Arama

Benedetto Croce

Güncelleme: 11 Aralık 2015 Gösterim: 7.020 Cevap: 3
BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
17 Şubat 2007       Mesaj #1
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
Benedetto Croce (1866 - 1952)

Benedetto Croce 25 Şubat 1866’da İtalya’da doğdu. On yaşından sonra sert bir Katolik eğitimine tabu tutulur, on yedi şayında iken Ischia’da meydana gelen yer sarsıntısında annesini, babasını ve kardeşlerini kaybeder ve hayatta yapayalnız kalan B. Croce, amcasının yanına Roma’ya gider.
Sponsorlu Bağlantılar

1886’dan sonra Roma ve Napoli Üniversitelerinde ilkin edebiyat ve tarih, sonra da felsefe eğitimi görür. Almanya’ya, İspanya’ya, Fransa’ya geziler yapar ve 1900’den sonra Napoli’ye yerleşir. Bir süre sonra Napoli Üniversitesine profesör olur. 1903’ten itibaren ünlü “La Critica” dergisini çıkarır.

1910’da İtalyan Paralmentosuna senatör olur. İkinci Dünya Savaşı sırasında faşistler tarafından Sorrento’da interne edilir.ingilizler tarafından İtalya çıkartması sırasında kurtarılır. 1944’te Devlet Bakanı olur, İtalya Liberal Partisi şefliğini yapar, 1947’de Napoli’de kendi evinin, Piano Nobile’nin geniş salonlarında “İtalyan Tarih Araştırmaları Enstitüsü” kurar ve bu enstitü 50.000 ciltlik bir kitaplığı içine alır. Yaşamının son günlerine kadar B. Croce bu kitaplıkta çalışır.

1952’de Napoli’de ölür.


YAZI HAYATI


On altı yaşında “Il primo passo” adlı, Virgilius ve Dante üzerine dört makale yayınlar. 1883-87’de “Juvenilia”, “1799 Napoli İhtilali”, “XVIII. Yüzyıldan Hikayeler ve Çehreler”, “Tarihi Meraklar” ve 1889-90’da “Napoli Tiyatroları” adlı eserlerini yayınlar.


1890 yılında Vico’nun “Yeni Bilim” adlı eserini okur; bir yandan bu eserin eütkisi ile bir yandan da De Sanctis’in yazılarının etkisi ile Alman estetik’ini incelemeye geçer ve bu inceleme sonunda B. Croce için yeni bir problem alanı doğar: Tarih problemi ile sanat problemini bir birine bağlamak. 1893 yılında bu düşüncesini “Genel Sanat Kavramkına İndirgenmiş Tarih” adlı eserinde somutlaştırır. Bu, B. Croce’nin söylediği gibi, “Kendi kendinin objektivleşmesi”dir.


Tarih ve sanat problemlerinin birbirine bağlanması, Croce felsefesi için temel noktalardan biri olup, bu onun felsefe sisteminin ana çizgilerinden biri olur. Ve 1898’de Estetik’inin planını, yine bu düşünce yönünde yapar. Bir yıl sonra da adı geçen eserini, bu plana göre yazmaya başlar. Ancak, 1902’de Estetik, şöyle bir başlık altında yayınlanır: “İfade Bilimi ve Genel Lingüistik Olarak Estetik”. Aynı yıl “La Critica” adlı dergiyi yayınlamaya başlar.


“Estetik”, B. Croce’yi problenlere ve yeni eserlere götüren bir köprü ödevi görür. B. Croce’nin ereği, sağlam bir sisteme varmaktır. Böyle bir sistem yolunda yaptığı çalışmaları, 1903-1910 yılları arasında “Tin Felsefesi” etrafında çarkeder. 1905’de “Lojik”inin ilk planı ortaya çıkar: “Salt Kavram Bilimi Olarak Bir Mantığın Temel Çizgileri”. 1906’da Hegel üzerine bir kitabı, 1907’de ahlak felsefesi ile ilgili bir kitabı yayınlanır: “Hukuk Felsefesinin Ekonomiye İndirgenmesi” ve bir yıl sonra da aynı yönelge içinde “Ekonomi ve Ethik Olarak Pratik Felsefe” adlı eserini yayınlar. 1910’da “Salt Kavram Olarak mantık Çıkar. Aynı yıl içinde “Estetik Problenmeli”ni, 1911’de “Giambattista Vico’nun Felsefesi”nin, 1912-1913’de “Tarih yazımı Teorisi”ni ve yine aynı yıl için Texas Houston Üniversitesinde Rice-Enstitüsünün açılış münasebeti ile “Estetik Brevier”i yazar. Bunların yanısıra Giovanni Gentile ve Fausto Nicolini ile birlikte “Modern Felsefe’nin Bölümleri” ve “İtalya’nın Yazarları” yayınlar. Yine 1903-10 arasında “Kritik Araştırmaları”nı yayınlar. Felsefe tarihi ile ilgili olarak “Hegel Üzerine Denemeler”ini yayınlar.


1915 yılında B.Croce, geriye, gençlik döneminde yazdığı eserleri kritik bir gözle yeniden ele alır. Onları düzeltir, düzenler, kısacak onlarla bir çeşit hesaplaşır. Nitekim aynı yıl içinde yazmış olduğu “Kendi Kendimi Tenkit”i de bunu gösterir. Ancak, bu kitap 1918’de yayınlanır. 1918’de “Goethe Üzerine”, “Dante’nin Şiiri”, 1921’de “Aristo, Shakespeare ve Corneille”i, “Ethik Fragmentler”i, 1924’te “Napoli Krallığı Tarihi”ni, 1925’de “Politikanın Elemanları”nın, 1927’de “Eski İtalya’nın İnsanları”nı yayınlar. Bu yayın etkinliği hayatının sonuna kadar sürer. Bütün bu çeşikli yayınlar içinde B. Croce’nin asıl etkinliği, iki ana problem etrafında toplanır: Bunlardan biri tarih, öbürü de sanattır.

Son düzenleyen Safi; 11 Aralık 2015 00:52
Biyografi Konusu: Benedetto Croce nereli hayatı kimdir.
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
14 Ağustos 2007       Mesaj #2
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Benedetto Croce (1866-1952)

Sponsorlu Bağlantılar
Tinin, düşünce ve deneyiminde ortaya konmuş olarak, temel gerçeklik olduğu şeklindeki idealizmin merkez savını kabul eder Onun idealizmi nin ayırt edici özelliği düşünce ve deneyimi karakterize etmesidir. Onun gerçeklik ile eşit kıldığı deneyim, aşkın ya da mutlak deneyim değil, insan deneyimidir. Bunun ötesinde, deneyim zamansaldır ve şu an yaşayan deneyim ile sınırlandırılmıştır, geçmiş yalnızca şu anki koşullara değin oluşu açısından gerçektir, ve gelecek, şimdiki durumu açıkladığı ölçüde gerçektir. Şimdiki deneyimin iki temel biçim ya da görünümü şunlardır 1)kuramsal görünümü, zihnin sezgisel yada kavramsal etkinliği ile tüm bilinenleri içerir, ve 2)pratik görünümü, istencin uygulanması sonucu anlağın isteme ve etkinliklerini kuşatır.

Kuramsal etkinlik, hem özdeksel hem de bilgi biçimi ile zihin ortaya koyar sezgi, tam deneyimimizin özdeğini yaratan zihin oluşumudur, estetik, sezgi ile ilintili kuramsal felsefenin dalıdır. Kavramsal düşünme, deneyimin yapı ve düzenlemesini gerçekleştiren zihnin kuramsal etkinliğinin aşamasıdır, Croce’nin arı kavram bilimi olarak tanımladığı mantık, kuramsal felsefenin kavramsal yönü ile ilintilidir. Estetik, sezginin genel bilimi, hem algılama kuramı, hem de güzellik kuramı ile ilintilidir. Croce’nin bu iki anlamlı “estetik” terimini kullanması Kant’ın Arı Usun Eleştirisi yapıtının ilk bölümünde bulunan “estetik” kavramının özgün bilgikuramsal anlamı ile Baumgarten’ın felsefi kuramını nitelendirmek için kullandığı “estetik” teriminin birleşimi Croce’nin kullandığı “estetik” terimini oluşturur. Bu terimin ikinci kullanımı Croce’nin felsefesi için öğretisel bir anlam taşımaktadır, o, duyum algılanmasındaki sezginin (Kant’m “estetığı”), estetik sezgi ile (Baumgarten’ın “estetiği”) ile öz açısından aynı olduğunu öne sürer. Bir algılama kuramı, eğer uygunsa, aynı zamanda yaratıcı sanatçı ya da şairin etkinliğini de göz önünde bulundurur normal algılama estetik bır niteliğe sahiptir, ve estetik yaratım ve değerlendirme, algısal deneyimin rafine edilmesidir. Duyum algılaması zihnin dışsal nesneden edilgen olarak haberdar olduğu bir oluşum değildir, bu, düşünce bilgilerinin sezgi ile yaratıldığı bir kavrama oluşumudur. Algılama ve sanatsal yaratım arasındaki farklılık, ] bir tür değil, bir derece farklılığıdır. onların her ikisi de zihnin aynı ifadesel işlevlerinin ortaya konulmasıdır Duyum algılamasının estetik sezgisi imgeler ortamında vurgulama gerektirmektedir ve bu yaratıcı sanatçının birincil işlevidir. Sanatçının algısal sezgilerini ifade eden imgeleri özgün sezgiden ayrı değil, daha çok bu sezgiye geriye dönüştürür. Sanat, bu açıdan, zihni düşüncenin yansımacı seviyelerinden özgür bırakır.

Mantık, sezgi maddesini düzenleyen ve sınıflandıran, kavramsal ve yansımacı düşünce düzeyı ile ilintilidir. Croce, mantığı arı kavramın birimi olarak ve arı kavramı ise Kant ve Hegel’in idealistik geleneğindeki felsefi kategorilerin bir kuramı olarak tanımlar. Croce tarafından sıradan mantığın arı kavramları şunlardır nitelik, evrim, biçim ve güzellik. Croce ortak duyum ve bilimin kavramları ile felsefenin arı kavramlarını karşı karşıya koyar Arı kavram, 1)evrensellik, 2)etkileyicilik ve 3)somutluk, özelliklerine sahiptir. Her kategori, her deneyimde içkindir (mimanent) Fakat arı kavram aynı zamanda aşkındır (transcendent) O, görgücü örneklerin toplamı tarafından tüketilmiştir. Kavram, zihnin mantıksal etkinliğinin ifadesidir. Bu, algı ya da imgenin, onun estetik etkinliğinin ifadesidir.Kavram, somut deneyimi oluşturan bir olgudur Hegel’in ifadesi ile söylemek gerekirse, o soyut bir evrensel değil, somuttur Onların deneyimdeki somutluğu ve içkinliği nedeniyle felsefe kavramları bilimin soyut ya da sahte-kavramlarıyla karşıtlık oluşturur. Somut ve soyut arasındaki karşıtlık Croce’nin bilimler eleştirisinde ortaya konur; soyut kavramlardan yararlanıldığı için bilimin sonuçları yalnızca göreceli bir geçerliliğe sahiptir. Her ne kadar bazı bilimler, madde, elektron üçgen gibi deneyimlerin bu tür soyutlamaları üzerine çalışmalar yapıyorsa da, onlar deneyim dünyasının gerçek oluşturucularıdır. Gerçeğe ancak felsefenin arı kavramları ile ulaşılabilir.

Zihnin pratik etkinliği, iki ayırt edilebilen fakat bölünemeyen aşamada çözümlenebilir isteme ve edim. İsteme ve edim özdeştir: istenç ifadesi olmadan hiçbir edim meydana gelmez. Gerçek bir edim olmadan da istençten bahsedilemez. Bu yalnızca mekanik hareketler için ve bilimin sahte-. kavra için geçerli olabilecek bir durumdur. Kuramsalın, pratik üzerine bağımlılığı karşılıklı değildir. Bilmeden isteme olanaksızdır. Pratik alan, yalnızca fayda ve törel olguya ilişkin ekonomik bir bakış açısına sahiptir. Ekonomik alan yalnızca beniçincilik ile yönetilir. Törel alan ise evrensel bir beniçicilik, bir altruism ortaya koyacaktır.

Tarih, Croce tarafından felsefesel tarihçinin zihnindeki tarihsel anlayış ve yorumlamasının varolan yaratıcı oluşum olarak ifade edilir. Tarih yalnızca geçmişin olaylara dayanan bir yeniden oluşumu değil, tarihsel oluşumun yaratıcı ve düşsel yorumlamasıdır.

Çağdaş Felsefe-Frank Thilly-Çeviri: İbrahim Şener-İzdüşüm Yayınları
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
10 Mayıs 2011       Mesaj #3
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Benedetto Croce

düşünür, tarihçi ve eleştirmen. 1903'te kurup yönettiği "La Critica" (Eleştiri) adlı dergisiyle uzun yıllar Batı aydınları ve sanatçıları üzerinde büyük çapta etkili oldu. Faşistler yönetime gelene kadar senatörlük ve bakanlık yaptı. Antifaşist aydınlar adına "İl Manifesto"yu (Bildiri) yayımladı. Ama o kadar prestij sahibiydi ki, faşist rejim kendisine dokunamadı. 1943'te İtalya'da ulusal birliğin kurulması için çalıştı. 1944'ten sonra bakanlık, parlamento üyeliği ve Liberal Parti başkanlığı yaptı. 1947'de İtalyan Tarih Araştırmaları Enstitüsü'nü kurdu. Sanatçının politik görüşlere, felsefî doktrinlere bağlı olmaması görüşünü savundu. Felsefede "Yeni Hegelci" olarak tanımlanabilir."Asıl felsefe tarih felsefesidir" görüşünü öne sürer. Bu bakımdan, tarih felsefesinin önde gelen çağdaş temsilcilerinden biridir. Ama Croce'nin asıl etkisi, sanat felsefesi ve edebiyat eleştirisi alanında olmuştur. Bütün akıldışı anlayışlara karşı savaşmış; bu arada özellikle de "sanat sanat içindir" anlayışıyla mücadele etmiştir.
Seksenin üzerinde yapıtı vardır:

  • "La Litteratura della Nuova İtalia" (Yeni İtalyan Edebiyatı),
  • "Storia del Regno di Napoli" (Napoli Krallığı'nın Tarihi),
  • "Materialismo Storico ed Economia Marxista" (Tarihî Maddecilik ve Marx'çı İktisat),
  • "Logica come Scienza del Concetto Puro" (Saf Kavram Bilimi Olarak Mantık),
  • "Filosofia della Pratica" (Pratiğin Felsefesi),
  • "Etica e Politica" (Ahlâk ve Siyaset),
  • "Breviario di Estetica" (estetiğin Elkitabı),
  • "La Storia come Pensiero e Azinone" (Düşünce ve Eylem Olarak Tarih).
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Ekim 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Benedetto Croce

Ad:  Benedetto Croce.jpg
Gösterim: 2131
Boyut:  99.3 KB

Benzer Konular

5 Aralık 2015 / Safi Asker ww
18 Mart 2016 / _Yağmur_ Sanat ww
4 Temmuz 2015 / Safi Felsefe ww