Arama

Claude Henri de Saint Simon

Bu Konuya Puan Verin:
Güncelleme: 16 Eylül 2015 Gösterim: 4.767 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
25 Mart 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Claude Henri de Saint Simon
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Claude Henri de Rouvroy, comte de Saint-Simon, genellikle Henri de Saint-Simon veya Claude Henri de Saint Simon olarak anılır (17 Ekim, 1760 – 19 Mayıs, 1825), Fransız sosyalizminin kurucusudur ve Paris'de doğmuştur.
Toplumu, çaba, üretim, eylem ve yaratma olarak görür. Düşünce tarihinde, toplumun bilimi olarak gördüğü sosyolojinin düşünce babası olarak tanınan Fransız filozof ve iktisatçısıdır.
Temel eserleri:
  • De la Reorganisation de la Societe europenne (Avrupa Topluluğunun Yeniden Örgütlenmesi Üzerine)
  • Du Systeme industriel (Sanayi Sistemine Dair)
  • Cateschisme des Industriels (Sanayicilerin İlmihali)


Saint-Simon, toplumda bir reforma gitmeyi amaçlamış, toplumun endüstri çağının, endüstrinin gereklerine göre düzenlenmesi gerektiğini savunmuştur. Bilimsel düşünceye dayanan bir toplum bilimi kurmanın zamanının geldiğini, artık pozitif bilim çağının başlamış olduğunu öne sürdüğü için, aynı zamanda pozitivizmin de kurucusu olarak da bilinen Saint-Simon’un en büyük düşü, insan toplumunun reformdan geçiril­mesi olmuştur. Ona göre, Fransız Devrimi mutluluk getirmemiştir. Evrensel insan haklarının ilanı, Saint-Simon’a göre, aşağı sınıfların cehaletini ve yoksulluğunu ortadan kaldırmamıştır. Toplumdaki tüm insanların mutluluğunun yeni bir toplumsal düzenleme, bir sosyal reformla sağlanabileceğine inanan Saint-Simon, toplumda gerçekleştirilecek reformun toplumsal yasaların bilgisine dayandığını ve bunun bilimlerde de bir reformu gerektirdiğini düşünmüştür.
Bundan dolayı, onun felsefesi öncelikle toplum konusunu ele alır ve bir toplum felsefesi olarak ortaya çıkar. Toplumu bir or­ganizma olarak gören ve bu organizmanın evrimini inceleyen Saint-Simon’a göre, top­lumun kökeninde çıkar öğesi vardır. O, bir toplumun insanlarının birbirlerine gelişigü­zel yaklaşmadığını söyler. İnsanlar, ancak bir çıkar durumu ortaya çıkınca, bir toplum halinde bir araya gelirler. Toplum, Saint-Simon’a göre, çıkar öğesinin bir sonucu olarak uzlaşmayla kurulur. Bir toplumun kuru­labilmesi, çıkarın sonucu olan bir toplumsal bağın var olmasına ve dolayısıyla kollektif bir vicdanın oluşmasına bağlıdır.
Saint-Simon’a göre, insanlar kendileri ne özgü orijinal varlıklar olmanın yanında, doğada hüküm süren determinizme tabi olan varlıklardır. Fizik ve kimya alanındaki ağır­lık merkezi yasası gibi, toplumları yöneten bir ilerleme yasası vardır. Sosyoloji biliminin görevi, bu yasanın varlığını gösterip, in­sanlara bu yasaya itaat etmeyi öğretmektir. Zira, Saint-Simon’a göre, bu yasayı insanlar koymuş değildir. Biz, bu ilerleme yasasını, siyasi, ahlâki, ekonomik, vb, olaylar içinde görürüz. Sosyolojinin tarihsel yöntemi be­nimseyen bir gözlem bilimi olmasının nede­ni budur. O, bu ilerleme yasasını düzenli bir yöntemle açıklayarak, Avrupa Uygarlığının toplumsal ve siyasi evriminin genel yasalarını elde etmeye çalışmıştır.
İnsanın toplumsal tarihinin kendilerine ayrı düşünce tarzlarının karşılık geldiği üç ayrı aşamadan, yani sırasıyla çoktanrıcılık/kölelik, teizm/feodalizm ve pozitivizm/endüstriyalizm evrelerinden geçtiğini öne süren Saint-Simona göre, toplumsal değişme ve düzenin yasaları, pozitivizmin mari­fetiyle, bulunabilir. Toplumun, ona göre, başlıca görevi, yaşamak için gerekli nesne­leri çoğaltan üretimi geliştirmektir; çünkü mutluluk ancak bu şekilde sağlanır. Yeni düzende toplumu anlar, yani endüstri ala­nında çalışanlar yönetecektir. Endüstri alanında çalışanlarla, o zanaatlarla uğraşanları, çiftçileri, fabrikatörleri, yatırıma açtıkları kredilerle üretime katılan bankerleri, türlü üretim dallarındaki uzmanları anlatmak ister. Toplumu endüstri alanında çalışanla­rın yönetmesi. yoksulları yoksulluklarından kurtaracaktır; ona göre, bilimle, akla uygun olarak düzenlenecek üretim, bütün çalışanları her bakımdan yükseltecektir. Herkes çalıştığı, görevini yerine getirdiği ölçüde, üre­timden payına düşeni alacaktır. Üretimi yönetenler, Saint-Simon’a göre, halkı keyiflerine göre değil, fakat üretimi geliştirmenin gereklerine göre yöneteceklerdir. Bu yöneticilerin görevlerini kötüye kullanmala­rına, halkı aldatmalarına, halka ödevlerini anlatacak yeni bir din ile toplumu aydınlatacak bilginler engel olacaktır.
Şu halde, ekonomik ve siyasi yönetimin başında banka, fabrika, maliye uzmanlarının bulunmasına karşılık, inanç ve eğitim gibi işlerin başında da bilim, sanat uzmanla­rı bulunacaktır. Yeni din, kardeşlik ve sev­giye dayanan bir inanç olmalı ve her türlü hurafeden arındırılmalıdır. Başka bir deyiş­le, modern toplumun yön ve düzeninin, üre­tici olmayan bürokratlar tarafından değil de, bilim adamları ve sanayiciler tarafından belirlendiğini öne süren Saint-Simon’a göre, modern toplumdaki kriz de, pozitivizme dayanan yeni bir din ile çözülebilir.
O, bilim konusunda, tüm bilimlerin şim­diye dek bilimsel olmayan yöntem ve adımlarla işe başlamış olduğunu söyler. Bundan başka, her bilim birtakım dini tasarımlar, metafizikle ilgili sanılarla yüklüdür. Başlangıçta, teolojik bir temeli olan ve metafizik kavramlarla geliştirilen, gerçek olmayan bir bilimin yerine, Saint-Simon’un çağında ger­çek bilim, pozitif bilim geçmiştir. Ona göre, ilerlemeyi sağlayan etken de bilimin, başlangıçta onun içine karışmış olan bu öğeler­den temizlenmesidir. Saint-Simon, artık po­zitif bilim çağının başlamış olduğunu söyler

Bazı Kitapları
  • Toplumsal Örgüt Üzerine Deneme
  • İnsanın Tarihi
  • İnsan Bilimi Üzerine İnceleme
  • Sanayi Sistemi

Son düzenleyen Safi; 16 Eylül 2015 16:19
Biyografi Konusu: Claude Henri de Saint Simon nereli hayatı kimdir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
31 Temmuz 2012       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Claude Henri de Saint Simon
MsXLabs.Org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Henri de Saint simon portrait

(1760 Paris-1825 Paris), Fransız filozof ve ekonomist. Saint-Simon dükünün küçük kuzenidir. 1777'de orduya girdi. İngilizlere karşı çarpışmak üzere gönderilen Fransız kuvvetinde subay olarak Amerikan Bağımsızlık Savaşı'na katıldı. Bu olay onu toplumsal sorunlarla ilgilenmeye itti. Fransız Devrimi ise bu ilgiyi geliştirdi. Servetini gezi ve çalışmalarına harcayan Saint-Simon 1800'lerde yoksul düştü ve ölünceye dek yoksulluk içinde yaşadı. Felsefesi, idealist ve metafizik unsurlar taşıyan bir toplumculuk (ütopyacı sosyalizm) biçiminde tanımlanabilecek olan Saint-Simon, sınıf mücadelesinin, toplumsal evrimin itici gücü olduğunu ve sınıf farklarının da özel mülkiyetten doğduğunu ileri sürdü. Geleceğin sanayi toplumunun nasıl kurulacağı üstüne ilginç ama hayalci düşünceleri vardı. Yeni-Platoncu bir seçkinler yönetimi anlayışıyla toplumun "endüstriyeller" dediği işverenler, tacirler, bankerlerle birlikte işçileri de kapsayan karma bir sınıf tarafından yönetilmesini istiyordu. Hristiyanlığın yoksulluk felsefesi, ahlâk anlayışının temelini oluşturuyordu. Buna "yeni-Hristiyanlık" adını verdi. Kişilerin üretimden, katkısı oranında pay alması ilkesini önerdi. Görüşüne göre bu dağıtımı "organizatör otorite" olan devlet yapmalıydı. Düşüncelerinin ve önerilerinin çoğu zaman bilimsellikten uzak olmasına karşın, Saint-Simon'un görüşleri başta yanında çalışan Auguste Comte olmak üzere pek çok çağdaşını etkilemiş, kendisinden sonra gelen bütün sosyalistleri ilgilendirmiştir.

Başlıca yapıtları:
  • "De la Réorganisation de la Société Européenne" (Avrupa Toplumunun Yeniden Örgütlenmesi, 1814)
  • "L'İndustrie" (Endüstri, 1816-1818),
  • "Le Politique" (Politika, 1819),
  • "L'Organisateur" (Organizatör, 1920).

Sen sadece aynasin...
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
16 Eylül 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  sen-simon.jpg
Gösterim: 1804
Boyut:  24.1 KB

SAİNT-SİMON
(Claude Henri DE Rouvroy —kontu), fransız filozof ve iktisatçı (Paris 1760 - ay y. 1825). Tarihsel anılar yazarı Louis de Saint-Simon'un ailesinin küçük bir kolundan geliyordu. Amerika bağımsızlık savaşı’na subay olarak katıldı (1781). 1782’de yaralandı ve ingilizler'e tutsak düştü, bir yıl sonra Fransa’ya döndü. 1803'te yayımladığı küçük bir yapıtla kendi bilim dinini ortaya koydu ve bilginlerin başa geçtiği bir yönetim önerdi. 1814'te sekreteri Augustin Thierry ile birlikte yayımladığı De ta röorganisation de la societe europöenne (Avrupa topluluğunun yeniden örgütlenmesi üzerine) adlı yapıtta, bir avrupa parlamentosu kurmayı önerdi. Sonunda 1816 yılında ve izleyen yıllarda, kendi sistemini açıkladı. Bu sistemde, sanayiye ve "sanayici sınıfa üstün bir yer veriyor ve en iyi fizikçi, kimyacı, bankacı, sanayici ve tarımsal üreticileri bu sınıf içinde topluyordu. Daha sonra, 1820-1823 arasında, güç koşullar içinde yaşayan kimselerle ilgilenerek en yoksul ve en kalabalık sınıfın yaşama koşullarının düzeltilmesi gerektiğini ileri sürdü (Du systâme industriel) [Sanayi sistemi üzerine]; ardından le Catöchisme des industriels (Sanayicilerin ilmihali) [1823-24] adlı yapıtları yazdı.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

2 Aralık 2011 / ThinkerBeLL Edebiyat ww
16 Eylül 2015 / Safi Bilim ww
15 Eylül 2015 / Safi Siyaset ww
16 Eylül 2015 / Safi Felsefe ww
16 Eylül 2015 / Safi Edebiyat ww