Arama

Julien Offray de La Mettrie

Güncelleme: 12 Aralık 2015 Gösterim: 4.801 Cevap: 1
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
25 Mart 2010       Mesaj #1
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Julien Offray de La Mettrie
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Ad:  julien_Offray_de_La_Mettrie.jpg
Gösterim: 549
Boyut:  27.6 KB
Sponsorlu Bağlantılar
Julian Offray de La Mettrie(d.1709-ö.1751), Fransız maddeciliğinin kurucusu olarak ün kazanmış olan hekim-filozof. La Mttrie, materyalist felsefesinde, maddeden bağımsız bir ruhu düşünmenin saçma bir şey olduğunu öne sürerek, gerçekten varolanın yalnızca madde olduğunu göstermeye çalışmıştır.

La Mettrie'nin materyalist öğretisini keskin bir neden sonuç ilişkisi üzerine oturtmuş belirlenimcilik ve zorunluluk, insanın kendi mekanik yasalarına indirgenmiştir. Yazmış olduğu Makine-İnsan isimli eserinde insanın varlığı ve faaliyet alanını mekanik süreçlerle ilişkilendirmiştir. insan bir bakıma pasif bir robot gibi de düşünülebilir bu sistemde. Zaten bu sistemin temel sıkıntısı, mekanikleşen ve mekanik yasaların belirlenimi altında zorunlu hale dönüşen insan ve insan faaliyetlerinin Özgürlük gibi değer içeren kavramlarla alakasının kalmamasıdır. La Mettrie'nin materyalist düşünceleri, dönemin en önemli materyalistlerinden Baron D'Holbach'ın da, ateist sisteminin işaretidir.[1]

Son düzenleyen Safi; 12 Aralık 2015 18:27
Biyografi Konusu: Julien Offray de La Mettrie nereli hayatı kimdir.
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
9 Ekim 2012       Mesaj #2
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Julien Offray de La Mettrie
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Frederick Julien Offray de La Mettrie (1709-51) bir doktordu. Ateşin anlık ve düşünce üzerinde yaptığı etkileri kendisinde gözleyerek fizyolojik etmenler ve ruhsal işlemler arasındaki ilişkileri incelemeye yöneldi. Histoire naturelle de l'âme başlıklı çalışması 1745'de çıktı, ve ertesi yıl Fransa'dan sürüldü. 1748'de Leyden'de L'homme machine'yi yayımladı, ve aynı yıl Hollanda'dan sürüldü. Büyük Frederick'den sığınma hakkı istedi. L'homme plante 1748'de Potsdam'da çıktı.

Ruhun Doğal Tarihi başlıklı çalışmasında (ki daha sonra Ruh Üzerine İnceleme olarak adlandırıldı) La Mettrie insanın ruhsal düşünce ve istenç yaşamının duyumlardan doğduğunu ve eğitim tarafından geliştirildiğini ileri sürer. Duyuların olmadığı yerde hiçbir düşünce yoktur; daha az duyu daha az düşünce demektir; ve nerede eğitim ve öğretim düzeyi düşükse, orada düşüncelerin bir yetersizliği söz konusudur. Ruh ya da anlık özsel olarak bedensel yapı üzerine bağımlıdır, ve ruhun doğal tarihi fizyolojik süreçlerin sağın gözlemleri yoluyla incelenmelidir. Duyular, der La Mettrie, onun filozoflarıdırlar. Özünlü olarak bedenden bağımsız tinsel bir ruh kuramı gereksiz bir önsavdır.

İnsan Bir Makine'de La Mettrie Descartes'ın dirimli bedeni bir makine olarak betimlemesine değinir. Ama onun görüşünde Descartes'ın ikiciliği ileri sürmek için, eş deyişle insandan özdeksel-olmayan ve özgür bir düşünen töz ile uzamlı bir tözden, bedenden oluşuyor olarak söz etmek için hiçbir dayanağı yoktu. Fiziksel örgenliğe ilişkin yorumunu bütün insana uygulaması gerekirdi. Aynı zamanda La Mettrie kendi özdek düşüncesinde Descartes'dan önemli ölçüde ayrılır. Çünkü özdek salt bir uzam değildir: ayrıca devim gücüne ve duyum sığasına da iyedir. En azından, örgütlenmiş ya da düzenlenmiş özdek onu düzenlenmemiş özdekten ayıran bir devim ilkesine iyedir; ve duyum devimden doğar. Bu doğuşu açıklayamıyor ya da sonuna dek anlayamıyor olabiliriz; ama özdeğin kendisini ve temel özelliklerini sonuna dek anlamamız olanaksızdır. Gözlemin bize devimin, eş deyişle örgütlü özdeğin ilkesinin doğduğu güvencesini vermesi yeterlidir. Ve, devim ilkesi verildiğinde, yalnızca duyum değil ama tüm başka ruhsal yaşam biçimleri de doğabilirler. Kısaca, tüm yaşam biçimleri en sonunda değişik fiziksel örgütleniş biçimleri üzerine bağımlıdır. Hiç kuşkusuz, bir makine andırımı insanı betimlemek için yeterli değildir. Ayrıca bir bitki andırımını da kullanabiliriz (bu yüzden, L'homme plante). Ama bu demek değildir ki Doğada kökensel olarak birbirlerinden ayrı düzeyler vardır. Onda tür ayrımlarından çok derece ayrımlarını buluruz.

Din sorunlarında La Mettrie tam bir bilinmezcilik ileri sürdü. Ama yaygın bir biçimde bir tanrıtanımaz olarak görülüyordu. Ve, gerçekten de, Bayle'in tanrıtanımazlardan oluşan bir Devlet olanaklıdır önesürümünü bunun yalnızca olanaklı değil ama istenebilir de olduğunu ekleyerek geliştirmeye çalıştı. Başka bir deyişle, din yalnızca ahlaktan bütünüyle ayrı olmakla kalmaz, üstelik ona düşmandır da. La Mettrie'ün törel düşüncelerine gelince, bunların doğası çalışmasının başlığı tarafından yeterince belirtilir.

Julien Offray de La Mettrie'den sözler...
  • Abartılmış bir alçakgönüllülük , gerçekte ender rastlanılan bir kusurdur.
  • En mükemmel yapılı bir beyin egitim olmadan hiçbir işe yaramaz, tıpkı en iyi biçimde yaratılmış bir adamın hayata yatkınlıgı olmadan kaba bir köylüden ibaret kalacagı gibi.
  • Alışkanlık, zevkleri oldugu gibi pişmanlıklarıda köreltir.
  • Eğer beyin hem iyi bir biçimde organlaşmış hemde iyi egitilmişse, o mükemmel bir şekilde ekilmiş ve aldıgının yüz katını veren bereketli bir toprak gibidir.
  • İnsanlara acı çektirenin kendiside acı çeker ve duyacagı acılar yaptıklarının haklı bir karşılıgı olur.
  • Ilımlılıktan payını almamış bir kişi için her ahlak meyvesiz kalır. ılımlılık tüm erdemlerin kaynagıdır, aşırılıklarında tüm kötülüklerin kaynagı oldugu gibi.
  • İnsan, insancıl özellikleri düşmanlarında dahi sevmelidir.

theMira

Benzer Konular

25 Temmuz 2012 / Misafir Edebiyat ww
12 Mart 2010 / _KleopatrA_ Sanat ww
16 Aralık 2015 / Jumong Spor ww
5 Aralık 2015 / Kral_Aslan Spor ww
27 Ağustos 2008 / TiglonBoYs Edebiyat ww