Arama

Termodinamik

Güncelleme: 16 Ekim 2012 Gösterim: 9.389 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Aralık 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Termodinamik
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Ad:  200px-Sadi_Carnot.jpeg
Gösterim: 684
Boyut:  39.1 KB
Sponsorlu Bağlantılar
Sadi Carnot (1837-1894), Termodinamik biliminin kurucusu olarak kabul edilir.
Termodinamik, (Yunancada; thermos: ısı ve dynamic: değişim). Bazı Türkçe kaynaklarda ısıl devingi olarak da geçer. Enerji, ısı, iş ve entropi gibi fiziksel kavramlarla ilgilenen bilim dalı. Termodinamik yasalarının istatistiksel mekanikten türetilebileceği gösterilmiştir.
Termodinamik her ne kadar sistemlerin madde ve/veya enerji alış-verişiyle ilgilense de, bu işlemlerin hızıyla ilgilenmez. Bundan dolayı aslında termodinamik denilirken, denge termodinamiği kastedilir. Bu yüzden termodinamiğin ana kavramlarından biri "quasi-statik" (yarı-durağan) adı verilen, idealize edilmiş "sonsuz yavaşlıkta" olaylardır. Zamana bağlı termodinamik olaylarla, denge halinde olmayan termodinamik ilgilenir.
Termodinamik yasaları çok genel bir geçerliliğe sahiptirler ve karşılıklı etkileşimlerin ayrıntılarına veya incelenen sistemin özelliklerine bağlı olarak değişmezler. Yani bir sistemin sadece madde veya enerji giriş-çıkışı bilinse dahi bu sisteme uygulanabilirler.

Termodinamik Değişkenler
Bu değişkenler genellikle sistemin ya kendisini, ya da çevre koşulları tarif etmek için kullanılır. En çok kullanılanlar ve simgeleri şunlardır:

Mekanik değişkenler
  • Basınç: P
  • Hacim: V
İstatistiksel değişkenler
  • Sıcaklık: T
  • Entropi (düzensizlik): S
Mekanik değişkenler, temel klasik veya parçacık fiziği tanımlarıyla tarif edilebilirken, istatistiksel değişkenler sadece istatistiksel mekanik tanımlarıyla anlaşılabilir.
Termodinamiğin çoğu uygulamasında, bir ya da daha çok değişken sabit tutulurken, diğer değişkenlerin bunlara göre nasıl değiştiği incelenir ve bu da sistemin matematiksel olarak (n sabit tutulmayan değişkenlerin sayısı olmak üzere) n boyutlu bir uzay olarak tarif edilebileceği anlamına gelir. İstatistiksel mekaniği fizik yasalarıyla birleştirerek, bu değişkenleri birbirleri cinsinden ifade edecek "durum denklemleri" yazılabilir. Bunların en basit ve en önemli olanlarından biri ise ideal gaz yasasıdır.
Ad:  f_1.png
Gösterim: 641
Boyut:  593 Byte
Bu denklemde R evrensel gaz sabiti'dir. Ayrıca istatistiksel mekanik terimleriyle bu denklem şöyle yazılır:
Ad:  f_2.png
Gösterim: 648
Boyut:  592 Byte
Bu denklemde de k Boltzmann sabiti'dir.

Termodinamik Potansiyeller
Termodinamik değişkenler vasıtasıyla dört tane termodinamik potansiyel tanımlanabilir:
Sistemin İç Enerjisi
E: Ad:  f_4.png
Gösterim: 629
Boyut:  707 Byte
Helmholtz Serbest Enerjisi
A: Ad:  f_5.png
Gösterim: 610
Boyut:  721 Byte
Gibbs Serbest Enerjisi
G: Ad:  f_6.png
Gösterim: 603
Boyut:  749 Byte
Entalpi
H: Ad:  f_7.png
Gösterim: 622
Boyut:  710 Byte
Entalpi,özel bir fonksiyondur.Basınç sabit olduğu zaman bize ısıyı verir. Bu dört potansiyelin diferansiyel denklemlerini ve zincirleme türev kuralını kullanarak bu dört potansiyel, değişkenler ve birbirleri cinsinden yazılabilir:
Ad:  f_8.png
Gösterim: 619
Boyut:  759 Byte
Ad:  f_10.png
Gösterim: 608
Boyut:  777 Byte
Ad:  f_9.png
Gösterim: 627
Boyut:  750 Byte
Ad:  f_11.png
Gösterim: 557
Boyut:  793 Byte
Termodinamik yasaları
Sıfırıncı Yasa
Termodinamiğin en basit yasasıdır. Eğer iki sistem birbirleriyle etkileşim içerisindeyken aralarında ısı veya madde alışverişi olmuyorsa bu sistemler termodinamik dengededirler. Sıfırıncı yasa şöyle der:
Eğer A ve B sistemleri termodinamik dengedeyseler, ve B ve C sistemleri de termodinamik denge içerisindeyseler, A ve C sistemleri de termodinamik denge içerisindedirler.
Daha basit bir ifadeyle farklı sıcaklıklarda iki cisim ısıl bakımdan temas ederse sıcak olan cisim soğur, soğuk olan cisim ısınır. İşin temelinde, iki farklı sıcaklığa sahip iki cisim arasında gerçekleşen ısı akışının sıcak cisimden soğuk cisme gerçekleştiği gerçeği yatar, bazı soğuk cisimlerin sıcak, ya da bazı sıcak cisimlerin soğuk algılanması mümkündür. –30 derece soğuk olarak düşünülebilirse de –50 dereceye göre daha sıcaktır. Isı akışının soğuktan sıcağa doğru olmayışının temeli şudur: sıcaklık, malzeme atomlarının, daha doğrusu elektronlarının kinetik enerjisine etki eden bir faktördür. Elektronlar her zaman temel enerji seviyesinde olacak şekilde davranış gösterirler. Fazla kinetik enerjilerini aktarmak ve temel enerji seviyesine dönmek isterler. Sıcaklık, malzeme içinde atomların titreşmesi ile iletilir. Bu nedenledir ki, ısı akışı sıcak cisimden soğuk cisime doğru gerçekleşir.
1931 yılında Ralph H. Fowler tarafından tanımlanan bu yasa, temel bir fizik ilkesi olarak karşımıza çıktığından, doğal olarak 1. ve 2. yasalardan önce gelmek zorunluluğu doğmuş ve sıfırıncı yasa adını almıştır.

Birinci Yasa
Ad:  Triple_expansion_engine_animation.gif
Gösterim: 479
Boyut:  150.1 KB
Tipik bir termodinamik sistem; ısı sıcak kaynatıcıdan soğuk yoğunlaştırıcıya doğru hareket eder ve bu sayede bir iş ortaya çıkar.
Bir sistemin iç enerjisindeki artış: sisteme verilen ısı ile, sistemin çevresine uyguladığı iş arasındaki farktır.
U2 – U1 = Q – W Bu yasa "enerjinin korunumu" olarak da bilinir. Enerji yoktan var edilemez ve yok edilemez sadece bir şekilden diğerine dönüşür. Bir sistemin herhangi bir çevrimi için çevrim sırasında ısı alışverişi ile iş alışverişi aynı birim sisteminde birbirlerine eşit farklı birim sistemlerinde ise birbirlerine orantılı olmak zorundadır. Bu ifadelerin yapılan deneylerle doğruluğu gözlenmiştir fakat ispat edilememektedir. Bütün bu ifadeler matematiksel olarak çok daha kolay ifade edilebilir.
Aşağıdaki formüllerde
  • Q = çevrim boyunca net ısı alışverişini
  • W = çevrim boyunca net iş alışverişini
göstersin. Ama bir de çevrime ihtiyaç duyuyoruz şimdi onu da basit olarak çizelim,
Ad:  ornek_hal_degisimi.JPG
Gösterim: 561
Boyut:  3.3 KB
Şimdi bu şekilde sistemin herhangi iki hali görünüyor yani 1 ve 2 nolu noktalar. Hal değişimleri ise A , B , C çizgileriyle sağlansın. Ok yönleri de hal değişimlerinin olacağı yönler. Şimdi hal değişimleri 1A2 ve 1B2 ise 2C1 ilk hale dönülen durumdur. Şimdi çevrimleri kurguluyalım elimizde 1A2C1 ve 1B2C1 çevrimleri var:

Ad:  termodinamic.jpg
Gösterim: 711
Boyut:  32.7 KB
İkinci Yasa
Birçok alanda uygulanabilen ikinci yasa şöyle tanımlanabilir:
Bir ısı kaynağından ısı çekip buna eşit miktarda iş yapan ve başka hiçbir sonucu olmayan bir döngü elde etmek imkansızdır.
Kelvin-Planck Bildirisi
ya da
Soğuk bir cisimden sıcak bir cisme ısı akışı dışında bir etkisi olmayan bir işlem elde etmek imkansızdır.
Clausius Bildirisi
Termal olarak izole edilmiş büyük bir sistemin entropisi hiçbir zaman azalmaz (bkz: Maxwell'in Cini). Ancak mikroskopik bir sistem, yasanın dediğinin tersine entropi dalgalanmaları yaşayabilir (Dalgalanma Teoremi). Aslında, dalgalanma teoreminin zamana göre tersinebilir dinamik ve nedensellik ilkesinden çıkan matematiksel kanıtı ikinci yasanın bir kanıtını oluşturur. Mantıksal bakımdan ikinci yasa bu şekilde aslında fiziğin bir yasasından ziyade göreli olarak büyük sistemler ve uzun zamanlar için geçerli bir teoremi haline gelir. Ludwig Boltzmann tarafından tanımlanmıştır. Sisteme dışardan enerji verilmediği sürece düzenin düzensizliğe düzensizliğin de kaosa dönüşeceğini anlatır. Kırık bir bardağın durup dururken veya kırarken harcanan enerjiden daha azı kullanılarak eski haline döndürülemeyeceği örneği verilir klasik olarak. Yine aynı şekilde devrilen bir kitabı düzeltmek için devirirken harcanan enerjiden fazlasını kullanmak gerekir, potansiyel enerjinin bir kısmı ısıya dönüşmüştür ve geri getirilemez. Aynı zamanda evrendeki düzensizlik eğilimini de anlatır. Düzensizlik eğilimini anlatırken entropi kelimesini kullanır. (Yunanca, en = ingilizcedeki 'in' gibidir, önüne geldiği kelimeye -de, -da eki verir ve tropos = yol kelimesinin çoğulu olan 'tropoi' (tropi diye telaffuz edilir) kelimesinden. Yani; "yolda".)
  • Düzensizlik ya değişmez ya da artar. Örnek olarak difüzyon verilebilir. Ayrı duran maddeler bir arada olandan daha düzenlidir ve kendiliğinden karışmış sıcak ve soğuk sudan olmuşmuş ılık suyun, bir daha sıcak ve soğuk diye ayrılması imkansızdır.
  • Eskime, yaşlanma, yıllanma gibi eylemlerin nedenidir.
  • En düzensiz enerji ısıdır ve bir gün gelecek bütün enerji ısı olacaktır ve bu da evrenin sonu demektir.
  • İleri sürülecek teoriler termodinamiğin 2. kanunuyla çelişmemelidir.
  • Entropi iş yapma yeteneği olmayan enerji olarak da tanımlanır. İki cam balona farklı sıcaklıklarda gaz, cam balonlar arasına da bir pervane konacak olursa ilk başta pervanenin döndüğünü görülecektir. Fakat sonra entropi arttığı için pervanenin dönmesi duracaktır.
  • Spor yapmak için bir parkta 100 metrelik bir koşu yapıldığını, 100 metrenin sonunda yorulup koşamayacak hale gelindiğini ve bir yere oturulduğu düşünülecek olursa koşarken harcanmış olan ve bir daha kazanılamayacak olan enerjiye entropi denir.
  • Sistemin düzensizliği arttıkça artan herhangi bir fonksiyon rahatça entropi fonsiyonu olabilir. Örneğin bir bardak suyumuz olduğunu ve bunun içine bir damla mürekkep damlatıp gözlediğimizi düşünelim ve içeride neler olduğunu hayal etmeye çalışalım. Mürekkep molekülleri başlangıçta kısa bir süre bir arada bekleştikten sonra su içine dağılmaya başlayacaklardır. Çünkü kendilerine çarpan su molekülleri tarafından değişik yönlere itileceklerdir (su ve mürekkep maddelerinin kimyasal bağlarının birbirlerini itmeye elverişli olmalarından dolayı). Şimdi de olağanüstü bir bilgisayarın, sistemin bütün mümkün durumlarını sayabildiğini düşünelim. Sistemin bir durumu denildiğinde anlamamız gereken şey bir molekülün belirli bir koordinata ve belirli bir hıza; bir başka molekülun bir başka belirli koordinata ve hıza sahip olduğu konfigürasyondur. Bardaktaki mürekkep örneğinde bu tür durumların sayısının çok fazla olduğu açıktır. Zira bunların çok büyük bir kısmı mürekkebin moleküllerinin bardak içinde oraya buraya rasgele dağıldığı, düzensiz, yani yüksek entropili durumlara karşılık gelirler. Bizim algıladığımız düzeyde bunların hepsi homojen durumlardır. Çünkü karışıma baktığımızda o molekülün burada, bir başkasının şurada olmasına aldırmadan, mürekkebin homojen olarak dağıldığını söyleyebiliriz. Yani olağanüstü sayıda farklı mikroskopik durum tek bir makroskobik duruma, yani homojen duruma karşılık gelir.
  • Aslında sistemler bozulmamakta, enerji değişimi bazında en kararlı hali almaya çalışmaktadırlar. Hayatın anlamı da budur, yaşam entropi yollarından biridir, şekerin çaya çok daha çabuk karışmasını sağlayan kaşık işlevindedir.
  • Kapalı bir sistemde entropi her zaman artar. Kapalı sistem kısmı çok önemlidir. Sisteme enerji vermek suretiyle entropisi azaltılabilir. Dünya kapalı bir sistem değildir. Güneşten sürekli olarak enerji akmaktadır dünyaya, ve düzeni bu sağlar.
  • "Parçacık sayısı sonsuza giderken olması en muhtemel olan şey olur": Havaya bir miktar bozuk para atılsa hepsinin tura gelme ihtimali yalnızca birdir: tttttt.... Biri dışında hepsinin tura gelme ihtimali daha çoktur: ytttt..., tyttt, ttyttt... Yarısının yazı, yarısının tura gelme ihtimali daha da çoktur: ytytyt..., yytyttyt..., yttytyyt.... İşte bu sonuncusu maksimum entropiye sahip olan sistemdir. Sonuç olarak entropinin artması, sistemin muhtemel olmayan durumdan daha çok muhtemel olan duruma doğru gitmesi demektir. İçinde bulunulan odadaki moleküllerin hepsinin odanın sağ köşesindeki bir noktaya toplanması mümkünse de bu koşulu sağlayan yalnızca bir konfigürasyon vardır. Oysa atomların odanın her yerine eşit dağıldığı daha çok konfigürasyon vardır.
Üçüncü Yasa
Bu yasa neden bir maddeyi mutlak sıfıra kadar soğutmanın imkansız olduğunu belirtir:
Sıcaklık mutlak sıfıra yaklaştıkça bütün hareketler sıfıra yaklaşır.
Sıcaklık mutlak sıfıra yaklaştıkça, bir sistemin entropisi bir sabite yaklaşır. Bu sayının sıfır değil de bir sabit olmasının sebebi, bütün hareketler durmasına ve buna bağlı olan belirsizliklerin yok olmasına rağmen kristal olmayan maddelerin moleküler dizilimlerinin farklı olmasından kaynaklanan bir belirsizliğin hala mevcut olmasıdır. Ayrıca üçüncü yasa sayesinde maddelerin mutlak sıfırdaki entropileri referans alınmak üzere kimyasal tepkimelerin incelenmesinde çok yararlı olan mutlak entropi tanımlanabilir.
Bu yasalardan birini ihlal eden makinalara o yasanın numarası türünden (örneğin, yoktan enerji yaratıyorsa birinci türden) devridaim makinası (ilginç bir şekilde Türkçe'de Con Ahmet Makinası) denir.
Bu yasaların çeşitli komik çeşitlemeleri de vardır:

Ginsberg'in teoremi
1) Kazanamazsınız.
2) Berabere kalamazsınız.
3) Oyundan çıkamazsınız.
Ya da
1) Çalışmadan bir şey elde edemezsiniz.
2) Çalışarak en fazla elde edebileceğiniz şey ancak karsız zararsız olmaktır.
3) Bunu da ancak mutlak sıfırda elde edebilirsiniz.
Veya
1) Oyunu ne kazanabilirsiniz ne de oyundan çıkabilirsiniz.
2) Çok soğuk olmadığı sürece oyunu berabere bitiremezsiniz.
3) Hava o kadar soğumaz.
Alıntılar
  • "Bu evde biz termodinamik kurallarına uyarız!" (Lisa enerjisi zamanla artan bir devridaim makinası yaptıktan sonra ) – Homer Simpson
  • "Termodinamik komik bir konudur. İlk defa öğrendiğinizde, ne olduğunu anlamazsınız bile. İkinci defa üzerinden geçtiğinizde, bir-iki nokta hariç anladığınızı düşünürsünüz. Üçüncü defa baktığınızda ise, anlamadığınızı bilirsiniz, ama o zamana kadar konuya alıştığınız için bu sizi o kadar rahatsız etmez." – Arnold Sommerfeld
  • "Sütü döktüğünüze üzülmeyin, doğanın bütün güçleri size karşıydı."

Pasakli_Prenses - avatarı
Pasakli_Prenses
Ziyaretçi
19 Aralık 2008       Mesaj #2
Pasakli_Prenses - avatarı
Ziyaretçi
Termodinamik

Sponsorlu Bağlantılar
Temodinamik, maddenin kimyasal ve fiziksel degisimleri sirasinda olusan enerji degismelerini inceleyen bilim dalidir. Kimyasal termodinamigin kanunlari sayesinde, verilen sartlar altinda o kimyasal reaksiyonun gerçeklesip gerçeklesmiyecegini veya yönünü tahmin edebiliriz. Fakat bize reaksiyonu hizi hakkinda bilgi vermez.

02. Termodinamigin Birinci Kanunu

Termodinamigin birinci yasasina göre enerji yoktan var edilemez var olan enerjide yok edilemez. Sadece bir türden diger türe dönüsebilir. Yani toplam enerji sabittir.
Termodinamik kurallarini uygulayabilmek icin sinirlari tam olarak tanimlamak gerekmek. Bir kimyasal bilesik sistem olarak adlandirilirken, bunun disindaki hersey dis çevre olarak adlandirilir.
Sistemin iç enerjisi, sistemi meydan getiren atomlar, moleküller, iyonlar arasindaki itme, çekme ve sistemi olusturan taneciklerin kimyasal enerjisine esittir.

Bir sistemin durumu sicaklik, basinç ve bielsim gibi özelliklerin belirlenmesi ile tanimlanir. Örnegin 150 K ve 1 atm basinçta 2 L hacim kaplayan bilesigin iç enerjisi Ea, ve ikinci hal olan 300 K 2 atm basinçta 4 L hacim kaplayan bilesigin iç enerjisi Eb ise sistemin iç enerjisi

DE= Eb-Ea olarak verilir.

Iç enerjisi Ea olna bir sistem disaridan q kadar isi alirsa iç enerjisi Ea+q, ayni sistem enerjisinin w kadarini is olarak kullanilirsa sistemin son hali

Eb = Ea + p-w olur. Böylece

Eb-Ea = q- w

DE= q-w sonucuna varilir.

Q pozitif ise isi sistem tarafindan absorplanir, negetif ise sistem çevreye isi verir. w pozitif ise sistem tarafindan, negetif ise sisteme karsi is yapilmistir denir.


02.01. Entalpi

Sistemin sabit basinç altindaki isi degisimine entalpi denir. Birimi is birimidir.Is terimi genellikle basinç- hacim degisiminden dogar. Eger sistem genlesirse atmosfer basincina karsi is yapar.

PV = (N/m2) x (m3) = Nm= Joule olur. Buna göre is, kuvvet çarpi uzaklik olarak tanimlanir.

Eger basinç sabit tutulursa genlesme isi

w = P(Vb-Va) = PDV bagintisini alir.

Eger hacim sabit tutulursa DV= 0 olacagindan w= 0 olacagindan

DE = qv olur.

Kimyada genellikle reaksiyonlar sabit basinç altinda gerçeklesir. Bu nedenle

DE = qp - PDV seklinde yazilir. qp sabit basin altinda sistemin absorpladigi isidir.

Entalpi asagidaki baginti ile tanimlanir.

H = E + PV

Entalpi degisimi ise

DH = DE + PDV seklinde olur. Ve son olarak

DH = qp olarak ifade edilir. Sabit basinç altinda bir reaksiyonun olusumu sirasinda isi degisimi entalpi degisimine esittir. Entalpi degisimi bir iç hal fonksiyonudur ve yola bagli degildir.

DH = DE + PDV esitliginde

ideal gazlari esitliginden yararlanilarak

PV=nRT

PDV = PVb-PVa
PDV = nbRT- naRT
PDV = (Dn)RT

DHº = DEº + PDV esitliginde PDV = (Dn)RT yerine yerlestirilirse denklemin son hali

DHº = DEº + (Dn)RT olur.

Dn = Olusan gazlarin toplam mol sayisi Reaksiyona giren gazlarin toplam mol sayisi
R = Gaz sabiti 8,314 J K-1mol-1 veya 8,205x10-2 litre atm K-1mol-1 dir.

02.01.01. Olusum entalpileri

Sabit basinç altinda reaksiyondaki isi degisimi reaksiyonun entalpisi olarak adlandirilir. Standart entalpi degisimi DHº seklinde ifade edilir. Olusum entalpisinden (DHºo) bahsedildigi için reaksiyona giren ve ürün olarak çikan her bilesigin olusum entalpisi bilinmelidir. Elementlerin (N2, O2 gibi) olusum entalpileri O dir.


DHº = DHºürünler- DHºreaksiyona girenler

Örnegin

3H2O (g) + 4N2 (g) à 2NH3 (g) + 3NO2 (g)

DHº = [2 x DHºNH3 + 3 x DHºNO2] [ 3 x DHºH2O 4 x DHºN2]
DHº = [2 x (-46,19) + 3 x (81,56)] [ 3 x (-285,9) + 4 x 0]
DHº = + 1010 kJ

Sonucun (+) çikmasi isi absorplandigi yani reaksiyonun endotermik oldugunu gösterir.

02.01.02. Hess Yasasi

Bir reaksiyon birden fazla basamakta gerçeklesiyorsa reaksiyonun entalpi degisimi, her basamaktaki entalpi degisiminin toplamina esittir. Bu olay HESS kanunu olarak bilinir.

Etil alkolun oksijen ile reaksiyonu sonunda CO2 ve H2O olusur. Bu tepkimenin standart olusma entalpisini Hess kanunundan faydalanarak bulabiliriz.
2C(grafit)+ 3H2(g)+ (1/2)O2(g) à C2H5OH(l) DH°o= -277.7 kJ
C(grafit)+O2(g) à CO2(g) DH° o= -393.5 kJ
H2(g) + (1/2)O2(g) à H2O(l) DH°o= -285.8 kJ
C2H5OH(l) + 3O2(g) -> 2CO2(g) + 3H2O(l)


Yukaridaki 3 ara tepkimeden alttaki ana tepkimeyi elde edebilmemiz için öncelikle bir takim düzeltmeler yapmamiz gerekiyor. Ana tepkimede 2 mol CO2 ve 2 mol H2O olusmasi gerektigini görüyoruz. Fakat bunlar ara basamaklarda 1 er mol .Bu nedenle II. ve III.ara basamaktaki bütün molekülleri ve DH°o degerini 2 ile çarpmaliyiz . Bir diger yapmamiz gereken islem C2H5OH ana reaksiyonda girenler tarafinda fakat ara basamakta ürünler yönünde .Bu nedenle bu reaksiyonu ters çevirmeliyiz. Bu da DH°o degerininde isaretini degistirecegiz demektir.


C2H5OH(l)+ 3O2(g) à2C(grafit)+3H2(g)+(7/2)O2(g) DH°o= +277.7 kJ
2C(grafit)+2O2(g) à 2CO2(g) DH°o= -787 kJ
3H2(g) + (3/2)O2(g) à 3H2O(l) DH°o= -857.4 kJ
C2H5OH(l) + 3O2(g) à 2CO2(g) + 3H2O(l) DH°o= +277.7 kJ + (-787 kJ) + ( 857.4 kJ )
DH°o= + 1366.7 kJ

Baska bir örnek C3H8in oksijen ile yanmasi sonunda olusan reaksiyonun standart olusum entalpisinin hesaplanmasi, sematik olarak asagida verilmistir.
j540000250 1


Örnek: 3H2O (g) + 4N2 (g) à 2NH3 (g) + 3NO2 (g) tepkimesinin 25º C deki enerji degisimini hesaplayiniz.

Bu problemi DHº = DEº + (Dn)RT formülü ile çözmeliyiz . Bu nedenle öncelikle reaksiyonun DHº degerini bulmaliyiz.

DHº = [2 x DHºNH3 + 3 x DHºNO2] [ 3 x DHºH2O 4 x DHºN2]
DHº = [2 x (-46,19) + 3 x (81,56)] [ 3 x (-285,9) + 4 x 0]
DHº = + 1010 kJ

DHº = DEº + (Dn)RT
DEº = DHº - (Dn)RT
Dn = (2+3) (4+3) = -2 Burada dikkat edilmesi gereken sey Dn hesaplanirken gaz olan element ve bilesikler hesaba katilirken sivi ve kati formda olan bilesikler ve elementler hesaplamaya katilmaz

DEº = 1010 kJ [(-2) x 8,314 JK-1mol-1 x 298 K]
DEº = 5965,14 kJmol-1


03. Termodinamigin Ikinci Kanunu

Termodinamigin ikinci kanununda entropi olayini inceliyecegiz. Entropi bize bir reaksiyondaki degisimlerin kendiliginden olup olmadigini hakkinda bilgi verir. Kendiliginden olan reaksiyonlarda entropi degerinde bir artis söz konusudur.

Basinçlari ayni olan ve tamamen izole edilmis iki balon arasindaki musluk açildiktan sonra içerisindeki gaz homojen olarak karisir bu istemli bir olaydir. Musluk açildiktan sonra gazlar ilk hale göre dah düzensizdir. Entropi düzensizligin ölçüsüdür.

Yapilari düzenliligine göre siraliyacak olursak kati, sivi ve gaz olarak siralanirlar. Yani en düzensiz yapi gazlardadir. Bu nedenle kati halden sivi hale ve sivi halden gaz hale geçerken entropi artisi olur.

Gazlarin birbiri ile karistirilmasi olayi izole bir sistemde gerçeklestirildigi için çevre ile sistem arasinda enerji ve madde degisimi olmaz . Bu nedenle izole sistemin entropisi artar. Fakat çogu reaksiyon izole edilmemis ortamlarda gerçeklesir. Bu nedenle toplam entropi degisimi çevrenin ve sistemin entropi degisimlerinin toplamina esittir.

DStoplam = DS sistem + DSçevre

Bir sivi dondugu zaman isi açiga çikar ve bu isi çevre tarafindan absorplanir. Bu isi artisi ile çevre moleküllerinin düzensizligi artar. Bu nedenlede çevrenin entropisi artar. Donma noktasinin altinda donan bir sivida sistemin entropi azalmasi ve çevrenin entropi artmasindan daha az oldugundan net entropi artisi büyük olur. Bu ndenle sivinin donma noktasi altinda donmasi istemli bir olaydir.

Entropi bir hal fonksiyonudur. Yola bagli olmayip sistemin ilk ve son haline baglidir.
Sabit sicaklik ve basinçta tersinir bir kimyasal reaksiyonun entropisi

DS = DH/T = Jmol-1K-1 bagintisi ile verilir.

DS > 0 ise olay kendiliginden olusur,
DS = 0 ise sistem dengededir,
DS< 0 ise olay istemsizdir.

Örnek: 1 atm basiçta ve 0ºC ta 1 mol buzun erimesi sirasindaki entropy degisimini hesaplayiniz

DH = 6,017kJmol-1


H2O (k) àH2O (s)

DS = DH /T

DS = 6017 Jmol-1 / 273 K

DS = 22,04 Jmol-1K-1

04. Termodinamigin Üçüncü Kanunu

Termodinamigin üçünkü kanununa göre, sicaklik mutlak 0 da saf kristallerin entropileride 0 dir.
Mutlak sicaklik 0 oldugunda, isil enerji veya isi 0 dir.Isi enerjinin 0 olmasi moleküldeki atomlarin hareket etmediklerinin göstergesidir.
Bir maddenin standart mutlak entropisi 25º C 1 atm basinçtaki entropisidir ve Sº ile gösterilir. Standart entropi degisimi, ürünlerin standart entropi degisimlerinin toplamindan, reaksiyona giren maddelerin standart entropilerini toplaminin farkina esittir. Burada elementlerin standart entalpileri 0 degildir ve her türlü kosulda ( kati sivi ve gaz formda) hesaplamaya katilirlar.


Hg(s) + ½ O2 (g) àHgO (kati)

DSº = (Sº HgO) (SºHg + 1/2 Sº O2)

05. Gibbs Serbest Enerji
Bazi reaksiyonlar çevreye isi yayiyordur ve DH < 0 oldugundan reaksiyon kendiliginden olusur yani istemlidir. Baska bir raeaksiyon ise sistemin düzensizliginin artmasi nedeniyle DS > 0 oluyor ve yine reaksiyon kendiliginden gerçeklesiyor. Bu olaylari tam olarak açiklayabilmek aralarinda bir baglanti kurabilmek için yeni bir terime ihtiyamiz vardir. Buda gibbs serbest enerjisidir ve G isareti ile tanimlanir.
Daha önce ögrendigimiz formülleri bir kere daha gözden geçirecek olursak Sabit basinç altinda bir reaksiyonun olusumu sirasinda isi degisimi entalpi degisimine esittir.
qp=DHçevre
Sabit basinç ve sicaklik altinda DSçevre asagidaki formül ile hesaplaniyordu. Buradaki DH reaksiyonun entalpi degisimi, T ise mutlak sicaklik
DSçevre = - DH/T
Toplam entropi degisimi

DStoplam = DS sistem + DSçevre
DStoplam = DS sistem - DH/T esitligin her iki tarafi (-T) ile çarpilirsa

-TDStoplam = DH - TDS bagintisi elde edilir ve bu baginti gibbs serbest enerjisi ile bir reaksiyonun kendiliginden olup olusmayacagini açiklamak amaci ile kullanilir.

Serbest enerji

G = H-TS ifadesi ile tanimlanir.

Sabit basinç ve sicaklikta reaksiyonun serbest enerji degisimi
DG = DH - TDS olarak tanimlanir.

-TDStoplam = DH - TDS
DG = -TDStoplam seklinde baglanti kurulabilir. Peki ne anlama gelmektedir bu formüller .

Bunu da söyle özetliyebiliriz.

  • Kendiliginden olan degisimlerde sistemin serbest enerjisi azalir.
DStoplam > 0 olacagindan - TDS< 0 olacaktir.
Böylelikle sabit basinç ve sicaklik altinda - TDS< 0 oldugundan DG< 0 olacaktir.
DG negatif ise reaksiyon kendiliginden olusur.

  • Dengede bir sistemde DStoplam =0 olacagindan , - TDS = 0 ve DG = 0 olacaktir.
DG = 0 sistem dengededir.

  • DG > 0 ise reaksiyon kendiliginden olusmaz.

Özetle bir reaksiyonun kendiliginden olabilmesi için DG nin negatif olmasi gerekmektedir. Buda DH < 0 veya DS> 0 olmasi ile saglanabilir.

Hesaplama yaparken bilesiklerin standart serbest olusum enerjisi ( DGº) hesaplanirken
DGº = (DGºürünler - DGº reaktantlar ) seklinde hesaplanabilir. Burada dikkat edilmesi gereken sey elementlerin (O2, N2 gibi) standart serbest olusum entalpiler 0dir.


05.01 Gibbs serbest enerjisinin Sicaklik ile Baglantisi
DH ve DS sicakliga bagli olmadigi durumlarda DG, T nin lineer bir fonksiyonudur.
Bunun sonucunda
1. DH < 0, DS> 0 ve DG< 0 oldugunda reaksiyon bütün sicakliklarda kendiliginden olusur.
2. DH> 0, DS< 0 ve DG> 0 oldugunda reaksiyon hiçbir sicakliklarda kendiliginden olusmaz.
3. DH < 0, DS< 0 ve DG< 0 oldugunda reaksiyon düsük sicakliklarda kendiliginden olusur.
4. DH> 0, DS> 0 ve DG< 0 oldugunda reaksiyon yüksek sicakliklarda kendiliginden olusur.


05.02. Serbest Enerji ve Denge

aA + bB à cC + dD reaksiyonunun serbest enerji degisimi

DG = DGº + RT ln[( aY)y x ( az)z / ( aw)w x ( ax)x]

DG = 0 ise [( aY)y x ( az)z / ( aw)w x ( ax)x] = K yani denge sabiti olarak adlandirilir.

DGº = -RTlnK

DGº = - 2.303RT log K

R = 8.314J/ (K.mol)

Örnek:

25 º C daki asagidaki reaksiyonun denge sabitini bulunuz.
DGº SO2 (g) = -300.4 kJ/mol
DGºSO3(g) = -370.4kJ/mol
DGº O2 (g) = 0

2 SO2 (g) + O2 (g) à 2SO3(g)

Öncelikle bu tepkimenin standart serbest enerjisi hesaplanmalidir.

DGº = 2 DGºSO3(g) - 2DGºSO2(g)

DGº = -147 kJ

DGº = - 2.303RT log K

log K = DGº /- (2.303RT)
log K = -147 kJ / -(2.303 x 8.314J/ (K.mol) x 298.15 K)
log K = 24.52
K = 3.3 x 10 24

05.03. Denge Sabiti ve Sicaklik


Denge sabiti ve sicaklik arasinda

Log (K2/ K1) = [DHº / (2.303R)] x [(T2 T1) / (T1T2)] bagintisi vardir.


Son düzenleyen asla_asla_deme; 2 Şubat 2012 14:13 Sebep: Sayfa Düzeni
Alvarez Ocean - avatarı
Alvarez Ocean
Ziyaretçi
3 Eylül 2009       Mesaj #3
Alvarez Ocean - avatarı
Ziyaretçi
Termodinamik - Termodinamik potansiyeller - Termodinamik Yasalar

MsXLabs MK




Termodinamik, (Yunancada: thermos:ısı ve dynamic:enerji). Bazı Türkçe kaynaklarda ısıl devingi olarak da geçer. Enerji, ısı, iş, entropi ve ekserji gibi fiziksel kavramlarla ilgilenen bilim dalı. Termodinamik yasalarının istatistiksel mekanikten türetilebileceği gösterilmiştir.

Sadi Carnot (1796-1832). Termodinamik biliminin kurucusu olarak kabul edilir.Termodinamik her ne kadar sistemlerin madde ve/veya enerji alış-verişiyle ilgilense de, bu işlemlerin hızıyla ilgilenmez. Bundan dolayı aslında termodinamik denilirken, denge termodinamiği kastedilir. Bu yüzden termodinamiğin ana kavramlarından biri "quasi-statik" (yarı-durağan) adı verilen, idealize edilmiş "sonsuz yavaşlıkta" olaylardır. Zamana bağlı termodinamik olaylarla, denge halinde olmayan termodinamik ilgilenir.

Termodinamik yasaları çok genel bir geçerliliğe sahiptirler ve karşılıklı etkileşimlerin ayrıntılarına veya incelenen sistemin özelliklerine bağlı olarak değişmezler. Yani bir sistemin sadece madde veya enerji giriş-çıkışı bilinse dahi bu sisteme uygulanabilirler.

Termodinamik değişkenler [değiştir]Bu değişkenler genellikle sistemin ya kendisini, ya da çevre koşulları tarif etmek için kullanılır. En çok kullanılanlar ve simgeleri şunlardır:

Mekanik değişkenler:
Basınç: P
Hacim: V
İstatistiksel değişkenler:
Sıcaklık: T
Entropi (düzensizlik): S
Mekanik değişkenler, temel klasik veya parçacık fiziği tanımlarıyla tarif edilebilirken, istatistiksel değişkenler sadece istatistiksel mekanik tanımlarıyla anlaşılabilir.

Termodinamiğin çoğu uygulamasında, bir ya da daha çok değişken sabit tutulurken, diğer değişkenlerin bunlara göre nasıl değiştiği incelenir ve bu da sistemin matematiksel olarak (n sabit tutulmayan değişkenlerin sayısı olmak üzere) n boyutlu bir uzay olarak tarif edilebileceği anlamına gelir. İstatistiksel mekaniği fizik yasalarıyla birleştirerek, bu değişkenleri birbirleri cinsinden ifade edecek "durum denklemleri" yazılabilir. Bunların en basit ve en önemli olanlarından biri ise ideal gaz yasasıdır.


Bu denklemde R evrensel gaz sabiti'dir. Ayrıca istatistiksel mekanik terimleriyle bu denklem şöyle yazılır:


Bu denklemde de k Boltzmann sabiti'dir.


Termodinamik potansiyeller [değiştir]Termodinamik değişkenler vasıtasıyla dört tane termodinamik potansiyel tanımlanabilir:

Sistemin İç Enerjisi
Helmholtz Serbest Enerjisi
Gibbs Serbest Enerjisi
Entalpi

Entalpi,özel bir fonksiyondur.Basınç sabit olduğu zaman bize ısıyı verir. Bu dört potansiyelin diferansiyel denklemlerini ve zincirleme türev kuralını kullanarak bu dört potansiyel, değişkenler ve birbirleri cinsinden yazılabilir:

Termodinamik yasaları

Sıfırıncı Yasa

Termodinamiğin en basit yasasıdır. Eğer iki sistem birbirleriyle etkileşim içerisindeyken aralarında ısı veya madde alışverişi olmuyorsa bu sistemler termodinamik dengededirler. Sıfırıncı yasa şöyle der:

Eğer A ve B sistemleri termodinamik dengedeyseler, ve B ve C sistemleri de termodinamik denge içerisindeyseler, A ve C sistemleri de termodinamik denge içerisindedirler.
Daha basit bir ifadeyle farklı sıcaklıklarda iki cisim ısıl bakımdan temas ederse sıcak olan cisim soğur, soğuk olan cisim ısınır. İşin temelinde, iki farklı sıcaklığa sahip iki cisim arasında gerçekleşen ısı akışının sıcak cisimden soğuk cisme gerçekleştiği gerçeği yatar, bazı soğuk cisimlerin sıcak, ya da bazı sıcak cisimlerin soğuk algılanması mümkündür. –30 derece soğuk olarak düşünülebilirse de –50 dereceye göre daha sıcaktır. Isı akışının soğuktan sıcağa doğru olmayışının temeli şudur: sıcaklık, malzeme atomlarının, daha doğrusu elektronlarının kinetik enerjisine etki eden bir faktördür. Elektronlar her zaman temel enerji seviyesinde olacak şekilde davranış gösterirler. Fazla kinetik enerjilerini aktarmak ve temel enerji seviyesine dönmek isterler. Sıcaklık, malzeme içinde atomların titreşmesi ile iletilir. Bu nedenledir ki, ısı akışı sıcak cisimden soğuk cisime doğru gerçekleşir.

1931 yılında Ralph H. Fowler tarafından tanımlanan bu yasa, temel bir fizik ilkesi olarak karşımıza çıktığından, doğal olarak 1. ve 2. yasalardan önce gelmek zorunluluğu doğmuş ve sıfırıncı yasa adını almıştır.


Birinci Yasa

Tipik bir termodinamik sistem: ısı sıcak kaynatıcıdan soğuk yoğunlaştırıcıya doğru hareket eder ve bu sayede bir iş ortaya çıkar.Bir sistemin iç enerjisindeki artış: sisteme verilen ısı ile, sistemin çevresine uyguladığı iş arasındaki farktır.

U2 – U1 = Q – W
Bu yasa "enerjinin korunumu" olarak da bilinir. Enerji yoktan var edilemez ve yok edilemez sadece bir şekilden diğerine dönüşür. Bir sistemin herhangi bir çevrimi için çevrim sırasında ısı alışverişi ile iş alışverişi aynı birim sisteminde birbirlerine eşit farklı birim sistemlerinde ise birbirlerine orantılı olmak zorundadır. Bu ifadelerin yapılan deneylerle doğruluğu gözlenmiştir fakat ispat edilememektedir. Bütün bu ifadeler matematiksel olarak çok daha kolay ifade edilebilir.

Aşağıdaki formüllerde

Q = çevrim boyunca net ısı alışverişini
W = çevrim boyunca net iş alışverişini
göstersin. Ama bir de çevrime ihtiyaç duyuyoruz şimdi onu da basit olarak çizelim,

Şimdi bu şekilde sistemin herhangi iki hali görünüyor yani 1 ve 2 nolu noktalar. Hal değişimleri ise A , B , C çizgileriyle sağlansın. Ok yönleri de hal değişimlerinin olacağı yönler. Şimdi hal değişimleri 1A2 ve 1B2 ise 2C1 ilk hale dönülen durumdur. Şimdi çevrimleri kurguluyalım elimizde 1A2C1 ve 1B2C1 çevrimleri var:

1A∫2.δ.Q + 2C∫1.δ.Q = 1A∫2.δ.W + 2C∫1.δ.W ( 1A2C1 Çevrimi ) (a denklemi)
1B∫2.δ.Q + 2C∫1.δ.Q = 1B∫2.δ.W + 2C∫1.δ.W ( 1B2C1 Çevrimi ) (b denklemi)
1A2C1 ve 1B2C1 çevrimleri birbirlerine eşittir. Termodinamiğin 1. kanunu uygulandığında a ve b denklemleri ortaya çıkar b denklemi a denkleminden çıkarırsak c denklemini buluruz.

1A∫2 ( δ.Q - δ.W ) = 1B∫2( δ.Q - δ.W ) (c denklemi)
1A2 ve 1B2 aynı haller arasında herhangi iki hal değişimi olduğundan δQ – δW ifadesinin 1-2 noktası arasındaki bütün hal değişimleri için bağımsız olduğu söylenebilir. Bunların farkı nokta fonksiyonudur ve tam diferansiyeldir. Bu sisteme has bir özellik olup sistemin enerjisidir ve E ile gösterilir (E=δQ-δW) sonsuz küçük hal değişimi için bu formülün integrali alınırsa;

Q1-2 : Sistemin hal değişimindeki ısı alışverişi
W1-2 : Sistemin hal değişimindeki iş alışverişi
E1 : Sistemin ilk haldeki enerjisi ve
E2 : Sistemin son haldeki enerjisi
olmak üzere;

Q1-2 – W1-2 = E2 – E1
formülü çıkar. Termodinamikte enerji, maddenin yapısına bağlı iç enerji ve koordinat eksenlerine bağlı olan kinetik enerji (EK) ve potansiyel enerji (EP) olarak ayrılabilir;

E = U + EK + EP
Sistemin herhangi bir hal değişimindeki enerjisi de;

Q1-2 – W1-2 = E2 – E1 = (U2 – U1) + (1/2) m (V22 – V12) + m g (z2 – z1)
U: iç enerji
m: kütle
V: hız
g: yerçekimi ivmesi
z: yükseklik

İkinci Yasa

Birçok alanda uygulanabilen ikinci yasa şöyle tanımlanabilir:

Bir ısı kaynağından ısı çekip buna eşit miktarda iş yapan ve başka hiçbir sonucu olmayan bir döngü elde etmek imkânsızdır. (Kelvin-Planck Bildirisi)
ya da
Soğuk bir cisimden sıcak bir cisme ısı akışı dışında bir etkisi olmayan bir işlem elde etmek imkânsızdır. (Clausius Bildirisi)
Termal olarak izole edilmiş büyük bir sistemin entropisi hiçbir zaman azalmaz (bkz: Maxwell'in Cini). Ancak mikroskopik bir sistem, yasanın dediğinin tersine entropi dalgalanmaları yaşayabilir (bkz: Dalgalanma Teoremi). Aslında, dalgalanma teoreminin zamana göre tersinebilir dinamik ve nedensellik ilkesinden çıkan matematiksel kanıtı ikinci yasanın bir kanıtını oluşturur. Mantıksal bakımdan ikinci yasa bu şekilde aslında fiziğin bir yasasından ziyade göreli olarak büyük sistemler ve uzun zamanlar için geçerli bir teoremi haline gelir. Ludwig Boltzmann tarafından tanımlanmıştır. Sisteme dışardan enerji verilmediği sürece düzenin düzensizliğe düzensizliğin de kaosa dönüşeceğini anlatır. Kırık bir bardağın durup dururken veya kırarken harcanan enerjiden daha azı kullanılarak eski haline döndürülemeyeceği örneği verilir klasik olarak. Yine aynı şekilde devrilen bir kitabı düzeltmek için devirirken harcanan enerjiden fazlasını kullanmak gerekir, potansiyel enerjinin bir kısmı ısıya dönüşmüştür ve geri getirilemez. Aynı zamanda evrendeki düzensizlik eğilimini de anlatır. Düzensizlik eğilimini anlatırken entropi kelimesini kullanır. Yunanca, en = ingilizcedeki 'in' gibidir, önüne geldiği kelimeye -de, -da eki verir ve tropos = yol kelimesinin çoğulu olan 'tropoi' (tropi diye telaffuz edilir) kelimesinden. Yani; "yolda").

Düzensizlik ya değişmez ya da artar. Örnek olarak difüzyon verilebilir. Ayrı duran maddeler bir arada olandan daha düzenlidir ve kendiliğinden karışmış sıcak ve soğuk sudan olmuşmuş ılık suyun, bir daha sıcak ve soğuk diye ayrılması imkânsızdır.
Eskime, yaşlanma, yıllanma gibi eylemlerin nedenidir.
En düzensiz enerji ısıdır ve bir gün gelecek bütün enerji ısı olacaktır ve bu da evrenin sonu demektir.
İleri sürülecek teoriler termodinamiğin 2. kanunuyla çelişmemelidir.
Entropi iş yapma yeteneği olmayan enerji olarak da tanımlanır. İki cam balona farklı sıcaklıklarda gaz, cam balonlar arasına da bir pervane konacak olursa ilk başta pervanenin döndüğünü görülecektir. Fakat sonra entropi arttığı için pervanenin dönmesi duracaktır.
Spor yapmak için bir parkta 100 metrelik bir koşu yapıldığını, 100 metrenin sonunda yorulup koşamayacak hale gelindiğini ve bir yere oturulduğu düşünülecek olursa koşarken harcanmış olan ve bir daha kazanılamayacak olan enerjiye entropi denir.
Sistemin düzensizliği arttıkça artan herhangi bir fonksiyon rahatça entropi fonsiyonu olabilir. Örneğin bir bardak suyumuz olduğunu ve bunun içine bir damla mürekkep damlatıp gözlediğimizi düşünelim ve içeride neler olduğunu hayal etmeye çalışalım. Mürekkep molekülleri başlangıçta kısa bir süre bir arada bekleştikten sonra su içine dağılmaya başlayacaklardır. Çünkü kendilerine çarpan su molekülleri tarafından değişik yönlere itileceklerdir (su ve mürekkep maddelerinin kimyasal bağlarının birbirlerini itmeye elverişli olmalarından dolayı). Şimdi de olağanüstü bir bilgisayarın, sistemin bütün mümkün durumlarını sayabildiğini düşünelim. Sistemin bir durumu denildiğinde anlamamız gereken şey bir molekülün belirli bir koordinata ve belirli bir hıza; bir başka molekülun bir başka belirli koordinata ve hıza sahip olduğu konfigürasyondur. Bardaktaki mürekkep örneğinde bu tür durumların sayısının çok fazla olduğu açıktır. Zira bunların çok büyük bir kısmı mürekkebin moleküllerinin bardak içinde oraya buraya rasgele dağıldığı, düzensiz, yani yüksek entropili durumlara karşılık gelirler. Bizim algıladığımız düzeyde bunların hepsi homojen durumlardır. Çünkü karışıma baktığımızda o molekülün burada, bir başkasının şurada olmasına aldırmadan, mürekkebin homojen olarak dağıldığını söyleyebiliriz. Yani olağanüstü sayıda farklı mikroskopik durum tek bir makroskobik duruma, yani homojen duruma karşılık gelir.
Aslında sistemler bozulmamakta, enerji değişimi bazında en kararlı hali almaya çalışmaktadırlar. Hayatın anlamı da budur, yaşam entropi yollarından biridir, şekerin çaya çok daha çabuk karışmasını sağlayan kaşık işlevindedir.
Kapalı bir sistemde entropi her zaman artar. Kapalı sistem kısmı çok önemlidir. Sisteme enerji vermek suretiyle entropisi azaltılabilir. Dünya kapalı bir sistem değildir. Güneşten sürekli olarak enerji akmaktadır dünyaya, ve düzeni bu sağlar.
"Parçacık sayısı sonsuza giderken olması en muhtemel olan şey olur": Havaya bir miktar bozuk para atılsa hepsinin tura gelme ihtimali yalnızca birdir: tttttt.... Biri dışında hepsinin tura gelme ihtimali daha çoktur: ytttt..., tyttt, ttyttt... Yarısının yazı, yarısının tura gelme ihtimali daha da çoktur: ytytyt..., yytyttyt..., yttytyyt.... İşte bu sonuncusu maksimum entropiye sahip olan sistemdir. Sonuç olarak entropinin artması, sistemin muhtemel olmayan durumdan daha çok muhtemel olan duruma doğru gitmesi demektir. İçinde bulunulan odadaki moleküllerin hepsinin odanın sağ köşesindeki bir noktaya toplanması mümkünse de bu koşulu sağlayan yalnızca bir konfigürasyon vardır. Oysa atomların odanın her yerine eşit dağıldığı daha çok konfigürasyon vardır.

Üçüncü Yasa

Bu yasa neden bir maddeyi mutlak sıfıra kadar soğutmanın imkânsız olduğunu belirtir:

Sıcaklık mutlak sıfıra yaklaştıkça bütün hareketler sıfıra yaklaşır.
Sıcaklık mutlak sıfıra yaklaştıkça, bir sistemin entropisi bir sabite yaklaşır. Bu sayının sıfır değil de bir sabit olmasının sebebi, bütün hareketler durmasına ve buna bağlı olan belirsizliklerin yok olmasına rağmen kristal olmayan maddelerin moleküler dizilimlerinin farklı olmasından kaynaklanan bir belirsizliğin hala mevcut olmasıdır. Ayrıca üçüncü yasa sayesinde maddelerin mutlak sıfırdaki entropileri referans alınmak üzere kimyasal tepkimelerin incelenmesinde çok yararlı olan mutlak entropi tanımlanabilir.

Bu yasalardan birini ihlal eden makinalara o yasanın numarası türünden (örneğin, yoktan enerji yaratıyorsa birinci türden) devridaim makinası (ilginç bir şekilde Türkçe'de "Con Ahmet Makinası") denir.

Bu yasaların çeşitli komik çeşitlemeleri de vardır:

Ginsberg'in teoremi: kazanamazsınız, (2) berabere kalamazsınız, ve (3) oyundan çıkamazsınız.

Ya da: çalışmadan bir şey elde edemezsiniz, (2) çalışarak en fazla elde edebileceğiniz şey ancak karsız zararsız olmaktır, ve (3) bunu da ancak mutlak sıfırda elde edebilirsiniz.

Ya da, (1) oyunu ne kazanabilirsiniz ne de oyundan çıkabilirsiniz, (2) çok soğuk olmadığı sürece oyunu berabere bitiremezsiniz, (3) hava o kadar soğumaz.
images


Vikipedi
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
16 Ekim 2012       Mesaj #4
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
TERMODİNAMİK
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Isı ile öteki enerji biçimleri arasındaki karşılıklı ilişkiyi inceleyen fizik dalı. Çok sayıda parçacıktan oluşan büyük sistemlerle ilgilenen termodinamik için basınç (p), hacim ( V ) ve sıcaklık ( T ) gibi termodinamik değişkenler, birer istatistikî niceliktir. Sadi Carnot, çevrimsel ısı motoruyla ilgili araştırmalarla termodinamiğin temelini attı (1824).

Rudolf J.E. Clausius, termodinamiğin ilk iki yasasını formüle etti (1850). J.W. Gibbs, H.L.F. von Helmholtz, W.T. Kelvin ve J.C. Maxwell, termodinamiği daha da geliştirdi. Termodinamikte, tanımlanmış herhangi bir madde topluluğu "sistem" olarak alınır. Çevresiyle madde alışverişi yapamayan sistemlere "kapalı sistem", hem madde hem de enerji alışverişi yapamayanlara "yalıtılmış sistem" adı verilir. Bir sistemin "durum"u, basınç, hacim vb. tüm özelliklerinin belirlenmesiyle ortaya konur. Sistemin A gibi bir durumdan B gibi bir duruma geçmesi olayına "süreç" denir ve bu geçişte izlenen yol, tüm ara durumlarla belirlenir.

Termodinamiğin dört temel yasası vardır. Termodinamiğin sıfırıncı yasası, üçüncü bir sistemle ısıl dengede olan iki sistemin, kendi aralarında ısıl dengede olduğunu belirtir. Sezgisel olarak kabul edildiğinden bu yasa "sıfırıncı yasa" olarak adlandırılır.

Termodinamiğin birinci yasası, herhangi bir termodinamik süreçte, sisteme verilen ısıyla sistemin yaptığı işin farkının, sistemin iç enerjisinde meydana gelen değişmeye eşit olduğunu belirtir. Bu yasa, birinci türden bir devridaim makinesinin olanaksızlığını ortaya koyar.

Termodinamiğin ikinci yasası, daha soğuk olan bir cisimden daha sıcak olan bir cisme, başka bir etki söz konusu olmaksızın, yani iş yapılmaksızın, ısı aktarılamayacağını belirtir. Bu yasa da, ikinci türden bir devridaim makinesinin olanaksızlığını ve ısının, başka bir etkiye yol açmaksızın, tümüyle işe dönüştürülemeyeceğini ortaya koyar.

Termodinamiğin üçüncü yasası, denge durumunda olan belirli bir sistemin entropisinin, sistemin sıcaklığı mutlak sıcaklığa yöneldikçe, belirli bir değere (sıfıra) yöneleceğini belirtir. 20. yüzyılda, kuvantum mekaniğine dayalı olarak klasik termodinamiğin yanı sıra yeni bir termodinamik (istatistiki kuvantum termodinamiği) doğdu.

Kuvantum termodinamiğinde, sistem, kuvantum durumunda olan parçacıklar bütünü olarak kabul edilir ve P, sistemin termodinamik durumuna ilişkin istatistiki olasılık, k de Boltzmann sabiti olmak üzere, sistemin entropisi S=kln P formülüyle verilir. Öyle ki entropi, bir sistemin düzensizliğinin ölçüsüdür.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

16 Ekim 2012 / _Yağmur_ Fizik