Arama

Sahipsiz Mektup'lar - Sayfa 27

Güncelleme: 2 Haziran 2012 Gösterim: 268.662 Cevap: 628
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Aralık 2006       Mesaj #261
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ağaçlar

Sponsorlu Bağlantılar
Bilinmez biçimler çiziyor
Havada sesi.
Kimi çiçeğe durdu,
Güzellendi kimisi.

Çağları emziren toprak
Çöllenirken acıdan
Kimi kurudu kaldı.
Ölümü yendi kimisi.

Şükran Kurdakul


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Aralık 2006       Mesaj #262
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kanıyor takvimden gamsız ağaçsız
evlatlarını döver gibi seven bir sonbahar
Sponsorlu Bağlantılar
güvertesinde adresini şaşırmış
kayıp bir nisan yağmuru

ömrümün sol anahtarısın
hazan makamının kapısını açan
ne nisanlar gördüm ben
ilkbahardan kaçarken
bir mızrapa tutunan

ne bileyim ben
böyle bir şeydir herhalde
bir mevsimin şarkısı
ya da mevsimlik bir vivaldi sancısı...

ekim kasım işlerini öğrenirken bir keman
ağlamayı bir de,
şarkıya söz yürür,
yeşile aldanır suyun kudreti
ve sen hiçbir zaman
sol anahtarı yaptıracak bir çilingir
bulamazsın
bana kalırsa sen,
ömrümün sonuna kadar,
o şarkının kapısında kalacaksın!
featherYılmaz ERDOĞAN

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ocak 2007       Mesaj #263
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
incinecek hal kalmadı bende,
sana sadece bir tavsiye;

vedalar soğuk olur, sıkı giyin!

üşüyorum..



hayalleri taştan bir sevdaydı bizimkisi. kırılmazdı. yağmura kara dayanıklıydı. çığ olup düşerdi de kendine zarar vermezdi. kopmazdı. gidişler dönüşlere gebeydi de, hep acıtırdı her el sallayış. özlemler acıydı. yürek dabırsızdı. her dönüş, doğuştu aslında yeniden. ölüp ölüp dirilmek gibi değil de, serince doğmaktı


acıyorum... ya da acıyorlar... elimde kalanları sayamıyorum. nasıl sayabilirim. ateş altında heryerim... dokunulamıyorum, onarılamıyorum, dona kaldım yanarken. sadece acıyorum, acınılıyorum... demişler inanmış, ağlayışları geçer sanmıştım. bir maddeyim... bedenim var senden kalan. benden gotürdüklerini isteyemiyorum. sen giderken sen olsaydın, benden gitmezdin. sen olmadın belki de hiç!

takvimleri kopardım attım sen giderken. saatleri kırdım... zaman!dan söz edilmesini istemiyorum artık... kış! soğuk işte. herkese olduğu gibi... derlerdi hep de inanmazdım, vedalar soğuk olur, sıkı giyin!

ben bahardan kalmayım...
sana yangındım, ama sensiz üşüyorum... ve uyuyorum... hala


acı işte. hangi hecesinden tutarsan tut bu böyle. ne sancım diner, ne ağrım. sattım 3 kuruşa gülüşlerimi... bak gamze gamze dolmuyor yüzüm. bak acı! bak yaş! bak soğuk!

bakma... anlamayacak kadar uzağız artık. haa soğuk. demişlerdi zaten... ama yapacak birşeyim yoktu. sonunu bile bile lades dedim ben... mahkumdu!

gittin... yükelmin öznesi mühim değil aslında. gidildi. onarılmaz yaralarımız var artık. susuz tokluk arıyoruz belki de. yazık oldu mu? bilmem... olur mu?

sadece üşüdüğümü hissediyorum...

vedalar soğuk olurmuş, ben yolculuklara senle çıkmaya alışkındım oysa..
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
4 Ocak 2007       Mesaj #264
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Aşk Mektubu

Bir sevdalı mektup gibiydik
Başlangıcı canım,bir tanem gibi
Giriş paragrafı özlemi anlattı
Bazen virgül yanlış konuldu
Bazende noktalar unutuldu
Sonra kendimizi anlatırdık
Bazen bir harfi unutur yazmazdık
Bazende yanlış kelimeler yazardık
Sevda bu kural tanımaz işte
İmla kurallarını hiçe sayardık
Arzularımızı sığdıramazdık satırlara
Özledikce ağlar kağıdı ıslatırdık
İstekler her zaman olmazdı
Kağıdı buruşturup fırlatırdık çöpe
Sonra alıp düzeltir tekrar yazardık
Eğer mektubu o yollamışsa
Okurken koklardık her satırını
Hani olurda kokusu sinerdi belki
Derin nefesle içimize hapsederdik kokuyu
Ağlamamak için kendimizi sıkardık
Uyurken ona sarılır ve rüyalara dalardık
Bazen kalem dahi yazmaz olurdu
Yazamazdı o derin duyguları kağıda
Bir koşu gidip yeni bir kalem alırdık
Sonra inceden düşünürdük saatlerce
Ne yazmak lazım diye inceden inceye
Satırlar satırları sıralar ard arda
Günler ise su misali akardı anlamadan
her kelime bir gün her paragraf bir ay
Hiç bitmesin diyorsun bu mektup
Unutma arkadaş her şeyin bir sonu var
Hayat gibi bu mektup hisler bitmez
Bitiremez kimseler ama yanlız kalırsın
Bazen sen toprak altında kalır bazen o
Ama aşk toprak altına girmez asla
Fatih Kuşak
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Ocak 2007       Mesaj #265
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Siz ne zaman sevdiyseniz çaresizlik vardı
Bir karanlıktı basan içinizi aşkla beraber
Sevince her yeriniz bir humma ateşiyle yanardı
Sonra gözlerinizde yaş, alnınızda ter

Onu severdiniz bilirim ama gidemezdiniz ki
Sizin gibi niceleri sevip gidemediler
İste ümitsiz askınızın şahidi
Dişlediğiniz yastıklar, kirdiniz kadehler

Ve sizi o keder güzelleştirdi o keder
O isyan etmeler Tanrıya, o içinizdeki kırıklık
O sabahlara dek ağladığınız geceler

Bütün kadınlığınızla aşkın üstündesiniz artık
O içinizdeki fırtınalar da gelir geçer
Siz de bir gün dersiniz - sevmek yalanmış meğer.
featherÜmit Yaşar OĞUZCAN
Pollyanna - avatarı
Pollyanna
Ziyaretçi
18 Ocak 2007       Mesaj #266
Pollyanna - avatarı
Ziyaretçi
Veda Mektubu

Yazarken ağlıyorum veda mektubunu
İstemsiz dökülür satırlara,
Düğümlenir boğazıma sözcükler
Dilim varmıyor elveda demeye
Yaz akşamlarının mehtaplı siması,
Düğün derneklerdeki neşeli cilvelerin geldi aklıma
Son sözcüğe yazamadım hiçbir şey
Yazamadım bu sondur diye…

İlk günün ışığı vururken pencereme
Zarfa koyamadım mektubu
Kara isyanları yaşıyor gibiyim
Avutmayı bilmeyen gecelerin yazgısı olmuşum
Senden ayrılmaya takatim yeter mi bilemiyorum
Ağlayabildiğim kadar yazıyorum veda mektubunu

Bitmeyen şarkılarda arıyormuşum seni
Yakınken sana, çok uzaklarında olduğumu görüyorum
Uçurumun bir ucunda sen, diğerinde ben
Nede çabuk bağdaştırmışız kaderlerimizi
Hiçte düşünmemişiz farklılıklarımızı
Ufacık dünyama, kocaman dünyan sığmadı işte
Küçücük dünyamdaki, anlamsız cümlelerle yazıyorum veda mektubunu…

Seni bir ömür boyu gözlerimin içinde tutamayacağımı anladım
Sen eteklerinde her daim baharı yaşamak istersin
Ben ise, doruklarında kar boran eksik olmayan biriyim
Bir yerde yanlışlık var…
Çift yürekten çıkan tek ses bu değil
Gözlerim dünyayı anlamından çoktan düşürmüş
Sadece kuru bir hazan sarısı var yüreğimde
Tertemiz duygularının hatırına yazıyorum veda mektubunu

Başlamadan biten sonsuz bir sevdaya niyetlendim
Farklılıklar çizildi yüreğime… Artık dönüş yok…
Ben senin gözlerinde dünyayı,
Sen ise, bende ancak yasakların bunaltıcı nefretini gördün
Sana kıyamadığım için yazıyorum veda mektubunu
Varsın sen beni duygularındaki zalim olarak bil
Sevgiye değmeyen biri olarak tanı
Sen bensiz mutlu olacaksın ya
O yeter bana…

Orhan Ateş
ySmn_ - avatarı
ySmn_
Ziyaretçi
27 Ocak 2007       Mesaj #267
ySmn_ - avatarı
Ziyaretçi
Enkaz

Gözlerin düştü aklıma yine
O çakmak çakmak gözlerin
Saldığı ışıklarla kelepçe vuran
O ışıl ışıl gözlerin geldi aklıma
Her mahkum özgürlüğü ister
Her hasta ayağa kalkmayı özler
Bense o siyah gözlerini arıyorum
Bulamayınca kahredip bitiyorum
Sanki bana hayat veren bir pınar
Gecenin karanlığında yol gösteren bir ışık
Beni tamamlayan diğer yarım
İçime çektiğim nefes sanki!
Esrarlı güzel gözlerin.
Yokluğunu anlıyorsun değil mi?
Çektiğim çileyi görüyor musun?
Beni ben yapanın sen olduğunu biliyor musun?
Anlayabilseydin beni, gelirdin
Bilseydin duygularımı, arardın
Hissetseydin sevdiğimi, sorardın
Ne geldin ne aradın nede sordun
Sen artık taş kalpli bir insan oldun
Bense taşa çarpmış ve dağılmış bir balyozum artık
Artık hiçbir işe yaramayan bir ENKAZ…
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ocak 2007       Mesaj #268
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
kkkkrk6


Gideceğini bile bile sevdim seni

Önce gönderdiğin bir resmi sevdim
Siyah-beyaz, oysa renklerini gördüm tek tek
Kırmızıyı , maviyi , yeşili, pembeyi ve gökyüzünü kıskandıracak beyazı gördüm

Sonra bakışlarını sevdim. Yüreğime işleyen bakışlarını
Beni sana mahkum eden gözlerinin esiri oldum
Her baktığımda biraz daha senin oldum
Suyum ve aşım sen oldun….
Sonra bana dokunmanı sevdim…
Yandım her dokunduğunda biraz daha teninde yandım….

Sonra gülüşünü içimi ısıtan gülüşünü
Sonra rüzgarla savrulan mis kokulu saçlarını sevdim….

Bir an geldi artık hayat sen oldun…
Aynaya baktığımda bir serseri gördüm hep seni seven bir serseri
Sonra yaşadığın şehri sevdim bu sevdiğim şehirden gidecek kadar…..

Ve anladım ki ben sadece sevdim…
Hissettim ilk kez canımın yandığını ,,
İlk kez aciz olduğumu.

Ben seven, sen sevilen işte karşında bir çocuktan ne farkım vardı ki…
Gideceğini bile bile sevdim seni..


Bir ömür hasretinle yaşasam da
Bir anın seninle geçecek bir anın mutluluğu için yinede sevdim seni…

Ve gittin sevgime inanmadığını söyledin…
Gideceğini başından beri bile bile sevdim seni…
Kalbime düşen bu ilk ateşle yaktın beni..
Ben yanmayı seçtim sen ise yakmayı
Ben sevmeyi sen sevilmeyi seçtin…

Pes ettin dedin ben ise en büyük savaşları göze aldım bir kez bana güvenmen için
Ben sevdim sen ise bana güvenmedin……
Ve sen gittin…….

Sevgim aciz ben çaresiz….
Oysa sana söyleyecek kelimelerim
Sana gösterecek hayallerim vardı sana dair….

Gözlerin önce gözlerimden kaçtı
Sonra sesin soğudu
Ellerin buz kesti

Oysa gitme kal demek
Dur yapma demek isterdim
Ama bir kez bir kez olsun sana duyduğum sana beslediğim sevgime inandın mı……

Anladım sadece benim seni sevmemi sevdin….
Ve ağzımdan dökülmesini istediğim KADINIM yine yarım kaldı……..
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ocak 2007       Mesaj #269
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kavusmak Rüyalarda Bile Imkansizsa.....


Havalar iyice sogudu....
Herzamankinden cok üsüyorum ama bu günlerde..
Battaniyeme sarildim..
Birde cay aldim yanima..
Isinamadim...!
Belki sen sarilsaydin...Neyse..

Dalmisim uykuya..
Rüyamda seni görmek icin daha sık uyuyorum artik..
Kisa uykularda unutulmazmis rüyalar..Unutmadim seni..
Kosuyordum sana..Yem yesil bir bahce..bir sürü papatya..
Bahcenin diger ucunda SEN..
Sarilmak icin can attigim SEN..
Rüya bile kandirdi beni Sevdigim..
Bu mevsimde papatya olmazki...
Sana kavusmak rüyalarda bile imkansizsa ben nasil tutunurum hayata..

Dün'de sen anlatmistin rüyani..
Buruk geliyordu sesin..
Benim gördügüm rüyanin benzerini anlattin..
Biliyormusun, hic sasirmadim..
Sevdigim bizim askimiz rüyalarda mi kalacak..


Yasayamam bu dünyada sen yoksan..
Sana kavusma hayali olmazsa inan yasayamam..


Her gün biraz daha yaklasiyorum sanki sana..
Yaklastikca kalbim daha hizli atiyor..
Ama kalbimin ritimlerde beni kandiriyor be sevdigim..
Kücük bir cocugun elinden en sevdigi oyuncagi alirsin ya..
Cocuk aglar..Geri versende o susmaz artik.. Canini yakmissindir bir kere.. Hevesini almissindir..
Onun ici nasil aciyorsa benimkide öyle aciyor
Cünkü benimde hayallerimi aliyorlar elimden..
Yapmayin..!! Canim yaniyor..!!...Diyemiyorum...


Ben sustukca onlar gücleniyor..
Sustukca öfkem artiyor..
Onlar üzerime geldikce ben cöküyorum..
Ve destegim yok..
Bu savasin galibi onlar oluyor..
Göz göre göre kaybediyorum....Seni..Hayallerimi..Kendimi...
Hic kimse.. Dur..!! Demiyor
Hic kimse bu bir kabus deyip beni uyandirmiyor
Anlimdaki teri silmiyor.............


Kalem bile yazmiyor istedigimi..
Seni sevdigimi yazmak istiyorum..
Ikimizin ismini yazmak istiyorum..
Olmuyor..!
Ayrilik yaziyorum..Hüzün yaziyorum..Sonumu yaziyorum sevdigim...

Herkese darginim..Herkese kirginim..
Kendime bile..!!
Ötesi var mi...
ySmn_ - avatarı
ySmn_
Ziyaretçi
31 Ocak 2007       Mesaj #270
ySmn_ - avatarı
Ziyaretçi
Gecenin karanlığı
Kalbimin sızısı,
Sensizliğin acısı,
Her günün akşamında,
Her güneşin batışında,
Beraberiz onlarla,
Elime aldığım kalemim,
Bir de yanımda sigaram,
Diğer yanımda resmin
Sigaramı yak diyemem
Öyle bir yola girdim ki;
İstesem de artık dönemem..


SEN AKLIMA GELINCE,


Çıksam,
Çıkıp gitsem uzaklara,
Burdan çok uzaklara,
Yine yanımdasın ya, burkulur içim..
Hani sen gider gidersin de
Evler,köyler durur ya orda,
Akşamsa kuşlar göçer,
Işıkları yanar evlerin,
Bir hüzün çöker ya hani
Karanlık iner dağlara..
Buğulanır gözlerim,burkulur içim..
Kaçsam,
Kaçıp bağırsam dağlara,
Feryadım yine sen olursun ya,
Burkulur içim...
Hani bağırsan da çıkmaz sesin
Uyansam bitse bu karabasan dersin,
Bir gülüş, bir dokunuş arar yüreğin..
Uyanır bakarım yoksun,
Boğulur sesim...
Girsem,
Girip yıkansam sulara,
Buz gibi denizlerde yanar,
Etim cayır cayır seni bağırır ya
Burkulur işte o zaman içim...
Aksini görüp sularda
Sarılır kucaklarım hayalini...
Koşsam,
Koşup karışsam kalabalığa,
Gürültülü, cıvıl cıvıl,
Işıl ışıl vitrinler
Gidenler gelenler.
Telaşlı koşarak yürüsem,
Sanki bir yere yetişecekmişim,
Aceleymiş işim,
Bekleyenim varmış gibi hani...
İçim burkulur yine
Sen gelirsin aklıma.
Ayaklarım ağırlaşır gitmez...
Buluşurmuşuz seninle
Dediğimiz yer ve saatte.
Özlermişiz,
Elele yürür gülüşürmüşüz.
Çok şeyimiz olurmuş konuşacak,
Kimseyi görmezmiş gözlerimiz.
Dünya durur, seyreder
Yollarımız gül olurmuş ya hani,
Dertler tasalar biter,
Simit alır yermişiz
Dilenciye para verirmişiz hani,
İçim burkulur, burkulur içim...
Kalksam,
Kalkıp sofralar kursam,
Mumları yaksam, donatsam,
Herkesi çağırıp toplasam
Sen gelirsin yine aklıma
Burkulur içim...
Hani çok açmışız da
Güle oynaya iştahla
Bağıra çağıra, döke saça yer,
'' Bugün neler oldu neler '' diye
Hepbir ağızdan konuşurmuşuz ya...
Bir sessizlik boynunu büker,
Yemekler tatsız tuzsuz olur,
Kurur ekmek, lokmalar büyür.
Çınlar tabak çatal
Sessizlik ölüm olur
Dağıtmak için pusu
Sözler diken olur,
Sofra küser,
Gönüller alıngan olur...
İçim burkulur burkulur...
Düşsem,
Düşüp yatsam yataklara,
Sen gelirsin yine aklıma...
Hani çocukmuşuz, hasta olmuşuz
Gözlerimiz baygın, buğulu
Yanaklarımız al al, ateşli,
Dışarda oyunlar oynanır neşeli
Kalkamaz yataktan
Kesiliriz ya iştahtan hani...
Öyle işte, boynum bükülür
Sen gelirsin aklıma öksüz, yalnız
Bakarım camdan, yoksun
Burkulur içim....
Ölsem,
Ölüp gitsem mesela,
Nasıl öldüğümü bilmeden, aniden.
Sen gelirsin aklıma yine...
Hani ölmüşüm de
Sevdiklerim, sevmediklerim,
Üzgün, ağlamaklı herkes.
İyiliğim, güzelliğim, bahtsızlığım,
Pişmanlıklar, keşkeler, feryatlar..
Ürpertiler rüzgarla karışık,
Sessiz dualarla örtülür ya toprak...
İçim burkulur, üzülürüm..
Ölüp gittiğime değil de
Seni burda yapayalnız, bensiz
Koyup gittiğime yanar, yanar içim...
Sen aklıma gelince
Sessizce akar süzülür gözyaşım.
Sevdiğim, yoldaşım, aşkım...
Burkulur yanar içim...
Son düzenleyen ySmn_; 31 Ocak 2007 00:14 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi

Benzer Konular

17 Haziran 2009 / _PaPiLLoN_ Taslak Konular
19 Haziran 2014 / By_Dark Cevaplanmış
16 Ağustos 2014 / Misafir5 Cevaplanmış
3 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük
15 Eylül 2015 / Safi X-Sözlük