Arama

Medya Haber - Sayfa 106

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 676.045 Cevap: 1.864
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
7 Temmuz 2009       Mesaj #1051
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
GÜNEŞTE İNANILMAZ PATLAMA

Sponsorlu Bağlantılar
Rusya'nın "Koronas-Foton" uydusunun "Tesis" gözlemevi Güneş'te 4 Temmuzda son bir yılın en büyük patlamasını tespit etti.

Ria Novosti haber ajansına göre, 2008 yılı mart ayından bu yana Güneş'te meydana gelen en büyük patlama 11 dakika sürdü. Patlama sonucunda yayılan röntgen ışınlarının GOES ölçeğine göre C 2,7 şiddetinde olduğu bildirildi.

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
7 Temmuz 2009       Mesaj #1052
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
YÖK'ten Okul Harçlarına Büyük Zam


Sponsorlu Bağlantılar

spacerspacerspacerA.A. 7 Temmuz 2009spacer
Medya Haber


spacer

YÖK, üniversite öğrencileri arasında “harç” olarak adlandırılan katkı paylarının, 2009-2010 akademik yılı için yüzde 8 artırılmasını kararlaştırdı.

YÖK fakültelere göre katkı payı miktarlarını belirledi. Öğrencilerden alınacak katkı payı miktarları, Bakanlar Kurulunun kararıyla kesinleşecek.

YÖK'ün önerdiği miktarlara göre, örgün öğretimde en fazla katkı payını tıp fakültesi öğrencileri, en düşük katkı payını Açıköğretim Fakültesi öğrencileri ödüyor. Katkı payı miktarları örgün öğretimde 71 TL ile 591 TL arasında değişiyor. Lisans programlarının 2009-2010 akademik yılı katkı payı miktarları şöyle:

“Tıp fakülteleri 591 TL, diş hekimliği ve eczacılık fakülteleri 494 TL, veteriner fakülteleri 386 TL, tıbbi biyolojik bilimler ve fizik tedavi ve rehabilitasyon programları ile teknik eğitim fakülteleri 281 TL, İTÜ İşletme Fakültesi 402 TL, mühendislik, mimarlık, mühendislik-mimarlık, inşaat, makine, maden, elektrik-elektronik, kimya metalürji, mühendislik ve teknik, uçak ve uzay bilimleri, ziraat ve orman fakülteleri, mimarlık ve tasarım fakülteleri 387 TL, gemi inşaat ve deniz bilimleri, deniz bilimleri, su ürünleri, denizcilik, tekstil teknik ve tasarım, sanat ve tasarım, güzel sanatlar fakülteleri 316 TL, fen, fen-edebiyat (fen programı), dil ve tarih-coğrafya, ilahiyat, eğitim, mesleki eğitim, sağlık eğitim, sağlık bilimleri, endüstriyel sanat eğitim, ticaret turizm eğitimi, eğitim bilimleri, edebiyat, fen- edebiyat (edebiyat ve sosyoloji programı) iletişim bilimleri ve iletişim fakülteleri 284 TL, hukuk, iktisat, işletme, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler 313 TL, Açıköğretim Fakültesi 71 TL.”

YÜKSEKOKULLAR

Yüksekokullar içinde de en fazla katkı payını devlet konservatuvarı ve sivil havacılık ve yabancı diller yüksekokulu öğrencileri ödeyecek. Katkı payları devlet konservatuvarlarında 545 TL'den 589 TL'ye, sivil havacılık ve yabancı diller yüksekokullarında 435 TL'den 470 TL'ye yükseltildi.

Mesleki teknoloji, tütün eksperliği, ev ekonomisi yüksekokulları öğrencileri 227 TL, bankacılık ve sigorta, uygulamalı bilimler, ilahiyat meslek, sağlık, endüstriyel sanatlar, takı teknolojisi ve tasarımı, beden eğitimi ve spor, spor bilimleri teknolojisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, hemşirelik, ulaştırma, engelliler entegre yüksekokulları, tapu kadastro, sağlık hizmetleri, turizm ve otelcilik işletme ve turizm işletme ve otelcilik yüksekokulları, sivil havacılık, sosyal bilimler, teknik bilimler, su ürünleri, denizcilik, deniz
işletmeciliği ve yönetimi, adalet yüksekokulları ile ormancılık ve uzaktan eğitim meslek yüksekokulu öğrencileri 190 TL katkı payı ödeyecek. Lisanstüstü öğrenim ücreti de 239 TL'den 258 TL'ye çıkarıldı.

İKİNCİ ÖĞRETİMDE ARTIŞLAR YÜKSEK

YÖK'ün önerdiği rakamlara göre, örgün öğretim gören öğrencilerin derslerini tamamlamasının ardından öğleden sonra veya akşam öğrenim gören “ikinci öğretim” öğrencilerinin katkı payı miktarlarındaki artış daha yüksek oldu. İkinci öğretimde artış oranları bazı programlarda yüzde 100 ve üstünde oldu. Engelliler entegre yüksekokulunda ikinci öğretim ücretleri yaklaşık yüzde 500 arttı.

Katkı payları ikinci öğretim öğrencilerinden ortalama öğrenci maliyetinin yaklaşık yarısı kadar alındığı için miktarlar örgün öğretim öğrencilerinden daha yüksek olarak belirleniyor.

2009-2010 akademik yılı ikinci öğretim öğrencilerinden alınması öngörülen öğrenim ücretleri tespit edilirken yükseköğretim kurumlarının 2009 mali yılı bütçeleri göz önünde bulundurularak bulunan cari hizmet maliyeti esas alınıyor.

Buna göre, 2009-2010 akademik yılı ikinci öğretim için veteriner fakülteleri bin 976 TL'den 5 bin 276 TL'ye, teknik eğitim fakülteleri bin 62 TL'den bin 412 TL'ye, mühendislik, mimarlık, mühendislik-mimarlık, mühendislik ve teknoloji, mimarlık ve tasarım, inşaat, makine, maden, elektrik-elektronik, kimya metalürji, uçak ve uzay bilimleri, ziraat ve orman fakülteleri bin 416 TL'den 2 bin 400 TL'ye; gemi inşaat ve deniz bilimleri ve deniz bilimleri bin 782 TL'den 2 bin 549 TL'ye, fen, fen-edebiyat (fen programı) fakülteleri bin 186 TL'den 2 bin 343 TL'ye, hukuk, iktisat, işletme, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler fakülteleri bin 70 TL'den 2 bin 160 TL'ye, dil tarih ve coğrafya, ilahiyat, eğitim mesleki eğitim, sağlık eğitim, endüstriyel sanat eğitim, ticaret turizm, eğitim bilimleri ve edebiyat fakülteleri 951 TL'den 2 bin 426 TL'ye, fen-edebiyat fakültesi (edebiyat ve sosyal program), iletişim bilimleri ve iletişim fakülteleri 891 TL'den bin 110 TL'ye çıkarıldı.
Bu arada, tıbbi biyolojik bilimler ve fizik tedavi ve rehabilitasyon programları bin 976 TL'den bin 613 TL'ye düşürüldü.

İkinci öğretimde devlet konservatuvarı 3 bin 952 TL'den 6 bin 935 TL'ye, sivil havacılık yüksekokulu 3 bin 952 TL'den 5 bin 540'a, mesleki teknoloji tütün eksperliği ve ev ekonomisi yüksekokulları bin 781 TL'den 4 bin 430 TL'ye, bankacılık ve sigorta, uygulamalı bilimler, sağlık, endüstriyel sanatlar, takı teknolojisi ve tasarımı, beden eğitimi ve spor, spor bilimleri yüksekokulları ve ilahiyat meslek yüksekokulları bin 70 TL'den bin 227'ye, engelliler entegre yüksekokulu bin 782'den 8 bin 605 TL'ye, tapu kadastro, sağlık hizmetleri, turizm ve otelcilik, turizm işletmeciliği ve otelcilik, sivil havacılık, sosyal bilimler, teknik bilimler, uzaktan eğitim, su ürünleri meslek yüksekokulları ve adalet yüksekokulları 713 TL'den bin 940 TL'ye, denizcilik ve deniz işletmeciliği ve yönetimi yüksekokulları 891 TL'den bin 563 TL'ye çıkarıldı.

Üniversite kurulları, katkı payı miktarlarını, üniversitenin özelliğini, öğrenim dallarının niteliklerini ve sürelerini göz önünde tutarak fakülte, yüksekokul, enstitü ve bölümler itibarıyla yüzde 20 oranına kadar artırabiliyor.

Kaynak: HÜRRİYET - TÜRKİYE'NİN AÇILIŞ SAYFASI
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
10 Temmuz 2009       Mesaj #1053
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Nikola Tesla ve Ergenekon

1943’te ölen İtalyan fizikçi ve mucit Nikola Tesla’nın adı Ergenekon II’nin 1114’üncü sayfasında, yazar Ümit Oğuztan’ın ev ve işyerinde yapılan aramalarda el konulan evrak ve dökümanlar sıralanırken, İtalyan fizikçinin adı da iddianamede “Nikola Tesla isimli şahıs” olarak geçmektedir.
İlgili maddedeki adı geçen bölüm : “Nikola Tesla-HAARP- NBC.doc isimli MsWorld dosyası tespit edilmiştir. Belge incelendiğinde, Nikola Tesla isimli şahıs ve ABD’nin HAARP olarak bilinen Yüksek Frekans Aktif Aurora Araştırma programı ile ilgili NBC silahları hakkında teknik detay bilgiler içerdiği görülmüştür.”





peaceful - avatarı
peaceful
Ziyaretçi
10 Temmuz 2009       Mesaj #1054
peaceful - avatarı
Ziyaretçi
Tarihi projede büyük gün pazartesi

Medya Haber

spacer

spacer



spacer

spacer

spacer

21. yüzyılın projesi olarak görülen Nabucco'da imza pazartesi günü atılıyor. Peki bu proje Türkiye'ye ne getirecek? İşte tüm ayrıntılar...


“Baku-Tiflis-Ceyhan 20. yüzyılın projesiydi. Nabucco doğalgaz boru hattı projesi ise 21. yüzyılın projesi olacak…”

Ankara’da bugünlerde, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı koridorlarında, en üst düzey sohbetlerde bu cümle sık sık tekrar ediliyor.
Yüzler gülüyor; çünkü müzakereleri 2002’de başlayan Nabucco doğalgaz boru hattı projesinde en önemli adımlardan biri atılıyor.

13 Temmuz Pazartesi günü Ankara’da, bir Cumhurbaşkanı, 6 Başbakan ve 9 bakanın katılımıyla, hattın inşasına ilişkin “Hükümetlerarası anlaşma” imzalanacak.
İmza törenine katılanlar da, davet edildiği halde gelmeyenler de, hatta hiç davet edilmeyenler bile, projenin stratejik önemini ortaya koyacak şekilde.


Toplam 3300 kilometre uzunluğunda olacak, 2000 kilometresi Türkiye’de n geçerek, Avusturya’ya kadar uzanacak Nabucco boru hattı, toplam 6 ülke topraklarına inşa edilecek.

Pazartesi günü yapılacak, evsahipliğini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üstlendiği törende de, yani Türkiye ile birlikte Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya’nın Başbakanları anlaşmaya imza koyacaklar. Ancak diğer davetliler de anlaşmanın önemini ortaya koyuyor;

Mesela, Nabucco’yla doğrudan hiç ilgisi olmada da, imza töreninde ABD de üst düzey bir kongre üyesi, Cumhuriyetçi azınlık lideri milletvekili Logar ile Başkan Obama’nın enerji konusundaki özel temsilcisi Büyükelçi Richard Morningstar tarafından temsil edilecek.


Zeynep Gürcanlı YAZIYOR

Durun daha bitmedi;

Avrupa Birliği de törende en üst düzeyde yer alacak;

Bizzat AB Komisyonu Başkanı Barosso, imza törenine katılarak, AB’nin projeye verdiği siyasi desteği somutlaştıracak.
Törende ayrıca, ilgili ülkelerden Gürcistan da Cumhurbaşkanı Şaakaşvili düzeyinde temsil edilecek. Suriye, Azerbaycan, Mısır, Türkmenistan gibi ülkelerden bakan düzeyinde, Almanya’dan müsteşar düzeyinde katılım var.

8 milyar Euro’luk projenin finansmanı konusunda da büyük ilerleme sağlanmış durumda. Daha şimdiden Avrupa yatırım bankası projenin dörtte birini, yani yaklaşık 2 milyar doları finanse etmeyi garanti etmiş durumda.

Pek çok büyük banka ve uluslararası finans kuruluşu da şimdiden ilgili toplantılara katılıp, ilgi belirtmeye başladılar bile.

VE KATILMAYANLAR…

Törene davetli olup da gelmeyenler de, hiç davet edilmeyenler de anlamlı;

Mesela, Rusya törene davet edilmiş. Ama imzaya üç gün kalmasına rağmen, hala Rusya’dan katılıma ilişkin bir yanıt yok.

Belli ki Nabucco’ya alternatif olabilecek Güney Akım projesi üzerinde çalışan Ruslar, Nabucco anlaşmasının imza töreninde öyle üst düzey bir görüntü vermek istemiyor. İlginç bir başka davetli ülke ise Irak. Ancak potansiyel olarak Nabucco’ya gaz sağlayacak ülkelerden biri olarak görülen ırak’tan da hala bir yanıt yok.

Dünyanın en zengin doğalgaz rezervlerinden birine sahip olan İran ise, Ankara tarafından her zaman “Nabucco’nun potansiyel tedarikçi ülkelerinden biri” olarak görüldü. Ancak belli ki, İran’da seçim sonrasındaki son olaylardan sonra yaşananlar ne Washington’da, ne de AB’de hoş karşılanmamış. Nitekim bu durum da, “İran’a davet gönderilmemesi” olarak somutlaşmış durumda.

Hükümetlerarası anlaşma imzalandıktan sonra, sıra “proje destek anlaşmalarına” gelecek. Nabucco hattını oluşturan şirketler, bu kez de ilgili ülkelerle teker teker masaya oturup, ayrıntılara ilişkin “proje destek anlaşmaları” imzalayacaklar. Proje destek anlaşmalarında, çevre konularından, sigortaya, mülkiyet haklarından, döviz transferlerine kadar hattın inşasına ilişkin tüm ayrıntılar yer alacak. Bu anlaşmaların 6 ay içinde tamamlanması bekleniyor.

TÜRKİYE NE KAZANACAK?

Nabucco projesinin yaklaşık 2000 kilometresi Türkiye topraklarından geçecek. Proje inşasına 2010’da başlanması, inşaatın yaklaşık 4 yıl sürmesi bekleniyor.
Bu süre zarfında, boru hattı inşaatı Türkiye istihdamına büyük fayda sağlayacak. Bu dört senelik dönemde yaklaşık 15 bin kişinin istihdam edilebileceği tahmin ediliyor.

Proje bittikten sonra ise, Türkiye’nin kazancı vergilerden olacak.

İmzalanacak hükümetlerarası anlaşmaya göre, boru hattının topraklarından geçen ülkeler herhangi bir geçiş ücreti almayacaklar. Ancak vergi gelirlerini paylaşacaklar. Bu paylaşma da, boru hattının ülke topraklarındaki uzunluğu ile doğru orantılı olacak. Nabucco’nun yaklaşık yüzde 60’ı Türkiye topraklarından geçtiğinden, vergi gelirlerinin yüzde 60’ını da Türkiye alacak.

Bunun Türkiye’ye yıllık getirisi ise, yaklaşık 450 milyon Euro olacak.

UCUZ GAZ İMKANI

Nabucco’nun bir başka faydası ise, Türkiye’nin artan enerji kaynakları sorununa çözüm getirecek olması.

Türkiye, başından beri hattan geçecek yıllık 37 milyar metreküp doğalgazın belli bir bölümünün Türkiye’ye satılması için garanti verilmesini istiyordu. Bu garanti miktarı için yüzde 15 gibi oranlar üzerinden pazarlıklar yapılıyordu.

Ancak belli ki, Türkiye’nin masaya koyduğu yüzde 15 kartı pek kabul görmedi.

Ancak bunun yerine yeni bir yöntem oluşturulmaya çalışılıyor;

Bu yeni yöntemin adı Caspian Development Cooperation adlı bir örgütlenme. Türkçesi Kafkas Kalkınma İşbirliği. Bu oluşumun, gazı satın alacak ülkelerin şirketleri tarafından oluşturulması üzerinde çalışılıyor. Bu şirketlerin bir çeşit oligapol yaratıp, gaz tedarikçisi ülkelerin karşısına birlik olarak çıkmaları, toplu pazarlık yoluyla da, gazı daha ucuza almaları CDC’nin kurulma nedenini oluşturuyor.

CDC kurulduktan sonra, tedarikçi ülkelerle masaya oturacak. Alınacak doğalgazın miktarı, ücreti konusunda, Nabucco’dan gaz alacak olan tüm ülkeler, tedarikçi ülke ile “topluca” pazarlık edecekler.

GERİ AKIM ÖZELLİĞİ DE VAR

Nabucco’nun bir başka özelliği ise, doğudan batıya doğru gaz akışının yanı sıra, batıdan doğuya doğru akışa da olanak vermesi.

Bu durum, Türkiye’nin enerji güvenliği açısından çok önemli. Türkiye’nin herhangi bir nedenle gazsız kalması nedeniyle, Avrupa’daki ortaklarının stoklarından gaz alabilecek.

AKILLARDAKİ SORULAR

Proje çok büyük olunca, ilgili ülke sayısı da, buna doğru orantılı olarak büyüyor. Bu da siyasi sorunları büyütüyor.

Nabucco projesi söz konusu olduğunda akıllara en çok gelen soru, “Nabucco’ya gazı hangi ülkeler sağlayacak” oluyor.

Malum;

Rusya da kendi alternatif projesini oluşturuyor ve Azerbaycan, Türkmenistan, hatta İran gibi gaz zengini ülkeleri bu projeye dahil etmeye çalışıyor.
Ancak Türk Dışişleri kaynakları, Nabucco gibi “tarihi” nitelikte bir projeye gaz bulmanın sıkıntı olmayacağı görüşünde;

Bir kere proje ABD’nin tam desteğini almış durumda. Nabucco’dan geçecek gazın alıcıları ise Avrupa Birliği ülkeleri. Proje, Avrupa’nın Rusya dışında bir kaynaktan gaz ihtiyacını karşılayacak olması nedeniyle enerji güvenliği açısından büyük önem taşıyor.

Dolayısıyla, bir yandan ABD, bir yandan AB’nin etkisiyle, Azerbaycan, Türkmenistan gibi gaz sağlayıcı ülkelerin, üstelik Nabucco inşa edilip somut olarak ortaya çıkmaya başladığında, projeye katılmaya daha hevesli olacağına inanıyor Ankara.

Bu çerçevede hemen aklımıza gelip de soruverdiğimiz, “ama Rusya daha yeni Azerbaycan’la bir gaz alım anlaşması yaptı” sorusuna Türk Dışişleri yetkililerinin yanıtı da kısa ve net;

“Rusya ile Azerbaycan’ın yaptığı gaz anlaşması yıllık 500 milyon metreküpü içeriyor. Nabucco’nun kapasitesi ise yıllık 37 milyar metreküp. Yani Rus-Azeri anlaşmasındaki gaz miktarı, çok düşük. Nabucco’yu etkilemez…”

Üstelik ileride projeye gaz tedarik edecek ülkelerin sayısının artması üzerinde çalışmalar da sürüyor. Bu konuda en hareketli ülke ABD; Irak’taki zengin doğalgaz kaynaklarının da Nabucco hayata geçtiğinde, kurulacak bir boru hattıyla Nabucco’ya bağlanması üzerinde çalışmalar daha şimdiden başlamış durumda. Washington, bu konuda şimdiden Bağdat’ı sıkıştırmaya başladı bile.

Ankara daha da umutlu;

“İran’da gelecekte neler olacağı belli olmaz. Batı’yla yumuşama, İran’ın da projeye dahil olmasını getirebilir” umudu hala var Türk yetkililerde.

AB İLE BÜTÜNLEŞME

Nabucco Türkiye’nin enerji güvenliği ve ucuz enerji kaynağı sağlaması açısından çok önemli.

Ancak bir başka önemi ise, Türkiye’nin, yaklaşık 8 milyar dolarlık bu proje ile doğrudan AB’ye entegre olması. Ankara’da belki de en çok önemsenen konulardan birinin başında da zaten bu durum geliyor; Türkiye’nin Avrupa’nın kopmaz bir parçası haline gelmesi…


Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
23 Temmuz 2009       Mesaj #1055
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi


fft17mf322073

Sahada Yıldırım Çarptı !


Yeşil sahalarda milyonda bir olacak talihsizlik...

Danimarka Futbol liginin lideri Nordsjaelland'ın yıldız oyuncularından 24 yaşındaki Jonathan Richter, lig ikincisi Hvidovre ile oynanan maç sırasında üzerine düşen yıldırım sonucu komaya girdi. Danimarkalılar şimdi Richter'in sağlığına kavuşması için dua ediyor...

Kaynak: E-Kolay
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
4 Ağustos 2009       Mesaj #1056
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
O An'a Hazır mısınız?

Önümüzdeki cuma gözünüz saatte olmalı. Çünkü, dünya 100 yıldan bu yana ilk kez gerçekleşecek bir anı yaşayacak.

7 Ağustos'ta hayat boyu bir kez gerçekleşebilecek bir ana tanıklık edeceğiz. Fakat, gözümüz saatte olmalı. Çünkü göz açıp kapayıncaya kadar geçmiş olacak.
8 Temmuz 1909 tarihinden, yani 100 yıl önceden bu yana ilk defa Cuma günü, tarih ve saatler artan değerle arka arkaya sıralanacak.

Bu 'an'ı yakalamak isteyenlerin tam olarak saat 12:34:56'da gözlerini saatlerinin üzerinden ayırmamaları gerekiyor.
Yüzyılın 9'uncu ayında, 8'inci haftasında, 7'inci gününde yanyana koyulduğunda karşımıza 12:34:56/7/8/9 veya 123456789 çıkıyor.
İnternette bu anı konu alan birçok bloglara mesajlar yağıyor.
Aslında kaçıranların bir şansı daha olacak.
'1' rakamını sevenler de 2011 yılında bir saniyeliğine denk gelecek 11:11:11/11/11/11'i bekleyebilir.



Kaynak. Milliyet Gazetesi

CelestialBody - avatarı
CelestialBody
Ziyaretçi
7 Ağustos 2009       Mesaj #1057
CelestialBody - avatarı
Ziyaretçi
Antalya merkezli bir firma, 3G teknolojisini tamamen bloke edebilen yeni bir cihaz geliştirdi.


Merkezi Antalya'da bulunan bir güvenlik şirketi, cep telefonuyla konuşmalarda görüntü naklini de sağlayan 3G teknolojisini bloke eden modül üretti.
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Veli Erçelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirket olarak 1998 yılından bu yana yüksek teknoloji cihazları ürettiklerini belirterek, 2100-2200 arası frekansı kullanan 3G'yi Türkiye'de bloke eden ilk firma olduklarını söyledi.

3G teknolojisiyle sesin yanında görüntü naklinin de herkes için kullanılabilir hale geldiğini dile getiren Erçelik, ses ve görüntü hırsızlığının ürettikleri modül sayesinde engellenebileceğini kaydetti. 3G'den önce GSM operatörlerinin 900 ve 1800 frekanslarından iletişimi sağladıklarını ifade eden Erçelik, jummer (frekans engelleme) kullanan kurum ve kuruluşlardaki cihazların, 900 ve 1800 frekanslarını engellediğini, 3G teknolojisinin kullandığı 2100 ve 2200 frekanslarının mevcut jummerlarla engellenemediğini belirtti.

Erçelik şöyle konuştu: “Var olan sistem 900, 1800 olarak çalışmaktadır, 2100'ü bloke etmez. Bloke etse bile otomatik olarak 2100'e atlar sistem. Örneğin 900 frekansı kullanan bir operatörü bloke ederseniz cihaz otomatikman 2100'e atlar. Çünkü aynı operatör 3G dolayısıyla 2100'den de hizmet veriyor. Dolayısıyla görüşme devam eder. Telefonunuz masanın üzerinde hiç bir sinyal, ışık, titreşim vermese bile, bu cep telefonu dinlenebilir. Cep telefonları vericidir. Yani bulunduğunuz ortamdaki konuşmaları, isteyen kişi istediği yerden dinleyebilir. Jummer cihazları, bunları da bloke etmiş olur.”

Erçelik, 3G'yi bloke eden cihazı 2 bin 500 TL'ye sattıklarını kaydederek, farklı şekil ve ebatlarda cihaz ürettiklerini, sigara paketine yerleştirilebilen boyutlarda da cihazlarının bulunduğunu anlattı. Müşterilerinin, devletin resmi güvenlik kurumları olduğunu aktaran Erçelik, şu bilgileri verdi: “Özel kuruluşlara ve kişilere bu cihazların satışı yasal değil. Şu anda güvenlik kurumlarında olan cihazlar, 50-100 bin dolarlık cihazlardır ancak 3G'yi engellemezler. Eğer bu kurumlar, cihazları değiştirmeye kalkarlarsa yine 50-100 bin dolar harcamak durumundalar ancak bizim ürettiğimiz modülü kendi cihazlarına monte ederlerse 3G de bloke edilebilecek. Şu anda 3G engelleme modülü sadece bizde var.”

Cihazın test aşamasının bittiğini ve modüle yoğun talep geldiğini dile getiren Erçelik, cihazları İzmir'deki atölyelerinde ürettiklerini ifade etti. Camilere de frekans engelleyici taktıklarını belirten Erçelik, “camilerden de talep geliyor. Camilere küçük, sadece cami içinde etki edecek cihaz takıyoruz. Namaz sırasında açılıyor, namazın ardından kapatılıyor. Aksi halde cami çevresindeki esnaf mağdur oluyor” diye konuştu.

HÜRRİYET - TÜRKİYE'NİN AÇILIŞ SAYFASI
kabirbakimi - avatarı
kabirbakimi
Ziyaretçi
10 Ağustos 2009       Mesaj #1058
kabirbakimi - avatarı
Ziyaretçi
ANTALYA(CİHAN)-
Antalya`da bir boya şirketinin bayiliğini yapan genç girişimci, küresel kriz sebebiyle işleri iyi gitmeyince faaliyetini askıya alarak yeni arayışlara yöneldi. Sıkıntılı günlerinde dedesinin mezarını ziyaret eden gencin aklına kabir bakım işine girmek gibi bir düşünce geldi. Türkiye`de mezarların bakımsızlığından hareket eden 29 yaşındaki Mehmet Çetin, kabir bakım hizmetleri veren ( www.antalyakabirbakimi.com ) bir şirket kurarak tanıtıma başladı. 15 günde 10 tane iş alan genç girişimci, günde onlarca telefon ve elektronik posta almaya başladı.
`Krizi fırsata çevireceğiz` söylemi Antalya`da karşılık buldu. Bugüne kadar ticaretin değişik alanlarında faaliyet gösteren Mehmet Çetin, son işi de iyi gitmeyince çareyi sektör değiştirmekte buldu. Ancak Çetin`in yeni faaliyet alanı duyanlar için ilk etapta ilginç geliyor. Çünkü, o dirilerden değil, ölülerden para kazanıyor. `Antalya Kabir Bakım Hizmeti` adında bir şirket kuran genç girişimci, şehir içindeki 2 büyük mezarlıkta faaliyet gösteriyor. Yakınları tarafından ziyaret edilemediği için bakımsız kalan mezarlarla ilgilenen Çetin, temizlik başta olmak üzere genel bakım yaptıktan sonra, kabri otlardan temizliyor, toprağını düzenleyip tamamlıyor, suluyor. İsteğe bağlı olarak yeni çiçekler dikiyor, gübreleme yapıyor.
İnsanların işsiz kaldığı bir dönemde ekmeğini ölülerden çıkaran Mehmet Çetin, yakınlarının `Zaten kriz var. İnsanlar böyle bir iş için para harcamaz.` yönündeki eleştirilerine kulak tıkadığını belirterek, `Oysa benim aldığım en büyük şikayet fiyat. Çok düşük olduğu söyleniyor. Cüzi bir rakam alıyorum. `Yükselt` diyen müşterilerim bile var.` diye konuşuyor.
Mehmet Çetin`in, Antalya`da bu yönde bir açık olduğunun farkına varmasına dedesinin mezarı neden olmuş. Dedesinin kabrinin Andızlı Mezarlığı`nda olduğunu anlatan Çetin, `3 yıl önce mezarın toprağı çökmüştü ama bir türlü işlerden fırsat bulup gidemedim. Benim durumumda olan birçok kişi olduğunu fark ettim. O zaman bu konuyu bilgisayarıma not düştüm. Bugün de uygulamaya koydum.` dedi. Türkiye`de mezarlıkların temizlik ve bakımının belediyelere ait olduğunu anlatan Çetin, `Ancak kişisel bakım yapmıyorlar. Mezarlarımız sahipsiz. Müşterilerimin yüzde 90`ı sadece bayramlarda yakınlarının mezarını ziyaret ettiğini söylüyor. Batıdaki mezarları hepimiz biliriz. Bakımlı ve gayet temizdir. Bizde ise bu konuda büyük eksiklik var.` diye konuştu.
Kabir bakımıyla ilgili dini, çiçek dikimi ve bakım konularında danışmanlık hizmeti alarak hareket ettiğini belirten Çetin, `İşin dini boyutunu araştırdım. Diyanetle yazışma yaptım. Kabir adabıyla ilgili web sitemde bilgi de var. İnsanlara kabristana gittiklerinde nasıl hareket etmeleri gerektiğini anlatıyorum.` şeklinde konuştu.
Şimdilik Müslüman mezarlıklarında hizmet veren Mehmet Çetin, işini büyütüp geliştireceğini söylüyor. Antalya`daki gayri Müslim mezarlarına da bakım hizmeti vermeyi planladığını kaydeden Çetin, web sitesini Türkçe dışında İngilizce, Almanca ve Rusça dillerinde de hizmet verir hale getireceğini söyledi. İlerleyen günlerde bayilik vermeyi de planlayan genç girişimci, müşterileri ile sözleşme yapıyor. Kabir bakım hizmetleri yıllık 50 ile 330 TL arasında değişiyor. Kredi kartına taksit imkanı da bulunan hizmet sonrasında bakımı yapılan mezarın fotoğrafı çekiliyor ve kabrin son hali müşteriye elektronik posta ile gönderiliyor.
Babasının mezarının bakımı için anlaşan Almanca öğretmeni Osman Dağlı, arabasına bırakılan el ilanı vasıtasıyla haberdar olduğu hizmetten memnuniyetini şu sözlerle dile getirdi: `Babam 2000 yılının ocak ayında vefat etti. Bizim mezarı sık sık ziyaret etme şansımız olmuyordu. Bazen ihmalkar davrandığımız da oluyordu. Ayda bir kez bile uğradığım ya da hiç uğramadığım zamanlar olmuştur. Ancak şimdi her hafta mezarın bakımı yapılıyor. Bu güzel bir hizmet.`
Bakım hizmeti mevsimlere göre değişiklik gösteriyor. Kışın daha az bakıma ihtiyaç duyan mezarlara yazın daha fazla gitmek gerekiyor. Bunun için mevsimlik paketler oluşturulmuş. Standart, normal ve tam olarak adlandırılan paketlerin fiyatı 50 ile 330 YTL arasında değişiyor. Yılda 6`dan başlayan bakım periyodu ise yılda 72 kereye kadar çıkabiliyor.
Kabir ziyaretini tek başına gerçekleştiremeyecek durumda olanlara nezaretçisi ile birlikte özel taşımacılık hizmeti de sunulurken, mezarlıklarda tercih edilen çiçekler arasında kasımpatı, nergis, buz çiçeği, katırtırnağı, zambak ve gül ilk sırayı alıyor.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
11 Ağustos 2009       Mesaj #1059
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Aykut Oray, Köyceğiz'deki otel odasında ölü bulundu

Medya Haber

Hürriyet Gazetesi, 11 Ağustos 2009

Televizyondaki ‘Bizimkiler’ dizisiyle ünlenen, tiyatro ve sinema oyuncusu 67 yaşındaki Aykut Oray, film festivali için geldiği Muğla'nın Köyceğiz İlçesi'nde kaldığı oteldeki odasında ölü bulundu.

Oray'ın kalp krizi sonucu öldüğü tahmin edilirken, soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Çok sevdiği arkadaşını otel görevlileriyle birlikte odasında ölü bulan oyuncu Nebahat Çehre de savcıya ifade verip, apar topar İstanbul'a döndü.
4'üncü Köyceğiz Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali'ne katılmak için 8 Ağustos'ta Köyceğiz'e gelen usta oyuncu Aykut Oray, dün öğle saatlerinde sanatçı Ekrem Bora'nın da aralarında bulunduğu grupla, Dalyan'ın İztuzu Sahili'nde gezinti yaptı. Akşam da festival kapsamında Raşit Çelikezer'in yönettiği, ‘Gökten Üç Elma Düştü’ adlı filmi Gül Erda ile birlikte izleyen Oray, beli ve böbreklerinin ağrıdığını söyleyip, kaldığı Panorama Otel'deki odasına çekildi.

Odasında tek kalan Oray, sabah kahvaltıya inmeyince arkadaşı Nebahat Çehre merak edip otel görevlilerine haber verdi. Çehre, otel görevlisi Ezgi Gençosmanoğlu ile bir başka görevliyi daha yanına alıp, saat 12.00 sıralarında Aykut Oray'ın odasına çıktı. İçeri girildiğinde, usta oyuncunun yatağın üzerindeki cansız bedeniyle karşılaşıldı. Elbiseleri üzerinde olan Oray'ın ağzından kan geldiği ifade edildi. Arkadaşının ölüsüyle karşılaşan Çehre gözyaşlarına boğuldu. Kalp krizi sonucu öldüğü tahmin edilen Aykut Oray'ın cenazesi, savcının incelemesinin ardından otelden alınıp hastaneye götürüldü. Otopsiden sonra, sanatçının kesin ölüm nedeninin tespit edileceği bildirildi.

Bu arada, arkadaşının cansız bedeniyle karşılaşan oyuncu Nebahat Çehre de savcıya ifade verdikten sonra apar topar İstanbul'a hareket etti. Saat 13.30 uçağıyla İstanbul'a giden Çehre, Köyceğiz'den ayrılmadan önce gözyaşlarına hakim olamayıp, “Odada bulduğumuzda üstünü bile değiştirmemiş, giysileriyle duruyordu. Sanırım olanlar gece odaya gelir gelmez olmuş olmuş” demekle yetindi.
Oray ile filmi yanyana izleyen Gül Erda ise “Keşke yalnız başına otele göndermeyip ben de yanında gitseydim. Ama ‘Önemli bir şeyim yok. Belim ve böbreklerim ağrıyor. Siz filmi seyredin uyursam geçer’ deyince, tamam deyip tek başına gitmesine razı oldum” diye konuştu.
Ekrem Bora da “Türk sinema ve tiyatrosu çok büyük bir oyuncusunu kaybetti. Çok iyi arkadaşımdı. Yıllarca birlikte çalıştık. Çok üzgünüm” dedi.


SON KONUŞMA
Aykut Oray, her yıl katıldığı 4'üncü Köyceğiz Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali'nin geçen cumartesi günkü yapılan açılışında, “Belediye başkanı sevgili kardeşim Salih'i çok seviyorum. Onun gerçekleştirdiği bu kültürel hizmete ben de katkıda bulunmak için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Diğer arkadaşlarımın da 9 bine ulaşan Köyceğiz nüfusunun kültüre olan bu sevgisini boşa çıkartmamak için katıldıklarını biliyorum. Köyceğiz halkının bu güzel filmleri emek vererek seyretmeleri beni çok mutlu ediyor. Filmlerin oyuncu ve yönetmenleri ile görüşlerini paylaşmaları çok hoşuma gidiyor. Benim açımdan son derece keyifli ve güzel bir olay” demişti.



KnocKout - avatarı
KnocKout
Ziyaretçi
17 Ağustos 2009       Mesaj #1060
KnocKout - avatarı
Ziyaretçi
Piyade Taburunda 4 Şehit

yeni 17082009140826

Elazığ`ın Karakoçan ilçesinde göreve çıkan timdeki bir askerin üzerinde el bombasının patlaması sonucu 4 asker şehit oldu. Alınan bilgiye göre, ilçeye bağlı Koçyiğitler köyü bölgesinde devriye görevi yapan timdeki askerlerden birin üzerindeki el bombası patladı. Patlamada 4 asker yaralandı. Yaralı askerler helikopterle Elazığ Asker Hastanesi`ne götürülürken yolda şehit oldu.

Patlamanın el bombasının kazayla patlaması sonucu meydana gelmiş olabileceği belirtildi.

Kaynak: A.A

Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww