Bilgi Ekonomisi
Son yıllarda dünya ekonomisinde, ekonomik, toplumsal ve teknoloji alanlarında yaşanan değişimler, bilgi ekonomisi kavramı ile açıklanmaktadır. Birbirleriyle yakından ilişkili karmaşık süreçlerden oluşan bu gelişmeler, toplumların artık dünya ölçeğinde düşünüp yaşaması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Enformasyon ve iletişim teknolojilerindeki yenilikler sonucu, ekonomide yaşanan belirgin ve kalıcı etkiler mikro ve makro düzeyde pek çok kavramın yeniden tanımlanmasını gerektirmektedir.
İşletmeler ve ülkeler açısından, bilginin önemi son yıllarda giderek artan bir konuma gelmiştir. Ekonomik faaliyetler, bilgi teknolojilerinin önem kazanması ve ilerlemesinin artmasıyla küresel bir yapıya bürünmüştür. Bu durum bilgi rekabet avantajını oluşturmuştur. İşletmeler faaliyetlerini bilgi teknolojileri sayesinde yaymış ve rekabet çabalarında bilgiyi ve bilgi teknolojilerini stratejik bir güç olarak kullanmışlardır. Aslında bilgi ekonomisinin insanlığın bütün zamanlarında farklı örnekleriyle belirtileri görünmüştür. Ekonomi tarihinde, sanayi devriminin sonucu olan kitle üretimi sonrasında önemli ölçüde değişiklikler meydana gelmiştir. Böyle bir yapılanma hem makineleşmenin hem de insan gücünün önüne geçmiştir. Bu dönüşümün temelinde ulus devlet kavramının önemini yitirmesi ve uluslararası ticaretin yaygınlaşması görülebilir. Buna göre, sanayi devrimi sürecinde önem kazanan finansal kaynak kullanımı günümüzde yerini bilgi ekonomisine bırakmıştır. Bu bağlamda bilgi ekonomisi adeta finansal sermayenin fırsat maliyeti konumuna gelmiştir. Günümüz ekonomik koşullarının temel eksenini oluşturan bilgi ekonomisiyle bilgi teknolojileri kullanımının küresel olarak yaygınlaşması sosyal ve ekonomik kalkınmanın kolaylaştırıcı aracı olarak rol oynamaktadır. Bu noktada bilgi ekonomisinin kalkınma üzerindeki etkileri göz önüne alındığında az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından, kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi için yapılması gerekenler üç aşama karşımıza çıkmaktadır.
İlk olarak, bilgi temelli ve entegre edilmiş ekonomiyi kurmak ve kalıcı kılmak için tutarlı ve çok yönlü bir ulusal strateji geliştirilmelidir. İkinci olarak, özel sektör, eğitimciler, bilim adamları, sivil toplum ve medya da dâhil olmak üzere toplumun tüm kesimlerini kapsayan bilgi ekonomisi uygulamaları yapılmalı ve geliştirilmelidir. Üçüncü olarak, bilgi ekonomisine geçişte başarının sırrı ekonominin anahtar sektörlerinin işbirliğine koordinasyonuna ve dengeli gelişimine bağlı olmaktadır (Kurt, 2004, s. 205).
1. Bilgi Ekonomisinin Gelişimi ve Tanımı
1950’li yıllardan itibaren oluşmaya başlayan bilgi ekonomisi Sanayi İnkılâbı, II. Dünya savaşı gibi dünya ekonomisine yön veren olaylarla alt yapısını oluşturmuştur. 1990’lı yıllarda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte ortaya çıkan küreselleşme kavramıyla birlikte tempo kazanmıştır. Bu doğrultuda 1990’lı yılların geç kalınmış buluşuna bilgi ekonomisi denilebilir. Küreselleşmenin bilgi ekonomisine hız kazandırmasındaki unsurlar ise şu şekildedir (Dura ve Atik, 2002, s. 54, 2006; Rupp, 2002, s. 83):
2. Bilgi Ekonomisinin Unsurları
2.1. Bilgi
Bilgi, çok farklı şekillerde tanımlanabilmektedir. Bu tanımlar ise şu şekildedir: Bilgi doğruluğu ispatlanmış inançlardır. Bilgi, sosyal olaylarda karşımıza çıkan eylem ve olayları anlamamıza ve kavramamıza yardım eden işaret ve kavrayışlardır. Dolayısıyla bilgi, öğrenme, araştırma ve gözlem yoluyla elde edilen her türlü gerçek ve kavrayışın tümüdür. Bilgi, gözlemlenebilen, ölçülebilen, hesaplanabilen, değerlendirilebilen bir davranış ya da tutuma ait değerdir veya bilgi belli bir süreçten geçmiş veriler olarak tanımlanabilir (Dura ve Atik, 2002, s. 134). İnsan zekâsının çalışması sonucu elde edilen zihni üründür veyahut öğrenme, gözlem ve araştırma yoluyla elde edilen gerçektir. Bilginin elde edilmesinde belli bir sıra bulunmaktadır. Sırasıyla araştırmalardan veriler, verilerden iletişim, iletişimden de bilgi elde edilir. Bir kaynağın stratejik değer taşıması için beş temel özelliği bünyesinde barındırması gerekmektedir. Söz konusu özellikler şu şekildedir (Kurt, 2004, s. 209):
2.2. Bilgi ve İletişim Teknolojileri
Üretilen bilginin insanlığa faydalı olabilmesi ve atıl kalkamaması için yayılma misyonun gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda bilginin yayılmasındaki görevi üstlenen dinamik ise bilgi ve iletişim teknolojileridir. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ve birbiriyle bütünleşmesi iş dünyasını yeniden şekillendirmiş, yaşanan dönüşüme ayak uyduramayan sektör ve firmalar ya yok olmuş ya da farklı faaliyet alanlarına geçmek zorunda kalmışlardır. Başka bir ifadeyle çağa uyum sağlayanlar veya sağlayamayanlar olmak üzere iki sınıf ortaya çıkmıştır. Bilgi teknolojilerinin gelişimi ile iş, yönetim ve tüketim faaliyetlerinin yürütülmesi için gerekli olan üretilmiş ve yapılanmış bilgilerin faydalı olabilmesi için üreticiler, tüketiciler, özel ve kamu kurumlarına ulaştırılması zorunluluk haline gelmiştir. Bu doğrultuda bilgi ve iletişim teknolojileri söz konusu bilgilerin ses, hareketli görüntü ve yazılı metin olarak çok hızlı bir şekilde iletilerek işlenmesine, iletilmesine ve depolanmasına izin vermektedir.
2.3. Bilgi İşçileri
Bilginin üretilmesi, bilginin yönetilmesi, kullanılması ve geliştirilmesine yönelik işler bilgi işçileri tarafından gerçekleştirilmektedir. Diğer bir ifade ile analiz ve sentez yeteneği olan, bilgiyi işin gereklerine göre dönüştürebilen, çeşitli değişkenlerle problemleri çözebilen çalışanlar, bilgi işçisi olarak tanımlanmaktadır. Bilgi işçileri herhangi bir yerdeki bilgisayara dayalı sistem ile kendi bilgi, beceri ve deneyimi ile ürünü zenginleştiren, yüksek eğitimli, uzmanlık alanına sahip olan, sorumluluk almada yüksek özerklik isteyen ve sorumluluk alanı sadece ofis ile sınırlı olmayan işçilerdir. Bilgi işçisi olarak adlandırılan sınıf, bilgi ekonomisinin yükselişine eş güdümlü olarak gelişmiştir. Bilgi işçilerinin diğer tanımları ise şöyledir (Özgüler, 2003, s. 145).
Yüksek eğitimli, yaratıcı, bilgisayar bilen, zekâsı ile her ortama kolayca uyum sağlayabilen, bilgisini kullanabilen çalışanlar bilgi işçisidir. Bilgi işçileri, zekâlarını ve fikirlerini ürün mal ve hizmete dönüştürürler. Sahip oldukları bilgiyi satarlar veya ticaretini yaparlar. Sürekli öğrenme ve kendini geliştirme çabası isteği içerisindedirler. Bilgi ekonomisinde bilgi işçileri altın yakalılar olarak adlandırılmaktadır. Bu da teknolojideki değişmeler ve çalışmanın küreselleşmesi ile işgücünün yapısının değiştiğini göstermektedir. Doktor, avukat, programcı, bilgi ve iletişim sistemi yapanlar, bilgi ve iletişim sistemi uzmanları, reklâmcılar, danışmanlık hizmeti verenler, kütüphaneciler, öğretmenler, bilim adamları bilgi işçisi sınıfında yer almaktadırlar. Bilgi ekonomisinde rutin işler bilgisayarlar tarafından yapılırken, yaratıcılık gerektiren işler, bilgi teknolojisi desteği ile çalışan bilgi işçileri tarafından yapılmaktadır. Bu doğrultuda bilgi ekonomisinde bilgi temelli ekonomik faaliyetleri şekillendiren ve oluşumunu sağlayan ana rol, bilgi işçilerinindir. Bilgi ekonomisini sadece gelişen teknolojiler temelinde tanımlaya çalışmak önemli bir yanılgı olabilmektedir.
Teknolojileri ortaya çıkaran geliştiren ve sistemlere uyarlayan yine bilgi işçileridir. Bilgi yoğun işletmelerde ve ekonomilerde birçok süreç teknolojilere bağlı olarak yerine getirilmesine karşın, burada önemsenmesi gereken asıl unsur sistemin işlenmesini sağlayan insanlar, yani bilgi işçileridir. Bilgi işçileri sayesinde sistem çok iyi işletilebileceği gibi onlara gereken önem verilmediğinde sistemin aksamaları işletmeler için büyük kayıplara yol açabilir (Kurt, 2004, s. 209).
3. Bilgi Ekonomisi Özellikleri
Bilgi ekonomisinin özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir (businessweek.com, 2006; Özgüler, 2003, s. 80-89):
Yeni bir ekonomidir
Bilginin üretilmesi ve mal olarak kullanılması, yenilik ve icatlar bilgi ekonomisinde servet ve refahın oluşmasında temel belirleyicilerdir. Bilgi, üretimin, verimliliğin artmasında ve ayrıca ürünlerin kalitesini ve niteliğini artmasındaki temel araçtır. Firma ve endüstrilerin başarılı ve verimli olabilmesi yenilik, yaratıcılık ve icatta bulunmalarına, yeni ürünler geliştirmelerine, yeni hizmetler sunmalarına, ürün ve bilgi yoğunluğunu arttırmalarına bağlı olmaktadır. Bütün bu sebepler bilgi ekonomisine yeni bir ekonomi olma özelliği kazandırmıştır.
Sanal bir ekonomidir
Ekonomik faaliyetlerin dijital ve elektronik ortamlarda gerçekleştirilmesine sanallaşma adı verilmektedir. Söz konusu sanallaşma ekonominin yapısını, kurumların türlerini, boyutlarını ve aralarındaki ilişkileri, dolayısıyla ekonomik faaliyetin bizzat kendisini değiştirmektedir. İnternet üzerinden insanların alışveriş yapması ekonominin yapısını ve ekonomik süreci değiştirmektedir.
Bilgi ekonomisi bir ağ ekonomisidir
Bilgi ekonomisi işlevini iletişim ağlarıyla bütünleştiren bir ekonomidir. Bilgi teknolojileri ve iletişim ağları küçük ölçekli işletmelere büyük ölçekli işletmelerin sahip olduğu ölçek ekonomileri ve kaynağa ulaşma gibi ana avantajlara sahip olma imkânı sunmaktadır. Diğer taraftan, büyük ölçekli işletmelerin belli dezavantajları (katı bürokrasi, kırtasiyecilik, merkeziyetçilik, hiyerarşik yapı ve değişim güçlüğü) küçük işletmelerde bulunmamaktadır. Büyük ölçekli işletmeler ancak küçük akışkan gruplar halinde örgütlenirlerse çeviklik, dinamiklik, küresellik, özerklik ve esneklik kazanabileceklerdir.
Bilgi ekonomisi aracıları ortadan kaldırmaktadır
Üretici firmaların nihai tüketicilere ulaşmasında kullandıkları aracı firmalar bilgi ekonomisinde iletişim ağları sebebiyle ortadan kalkacaklardır. Aracı kuruluşlar, yeni görevler üstlenmez ve kişiler bunlara yeni değerler yüklemezlerse ortadan kaybolacaklar. Özel ve kamu sektöründe birçok kurum tüketicileriyle iletişim ağları aracılığıyla doğrudan temas kuracaklar ve aracılarını büyük ölçüde işlevsiz bırakacaklardır. Örneğin, oteller, turizm işletmeleri, havayolları gibi kurumlar rezervasyonlar için acentelerle iş yapmak yerine doğrudan müşterilerine ulaşacaklardır. Böylece işletmeler üzerindeki aracı kuruluş maliyeti de ortadan kalkmış olacaktır. Buda işletmenin karlılığını ve müşteriye sunulan hizmetin kalitesini arttıracaktır.
Bilgi ekonomisi üçlü bir oluşum sektörüdür
Bilgi ekonomisinde hâkim ekonomik sektör diğer tüm sektörlerin refah ve verimlilik yaratmasına giden yolu teşkil eden bilgisayar, iletişim ve eğlence sanayilerinin entegrasyonuyla oluşan yeni medya sektörüdür. Bu entegrasyon tüm sektörlerin temeli haline gelmeye başlamaktadır. Yeni medya sektörü tüm sanat etkinliklerini, bilimsel araştırmaları, eğitimi ve işletmeleri dönüştürerek geliştirmektedir. İnsanların iş yapma, üretme, çalışma, eğlenme, yaşama ve düşünme yöntemlerini değiştirmektedir. Bu noktada, en önemlisi bu yeni sektör tüketim ve üretim faaliyetlerine ilişkin değerler ve anlayışlar üzerinde büyük bir etki yapmaktadır.
Bilgi ekonomisi yenilik içeriklidir
Bilgi ekonomisindeki prensiplerden biride, yeni ve başarılı bir ürün üretilip, geliştirilmiş ve piyasaya sürülmesidir. Hızlı ilerleyen bir yapıya sahip olan bilgi ekonomisinde piyasaya sürülen ürünler kısa sürede demode olma durumuyla karşı karşıyadır. O yüzden işletmelerin varlıklarını sürdürebilmeleri için tasarım konusunda son derece hızlı ve yenilikçi olma zorunlulukları söz konusudur. Yani günümüzde haşin rekabet koşullarında başarılı olmanın sırrı yenilik ve yaratıcılıktır.
Bilgi ekonomisi üretici ve tüketici farkını azalmaktadır
Kitle üretiminin yerini büyük miktarlarda müşteri isteklerine göre üretimin almasıyla birlikte, üreticiler bireysel tüketicilerin zevk ve ihtiyaçlarına uygun özel mal ve hizmetler üretmek zorunda kalmışlardır. Bilgi ekonomisinde tüketiciler fiilen üretim sürecine katkıda bulunabilmektedirler. Dolayısıyla müşteriler artan iletişim teknolojileri aracılığıyla üretime yön verebilme durumuna sahiptirler.
Bilgi ekonomisi hızlı bir ekonomidir
Bilgi ekonomisinde, işletme başarısı ve ekonomik faaliyetler açısından hız çok önemli bir dinamiktir. Çünkü ürün hayat süreleri süratle kısalmaktadır. İşletmeler çevresel bilgi ve iletişim akımına anında tepki vererek zamana uyum sağlamak zorundadırlar. Müşteri siparişleri elektronik yoldan alınarak eş zamanlı olarak işlenmektedir. İlgili fatura ve gerekli belgeler dijital yoldan geri yollanmakta ve veri tabanları sürekli güncellenmektedir. Dolayısıyla hızlılar ve hızlı olamayanlar şeklinde iki tür işletme sınıfı ortaya çıkmaktadır.
Bilgi ekonomisi sürtüşmesiz bir ekonomidir
Bilgisayar ve İnternet’in, ürün ve hizmet alıcı ve satıcılarını karşı karşıya getirme sorunu olan ve kapitalizmin sürtüşme maliyetleri olarak nitelendirilen maliyetleri büyük oranda azaltması da söz konusu olmaktadır. Bu çerçevede bilgi ekonomisi maliyet avantajı da sağlayabilmektedir.
Bilgi ekonomisi bazı sosyal problemleri de bünyesinde barındırmaktadır
Bilginin güç olma niteliği dolayısı ile hızlı gelişen teknolojilerin diktatör güçler ve devletler tarafından kötüye kullanılmasıdır. Felaket senaryolarından biride maksadını aşan güçler tarafından dünyadaki tüm iletişim sistemlerinin çökertilerek dünyayı tam yüz yıl geriye götürme amaçlarıdır.
4. Sonuç ve Öneriler
Dünya üzerindeki ülkelere bakıldığında ülkeler arasında bilgi ekonomisi açısından farklılıkların olduğu görülmektedir. Bazı ülkeler bilgi ekonomisi yardımıyla bireylerin yaşam kalitelerini sürekli iyileştirirken bazı ülkeler ise bu konuda oldukça geri kalmışlardır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından bakıldığında ise bilgi ekonomisinin, rasyonel değerlendirilmesi ve kullanılmasıyla önemli mesafelerin kat edileceğini göstermektedir. Ülkelerin bilgi ekonomisi yarışında rekabet avantajı kazanabilmesi ve bilgiye dayalı kalkınmayı gerçekleştirebilmesi için geliştirmesi ve uygulaması gereken hususlar şunlardır (Kurt, 20004, s. 216-217):
Sponsorlu Bağlantılar
İşletmeler ve ülkeler açısından, bilginin önemi son yıllarda giderek artan bir konuma gelmiştir. Ekonomik faaliyetler, bilgi teknolojilerinin önem kazanması ve ilerlemesinin artmasıyla küresel bir yapıya bürünmüştür. Bu durum bilgi rekabet avantajını oluşturmuştur. İşletmeler faaliyetlerini bilgi teknolojileri sayesinde yaymış ve rekabet çabalarında bilgiyi ve bilgi teknolojilerini stratejik bir güç olarak kullanmışlardır. Aslında bilgi ekonomisinin insanlığın bütün zamanlarında farklı örnekleriyle belirtileri görünmüştür. Ekonomi tarihinde, sanayi devriminin sonucu olan kitle üretimi sonrasında önemli ölçüde değişiklikler meydana gelmiştir. Böyle bir yapılanma hem makineleşmenin hem de insan gücünün önüne geçmiştir. Bu dönüşümün temelinde ulus devlet kavramının önemini yitirmesi ve uluslararası ticaretin yaygınlaşması görülebilir. Buna göre, sanayi devrimi sürecinde önem kazanan finansal kaynak kullanımı günümüzde yerini bilgi ekonomisine bırakmıştır. Bu bağlamda bilgi ekonomisi adeta finansal sermayenin fırsat maliyeti konumuna gelmiştir. Günümüz ekonomik koşullarının temel eksenini oluşturan bilgi ekonomisiyle bilgi teknolojileri kullanımının küresel olarak yaygınlaşması sosyal ve ekonomik kalkınmanın kolaylaştırıcı aracı olarak rol oynamaktadır. Bu noktada bilgi ekonomisinin kalkınma üzerindeki etkileri göz önüne alındığında az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından, kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi için yapılması gerekenler üç aşama karşımıza çıkmaktadır.
İlk olarak, bilgi temelli ve entegre edilmiş ekonomiyi kurmak ve kalıcı kılmak için tutarlı ve çok yönlü bir ulusal strateji geliştirilmelidir. İkinci olarak, özel sektör, eğitimciler, bilim adamları, sivil toplum ve medya da dâhil olmak üzere toplumun tüm kesimlerini kapsayan bilgi ekonomisi uygulamaları yapılmalı ve geliştirilmelidir. Üçüncü olarak, bilgi ekonomisine geçişte başarının sırrı ekonominin anahtar sektörlerinin işbirliğine koordinasyonuna ve dengeli gelişimine bağlı olmaktadır (Kurt, 2004, s. 205).
1. Bilgi Ekonomisinin Gelişimi ve Tanımı
1950’li yıllardan itibaren oluşmaya başlayan bilgi ekonomisi Sanayi İnkılâbı, II. Dünya savaşı gibi dünya ekonomisine yön veren olaylarla alt yapısını oluşturmuştur. 1990’lı yıllarda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte ortaya çıkan küreselleşme kavramıyla birlikte tempo kazanmıştır. Bu doğrultuda 1990’lı yılların geç kalınmış buluşuna bilgi ekonomisi denilebilir. Küreselleşmenin bilgi ekonomisine hız kazandırmasındaki unsurlar ise şu şekildedir (Dura ve Atik, 2002, s. 54, 2006; Rupp, 2002, s. 83):
- Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra iki kutuplu (Sosyalizm ve Liberalizm) Dünyanın çözünmesi,
- İktisadi duvarların önemli oranda ortadan kalkması,
- Global değişim,
- Kaynakların üretiminin, tüketiminin ve kullanımının ülke ölçeği bazından uluslararası ölçeğe dönüşmesi,
- Esnek, dinamik, değişken ve tempolu çevrelerin ve piyasaların ortaya çıkması,
- Hızlı gelişen teknoloji,
- Dijital devrim,
- Artan rekabet,
- Yenilik,
- Artan bilgiye paralel olarak bilinmeyinin de artması,
- Araştırma geliştirme faaliyetlerinin artması,
- İnsan kaynakları alanında yaşanan köklü değişimler,
- Ekonomik dinamizm ve teknolojik yeniliklerden oluşmaktadır.
2. Bilgi Ekonomisinin Unsurları
2.1. Bilgi
Bilgi, çok farklı şekillerde tanımlanabilmektedir. Bu tanımlar ise şu şekildedir: Bilgi doğruluğu ispatlanmış inançlardır. Bilgi, sosyal olaylarda karşımıza çıkan eylem ve olayları anlamamıza ve kavramamıza yardım eden işaret ve kavrayışlardır. Dolayısıyla bilgi, öğrenme, araştırma ve gözlem yoluyla elde edilen her türlü gerçek ve kavrayışın tümüdür. Bilgi, gözlemlenebilen, ölçülebilen, hesaplanabilen, değerlendirilebilen bir davranış ya da tutuma ait değerdir veya bilgi belli bir süreçten geçmiş veriler olarak tanımlanabilir (Dura ve Atik, 2002, s. 134). İnsan zekâsının çalışması sonucu elde edilen zihni üründür veyahut öğrenme, gözlem ve araştırma yoluyla elde edilen gerçektir. Bilginin elde edilmesinde belli bir sıra bulunmaktadır. Sırasıyla araştırmalardan veriler, verilerden iletişim, iletişimden de bilgi elde edilir. Bir kaynağın stratejik değer taşıması için beş temel özelliği bünyesinde barındırması gerekmektedir. Söz konusu özellikler şu şekildedir (Kurt, 2004, s. 209):
- Kıymetli olması,
- Az bulunması,
- Taklit edilemez olması,
- Paylaştıkça artan nitelikte olması,
- İkame edilemez olması
2.2. Bilgi ve İletişim Teknolojileri
Üretilen bilginin insanlığa faydalı olabilmesi ve atıl kalkamaması için yayılma misyonun gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda bilginin yayılmasındaki görevi üstlenen dinamik ise bilgi ve iletişim teknolojileridir. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ve birbiriyle bütünleşmesi iş dünyasını yeniden şekillendirmiş, yaşanan dönüşüme ayak uyduramayan sektör ve firmalar ya yok olmuş ya da farklı faaliyet alanlarına geçmek zorunda kalmışlardır. Başka bir ifadeyle çağa uyum sağlayanlar veya sağlayamayanlar olmak üzere iki sınıf ortaya çıkmıştır. Bilgi teknolojilerinin gelişimi ile iş, yönetim ve tüketim faaliyetlerinin yürütülmesi için gerekli olan üretilmiş ve yapılanmış bilgilerin faydalı olabilmesi için üreticiler, tüketiciler, özel ve kamu kurumlarına ulaştırılması zorunluluk haline gelmiştir. Bu doğrultuda bilgi ve iletişim teknolojileri söz konusu bilgilerin ses, hareketli görüntü ve yazılı metin olarak çok hızlı bir şekilde iletilerek işlenmesine, iletilmesine ve depolanmasına izin vermektedir.
2.3. Bilgi İşçileri
Bilginin üretilmesi, bilginin yönetilmesi, kullanılması ve geliştirilmesine yönelik işler bilgi işçileri tarafından gerçekleştirilmektedir. Diğer bir ifade ile analiz ve sentez yeteneği olan, bilgiyi işin gereklerine göre dönüştürebilen, çeşitli değişkenlerle problemleri çözebilen çalışanlar, bilgi işçisi olarak tanımlanmaktadır. Bilgi işçileri herhangi bir yerdeki bilgisayara dayalı sistem ile kendi bilgi, beceri ve deneyimi ile ürünü zenginleştiren, yüksek eğitimli, uzmanlık alanına sahip olan, sorumluluk almada yüksek özerklik isteyen ve sorumluluk alanı sadece ofis ile sınırlı olmayan işçilerdir. Bilgi işçisi olarak adlandırılan sınıf, bilgi ekonomisinin yükselişine eş güdümlü olarak gelişmiştir. Bilgi işçilerinin diğer tanımları ise şöyledir (Özgüler, 2003, s. 145).
Yüksek eğitimli, yaratıcı, bilgisayar bilen, zekâsı ile her ortama kolayca uyum sağlayabilen, bilgisini kullanabilen çalışanlar bilgi işçisidir. Bilgi işçileri, zekâlarını ve fikirlerini ürün mal ve hizmete dönüştürürler. Sahip oldukları bilgiyi satarlar veya ticaretini yaparlar. Sürekli öğrenme ve kendini geliştirme çabası isteği içerisindedirler. Bilgi ekonomisinde bilgi işçileri altın yakalılar olarak adlandırılmaktadır. Bu da teknolojideki değişmeler ve çalışmanın küreselleşmesi ile işgücünün yapısının değiştiğini göstermektedir. Doktor, avukat, programcı, bilgi ve iletişim sistemi yapanlar, bilgi ve iletişim sistemi uzmanları, reklâmcılar, danışmanlık hizmeti verenler, kütüphaneciler, öğretmenler, bilim adamları bilgi işçisi sınıfında yer almaktadırlar. Bilgi ekonomisinde rutin işler bilgisayarlar tarafından yapılırken, yaratıcılık gerektiren işler, bilgi teknolojisi desteği ile çalışan bilgi işçileri tarafından yapılmaktadır. Bu doğrultuda bilgi ekonomisinde bilgi temelli ekonomik faaliyetleri şekillendiren ve oluşumunu sağlayan ana rol, bilgi işçilerinindir. Bilgi ekonomisini sadece gelişen teknolojiler temelinde tanımlaya çalışmak önemli bir yanılgı olabilmektedir.
Teknolojileri ortaya çıkaran geliştiren ve sistemlere uyarlayan yine bilgi işçileridir. Bilgi yoğun işletmelerde ve ekonomilerde birçok süreç teknolojilere bağlı olarak yerine getirilmesine karşın, burada önemsenmesi gereken asıl unsur sistemin işlenmesini sağlayan insanlar, yani bilgi işçileridir. Bilgi işçileri sayesinde sistem çok iyi işletilebileceği gibi onlara gereken önem verilmediğinde sistemin aksamaları işletmeler için büyük kayıplara yol açabilir (Kurt, 2004, s. 209).
3. Bilgi Ekonomisi Özellikleri
Bilgi ekonomisinin özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir (businessweek.com, 2006; Özgüler, 2003, s. 80-89):
Yeni bir ekonomidir
Bilginin üretilmesi ve mal olarak kullanılması, yenilik ve icatlar bilgi ekonomisinde servet ve refahın oluşmasında temel belirleyicilerdir. Bilgi, üretimin, verimliliğin artmasında ve ayrıca ürünlerin kalitesini ve niteliğini artmasındaki temel araçtır. Firma ve endüstrilerin başarılı ve verimli olabilmesi yenilik, yaratıcılık ve icatta bulunmalarına, yeni ürünler geliştirmelerine, yeni hizmetler sunmalarına, ürün ve bilgi yoğunluğunu arttırmalarına bağlı olmaktadır. Bütün bu sebepler bilgi ekonomisine yeni bir ekonomi olma özelliği kazandırmıştır.
Sanal bir ekonomidir
Ekonomik faaliyetlerin dijital ve elektronik ortamlarda gerçekleştirilmesine sanallaşma adı verilmektedir. Söz konusu sanallaşma ekonominin yapısını, kurumların türlerini, boyutlarını ve aralarındaki ilişkileri, dolayısıyla ekonomik faaliyetin bizzat kendisini değiştirmektedir. İnternet üzerinden insanların alışveriş yapması ekonominin yapısını ve ekonomik süreci değiştirmektedir.
Bilgi ekonomisi bir ağ ekonomisidir
Bilgi ekonomisi işlevini iletişim ağlarıyla bütünleştiren bir ekonomidir. Bilgi teknolojileri ve iletişim ağları küçük ölçekli işletmelere büyük ölçekli işletmelerin sahip olduğu ölçek ekonomileri ve kaynağa ulaşma gibi ana avantajlara sahip olma imkânı sunmaktadır. Diğer taraftan, büyük ölçekli işletmelerin belli dezavantajları (katı bürokrasi, kırtasiyecilik, merkeziyetçilik, hiyerarşik yapı ve değişim güçlüğü) küçük işletmelerde bulunmamaktadır. Büyük ölçekli işletmeler ancak küçük akışkan gruplar halinde örgütlenirlerse çeviklik, dinamiklik, küresellik, özerklik ve esneklik kazanabileceklerdir.
Bilgi ekonomisi aracıları ortadan kaldırmaktadır
Üretici firmaların nihai tüketicilere ulaşmasında kullandıkları aracı firmalar bilgi ekonomisinde iletişim ağları sebebiyle ortadan kalkacaklardır. Aracı kuruluşlar, yeni görevler üstlenmez ve kişiler bunlara yeni değerler yüklemezlerse ortadan kaybolacaklar. Özel ve kamu sektöründe birçok kurum tüketicileriyle iletişim ağları aracılığıyla doğrudan temas kuracaklar ve aracılarını büyük ölçüde işlevsiz bırakacaklardır. Örneğin, oteller, turizm işletmeleri, havayolları gibi kurumlar rezervasyonlar için acentelerle iş yapmak yerine doğrudan müşterilerine ulaşacaklardır. Böylece işletmeler üzerindeki aracı kuruluş maliyeti de ortadan kalkmış olacaktır. Buda işletmenin karlılığını ve müşteriye sunulan hizmetin kalitesini arttıracaktır.
Bilgi ekonomisi üçlü bir oluşum sektörüdür
Bilgi ekonomisinde hâkim ekonomik sektör diğer tüm sektörlerin refah ve verimlilik yaratmasına giden yolu teşkil eden bilgisayar, iletişim ve eğlence sanayilerinin entegrasyonuyla oluşan yeni medya sektörüdür. Bu entegrasyon tüm sektörlerin temeli haline gelmeye başlamaktadır. Yeni medya sektörü tüm sanat etkinliklerini, bilimsel araştırmaları, eğitimi ve işletmeleri dönüştürerek geliştirmektedir. İnsanların iş yapma, üretme, çalışma, eğlenme, yaşama ve düşünme yöntemlerini değiştirmektedir. Bu noktada, en önemlisi bu yeni sektör tüketim ve üretim faaliyetlerine ilişkin değerler ve anlayışlar üzerinde büyük bir etki yapmaktadır.
Bilgi ekonomisi yenilik içeriklidir
Bilgi ekonomisindeki prensiplerden biride, yeni ve başarılı bir ürün üretilip, geliştirilmiş ve piyasaya sürülmesidir. Hızlı ilerleyen bir yapıya sahip olan bilgi ekonomisinde piyasaya sürülen ürünler kısa sürede demode olma durumuyla karşı karşıyadır. O yüzden işletmelerin varlıklarını sürdürebilmeleri için tasarım konusunda son derece hızlı ve yenilikçi olma zorunlulukları söz konusudur. Yani günümüzde haşin rekabet koşullarında başarılı olmanın sırrı yenilik ve yaratıcılıktır.
Bilgi ekonomisi üretici ve tüketici farkını azalmaktadır
Kitle üretiminin yerini büyük miktarlarda müşteri isteklerine göre üretimin almasıyla birlikte, üreticiler bireysel tüketicilerin zevk ve ihtiyaçlarına uygun özel mal ve hizmetler üretmek zorunda kalmışlardır. Bilgi ekonomisinde tüketiciler fiilen üretim sürecine katkıda bulunabilmektedirler. Dolayısıyla müşteriler artan iletişim teknolojileri aracılığıyla üretime yön verebilme durumuna sahiptirler.
Bilgi ekonomisi hızlı bir ekonomidir
Bilgi ekonomisinde, işletme başarısı ve ekonomik faaliyetler açısından hız çok önemli bir dinamiktir. Çünkü ürün hayat süreleri süratle kısalmaktadır. İşletmeler çevresel bilgi ve iletişim akımına anında tepki vererek zamana uyum sağlamak zorundadırlar. Müşteri siparişleri elektronik yoldan alınarak eş zamanlı olarak işlenmektedir. İlgili fatura ve gerekli belgeler dijital yoldan geri yollanmakta ve veri tabanları sürekli güncellenmektedir. Dolayısıyla hızlılar ve hızlı olamayanlar şeklinde iki tür işletme sınıfı ortaya çıkmaktadır.
Bilgi ekonomisi sürtüşmesiz bir ekonomidir
Bilgisayar ve İnternet’in, ürün ve hizmet alıcı ve satıcılarını karşı karşıya getirme sorunu olan ve kapitalizmin sürtüşme maliyetleri olarak nitelendirilen maliyetleri büyük oranda azaltması da söz konusu olmaktadır. Bu çerçevede bilgi ekonomisi maliyet avantajı da sağlayabilmektedir.
Bilgi ekonomisi bazı sosyal problemleri de bünyesinde barındırmaktadır
Bilginin güç olma niteliği dolayısı ile hızlı gelişen teknolojilerin diktatör güçler ve devletler tarafından kötüye kullanılmasıdır. Felaket senaryolarından biride maksadını aşan güçler tarafından dünyadaki tüm iletişim sistemlerinin çökertilerek dünyayı tam yüz yıl geriye götürme amaçlarıdır.
4. Sonuç ve Öneriler
Dünya üzerindeki ülkelere bakıldığında ülkeler arasında bilgi ekonomisi açısından farklılıkların olduğu görülmektedir. Bazı ülkeler bilgi ekonomisi yardımıyla bireylerin yaşam kalitelerini sürekli iyileştirirken bazı ülkeler ise bu konuda oldukça geri kalmışlardır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından bakıldığında ise bilgi ekonomisinin, rasyonel değerlendirilmesi ve kullanılmasıyla önemli mesafelerin kat edileceğini göstermektedir. Ülkelerin bilgi ekonomisi yarışında rekabet avantajı kazanabilmesi ve bilgiye dayalı kalkınmayı gerçekleştirebilmesi için geliştirmesi ve uygulaması gereken hususlar şunlardır (Kurt, 20004, s. 216-217):
- Bilgi ekonomisine geçişin temelinde iyi eğitimli bireylerin yer aldığı gerçeğinden yola çıkılarak yaşam boyu eğitime önem verilmeli,
- Bireylerin yaşam kalitelerini artıracak şekilde e-devlet projesi uygulamalarının hızlandırılması ve sürdürülmesi,
- Bireylerin ekonomik gelirlerini artırabilecek ve rekabet edebilecek sektörlerin geliştirilmesi ve desteklenmesi,
- Bilgi ekonomisine geçerek kalkınmanın özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının da vereceği desteklerle gerçekleşeceği göz ardı edilmemelidir,
- Toplumda teknoloji kullanımını yaygınlaştırmak ve kurumsallaştırmak, ayrıca işletmelerin teknolojiden daha etkin yararlanmalarını sağlamak için internet erişim maliyetleri düşürülmelidir,
- Küresel alanda rekabet edebilecek teknolojilerin geliştirilmesi için özel veya kamu kuruluşlarının araştırma ve geliştirme faaliyetleri desteklenmelidir,
- Bilgi ekonomisi alanında yetişmiş bilgi işçileri için daha cazip bir ekonomik ortam oluşturulmalı,
- Bilgi ulusal çapta yaygınlaştırılmalı ve tüm bireylerin bu bilgilere erişimine imkân tanınmalıdır,
- Kurumlar arasında koordinasyon sağlanarak, sahip olunan bilgilerin paylaşımı sağlanmalı ve sinerji oluşturulmalıdır.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!