Arama

Medya Haber - Sayfa 130

Güncelleme: 13 Ekim 2017 Gösterim: 676.070 Cevap: 1.864
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
13 Şubat 2010       Mesaj #1291
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Fransa'da Türk camisine saldırı!

Sponsorlu Bağlantılar
Fransa'nın Strasbourg kentine yakın Obenai kazasındaki Türk camisi kimliği belirlenemeyen kişilerin saldırısına uğradı.

Genç oldukları tahmin edilen saldırganlar tahminen dün gece camiinin çatısına çıkarak tepede bulunan Hilal'i kırmak için
uğraştılar.

Fransız jandarması olayın faillerinin bulunması için harekete geçti.



minare 1547 334

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
13 Şubat 2010       Mesaj #1292
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Yüz milyonları bekleyen büyük tehlike

Sponsorlu Bağlantılar

Çip ve PIN kodlarında tespit edilen bir hata, kredi ve bankamatik kartları kullananlar için çok büyük bir risk oluşturuyor.

Bilim insanları, yüz milyonlarca insanın kullandığı kredi kartlarındaki çip ve PIN kodu teknolojisinde bir hata tespit etti. Tespit edilen hata, hırsızların güvenlik koduna ihtiyaç duymadan kartları kullanabilmesine olanak sağlıyor.

Tespit edilen hata nedeniyle, ilk defa 2006’daki Sevgililer Günü’nde tüm dünyada kullanılmaya başlanan çip ve PIN kodu sistemi tamamen işlevsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya.

Uzmanlar, hırsızların her türlü alışverişte ve bankamatiklerde dört haneli PIN kodunu bilmelerine gerek olmadan kartları kullanabilme riski bulunduğunu belirtti.

RAKAMLAR ENDİŞE VERİCİ
Uzmanlar, İngiltere’de 2008 yılı sonuna kadar kredi kartı dolandırıcılığının yüzde 43 arttığına ve 610 milyon sterlin (953 milyon dolar) değerinde hırsızlık yaşandığına dikkat çektiler.

Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi Ross Anderson, kredi kartlarındaki PIN kodu sistemini devre dışı bırakan birkaç yöntemi test ettiklerini ve kullanılan yöntemlerin son derece basit olduğunu belirtti.

Hırsızlar tarafından kolayca uygulanabilecek hırsızlık yöntemi şöyle işliyor: Bir bilgisayar çipi ve verici taşıyan veri levhası, kredi kartı üzerindeki çipe bağlanıyor.

Hırsızın yanında taşıdığı bir bilgisayara bağlantılı olan veri levhası sayesinde, hesaba girmek için PIN kodu girilmesi gerektiği zaman rasgele dört rakam tuşlamak yeterli oluyor. İşlem esnasında karta bağlantılı olan yazılım, doğru bir PIN kodu girildiği sinyalini gönderiyor.

YENİ YAZILIM GEREKLİ
Anderson, bu basit işlemin PIN kodu sistemi içindeki en büyük hatanın ürünü olduğunu çip ve PIN kodu sistemini kapsayan yeni bir yazılımın şart olduğunu vurguladı.
dolan
(hürriyet)

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
13 Şubat 2010       Mesaj #1293
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
15 bin askerle beklenen operasyon başladı


Amerikan askerleri, NATO güçleri ve Afgan ordusu, 'Müşterek' adı verilen operasyonla, Taliban'ı kalesi haline gelen Marcah bölgesinde çökertmeye çalışacak.

2001 yılından bu yana en kapsamlı harekatlardan biri olan "Müşterek" operasyonuna 15 bin asker katılıyor.

Hedef, Taliban'ın elindeki son büyük mevzi olarak bilinen Helmand vilayetindeki Marcah bölgesinin geri alınması.

Operasyon, Taliban'ın çekirdek kadrosunda bulunmayan militanların kaçacağı beklentisiyle önceden duyruldu.

Bölgedeki sivil halk da, son birkaç hafta içinde Marjah'ı terketti.

Ancak Taliban meydan okuyor; "Marcah'ı savunmak için 2 bin askerimiz hazır" diyor.

Operasyonla, Taliban'ın silahlı unsurlarının devre dışı bırakılması, ılımlı unsurların siyasi diyaloğa çekilmesinin yolunun açılması da hedefleniyor.

Hamid Karzai: "Silah bırakın"
Bu arada, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Taliban militanlarına silahlarını bırakma çağrısını yineledi.

Devlet Başkanlığından yayımlanan yazılı açıklamada, Karzai'nin "Müşterek" operasyonu dolayısıyla Taliban militanlarından şiddetten vazgeçme ve ülkenin refahı için toplum hayatına dahil olmasını istediği belirtildi.

Bu çağrısını son aylarda sık sık yineleyen Karzai, Londra'da 28 Ocakta 60 kadar ülkenin katılımıyla yapılan Afganistan Konferansı'nda da silahlı mücadeleyi bırakarak toplum hayatına katılmaları için Taliban militanlarına para ve iş teklif edeceğini söylemişti.

3 Amerikan askeri öldü
Öte yandan, Afganistan'ın güneyinde 3 Amerikan askerinin öldürüldüğü bildirildi. NATO, askerlerin bir bombalı saldırıda öldüğünü açıkladı, ancak ayrıntılı bilgi vermedi.

Askerlerin ölümünün, Helmand vilayetinin Marjah bölgesinde başlatılan geniş çaplı operasyonla ilgisi olmadığı da kaydedildi.

Bu arada bir Afgan ordu yetkilisi, askerlerin, Helmand yakınındaki Kahdahar'da bir motosikletli intihar eylemcisinin Afgan-ABD ortak yaya devriyesine saldırısında hayatını kaybettiğini belirtti.

NATO ise 3 askerin öldüğü saldırıyla bu saldırının aynı olaylar olduğunu doğrulamadı.

Diğer yandan dün Afganistan'da eğitim sırasında yaralanan Kanadalı askerin öldüğü kaydedildi.


(ekolay)

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
14 Şubat 2010       Mesaj #1294
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Şifreniz 5 dakikada kırılabilir!


İzmir Ekonomi ve Ege üniversiteleri araştırmacıları, internet şifreleri üzerinde yaptığı çalışmanın sonucunu açıkladı... Çalışma boyunca 2 bin 564 şifre üzerinde araştırma yapıldı, bazı paralolar 5 dakika gibi bir zamanda kırıldı... 2 ve 3 karakterli tüm şifreler kırılırken, 4 karakterli şifrelerin yüzde 96'sının, 5 karakterlilerin yüzde 42'sinin, 6 karakterlilerin yüzde 31'inin, 7 karakterlilerin yüzde 4'ünün, 8 karakterlilerin yüzde 2'sinin kırılabildiği anlaşıldı...

İzmir Ekonomi ve Ege üniversiteleri araştırmacılarının “Türk Kullanıcılarının Parola Seçimindeki Eğilimleri” başlığı altında 2 bin 564 internet şifresi üzerinde yaptığı çalışmada, şifrelerin yüzde 30'unun kolaylıkla kırılabildiği belirlendi.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi İlker Korkmaz, Ege Üniversitesi Uluslararası Bilgisayar Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Dalkılıç ile birlikte hazırladıkları “Türk Kullanıcıların Parola Seçimleri” isimli araştırma sonuçlarına ilişkin bilgi verdi.
Korkmaz, bilgisayar sistemlerindeki parolanın, sisteme bağlanan kullanıcı kimliğinin doğrulanması amacıyla kullanıldığını anımsattı.

Parola seçiminde, kullanıcıların genelde hatırlanması kolay ve kısa parolalar seçtiklerinin bilinen bir yöntem olduğunu belirten Korkmaz, bu tür parolaların bilgisayar korsanları için kolay hedef olduğunu ve tek bir “zayıf” kullanıcı parolasının bile tüm sistemin güvenliğini tehlikeye düşürebildiğini vurguladı.

GERÇEK ŞİFRELER KIRILDI
Korkmaz, akademik çalışmalarında, güvenilir kaynaklardan elde ettikleri ve bir sistemde kullanılan 2 bin 564 gerçek Türkçe parolayı seçtiklerini ve çeşitli yöntemlerle bilimsel veriler kullanılarak “şifreleri kırmaya” çalıştıklarını anlattı.

İlker Korkmaz, bu parolaların gizlilik nedeniyle araştırma kapsamı dışında hiçbir şekilde kullanılmadığını bildirdi.

Çalışmanın ilk bir aylık sürecinde tüm parolaların yüzde 30'una karşılık gelen 777'sinin tahmin edilebilir özellikte olduğunun belirlendiğini ifade eden Korkmaz, denenen parolaların yüzde 5'inin beş dakika içinde, yüzde 10'unun da ilk gün içinde tahmin edilebildiğini kaydetti.

Korkmaz, çalışma sonucunda elde ettikleri verilere ilişkin şu bilgileri verdi:

“Kırılan 777 parolanın 564'ü sadece sayısal karakter içeriyor. Sadece rakam dışında hiçbir karakter kullanmadan parola seçen kullanıcı sayısı azımsanmayacak oranda. Ayrıca, kırılan parolaların büyük oranının sadece rakamlardan oluşması, bu tür parolaların zayıf olduğunu gösteriyor.

2 - 3 KARAKTERLİ TÜM ŞİFRELER KIRILIR
Kırılan parolalar arasında sadece 32 parola, en az bir Türkçe alfabeye ait karakter içeriyor. 2 bin 564 Türk kullanıcısı içinde yüzde 98'den daha fazlası, parola seçiminde Türkçe karakter tercih etmiyor. Tümü sayılardan oluşan parolaların büyük oranı, 3 karakterli şifrelerin tamamı kırıldı. Türk kullanıcıların parolalarının yüzde 73'ünde en az 1 rakamsal karakter, yüzde 39'unda en az 1 büyük harf kullandığı ortaya çıktı.”

İlker Korkmaz, 2 ve 3 karakterden oluşan tüm şifrelerin kırılabildiğine işaret ederek, 4 karakterli parolaların yüzde 96'sının, 5 karakterlilerin yüzde 42'sinin, 6 karakterlilerin yüzde 31'inin, 7 karakterlilerin yüzde 4'ünün, 8 karakterlilerin yüzde 2'sinin kırılabildiğini bildirdi.

Korkmaz, Türk kullanıcı parolaları üzerine bulgulara ulaşılan çalışma sonuçlarının Türk kullanıcı eğilimleri olarak belirtilmiş olsa da diğer ülke kullanıcıları için de genel olarak benzediğini kaydederek, “İnternet kullanıcılarına akılda kolay kalabilecek ve aynı anda da karışık karakterli şifreleme yöntemlerini tavsiye ediyoruz” dedi.

Dünya çapındaki bazı araştırmacıların parola seçiminde çeşitli öneriler getirdiklerini belirten Korkmaz, “Araştırmacılar, kullanıcının kendilerini anlatan anlamlı bir cümledeki kelimelerin ilk harflerini bir araya getirerek parola yapılabileceğini belirtiyor. Buna örnek olarak, 'Ben 3 yıldır mühendislik eğitimi alıyorum, memnunum' cümlesi gösterilebilir. Bu cümlenin baş harfleriyle oluşturulan 'B3yMea,m' parolasındaki gibi; internet kullanıcılarına, kolay hatırlanabilen ve aynı anda da zor kırılabilecek kendilerine ait cümlelerin baş harfleriyle şifreleme yapmaları önerilebilir” dedi.

ÖNERİLER
Korkmaz'ın verdiği bilgiye göre, araştırma sonucunda belirlenen zayıf parola nitelikleri şöyle sıralanıyor:

“Parola uzunluğunun 7 karakterden az olması, parolanın 'zayıf' olarak nitelendirilmesine yetiyor. Karakterlerin tümünün rakamsal ya da alfabetik olması, sayısal karakterlerle sonlandırılması da zayıf parolaya neden oluyor.

Parolanın uzunluğunun 7 karakterden büyük olsa da kullanıcı bilgisinin, parolada sözlüklerde yer alan bir kelimenin, özel bir ismin bulunması da zayıf olmasına yetiyor.”

“Güçlü” parola nitelikleri ise şöyle sıralanıyor:

“Parolanın içerdiği karakterlerde en az 1 rakam ve en az 1 büyük harf olacak şekilde, parolada hem sayısal, hem de alfabetik karakterler birlikte kullanılmalı.

Parolada, en az 1 harf veya rakam olmayan noktalama işareti gibi özel bir karakter içermeli.

Kullanıcıların yalnız kendi alfabelerinde yer alan harflerden en az birini kullanması şifrenin kırılma olasılığını düşürüyor. (Türk kullanıcılar için, 'ç,ğ,ı,ö,s,ü' karakterleri gibi.)”

(ekolay)
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
14 Şubat 2010       Mesaj #1295
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
ABD başardı! Lazer savaşları gerçek oluyor


Lazer silah sistemi taşıyan bir Boeing 747 jumbo jet, havada seyreden bir balistik füzeyi lazer ışını ile imha etmeyi başardı. Pentagon’un 8 yıllık hayali gerçek oldu. Megawatt gücündeki lazer uçağın burnunda bulunuyor. 2-3 saniyede kendisine yönelen füzeyi imha ediyor.

Amerikan ordusu, Boeing 747 uçağına yerleştirilen lazer silah sistemi “Airborne Laser”in (ABL) ilk ateşleme denemelerini başarıyla gerçekleştirdi.

Boeing Füze Savunma Sistemi tarafından geliştirilen ve uçağın burnuna yerleştirilen lazer silahı yerden hedefine doğru başarılı bir şekilde ateşlendi.

Lazer silah sisteminin havada balistik füzeyi vurmayı amaçlayan testlerinin gelecek yıl içinde yapılması öngörülüyor.

Amerikan Füze Savunma Kurumu tarafından Californiya’daki Edwards Hava Üssü’nde yapılan son yer denemelerinde, lazer ışını demeti uçaktan saatte bir milyar km hızla hedefini vurdu.

2001 yılından bu yana devam eden 1.6 milyar dolarlık projede Amerikan Northrop Grumman Space Technology şirketince geliştirilen yüksek enerjili “kimyasal oksijen-iyodin lazeri” Boeing 747 jumbo jetin burnuna yerleştirilen yaklaşık 6 ton ağırlığındaki füze rampasından ateşlendi.

Şimdiye kadar göz ameliyatlarında ya da kara tahtada istenilen bir şeyi göstermek için kullanılan lazer, bundan böyle güçlü bir silah haline dönüştürülerek, balistik füze tehdidini ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

Projeye göre, keşif uydusundan yerden havaya balistik füze fırlatıldığı bilgisini alan ABL ile donatılmış uçak, önce füzenin menzilini saptamak, ardından da füzenin özelliğini ve boyutlarını belirleyebilmek için birer zayıf lazer ışını gönderiyor. Bundan sonra uçağın içinde 6 adet minibüs büyüklüğündeki modülün sağladığı yüksek güçlü lazer demetiyle balistik füze 2-3 saniye içinde havada imha ediliyor.
lazer savasi 2 460 0634 334
(ekolay)
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
15 Şubat 2010       Mesaj #1296
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Cinsel hayatın bittiği köy!

karsak 15210 ic 4544 334

10 gündür su hasreti çektiklerini belirken köylüler, Başbakan’a seslendi: Suyumuz yok Başbakanım, nasıl 3 çocuk yapalım?

Kütahya'nın 154 haneli Karsak köyü sakinleri, kendilerine devletin yeterli derece yardım eli uzatmadığını ileri sürerek, "İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?. Siyasiler oy için köyümüze defalarca gelirken, şimdi niye gelmiyor. 10 Gündür ssuyumuz kesin. Şekekedeki sincap ve fare leşleri nedeniyle 130 kişi hastanelere yattı. Hala tedavi olamayanlar var. Devlet bize yeterince el uzatmıyor" dediler.

Bilal Kara, Adnan Uğurlu, Mustafa Yiğit isimli köy sakinleri, sudan zehirlenmeler sebebiyle halen tedavi gördüklerini belirttiler. Abdullah Tuna isimli köy sekini de,"Çocuklarımız günlerdir banyo yapamıyor. Zehirlenmeler sebebiyle şebeke su tamamen kesildi. Su ihtiyacımısı köye gelen damacana sularla karşılıyoruz. Bu arada, köyümüzde sağlık problemi olmayan insanlarda var. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan '3 çocuk yapın' diyor.Sayın Başbakanım su yok nasıl çocuk yapalım?.Yetkililer, köydeki 3 çeşmeden de su içilmemesi ve kullanılmaması söylendi" şeklinde konuştu.

69 yaşındaki Ayşe Gök isimli kadın su zehirlenmesi sebebiyle hastanede bir süre tedavi gördüğünü ancak boğazındaki şişliğin hala geçmediğini söyledi. Gök, torunu Sebile Gök'ün de tedavisinin halen sürdüğünü kaydetti.

48 yaşındaki Hanife Yesin, zehirlenme sebebiyle kendisine verilen ilaçların yan etki yaptığını ve kollarının morardığını ifade etti. Yetkililer, köydeki 3 çeşmeden de su içilmemesi ve kullanılmaması uyarısında bulundu.

Kütahya İl Salğık Müdürlüğü, Karsak köyündeki toplu zehirlenme olayı ile ilgili yaptığı çalışmayı tamamladı. Yetkililer, "Karsak köyünde görülen vakalar içme suyundan zehirlenme değil, kirli içme suyu ve yiyeceklerin tüketilmesi sonucu görülen 'tularemi'dir. Tavşan, fare ve sincap gibi kemirici hayvanlar bu hastalığın asıl kaynağıdır. Diğer yabani hayvanlar ile evcil hayvanlar ve kuşlar da hastalanarak kaynak teşkil edebilmektedir" şeklinde görüş belirtti.

Bu arada, su zehirlenmeleri sebebiyle 22 köy sakinin halen Kütahya Devlet ve Evliya Çelebi Devlet Hastanesi'nde yatarak tedavilerinin sürdüğü açıklandı. Tedavileri sürenlerin kadın ve çocuklardan oluştuğunu öğrenlidi.
(Sabah) counthighlightashx?t1266252325470&ampids2870982483510209429
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
15 Şubat 2010       Mesaj #1297
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Efsane tünel ortaya çıkarıldı

izmir tunel 15210 ic 5134 334

İzmir'de bir efsane gibi konuşulan Agora ile Kadifekale'yi birbirine bağlayan binlerce yıllık tünel ortaya çıkarıldı.

Kentte yıllardır Kadifekale ile Agora arasında bir dönem tünelden gidilip gelindiği konuşuluyordu. Yılların sırrı, Agora kazılarını yöneten Yrd.Doç.Dr. Akın Ersoy başkanlığındaki ekip tarafından ortaya çıkarıldı. DHA muhabiri, ekipte yer alan Arkeolog Çağdaş Yılmaz ile Agora semtindeki eski bir evin avlusundan bu efsanevi tünele girdi, bir süre tünelin içinde birlikte yürüdü.

Yüksekliği 2 metre, eni 1 metre olan tünelin, binlerce yıl öncesinde olduğu gibi, gidilebilen bölümüne kadar hala sağlamlığını koruduğu görüldü. Tünelin bir bölümünün düz olduğu, zaman zaman ise kıvrılarak ilerlediği dikkati çekti. Tünelin uzunluğunun nereye kadar devam ettiği tam olarak belirlemedi. Oksijensiz bir ortam olması ihtimaline karşı, daha sonra tam donanımlı olarak tünele girilerek, uzunluğunun ve nereye kadar ulaştığının ortaya çıkarılacağı belirtildi.

Arkeolog Çağdaş Yılmaz, büyük heyecan yaratan ve yıllardır, kuşaktan kuşağa var olduğu konuşulan tünelin bir girişinin de Agora'daki kazı alanında bulunduğunu belirtti. Yılmaz, “Tünelin şimdiki Kadifekale eteklerine uzandığını tarihi bulgular da ortaya koyuyor” dedi. Yılmaz, yüksekliği 2 metre, genişliği yer yer 1 metreyi geçen tünelle ilgili şunları söyledi:

“Efsaneye göre; Makedonya kralı Büyük İskender'in Bayraklı'daki ilk Smyrna kentini ve çevresindeki küçük yerleşimleri ele geçirdiği sırada gördüğü bir rüyaya dayanıyor. İskender avlanmak üzere geldiği Pagos (şimdiki Kadifekale) eteklerinde Nemesis Tapınağı önündeki bir pınarın başında ve bir çınar ağacanın altında uykuya dalar. İskender'in uyuduğu pınardan akan suyun yolu tünel olarak anılmıştır. Roma dönemi su kanalları aslında tünel büyüklüğündedir. Bu su da tam 2500 yıldır bu kanallardan kesintisiz Agora'ya akmaktadır. Şu anda tünelin gidebildiğimiz kadarının içi diz hizasına kadar pınarın suyu ile dolu. Sikkelerde zaten bu olayın temsili var. Gerekli restorasyon ve güçlendirmeler yapılırsa, tünel ziyarete açılabilir. Gidebildiğimiz kadarıyla tünel hala dimdik ayakta duruyor. İskender'in Kadifekale efsanesi ve tünelin ortaya çıkarılması tüm dünyanın gözlerinin İzmir'e çevrilmesini sağlar.”

‘İZMİR İÇİN BÜYÜK KAZANÇ’
Konak Belediye Başkanı CHP'li Hakan Tartan, yıllardır İzmirliler'de büyük merak uyandıran ve Agora ile Kadifekale'yi bağlayan tünelin ortaya çıkarılmasının kent için büyük kazanç olduğunu dile getirdi. Tartan, tünelin giriş kapısının bulunduğu Agora semtindeki evin, sahibi tarafından satılacağını duyunca, satın alınması için gerekli talimatları verdi, “O evi aldık bilin” diye konuştu.

Başkan Tartan, “Avlusundan tünele girilen ev, bizim desteklerimizle süren Altınpark kazı alanına çok yakın. Üstelik bu bölgede müze evler oluşturmak için çalışmalarımız sürüyor. Basmane ve çevresi tarihi bir hazine. Tüneldeki evi satın alıp restore ettireceğiz. Konunun uzmanları Arkeologlar ile görüşüp halkın ziyaretine açılması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız. Tünelin bulunması sadece kentimizde değil hem ülke genelinde hemde yurt dışında büyük bir heyecan yaratacaktır. Yeraltında gezmek ziyaretçilere büyük heyacan verecektir, bundan İzmirimiz kazançlı çıkacaktır” dedi.


(ekolay)

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
15 Şubat 2010       Mesaj #1298
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Kredi kartı bedeli ödemeyin!


BDDK Başkanı Bilgin, kredi kartı kullanıcıları ile bankalar arasında zaman zaman davalık olan kredi kartı kullanım bedelleri ile ilgili ne yapılması gerektiğini açıkladı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, Ankara'da, düzenlediği “Türk bankacılık sistemi 2009 yıl sonu genel değerlendirmesi” konulu toplantıda tartışma konusu olan kredi kartı kullanım bedelleri hakkında müşterilerin ne yapması gerektiğini açıkladı.

BDDK Başkanı Bilgin, kredi kartı kullanıcıları ile bankalar arasında zaman zaman davalık olan kredi kartı kullanım bedelleri ile ilgili ne yapılması gerektiğini açıkladı. Bilgin, yeni kart almak isteyen vatandaşlara sunduğu önerisinde, kredi kartı sözleşmesini doldurup imzalarken sözleşmenin üzerine "kredi kartı kullanım bedeli ödemeyeceğim" şeklinde not düşmelerini istedi. Bu not düşüldükten sonra eğer banka kredi kartı vermeyi kabul ederse hiç bir kredi kartı bedeli ödenemeyeceğini söyledi

“BANKACILIK SİSTEMİNİN AKTİF BÜYÜKLÜĞÜ 834 MİLYAR TL OLDU”
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankacılık sisteminin yıl sonu karının 20 milyar 75 milyon lira olduğunu bildirerek, “20 milyar lirayı geçeceği şeklindeki tahminimiz tutmuştur” dedi.

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, düzenlediği basın toplantısında, 31 Aralık 2009 tarihi itibariyle bankacılık sisteminin aktif büyüklüğünün 834 milyar lira olduğunu belirtti. Bilgin, bankaların bir yıllık dönemde aktiflerini yüzde 14 oranında artırdığını kaydetti.

Kredilerdeki artış oranının yüzde 6,9 olduğunu ifade eden Bilgin, kredilerin toplam tutarının da yıl sonunda 393 milyar lira düzeyinde gerçekleştiğini söyledi.

Bilgin, takipteki alacakların da bu dönemde yüzde 55,5 oranında arttığını ve brüt olarak 14 milyardan, 22 milyar liraya geldiğini kaydetti.

EN BELİRGİN GÖSTERGE KARLILIK
2009 yılının en belirgin göstergesinin karlılık olduğuna işaret eden Bilgin, “Yıl sonu karımız 20 milyar 75 milyon liradır. Tahminimiz 20 milyar lirayı geçeceği şeklindeydi. Tahminiz tutmuştur” dedi.

Bilgin, 2009 yılında bankaların mevduatla ve öz kaynakla harmanladıkları kaynaklarını, pasif yapısını aktifte ağırlıklı olarak menkul değerler cüzdanında kullandığını ve kalan bir miktar fonu da kredilere aktardığını söyledi.

Menkul değerler cüzdanının bir yıllık dönemde yüzde 35,5 oranında arttığını bildiren Bilgin, menkul değerlerden kastın Hazine bonosu ve devlet tahvili olduğunu kaydetti.

BDDK Başkanı Bilgin, bankacılığın aktif kalemlerine bakıldığında, menkul kıymetlerin 2008 yılının eylül ayında aktifte minimum düzeye indiğini ve yüzde 26,5 olduğunu, bu dönemden sonra menkul kıymetlerin aktifteki ağırlığı arttığını ve yüzde 31,5 düzeyine geldiğini söyledi.

Kredilerin aktifteki oranının ise yüzde 47,1 olduğunu belirten Bilgin, kriz döneminde yani geçtiğimiz 1,5 senede kredilerin alanında bir miktar azalmayla yüzde 53’lerden yüzde 47’lere gerileme yaşandığını, menkul kıymetlerde de yüzde 26’lardan yüzde 32’lere bir artışın söz konusu olduğunu kaydetti.

Bilgin, “Bankalarımızın likit kalma ve en az riskli enstrümanlarla çalışma tercihi, bu trendde etkili rol oynadı” dedi.
counthighlightashx?t1266257031099&ampids2870982483510002429
(ekolay)

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
15 Şubat 2010       Mesaj #1299
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Balık adam!

petercolat200 4113 334
İsviçreli dalgıç Peter Colat 1 nefeste 19 dakika 21 saniye su altında kalarak yeni dünya rekorunun sahibi oldu.

Colat, İsviçre’nin Zürih kantonundan dün kırdığı rekorla Guiness Rekorlar Kitabı'na girmeye hak kazandı.

2008 yılında da rekor denemesi yapan Colat, o tarihte 16 dakika 32 saniyeye ulaşabilmişti. Rekor denemesi öncesi 10 dakika süre ile yüzde 100 oksijen olan özel bir odada nefes açılımı yapan Colat sonuçtan çok mutlu olduğunu söyledi.

Önceki rekor 19 saniye eksikle İtalyan Nicola Putignano'ya aitti.
(ekolay)

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
17 Şubat 2010       Mesaj #1300
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Başsız ve birbirine yapışık 2 kuzu doğdu

kuzu 5628 334
Bilecik'in Bozüyük İlçesi'nde bir koyun ikisi başsız ve birbirine yapışık, ikisi ayrı ayrı olan 4 kuzu dünyaya getirdi. 4 kuzu da doğar doğmaz öldü.

Bozüyük'e bağlı Karaağaç Köyü'nde Ali Taşkın’ın koyunlarından biri 4 kuzu dünyaya getirdi. Doğar doğmaz ölen 4 kuzudan 2'inin başsız ve birbirlerine yapışık olması görenleri şaşırttı. Diğer 2 kuzunun normal olduğunu belirten Ali Taşkın şunları söyledi:

“Doğum sırasında ‘4 kuzum oldu' diye sevinirken kuzuların hepsi öldü. İki kuzunun başsız ve birbirlerine yapışık olduğunu görünce şok olduk. İlk kez böyle bir olayla karşılaştık. Tek tesellimiz kuzuları doğuran koyunun sağlıklı olması.”

(ekolay)



Benzer Konular

28 Ekim 2016 / ThinkerBeLL İletişim Bilimleri
20 Ekim 2015 / Jumong Genel Mesajlar
24 Ekim 2008 / CrasHofCinneT Bilgisayar
18 Kasım 2010 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Şubat 2010 / ThinkerBeLL Bilim ww