Arama

Hypatia

Güncelleme: 11 Aralık 2015 Gösterim: 24.308 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Temmuz 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İskenderiyeli Hypatia
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  Hypatia.jpg
Gösterim: 2111
Boyut:  25.3 KB
İskenderiyeli Hypatia
İskenderiyeli Hypatia (Yunanca: Υπατία; 370–415), o zamanların üniversitesi kabul edilen İskenderiye'deki Museion'da felsefe, matematik ve astronomi dersleri vermiştir. Platon ve Aristotales'in tanıtılmasında dersleri etkili olmuştur. Tam olarak onun felsefesi bilinmemekle birlikte, daha az metafizik içerikli bir Yeni-platonculuk olduğu varsayılmaktadır. Bağnaz bir Hıristiyan grubun saldırısıyla parçalanarak öldürülmüştür. İnançsız bir kadın filozof olarak tanınmıştır. Zamanının iktidar ilişkilerinde ve politikada yeri olduğu sanılmaktadır ve etkili bir kişi olması nedeniyle bazı etrikaları kurbanı olduğu düşünülmektedir. Bu süreç bir yandan da, Antik bilimlerin ve Pagan felsefesinin sona erdiği ve Hiristiyanlaşmanın güçlendiği bir süreçtir. Doğa bilimleri ve matematik gibi alanlarda yoğun bir gerileme dönemi bu tarihlerden itibaren başlamıştır. Hypatia çağının yegane bilim kadını olarak bilinir. Zeki ve güzel bir kadın olarak zamanındaki erkek dünyasında etkili olmuştur. Aritmetik alanında 13 ciltlik bir yapıtı sözkonusudur. Bununla birlikte ne felsefe ne de bilim tarihinde adı belirgin bir şekilde geçmemektedir.

Hypatia ve Trajik Öyküsü

Filozof ve bilim kadınları listesinde ilgi çekici bir isim var: Hypatia.
O’nu özel kılan ise felsefe ve bilim alanında bir ilk olması. Felsefe tarihinde ve özellikle Epikürcü ekol hariç, Eski Yunan ve Roma’da kadınlar, felsefi ve bilimsel çalışmalardan büyük ölçüde dışlanmışlar. Buna rağmen, en önemli öğrenim merkezlerinden birisi olan İskenderiye’de yaşayan Hypatia (370-415) bilim ve felsefe konularında öne çıkmış. İlk kadın filozof olarak kabul edilen Hypatia, astronomi ve matematiğe hakimiyetiyle bilinir. Bilgisi ve diğer entelektüel yetenekleri ile temayüz etmiş ve felsefi çalışmalarla ismini duyurmuş bir hanımdır o.

Kadın filozof denince, genelde erkek kıyafetleri giyen, bakımsız, görünüşüne pek önem vermeyen, kolay kolay ağlamayan bir kadın akla gelir. Ayrıca orda burda dolanan, pencerelerin ardından dışarısını izleyerek düşüncelere dalan, karşı cinsle çok az ilgilenen, sinirli görünen, kendinden emin hareketleri olan bir kadın. Ama Hypatia söz konusu olunca bu yaygın kanaate istisna olacak bir durum karşımıza çıkıyor: Zira Hypatia zeki olduğu kadar güzel bir kadın aynı zamanda.

Hypatia, ünlü filozof, matematikçi ve gökbilimci Theon'un kızıdır. Babasına, Euclid'in bir eserine şerh yazarken kızının da yardım ettiği rivayet edilir. Zira babası, onun matematik eğitimiyle yakından ilgilenmiş ve kendisine hocalık yapmıştır. Hypatia, İskenderiye'deki Museion'da felsefe, matematik ve astronomi dersleri verir. Platon ve Aristotales'in tanıtılmasında dersleri etkili olur. Tam olarak felsefesinin hususiyetleri bilinmemekle birlikte, düşüncesinin esasının daha az metafizik içerikli bir Yeni-Platonculuk olduğunu söyleyebiliriz. Zira Hypatia, Plotinus, Porphyry ve Iamblichus gibi filozoflar tarafından kurulan Yeni-Platoncu okullarla bağlantı halindedir. Museion'da verdiği dersler ve konferanslar Hypatia’nın ününü arttırmış; zarafeti, bilgeliği, gençliği ve güzelliği geniş bir öğrenci ve hayran kitlesi oluşturmuştur. Soylularla yakın ilişkiler kurmuş, Pitolemais’ın putperest Valisi Orestes’in himayesine sığınmıştır. Hypatia’nın ölümüne dek evlenmediği, bekar bir bilim kadını olarak yaşadığı rivayet edilir.

Hypatia’nın, Yeni-Platoncu akıma derin ve farklı bir yorum getirdiği söylenir. Plotinus ve Porphyry'nin yolunu izleyerek “kişisel Benliğin Evrensel Benle birlik kurabileceği”ni gösteren Hypatia, Ammonius Saccas'un yolunu takip ederek dinler arasındaki benzerlikler konusuna da eğilmiş ve dinlerin kaynaklarıyla ilgili araştırmalar yapmıştır.

Kaynaklar, Hypatia’nın, Hıristiyan dogmaya savaş açtığını ve Hıristiyanların şiddetle kendisine karşı çıktığını belirtir. Hypatia’nın trajik sonu da bunun sonucunda olmuştur zaten. Kendisi dinsizlikle itham edilmiş, kurmuş olduğu siyasi ilişkiler düşmanlarının gözünü korkutmuş ve hakkında dedikodular ortaya atılmıştır.
Meseleye biraz daha yakından bakalım. İskenderiye’de çok tanrılığa karşı bir seferberlik ilan edilmesi kapsamında çok tanrılı tapınakların kiliseye devredilmesi, şehirde ayaklanma çıkmasına neden olur. Asilerin başında Hypatia ile yakınlığı bilinen Olympius da vardır. Aslında Hypatia, Yunan çok tanrıcılığı ve yerel mezheplere ilgi duymamıştır. Hypatia’nın Yeni-Platonculuk anlayışında büyüler, ayinler, kehanetler ve sihirler yer almaz. Ancak Olympius ile olan yakınlığı karşı taraf için bir bahane olmuştur. Diğer yandan, Rahip Cyril'in İskenderiye'ye başpiskoposu olması Hypatia için kötü günlerin başlamasının bir diğer nedenidir. Çünkü, Cyril yetkilerini genişletme çabasında olan acımasız ve iktidar tutkunu birisidir. Cyril’in seçilmesi İskenderiye’de huzursuzluğa neden olmuş, kilisenin ile imparator temsilcileri arasında bir çok çekişme meydana gelmiştir. Cyril’in çatışma içinde olduğu kişilerin başında da Hypatia’nın dostu ve hamisi olan vali Orestes gelmektedir. Orestes ile Cyril arasında süren çatışma, Cyril’in Hypatia’ya karşı bir düşmanlık beslemesine neden olmuştur. Aynı zamanda, verdiği derslerden ve yaptığı çalışmalardan ötürü Hypatia’nın nüfuzu Konstantinapolis’e, Suriye’ye, İznik’e kadar ulaşmış durumdadır. Öğrencileri arasında soylu ailelerin çocukları da vardır. Fakat Hypatia’nın, öğrencileri ile birlikte halktan kopuk bir çalışma hayatı sürdürmesi, halkın inançlarına karşı duyduğu kayıtsızlık Cyril’in elini güçlendirmiştir. Dolayısıyla halkta Hypatia’ya karşı duyulan bir sevgi mevcut değildir.
Zamanla, Hypatia’nın bir büyücü, dinsiz olduğu söylentileri yayılmış ve halk kışkırtılmıştır. 415 yılında, Okuyucu Petro'nun önderliğindeki Cyril'in keşişleri, Hypatia'nın ders verdiği Museion'un önünde toplanır. Pusuya yatan keşişler, Hypatia’nın arabasını durdurup etrafını sararlar. Giysilerini zorla çıkartarak onu bir kiliseye sokarlar. Koridorlarda sürükleyip sunağın önüne getirirler. Bir şeyler söylemek ister ama engellenir. Pedro’nun darbesiyle yere düşer ve diğer keşişler de üzerine çullanır. Öldürüldükten sonra bedeni sokaklarda sürüklenir, midye kabuklarıyla eti kemiklerinden sıyrılır ve en sonunda onu yakarlar.

Hypatia’nın bu trajik ölümü, Yeni-Platoncu okulun da sona ermesi anlamına gelir. Baskı ve zulümden bıkan diğer filozoflar Atina'ya kaçarlar fakat İmparator Justinian’ın emriyle buradaki okullar da kapatılır.Hypatia, antik bilimlerin ve putperest felsefenin sona erdiği ve Hıristiyanlaşma sürecinin güçlü olduğu bir dönemde yaşamıştır. Doğa bilimleri ve matematik alanlarındaki gerileme de bu döneme tekabül eder.Hypatia, ölümünden bu yana unutulmayan bir isimdir. Adeta bir efsane haline gelmiştir zamanla. Hakkında romanlar, oyunlar, şiirler yazılmıştır. Bilim ve sanat alanında sembol olmuş, güzellik ve bilgeliğin vücuda geldiği bir figür olarak anılmıştır. Voltaire, Hypatia’nın bir Hıristiyan komplosuna kurban olduğunu yazar. Ona göre Hypatia, "Hıristiyan bağnazlığının masum bir kurbanı; öldürülmesi ise, yunan tanrılarıyla beraber, sorgulama özgürlüğünün de ortadan kalkışının bir simgesi”dir. Voltaire bir aydınlanma filozofudur ve Hypatia onun kilise muhalifliğinde sembol olarak kullandığı bir isimdir. Hypatia’nın Voltaire için taşıdığı anlam, “kilise ve vahiyle gelen dine olan başkaldırı”nın sembolü olması açısından bir değer taşır ve Hypatia’nın öldürülmesi “Cyril’in papaz traşlı köpeklerinin, yobazlardan oluşan bir sürüye sırtlarını vererek işlediği hayvanca cinayettir.”Diğer yandan, kendisini linç eden düşüncenin sonraki dönemlerde sözcülüğünü yapan bazı kesimlerce de "İskenderiyeli hayasız bir kadın öğretmen", “Hıristiyanlığa karşı korkunç bir kin besleyen”, “hoşgörüsüz”, “kocasını aldatan ahlâksız kadın” olarak anılmıştır. Hypatia olayında gerçekle kurgunun karıştığını söylemek sanırım doğru bir yaklaşım olacak.


Eserleri

Hypatia, daha çok eleştiri ve yorum türünde eserler kaleme almıştır. Çalışmalarını Euclid ve Ptolemy üzerinde yoğunlaştırmıştır. Felsefe, din literatürü ve dönemin matematik bilginlerinin uğraş alanı olan gizemcilik konularına ilgi duymuş; felsefe, matematik, gökbilim dersleri vermiştir. Hesychius’un rivayetine göre İskenderiyeli Diophantus'un Arithmetica’sına 13 ciltlik bir şerh, Pergelı Apollonius'un Konikler’ine ve Ptolemy'nin Matematik Kanon’una şerhler yazmıştır. Fakat bu eserler günümüze dek ulaşmamıştır.
Eserlerinin günümüze dek ulaşmamasında, Hıristiyan düşünce açısından dinsizlikle suçlanmış olmasının büyük payı olduğu ileri sürülür. Zaten ölümünden sonra, çalıştığı kütüphane yıkılmış ve kitaplar yakılmıştır. Hypatia ile ilgili olarak günümüze dek ulaşan tek eser, öğrencisi Kyreneli Synesios'un (bu öğrencisinin gökbilim araştırmalarında kullanılan usturlab adlı alet ile ilgili çalışmaları vardır) yazdığı mektuplardır. Bu mektuplarda Synesios, ona duyduğu hayranlığı ve bilimsel çalışmalarına duyduğu saygıyı bildirmektedir.
"Güzel, bilge ve erdemli Hypatia, şaşırtıcı birtakım nitelikler sergilemektedir: Köktendinci Hıristiyanlara karşı korkunç bir kin besler. Hypatia’nın kişiliğine Neo-Platoncu hoşgörüden çok Voltaire’e yakışan bir dikbaşlılık hakimdir.... Hypatia, keşişlerden “yobazlar, çölün yabani hayvanları, bağnaz entrikacılar; efendimiz dedikleri kişinin adına yeri ve göğü komplolarla doldurarak, onu kendilerinden iki kat daha fazla cehennem evladı haline getirenler” diye söz eder."
Maria Dzielska, “İskenderiyeli Hypatia”

“Aşağılık Galileli yıktı, lanetledi seni;
Ama düşüşünle daha da büyüdün!
Ya şimdi, heyhat!

Platonun ruhu, Afroditin bedeni

Ebediyen Hellas’ın güzel göklerine çekildi.”
Charles Leconte De Lisle, “Hypatia”

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 11 Aralık 2015 01:03
Biyografi Konusu: Hypatia nereli hayatı kimdir.
TiglonBoYs - avatarı
TiglonBoYs
Ziyaretçi
21 Temmuz 2008       Mesaj #2
TiglonBoYs - avatarı
Ziyaretçi
hypatia

Sponsorlu Bağlantılar