Arama

Medya Haber - Sayfa 124

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 676.034 Cevap: 1.864
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
12 Ocak 2010       Mesaj #1231
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Fok ‘Badem’, Bodrum'a geldi

Sponsorlu Bağlantılar

Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde tutulduğu özel kafesten geçen hafta eş bulması için bırakılan Akdeniz foku ‘Badem’ Bodrum sahillerinde görüldü. Gümbet ile Bitez'deki balıkçı kayıklarına çıkarak dinlenen ‘Badem’ yine ilgi odağı oldu.

Aydın'ın Didim İlçesi'nde yaralı halde bulunup tedavi edildikten sonra korumaya alınan dişi Akdeniz foku Badem, geçen hafta eş aramak için özel kafesinden bırakılınca soluğu yine meskeni haline gelen Bodrum'da aldı. 3 yaşındaki Badem, Bodrum'un Gümbet, Haremtan ve Bitez koylarında avlanan balıkçıların kayıklarına çıkıp dinlendi. Badem'i görmek isteyen Bodrumlular akşam saatlerinden Bitez sahiline akın etti. Zaman zaman sahile çıkan bazen de balıkçı kayıklarının üzerinde dinlendiği görülen Badem ilgi odağı oldu. Balıkçı 34 yaşındaki Zafer Soylu, “Badem geçen yıl da Bodrum'a gelmişti, durumu çok iyiydi, insanların yaklaşmasından rahatsız olmadan 4- 5 tekne değiştirerek dinlendi. Sağlığı gerçekten yerinde” dedi.

Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) Yönetim Kurulu üyesi ve Akdeniz Foku Araştırma Grubu (AFAG) temsilcisi Zafer Kızılkaya ise “Avlanan balıkçılarımızdan Badem için sabırlı ve anlayışlı olmalarını istiyoruz. Vatandaşlar da yaklaşıp Badem'i rahatsız etmesin. Badem’i doğal ortamında çiftleşmesi ve yaşamını sürdürmesi, üremesi için serbest bıraktık. İnsanlar yaklaşmadığı sürece tehlikeli olmaz. Ama ısrarla söylüyorum; insanlar ona zarar vermemeli. Yoksa saldırganlaşabilir” dedi.

badem1 5650 334

counthighlightashx?t1263323091900&ampids2870982427210121729

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
12 Ocak 2010       Mesaj #1232
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Tüm vücudu kan 'ağlıyor'

Sponsorlu Bağlantılar

14 yaşındaki Hintli öğrenci Twinkle Dwivedi, sadece gözleriyle değil neredeyse tüm vücuduyla kan ağlıyor.

Uttar Pradeş'te yaşayan genç kızın, herhangi bir yaralanma söz konusu olmadığı halde, gözlerinden, burnundan, saç dibinden, boynundan ve ayak tabanlarından günde yaklaşık 50 kez kan geliyor.

Gazeteport'ta yer alan habere göre Twinkle "Ellerimden, gözlerimden, başımdan heryerimden kan geliyor. Kulaklarımdan burnumdan da. Kan gelmeye başladığında canım yanmıyor, ama bu beni biraz yoruyor ve bazen başım ağrıyor" diyor.

İngiltere'de çalışan Amerikalı çocuk doktoru ve kan uzmanı Dr. George Buchanan Twinkle'ın durumunu incelemek üzere Hindistan'a gitti.

Mumbai'deki Jaslok hastanesinde yatan Twinkle'yi ve ailesini ziyaret eden Doktor Buchanan, "Kafa derisinden ya da avuçlarından kendiliğinden kan gelen birini daha önce hiç görmedim. Tıp tarihinde bu konuda hiçbir şey okumadım. Yardım edebilmeyi umuyorum" diyerek şaşkınlığını dile getirdi.

Twinkle'nin hiçbir yaralanma ya da kızarıklık olmaksızın saç derisinden başlayan kanamaya şahit olan doktor, gözlerine inanamadı.

Buchanan, "Dokunulmamış deriden kan akması fiziksel olarak mümkün görünmüyor. Ama vücudunun hiçbir yerinde kesik ya da yara izin görmedim" diyor.

Twinkle'nin bir güzellik salonu işleten annesi, "Dua etmeyi ve doktor doktor dolaşmayı denedik. Bazen her ikisine de ihtiyaç oluyor. Onu böyle görmek beni yaralıyor" diyor.

Buchanan ve ekibi, Twinkle'a birkaç test uyguladı ve derisinde ufak bir kesiğe yol açarak pıhtılaşma süresini kontrol etti.

Testler, Twinkle'da pıhtılaşma bozukluğunun hafif bir türünün olabileceğini gösterdi. Ancak bu yine de kendiliğinden kanamayı açıklamıyor.

Doktor Twinkle'ın ya da annesinin bu kanamalara kendilerinin yol açıp açmadığını da sorguladı.

Twinkle, "Bunu ben yapmıyorum. Neden kendimi kanatmak isteyeyim. Böyle olmak istemiyorum. Okula gitmek ve normal bir hayat yaşamak istiyorum" diyor.

İki okulun kanamalar nedeniyle kendisini almaması üzerine en az iki yıl kaçıran Twinkle'ın demiryolu işçisi babası Aditya Kumar Diewdi, "Bu ailem için korkunç. Sadece onun daha iyi olması için yardım istiyoruz" dedi.

Uzmanlar Twinkle'ı kameralarla 24 saat izlemeyi ve kanamanın tüm aşamalarını kaydetmeyi planlıyor.

Genç kızın ailesiyle arasının gayet iyi olduğunu söyleyen Dr Buchanan "İçimden bir ses bunun daha önce hiç görülmemiş bir vaka olduğunu söylüyor" dedi.

Twinkle'ın gizemli durumu, yeni bir belgesele de konu oldu.

Geçen yıl gözlerinden kan gelen 16 yaşındaki Amerikalı Calvino Inman adlı gencin durumu gündeme gelmişti. Calvino da ABD'de doktorların incelemesi altında. counthighlightashx?t1263323615793&ampids28709824272100086292870982428710122129

TwinkleDwivedi2005 1 1549 334

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
12 Ocak 2010       Mesaj #1233
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
'Atlayacak bina mı bulamadın!'


Adapazarı'nda borcu yüzünden bunalıma girerek 4 katlı bir apartmanın çatısına çıkarak intihara kalkışan Mehmet Kılıç polisler tarafından ikna edilerek aşağı indirilirken, intihar girişimi sırasında bina sahibi, "'Atlayacak bina mı bulamadın. Eğer kiremitleri kırarsan sana sorarım" diye bağırarak onun çatıya zarar vermemesi için uyarıda bulundu.

Olay Adapazarı Adnan Menderes Caddesi'nde bulunan Bakkallar Durağı yakınlarında meydana geldi. İddiaya göre iş bulamayan ve birikmiş kredi kartı borçlarını ödeyemediği öğrenilen 26 yaşındaki Mehmet Kılıç alt katında dükkan üst katlarında ise daire olan 4 katlı binanın çatısına çıkarak intihar girişiminde bulundu.

Gencin binadan aşağıya ayaklarını sarkıttığını gören vatandaşlar durumu polise bildirdi.

Olay yeri kısa sürede meraklı vatandaşlarla dolarken bazı vatandaşlar cep telefonu ile aşağı sarkan genci görüntülediler. Bu esnada daha sonra adının öğrenilemeyen bina sahibi olay yerine geldi. Yaşlı adam çatıda bir ayağı sarkan genci görünce Adapazarı'nda çıkacak başka yer bulamadın mı buraya çıktın. Eger kiremitlerde bir şey olursa sana sorarım" diye bağırarak tepki gösterdi.

Çatıya çıkmak isteyen evsahibine polisler izin vermezken bina sahibi çatısında intihara kalkışan genci küfür de etti. Polisler tarafından ikna edilerek aşağı indirilen genci öfkeli ev sahibinden polisler kaçılırcasına araça bindirdi. İhtihara kalkışan genç habercilere borcu yüzünden intihara kalkıştığını söyledi

intihargirisimi200 1714 334
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
12 Ocak 2010       Mesaj #1234
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
'Marketlerde gizli zam yapılıyor' iddiası


Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Dinç, bazı marketlerin, nakit alışverişlerde, kuruşları para üstü olarak vermediğini, bunun da vergiye yansımayan "gizli zam" anlamına geldiğini belirtti.

Dinç yaptığı açıklamada, 2005 yılında paradan 6 sıfır atılmasıyla birlikte Türk lirasının 1 milyon kat değer kazandığını ifade etti.

Paradan sıfır atılmasıyla alışverişlerde kuruşuna kadar para üstü almanın mümkün olduğunu anlatan Dinç, "Marketlerde etiket fiyatında görüyoruz 1,99 lira. Bu, müşteri 2 lira verdiği zaman kasadaki görevlinin 1 kuruş para üstü vermesi gerektiği anlamına gelir" dedi.

Tüketicilerin bilinçli davranması gerektiğini vurgulayan Dinç, Ancak marketlerin kuruşla işlem yapmak istemediğini savundu.

Zaman zaman marketlerin para üstü verme konusunda 5-10 kuruşa kadar yukarı tamamlama uygulaması yaptığını belirten Dinç, şunları kaydetti:

"Bazı marketler nakit alışverişlerde, kuruşları para üstü olarak vermiyor. Bu da vergiye yansımayan gizli zam anlamına gelir. Tüketicilerin, peşin alışverişlerinde paralarını son kuruşuna kadar istemeleri gerekir. Özellikle marketlerin tüketiciyi aldatma yönünde gizli girişimi var. Bunlar tüketiciye saygı göstermeyen markettir. Bazı dönemlerde biz bu konuda eylem yaptık. Kasada paranın üstü tam verilmediği zaman, malzemeyi geri bırakıyoruz. Bunu diğer müşterilere örnek olsun diye yapıyoruz. Bazen bir kuruş için kasa görevlisiyle konuştuğum zaman, diğer müşterilerden tepki alıyorum. ’Bir liranın hesabını yapıyorsan, ben sana veririm’ diyen bile oldu. Kimse bu duruma düşmek istemez. Kimsenin 1 kuruşa ihtiyacı yoktur. Ancak para üstünün üstüne yatmak tüketiciye saygısızlıktır."

Avrupa ve Amerika’nın bu konuda oldukça hassas olduğunu dile getiren Dinç, "Kredi kartıyla yapılan alışverişlerde böyle bir sorun olmuyor. Peşin alışveriş yapan tüketici, para üstünden kuruşları çalınarak cezalandırılıyor" diye konuştu.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın da "Hep birlikte kuruşa sahip çıkalım" diye uyarıda bulunduğunu hatırlatan Dinç, para üstü istemenin ayıp olmadığını, alınmayan her kuruşun enflasyonda eksi değer olduğunu söyledi.

Ayrıca marketlerin kestikleri para üstlerinin 1 kuruş değil çoğu, zaman 3-4 kuruş olabildiğini dile getiren Dinç, şöyle devam etti:

"2007 yılında bir araştırma yaptık. Günlük bir kasiyerin ortalama bin adet fiş kestiğini hesapladık. Ortalama 2 kuruş dersek, 41 kasası bulunan bir market, günlük 82 bin kuruş yani 820 lirayı kasa fazlası olarak alıyor. Bu rakam aylık 24 bin 600 lira eder. Bu hesapta cumartesi ve pazar yoğunluğunu hiç saymıyoruz. Bu araştırmayı 2007 yılında yaptık. Aradan geçen zamanda değişen tek şey, para üstünden kesilen kuruş, o zaman 1-2 kuruştu, şimdi 3-4 kuruşları da kesiyorlar. Yani para üstü 5’in katlarının altındaysa parayı ödemiyorlar."

YTL ve YKr'lerin kullanımı
Dinç, 2010 yılı başından itibaren tedavüldeki paralardan "yeni" ibaresinin kaldırıldığını belirterek, "Bu konuda bir bilgi kirliliği var. ’Yeni’ ibareli paralar, 2010 yılbaşı itibariyle kullanılmayacak. Tüketiciler, ellerinde bulunan YTL ve YKr’leri Merkez Bankası ve Ziraat Bankası şubelerinden değiştirebilir" dedi.

8 Mayıs 2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlana tebliğle E-8 emisyon grubu YTL banknotların 1 Ocak 2010 itibariyle tedavülden kaldırıldığını ve 1 Ocak 2020 tarihine kadar da Merkez Bankası ya da Ziraat Bankası şubelerinde değiştirilebileceğini ifade eden Dinç, 22 Ağustos 2008 tarihli Resmi Gazete’deki tebliğe göre de YKr’lerin 1 Ocak 2010 tarihinde tedavülden kaldırıldığını ve 31 Aralık 2010 tarihine kadar Merkez Bankası ya da Ziraat Bankası şubelerinden değiştirilebileceğini belirtti.

Dinç, "Yani kağıt paralar için 10 yıl olan zaman aşımı süresi, madeni paralar için 1 yıl olarak öngörülmüştür" dedi.

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
13 Ocak 2010       Mesaj #1235
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Haiti'de 7.0 büyüklüğünde deprem

Karaiplerin yoksul ülkesi Haiti şiddetli depremle sarsıldı. 7.0 büyüklüğünde meydana gelen depremde, bir çok binanın kullanılamaz hale geldiği ve enkaz altında binlerce kişinin olabileceği belirtildi.


Amerikan Jeoloji Kurumu (USGS), depremin merkezinin ülkenin başkenti Port-Au-Prince'in 22 kilometre batısında ve sadece 30 kilometre derinlikte olduğunu bildirdi.

Bölgeden alınan ilk haberlerde, Petionville bölgesinde bir hastanenin çöktüğü ve yıkıntı altında kalanların yardım çığlıklarının duyulduğu kaydedildi. Depremde ayrıca başkent Por-Au-Prince'deki bir çok binanın yıkılırken, yıkıntılar arasında binlerce ölü ve yaralı bulunmasından endişe ediliyor.

Amerikan Associated Press'in Haiti'deki muhabirleri 200 yıldan uzun süredir en şiddetli depremin meydana geldiği Haiti'de başkentin büyük oranda yıkıldığını söyledi.

Kenti otobüsle gezen muhabirler, Port-Au-Prince'deki durumun ciddi, can ve mal kaybının büyük olduğunu bildirerek, "caddelerin ceset ve kan içinde" olduğunu ifade etti.

Muhabirler, kamu binaların harabeye döndüğünü, binlerce insanın evsiz kaldığını belirterek, ağır yaralı olan bazı kişilerin caddelerde oturduğunu, depremin üzerinden saatler geçmesine rağmen hala doktor beklediğini kaydetti.

Depremde kaç kişinin hayatını kaybettiği henüz bilinmiyor ancak kurtarma çalışmaları tüm hızıyla sürmekte. Kurtarma timinde 52 Türk polis de görev yapıyor.

Kentte elektrik şebekesi çöktü


Merkezi başkentin 15 kilometre batısı olarak bildirilen deprem ve sonrasındaki güçlü artçı şoklar nedeniyle de Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Parlamento binası, bakanlıklar, katedral ve benzeri yüksek bir çok yapı yıkıldı veya büyük zarar gördü.

Elektrik şebekesinin de büyük ölçüde çöktüğü kentteki durumu "tam bir felaket ve kaos" olarak tanımlayan görgü tanıkları, yıkıntılar arasında yüzlerce insanın olduğunu, bu sayının binlerce de olabileceğini söyledi.

İletişim hatları devre dışı


Depremden sonra ülkedeki iletişim hatlarının devre dışı kaldığı ve bölgeden sağlıklı haber alınamadığı belirtilirken, uzmanlar büyük bir yıkım meydana gelmiş olmasından endişe ettiklerini bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Port-Au-Prince'deki Amerikan Büyükelçiliği'nin kentteki normal ve cep telefonu hatlarının çalışmadığını bildirdiği kaydedildi.

Temaslar için Haiti'de bulunan ABD Tarım Bakanlığı yetkililerinden Henry Bahn, depremde her yerin sallandığını ve gökyüzünü toz kapladığını anlatarak, her taraftan bağırmalar ve yardım çığlıkları geldiğini bildirdi.

Bahn, her tarafta yıkılmış duvarlar olduğunu, kayaların yuvarlandığını, oluşan yarıklara yuvarlanan evler gördüğünü belirtti.

Reuters'in bölgedeki muhabiri de, başkentteki bir çok binanın çöktüğünü ve yıkıntıların arasında çok sayıda insanın bulunduğunu, kendisinin de bir düzine kadar ölü ve yaralı gördüğünü dile getirdi.

Haiti'nin New York'taki diplomatik temsilcisi Felix Augustin de, ülkesinde yakınları ve diğer insanları durumu için endişe ettiğini belirterek, durumu "İletişim mümkün değil. Bakanlığıma ulaşmaya çalışıyorum, ancak olmuyor, akıl alacak gibi değil" sözleriyle anlattı.

BM Karargahı'nı da vurdu

Haiti'yi vuran 7,0 büyüklüğündeki depremin ülkede bulunan BM Barış Gücü karargahına da büyük zarar verdiği bildirildi. BM Barışı Koruma bölümü şefi Alain Le Roy, "yıkıcı depremin ülkedeki BM karargahına ciddi düzeyde zarar verdiği, burada görevli BM personelinin çoğunun akıbetinin henüz bilinmediğini" söyledi.

Le Roy, halen karargahın uğradığı zararın belirlenmesi ve 'kayıp' personelin durumunu öğrenme konusunda çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

Haiti'de 2004 yılından bu yana bulunan BM Barış Gücü'nün (MINUSTAH-BM Haiti İstikrar Misyonu) bugünkü personel sayısı 9 bin civarında.

BM kaynaklarına göre, MINUSTAH kapsamında toplam 2 bin 34 polis görevlisi bulunurken, bu güce destek olan ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor.

Artçı şoklar sürdü


Amerikan Jeoloji Kurumu'ndan (USGS) yapılan açıklamada, deprem merkezi Port-Au-Prince'in 15 kilometre batısı ve 8 kilometre derinlikte olarak kesinleştirilirken, çok sayıda artçı şokun Haiti'yi vurduğu, bunların en büyüklerinin 5,9 ve 5,5 olduğu kaydedildi. Bu düzeydeki sarsıntıların geniş çaplı yıkıma yol açabileceğini belirten USGS uzmanları, bugünkü depremin bölgede kaydedilen en büyük yer sarsıntısı olduğunu ve büyük çaplı kayıp ve yıkıma yol açma olasılığının yüksek olduğunu dile getirdi.

TSUNAMİ UYARISI

Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi de, deprem sonrasında Haiti ile birlikte komşu ada ülkeleri Dominik Cumhuriyeti, Küba ve Bahamalar için tsunami uyarısı yaptı.

Merkezden yapılan açıklamada, bölgenin jeolojik geçmişi açısından değerlendirildiğinde geniş çaplı bir tsunami beklenmediği, ancak olası bir tsunaminin deprem merkezinden 100 kilometre uzağa kadar etkili olabileceği kaydedildi.

YARDIMLAR

ABD
, Haiti'ye ilk yardım ekibini gönderdi. Ekipte 72 kişi ve 6 arama-kurtarma köpeği bulunuyor.

ABD Başkanı Barack Obama, "dualarının ve düşüncelerinin Haitililerle birlikte olduğunu, gerekli yardıma hazır olduklarını" bildirdi.

Obama, "Durumu yakından izliyoruz ve Haiti halkına yardıma hazırız" dedi.

Üst düzey yetkililer tarafından yapılan açıklamada da, Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Yardım Dairesi (USAID) ve ordu yetkililerinin bir araya gelerek yapılacak yardım konusunda çalışmalara başladığı belirtildi.

Venezuela da Haiti'ye arama kurtarma ekipleri ile gıda, ilaç, içme suyu gibi insani yardım malzemeleri göndereceğini açıkladı.

Türk Kızılayı
, Haiti'deki depremin ardından Afet Operasyon Merkezi'nde "kriz masası" oluşturulduğunu bildirdi.

Yapılan açıklamada, "Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile koordineli olarak Haiti resmi makamları ve Haiti Kızılhaçı ile iletişime geçilerek taziye mesajları iletildi ve Türk Kızılayı'nın yardıma hazır olduğu mesajı verildi" denildi.

Açıklamada, bölgede ihtiyaç duyulabilecek insani yardım malzemesinin afet bölgesine ulaştırılabilmesi için tüm hazırlıkların tamamlandığı belirtilerek, Türk Kızılayı'nın gelişmeleri yakından takip ettiği kaydedildi.

Dünyanın en yoksul ülkelerinden...


Bu arada, Amerikan Jeoloji Kurumu (USGS) uzmanlarından Kristin Marano, bu büyüklükteki bir depremin Haiti'de 1770'lerden bu yana görülmediğini bildirirken, sarsıntı Haiti'nin sınır komşusu Dominik Cumhuriyeti ile Küba'da da hissedildi, ancak bu ülkelerde belirgin bir zarar meydana gelmedi.

Yaklaşık 9 milyonluk nüfusa sahip Haiti, dünyadaki en yoksul ülkeler arasında yer alıyor. Haiti, Türkiye ve dünya kamuoyunda son dönemde özellikle "halkın önemli kesiminin temel gıda kaynağının pişirilmiş çamurdan ibaret olduğu" yönündeki haberlerle gündeme gelmişti.

CNN Türk - 13.01.2010
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
13 Ocak 2010       Mesaj #1236
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Yağmur etkisini gösteriyor

Ülke geneli yağışlı geçecek.


Genellikle yağmur ve sağanak; Doğu Karadeniz'in iç kesimleri, Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğusu, Batı Karadeniz'in iç kesimlerinin yüksekleri, Kütahya, Afyon, Bursa, Bilecik, Sivas, Kayseri, Çankırı, Eskişehir ve Ankara'nın yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor.

Sıcaklık, Marmara ile Güneydoğu Anadolu'da 2 ile 4 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik beklenmiyor.

Rüzgar, genellikle güney ve güneybatı (Lodos), Marmara ile zamanla Batı Karadeniz ve Kuzey Ege'de kuzey ve kuzeydoğu (Poyraz) yönlerden hafif arasıra orta kuvvette esecek

CNN Türk - 13.01.2010
BiRuMuT - avatarı
BiRuMuT
Ziyaretçi
14 Ocak 2010       Mesaj #1237
BiRuMuT - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye Eurovision Kararını Verdi

TRT, Dün Eurovision Şarkı Yarışması Finalinde Türkiye'yi Temsil Etmek Üzere Manga ile Sözleşme İmzaladı.

55. Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi Manga Grubu temsil edecek.

Edinilen bilgiye göre, bu yıl Norveç'te gerçekleştirilecek 55. Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmaya ve eserin ''sipariş usulü'' belirlenmesine karar veren TRT Genel Müdürlüğü, Türkiye'yi temsil edecek isim için geçen yılın Ağustos ayında çalışmalara başladı. İnternet sitesinde kamuoyu yoklaması da yapan TRT, dün Eurovision Şarkı Yarışması finalinde Türkiye'yi temsil etmek üzere Manga ile sözleşme imzaladı.

Manga, 3 eser hazırlayarak TRT yönetimine sunacak. Şubat ayı ortalarında toplanacak komisyon, Manga'nın Eurovision'da Türkiye'yi temsil edeceği şarkıyı belirleyecek. Şarkıya kamuoyuna tanıtılmasının ardından klip çekilecek.

39 ülkenin katılmasının beklendiği Eurovision Şarkı Yarışması'nın yarı final kuraları 21-23 Mart tarihleri arasında yapılacak delegasyon toplantısında çekilecek.

55. Eurovision Şarkı Yarışması'nın yarı finalleri 25 ve 27 Mayısta, finali ise 29 Mayısta Norveç'in başkenti Oslo'da yapılacak.
BiRuMuT - avatarı
BiRuMuT
Ziyaretçi
14 Ocak 2010       Mesaj #1238
BiRuMuT - avatarı
Ziyaretçi
Google'dan tehdit!

Sanal dünyanın dev ismi Google, gerçek dünyanın dev ülkesini tehdit etti...

İnternet arama motoru Google, Çin’i insan hakları aktivistlerinin gmail hesaplarına düzenlediği siber saldırıları gerekçe göstererek ülkedeki faaliyetlerini sonlandırmakla tehdit etti.

Bu tepki, Google’ın eposta sistemi gmail’in Aralık ayı ortalarında bilişim korsanlarının saldırısına uğramasıyla gelişti. Saldırı, Google tarafından engellenmişti.
Kurumsal Gelişimden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Hukuk Bölümü Müdürü David Drummond’ın imzasıyla şirketin kurumsal sitesinde yayımlanan yazıda Google, Çin’i ülkedeki faaliyetlerini durdurmakla tehdit etti ve büroları ile internet sitesini kapatabilecekleri konusunda uyardı.

Google yaptığı açıklamada, finanstan medyaya, kimyadan ve teknolojiye kadar 20 büyük sektörün bilişim korsanlarının saldırısına uğradığını ifade etti.
Şirket, gelecek haftalarda Çin Hükümeti ile arama motoru üzerinde sansürsüz çalışmak için görüşmelere başlayacağını açıkladı.

Google’ın bu yıl Çin’deki operasyonlarından 600 milyon dolar gelir elde etmesi bekleniyor. Google’ın Çin’de 338 milyonluk internet kullanıcısı bulunuyor.
Washington Hükümeti ise Çin’den bu konuda açıklama beklediğini bildirdi.
Google, internete ilişkin sıkı kurallar çerçevesinde, dört yıldır, Çin hükümetinin hassas saydığı alanlarla ilgili sitelere arama sonuçlarında yer vermiyordu. Google’un filtre uygulamasını kabul etmesi, tepkilere neden olmuştu.

Geçen yıl internet üzerinde konuşma özgürlüğünü kısıtlama çabaları, şirketin Çin’deki internet sitesinde sonuçları sansürlemekten vazgeçme kararı almasına neden olmuştu.

BiRuMuT - avatarı
BiRuMuT
Ziyaretçi
14 Ocak 2010       Mesaj #1239
BiRuMuT - avatarı
Ziyaretçi
İlkokul Mezunları Ehliyet Alamayacak

İlkokul Mezunları 1996 Yılından Bu Yana Sürücü Ehliyeti Alamama Korkusu Yaşıyor.

İlkokul mezunları 1996 yılından bu yana sürücü ehliyeti alamama korkusu yaşıyor. Geçen yıllarda 3 kez ertelenen değişiklik 2011'in Temmuz ayında uygulamaya geçiyor.

Zaman'ın haberine göre, yeni bir erteleme söz konusu olmazsa önümüzdeki yıldan itibaren eski sisteme göre ilkokulu 5 yıl okuyanlar artık ehliyet sahibi olamayacak. Uygulamaya karşı çıkan Sürücü Kursları Konfederasyonu Başkanı Dursun Önal, düzenlemenin amacının sürücü adaylarına en az ortaokul ya da sekiz yıllık temel eğitimi bitirtmek olduğunu söylüyor.

Sürücü kurslarının önümüzdeki günlerde bu düzenlemeyi yeniden gündeme taşıyarak kursiyer sayılarını artırmaya çalışacakları tahmin ediliyor.

Sürücü adaylarının eğitim kalitelerini artırma amacıyla başlayan ehliyet almada ilköğretim (ilkokul+ortaokul) mezunu olma şartı 14 yıldır tartışılıyor. İlkokul mezunları sürücü belgesi başvurusunda ilk problemi 1996 yılında yapılan yasa değişikliğiyle yaşadı. Bu uygulama daha sonra 2000 yılına kadar ertelendi. Yaşanan itirazlar üzerine 31 Aralık 2004'e kadar ortaokul ya da sekiz yıllık temel eğitimi (ilköğretim) bitirme şartı aranmayacağı bakanlık tarafından sürücü kurslarına bildirildi. 2004'e gelindiğinde uygulama hayata geçti ve birçok vatandaş komşu ülkelerden yüksek fiyatlarla ehliyet aldı. Mağduriyetlerin artması Milli Eğitim Bakanlığı'nı harekete geçirdi ve 5 Temmuz 2006'da 'ilkokul mezunu olmak yeterlidir' şartıyla uygulama 5 yıllığına yeniden ertelendi. Yaklaşık 1,5 yıl ehliyet alamayan ilkokul mezunları, bu ertelemeden sonra sürücü kurslarına akın etti. Bakanlığın verdiği 5 yıllık süre 30 Haziran 2011'de sona erecek. İlkokul mezunları ve ilkokul mezunu olarak daha önce ehliyet alan ancak ehliyetini yükseltmek isteyenler değişikliğin mağduru olacak.

Önümüzdeki günlerde ilkokul mezunlarının sürücü kurslarına başvurularının artabileceğini söyleyen Sürücü Kursları Konfederasyonu Başkanı Dursun Önal, bu durumdan rahatsız olduklarını dile getirdi.

GEÇEN YIL 1 MİLYON KİŞİ EHLİYET ALDI

Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursları Birliği Derneği Genel Başkanı Vedat Şahin, Türkiye'de 1990-2008 yılları arasında her yıl ortalama 716 bin kişinin sürücü belgesi aldığını söyledi. Şahin, 2007 yılında yaklaşık 837 bin, 2008 yılında ise 954 bin 832 kişiye sürücü belgesi verildiğini ifade ederek, bu sayının 2009 yılında 1 milyonu aşmış olabileceğini söyledi.

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
14 Ocak 2010       Mesaj #1240
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Erciyes Üniversitesi'nde İbranice ve Ermenice bölümleri açılacak

Nevşehir Üniversitesi'nden sonra Kayseri'deki Erciyes Üniversitesi bünyesinde de İbranice ve Ermenice bölümler açılacak.


Erciyes Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Hülagü, Fen Edebiyat Fakültesi bünyesinde İbrani Dili ve Edebiyatı ile Ermeni Dili ve Edebiyatı bölümlerinin de aralarında bulunduğu toplam 6 yeni dil bölümü açtıklarını söyledi.

Prof. Dr. Hülagü, Türkiye'nin bölgesinde her geçen gün önemli bir aktör olarak dünya barışına katkıda bulunmaya çalıştığını belirterek, "Değişen dünya şartlarına bizler de bilim adamları olarak, üniversiteler olarak ayak uydurmak zorundayız. Türkiye ülkede açılım politikası izliyor, komşularıyla iyi geçiniyor, sınırlar teker teker kalkıyor. Aslında bu işlere üniversiteler altyapı oluşturuyor. Biz de Erciyes Üniversitesi olarak büyük bir sorumluluğu üstlenmiş durumdayız" dedi.

Hülagu, "Bugüne kadar kendilerine müteşekkir olduğumuz hayırseverlerimizin büyük katkılarıyla üniversitemizin fiziki altyapısı tamamlandı. Bundan sonra geniş ufuklu, uzun vadeli projeler üreterek bunların hayata geçirilmesi daha uygun olacaktır. Ülke ve bölgemizdeki siyasi ve sosyal sorunların çözümüne katkıda bulunabilmek için Erciyes Üniversitesi olarak Stratejik Araştırmalar Enstitüsü kurmak istiyoruz. Bu konuda YÖK'ün olurunu bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Öğretim üyesi aranıyor


Türkiye'nin bugün karşı karşıya kaldığı temel sorunlar konusunda bugüne kadar kurulmamış veya kurulmuş da atıl kalmış birtakım bölümleri Erciyes Üniversitesinde hayata geçirmeye çalıştıklarını kaydeden Hülagü, YÖK'ün izniyle 6 dil bölümü açtıklarını bildirdi.

Hülagü, "YÖK'ün izniyle Erciyes Üniversitesine İbrani Dili ve Edebiyatı, Ermeni Dili ve Edebiyatı, Hint Dili ve Edebiyatı, Urdu Dili ve Edebiyatı, Arap Dili ve Edebiyatı ile Fars Dili ve Edebiyatı bölümlerini açtık. Bu bölümlere acil olarak alanında uzman akademisyenler aramaktayız. Gelecek eğitim döneminde faaliyete geçirmek istediğimiz bu bölümleri YÖK onaylaması halinde yabancı diller fakültesi çatısı altında ayrıca toplamak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

CNN Türk - 14.01.2010

Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww