Ziyaretçi
Çağın İnovasyonu: İMOVASYON
MsXLabs.org
70′li yıllarda yıldızı parlayan Asya Kaplanları, çok kaliteli olmayan, çok ucuz üretime girişti. 1980′lerde Japonya kalite devrimini başlattı. Dünya gözünü Japon şirketlerine dikti. Bu akım 1990′larda bitti. Artık yüksek kalite gerçekleştirilebilir hale gelmişti.
2000’lere gelindiğinde inovasyon ön plana çıktı. İddialı firmalar, bir yandan bilimsel yöntemleri kullanırken diğer yandan “dahileri” sürece kattı. Hindistan atağa kalktı. Japon mucizesinin yerini Çin aldı. İnovasyon mu, imitasyon mu kavramları tartışılır oldu.
Mesela Easy Jet, Southwest Havayolu’nun kopyası. Continental ve Delta gibi Amerika’daki diğer havayolu şirketleri de Southwest modelini uygulamaya çalışıyorlar. Ama Easy Jet dışında birçoğu nasıl taklit edeceğini bilmedikleri için başarısızlar. Önemli olan bünyeye neyin nasıl uyacağı.
Çin mucizesinin şifresini İsrail asıllı Prof. Oded Shenkar’ın son kitabı Copycats’de (Taklitçiler) okudum. Konu, günümüz iş dünyasının inovasyon konusuna yaklaşımı… Shenkar İnovasyonda başarının yolunu İMOVASYON olarak tanımlıyor. İmovasyon da neymiş diyorsanız eğer, formülü çok net.
Shenkar’ın söylemi aslında taze bir bakış açısı: İmitasyonu (taklitçiliği) bir iş stratejisi olarak meşrulaştırarak inovasyona yeni bir yaklaşım…
Şirketlerin rekabetçi avantajlarının inovasyon kadar imovasyon becerilerine dayalı olduğunu ve gelecekte şirketler için her iki beceriyi bünyesinde birleştirip geliştirebilmenin ne denli önemli olduğunu söylüyor.
İmovasyonun altın kuralları
Başarılı imovasyon için Shenkar’ın önerileri özetle şöyle:
Son söz: Aristo’nun da işaret ettiği gibi “insan taklit ederek öğreniyor.”
MsXLabs.org
Bilimsel araştırmalarda, seçilen konu üzerinde değişik kaynaklardan veri toplamak ve elde edilen verileri doğru analiz edebilmek esastır. İlk iş kavramla ilgili etimolojik kökeni araştırmaktır. Ardından yazın taranır; gözlem, görüşmeler, yazışmalar, deneyler, internet üzerinden araştırmalar yapılır, yorumlanır. Sonunda “mevcut durumu tespit” edilir. “Mevcut durum tespiti” ile esinlenme başlar! Biraz adaptasyon, biraz entegrasyon, biraz imitasyon ve sonunda inovasyon ortaya çıkar…20. yüzyılın sonlarında rekabet faktörleri değişmeye başladı. Örneğin II. Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan darboğaz “üretim” alanındaydı. Savaşın yıktığı Almanya, İngiltere ve Japonya’da büyük bir çöküş yaşanmıştı, ürünlere talep artmıştı. Talebe yanıt verebilen kuruluşlar rekabet üstünlüğüne sahipti.Ne için? Tabii ki çok kazanmak, rekabette üstünlük kazanmak için!Sponsorlu Bağlantılar
70′li yıllarda yıldızı parlayan Asya Kaplanları, çok kaliteli olmayan, çok ucuz üretime girişti. 1980′lerde Japonya kalite devrimini başlattı. Dünya gözünü Japon şirketlerine dikti. Bu akım 1990′larda bitti. Artık yüksek kalite gerçekleştirilebilir hale gelmişti.
2000’lere gelindiğinde inovasyon ön plana çıktı. İddialı firmalar, bir yandan bilimsel yöntemleri kullanırken diğer yandan “dahileri” sürece kattı. Hindistan atağa kalktı. Japon mucizesinin yerini Çin aldı. İnovasyon mu, imitasyon mu kavramları tartışılır oldu.
Mesela Easy Jet, Southwest Havayolu’nun kopyası. Continental ve Delta gibi Amerika’daki diğer havayolu şirketleri de Southwest modelini uygulamaya çalışıyorlar. Ama Easy Jet dışında birçoğu nasıl taklit edeceğini bilmedikleri için başarısızlar. Önemli olan bünyeye neyin nasıl uyacağı.
Çin mucizesinin şifresini İsrail asıllı Prof. Oded Shenkar’ın son kitabı Copycats’de (Taklitçiler) okudum. Konu, günümüz iş dünyasının inovasyon konusuna yaklaşımı… Shenkar İnovasyonda başarının yolunu İMOVASYON olarak tanımlıyor. İmovasyon da neymiş diyorsanız eğer, formülü çok net.
Shenkar’ın söylemi aslında taze bir bakış açısı: İmitasyonu (taklitçiliği) bir iş stratejisi olarak meşrulaştırarak inovasyona yeni bir yaklaşım…
Şirketlerin rekabetçi avantajlarının inovasyon kadar imovasyon becerilerine dayalı olduğunu ve gelecekte şirketler için her iki beceriyi bünyesinde birleştirip geliştirebilmenin ne denli önemli olduğunu söylüyor.
İmovasyonun altın kuralları
Başarılı imovasyon için Shenkar’ın önerileri özetle şöyle:
- Hızla işe girişin. Bakmayın öyle ve hemen başlayın. Taklide değer veren kişileri belirleyin, taklit edilecek doğru modeli bulun. Fırsatları tarayın ve eleyin.
- Asla, tekerleği yeniden keşfetmekle zaman harcamayın. Mevcut ürünlere bakın.
- Taklidi heyecan ve modaya uyumla şekillendirin.
- Global düşünün. Diğerlerinin bütün avantajlarından yararlanın.
- Kendi pazarınızın özgün ihtiyaçlarını karşılayın, aşırı basitlikten kaçının.
- Nerede, ne zaman, nasıl, ne ve kime/kiminle yapacağınızı aklınızdan çıkarmayın.
- Yaptığınız işe ilâve değer katın. Uygulama yetkinliğinizi dikkate alın.
- Maliyetleri dikkate alın. Taklide girişmeden önce, mutlaka riskleri değerlendirin.
Son söz: Aristo’nun da işaret ettiği gibi “insan taklit ederek öğreniyor.”