Arama

Kelebekler (Lepidoptera) - Kelebek Resimleri (1. Katalog) - Sayfa 17

Güncelleme: 6 Mayıs 2007 Gösterim: 270.254 Cevap: 211
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
14 Mart 2007       Mesaj #161
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
d30 butterfly2

Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mart 2007       Mesaj #162
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
on the wings of a butterfly by TalkNerdy2Me007

Sponsorlu Bağlantılar
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Mart 2007       Mesaj #163
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
butterfly by GreenStain
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
15 Mart 2007       Mesaj #164
arwen - avatarı
Ziyaretçi
ASpringAzure1z
YaKaMoZcuk - avatarı
YaKaMoZcuk
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #165
YaKaMoZcuk - avatarı
Ziyaretçi
Rosy Butterfly by secondclaw
YaKaMoZcuk - avatarı
YaKaMoZcuk
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #166
YaKaMoZcuk - avatarı
Ziyaretçi
butterfly by klakier666

Butterfly by abyssblue

Butterfly by baljeet2506

butterfly blue  by klimo
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #167
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
buterfly
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #168
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
26501D82G7959 RJ001 med
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
19 Mart 2007       Mesaj #169
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
26501D82G7957 RJ001 med
Nephthys - avatarı
Nephthys
Ziyaretçi
20 Mart 2007       Mesaj #170
Nephthys - avatarı
Ziyaretçi
MUCİZE KELEBEK MONARK

kelebek


Dünyada en bilinen kelebek türlerinden biri portakal rengi kanatlı monark kelebeğidir. Bu güzel canlının diğer kelebekler arasında dikkat çekici bazı özellikleri vardır. Çünkü;
- çok daha uzun mesafeler aşar,
- daha uzun yaşar,
- yeryüzünde daha yaygındır,
- diğer tüm kelebeklerden daha güzel bir pupası vardır.
Yaşam

Monark kelebeğinin yaşam süresindeki dört gelişim evresi; yumurta, larva, pupa ve son olarak dünyadaki en güzel canlılardan birisinin ortaya çıktığı kelebek evresidir. Dişi kelebekler, pek çok canlı için zehirli olan sütleğenotu bitkisinin yaprakları arasına çok ufak, toplu iğne başı büyüklüğündeki yumurtayı bıraktıklarında yeni bir dönem başlatırlar. (resim 1) Tırtıl (larva dönemi) yumurtanın içinde gelişmeye başlar ve beslenmek için yumurtanın içindeki yumurta sarısı maddesini kullanır. Üç-beş günün ardından, tırtıl yumurtada bir delik açıp yaprak yüzeyine çıkar. (resim 2) Tırtıl genellikle yumurta kabuklarının çoğunu ardından da sütleğen otu yapraklarını yer.
Bu durumda tırtıl 2.5 mm uzunluğundadır ve 0.55 mg ağırlığındadır. (resim 3) Tırtılın siyah bir kafası, üç çift pençeli ön ayakları ve bedenine eşsiz işlevsel formunu veren, geriye doğru uzayıp genişleyen beş çift yardımcı ayağı vardır. Aynı zamanda ağzı, minesi ve ipek bezleri bulunur. Diğer kısımları ise, gelişmiş bir tırtılın karakteristik özelliklerini taşır.
Yaklaşık yirmi gün içersinde, kelebeğin ağırlığı 1.5 grama ulaşır, başka bir deyişle yumurtadan çıkıp, dünyaya geldiği ilk günden 2700 kat daha ağırdır. Dış derisinin tüylerini hızlı büyüme aşamasında döker. Yaklaşık 5 cm uzunluğuna ulaştığında vücudunda sarı, beyaz ve siyah çizgiler varken, beslenmeyi keser ve katı sert bir madde üzerine beyaz ipeksi, yumuşak bir kese örer, kendisini iki arka yardımcı bacakları ile bu ipek tabana bağlar. Daha sonra, başaşağı ve hareketsiz bir pozisyonda yaklaşık 12 saat boyunca asılı kalır. (resim 4)
Yaşam sürecindeki bu döneminin sonunda, tırtıl ani hareketlerle şiddetle sarsılmaya ve dış derisini yarmaya başlar. (resim 5) 16 bacağı ve baş kapsülü (6 mercekli gözle birlikte) 60 saniye içinde çıkarılıp atılır, bu sayede pupa (veya krizalit) doğmuş olur. (resim 6) Yaklaşık 2.5 cm uzunluğunda ve 1 cm çapındadır. Bu andan itibaren pupa yeşil bir renk kazanır. (resim 7) Üzerinde ve üst karnının yarısını çevreleyen bölümde 24 ayar altın benekleri vardır. Bu beneklere altın taç da denir. Pupanın geri kalan kısmında 12 tane metalik altın rengi benek daha bulunmaktadır. Bunların tümü kelebeğin normal gelişimi için gereklidir.
Tırtıl pupa aşamasına görme gücü olmadan girer, çünkü baş kapsülü altı basit gözü ile birlikte atılmıştır, bu nedenle artık yalnızca ışığı karanlıktan ayırt edebilir. Pupanın altın tacı altındaki iç kısmı ilk 16 saatte tırtılın midesi, bağırsakları ve pek çok iç organları parçalanarak yeşil renkli bir sıvıya dönüşür. (resim 8) Altın benekli alanın orta kısmı 2.5 cm çapında ve sarı bir madde ile çevrili kırmızı renkli kalptir. Bu kalp dakikada yaklaşık 40 ile 60 kez çarpar. Pupanın dış kısmı ilerde kelebeğin kanatlarına dönüşecek olan hücreleri barındırır. Şeffaf dış iskeletinden kanatların başlangıcının ana hatları görülebilir. (resim 9) Bu ince dış iskelet-kabuk gelecekteki kelebeğin hortumunu, ilk ve ikinci çift ayaklarını ve iki antenini gösteren genel bir modele sahiptir. (resim 10) Kelebeğin hortumu, tüp şeklinde emme organıdır, beslenmek için çiçeklerden tatlı nektar emmek için kullanılır.
monark1monark2monark3monark4monark5monark6monark7monark8monark9
monark10monark11
monark12
Monark kelebeğinin mucizevi gelişim aşamaları, canlının yaratılışında ne kadar planlı ve hassas bir tasarım olduğunu açıkca ortaya koymaktadır.
Pupa döneminden sonraki en son aşamada kelebek, kanatlarını karnından kanat damarlarına bir sıvı salgılayarak gerer-açar-uzatır ve 15 dakika içerisinde uçmaya hazır hale gelir. (resim 11) Bir kere kanatlar kurudu mu, ki bu yaklaşık olarak iki saat sürer, kelebek tamamiyle erişkin olmuş demektir. Artık tırtıldan tam anlamıyla farklı bir canlıya dönüşmüştür. (resim 12) Şimdi yalnızca altı bacağı ve dar siyah şeritle çerçevelenerek beyaz beneklerle döşenmiş dört güzel portakal rengi kanadı vardır. İki tarafa doğru kanat aralığı 10 cm kadardır. Bedeni 3 cm uzunluğunda, 0.4 cm genişliğinde ve 0.41 gram ağırlığındadır. İki tane birleşik gözü vardır, herbirinde 6.000 mercek bulunur. Bu mercekler gökkuşağındaki tüm renklere, hatta ultraviyole ışığına karşı bile duyarlıdır. Aynı zamanda Monark, iki gözünden gelen 72.000 elektrik sinir akımının şifresini çözebilecek bir beyne sahiptir.

Bu kadar kompleks bir sistemin evrim sonucu, tesadüflerle meydana gelmesi kesinlikle imkansızdır.
Göç

kelebek1Güneydoğu Kanada'da yaşayan Monark kelebeklerinin göç öyküsü oldukça hayret vericidir. Monark kelebekleri kış şartlarında binlerce kilometre uçarak, Kanada'dan güneydeki Meksika'nın Neovolcanic Dağları'ndaki belirli noktalara göç ederler. Monarklar daha önce hiç görmedikleri yerlere yaptıkları bu müthiş uçuştan 6 ay sonra Kanada'ya geri dönerler. Ancak bu uzun yolu tek bir nesilde değil, 4 ya da 5 nesilde tamamlarlar.
Monark kelebeklerinin güneye yaptıkları göç, 15 Temmuz'da dünyaya gelen nesil (4. nesil) tarafından gerçekleşir. Bunlar bir önceki nesil tarafından yumurta olarak yaprakların üstüne bırakılanlardır. Bu nesil bir ay sonra, 15 Ağustos'da olgun birer kelebek konumuna gelir. Bu neslin en önemli özelliği, gelişimlerini tamamlamalarına rağmen, üreme organlarının henüz gelişmiş olmamasıdır. Bu özelliğin onlara, kendilerini Yaratan tarafından verildiği açıktır. Zira soğuk günler gelmektedir, bu yüzden kelebeklerin yavrularının hayatta kalabilmesi için sıcak günlerin yani baharın gelmesi gerekmektedir.
Bu noktada, Monarkların ikinci mucizevi özelliği göze çarpar. Normal şartlarda tırtıl halinden kurtulup tam bir kelebek olduktan sonra ancak 6 hafta yaşarlar. Oysa ki, güneye yapılacak göçü sağlayacak 4. nesil diğer nesillerden yaklaşık 6 ay daha fazla yaşar, bu süre kimi zaman daha da uzar. Eğer bu neslin böyle bir özelliği olmasaydı, ilkbahar sıcakları gelmeden ve üreme organları gelişmeden öleceklerdi. Dolayısıyla, yumurtalarını bırakamadıkları için Monark kelebeklerinin soyu da tükenecekti.
Monark kelebekleri yolculuğa başlamadan evvel çiçek özü ile beslenerek normalden daha ağırlaşırlar, zira önlerinde yaklaşık 3000 km'lik bir yol vardır. Günde yaklaşık 45 km yol katederler. Bu yolculuk esnasında şüpesiz birçok defa fırtına ve şiddetli yağmurlar sonucunda savrularak yön değiştirirler, ancak hiçbir zaman kaybolmazlar ve hiç görmedikleri yerlere doğru yollarına devam ederler. Bu da Monark kelebeğinin bir diğer mucizevi özelliğidir.
8-10 hafta süren zorlu bir yolculuktan sonra Monarklar, Kasım-Aralık arasında ortalama 3000 metre yükseklikteki Meksika dağlarına kavuşurlar. Burada, ihtiyaç duydukları besine ve suya ulaşırlar. Hava sıcaklığı da yaşamaları için elverişlidir. Burada, Aralık ayından Mart ayına kadar 4 ay boyunca kış uykusuna yatarlar, böylece enerjilerini idareli kullanmış olurlar. Yaşamlarını vücutlarındaki yağ stoklarıyla sürdürürken yalnızca su içerler. Böylelikle, Monarklar narin yapılarına rağmen zor kış koşullarını geride bırakarak bizi şaşırtmaya devam ederler.
İlkbaharın gelmesiyle, Monarklar kendilerine bir bal özü ziyafeti çekerek, geri dönüş için enerji toplarlar. Böylece, 15 Mart'ta doğdukları yere dönüş yapmak üzere, kuzeye doğru yola çıkarlar.
Bu arada, yine üstün bir planlama göstergesi olarak Monarklar, üreme organlarının gelişmesiyle çiftleşecek konuma gelmişlerdir. Böylece, geri dönüş yolunda, 15 Mart-15 Nisan arası, dişi Monarklar 700'er yumurtayı uygun yerlere bırakmış ve 15 Mayıs'ta ölmüşlerdir. Bu yumurtalar, bir ay sonra, 15 Nisan-15 Mayıs arası olgun birer kelebeğe dönüşerek, senenin ilk neslini meydana getirecektir. İlk nesil dünyaya gelir gelmez, programlanmış bir makina gibi annelerinin kuzeye doğru başlattıkları göçü sürdüreceklerdir. Ve ikinci nesli meydana getirecek yumurtalarını 15 Nisan-15 Mayıs arasında bırakarak, 15 Haziran'da ölürler. İkinci nesil de kuzeye doğru olan bu göçü sürdürerek, 15 Mayıs-15 Haziran arası yumurtalarını bırakacak ve 15 Temmuz'da ölecektir. Üçüncü nesil Monarklar ise, 15 Haziran-15 Temmuz arası Kanada'ya ulaşırlar. Bu neslin dişileri de son yumurtalarını 15 Temmuz'a kadar bırakarak 15 Ağustos'da ölürler. Böylece, bir ay sonra 15 Ağustos'da dördüncü nesil olgun hale gelir ve 1 yıllık tur tamamlanmış olur. Dördüncü nesilin üreme organları henüz gelişmemiştir, ancak önlerinde güneye, Meksika'nın dağlarına göç edecek ve baharda yumurtalarını bırakacak kadar ömürleri vardır.
Monark kelebekleri bu müthiş turlarını, bir nesil daha ilave etmek gerekse bile tamamlarlar. Zira bu güzel yaratıklar, kendilerini Yaratan tarafından bir plan üzerine tasarlanmışlardır. Böyle mükemmel bir planın ve düzenin, elbetteki tesadüfi olarak evrim mekanizmalarıyla meydana gelmesi imkansızdır.
Sonuç

Monark kelebeklerinin yaşam ve göç süreci incelendiğinde, bunlardaki yaratılış delilleri kolayca gözlemlenebilir. Değişmez bir düzen, monarkın geçirdiği her evrede kusursuz biçimde tekrar eder. Pupa döneminden larvanın dağılmasına ve son derece estetik ve güzel görünümlü bir kelebek haline gelmesine kadar inanılmaz bir plan izlenir. Beslenmesindeki sadelik, seferlerindeki karmaşıklık, zor iklim şartlarına mükemmel uyumu, biçim ve renklerindeki sanat ve güzellik, bunların tümü genetik şifrelerinde bu bilgilerin inanılmaz bir biçimde programlandığının göstergesidir.
Bu küçük canlının yaşamındaki ve yapısındaki tüm bu harikalıklar, herşeyi bilen, sonsuz güç sahibi Allah'ın kusursuz ve örneksiz yaratma sanatının açık birer göstergesidir.

Benzer Konular

11 Haziran 2013 / Hi-LaL Genel Galeri
5 Ağustos 2009 / Misafir Genel Galeri
20 Mayıs 2013 / Misafir Genel Galeri
31 Mart 2015 / Mira Genel Galeri
9 Mart 2018 / asla_asla_deme Zooloji