
Ziyaretçi
Feng Shui Nedir?
Feng shui, 'Rüzgâr ve Su' demektir. Temel anlamı çevreyle uyum içinde yaşamaktır. Eski Çin inanışına göre dünyada denge ve düzen vardır ve bazı etkinliklerle bireyler iyi şansı kendilerine çekebilirler. Doğanın rüzgârları ve sularıyla uyum içinde yaşarsak, bolluk ve iyi şans sahibi oluruz. Çevreyle uyum içinde yaşamak Batı'da henüz yeni bir kavram sayılabilir ama Doğu'da binlerce yıldır uygulanagelmektedir.
Feng shui'nin kökenleri eski çağlara dayanır, beş bin yıl önce Hsialı Wu (İ.Ö. 2953,2838) bir kaplumbağa bulmuş ve kabuğunda kusursuz 'sihirli kare'nin varlığını keşfetmiştir. Bu keşiften I Ching, Çin astrolojisi, numeroloji, dokuz yıldız Ki ve feng shui doğmuştur. (Hsialı Wu'nun öyküsünde, Richard Webster'in Talisman Magic adlı yapılında kaplumbağa kabuğu ve değişik kehanet sistemlerinden söz edilir (Llewellyn Pub., 1995).)
1933 - 1936 yılları arasında Walter Schofield, Hong Kong'da yüzden fazla tarihöncesine ait ören yeri keşfetmiştir. Lantau Adası üzerindeki Tung Wan'da, Bronz Çağı'na ait bir mezarlıkta, başları güneye yöneltilmiş altı ölü bulmuştur. Güney feng shui açısından her zaman önemli bir yön olduğundan, bu keşif feng shui'nin tarih öncesi dönemlerde de uygulandığının kanıtı olabilir.
Üç bin yıl önce hükümet binalarının ve sarayların feng shui kuramlarına göre inşa edildiğine ait kanıtlar da vardır. Canton kenti bu dönemlerde feng shui kuramları esas alınarak inşa edilmiştir. Bugün hâlâ Chu Chiang Irmağı'nın deltasına kurulu, denizden doksan mil uzakta, yumuşak eğimli tepelerle çevrili, etkileyici bir kenttir.
Pekin'in kuzeyinde kenti soğuktan koruyan tepeler vardır. Havanın açık olduğu günlerde Yasak Kent'ten Batı Tepeleri izlenebilir. Feng shui'nin başka bir gereği de suyun evin arkasından ziyade ön tarafında olmasıdır. Yasak Kent'in önünden akan Altın Irmak bu prensibin uygulandığını kanıtlar.
Marco Polo, imparatorun, sarayının kuzey duvarına bir mil civarında çevresi olan geniş ve yüksek bir tümsek inşa ettirdiğini kaydetmiştir. Bu tümsek Siyah Kaplumbağa anlamına gelir ve sarayın feng shui'sini iyileştirir.
Feng shui'nin temel kuramları Han Hanedanlığı zamanında yazılmıştır (İ.Ö. 25), ama ilk kuramlarının Song Hanedanlığı'na (l.Ö. 960) kadar dayandığı gözlemlenir.
Sistemde küçük değişiklikler yapılmışsa da feng shui'nin temel düşünce yapısı Tang Hanedanlığı zamanında, Yang Yun Sang'ın İmparator Hi Tsang için (l.Ö. 888) yazdığı bir dizi kitaptan beri hiç değişmemiştir. Yang Yun Sang bu kitaplarında ağırlıklı olarak ejderhalardan söz eder. Bugün bile Çin'de ejderhalar en saygıdeğer göksel yaratıklardır.
"Çin simgeciliğinde ejderhalar en önemli göksel hayvanlardır. Bahar ve yeniden doğumla da tanımlanırlar. Bizim bakış açımızdan önemli olan feng shui'nin en önemli elementlerinden biri olan suyla ilişkileridir. Su aynı zamanda parayla ilintilidir. Bir ejderha nesnesi, süsü örneğin sahibini çok çalışmaya, başarılı ve varlıklı olmaya teşvik eder."
Feng shui simgeselliğinde yeşil ejderhalar ve beyaz kaplanlar tepelerin ve dağların altlarında yatarlar. Y. S. Sang'ın yazdığı feng shui kuramları bugün Form Ekolü adıyla anılır ve feng shui'nin en önemli kategorilerinden birisidir. Form ekolü genel olarak arazinin biçimlendirilmesi ve kenar çizgileriyle ilintilidir.
Bir yüz yıl sonra, Wang Chi ve Sung Hanedanlığı'ndan başka bilim adamları (İ.Ö. 969 - 1126), feng shui hakkındaki tüm eski metinleri okuyarak bu metinler üzerine kapsamlı yorumlar yazdılar. Bugünkü feng shui işte bu bilim adamlarının araştırma ve yorumlarına temellenir.
Bu bilim adamları insanların bireysel enerjisinin arazinin göksel enerjisiyle uyum içinde olması gerektiğini düşünmeye başladılar. Sonuç olarak Çin astrolojisinin görüşlerini kullanan farklı bir feng shui okulu oluşmaya başladı. Pa-kua simgesi, Lo Shu sihirli karesi, Luo-pan pusulası gibi araçlar, bireyler için en elverişli mekân ve yönleri belirlemede kullanılmaya başlandı. Bu sisteme de Pusula Ekolü adı verilir.
Feng shui her zaman yaşamın en önemli alanlarından biri olarak kabul edildi. Eski bir Çin deyişi başarılı bir yaşamın beş ana kuramını şöyle açıklar: "Önce kader, sonra şans gelir. Üçüncü olarak feng shui'yi insan sevgisi ve eğitim izler."
Kaderimizi belirleyen burcumuzdur, yaşamımızın ana çizgilerini çizer. Güçlü ve zayıf yönlerimizi ortaya koyar. Güçlü yönlerimizi yararlı kılmalı ve zayıf yönlerimizi de güçlendirmeye çalışmalıyız elbette.
Şans, tanımlaması zor bir sözcüktür. Çinliler öbür dört kavramın üzerinde çalışarak şansımızı açabileceğimize inanırlar. Şans bir zihin durumudur aslında. Geleceğe korkuyla değil de, katılımcı olarak, ümitle bakarsak, başımıza iyi şeylerin gelmesini umarsak, olaylar genellikle istediğimiz biçimde gelişir.
Üçüncü kuram feng shui'dir. Bunu kullanarak dünyayla ve içindeki her şeyle uyum içinde yaşayabiliriz. Bu biçimde yaşamak şans da dahil, yaşamımızı her anlamda iyiye götürür.
Dördüncü kuram insan sevgisidir. Hem eski Çin felsefesi hem de dini metinler hiçbir ödül beklemeksizin vermemizi öğütler. İnsanın kendi 'ben'ini hesaba katmadan vermesi kendi özel tatminini getirir ve yaşam kalitemizi iyileştirir.
Son olarak eğitim gelir. Hepimiz elimizden geldiğince ileri gitmeliyiz. Eğitim yaşam boyu süren bir çalışmadır; mümkün olduğu kadar dünyada olup bitenlerle bağımızı koparmamalıyız.
Bazı metinler beşinci kuram olarak eğitim değil de çaba sözcüğünü kullanır. Elbette bir şeylerin olması için çaba harcamamız gerekir. Yaşamda herhangi bir başarı kazanmak için aslolan, sıkı çalışmadır.
Ch'i
Eski bilim adamlarına göre evrende orijinal olarak tek bir soyut enerji, Ch'i vardı (doğanın soluğu). Bu genellikle ejderhanın göksel soluğu anlamına da gelirdi. Ch'i her yerde dolaşan görünmez bir enerjidir ama belli yerlerde toplanır, buraların feng shui'si iyidir.
Ch'i mutluluk, uzun yaşam ve bolluk getirir. Çinliler Ch'i'nin yeni bir yaşama ana rahmine düşüş ânında girdiğine inanırlar. Ch'i yaşayan her şeyin içindeki yaşam gücüdür ve bir şey kusursuz bir biçimde yapıldığı anda Ch'i'de kusursuzluk noktasına ulaşır. Harika bir portreyi bitiren ya da iyi bir yumruk savuran boksör Ch'i yaratırlar.
Tam tersine, birisi kendini hasta ya da uyuşuk hissediyorsa, Ch'i enerjisinde eksiklik vardır. Aktif ve sağlıklı olabilmek için yararlı Ch'i'ye ihtiyacımız vardır. Her zaman heyecan dolu ve yeni projelere açık olan biri aynı zamanda Ch'i ile de doludur.
Böyle anlarda Ch'i bedenimizden yukarı doğru akarak başımızın çevresinde bir hale etkisi meydana getirir. Bu hale kişinin canlılığına ve sağlığına bağlı olarak büyür ya da küçülür. Ch'i meditasyon, başkalarıyla iyi ilişkiler, sağlıklı bir yaşam biçimi ve iyi feng shui ile artırılabilir.
Feng shui'ye göre Ch'i'nin biriktiği ya da oluştuğu yerler mutlu, başarılı ve bolluk içinde yaşamlar için idealdir. Güçlü rüzgârlar Ch'i'yi kolayca dağıtabilir. Bu nedenle rüzgârlı alanlar feng shui açısından iyi değildir. Ancak Ch'i suya da bağlı olduğunda iyi Ch'i sulak alanlarda birikir. Bu nedenle Hong Konglular limanlarına zenginliklerinin kaynağı olarak bakarlar. Limanın çıkışı o kadar küçüktür ki, zenginliği içeride tutar. (Bugün insanlar limandaki iade işlemlerinin Ch'i seviyesini olumsuz etkileyeceğinden ve koloninin zenginliğini azaltacağından çekinmekteler.)
Ancak tüm sular iyi değildir. Sular çok hızlı aktıkları zaman zenginliği alıp götürürler. Düz bir hat boyunca aktıklarında yine Ch'i enerjisini götürürler. İdeal akışlı su yavaş ve hafifçe girdaplı olmalıdır.
Ch'i enerjisinin doğduğu ya da biriktiği ya da almaşık olarak yeni Ch'ilerin oluştuğu yerleri seçmek önemlidir. Bu tür mekânlar her zaman iyidir. Yavaş hareket eden sularla ve yuvarlak tepelerle çevrili, rüzgârları dağıtan bir mekân idealdir.
Feng shui mitolojisinde, Ch'i ilk kez hareket ettiğinde yang'ı (eril kuram) yarattı; durduğunda ise yin (dişi kuram) yaratıldı. Eril ve dişi yaratıldıktan sonra tüm evren yaratıldı. Yin ve yang kuramlarının da feng shui açısından yaşamsal önemi vardır.
Feng shui için önemi olan öbür öğeler kaplumbağa kabuğundaki sekiz trigramlar ve beş element; ateş, toprak, ahşap, su ve metaldir.
Yin-Yang
Yin ve yang Çinliler açısından evrenin dengeleyici, uyum sağlayıcı etmenleri olarak görülür. Zıt enerjiler olup, biri öteki olamadan varlığını sürdüremez. Aslında yin enerjisi her zaman yang'ın; yang da yin'in içindedir. Popüler yin-yang simgesinde beyaz leke (yang) yin'in ve siyah leke (yin), yang'ın içindedir. Lao Tzu, "Tek başına bir yin doğamaz ve tek başına bir yang büyüyemez," demiştir.
Yin ve yang genellikle Taichi'nin bütünlük simgesini yaratan bir daire içinde resmedilirler. Yin, yang ve daire simgenin bir olan üç elementidir. Taichi 'en üst, en yüce' anlamlarına gelir, tai ve chi sözcüklerinden türemiştir. Tai en büyük ve chi en son anlamlarına gelir.
Yin ve yang sözcüklerinin etimolojisi de ilginçtir. Yin bir tepenin gölgelikli kuzey yanını, yang da güneşli güney yanını tanımlar.
Yin ve yang birlikte Tao'yu meydana getirirler. Tao 'yol' anlamına gelir. Evrendeki her şey yin ve yang enerjilerinden türemiştir. Her zaman birbirleriyle etkileşim halindedirler.
Yang etken, eril, baskın ve olumludur. Güç ve enerji doludur. Yin alıcı, dişi, doğurgan ve negatiftir. Destekler, besler, tutar. Yang gün, yin gecedir. Yin ve yang'ı anlatmak için gök ve yer, gündüz ve gece, siyah ve beyaz, eril ve dişi gibi başka örnekler de kullanılabilir. Biri öteki olmadan var olamaz.
Örneğin gece olmadan gündüz, ölüm olmadan yaşam söz konusu değildir. Çinlilerin zıtların birliğinden aldıkları zevk, yin ve yang enerjilerini temsil etmektedir. Çinliler bu işten hoşlanırken abartılabileceğinin de farkındadırlar elbette. 'Yin yi tou, Yong yu tou' ('bir yüz yin'de, bir yüz yang'da' şeklinde çevrilebilir. Kişinin gerçek amacını gizlemesi anlamına gelir) ve 'Yin yang guai qi' (tuhaf yin-yang havaları şeklinde çevrilebilir. Tuhaf davranmak anlamına gelir) Çinlilerin sıkça kullandığı iki deyiştir.
Eski bilgeler yin ve yang kavramlarını tam anlamıyla açıklamaya girişmemişlerdir, şiirsel söyleyişlerle yetinmişlerdir. Ch'i enerjisi yaşamın gücüdür ve yin yang ikiliğini yaratmıştır. Bu kadar basit işte. Ne yin ne de yang mutlak iyi ya da kötü olabilirler. Sadece vardırlar.
Feng shui'de tepeler, dağlar ve öbür yüksek alanlar yang enerjisini temsil eder. Vadiler ırmaklar ve kaynaklar da yin'dir. Dümdüz bir toprakta çok fazla yin vardır. Sulak ve bitkisel alanları olmayan tepelik bir arazi de fazla yang'dır. Hoş, yuvarlak hatlı, sulak kırsal alanlarda yin ve yang dengelidir.
Feng shui'yi kullanarak yin ve yang arasında denge sağlayabiliriz. Örneğin düz bir araziye bitkiler, kayalar ve binalar ekleyebiliriz. Ama bunu yaparken dikkatli olmak gerekir, çünkü örneğin küçük ağaçlar büyüdükleri zaman mekânın feng shui'si de değişir.
Yin ve yang kavramları ölüm için de geçerlidir. Yin evi ölüm, yang evi yaşam evidir. Ataları anmak Çin yaşamının önemli bir parçası olduğundan feng shui'nin biri öldükten sonra da uygulanmasına şaşırmamak gerekir. Mezarın yerinin doğru olmasının torunların başarısı üzerinde etkisi olduğuna inanılır.
Örneğin Çinliler yüzyılın başında Sun Yat-Sen'in kazandığı şaşırtıcı başarının annesinin mezarının kusursuz feng shui'sine bağlı olduğuna inanırlar. (Yin yang simgelerinin kökeni bilinmemektedir. Bazı yetkililer Chou Tun-Yi tarafından yaratıldığını iddia eder. Oysa çok daha eski, Taoist kökenli olmalıdır.) Chiang Kai-shek'in inanılmaz başarısı da yine annesinin mezarının konumuna atfedilir. Komünistler mezarı kazdıkları zaman çöküş dönemi de başlamıştır.
Feng shui yalnızca en iyi mezar yerini değil, cenazenin kaldırılacağı en iyi zamanı belirlemek için de kullanılır elbette. Mezar yeri ejderha sırtı gibi dalgalı olmalıdır. Ejderha Üst Yaratık'ın simgesidir. Düz alanlar 'sahte ejderha'nın sembolüyken dalgalı alanlar 'gerçek ejderha'yı temsil eder.
Mümkünse mezar güneye bakmalıdır. Çinliler ölünün soluk alacak havaya ihtiyacı olduğunu düşünürler ve güneye bakan mekânlar 'kozmik yaşamın soluğu'nu temsil eder. Çinliler bu kozmik soluğun yokluğunun ölünün torunlarını etkileyeceğine inandıkları için, uygun mezar yerinin seçimi son derece önemlidir.
Son olarak da mezar doğru yönlendirilmiş olmalıdır. Bu, ölen kişinin doğum tarihine göre belirlenir. Bir luo-pan'a ya da fal pusulasına bakılarak, doğru yön belirlenir.
Torunların iyi şansının devam etmesi için mezara iyi bakılmalıdır. Kutsal günlerde mezarlar ziyaret edilir ve temizlenir. Mezarın renk değiştirmesi kötüye işarettir. Kararması bir felaket, renginin açılması da aile içinde yas anlamına gelir. Bu tür kararma ya da renk açılmalarının önlenmesi için mezarların üzerine genellikle kırmızı bir toz serpilir.
Taoist evren simgesi sekiz trigramla kuşatılmış yin-yang'dır (Şekil l A). Pa-kua adıyla tanınan bu simge, Uzakdoğu'da son derece popülerdir; tapınaklarda, evlerde, saraylarda ve dükkânlarda rastlanır.(Yerliler için gömülecekleri yerler önemli bir ihtiyaç olduğu gibi çoğu Çinli kendi memleketinde gömülmek ister. Sonuç olarak, dünyanın dört bir yanından Hong Kong'a cenaze gönderilir.
Hong Kong'da toprak aşırı derecede pahalıdır ve az bulunur. Bu nedenle, mezarlıkların çoğu, toprağını yedi ila on yıllık periyotlarla kiraya verir. Bu süre dolduğunda, kalanlar mezardan çıkarılır ve özel bir törenle yakılır. Bu, Feng shui uygulayıcılarını işlerini yapmaktan alıkoyar ve bugünlerde çabalarının çoğu feng shuinin yaşam analizi üzerinedir.)

Şekil 1A: Pa-kua
Sekiz Trigram
Çinliler I Ching'in sekiz trigramının yaşamın sırrını temsil ettiğine inanırlar. Sekiz trigramın yaratıcısı Hsialı Wu olup, Ssu Hsiang diye bilinen ve yin-yangın tüm olası kombinasyonlarını temsil eden dört simgeden türemiştir (Şekil 1B).
Bir şeklin alt bölümü simgenin yin mi yang mı olduğunu gösterir. Bu dört simge fazladan bir çizgi eklenerek iki katına çıkarılmış, ve sekiz trigramı oluşturmuştur (Şekil l C). Bu trigramlar da yine sayıca ikiye katlanarak l Ching'in altmış dört sekizgenini oluşturmuşlardır. Biz feng shui'de yalnızca on altı trigram kullanırız, sekizgenlere gereksinme duymayız.

Şekil 1B: Ssu Hsiang
I Ching yani 'Değişimler Kitabı', Çin'in en eski kitabı olup, büyük bir olasılıkla dünyanın da en eski kitabıdır. Wu Jing, yani beş eski Çin klasiğindan çok daha önemlidir. Çin düşüncesini, felsefesini ve kültürünü derinden etkiler. İnsanların değişimleri anlaması ve değişimlerle başa çıkabilmesi, başarılı, tatminkâr yaşamlar sürdürebilmesi amacıyla yazılmıştır. Evreni bir bütün olarak tanımlar; bu bütünün içindeki her şey hareket etmekte, değişmektedir. İnsanların doğanın sonsuz döngülerine ve ritmine uyum sağlamasını amaçlar.
Tüm evren hareket eder ve değişir. Yaşam doğumdan ölüme değişimlerin birbirini izlemesidir. I Ching yaşamın her evresindeki insanlara değerli bilgiler sunar. Hem Taoizm hem de Konfüçyusçuluk, felsefelerinde ve çıkış noktalarında I Ching'den esinlenirler.
Neyse ki I Ching imparator Chin Shih-Huang'ın İ.Ö. 215'teki Büyük Kitap Yangını'ndan kurtulmuştur. Bu yangından kurtulan tek Konfüçyus metnidir." (15. Çin Hanedanlığı'nın ilk imparatoru Chin Shih-Huang'dır, ülkeyi birleştirmek için pek çok önlem almıştır. En önemlisi tek bir dil kullanımını desteklemesidir.
Ayrıca halkın cahil kalması için her türlü eğitim imkânını yok etmiştir. Zamanın bilim adamları canlı canlı gömülmüş ve yapıtları yok edilmiştir. I Ching bu kıyımdan kurtulmuştur çünkü Chin ve danışmanlarının bu kitaba ihtiyacı olmuştur. (İmparator Çin Seddi'yle bilinir. Aydan görülebilen tek insan yapımı yapıdır))

Şekil 1C: Pa-kua'nın Sekiz Trigram'ı
Pa-Kua
Pa-kua pusulanın sekiz köşesini belirleyen sekizgen bir simgedir. Çin pusulasına göre güney her zaman tepededir. Bunun sonucu olarak da kuzey en altta, doğu solda ve batı sağdadır. I Ching'in sekiz trigramı bu sekiz yöne göre yerleştirilir. Trigramların pa-kua'ya güç ve enerji verdikleri söylenir.
Trigramların iki farklı bileşimi vardır: İlk Gök Dizisi (Hsien Tien); ikincil Gök Dizisi (Hu Tien). İlk Gök Dizisi Hsialı Wu tarafından tasarımlandırılmış olup evrenin idealist, kusursuz bir resmini çizer. İkincil Gök Dizisi, İ.Ö. 1143 yılında Chou Hanedanlığı'nın kurucusu Wenli Duke tarafından tasarlanmıştır, trigramların daha pratik bir yerleşimidir; bu nedenle de toprağın Ch'i'sini düzenlemede feng shui'nin daha fazla başvurduğu bir araçtır.
İkincil Gök Dizisi, Hsialı Wu tarafından kaplumbağanın kabuğunda keşfedilen Lo Shu diyagramından türetilmiştir. Üçe üçlük bir kusursuz sihirli karedir; dik, yatay, dikey, her yöne sayıların toplamı on beş eder. Yin, yani tek sayılı trigramlar ortalarında beş rakamıyla ana yönlerde bulunurlar. Yang ise çift rakamlı trigramlarla ara yönlerde durur.
Feng shui uyarınca, Lo Shu sihirli karesi ikincil Göksel Dizi'yi kullanarak eve yerleştirilir ve ailenin her üyesi için en iyi mekânı belirlemede kullanılır. Ayrıca her odayı yerleştirmek için insanların barış ve uyum içinde yaşayacağı köşeleri de gösterir. Bu feng shui sistemi Pusula Ekolü'nün bir parçası olup, Uçan Yıldız olarak bilinir.
Kaynak:feng shui sitesi
Beş Element
Çinlilere göre dünyadaki her şey beş elementin bir parçasıdır: ateş, toprak, ahşap, su ya da metal. Bu elementler yaptığımız her şeyi etkiler. Ch'i enerjisinin kendisini gösterdiği beş farklı yol vardır.
Burçlarımızda beş element de bulunur. Her elementin miktarı bizim kişiliğimizi ve yaşamdaki başarımızı belirler. Burçlarımızdaki beş elementi dengeleyerek, üzerlerimizdeki etkisini açıklamak için son derece yetenekli bir astrolog gerektiğini unutmayalım.
Ahşap:Ahşap, yaratıcı ve yenilikçidir. Haritamızda bu elementten fazlaca varsa, bir biçimde mutlaka yaratıcıyızdır. Ahşap katlanabilir ve eğilebilir, söğüt gibi; ya da güçlü ve serttir, meşe gibi. Sosyaldir ve toplum bilinci gelişmiştir.
Ayrıca renklerden yeşili, mevsimlerden ilkbaharı ve yönlerden doğuyu temsil eder. Doğum ve çocukluk demektir. Pekin'deki Yasak Kent'in doğu bölümündeki binalar genç prense ev sahipliği yaptığı için yeşil kiremitlerle kaplıdır.
Ateş:Ateş, enerji ve heyecan verir, ama aynı zamanda tehlike işaretidir de. Çok fazla ateş olduğu zaman yıkıcı olabilir. Ateş ısıtır ve neşelendirir, ama yakar ve yok edebilir de. Ateş doğal liderin elementidir. Ateş kırmızı, yaz, güney demektir. Ateş ergenlikten önceki büyüme yıllarıdır.
Toprak:Toprak, denge verir, aynı zamanda mesken ve yasal işler anlamına gelir. Toprak sabırlı, adil, onurlu, yöntemlidir. Ancak zorlayıcı ve fazla isteyen de olabilir. Sarı renk, merkez ve ilk gençlik yıllarıdır.
Metal: Metal (sık sık altın da kullanılır), hasat, iş ve başarıdır. Burada sözü edilen başarı, genellikle maddi başarıdır. Olumsuz yanında sert ve yıkıcı olabilen kılıç ya da bıçak vardır. Rengi genellikle beyazdır ama altın sarısı da kullanılır. Sonbahar ve batı demektir. Olgunluk yıllarını temsil eder. Pekin'deki sarayda imparatoriçenin daireleri batı kanadındadır ve beyaza boyalıdır.
Su:Su, yolculuk, iletişim ve öğrenme demektir. Edebiyat, sanat ve basın yayınla ilişkilidir. Yumuşak (tatlı bir yağmur) ya da şiddetli (tayfun) olabilir. Su tüm canlıları besler, kayaların en sertini bile zamanla öğütür. Siyah, kuş ve kuzey demektir. Yaşlılık dönemidir.
ELEMENTLERİN DÖNGÜSÜ

Şekil 1D: Beş Elementin Üretim Döngüsü (Doğum Döngüsü olarak bilinir).
Beş elementten her birinin arasında üç döngüsel ilişki vardır. Bunlardan biri Üretim Döngüsü ya da doğum döngüsü olarak bilinir (Şekil 1D). "Üretim döngüsü çok eskidir ve İmparator Huang Ti (İ.Ö. 2266) tarafından yaratıldığı söylenir. Aynı imparator tarımı, tuğlayı, müzik aletlerini ve Çin felsefesinin çoğunu da yaratmıştır. Çinliler tarafından halkların babası olarak nitelenir."
En tepesinden başlarsak ve saat yönünde ilerlersek, ateşin toprak (kül) ürettiğini görürüz. Ateş zayıfladıkça, toprak güçlenir. Toprak da metal (mineraller) yaratır ve metal güçlendikçe, toprak zayıflar. Metal doğal olarak suya dönüşür.
Sonuç olarak metal zayıfladıkça su güçlenir. Aynı biçimde su ahşaba yürür (ağaçlar ve bitkiler). Burada da ahşap güçlenir ve su zayıflar. Son olarak ahşabı yakar, ateş yaratırız; ahşap zayıflamış ve ateş güçlenmiş olur. Bu Erken Gök ya da Fu Hsi'nin (ya da Wu Hsia) Düzenlemesi olarak da bilinir.
Ayrıca bir Yok Oluş Döngüsü vardır (Şekil l E); bu döngü hangi elementin ötekini ele geçirdiğini gösterir. Örneğin ateş metale baskındır çünkü sıcak metali eritir. Bu, olumsuz bir durumdur ve dengesizlik yaratır. Metal ahşabı yok eder. Ahşap toprağı yok eder ve toprak suyu ele geçirir. Son olarak da su ateşi söndürür. Bu ikinci Gök ya da King Wen Düzenlemesi olarak bilinir.
"King Wen İ.Ö. 1150'lerde yaşamış, ve I Ching sekizgenlerine ilk kez anlam vermiştir. Politik nedenlerle hapse atıldığı için yazdıklarına dikkat etmiş, düşmanlarının öfkesini üzerine çekmemek için özellikle karanlık ve anlaşılması zor bir biçemle yazmıştır."

Şekil 1E: Beş Elementin yok Oluş Döngüsü
Son olarak da bir indirgenme Döngüsü vardır (Şekil 1F). Bu döngü yok oluş döngüsünün yarattığı dengesizlikleri düzeltmede kullanılır. Yok oluş döngüsünden metalin ahşaba üstün geldiğini ya da onu yok ettiğini biliyoruz. İndirgenme döngüsünde metal ile ahşap arasına su konursa, potansiyel yıkıcı etkileri nötralize eder.
Aynı biçimde, ateş metale baskındır, demek ki indirgenme döngüsünde aralarında toprak olmalıdır, çünkü toprak ateşi bertaraf edeceği için baskın etkileri azaltır

Şekil 1F: Beş Elementin İndirgenme Döngüsü
Doğum döngüsünü izlemek zorlukların barış içinde çözümlenmesine olanak verir. Yok oluş döngüsünü izlemekse tam tersi bir etki yapar ve her zaman sorun yaratır. İndirgenme döngüsü yok oluş döngüsünün etkilerini azaltır.
Sizin kişisel elementiniz doğum yılınızla belirlenir. İkinci en önemli elementiyse doğum zamanınız belirler. Bunu belirlemek için "Tablolar" bölümümüzdeki "Elementler ve İşaretler" ve "Saate Göre Elementler" tablolarına bakabilirsiniz.
Örneğin ben, öğleden sonra 16:50'de doğdum. Benim doğum saatime göre elementim su. 1946 yılında doğdum, bir ateş yılı. Su ve ateş birbirini yok eder, çünkü su ateşi söndürür. Ben bu kötü etkiye karşı ahşap kullanabilirim çünkü indirgenme döngüsünde ahşap, ateşle su arasındadır.
Kişinin doğum yılı ve doğum saatine göre elementi aynıysa sorunlar çıkabilir. Bu durum kişinin çıkarlarının aksine işleyen bir enerji fazlasına neden olabilir. Böyle bir durum varsa kişinin doğum ayı ve gününe göre çok daha derin bir araştırma yapmak gerekebilir.
Asyalıların çoğu çocuklarına ad koyarken beş elementten birini kullanarak onların yaşamına başka bir boyut katmak isterler. Örneğin çocuk ateş yılında doğmuşsa, aileler ahşap ile ilgili bir ad koyarlar çünkü ateşi yaratan ahşaptır.
Feng shui'ye göre evinizin içini size en fazla yarar sağlayacak biçimde düzenlemek istediğimiz için kişisel elementinizle çevreniz arasında uyum sağlamaya çalışırız. Örneğin ben bir ateş yılına doğdum, demek ki pek çok ahşaba, yeşil nesneye, örneğin bitkiye ihtiyacım var. Çünkü ahşap ateşi yaratır. Aynı biçimde siyahtan ve fazla sudan kaçınmam gerekir çünkü su ateşi yok eder.
Bir evde birden fazla kişi yaşadığı zaman bu durum karmaşıklaşır. Bu durumda ortak kullanılan mekânlarda evin reisinin elementini kullanmak gerekir; ancak yatak odaları ya da kişilerin kendi odalarında kendi elementlerine yer verilir.
Son olarak feng shui ile barışa, zenginliğe, mutluluğa ve tatmine ulaşmak istiyorsak çok miktarda Ch'i enerjisi olan, iyi bir yin yang dengesine sahip; kendi kişisel elementimizle uyumlu bir denge kurabilmiş bir mekân yaratmalıyız.
Uçan Yıldız
Pek çok feng shui sistemi vardır ama en iyi bilinenler Pusula ve Form Ekolleridir. Ayrı ayrı gelişmiş olmalarına karşın 19. yüzyılın sonunda feng shui uygulamacıları her iki yöntemi birlikte kullanmaya başladılar.
Uçan Yıldız Sistemi geleceğe bakmamızı ve feng shui'nin üzerimizdeki etkilerinin neler olabileceğini anlamamızı sağlar. Bu sistem Pusula Ekolü'nün bir kolu olup, gelecek trendlerle ilgilidir ve birkaç bin yıl önce Wu'nun Lo Irmağı'nda bulduğu dev kaplumbağadan türemiştir. Bu kaplumbağanın kabuğunda bir biçim vardır ve eski bilgeler bunun üçe üç kusursuz bir kare olduğunu keşfetmişlerdir (Şekil 4A). Her dik, yatay ve çapraz sütun toplandığında on beş bulunur. Bu kareye Lo Shu adı verilir (Şekil 4B).

(Solda) Şekil 4A: Kaplumbağanın kabuğundaki işaretler üçe üç bir kusursuz kare oluşturur (Sağda) Şekil 4B: Lo Shu.
Bu buluş o kadar dikkat çekicidir ki, eski bilgeler ardındaki anlamı yakalamak için derinlemesine incelemişlerdir. Araştırmalarının sonucundan yalnızca feng shui'nin Uçan Yıldız Sistemi değil, Çin astrolojisi, numeroloji, Dokuz Yıldız Ki ve l Ching de doğmuştur.
Her sayı bir yönü temsil eder. Kuzey her zaman diyagramın altındadır, böylece harita ters dönmüş gibi durur. Bunun sonucu olarak da bir sayısı kuzeyi, iki güneybatıyı, üç doğuyu... gösterir. Bu yönlerin feng shui açısından önemi büyüktür.
"Çinli yerbilimciler ırmakların daima doğuya doğru aktığını ve ırmakların doğduğu büyük dağların da batıda olduğunu iddia ederler. Bunun sonucu olarak sıcak ve hoş yerler (ışık yang) güneydedir ve soğuk rüzgârlar kuzeyden (karanlık yin) doğar. Böylece ılık ve hoş güney Çin haritalarının tepesinde, kuzey altında, doğu solda ve ban da sağdadır. Feng shui Çin coğrafyasını uygular."
Her sayının ayrıca bir anlamı vardır ve bu anlamlar gelecekteki olayları tahmin etmek için kullanılır. Bir (su) iyi bir sayıdır. İki (toprak) en talihsiz iki sayıdan biridir ve kötü sağlık anlamına gelir.
Üç (ahşap) kızgınlık, stres, tartışma, çatışma. Dört (ahşap) aşk, seks, eğitim. Beş (toprak) öbür talihsiz sayı, baskı ve kötü kader. Altı (metal) iyi bir sayıdır, geçmiş zenginlikleri temsil eder, çünkü 1964 ve 1983 yıllarının da temsilcisidir.
Yedi (metal) iletişim, eğlence ve ruhani konulan temsil eder, şu andaki bolluktur çünkü 1983 ve 2003 yıllarının temsilcisidir.
Sekiz (toprak) yakın gelecekte bolluk ve talih vaat eden en iyi sayıdır.
Dokuz (ateş) iyi şans ve gelecekte bolluk anlamına gelir.
Bu anlamların standart nümerolojik yorumlamalarla ilgisi yoktur. İlginç olan, bu tanımlamaların modern Çinlileri bile şaşırtabilmesidir. Örneğin dört sayısından kaçınırlar çünkü Kanton lehçesinde bu sözcük kulağa ölüm gibi gelir. İki, feng shui'de uğursuz bir sayı olup Kanton lehçesinde kolay; sekiz de bolluk sözcüğü gibi duyulur ki; bu durum sayıların feng shui anlamlarıyla uyum içindedir.
İki ve beş sayılan shar olarak kabul edilirler çünkü Mandarin lehçesinde shar, öldürmek anlamına gelir. Sharlar farklı biçimlerde yaratılabilen negatif enerjilerdir. Feng shui'de sharların etkilerini azaltacak pek çok yöntem vardır; ama Sharlar için bir önlem almadan önce onların farkına varmanız gerekir.
Jüpiter gezegeni de Grand Duke (Büyük Dük) diye adlandırılan bir shar yaratır. Jüpiter o kadar güçlü bir gezegen olarak kabul edilir ki, tüm Çin yılları bu gezegenin konumuna göre adlandırılır.
o Fare yılında Jüpiter kuzeyi gösterir
o Öküz yılında kuzeydoğuyu
o Kaplan yılında kuzeydoğuyu
o Tavşan yılında doğuyu
o Ejderha yılında güneydoğuyu
o Yılan yılında güneydoğuyu
o At yılında güneyi
o Koç yılında güneybatıyı
o Maymun yılında güneybatıyı
o Horoz yılında batıyı
o Köpek yılında kuzeybatıyı
o Domuz yılında kuzeybatıyı gösterir.
Eski Çin savaşçıları Jüpiter'in yoluna çıkmaktansa onu arkalarına almayı tercih ederlerdi. Bugün bile Jüpiter'e bakarak oturmak ya da onun zıddı bir konumda bulunmak kötü şans getirir.
Grand Duke ile çatışan her konum Üç Shar olarak bilinir ve doğal olarak eğer mümkünse kaçınılması gerekir. Üç shar konumunda olup Jüpiter'e bakan insanlar kendilerini her an arkadan bıçaklanacakmış gibi hissederler. Ofislerde çalışanlar kötü şans getireceğine inandıkları bu pozisyonda oturmaktan kaçınırlar. İşçiler ve inşacılar da bu konumda çalışmak istemezler çünkü dükün başı üzerindeki toprağı ellediklerini düşünürler.
"En az 2500 yıl önce beş büyük gezegene betimleyici adlar verilmişti. Jüpiter "Yıl Yıldızı', Mars 'Yanar Döner', Satürn 'Şeytan Çıkaran', Venüs 'Koca Beyaz' ve Merkür de 'Saat Yıldızı' olarak bilinirdi."
Köpek, at ve kaplan yıllarında üç shar konumu kuzeydedir. Öküz, horoz ve yılan yıllarındaysa doğudadır; tavşan, domuz ve koyun yıllarında batıdadır.
Sayılar bu konumda sabit değildir ve hareketleri feng shui güçlerinin modelini ortaya çıkartır. Şekil 4B, standart Lo Shu diyagramını gösterir, buna 'Evrensel Tablo' adı da verilir.
Şu anda Yedi Dönemi'ndeyiz (1984 - 2003). Bu, sihirli karenin merkez konumunda yedi rakamına ihtiyacımız olduğu anlamına gelir. Bunu sağlamak için Lo Shu diyagramındaki her sayıya iki ekleriz. Dokuz sayısını bir izlediği için, Yedi Dönemi karesinin güney konumundaki sayı ikidir ve kuzeydoğuda bir bulunur (8+2=9+1), Şekil 4C.
Şekil 4C: Yedi Dönemi (1984- 2003)

Şekil 4D: Hareket Modeli
Dokuz farklı kombinasyon Şekil 4D'de gösterilmiştir. Bu kareler her yıl, ay, gün için kullanılabilir. Tek yapmamız gereken 'iktidardaki' sayının merkezde olmasını sağlamaktır. Sayıların azalarak gittiğine dikkat edin. Eğer ocak ayı için merkez numara altıysa; şubat için beş, mart için dört olacaktır.
Bu haritaları birbirlerinin üzerine koyarak merak ettiğimiz bir zamanda olabilecek olayları belirleyebiliriz. Yedi Dönemi'nde olduğumuzu biliyoruz. Demek ki Şekil 4C'deki harita 1984 -2003 yılları arasında inşa edilen her evi etkileyecektir.
Diyelim ki evimizde 1999 yılı Temmuz ayında olacakları öğrenmek istedik. İlk olarak 1999 yılının haritasını çizeriz. Bu, Şekil 4D'de ortada yer alan haritadır. Bu "Tablolar" bölümümüzde yer alan 'Merkez Konumları" tablolarından belirlenir. Sonra Temmuz 1999 için bir harita çizeriz. Bu haritanın merkez numarası yedidir.
Aylara göre merkez sayı yine "Tablolar" bölümümüzdeki "Merkez Konumları" tablolarından belirlenir. l, 4 ve 7 yıllarında ocak ayı 4; şubat 3; mart 2; nisan 1; mayıs 9; haziran 8; temmuz 7; ağustos 6; eylül 5; ekim 4; kasım 3; aralık 2 aylarıdır. 2, 5 ve 8 yıllarında ocak 1; şubat 9; mart 8; ... 3, 6, ve 9 yıllarında ocak 7; şubat 6 aylarıdır...

Şekil 4E: Temmuz 1999
Son olarak aylık haritayı yıllık haritanın üzerine koyarız (Şekil 4E). Aylık harita küçük rakamlarla gösterilendir.
Haritaya bakar bakmaz en kötü iki sayı olan iki ve beşin güney konumunda birlikte olduğunu fark ederiz. Bu özellikle kötü bir shar'dır. Olaya engel olabilecek başka feng shui çözümleri işin içine katılmazsa, temmuz ayı içinde bu odada kalan insanın başına çok kötü bir olay geleceğine işaret eder.
Güney konumuna metal rüzgâr çanları asmak işe yarayabilir. Rüzgâr çanlarından yayılan metalik ses, beş sayısından gelen toprak enerjisini zayıflatacaktır. Bir ipe bağlı altı metal para ikinin etkisini azaltabilir. İki sayısı güney karesinde olduğu için metal paralar da güneye aşılmalıdır.
Doğu odasında yakın gelecekte para anlamına gelen sekiz sayısı vardır, ama temmuz ayında bu da aynı karedeki beşin etkisiyle zayıflar. Bu odada kalan kişi temmuz ayında maddi konularda özellikle çok dikkatli olmalıdır.
Başka bir örneğe bakalım: Mart 1997 haritası Şekil 4F'de gösterilmiştir (aylık harita yine küçük sayılarla). Bu evde doğu, kuzeydoğu ve kuzey konumlarında bir, altı ve sekiz rakamları vardır ve hepsi de iyidir. Martta bir ve sekiz çifttir, demek ki bu odada yaşayan insanlar için mart ayında koşullar özellikle olumludur.
Enerjiler sürekli değiştiği için evinizin feng shui'sini yılda en az bir kere kontrol etmekte yarar vardır. Bu işi yapmak için en uygun zaman yeniay yılının başlayıp, sharların konum değiştirdiği şubat ayıdır.

Şekil 4F: Mart 1997
Bu aylık ve yıllık haritaları yedi dönemin haritasının üzerine yerleştirerek olayları daha da ilerletebiliriz. Tablolar bölümümüzdeki "Merkez Konumları" tablosuna bakarak bir yüzyıllık bir dönem için her haritanın merkezinde yer alması gereken sayıları görebiliriz.
1999 yılı Temmuz ayında güney odasında yaşayan kişinin haritasına bir de böyle bakalım (Şekil 4G). Bu yıl ve ay için bu odada iki tane iki ve bir tane beş vardır ki, bu çok ciddi bir shar anlamına gelir.
Başka bir örneğe göz atalım. Bu ev 1990 yılında inşa edildiği için aynı Yedi Dönemi haritası kullanılır. 1995 yılı Eylül ayının durumuna bakalım (Şekil 4H). Evin planı da Şekil 4I'da gösterilmiştir. Ön kapı güneybatı ve ana yatak odası güneydoğu konumlarındadır.

Şekil 4G: 1999 yılı Temmuz ayı haritaları yedi dönem haritasının üzerinde görülüyor.

Şekil 4H: 1995 yılı eylül ayı haritası Yedi Dönemi haritasının üzerinde görülüyor.

Şekil 4I
Eylül ayında güneybatı karesinde iki, merkez karede beş, doğu karesinde de iki ve beş vardır. Demek ki eve çok kötü bir enerji girmekte ve doğudaki yatak odasının sakinlerini etkilemektedir. Bir kaza ya da hastalık olasılığı çok yüksektir.
Farz edelim ki aynı ev başka bir yöne doğru inşa edilmiş olsun. Ön kapı batıya baksın (Şekil 4J). Bu da 1995 yılı Eylül ayında kötü shar yaratır, çünkü kuzeybatı karesinde beş, merkez karede yine beş, güney karesinde de iki vardır. Ancak bu konumda olumsuz enerjilerin etkileri daha az etkilidir çünkü her karede tek bir kötü sayı vardır.
Şekil 4J

Şekil 4K
Son olarak da aynı evin kuzeye baktığını varsayalım (Şekil 4K). Bu durumda kuzeydoğu karesinde sekiz, bir ve yedi olacaktır ve hepsi de iyi sayılardır. Merkez karede beş, yedi ve dört; batı konumundaki yatak odasında da dokuz, yedi ve altı olacaktır. Yedi rakamı Yedi Dönemi açısından şanslı bir rakamdır ve her karede bu rakamdan bulunur. Demek ki bu odada yaşayanlar son derece şanslı, mutlu ve maddi anlamda başarılı bir ay geçireceklerdir.
Luo-Pan
Çinliler pusulanın mucitleridir ve görülen odur ki, pusulayı iki kez icat etmişlerdir.
Efsaneye göre, İmparator Shih Huang Ti, Prens Ch'ih'e karşı İ.Ö. 206 yıllarında savaşmıştır. Prensin büyücüleri sihirli bir sis yaratmış ve imparator da prensin kendisine yaklaşan ordusunu görememiştir.
Ancak imparatorun ordusunda birden içinde insana benzer bir varlığın bulunduğu bir atlı araba belirmiştir. Arabanın sürücüsü kolunu uzatarak her zaman güney yönünü göstermektedir. Güney, prensin ordularının yaklaştığı yöndür; böylelikle imparator sihirli atlı arabayı izleyerek zafere ulaşır. Efsaneye göre sihirli atlı araba manyetiktir.
Bu öyküde de pek çok öyküde olduğu gibi zor bir anda büyülü ya da ilahi bir gücün yardıma koşmasından söz edilir. Ancak birkaç yıl önce Çin'de yapılan bir arkeolojik kazı sırasında üç yüz kadar eski pusula bulunmuştur, demek ki o zamanlar pusula biliniyordu. Bulunan bu pusulalar Sinan pusulaları olarak adlandırılır.
İki parçadan oluşurlar. Taban on iki santimetre karelik metal bir parçadır. Ortasında on iki santim çapında, sekiz trigramın çevrelediği bir daire vardır. İkinci parça beş santim uzunluğunda bir metal kaşıktır. Kaşığın ağzı metal plakanın ortasındaki dairenin merkezine yerleştirilmiştir. Kaşık manyetik okluğu için ucu güneyi, ağzı kuzeyi gösterir. Çin pusulaları kuzeyi değil, güneyi gösterir, çünkü güney daha iyi yaşanacak bir yön olarak kabul edilir.
Sinan pusulası, Batı Han Hanedanlığı zamanında (İ.Ö. 206 -İ.S. 24) kullanılmıştır. Pusula gibi gerekli bir aletin daha sonra bin yıl kadar unutulması gerçekten de tuhaftır. Muhtemelen Sinan pusulası, pusulayı gizli tutup, kendi özel amaçları için kullanan bir Taoist tarikatın katıdır. l.S. 12. yüzyıla kadar pusulanın kullanımına ilişkin bir belge yoktur. 12. yüzyılda pusula artık iyi bilinmekte, Avrupa ve Arabistan'da da kullanılmaktaydı.
Feng shui Pusula Ekolü de bu zamanda kurulmuştur. Luo-pan, Çin yerbilimcilerinin kullandığı pusula olup, üzerindeki şekil örümcek ağını andırır. Luo, ağ gibi, pan da tabak anlamına gelir. 'Ağ gibi tabak' iyi bir tanımlamadır. Çünkü Luo-pan az çok bir örümcek ağı görünümündedir.
Biçim olarak genellikle karedir ve fazlasıyla karmaşık görünür. Kare taban örümcek ağının çapraz kolları gibi görünen kırmızı çizgilerle bölmelere ayrılmıştır. Tam ortada bir pusula, çevresinde de jeoloji ve astronomi hakkında önemli bilgiler içeren halkalar vardır. Halkaların sayısı luo-pan'ın karmaşıklığına göre değişir. Bazı basit modellerde yalnızca altı halka vardır, bazı karmaşık modellerdeyse otuz altı. Benim kullandığım ortada bir model ve on üç halkası var. Bu halkalara Tseng adı verilir; öykü ya da katman anlamlarına gelen bir sözcüktür.
Ortadaki pusulaya 'Gök Havuzu' denir. Bunun nedeni ilk pusulalarda iğnenin bir su damlası üzerinde yüzmesi olabilir. Pusulanın iğnesi güneyi gösterir. İnce bir çizgi iğnenin bulunduğu daireyi ikiye böler, bu bir kılavuz çizgidir.
Bunun çevresindeki ilk dairede sekiz yönü gösteren sekiz trigram bulunur. Trigramlar ilk ya da ikincil Gök Dizisi'ne ait olabilirler. Benim gördüğüm luo-panların çoğunda ikincil Gök Dizisi kullanılmaktaydı. Kimi zaman ilk dairede bu sekiz trigrama bağlı olan Lo-Shu sihirli karelerinin sayısı da vardır. İkinci halkadaysa beş element ve Çin astrolojisinden On Göksel Kök görülür. Bu halkanın çevresinde yirmi dört nokta bulunur ve yine Çin astrolojisinden on iki adet yere ait dalı gösterir.
Bu noktadan itibaren luo-pan'ın karmaşıklığına bağlı olarak çeşitli halkalar başlar. Sekizinci halka son derece gerekli bir halka olup, size bir evi, tapmağı ya da mezarı nereye inşa etmeniz gerektiğini gösterir.
"Genellikle luo-pan'ın üzerindeki yirmi dört mevsimin kendi özel daireleri vardır. Farklı bölümler tipik lirik Çin terminolojisiyle adlandırılır: İlkbahar, ilkbaharın başlangıcı, yağmur suyu, böceklerin göğe yükselişi, ilkbahar ekinoksu, saf parlaklık, tohum üzerindeki yağmur bölümlerine ayrılmıştır. Sonra yaz gelir: yaz başlangıcı, az dolu tohum, kulaktaki tohum, ılık, sıcak. Bunu sonbahar izler: sonbahar başlangıcı, sıcağın sonu, beyaz çiğ, sonbahar ekinoksu, soğuk çiğ, donun inişi. Sonra da kış gelir: kış başlangıcı, az kar, çok kar, az soğuk, çok soğuk..."
Dış dairelerden biri bu daireyi 360 dereceye böler. Bunların bazıları kırmızıdır ve şanslı konumları gösterir. Bazıları siyahtır ve şanssız konumları gösterir; kalanı nötrdür. Deneyimli bir feng shui ustası luo-pan'ından maddi servet edinebilir. Feng shui'ye başlayan kişiler luo-panlarını kullanarak evin oturduğu ve baktığı yönlen belirleyeceklerdir. Sonra da luo-pan'ın üzerindeki farklı halkalara başvurarak, yapının feng shui'sinin düzeltilmesi için neler yapılması gerektiğine karar verebilirler.
Genel olarak luo-panlar Çincedir ama ingilizce olanları da vardır. İyi ve kaliteli bir pusula da yönleri belirlemekte işinizi görür, ancak konuyla gerçekten ilgileniyorsanız önünde sonunda bir luo-pan edinmeniz gerekecektir.
Luo-pan'ı kullanmak için pusulanın kayıtlarının doğruluğunu etkileyebilecek mücevherlerinizi ve saatinizi çıkartın.
Yapının baktığı yönü belirleyin. Girişin önünde ya da girişte durarak luo-pan'ı bilek yüksekliğinde tutun. Demir bir kolon ya da park etmiş bir araba gibi metalik şeylerin uzağında olduğunuzdan emin olun. İğne durana kadar bekleyin. İğne, iğneyi tutan Gök Havuzu'nu kesen çizgiyle düz bir çizgiye gelene dek pusulayı çevirin.
Bu konumda örümcek ağını andıran dik çizgi evin baktığı ve oturduğu yönü göstermektedir. Kırmızı çizgilerin altındaki işaretlere bakarak pek çok ek bilgi elde edebilirsiniz. Örneğin feng shui uygulayıcısı, evin oturduğu konumun trigramıyla ev sahibinin trigramının uyumlu olup olmadığını kolayca belirleyebilir.
Farklı pozisyonlarda üç kez daha bu işlemi yineleyerek sonuçtan emin olun. Bu pozisyonlardan biri ilk veriyi kaydettiğiniz noktanın üç metre kadar ötesinde, öbür ikisi de orijinal verinin iki yanında olabilir.
Luo-pan'ı kullanmanın başka bir yolu da bir kenarını evin ön duvarıyla hizalamaktır. Bu biçimde elde edilen veri de farklı yerlerden alınan verilerle doğrulanmalıdır, çünkü duvar düz olmayabilir. Bu genellikle yin evlerinin (mezarlar) konumunu kontrol etmekte kullanılan bir yöntemdir. Luo-pan'ın bir yüzü mezarın baktığı yönle temas halindedir, sonra yukarıda anlatılan yöntem uygulanır.
Shar Çözümlemeleri
Çözümlemeler genellikle son derece basittir. Bir yoldan eve gelen shar'ı engellemek için bir çit kurmak ya da ağaç dikmek yeterlidir. Shar bir kez görüş alanından çıktı mı, artık zarar veremez. Çitin üzerine pa-kua koymak, bir ayna asmak da shar'ı uzaklaştırır. Bir kapıyı bloke etmek ya da bir hat üzerinde üç kapı olmasına engel olmak, daha karmaşık çözümlemelerdir.
Bazı arkadaşlarım uzun süredir şanssızlık çekiyorlardı. Onları ziyarete gittiğim zaman evlerindeki değişikliğe inanmakta güçlük çektim. Durumları zorlaştıkça yaşadıkları yere daha az özen gösterir olmuşlardı. Sonuç olarak ön bahçedeki otlar evin boyunu aşmıştı ve evleri yoldan görünmüyordu. Bu durum yararlı Ch'i'yi engelliyor ve eve girememesine neden oluyordu. Otları kesmelerini söylediğimde deli olduğumu düşündüler ama şansları otları keser kesmez düzelmeye başladı.
Pratik olarak pek çok çözümleme vardır. Parlak ışıklar son derece yararlıdır. Evdeki karanlık noktalan ortadan kaldırarak, odalarda hoş bir parlaklık yaratırlar. Evinizin iyiye gitmesini istediğiniz alanları açısından özellikle yararlıdırlar. Evinizin girişi sıcak ve konuksever görünmelidir ve parlak ışıklar bunu sağlar.
Evinizin üzerine pa-kua'yı koyarak belirlediğiniz kader bölgenizin iyileşmesini isteyebilirsiniz örneğin. Bu bölgedeki ışık miktarım artırmak son derece faydalı olacaktır. Işıklar odaların biçimlerinin meydana getirdiği düzensizlikleri de dengeler. Biçimsiz bir yere koyacağınız bir ışıkla, biçimsizliğin yarattığı negatif etkiden kaçınabilirsiniz.
Her türlü ışık iyidir ama kristal lambalar özellikle işe yarar. Kristal ışığı farklı yönlere yansıttığı için yararlı Ch'i'yi çoğaltır. Kristal mekâna uygun değilse, elementinizle uyumlu parlak renkli bir örtü, gölgelik de kullanabilirsiniz.
Her türlü kristal nesne iyidir, kristal vazolar, kâğıt ağırlıkları, taşlar, süsler, hepsi Ch'i yaratır. Kristaller prizmalar gibi güneş ışınlarını kırarak rengârenk gökkuşakları oluştururlar. Bu o kadar çok şans getirir ve iyi Ch'i yaratır ki, pek çok Çinli güneş ışınlarını yansıtabileceği mekânlara kristal süsler asarlar. Kristal, bir hat üzerinde sıralanan üç kapının yarattığı negatif etkiyi de ortadan kaldırır. Kapılardan birinin üzerine kristal asmanız yeterlidir.
Aynalar potansiyel sharların yönünü saptırmakta işe yararlar. Saptırma sorunu olan her noktada çekinmeden kullanabilirsiniz. Yolun karşısındaki evin çatısının köşesi, düz bir yol, su oluğu, sizin evinizle ters açı yapan bir ev, nerede bir sharı saptırmanız gerekirse, çekinmeden ayna kullanın. Yatağınız bir nedenle kapıya bakmıyorsa, bir aynayla odaya giren insanları görebilirsiniz. Aynı biçimde aşçı mutfağa giren kişileri görebilecek bir konumda çalışmalıdır. Stratejik olarak yerleştirilmiş bir ayna bunu sağlar.
Aynalar çok karanlık mekânlarda ışığı yansıtmak için de kullanılırlar. Bu, bu mekânlara Ch'i çeker. Ayrıca dışarısının çekici görüntüsünü evin içine yansıtırlar. Bu özellikle evin dışında yuvarlak hatlı kır manzarası, bir ırmak ya da göl varsa, son derece yararlıdır.
Ayna her boyutta olabilir, ama genel anlamda söylemek gerekirse, ne kadar büyükse, o kadar iyidir. Yerden tavana kadar olan aynalar insanların başının ya da ayaklarının görüntüsünü kesmedikleri için tercih edilmelidir. Pa-kua aynaları bu duruma ayrıcalık teşkil eder, çünkü bu aynalar çevrelerindeki trigramlardan güç alırlar.
Pa-kua aynaları yang aynaları olarak da bilinir. Yang etkendir, demek ki pa-kua aynası evi etken olarak negatif enerjiden korur. Sıradan aynalar yin aynalarıdır, edilgendirler, iyi Ch'i'yi çekerler.
Ancak ayna sıralarına dikkat edin, yansıtmayı bozarak ve saptırarak negatif Ch'i yaratabilirler.
Evinizde çok fazla ayna bulundurmayın, yemek odasında yemek miktarını çoğaltarak zenginlik ve bolluk etkisi yaratırlar. Küçük odaların büyük görünmesini, şekilsiz odaların düzgün görünmesini sağlarlar.
Japon balığı gibi canlı hayvanlar da Sharları yok etmekte ve yararlı Ch'i üretmekte işe yararlar. Su zenginlik simgesidir. Kanton lehçesinde Sui sözcüğü hem zenginlik hem de para anlamlarına gelir. Asyalı işadamlarının ofislerinde suyla ilgili resimler vardır çünkü bu resimler zenginliğin içeri akmasını simgeler. Su içinde yaşayan hayvanlar da aynı etkiyi yaratır. Doğuda çok fazla akvaryum vardır. Bu, su manzarasına sahip olmayan insanlar için zenginlik simgesidir.
Mümkün olan her yerde dokuz tane Japon balığı bulundurun. Sekizi para ve maddi başarıyı simgeleyen sarı renkte, biri de korumayı simgeleyen siyah renkte olsun (güvenli olmayan bir yerde yaşıyorsanız, sekiz siyah, bir kırmızı balık bulundurun. Siyah sizi korur, kırmızı varlığınızı ve şansınızı artırır).
İnanışa göre balıklar eve giren şanssızlığı çeker ve emerler. Bir balık ölürse, özellikle siyah bir balık, bir şanssızlığa engel oldu demektir.
Ünlü bir Çin öyküsü nehir yukarı yüzen sazanlar hakkındadır. Sazanlar 'Altın Kapı'ya vardıkları zaman atlar ve göksel ejderhalara dönüşürler. Bu resmi sınavları geçmek ve imparator için çalışmaya başlayarak başarılı bir kariyer sahibi olmakla ilişkilendirilir. Demek ki balık sınav ve kariyer konularında başarıyı da simgeler.
"Mandarinler zamanında insanlar bürokraside terfi etmek için resmi sınavlardan geçerdi. Resmi terimi hâlâ Çin astrolojisinde kullanılır. Kader, Mühür, Servet, İmkân ile birlikte, sınavda ve sosyal yaşamda başarı anlamına gelen beş güçten biridir."
Kaplumbağa her zaman şans simgesidir, çünkü sihirli kare (Lo Shu) Hsialı Wu tarafından bir kaplumbağanın kabuğunda keşfedilmiştir; kaplumbağalar bilgelik, denge ve uzun yaşam simgesidirler.
Malezya'da Penang Adası'na Ters Dönmüş Kaplumbağa Adası' dedikleri de olur çünkü ada sırtüstü yatan bir kaplumbağayı andırır. Biçiminin vaat ettiği uzun yaşam nedeniyle emeklilerin tercih ettiği bir yerdir, ama bunun bir nedeni de yaşlı insanların son yıllarım böyle hoş bir yerde geçirmek istemeleridir.
Japon balığı ve kaplumbağa süsleri de benzer biçimlerde işe yarar, bu hayvanlar ayrıca pek çok evde beslenir.
Yarasalar feng shui için alışılmadık hayvanlardır. Çok sık kullanılmazlar ve anlamları pek bilinmez. Feng shui açısından son derece akıllı ve ters durdukları için dünyayı farklı bir açıdan gören hayvanlar olarak kabul edilirler.
Kelebekler yeni ölmüş insanların ruhlarını taşırlar. Neşe, mutluluk ve uzun yaşamı simgelerler.
Turna kuşu saflık, dürüstlük ve adalet simgesidir. Uzun yaşamı da simgeler. Eski Çin'de, hâkimlerin ve savcıların odalarında turna kuşu tabloları ve süsleri vardır, çünkü adaletle ilişkilidir.
Anka kuşu Çin tablolarında çok kullanılır. Yanıp küllerinden yemden doğan bu kuş, yeniden doğuşu simgeler. Barış, uyum ve kendini kurban etme simgesidir.
Vahşi hayvan tabloları sık sık evi korumak için kullanılır. Bunlar genellikle kartal türü avcı kuşlardır. Bu tür tablolar dış kapının dışında bulunmalıdır, içeride olurlarsa, ev sakinlerinin aleyhine dönebilirler. Dışarıda oldukları zaman evi tehlikelerden koruduklarına inanılır.
Aslan, kaplan ve ayı bibloları evin içinde, simgesel koruyucu uğurlar olarak durabilirler. Pek çok dükkândan tapınaklardaki taş aslanların replikaları satın alınabilir.
Yaşam ve büyümeyi simgeleyen bitkiler de Ch'i ve harika feng shui yaratırlar. Ancak bitkiler sağlıklı olmalıdır; hasta görünüşlü bitkiler kötü enerji yaratırlar. Bitkileriniz soluyorsa ya da hastaysa, hemen ilgilenmeniz gerekir. Gerekirse yerlerine yeni ve sağlıklı bitkiler koyun. Ölmekte olan bitkiler ölümü simgeler. Sağlıklı bitkilerse yaşamı, büyümeyi ve bolluğu. Binanın içine bolluk ve Ch'i getirecekleri için girişe yerleştirilmeleri özellikle yararlıdır. Ayrıca zehirli okların etkilerini yok etmekte de kullanılırlar. Duvarların ya da mobilyaların keskin köşelerini gözlerden saklarlar. Sütun ve kolonlar kare biçimliyse kötü shar yaratabilir; bitki ve aynalarla bu zararlı etkiler engellenebilir.
Bambu, negatif enerjileri kaçıran tuhaf güçlere sahip bir bitki olduğu için feng shui'de çok popülerdir. Üstelik de sürekli yeşildir ve bollukla uzun yaşamı simgeler.
Özellikle rengârenkseler vazo çiçekleri de bir odanın görüntüsünü aydınlatır. Bu nedenle özellikle hasta birine çiçek göndermek iyidir.
Feng shui açısından özellikle yararlı beş çiçek vardır. Şakayık sağlık ve serveti; aşkı ve çiçekli olduğu zaman bolluğu temsil eder.
Kasımpatı mutluluk ve gülmeyi temsil eder. Konfor ve kolaylık anlamına geldiği için evlere çok konur. Çin'de yeni yıl kutlamaları sırasında çok kullanılır.
Beyaz manolya ve orkideler yumuşaklık, zevk ve dişilik simgesidirler.
Lotus Budistlerin kutsal çiçeğidir. Çamurlu sularda yetişip zafer dolu ve harika görünüşüyle yüzeyde tertemiz duran bu çiçeğin saflığı simgelemesine şaşırmamalı. Evde barış, huzur, yaratıcılık ve ruhsal büyüme temsilcisi olarak işe yarar.
Taklit bitki ve çiçeklerin etkileri de aynıdır. Bugünlerde gerçek gibi görünen ipek ve kâğıt çiçekler alabilirsiniz. Ancak bu taklit çiçeklere de dikkat etmek gerekir. Tozlu bir yapma çiçek kötü Ch'i üretir. Özen gösterilirse bolluk getirir ve iyi enerji üretir. Kuru çiçekler hemen atılması gereken yegâne bitki örnekleridir. Susuzluk nedeniyle kurudukları için aşırı derecede kötü feng shui üretirler.
Evinizin yaşamınızda harekete geçirmek istediğiniz pek çok yerini simgeleyen alanlarını çiçeklerle süsleyebilirsiniz. Ayrıca çiçeklerin elementi ahşap olup, ateş elementi yıllarında doğan insanlar için çok yararlıdırlar (ateşi ahşap yarattığı için). Evin doğu (aile) ve güneydoğu (zenginlik) bölümleri ahşabı temsil eder ve buralara yerleştirilecek çiçekler aile ilişkilerini düzeltip, zenginlik üretirler.
Ateş bölümü de (güney) ününüze ün katıp, toplumdaki yerinizi iyileştirdiği için çiçeklerle süslenmelidir. Güneybatı evlilik demektir ve buraya konacak çiçekler sürekli ilişkileri canlandırır. İşinizde ilerlemek istiyorsanız, evinizin kuzeyine çiçekler koyun.
Ateş ya da ahşap yıllarında doğmuşsanız çiçekler ve ağaçlar özellikle yararlıdır. Toprak ve su yıllarında doğanların kendilerini çiçeğe boğmamak konusunda dikkatli davranmaları gerekir. Çünkü ahşap suyu kurutur ve toprağı tahrip eder. Bu yıllarda doğmuşsanız, sağduyunuzu kullanarak çiçekleri feng shui çözümlemeleri olarak kullanın, ama abartmayın.
Meyveler de Sharları uzaklaştırmak ve iyi Ch'i yaratmak açısından önemlidirler. En önemlileriyse şeftalidir. Evlilik ve sonsuz yaşam simgesidir. Genellikle 'Ölümsüzlüğün Meyvesi' olarak adlandırılır ve Çin resimlerinde sık sık yer alır.
Portakal sağlık, mutluluk, bolluk simgesidir. Çin yeni yılında evlerde bulundurulur, yenir ve armağan olarak verilir. Çincede portakal sözcüğü kum, kulağa altın (gold) gibi gelir.
Rüzgâr çanları çok sevilen feng shui çözümlemeleridir. Metal bambu ya da başka ağaçlardan yapılırlar; cam ya da kristal olabilirler. Hafif bir meltemde ya da hava akımında tatlı, çinili bir ses çıkartırlar. Genellikle merkezi bir parçanın çevresinde yer alan beş ya da sekiz tüpten oluşurlar. Feng shui açısından tüpler delik olmalıdır. Sert sopalardan yapılmış rüzgâr çanlarım kullanmayın. Bambu dalları gibi delikli rüzgâr çanları Ch'i'nin eve şans ve mutluluk getirerek yukarı yükselmesini sağlarlar.
Rüzgâr çanları kötü enerjiyi yok etmekte çok yararlıdırlar ve hava akımı olan her yere asılabilirler. Çinili sesleri iyi enerjinin sesini simgeler.
Evinizin batı ya da kuzeybatı yönleri metal yönleri olduğu için buralara asılacak metal rüzgâr çanları çok faydalıdır. Batı bölümü çocukları temsil eder ve çocuk istiyorsanız buralara metal rüzgâr çanları asmanız gerekir. Ayrıca metal kariyerinizi yöneten kuzey bölümünü de harekete geçirir. Buraya asılacak rüzgâr çanları seçtiğiniz mesleğinizde ilerlemenizi sağlar.
Bambu ve öbür ahşap türlerinden yapılma çanlar doğuda (aile), güneydoğuda (sağlık) daha çok işe yarar. Buralara konacak ahşap rüzgâr çanları hem aile yaşamınıza katkıda bulunur hem size bolluk getirir. (Dikkat: Metal rüzgâr çanlarını evinizin doğu ve güneydoğusuna asmayın, çünkü metal ahşaba baskındır ve ahşaba zarar verir.) Güney bölümü toplum içinde duruşunuzu da etkilediği için buraya koyacağınız bambu çanlar size statü ve ün kazandırır.
Flüt gibi başka silindirik, içi boş nesneler de iyi enerji yaratırlar. Yetenekli bir flütçünün çaldığı flüt Ch'i'yi harekete geçirir, enerji verir, evin sakinlerinin memnuniyet duymasını ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlar.
Kimi feng shui uygulayıcıları rüzgâr çanlarının kapıların dışında olması gerekliğini söyler, kimilerine göre içeride olmalarının önemi yoktur. Bence uzun bir koridorun sonunda içeriye asılmış bir rüzgâr çanının sakıncası yoktur; ancak evde yaşayan herkesin onun içeride olmasının kötü bir etkisi olmadığı konusunda hemfikir olması gerekir.
Suyun yararlı etkilerini gördük. Çeşmeler özellikle çok güçlü Ch'i yaratırlar. Sağlık ve bolluk kaynağıdırlar. Genellikle kapıların dışında, parklarda, kamu binalarının girişlerinde bulunurlar. Artık evlerin içinde de çeşmelere rastlanıyor. Çeşmeleri hem izlemesi eğlencelidir hem de başarı ve başarılı iş bağlantılarını simgeler.
"Evin giriş kapısından dışarı doğru baktığınızda, sağ tarafınıza bir çeşme görmek kötü feng shui yaratır. Kocanın gözünü 'döndürür' ve sadakatsizliğe neden olur. İç çeşme ya da havuzcukları sola yerleştirin. Bu sağlık ve bolluk açısından da daha doğru bir yöndür."
Evin içine bir çeşme yerleştirmek için en uygun yön kuşkusuz zenginlik (güneydoğu) yönüdür. Aynı suyu döndüren küçük çeşmeler pahalı değildir. İzlemesi hoşunuza giden bir çeşme alırsanız, servetinizin arttığını göreceksiniz.
Evinizin kuzey bölümüne koyacağınız bir akvaryum ya da suyla ilintili bir süs kariyerinize katkıda bulunur. Bu ahşap ve su yıllarında doğanlar için özellikle yararlıdır. Doğu bölgesine su koymak da evinizi ve aile yaşantınızı iyileştirir. Zenginlik bölümüne (güneydoğu) yerleştireceğiniz çeşme paranızı artırır. Ün peşindeyseniz, güneye bir çeşme koyun.
Eve yerleştirilecek geniş nesneler yararlı enerjinin akışına katkıda bulunarak eve güç ve güven getirirler. Geniş kayalar, heykeller yang enerjisi yaratarak fazla yin enerjisine sahip alanları dengeler.
Doğuda bu amaçla heykel kullanımı çok yaygındır. Buda heykeli Batı'da en fazla tanınan heykeldir. En sevileniyse Gülen Buda olarak da bilinen Maitreya Buda'dır. Gülümseyen bir yüzü ve büyük zenginlik kapsadığına inanılan geniş bir karnı vardır. Çinliler bu karna her gün dokunulduğunda, şansın açılacağına inanırlar. Buda heykelleri heykel ev sakinlerine aşağı doğru bakacak biçimde yerleştirilmelidir, bunun tersi iyi değildir.
Çin evlerinde en sevilen heykeller üç yıldız tanrılarıdır. Aslında açık şans simgesi bu heykellerden birinin olmadığı bir Çinli evine rastlamak mümkün değildir. Bunlar mutluluk (Fu'k), refah (Lu'k) ve uzun ömür (Sau) tanrılarıdır.
Sağlığı simgeleyen pek çok tanrı ve tanrıça da vardır. En sevilen tanrıça Kuan Yin, merhamet tanrıçasıdır. Çinlilerin evlerinde heykelciği bulunur ve insanların dualarına yanıt verdiğine inanılır.
Renklerin doğru kullanımı da iyi enerji yaratır ve Sharları saptırır. Sizin için doğru olan renk beş elementten türer. Biri için doğru olan bir renk bir başkası için tümüyle yanlış olabilir.
Buna tek istisna kırmızıdır, her zaman açık şans, mutluluk ve bolluk rengidir. Bu nedenle Doğu'da çok sevilen bir renktir. Çinli gelinler göklerin kutsamasını, uzun ve mutlu bir evlilik yaşamını simgeleyen kırmızı gelinlik giyerler. Yeni yılda çalışanlara ve çocuklara kırmızı para kesecikleri dağıtılır. Kırmızı canlandırır ve tembel ya da enerji seviyesi düşük insanlar için iyidir. Kırmızıya uygun değerli taş zümrüttür. Ancak doğu ve batıya bakan kapı ve duvarlarda kırmızı kullanılmamalıdır çünkü bu konumlarda olumsuz enerji yaratır.
Altın sarısı ve yeşil de talihli renklerdir. Altın sarısı güneşi ve metali simgeler; başarı ve ün getirir. Yeşil ilkbaharı, yeniden doğum ânını ve büyümeyi simgeler. Sakin, dinlendirici bir renktir. Değerli taşı yeşimdir.
Sarı öğrenme ve içgüdünün gelişimini simgeler. Hırs ve bilgeliğin rengidir. Altın, sarı renge bağlı, değerli elementtir.
Mavi düşünceliliği ve başkalarına gösterilen özeni simgeler. Safir değerli taşıdır.
Mor içgörünün rengi olup, gerçeğe ve ruhsal ilerlemeye bağlıdır. Ametist değerli taşıdır.
Beyaz saf ve nötr bir renktir. Ama bir prizmada kırılırsa, her rengi açığa çıkartır. Saflığı ve masumiyeti simgelediği için gelinler genellikle beyaz giyer. Bu rengin değerli taşı elmastır.
Siyah gecenin ve ölümün rengidir. Hayal kırıklığı, hile ve onursuzluğu simgeler. Siyah ve kırmızı dikkatle kullanılmalıdır. Siyah da kuzeye ya da güneye bakan kapı, duvar, çitlerin üzerinde kullanılmamalıdır.
Son olarak da, şaşırtıcı biçimde radyo ve televizyon setlerinin iyi enerji yaratarak Sharları uzaklaştırdığına inanılır. Çünkü bu nesneler renk, ses, yaşam yaratırlar ve hepsi de Ch'i'yi harekete geçirir. Örneğin televizyonunuzu evinizin farklı köşelerine koyarak, pa-kua gayelerini nasıl harekete geçirdiğini gözlemleyebilirsiniz.
Elektrik ve evrensel titreşimi kullanan her araç yararlı Ch'i'nin yaratılmasına ve dolaşmasına katkıda bulunur.
Kaynak:feng shui sitesi
Feng shui, 'Rüzgâr ve Su' demektir. Temel anlamı çevreyle uyum içinde yaşamaktır. Eski Çin inanışına göre dünyada denge ve düzen vardır ve bazı etkinliklerle bireyler iyi şansı kendilerine çekebilirler. Doğanın rüzgârları ve sularıyla uyum içinde yaşarsak, bolluk ve iyi şans sahibi oluruz. Çevreyle uyum içinde yaşamak Batı'da henüz yeni bir kavram sayılabilir ama Doğu'da binlerce yıldır uygulanagelmektedir.
Sponsorlu Bağlantılar
1933 - 1936 yılları arasında Walter Schofield, Hong Kong'da yüzden fazla tarihöncesine ait ören yeri keşfetmiştir. Lantau Adası üzerindeki Tung Wan'da, Bronz Çağı'na ait bir mezarlıkta, başları güneye yöneltilmiş altı ölü bulmuştur. Güney feng shui açısından her zaman önemli bir yön olduğundan, bu keşif feng shui'nin tarih öncesi dönemlerde de uygulandığının kanıtı olabilir.
Üç bin yıl önce hükümet binalarının ve sarayların feng shui kuramlarına göre inşa edildiğine ait kanıtlar da vardır. Canton kenti bu dönemlerde feng shui kuramları esas alınarak inşa edilmiştir. Bugün hâlâ Chu Chiang Irmağı'nın deltasına kurulu, denizden doksan mil uzakta, yumuşak eğimli tepelerle çevrili, etkileyici bir kenttir.
Pekin'in kuzeyinde kenti soğuktan koruyan tepeler vardır. Havanın açık olduğu günlerde Yasak Kent'ten Batı Tepeleri izlenebilir. Feng shui'nin başka bir gereği de suyun evin arkasından ziyade ön tarafında olmasıdır. Yasak Kent'in önünden akan Altın Irmak bu prensibin uygulandığını kanıtlar.
Marco Polo, imparatorun, sarayının kuzey duvarına bir mil civarında çevresi olan geniş ve yüksek bir tümsek inşa ettirdiğini kaydetmiştir. Bu tümsek Siyah Kaplumbağa anlamına gelir ve sarayın feng shui'sini iyileştirir.
Feng shui'nin temel kuramları Han Hanedanlığı zamanında yazılmıştır (İ.Ö. 25), ama ilk kuramlarının Song Hanedanlığı'na (l.Ö. 960) kadar dayandığı gözlemlenir.
Sistemde küçük değişiklikler yapılmışsa da feng shui'nin temel düşünce yapısı Tang Hanedanlığı zamanında, Yang Yun Sang'ın İmparator Hi Tsang için (l.Ö. 888) yazdığı bir dizi kitaptan beri hiç değişmemiştir. Yang Yun Sang bu kitaplarında ağırlıklı olarak ejderhalardan söz eder. Bugün bile Çin'de ejderhalar en saygıdeğer göksel yaratıklardır.
"Çin simgeciliğinde ejderhalar en önemli göksel hayvanlardır. Bahar ve yeniden doğumla da tanımlanırlar. Bizim bakış açımızdan önemli olan feng shui'nin en önemli elementlerinden biri olan suyla ilişkileridir. Su aynı zamanda parayla ilintilidir. Bir ejderha nesnesi, süsü örneğin sahibini çok çalışmaya, başarılı ve varlıklı olmaya teşvik eder."
Feng shui simgeselliğinde yeşil ejderhalar ve beyaz kaplanlar tepelerin ve dağların altlarında yatarlar. Y. S. Sang'ın yazdığı feng shui kuramları bugün Form Ekolü adıyla anılır ve feng shui'nin en önemli kategorilerinden birisidir. Form ekolü genel olarak arazinin biçimlendirilmesi ve kenar çizgileriyle ilintilidir.
Bir yüz yıl sonra, Wang Chi ve Sung Hanedanlığı'ndan başka bilim adamları (İ.Ö. 969 - 1126), feng shui hakkındaki tüm eski metinleri okuyarak bu metinler üzerine kapsamlı yorumlar yazdılar. Bugünkü feng shui işte bu bilim adamlarının araştırma ve yorumlarına temellenir.
Bu bilim adamları insanların bireysel enerjisinin arazinin göksel enerjisiyle uyum içinde olması gerektiğini düşünmeye başladılar. Sonuç olarak Çin astrolojisinin görüşlerini kullanan farklı bir feng shui okulu oluşmaya başladı. Pa-kua simgesi, Lo Shu sihirli karesi, Luo-pan pusulası gibi araçlar, bireyler için en elverişli mekân ve yönleri belirlemede kullanılmaya başlandı. Bu sisteme de Pusula Ekolü adı verilir.
Feng shui her zaman yaşamın en önemli alanlarından biri olarak kabul edildi. Eski bir Çin deyişi başarılı bir yaşamın beş ana kuramını şöyle açıklar: "Önce kader, sonra şans gelir. Üçüncü olarak feng shui'yi insan sevgisi ve eğitim izler."
Kaderimizi belirleyen burcumuzdur, yaşamımızın ana çizgilerini çizer. Güçlü ve zayıf yönlerimizi ortaya koyar. Güçlü yönlerimizi yararlı kılmalı ve zayıf yönlerimizi de güçlendirmeye çalışmalıyız elbette.
Şans, tanımlaması zor bir sözcüktür. Çinliler öbür dört kavramın üzerinde çalışarak şansımızı açabileceğimize inanırlar. Şans bir zihin durumudur aslında. Geleceğe korkuyla değil de, katılımcı olarak, ümitle bakarsak, başımıza iyi şeylerin gelmesini umarsak, olaylar genellikle istediğimiz biçimde gelişir.
Üçüncü kuram feng shui'dir. Bunu kullanarak dünyayla ve içindeki her şeyle uyum içinde yaşayabiliriz. Bu biçimde yaşamak şans da dahil, yaşamımızı her anlamda iyiye götürür.
Dördüncü kuram insan sevgisidir. Hem eski Çin felsefesi hem de dini metinler hiçbir ödül beklemeksizin vermemizi öğütler. İnsanın kendi 'ben'ini hesaba katmadan vermesi kendi özel tatminini getirir ve yaşam kalitemizi iyileştirir.
Son olarak eğitim gelir. Hepimiz elimizden geldiğince ileri gitmeliyiz. Eğitim yaşam boyu süren bir çalışmadır; mümkün olduğu kadar dünyada olup bitenlerle bağımızı koparmamalıyız.
Bazı metinler beşinci kuram olarak eğitim değil de çaba sözcüğünü kullanır. Elbette bir şeylerin olması için çaba harcamamız gerekir. Yaşamda herhangi bir başarı kazanmak için aslolan, sıkı çalışmadır.
Ch'i
Eski bilim adamlarına göre evrende orijinal olarak tek bir soyut enerji, Ch'i vardı (doğanın soluğu). Bu genellikle ejderhanın göksel soluğu anlamına da gelirdi. Ch'i her yerde dolaşan görünmez bir enerjidir ama belli yerlerde toplanır, buraların feng shui'si iyidir.
Ch'i mutluluk, uzun yaşam ve bolluk getirir. Çinliler Ch'i'nin yeni bir yaşama ana rahmine düşüş ânında girdiğine inanırlar. Ch'i yaşayan her şeyin içindeki yaşam gücüdür ve bir şey kusursuz bir biçimde yapıldığı anda Ch'i'de kusursuzluk noktasına ulaşır. Harika bir portreyi bitiren ya da iyi bir yumruk savuran boksör Ch'i yaratırlar.
Tam tersine, birisi kendini hasta ya da uyuşuk hissediyorsa, Ch'i enerjisinde eksiklik vardır. Aktif ve sağlıklı olabilmek için yararlı Ch'i'ye ihtiyacımız vardır. Her zaman heyecan dolu ve yeni projelere açık olan biri aynı zamanda Ch'i ile de doludur.
Böyle anlarda Ch'i bedenimizden yukarı doğru akarak başımızın çevresinde bir hale etkisi meydana getirir. Bu hale kişinin canlılığına ve sağlığına bağlı olarak büyür ya da küçülür. Ch'i meditasyon, başkalarıyla iyi ilişkiler, sağlıklı bir yaşam biçimi ve iyi feng shui ile artırılabilir.
Feng shui'ye göre Ch'i'nin biriktiği ya da oluştuğu yerler mutlu, başarılı ve bolluk içinde yaşamlar için idealdir. Güçlü rüzgârlar Ch'i'yi kolayca dağıtabilir. Bu nedenle rüzgârlı alanlar feng shui açısından iyi değildir. Ancak Ch'i suya da bağlı olduğunda iyi Ch'i sulak alanlarda birikir. Bu nedenle Hong Konglular limanlarına zenginliklerinin kaynağı olarak bakarlar. Limanın çıkışı o kadar küçüktür ki, zenginliği içeride tutar. (Bugün insanlar limandaki iade işlemlerinin Ch'i seviyesini olumsuz etkileyeceğinden ve koloninin zenginliğini azaltacağından çekinmekteler.)
Ancak tüm sular iyi değildir. Sular çok hızlı aktıkları zaman zenginliği alıp götürürler. Düz bir hat boyunca aktıklarında yine Ch'i enerjisini götürürler. İdeal akışlı su yavaş ve hafifçe girdaplı olmalıdır.
Ch'i enerjisinin doğduğu ya da biriktiği ya da almaşık olarak yeni Ch'ilerin oluştuğu yerleri seçmek önemlidir. Bu tür mekânlar her zaman iyidir. Yavaş hareket eden sularla ve yuvarlak tepelerle çevrili, rüzgârları dağıtan bir mekân idealdir.
Feng shui mitolojisinde, Ch'i ilk kez hareket ettiğinde yang'ı (eril kuram) yarattı; durduğunda ise yin (dişi kuram) yaratıldı. Eril ve dişi yaratıldıktan sonra tüm evren yaratıldı. Yin ve yang kuramlarının da feng shui açısından yaşamsal önemi vardır.
Feng shui için önemi olan öbür öğeler kaplumbağa kabuğundaki sekiz trigramlar ve beş element; ateş, toprak, ahşap, su ve metaldir.
Yin-Yang
Yin ve yang Çinliler açısından evrenin dengeleyici, uyum sağlayıcı etmenleri olarak görülür. Zıt enerjiler olup, biri öteki olamadan varlığını sürdüremez. Aslında yin enerjisi her zaman yang'ın; yang da yin'in içindedir. Popüler yin-yang simgesinde beyaz leke (yang) yin'in ve siyah leke (yin), yang'ın içindedir. Lao Tzu, "Tek başına bir yin doğamaz ve tek başına bir yang büyüyemez," demiştir.
Yin ve yang genellikle Taichi'nin bütünlük simgesini yaratan bir daire içinde resmedilirler. Yin, yang ve daire simgenin bir olan üç elementidir. Taichi 'en üst, en yüce' anlamlarına gelir, tai ve chi sözcüklerinden türemiştir. Tai en büyük ve chi en son anlamlarına gelir.
Yin ve yang sözcüklerinin etimolojisi de ilginçtir. Yin bir tepenin gölgelikli kuzey yanını, yang da güneşli güney yanını tanımlar.
Yin ve yang birlikte Tao'yu meydana getirirler. Tao 'yol' anlamına gelir. Evrendeki her şey yin ve yang enerjilerinden türemiştir. Her zaman birbirleriyle etkileşim halindedirler.
Yang etken, eril, baskın ve olumludur. Güç ve enerji doludur. Yin alıcı, dişi, doğurgan ve negatiftir. Destekler, besler, tutar. Yang gün, yin gecedir. Yin ve yang'ı anlatmak için gök ve yer, gündüz ve gece, siyah ve beyaz, eril ve dişi gibi başka örnekler de kullanılabilir. Biri öteki olmadan var olamaz.
Örneğin gece olmadan gündüz, ölüm olmadan yaşam söz konusu değildir. Çinlilerin zıtların birliğinden aldıkları zevk, yin ve yang enerjilerini temsil etmektedir. Çinliler bu işten hoşlanırken abartılabileceğinin de farkındadırlar elbette. 'Yin yi tou, Yong yu tou' ('bir yüz yin'de, bir yüz yang'da' şeklinde çevrilebilir. Kişinin gerçek amacını gizlemesi anlamına gelir) ve 'Yin yang guai qi' (tuhaf yin-yang havaları şeklinde çevrilebilir. Tuhaf davranmak anlamına gelir) Çinlilerin sıkça kullandığı iki deyiştir.
Eski bilgeler yin ve yang kavramlarını tam anlamıyla açıklamaya girişmemişlerdir, şiirsel söyleyişlerle yetinmişlerdir. Ch'i enerjisi yaşamın gücüdür ve yin yang ikiliğini yaratmıştır. Bu kadar basit işte. Ne yin ne de yang mutlak iyi ya da kötü olabilirler. Sadece vardırlar.
Feng shui'de tepeler, dağlar ve öbür yüksek alanlar yang enerjisini temsil eder. Vadiler ırmaklar ve kaynaklar da yin'dir. Dümdüz bir toprakta çok fazla yin vardır. Sulak ve bitkisel alanları olmayan tepelik bir arazi de fazla yang'dır. Hoş, yuvarlak hatlı, sulak kırsal alanlarda yin ve yang dengelidir.
Feng shui'yi kullanarak yin ve yang arasında denge sağlayabiliriz. Örneğin düz bir araziye bitkiler, kayalar ve binalar ekleyebiliriz. Ama bunu yaparken dikkatli olmak gerekir, çünkü örneğin küçük ağaçlar büyüdükleri zaman mekânın feng shui'si de değişir.
Yin ve yang kavramları ölüm için de geçerlidir. Yin evi ölüm, yang evi yaşam evidir. Ataları anmak Çin yaşamının önemli bir parçası olduğundan feng shui'nin biri öldükten sonra da uygulanmasına şaşırmamak gerekir. Mezarın yerinin doğru olmasının torunların başarısı üzerinde etkisi olduğuna inanılır.
Örneğin Çinliler yüzyılın başında Sun Yat-Sen'in kazandığı şaşırtıcı başarının annesinin mezarının kusursuz feng shui'sine bağlı olduğuna inanırlar. (Yin yang simgelerinin kökeni bilinmemektedir. Bazı yetkililer Chou Tun-Yi tarafından yaratıldığını iddia eder. Oysa çok daha eski, Taoist kökenli olmalıdır.) Chiang Kai-shek'in inanılmaz başarısı da yine annesinin mezarının konumuna atfedilir. Komünistler mezarı kazdıkları zaman çöküş dönemi de başlamıştır.
Feng shui yalnızca en iyi mezar yerini değil, cenazenin kaldırılacağı en iyi zamanı belirlemek için de kullanılır elbette. Mezar yeri ejderha sırtı gibi dalgalı olmalıdır. Ejderha Üst Yaratık'ın simgesidir. Düz alanlar 'sahte ejderha'nın sembolüyken dalgalı alanlar 'gerçek ejderha'yı temsil eder.
Mümkünse mezar güneye bakmalıdır. Çinliler ölünün soluk alacak havaya ihtiyacı olduğunu düşünürler ve güneye bakan mekânlar 'kozmik yaşamın soluğu'nu temsil eder. Çinliler bu kozmik soluğun yokluğunun ölünün torunlarını etkileyeceğine inandıkları için, uygun mezar yerinin seçimi son derece önemlidir.
Son olarak da mezar doğru yönlendirilmiş olmalıdır. Bu, ölen kişinin doğum tarihine göre belirlenir. Bir luo-pan'a ya da fal pusulasına bakılarak, doğru yön belirlenir.
Torunların iyi şansının devam etmesi için mezara iyi bakılmalıdır. Kutsal günlerde mezarlar ziyaret edilir ve temizlenir. Mezarın renk değiştirmesi kötüye işarettir. Kararması bir felaket, renginin açılması da aile içinde yas anlamına gelir. Bu tür kararma ya da renk açılmalarının önlenmesi için mezarların üzerine genellikle kırmızı bir toz serpilir.
Taoist evren simgesi sekiz trigramla kuşatılmış yin-yang'dır (Şekil l A). Pa-kua adıyla tanınan bu simge, Uzakdoğu'da son derece popülerdir; tapınaklarda, evlerde, saraylarda ve dükkânlarda rastlanır.(Yerliler için gömülecekleri yerler önemli bir ihtiyaç olduğu gibi çoğu Çinli kendi memleketinde gömülmek ister. Sonuç olarak, dünyanın dört bir yanından Hong Kong'a cenaze gönderilir.
Hong Kong'da toprak aşırı derecede pahalıdır ve az bulunur. Bu nedenle, mezarlıkların çoğu, toprağını yedi ila on yıllık periyotlarla kiraya verir. Bu süre dolduğunda, kalanlar mezardan çıkarılır ve özel bir törenle yakılır. Bu, Feng shui uygulayıcılarını işlerini yapmaktan alıkoyar ve bugünlerde çabalarının çoğu feng shuinin yaşam analizi üzerinedir.)

Şekil 1A: Pa-kua
Sekiz Trigram
Çinliler I Ching'in sekiz trigramının yaşamın sırrını temsil ettiğine inanırlar. Sekiz trigramın yaratıcısı Hsialı Wu olup, Ssu Hsiang diye bilinen ve yin-yangın tüm olası kombinasyonlarını temsil eden dört simgeden türemiştir (Şekil 1B).
Bir şeklin alt bölümü simgenin yin mi yang mı olduğunu gösterir. Bu dört simge fazladan bir çizgi eklenerek iki katına çıkarılmış, ve sekiz trigramı oluşturmuştur (Şekil l C). Bu trigramlar da yine sayıca ikiye katlanarak l Ching'in altmış dört sekizgenini oluşturmuşlardır. Biz feng shui'de yalnızca on altı trigram kullanırız, sekizgenlere gereksinme duymayız.

Şekil 1B: Ssu Hsiang
I Ching yani 'Değişimler Kitabı', Çin'in en eski kitabı olup, büyük bir olasılıkla dünyanın da en eski kitabıdır. Wu Jing, yani beş eski Çin klasiğindan çok daha önemlidir. Çin düşüncesini, felsefesini ve kültürünü derinden etkiler. İnsanların değişimleri anlaması ve değişimlerle başa çıkabilmesi, başarılı, tatminkâr yaşamlar sürdürebilmesi amacıyla yazılmıştır. Evreni bir bütün olarak tanımlar; bu bütünün içindeki her şey hareket etmekte, değişmektedir. İnsanların doğanın sonsuz döngülerine ve ritmine uyum sağlamasını amaçlar.
Tüm evren hareket eder ve değişir. Yaşam doğumdan ölüme değişimlerin birbirini izlemesidir. I Ching yaşamın her evresindeki insanlara değerli bilgiler sunar. Hem Taoizm hem de Konfüçyusçuluk, felsefelerinde ve çıkış noktalarında I Ching'den esinlenirler.
Neyse ki I Ching imparator Chin Shih-Huang'ın İ.Ö. 215'teki Büyük Kitap Yangını'ndan kurtulmuştur. Bu yangından kurtulan tek Konfüçyus metnidir." (15. Çin Hanedanlığı'nın ilk imparatoru Chin Shih-Huang'dır, ülkeyi birleştirmek için pek çok önlem almıştır. En önemlisi tek bir dil kullanımını desteklemesidir.
Ayrıca halkın cahil kalması için her türlü eğitim imkânını yok etmiştir. Zamanın bilim adamları canlı canlı gömülmüş ve yapıtları yok edilmiştir. I Ching bu kıyımdan kurtulmuştur çünkü Chin ve danışmanlarının bu kitaba ihtiyacı olmuştur. (İmparator Çin Seddi'yle bilinir. Aydan görülebilen tek insan yapımı yapıdır))

Şekil 1C: Pa-kua'nın Sekiz Trigram'ı
Pa-Kua
Pa-kua pusulanın sekiz köşesini belirleyen sekizgen bir simgedir. Çin pusulasına göre güney her zaman tepededir. Bunun sonucu olarak da kuzey en altta, doğu solda ve batı sağdadır. I Ching'in sekiz trigramı bu sekiz yöne göre yerleştirilir. Trigramların pa-kua'ya güç ve enerji verdikleri söylenir.
Trigramların iki farklı bileşimi vardır: İlk Gök Dizisi (Hsien Tien); ikincil Gök Dizisi (Hu Tien). İlk Gök Dizisi Hsialı Wu tarafından tasarımlandırılmış olup evrenin idealist, kusursuz bir resmini çizer. İkincil Gök Dizisi, İ.Ö. 1143 yılında Chou Hanedanlığı'nın kurucusu Wenli Duke tarafından tasarlanmıştır, trigramların daha pratik bir yerleşimidir; bu nedenle de toprağın Ch'i'sini düzenlemede feng shui'nin daha fazla başvurduğu bir araçtır.
İkincil Gök Dizisi, Hsialı Wu tarafından kaplumbağanın kabuğunda keşfedilen Lo Shu diyagramından türetilmiştir. Üçe üçlük bir kusursuz sihirli karedir; dik, yatay, dikey, her yöne sayıların toplamı on beş eder. Yin, yani tek sayılı trigramlar ortalarında beş rakamıyla ana yönlerde bulunurlar. Yang ise çift rakamlı trigramlarla ara yönlerde durur.
Feng shui uyarınca, Lo Shu sihirli karesi ikincil Göksel Dizi'yi kullanarak eve yerleştirilir ve ailenin her üyesi için en iyi mekânı belirlemede kullanılır. Ayrıca her odayı yerleştirmek için insanların barış ve uyum içinde yaşayacağı köşeleri de gösterir. Bu feng shui sistemi Pusula Ekolü'nün bir parçası olup, Uçan Yıldız olarak bilinir.
Kaynak:feng shui sitesi
Beş Element
Çinlilere göre dünyadaki her şey beş elementin bir parçasıdır: ateş, toprak, ahşap, su ya da metal. Bu elementler yaptığımız her şeyi etkiler. Ch'i enerjisinin kendisini gösterdiği beş farklı yol vardır.
Burçlarımızda beş element de bulunur. Her elementin miktarı bizim kişiliğimizi ve yaşamdaki başarımızı belirler. Burçlarımızdaki beş elementi dengeleyerek, üzerlerimizdeki etkisini açıklamak için son derece yetenekli bir astrolog gerektiğini unutmayalım.
Ahşap:Ahşap, yaratıcı ve yenilikçidir. Haritamızda bu elementten fazlaca varsa, bir biçimde mutlaka yaratıcıyızdır. Ahşap katlanabilir ve eğilebilir, söğüt gibi; ya da güçlü ve serttir, meşe gibi. Sosyaldir ve toplum bilinci gelişmiştir.
Ayrıca renklerden yeşili, mevsimlerden ilkbaharı ve yönlerden doğuyu temsil eder. Doğum ve çocukluk demektir. Pekin'deki Yasak Kent'in doğu bölümündeki binalar genç prense ev sahipliği yaptığı için yeşil kiremitlerle kaplıdır.
Ateş:Ateş, enerji ve heyecan verir, ama aynı zamanda tehlike işaretidir de. Çok fazla ateş olduğu zaman yıkıcı olabilir. Ateş ısıtır ve neşelendirir, ama yakar ve yok edebilir de. Ateş doğal liderin elementidir. Ateş kırmızı, yaz, güney demektir. Ateş ergenlikten önceki büyüme yıllarıdır.
Toprak:Toprak, denge verir, aynı zamanda mesken ve yasal işler anlamına gelir. Toprak sabırlı, adil, onurlu, yöntemlidir. Ancak zorlayıcı ve fazla isteyen de olabilir. Sarı renk, merkez ve ilk gençlik yıllarıdır.
Metal: Metal (sık sık altın da kullanılır), hasat, iş ve başarıdır. Burada sözü edilen başarı, genellikle maddi başarıdır. Olumsuz yanında sert ve yıkıcı olabilen kılıç ya da bıçak vardır. Rengi genellikle beyazdır ama altın sarısı da kullanılır. Sonbahar ve batı demektir. Olgunluk yıllarını temsil eder. Pekin'deki sarayda imparatoriçenin daireleri batı kanadındadır ve beyaza boyalıdır.
Su:Su, yolculuk, iletişim ve öğrenme demektir. Edebiyat, sanat ve basın yayınla ilişkilidir. Yumuşak (tatlı bir yağmur) ya da şiddetli (tayfun) olabilir. Su tüm canlıları besler, kayaların en sertini bile zamanla öğütür. Siyah, kuş ve kuzey demektir. Yaşlılık dönemidir.
ELEMENTLERİN DÖNGÜSÜ

Şekil 1D: Beş Elementin Üretim Döngüsü (Doğum Döngüsü olarak bilinir).
Beş elementten her birinin arasında üç döngüsel ilişki vardır. Bunlardan biri Üretim Döngüsü ya da doğum döngüsü olarak bilinir (Şekil 1D). "Üretim döngüsü çok eskidir ve İmparator Huang Ti (İ.Ö. 2266) tarafından yaratıldığı söylenir. Aynı imparator tarımı, tuğlayı, müzik aletlerini ve Çin felsefesinin çoğunu da yaratmıştır. Çinliler tarafından halkların babası olarak nitelenir."
En tepesinden başlarsak ve saat yönünde ilerlersek, ateşin toprak (kül) ürettiğini görürüz. Ateş zayıfladıkça, toprak güçlenir. Toprak da metal (mineraller) yaratır ve metal güçlendikçe, toprak zayıflar. Metal doğal olarak suya dönüşür.
Sonuç olarak metal zayıfladıkça su güçlenir. Aynı biçimde su ahşaba yürür (ağaçlar ve bitkiler). Burada da ahşap güçlenir ve su zayıflar. Son olarak ahşabı yakar, ateş yaratırız; ahşap zayıflamış ve ateş güçlenmiş olur. Bu Erken Gök ya da Fu Hsi'nin (ya da Wu Hsia) Düzenlemesi olarak da bilinir.
Ayrıca bir Yok Oluş Döngüsü vardır (Şekil l E); bu döngü hangi elementin ötekini ele geçirdiğini gösterir. Örneğin ateş metale baskındır çünkü sıcak metali eritir. Bu, olumsuz bir durumdur ve dengesizlik yaratır. Metal ahşabı yok eder. Ahşap toprağı yok eder ve toprak suyu ele geçirir. Son olarak da su ateşi söndürür. Bu ikinci Gök ya da King Wen Düzenlemesi olarak bilinir.
"King Wen İ.Ö. 1150'lerde yaşamış, ve I Ching sekizgenlerine ilk kez anlam vermiştir. Politik nedenlerle hapse atıldığı için yazdıklarına dikkat etmiş, düşmanlarının öfkesini üzerine çekmemek için özellikle karanlık ve anlaşılması zor bir biçemle yazmıştır."

Şekil 1E: Beş Elementin yok Oluş Döngüsü
Son olarak da bir indirgenme Döngüsü vardır (Şekil 1F). Bu döngü yok oluş döngüsünün yarattığı dengesizlikleri düzeltmede kullanılır. Yok oluş döngüsünden metalin ahşaba üstün geldiğini ya da onu yok ettiğini biliyoruz. İndirgenme döngüsünde metal ile ahşap arasına su konursa, potansiyel yıkıcı etkileri nötralize eder.
Aynı biçimde, ateş metale baskındır, demek ki indirgenme döngüsünde aralarında toprak olmalıdır, çünkü toprak ateşi bertaraf edeceği için baskın etkileri azaltır

Şekil 1F: Beş Elementin İndirgenme Döngüsü
Doğum döngüsünü izlemek zorlukların barış içinde çözümlenmesine olanak verir. Yok oluş döngüsünü izlemekse tam tersi bir etki yapar ve her zaman sorun yaratır. İndirgenme döngüsü yok oluş döngüsünün etkilerini azaltır.
Sizin kişisel elementiniz doğum yılınızla belirlenir. İkinci en önemli elementiyse doğum zamanınız belirler. Bunu belirlemek için "Tablolar" bölümümüzdeki "Elementler ve İşaretler" ve "Saate Göre Elementler" tablolarına bakabilirsiniz.
Örneğin ben, öğleden sonra 16:50'de doğdum. Benim doğum saatime göre elementim su. 1946 yılında doğdum, bir ateş yılı. Su ve ateş birbirini yok eder, çünkü su ateşi söndürür. Ben bu kötü etkiye karşı ahşap kullanabilirim çünkü indirgenme döngüsünde ahşap, ateşle su arasındadır.
Kişinin doğum yılı ve doğum saatine göre elementi aynıysa sorunlar çıkabilir. Bu durum kişinin çıkarlarının aksine işleyen bir enerji fazlasına neden olabilir. Böyle bir durum varsa kişinin doğum ayı ve gününe göre çok daha derin bir araştırma yapmak gerekebilir.
Asyalıların çoğu çocuklarına ad koyarken beş elementten birini kullanarak onların yaşamına başka bir boyut katmak isterler. Örneğin çocuk ateş yılında doğmuşsa, aileler ahşap ile ilgili bir ad koyarlar çünkü ateşi yaratan ahşaptır.
Feng shui'ye göre evinizin içini size en fazla yarar sağlayacak biçimde düzenlemek istediğimiz için kişisel elementinizle çevreniz arasında uyum sağlamaya çalışırız. Örneğin ben bir ateş yılına doğdum, demek ki pek çok ahşaba, yeşil nesneye, örneğin bitkiye ihtiyacım var. Çünkü ahşap ateşi yaratır. Aynı biçimde siyahtan ve fazla sudan kaçınmam gerekir çünkü su ateşi yok eder.
Bir evde birden fazla kişi yaşadığı zaman bu durum karmaşıklaşır. Bu durumda ortak kullanılan mekânlarda evin reisinin elementini kullanmak gerekir; ancak yatak odaları ya da kişilerin kendi odalarında kendi elementlerine yer verilir.
Son olarak feng shui ile barışa, zenginliğe, mutluluğa ve tatmine ulaşmak istiyorsak çok miktarda Ch'i enerjisi olan, iyi bir yin yang dengesine sahip; kendi kişisel elementimizle uyumlu bir denge kurabilmiş bir mekân yaratmalıyız.
Uçan Yıldız
Pek çok feng shui sistemi vardır ama en iyi bilinenler Pusula ve Form Ekolleridir. Ayrı ayrı gelişmiş olmalarına karşın 19. yüzyılın sonunda feng shui uygulamacıları her iki yöntemi birlikte kullanmaya başladılar.
Uçan Yıldız Sistemi geleceğe bakmamızı ve feng shui'nin üzerimizdeki etkilerinin neler olabileceğini anlamamızı sağlar. Bu sistem Pusula Ekolü'nün bir kolu olup, gelecek trendlerle ilgilidir ve birkaç bin yıl önce Wu'nun Lo Irmağı'nda bulduğu dev kaplumbağadan türemiştir. Bu kaplumbağanın kabuğunda bir biçim vardır ve eski bilgeler bunun üçe üç kusursuz bir kare olduğunu keşfetmişlerdir (Şekil 4A). Her dik, yatay ve çapraz sütun toplandığında on beş bulunur. Bu kareye Lo Shu adı verilir (Şekil 4B).


(Solda) Şekil 4A: Kaplumbağanın kabuğundaki işaretler üçe üç bir kusursuz kare oluşturur (Sağda) Şekil 4B: Lo Shu.
Bu buluş o kadar dikkat çekicidir ki, eski bilgeler ardındaki anlamı yakalamak için derinlemesine incelemişlerdir. Araştırmalarının sonucundan yalnızca feng shui'nin Uçan Yıldız Sistemi değil, Çin astrolojisi, numeroloji, Dokuz Yıldız Ki ve l Ching de doğmuştur.
Her sayı bir yönü temsil eder. Kuzey her zaman diyagramın altındadır, böylece harita ters dönmüş gibi durur. Bunun sonucu olarak da bir sayısı kuzeyi, iki güneybatıyı, üç doğuyu... gösterir. Bu yönlerin feng shui açısından önemi büyüktür.
"Çinli yerbilimciler ırmakların daima doğuya doğru aktığını ve ırmakların doğduğu büyük dağların da batıda olduğunu iddia ederler. Bunun sonucu olarak sıcak ve hoş yerler (ışık yang) güneydedir ve soğuk rüzgârlar kuzeyden (karanlık yin) doğar. Böylece ılık ve hoş güney Çin haritalarının tepesinde, kuzey altında, doğu solda ve ban da sağdadır. Feng shui Çin coğrafyasını uygular."
Her sayının ayrıca bir anlamı vardır ve bu anlamlar gelecekteki olayları tahmin etmek için kullanılır. Bir (su) iyi bir sayıdır. İki (toprak) en talihsiz iki sayıdan biridir ve kötü sağlık anlamına gelir.
Üç (ahşap) kızgınlık, stres, tartışma, çatışma. Dört (ahşap) aşk, seks, eğitim. Beş (toprak) öbür talihsiz sayı, baskı ve kötü kader. Altı (metal) iyi bir sayıdır, geçmiş zenginlikleri temsil eder, çünkü 1964 ve 1983 yıllarının da temsilcisidir.
Yedi (metal) iletişim, eğlence ve ruhani konulan temsil eder, şu andaki bolluktur çünkü 1983 ve 2003 yıllarının temsilcisidir.
Sekiz (toprak) yakın gelecekte bolluk ve talih vaat eden en iyi sayıdır.
Dokuz (ateş) iyi şans ve gelecekte bolluk anlamına gelir.
Bu anlamların standart nümerolojik yorumlamalarla ilgisi yoktur. İlginç olan, bu tanımlamaların modern Çinlileri bile şaşırtabilmesidir. Örneğin dört sayısından kaçınırlar çünkü Kanton lehçesinde bu sözcük kulağa ölüm gibi gelir. İki, feng shui'de uğursuz bir sayı olup Kanton lehçesinde kolay; sekiz de bolluk sözcüğü gibi duyulur ki; bu durum sayıların feng shui anlamlarıyla uyum içindedir.
İki ve beş sayılan shar olarak kabul edilirler çünkü Mandarin lehçesinde shar, öldürmek anlamına gelir. Sharlar farklı biçimlerde yaratılabilen negatif enerjilerdir. Feng shui'de sharların etkilerini azaltacak pek çok yöntem vardır; ama Sharlar için bir önlem almadan önce onların farkına varmanız gerekir.
Jüpiter gezegeni de Grand Duke (Büyük Dük) diye adlandırılan bir shar yaratır. Jüpiter o kadar güçlü bir gezegen olarak kabul edilir ki, tüm Çin yılları bu gezegenin konumuna göre adlandırılır.
o Fare yılında Jüpiter kuzeyi gösterir
o Öküz yılında kuzeydoğuyu
o Kaplan yılında kuzeydoğuyu
o Tavşan yılında doğuyu
o Ejderha yılında güneydoğuyu
o Yılan yılında güneydoğuyu
o At yılında güneyi
o Koç yılında güneybatıyı
o Maymun yılında güneybatıyı
o Horoz yılında batıyı
o Köpek yılında kuzeybatıyı
o Domuz yılında kuzeybatıyı gösterir.
Eski Çin savaşçıları Jüpiter'in yoluna çıkmaktansa onu arkalarına almayı tercih ederlerdi. Bugün bile Jüpiter'e bakarak oturmak ya da onun zıddı bir konumda bulunmak kötü şans getirir.
Grand Duke ile çatışan her konum Üç Shar olarak bilinir ve doğal olarak eğer mümkünse kaçınılması gerekir. Üç shar konumunda olup Jüpiter'e bakan insanlar kendilerini her an arkadan bıçaklanacakmış gibi hissederler. Ofislerde çalışanlar kötü şans getireceğine inandıkları bu pozisyonda oturmaktan kaçınırlar. İşçiler ve inşacılar da bu konumda çalışmak istemezler çünkü dükün başı üzerindeki toprağı ellediklerini düşünürler.
"En az 2500 yıl önce beş büyük gezegene betimleyici adlar verilmişti. Jüpiter "Yıl Yıldızı', Mars 'Yanar Döner', Satürn 'Şeytan Çıkaran', Venüs 'Koca Beyaz' ve Merkür de 'Saat Yıldızı' olarak bilinirdi."
Köpek, at ve kaplan yıllarında üç shar konumu kuzeydedir. Öküz, horoz ve yılan yıllarındaysa doğudadır; tavşan, domuz ve koyun yıllarında batıdadır.
Sayılar bu konumda sabit değildir ve hareketleri feng shui güçlerinin modelini ortaya çıkartır. Şekil 4B, standart Lo Shu diyagramını gösterir, buna 'Evrensel Tablo' adı da verilir.
Şu anda Yedi Dönemi'ndeyiz (1984 - 2003). Bu, sihirli karenin merkez konumunda yedi rakamına ihtiyacımız olduğu anlamına gelir. Bunu sağlamak için Lo Shu diyagramındaki her sayıya iki ekleriz. Dokuz sayısını bir izlediği için, Yedi Dönemi karesinin güney konumundaki sayı ikidir ve kuzeydoğuda bir bulunur (8+2=9+1), Şekil 4C.

Şekil 4C: Yedi Dönemi (1984- 2003)

Şekil 4D: Hareket Modeli
Dokuz farklı kombinasyon Şekil 4D'de gösterilmiştir. Bu kareler her yıl, ay, gün için kullanılabilir. Tek yapmamız gereken 'iktidardaki' sayının merkezde olmasını sağlamaktır. Sayıların azalarak gittiğine dikkat edin. Eğer ocak ayı için merkez numara altıysa; şubat için beş, mart için dört olacaktır.
Bu haritaları birbirlerinin üzerine koyarak merak ettiğimiz bir zamanda olabilecek olayları belirleyebiliriz. Yedi Dönemi'nde olduğumuzu biliyoruz. Demek ki Şekil 4C'deki harita 1984 -2003 yılları arasında inşa edilen her evi etkileyecektir.
Diyelim ki evimizde 1999 yılı Temmuz ayında olacakları öğrenmek istedik. İlk olarak 1999 yılının haritasını çizeriz. Bu, Şekil 4D'de ortada yer alan haritadır. Bu "Tablolar" bölümümüzde yer alan 'Merkez Konumları" tablolarından belirlenir. Sonra Temmuz 1999 için bir harita çizeriz. Bu haritanın merkez numarası yedidir.
Aylara göre merkez sayı yine "Tablolar" bölümümüzdeki "Merkez Konumları" tablolarından belirlenir. l, 4 ve 7 yıllarında ocak ayı 4; şubat 3; mart 2; nisan 1; mayıs 9; haziran 8; temmuz 7; ağustos 6; eylül 5; ekim 4; kasım 3; aralık 2 aylarıdır. 2, 5 ve 8 yıllarında ocak 1; şubat 9; mart 8; ... 3, 6, ve 9 yıllarında ocak 7; şubat 6 aylarıdır...

Şekil 4E: Temmuz 1999
Son olarak aylık haritayı yıllık haritanın üzerine koyarız (Şekil 4E). Aylık harita küçük rakamlarla gösterilendir.
Haritaya bakar bakmaz en kötü iki sayı olan iki ve beşin güney konumunda birlikte olduğunu fark ederiz. Bu özellikle kötü bir shar'dır. Olaya engel olabilecek başka feng shui çözümleri işin içine katılmazsa, temmuz ayı içinde bu odada kalan insanın başına çok kötü bir olay geleceğine işaret eder.
Güney konumuna metal rüzgâr çanları asmak işe yarayabilir. Rüzgâr çanlarından yayılan metalik ses, beş sayısından gelen toprak enerjisini zayıflatacaktır. Bir ipe bağlı altı metal para ikinin etkisini azaltabilir. İki sayısı güney karesinde olduğu için metal paralar da güneye aşılmalıdır.
Doğu odasında yakın gelecekte para anlamına gelen sekiz sayısı vardır, ama temmuz ayında bu da aynı karedeki beşin etkisiyle zayıflar. Bu odada kalan kişi temmuz ayında maddi konularda özellikle çok dikkatli olmalıdır.
Başka bir örneğe bakalım: Mart 1997 haritası Şekil 4F'de gösterilmiştir (aylık harita yine küçük sayılarla). Bu evde doğu, kuzeydoğu ve kuzey konumlarında bir, altı ve sekiz rakamları vardır ve hepsi de iyidir. Martta bir ve sekiz çifttir, demek ki bu odada yaşayan insanlar için mart ayında koşullar özellikle olumludur.
Enerjiler sürekli değiştiği için evinizin feng shui'sini yılda en az bir kere kontrol etmekte yarar vardır. Bu işi yapmak için en uygun zaman yeniay yılının başlayıp, sharların konum değiştirdiği şubat ayıdır.

Şekil 4F: Mart 1997
Bu aylık ve yıllık haritaları yedi dönemin haritasının üzerine yerleştirerek olayları daha da ilerletebiliriz. Tablolar bölümümüzdeki "Merkez Konumları" tablosuna bakarak bir yüzyıllık bir dönem için her haritanın merkezinde yer alması gereken sayıları görebiliriz.
1999 yılı Temmuz ayında güney odasında yaşayan kişinin haritasına bir de böyle bakalım (Şekil 4G). Bu yıl ve ay için bu odada iki tane iki ve bir tane beş vardır ki, bu çok ciddi bir shar anlamına gelir.
Başka bir örneğe göz atalım. Bu ev 1990 yılında inşa edildiği için aynı Yedi Dönemi haritası kullanılır. 1995 yılı Eylül ayının durumuna bakalım (Şekil 4H). Evin planı da Şekil 4I'da gösterilmiştir. Ön kapı güneybatı ve ana yatak odası güneydoğu konumlarındadır.

Şekil 4G: 1999 yılı Temmuz ayı haritaları yedi dönem haritasının üzerinde görülüyor.

Şekil 4H: 1995 yılı eylül ayı haritası Yedi Dönemi haritasının üzerinde görülüyor.

Şekil 4I
Eylül ayında güneybatı karesinde iki, merkez karede beş, doğu karesinde de iki ve beş vardır. Demek ki eve çok kötü bir enerji girmekte ve doğudaki yatak odasının sakinlerini etkilemektedir. Bir kaza ya da hastalık olasılığı çok yüksektir.
Farz edelim ki aynı ev başka bir yöne doğru inşa edilmiş olsun. Ön kapı batıya baksın (Şekil 4J). Bu da 1995 yılı Eylül ayında kötü shar yaratır, çünkü kuzeybatı karesinde beş, merkez karede yine beş, güney karesinde de iki vardır. Ancak bu konumda olumsuz enerjilerin etkileri daha az etkilidir çünkü her karede tek bir kötü sayı vardır.

Şekil 4J

Şekil 4K
Son olarak da aynı evin kuzeye baktığını varsayalım (Şekil 4K). Bu durumda kuzeydoğu karesinde sekiz, bir ve yedi olacaktır ve hepsi de iyi sayılardır. Merkez karede beş, yedi ve dört; batı konumundaki yatak odasında da dokuz, yedi ve altı olacaktır. Yedi rakamı Yedi Dönemi açısından şanslı bir rakamdır ve her karede bu rakamdan bulunur. Demek ki bu odada yaşayanlar son derece şanslı, mutlu ve maddi anlamda başarılı bir ay geçireceklerdir.
Luo-Pan
Çinliler pusulanın mucitleridir ve görülen odur ki, pusulayı iki kez icat etmişlerdir.
Efsaneye göre, İmparator Shih Huang Ti, Prens Ch'ih'e karşı İ.Ö. 206 yıllarında savaşmıştır. Prensin büyücüleri sihirli bir sis yaratmış ve imparator da prensin kendisine yaklaşan ordusunu görememiştir.
Ancak imparatorun ordusunda birden içinde insana benzer bir varlığın bulunduğu bir atlı araba belirmiştir. Arabanın sürücüsü kolunu uzatarak her zaman güney yönünü göstermektedir. Güney, prensin ordularının yaklaştığı yöndür; böylelikle imparator sihirli atlı arabayı izleyerek zafere ulaşır. Efsaneye göre sihirli atlı araba manyetiktir.
Bu öyküde de pek çok öyküde olduğu gibi zor bir anda büyülü ya da ilahi bir gücün yardıma koşmasından söz edilir. Ancak birkaç yıl önce Çin'de yapılan bir arkeolojik kazı sırasında üç yüz kadar eski pusula bulunmuştur, demek ki o zamanlar pusula biliniyordu. Bulunan bu pusulalar Sinan pusulaları olarak adlandırılır.
İki parçadan oluşurlar. Taban on iki santimetre karelik metal bir parçadır. Ortasında on iki santim çapında, sekiz trigramın çevrelediği bir daire vardır. İkinci parça beş santim uzunluğunda bir metal kaşıktır. Kaşığın ağzı metal plakanın ortasındaki dairenin merkezine yerleştirilmiştir. Kaşık manyetik okluğu için ucu güneyi, ağzı kuzeyi gösterir. Çin pusulaları kuzeyi değil, güneyi gösterir, çünkü güney daha iyi yaşanacak bir yön olarak kabul edilir.
Sinan pusulası, Batı Han Hanedanlığı zamanında (İ.Ö. 206 -İ.S. 24) kullanılmıştır. Pusula gibi gerekli bir aletin daha sonra bin yıl kadar unutulması gerçekten de tuhaftır. Muhtemelen Sinan pusulası, pusulayı gizli tutup, kendi özel amaçları için kullanan bir Taoist tarikatın katıdır. l.S. 12. yüzyıla kadar pusulanın kullanımına ilişkin bir belge yoktur. 12. yüzyılda pusula artık iyi bilinmekte, Avrupa ve Arabistan'da da kullanılmaktaydı.
Feng shui Pusula Ekolü de bu zamanda kurulmuştur. Luo-pan, Çin yerbilimcilerinin kullandığı pusula olup, üzerindeki şekil örümcek ağını andırır. Luo, ağ gibi, pan da tabak anlamına gelir. 'Ağ gibi tabak' iyi bir tanımlamadır. Çünkü Luo-pan az çok bir örümcek ağı görünümündedir.
Biçim olarak genellikle karedir ve fazlasıyla karmaşık görünür. Kare taban örümcek ağının çapraz kolları gibi görünen kırmızı çizgilerle bölmelere ayrılmıştır. Tam ortada bir pusula, çevresinde de jeoloji ve astronomi hakkında önemli bilgiler içeren halkalar vardır. Halkaların sayısı luo-pan'ın karmaşıklığına göre değişir. Bazı basit modellerde yalnızca altı halka vardır, bazı karmaşık modellerdeyse otuz altı. Benim kullandığım ortada bir model ve on üç halkası var. Bu halkalara Tseng adı verilir; öykü ya da katman anlamlarına gelen bir sözcüktür.
Ortadaki pusulaya 'Gök Havuzu' denir. Bunun nedeni ilk pusulalarda iğnenin bir su damlası üzerinde yüzmesi olabilir. Pusulanın iğnesi güneyi gösterir. İnce bir çizgi iğnenin bulunduğu daireyi ikiye böler, bu bir kılavuz çizgidir.
Bunun çevresindeki ilk dairede sekiz yönü gösteren sekiz trigram bulunur. Trigramlar ilk ya da ikincil Gök Dizisi'ne ait olabilirler. Benim gördüğüm luo-panların çoğunda ikincil Gök Dizisi kullanılmaktaydı. Kimi zaman ilk dairede bu sekiz trigrama bağlı olan Lo-Shu sihirli karelerinin sayısı da vardır. İkinci halkadaysa beş element ve Çin astrolojisinden On Göksel Kök görülür. Bu halkanın çevresinde yirmi dört nokta bulunur ve yine Çin astrolojisinden on iki adet yere ait dalı gösterir.
Bu noktadan itibaren luo-pan'ın karmaşıklığına bağlı olarak çeşitli halkalar başlar. Sekizinci halka son derece gerekli bir halka olup, size bir evi, tapmağı ya da mezarı nereye inşa etmeniz gerektiğini gösterir.
"Genellikle luo-pan'ın üzerindeki yirmi dört mevsimin kendi özel daireleri vardır. Farklı bölümler tipik lirik Çin terminolojisiyle adlandırılır: İlkbahar, ilkbaharın başlangıcı, yağmur suyu, böceklerin göğe yükselişi, ilkbahar ekinoksu, saf parlaklık, tohum üzerindeki yağmur bölümlerine ayrılmıştır. Sonra yaz gelir: yaz başlangıcı, az dolu tohum, kulaktaki tohum, ılık, sıcak. Bunu sonbahar izler: sonbahar başlangıcı, sıcağın sonu, beyaz çiğ, sonbahar ekinoksu, soğuk çiğ, donun inişi. Sonra da kış gelir: kış başlangıcı, az kar, çok kar, az soğuk, çok soğuk..."
Dış dairelerden biri bu daireyi 360 dereceye böler. Bunların bazıları kırmızıdır ve şanslı konumları gösterir. Bazıları siyahtır ve şanssız konumları gösterir; kalanı nötrdür. Deneyimli bir feng shui ustası luo-pan'ından maddi servet edinebilir. Feng shui'ye başlayan kişiler luo-panlarını kullanarak evin oturduğu ve baktığı yönlen belirleyeceklerdir. Sonra da luo-pan'ın üzerindeki farklı halkalara başvurarak, yapının feng shui'sinin düzeltilmesi için neler yapılması gerektiğine karar verebilirler.
Genel olarak luo-panlar Çincedir ama ingilizce olanları da vardır. İyi ve kaliteli bir pusula da yönleri belirlemekte işinizi görür, ancak konuyla gerçekten ilgileniyorsanız önünde sonunda bir luo-pan edinmeniz gerekecektir.
LUO-PAN'I KULLANMAK
Luo-pan her zaman yatay durmalıdır ve doğruluğunu bozacak her türlü davranıştan kaçınılmalıdır. Örneğin asla park edilmiş bir arabanın içinde bırakılmamalıdır. Luo-pan'ı kullanmak için pusulanın kayıtlarının doğruluğunu etkileyebilecek mücevherlerinizi ve saatinizi çıkartın.
Yapının baktığı yönü belirleyin. Girişin önünde ya da girişte durarak luo-pan'ı bilek yüksekliğinde tutun. Demir bir kolon ya da park etmiş bir araba gibi metalik şeylerin uzağında olduğunuzdan emin olun. İğne durana kadar bekleyin. İğne, iğneyi tutan Gök Havuzu'nu kesen çizgiyle düz bir çizgiye gelene dek pusulayı çevirin.
Bu konumda örümcek ağını andıran dik çizgi evin baktığı ve oturduğu yönü göstermektedir. Kırmızı çizgilerin altındaki işaretlere bakarak pek çok ek bilgi elde edebilirsiniz. Örneğin feng shui uygulayıcısı, evin oturduğu konumun trigramıyla ev sahibinin trigramının uyumlu olup olmadığını kolayca belirleyebilir.
Farklı pozisyonlarda üç kez daha bu işlemi yineleyerek sonuçtan emin olun. Bu pozisyonlardan biri ilk veriyi kaydettiğiniz noktanın üç metre kadar ötesinde, öbür ikisi de orijinal verinin iki yanında olabilir.
Luo-pan'ı kullanmanın başka bir yolu da bir kenarını evin ön duvarıyla hizalamaktır. Bu biçimde elde edilen veri de farklı yerlerden alınan verilerle doğrulanmalıdır, çünkü duvar düz olmayabilir. Bu genellikle yin evlerinin (mezarlar) konumunu kontrol etmekte kullanılan bir yöntemdir. Luo-pan'ın bir yüzü mezarın baktığı yönle temas halindedir, sonra yukarıda anlatılan yöntem uygulanır.
Shar Çözümlemeleri
Çözümlemeler genellikle son derece basittir. Bir yoldan eve gelen shar'ı engellemek için bir çit kurmak ya da ağaç dikmek yeterlidir. Shar bir kez görüş alanından çıktı mı, artık zarar veremez. Çitin üzerine pa-kua koymak, bir ayna asmak da shar'ı uzaklaştırır. Bir kapıyı bloke etmek ya da bir hat üzerinde üç kapı olmasına engel olmak, daha karmaşık çözümlemelerdir.
Bazı arkadaşlarım uzun süredir şanssızlık çekiyorlardı. Onları ziyarete gittiğim zaman evlerindeki değişikliğe inanmakta güçlük çektim. Durumları zorlaştıkça yaşadıkları yere daha az özen gösterir olmuşlardı. Sonuç olarak ön bahçedeki otlar evin boyunu aşmıştı ve evleri yoldan görünmüyordu. Bu durum yararlı Ch'i'yi engelliyor ve eve girememesine neden oluyordu. Otları kesmelerini söylediğimde deli olduğumu düşündüler ama şansları otları keser kesmez düzelmeye başladı.
Pratik olarak pek çok çözümleme vardır. Parlak ışıklar son derece yararlıdır. Evdeki karanlık noktalan ortadan kaldırarak, odalarda hoş bir parlaklık yaratırlar. Evinizin iyiye gitmesini istediğiniz alanları açısından özellikle yararlıdırlar. Evinizin girişi sıcak ve konuksever görünmelidir ve parlak ışıklar bunu sağlar.
Evinizin üzerine pa-kua'yı koyarak belirlediğiniz kader bölgenizin iyileşmesini isteyebilirsiniz örneğin. Bu bölgedeki ışık miktarım artırmak son derece faydalı olacaktır. Işıklar odaların biçimlerinin meydana getirdiği düzensizlikleri de dengeler. Biçimsiz bir yere koyacağınız bir ışıkla, biçimsizliğin yarattığı negatif etkiden kaçınabilirsiniz.
Her türlü ışık iyidir ama kristal lambalar özellikle işe yarar. Kristal ışığı farklı yönlere yansıttığı için yararlı Ch'i'yi çoğaltır. Kristal mekâna uygun değilse, elementinizle uyumlu parlak renkli bir örtü, gölgelik de kullanabilirsiniz.
Her türlü kristal nesne iyidir, kristal vazolar, kâğıt ağırlıkları, taşlar, süsler, hepsi Ch'i yaratır. Kristaller prizmalar gibi güneş ışınlarını kırarak rengârenk gökkuşakları oluştururlar. Bu o kadar çok şans getirir ve iyi Ch'i yaratır ki, pek çok Çinli güneş ışınlarını yansıtabileceği mekânlara kristal süsler asarlar. Kristal, bir hat üzerinde sıralanan üç kapının yarattığı negatif etkiyi de ortadan kaldırır. Kapılardan birinin üzerine kristal asmanız yeterlidir.
Aynalar potansiyel sharların yönünü saptırmakta işe yararlar. Saptırma sorunu olan her noktada çekinmeden kullanabilirsiniz. Yolun karşısındaki evin çatısının köşesi, düz bir yol, su oluğu, sizin evinizle ters açı yapan bir ev, nerede bir sharı saptırmanız gerekirse, çekinmeden ayna kullanın. Yatağınız bir nedenle kapıya bakmıyorsa, bir aynayla odaya giren insanları görebilirsiniz. Aynı biçimde aşçı mutfağa giren kişileri görebilecek bir konumda çalışmalıdır. Stratejik olarak yerleştirilmiş bir ayna bunu sağlar.
Aynalar çok karanlık mekânlarda ışığı yansıtmak için de kullanılırlar. Bu, bu mekânlara Ch'i çeker. Ayrıca dışarısının çekici görüntüsünü evin içine yansıtırlar. Bu özellikle evin dışında yuvarlak hatlı kır manzarası, bir ırmak ya da göl varsa, son derece yararlıdır.
Ayna her boyutta olabilir, ama genel anlamda söylemek gerekirse, ne kadar büyükse, o kadar iyidir. Yerden tavana kadar olan aynalar insanların başının ya da ayaklarının görüntüsünü kesmedikleri için tercih edilmelidir. Pa-kua aynaları bu duruma ayrıcalık teşkil eder, çünkü bu aynalar çevrelerindeki trigramlardan güç alırlar.
Pa-kua aynaları yang aynaları olarak da bilinir. Yang etkendir, demek ki pa-kua aynası evi etken olarak negatif enerjiden korur. Sıradan aynalar yin aynalarıdır, edilgendirler, iyi Ch'i'yi çekerler.
Ancak ayna sıralarına dikkat edin, yansıtmayı bozarak ve saptırarak negatif Ch'i yaratabilirler.
Evinizde çok fazla ayna bulundurmayın, yemek odasında yemek miktarını çoğaltarak zenginlik ve bolluk etkisi yaratırlar. Küçük odaların büyük görünmesini, şekilsiz odaların düzgün görünmesini sağlarlar.
Japon balığı gibi canlı hayvanlar da Sharları yok etmekte ve yararlı Ch'i üretmekte işe yararlar. Su zenginlik simgesidir. Kanton lehçesinde Sui sözcüğü hem zenginlik hem de para anlamlarına gelir. Asyalı işadamlarının ofislerinde suyla ilgili resimler vardır çünkü bu resimler zenginliğin içeri akmasını simgeler. Su içinde yaşayan hayvanlar da aynı etkiyi yaratır. Doğuda çok fazla akvaryum vardır. Bu, su manzarasına sahip olmayan insanlar için zenginlik simgesidir.
Mümkün olan her yerde dokuz tane Japon balığı bulundurun. Sekizi para ve maddi başarıyı simgeleyen sarı renkte, biri de korumayı simgeleyen siyah renkte olsun (güvenli olmayan bir yerde yaşıyorsanız, sekiz siyah, bir kırmızı balık bulundurun. Siyah sizi korur, kırmızı varlığınızı ve şansınızı artırır).
İnanışa göre balıklar eve giren şanssızlığı çeker ve emerler. Bir balık ölürse, özellikle siyah bir balık, bir şanssızlığa engel oldu demektir.
Ünlü bir Çin öyküsü nehir yukarı yüzen sazanlar hakkındadır. Sazanlar 'Altın Kapı'ya vardıkları zaman atlar ve göksel ejderhalara dönüşürler. Bu resmi sınavları geçmek ve imparator için çalışmaya başlayarak başarılı bir kariyer sahibi olmakla ilişkilendirilir. Demek ki balık sınav ve kariyer konularında başarıyı da simgeler.
"Mandarinler zamanında insanlar bürokraside terfi etmek için resmi sınavlardan geçerdi. Resmi terimi hâlâ Çin astrolojisinde kullanılır. Kader, Mühür, Servet, İmkân ile birlikte, sınavda ve sosyal yaşamda başarı anlamına gelen beş güçten biridir."
Kaplumbağa her zaman şans simgesidir, çünkü sihirli kare (Lo Shu) Hsialı Wu tarafından bir kaplumbağanın kabuğunda keşfedilmiştir; kaplumbağalar bilgelik, denge ve uzun yaşam simgesidirler.
Malezya'da Penang Adası'na Ters Dönmüş Kaplumbağa Adası' dedikleri de olur çünkü ada sırtüstü yatan bir kaplumbağayı andırır. Biçiminin vaat ettiği uzun yaşam nedeniyle emeklilerin tercih ettiği bir yerdir, ama bunun bir nedeni de yaşlı insanların son yıllarım böyle hoş bir yerde geçirmek istemeleridir.
Japon balığı ve kaplumbağa süsleri de benzer biçimlerde işe yarar, bu hayvanlar ayrıca pek çok evde beslenir.
Yarasalar feng shui için alışılmadık hayvanlardır. Çok sık kullanılmazlar ve anlamları pek bilinmez. Feng shui açısından son derece akıllı ve ters durdukları için dünyayı farklı bir açıdan gören hayvanlar olarak kabul edilirler.
Kelebekler yeni ölmüş insanların ruhlarını taşırlar. Neşe, mutluluk ve uzun yaşamı simgelerler.
Turna kuşu saflık, dürüstlük ve adalet simgesidir. Uzun yaşamı da simgeler. Eski Çin'de, hâkimlerin ve savcıların odalarında turna kuşu tabloları ve süsleri vardır, çünkü adaletle ilişkilidir.
Anka kuşu Çin tablolarında çok kullanılır. Yanıp küllerinden yemden doğan bu kuş, yeniden doğuşu simgeler. Barış, uyum ve kendini kurban etme simgesidir.
Vahşi hayvan tabloları sık sık evi korumak için kullanılır. Bunlar genellikle kartal türü avcı kuşlardır. Bu tür tablolar dış kapının dışında bulunmalıdır, içeride olurlarsa, ev sakinlerinin aleyhine dönebilirler. Dışarıda oldukları zaman evi tehlikelerden koruduklarına inanılır.
Aslan, kaplan ve ayı bibloları evin içinde, simgesel koruyucu uğurlar olarak durabilirler. Pek çok dükkândan tapınaklardaki taş aslanların replikaları satın alınabilir.
Yaşam ve büyümeyi simgeleyen bitkiler de Ch'i ve harika feng shui yaratırlar. Ancak bitkiler sağlıklı olmalıdır; hasta görünüşlü bitkiler kötü enerji yaratırlar. Bitkileriniz soluyorsa ya da hastaysa, hemen ilgilenmeniz gerekir. Gerekirse yerlerine yeni ve sağlıklı bitkiler koyun. Ölmekte olan bitkiler ölümü simgeler. Sağlıklı bitkilerse yaşamı, büyümeyi ve bolluğu. Binanın içine bolluk ve Ch'i getirecekleri için girişe yerleştirilmeleri özellikle yararlıdır. Ayrıca zehirli okların etkilerini yok etmekte de kullanılırlar. Duvarların ya da mobilyaların keskin köşelerini gözlerden saklarlar. Sütun ve kolonlar kare biçimliyse kötü shar yaratabilir; bitki ve aynalarla bu zararlı etkiler engellenebilir.
Bambu, negatif enerjileri kaçıran tuhaf güçlere sahip bir bitki olduğu için feng shui'de çok popülerdir. Üstelik de sürekli yeşildir ve bollukla uzun yaşamı simgeler.
Özellikle rengârenkseler vazo çiçekleri de bir odanın görüntüsünü aydınlatır. Bu nedenle özellikle hasta birine çiçek göndermek iyidir.
Feng shui açısından özellikle yararlı beş çiçek vardır. Şakayık sağlık ve serveti; aşkı ve çiçekli olduğu zaman bolluğu temsil eder.
Kasımpatı mutluluk ve gülmeyi temsil eder. Konfor ve kolaylık anlamına geldiği için evlere çok konur. Çin'de yeni yıl kutlamaları sırasında çok kullanılır.
Beyaz manolya ve orkideler yumuşaklık, zevk ve dişilik simgesidirler.
Lotus Budistlerin kutsal çiçeğidir. Çamurlu sularda yetişip zafer dolu ve harika görünüşüyle yüzeyde tertemiz duran bu çiçeğin saflığı simgelemesine şaşırmamalı. Evde barış, huzur, yaratıcılık ve ruhsal büyüme temsilcisi olarak işe yarar.
Taklit bitki ve çiçeklerin etkileri de aynıdır. Bugünlerde gerçek gibi görünen ipek ve kâğıt çiçekler alabilirsiniz. Ancak bu taklit çiçeklere de dikkat etmek gerekir. Tozlu bir yapma çiçek kötü Ch'i üretir. Özen gösterilirse bolluk getirir ve iyi enerji üretir. Kuru çiçekler hemen atılması gereken yegâne bitki örnekleridir. Susuzluk nedeniyle kurudukları için aşırı derecede kötü feng shui üretirler.
Evinizin yaşamınızda harekete geçirmek istediğiniz pek çok yerini simgeleyen alanlarını çiçeklerle süsleyebilirsiniz. Ayrıca çiçeklerin elementi ahşap olup, ateş elementi yıllarında doğan insanlar için çok yararlıdırlar (ateşi ahşap yarattığı için). Evin doğu (aile) ve güneydoğu (zenginlik) bölümleri ahşabı temsil eder ve buralara yerleştirilecek çiçekler aile ilişkilerini düzeltip, zenginlik üretirler.
Ateş bölümü de (güney) ününüze ün katıp, toplumdaki yerinizi iyileştirdiği için çiçeklerle süslenmelidir. Güneybatı evlilik demektir ve buraya konacak çiçekler sürekli ilişkileri canlandırır. İşinizde ilerlemek istiyorsanız, evinizin kuzeyine çiçekler koyun.
Ateş ya da ahşap yıllarında doğmuşsanız çiçekler ve ağaçlar özellikle yararlıdır. Toprak ve su yıllarında doğanların kendilerini çiçeğe boğmamak konusunda dikkatli davranmaları gerekir. Çünkü ahşap suyu kurutur ve toprağı tahrip eder. Bu yıllarda doğmuşsanız, sağduyunuzu kullanarak çiçekleri feng shui çözümlemeleri olarak kullanın, ama abartmayın.
Meyveler de Sharları uzaklaştırmak ve iyi Ch'i yaratmak açısından önemlidirler. En önemlileriyse şeftalidir. Evlilik ve sonsuz yaşam simgesidir. Genellikle 'Ölümsüzlüğün Meyvesi' olarak adlandırılır ve Çin resimlerinde sık sık yer alır.
Portakal sağlık, mutluluk, bolluk simgesidir. Çin yeni yılında evlerde bulundurulur, yenir ve armağan olarak verilir. Çincede portakal sözcüğü kum, kulağa altın (gold) gibi gelir.
Rüzgâr çanları çok sevilen feng shui çözümlemeleridir. Metal bambu ya da başka ağaçlardan yapılırlar; cam ya da kristal olabilirler. Hafif bir meltemde ya da hava akımında tatlı, çinili bir ses çıkartırlar. Genellikle merkezi bir parçanın çevresinde yer alan beş ya da sekiz tüpten oluşurlar. Feng shui açısından tüpler delik olmalıdır. Sert sopalardan yapılmış rüzgâr çanlarım kullanmayın. Bambu dalları gibi delikli rüzgâr çanları Ch'i'nin eve şans ve mutluluk getirerek yukarı yükselmesini sağlarlar.
Rüzgâr çanları kötü enerjiyi yok etmekte çok yararlıdırlar ve hava akımı olan her yere asılabilirler. Çinili sesleri iyi enerjinin sesini simgeler.
Evinizin batı ya da kuzeybatı yönleri metal yönleri olduğu için buralara asılacak metal rüzgâr çanları çok faydalıdır. Batı bölümü çocukları temsil eder ve çocuk istiyorsanız buralara metal rüzgâr çanları asmanız gerekir. Ayrıca metal kariyerinizi yöneten kuzey bölümünü de harekete geçirir. Buraya asılacak rüzgâr çanları seçtiğiniz mesleğinizde ilerlemenizi sağlar.
Bambu ve öbür ahşap türlerinden yapılma çanlar doğuda (aile), güneydoğuda (sağlık) daha çok işe yarar. Buralara konacak ahşap rüzgâr çanları hem aile yaşamınıza katkıda bulunur hem size bolluk getirir. (Dikkat: Metal rüzgâr çanlarını evinizin doğu ve güneydoğusuna asmayın, çünkü metal ahşaba baskındır ve ahşaba zarar verir.) Güney bölümü toplum içinde duruşunuzu da etkilediği için buraya koyacağınız bambu çanlar size statü ve ün kazandırır.
Flüt gibi başka silindirik, içi boş nesneler de iyi enerji yaratırlar. Yetenekli bir flütçünün çaldığı flüt Ch'i'yi harekete geçirir, enerji verir, evin sakinlerinin memnuniyet duymasını ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlar.
Kimi feng shui uygulayıcıları rüzgâr çanlarının kapıların dışında olması gerekliğini söyler, kimilerine göre içeride olmalarının önemi yoktur. Bence uzun bir koridorun sonunda içeriye asılmış bir rüzgâr çanının sakıncası yoktur; ancak evde yaşayan herkesin onun içeride olmasının kötü bir etkisi olmadığı konusunda hemfikir olması gerekir.
Suyun yararlı etkilerini gördük. Çeşmeler özellikle çok güçlü Ch'i yaratırlar. Sağlık ve bolluk kaynağıdırlar. Genellikle kapıların dışında, parklarda, kamu binalarının girişlerinde bulunurlar. Artık evlerin içinde de çeşmelere rastlanıyor. Çeşmeleri hem izlemesi eğlencelidir hem de başarı ve başarılı iş bağlantılarını simgeler.
"Evin giriş kapısından dışarı doğru baktığınızda, sağ tarafınıza bir çeşme görmek kötü feng shui yaratır. Kocanın gözünü 'döndürür' ve sadakatsizliğe neden olur. İç çeşme ya da havuzcukları sola yerleştirin. Bu sağlık ve bolluk açısından da daha doğru bir yöndür."
Evin içine bir çeşme yerleştirmek için en uygun yön kuşkusuz zenginlik (güneydoğu) yönüdür. Aynı suyu döndüren küçük çeşmeler pahalı değildir. İzlemesi hoşunuza giden bir çeşme alırsanız, servetinizin arttığını göreceksiniz.
Evinizin kuzey bölümüne koyacağınız bir akvaryum ya da suyla ilintili bir süs kariyerinize katkıda bulunur. Bu ahşap ve su yıllarında doğanlar için özellikle yararlıdır. Doğu bölgesine su koymak da evinizi ve aile yaşantınızı iyileştirir. Zenginlik bölümüne (güneydoğu) yerleştireceğiniz çeşme paranızı artırır. Ün peşindeyseniz, güneye bir çeşme koyun.
Eve yerleştirilecek geniş nesneler yararlı enerjinin akışına katkıda bulunarak eve güç ve güven getirirler. Geniş kayalar, heykeller yang enerjisi yaratarak fazla yin enerjisine sahip alanları dengeler.
Doğuda bu amaçla heykel kullanımı çok yaygındır. Buda heykeli Batı'da en fazla tanınan heykeldir. En sevileniyse Gülen Buda olarak da bilinen Maitreya Buda'dır. Gülümseyen bir yüzü ve büyük zenginlik kapsadığına inanılan geniş bir karnı vardır. Çinliler bu karna her gün dokunulduğunda, şansın açılacağına inanırlar. Buda heykelleri heykel ev sakinlerine aşağı doğru bakacak biçimde yerleştirilmelidir, bunun tersi iyi değildir.
Çin evlerinde en sevilen heykeller üç yıldız tanrılarıdır. Aslında açık şans simgesi bu heykellerden birinin olmadığı bir Çinli evine rastlamak mümkün değildir. Bunlar mutluluk (Fu'k), refah (Lu'k) ve uzun ömür (Sau) tanrılarıdır.
Sağlığı simgeleyen pek çok tanrı ve tanrıça da vardır. En sevilen tanrıça Kuan Yin, merhamet tanrıçasıdır. Çinlilerin evlerinde heykelciği bulunur ve insanların dualarına yanıt verdiğine inanılır.
Renklerin doğru kullanımı da iyi enerji yaratır ve Sharları saptırır. Sizin için doğru olan renk beş elementten türer. Biri için doğru olan bir renk bir başkası için tümüyle yanlış olabilir.
Buna tek istisna kırmızıdır, her zaman açık şans, mutluluk ve bolluk rengidir. Bu nedenle Doğu'da çok sevilen bir renktir. Çinli gelinler göklerin kutsamasını, uzun ve mutlu bir evlilik yaşamını simgeleyen kırmızı gelinlik giyerler. Yeni yılda çalışanlara ve çocuklara kırmızı para kesecikleri dağıtılır. Kırmızı canlandırır ve tembel ya da enerji seviyesi düşük insanlar için iyidir. Kırmızıya uygun değerli taş zümrüttür. Ancak doğu ve batıya bakan kapı ve duvarlarda kırmızı kullanılmamalıdır çünkü bu konumlarda olumsuz enerji yaratır.
Altın sarısı ve yeşil de talihli renklerdir. Altın sarısı güneşi ve metali simgeler; başarı ve ün getirir. Yeşil ilkbaharı, yeniden doğum ânını ve büyümeyi simgeler. Sakin, dinlendirici bir renktir. Değerli taşı yeşimdir.
Sarı öğrenme ve içgüdünün gelişimini simgeler. Hırs ve bilgeliğin rengidir. Altın, sarı renge bağlı, değerli elementtir.
Mavi düşünceliliği ve başkalarına gösterilen özeni simgeler. Safir değerli taşıdır.
Mor içgörünün rengi olup, gerçeğe ve ruhsal ilerlemeye bağlıdır. Ametist değerli taşıdır.
Beyaz saf ve nötr bir renktir. Ama bir prizmada kırılırsa, her rengi açığa çıkartır. Saflığı ve masumiyeti simgelediği için gelinler genellikle beyaz giyer. Bu rengin değerli taşı elmastır.
Siyah gecenin ve ölümün rengidir. Hayal kırıklığı, hile ve onursuzluğu simgeler. Siyah ve kırmızı dikkatle kullanılmalıdır. Siyah da kuzeye ya da güneye bakan kapı, duvar, çitlerin üzerinde kullanılmamalıdır.
Son olarak da, şaşırtıcı biçimde radyo ve televizyon setlerinin iyi enerji yaratarak Sharları uzaklaştırdığına inanılır. Çünkü bu nesneler renk, ses, yaşam yaratırlar ve hepsi de Ch'i'yi harekete geçirir. Örneğin televizyonunuzu evinizin farklı köşelerine koyarak, pa-kua gayelerini nasıl harekete geçirdiğini gözlemleyebilirsiniz.
Elektrik ve evrensel titreşimi kullanan her araç yararlı Ch'i'nin yaratılmasına ve dolaşmasına katkıda bulunur.
Kaynak:feng shui sitesi
Son düzenleyen Bluesorrow; 29 Mart 2008 18:49
Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi