Yayınları, 1996, ISBN: 91-972069-7-0
- Faruk İremet "Rondıkê Çavên ti" Poems, 1993, APEC, Stockholm/Sweden ISBN: 91-87730-27-8
- Koyo Berz "Namdarê Sêweregı" İremet Yayınları, 1995, Stockholm/Sweden ISBN: 91-972069-6-2
- Koyo Berz "Kole Nêba" Poems, İremet Yayınları, 1995, Stockholm/Sweden ISBN: 91-97-2069-3-4
- Koyo Berz "Ewro şori, meştı bêri" Novel, İremet Yayınları1996, ISBN: 91-972069-3-4
- Koyo Berz "gramerê zazaki" Grammar, İremet Yayınları, 2002, Stockholm/Sweden ISBN: 91-973977-1-7
- Terry Lynn Todd "A grammar of Dimili—Also known as Zaza" About the zazaish grammar, second edition İremet Yayınları, 2002, Stockholm/Sweden, ISBN: 91-973977-0-9
- Safiya Pak "Xeribey ıd, keye dı / In der fremde zu hause" Poems, İremet Yayınları, 1997 ISBN: 91-972069-9-7
Zazaca'nın en yoğun olarak konuşulduğu yerler ve Zazalar ın en yoğun olarak yaşadığı yerler :
- Tunceli (bütün ilçelerde)
- Bingöl (bütün ilçelerde)
- Elazığ (doğu bölgesi,kuzeyi ve güneyi)
- Diyarbakır (kuzey ve batı bölgeleriÇermik,Çüngüş,Ergani,Eğil,Dicle,Lice,Hani,Kulp,Hazro)
- Urfa (Siverek, Bucak ilçesi)
- Muş (Varto ilçesi)
- Sivas (Zara,Ulaş,Kangal, ilçeleri)
- Adıyaman (Gerger ilçesi)
- Erzincan (dağınık şekilde.. çoğunlukla merkez de ve Tunceli'ye yakın yerlerde)
- Batman (Batman, Sason)
- Bitlis (Mutki, Tatvan)
- Malatya (Pötürge, Doğanyol, Arguvan)
- Ardahan (Göle va Çevre Köylerde
Namê to çıko?/çıto?/çıçiyo? : adın ne?
Namê şıma çıko?/çıto?/çıçiyo? : isminiz nedir?
Tı çend serriyi" Tı çond serriya? : kaç yaşındasın?
Senêna, weşa? / çıturia, wesa? / Tı senina hola ?: nasılsın iyimisin?
bayanlar için Senini,weşi? :nasılsın , iyi misin? erkekler için Tı weş be / berxudar be : sağol, (teşekkür).
Teşekur keno / tesekur kon : teşekkür ederim.
Homa to ra razi bo : Allah senden razı olsun.
" ını çınaw Ino çınawo? / No çıko? : bu nedir?
Tı se kena ? : ne yapıyorsun?<bayanlar için> tı keni? ne yapıyorsun (erkekler için) Şıma xêr amey/ Sıma xêr amey : Hoşgeldiniz
est/ esto / esta : var
çin/ çino / çina : yok
Yâ / Yé : evet
Nê : hayır
şo : git
bê : gel
vace / vaje / vaze : söyle
Tı sa vana / Tı se vuni : Ne diyorsun?
bon : ev (inşaat) (ing: house)
çê/keye : ev (ing: home)
- renkler
khewe / kıho / zırg : yeşil
gewr : gri
çeqer / zerd : sarı
sur : kırmızı
sis / sıpê / 'sıpi' : beyaz
sia / şia : siyah
qewa : kahverengi
khez / khej : sarışın (insanlar için)
- akrabalık
pi / bawo : baba
wae / way : kızkardeş
bıra : erkek kardeş
ma u pi : ebeveyn
dad / ded : amca
najni / dadcéni / naçıki : amcanın karısı
xal : dayı
xalcêni : dayının karısı
emé/amıke : hala
yayıké / xalıke : teyze =veyvıke- : gelin zama - damat
Zazaca Üzerine Yapılan Bilimsel Çalışmalar
- Lerch, Peter I. (1857/58): Forschungen über die Kurden und die Iranischen Nordchaldäer. St. Petersburg.
- Mann, Oskar / Hadank, Karl (1932): Die Mundarten der Zâzâ, hauptsächlich aus Siverek und Kor. Leipzig.
- Lynn Todd, Terry. (1985) "A Grammar of Dimili" University of Michigan
- Jost, Gippert. (1996) "Zazaca’nin Tarihsel Gelisimi" Frankfurt University
- Paul, Ludwig. (1998) "The Position of Zazaki Among West Iranian languages" University of Hamburg
- Asatrian, Garnik. S. / Gevorgian, N. Kh. (1988):“ Zāzā Miscellany: Notes on some religious customs and institutions.“ In: Hommage et Opera Minora (Acta Iranica). Volume XII. Leiden.
- Gajewski, Jon. (2004) "Evidentiality in Zazaki" Massachusetts Institute of Technology
- Larson, Richard. and Hiroko, Yamakido. (2006) "Zazaki as Double Case-Marking" Stony Brook University
- C.M. Jacobson: Rastnustena Zonê Ma - Handbuch für die Rechtschreibung der Zaza-Sprache. Verlag für Kultur und Wissenschaft, 1993, Bonn
- C.M. Jacobson: Zazaca okuma yazma el kitabi. Verlag für Kultur und Wissenschaft, 1997, Bonn.
- Sandonato, M. (1994): Zazaki. Typological studies innegation, eds. Peter Kahrel, René van den Berg. S. 125-142. Amsterdam.
- Keskin, Mesut (2008): Zur dialektalen Gliederung des Zazaki.
- Arslan, İlyas (2007): Partikeln im Zazaki.
- Bläsing, Uwe (1995): „Kurdische und Zaza-Elemente im türkeitürkischen Dialektlexikon“ . Etymologische Betrachtungen ausgehend vom Nordwestiranischen. In: Dutch Studies (Publishedd by Nell). Vol 1 Nr. 2. S. 173-218. Near Eastern languages and literatures. Leiden.
- Bläsing, Uwe 1997: „Irano-Turcia: Westiranisches Lehngut im türkeitürkischen Dialektmaterial“. In: Studia Etymologica Craconviensia. Vol. 2. S. 77-150. Kraków.
- Gippert, Jost (2007/2008): Zur dialektalen Stellung des Zazaki: Die Sprache. Zeitschrift für Sprachwissenschaft. Wiesbaden.
- Faruk Iremet, "Dilimiz Zazaca, Zonê Ma Zazaki" İremet Yayınları, Eylül/Elun, 1996, Stockholm/Sweden, ISBN: 91-972069–8-9
- Koyo Berz "gramerê zazaki" Grammar, İremet Yayınları, 2002, Stockholm/Sweden ISBN: 91-973977-1-7
- Paul, Ludwig: Zazaki - Versuch einer Dialektologie. Reichert Verlag, 1998, Wiesbaden.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.