Arama

Sahipsiz Mektup'lar - Sayfa 53

Güncelleme: 2 Haziran 2012 Gösterim: 268.740 Cevap: 628
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
11 Aralık 2007       Mesaj #521
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Yazarim uykusuzluklarima sensizligimi..!

Sponsorlu Bağlantılar
Yazarim uykusuzluklarima sensizligimi,
sanki diz cokmus, oturur yanibasimda ozlemin,
neye dokunsam sen,neyi dinlesem sen,
her neye baksam hareler kusatir tum benligimi,
anlatacagim artik dinle bu dizelerimde acizligimi,
Imzami atarim kose bucak bu karanlik odamda,yakamam isIklari,
hos yansa da o spotlarin kudreti yeter mi sanirsin icimdeki kasveti gidermeyi,
coreklenmis kobra gibi beynime sensizlik,
ya da dev bir ahtapotun gucu kollarinin kusatmasinda sanki bedenim,
neye uzansam sen cikiyorsun icinden,
Yazarim uykusuzluklarima sensizligimi,
bagdas kurmus nobet beklercesine yattigim dosekte sanki hazir bekler beni,
icimde tarifi imkansiz bir aci,
mengeneye tutuklu ellerim,
ya da pasli bir kelepce kilitlemis bileklerimi,
kimildayamam hicbir yere,
Yazarim baktigim her kiyi koseye anliyor musun sevdigim,
sana olan sevgimi...!
MaRCeLLCaT - avatarı
MaRCeLLCaT
Ziyaretçi
13 Aralık 2007       Mesaj #522
MaRCeLLCaT - avatarı
Ziyaretçi
Aşk mı aslında bizi yoran şey sevgili..

Sponsorlu Bağlantılar
İmkansız bir sevişme sahnesi canlanıyor her seferinde seni en yoğun hissettiğim zamanlarda.

Dokunamıyorum sana. Her ne kadar hayal kursam da, hissediyorum desem de dokunamıyorum işte sana.. Öpemiyorum o tatlı dudaklarını.. Dokunduğum sadece kendi bedenim, ve senin yerine koymaya çalıştığım “ Hayalet bir çift dudak, dudaklarımda hissettiğim”...

Yine de umutlar yaratıyorum polyanna misali.. Her şeye rağmen seviyorum seni... Her koşulda seveceğim biliyorum.. Sevmezsem ölürüm çünkü.. Korkum aslında ölümden değil.. Korkum sana tam anlamıyla sahip olamadan bu dünyadan ayrılmanın buruk acısından.. hani derler ya.. ''gidersem gözüm arka da kalacak..'' gözüm hep arkada kalmaya mahkum sanki...

“Başladığın yerde bitiyor benim için hayat, hayatın başladığı yerde de sen başlıyorsun...”

her şeye rağmen.. bunca yaşanan acılara rağmen.. olduğum yerde bekliyorum seni.... bekliyorum..
bekliyorum.. bekliyorum.. suskun, acılar içinde ve ölmeye razı bir idam mahkumu gibi.. ölmek için gönüllüyüm çünkü.. seviyorum seni... sonsuza kadar.. acılara katlanmak zorunluluğunu kabullenerek seviyorum seni..

“acıyı yaratan bizmiyiz. acıyan bir çift beden de, sürekli kanayan bir çift ruh.. ölmek isteği.. sonsuza kadar çığlık atmak hiç susmamak isteği.. haykırmak ve ciğerlerini, boğazlarını.. ses tellerini yerinden koparacak kadar çok haykırmak isteği...“
sesimi duyan var mıı! ! ! ...

içimde yankılanıyor sesim ve gelip tam ortasında patlıyor yüreğimin. canım çok yanıyor..
çok yanıyor..
çok yanıyor canım..


Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
14 Aralık 2007       Mesaj #523
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
GEL ARTIK ! Basin göge erdimi ki sevgili. En büyük sen oldun mu? Herkes seni parmakla gösteriyormu artik? Iste bu "O" diyorlar mi? Diyorlar degil mi? Ne yaptim ben sana ne istedin de olmadi, neyi düsledin de gerçeklesmedi? Benden daha çok seven varmiydi? Olmadi degil mi? Bulamadin benim gibisini, bulamadin böylesine seveni. Bulamazsinda gülüm. Bende *****lik yoktu hainlik yoktu sirf sen vardin sevdan vardi, simdiyse sen yoksun hala sevdan var. Gülüsün geliyor aklima gülüyorum, kizisin geliyor yine gülüyorum. Gidisin geliyor aklima suratim asiliyor, maziye daliyorum sonra sövüyorum kendi kendime... Benimde hayallerim vardi kendime dair. Nezaman düsünsem, hep sen vardin yanimda. Evlenirken sendin kolumdaki, gülerken yanimdaki sendin. Güzel bir yer görsem, orada hayal ederdim seni.Ayakkabi görsem ayagin, yüzük görsem parmagin velhasil her güzel seyde sen gelirdin aklima. Herseyi sana yakistirirdim..! Herseyim sendin. Deli mi diyorsun? Dersin tabii, sensiz kalmadigin için dersin, sensizligin hasretini çekmedigin için dersin. Sensiz kalda gör. Nasil korkarsin günes dogacak diye, insanlar uyanacak, sensizligi düsünemeyecegim, sana birseyler yazamayacagim, sensizligin serefine içmeyecegim diye nasil korkarsin, sensiz kalda gör. En çok neyden korkarsin biliyormusun? Seni görmekten. Bir köseyi dönünce, seni yaninda bir erkekle gülerken görmekten korkarsin. Ya o da beni görürse, berduslugumu saçimi sakalimi, kan kirmizi gözlerimi görürse diye, sensizligin yüzünden, derbeder oldugumu anlarsa diye nasil korkarsin biliyormusun ve çikamazsin disari, kaçarsin insanlardan. Kendini geceye mahkum edersin. Aglarsin günes dogarken, çilem basliyor diye. Basini yastiga koyarsin da uyuyamazsin. Bir saga bir sola dönersin, günes batincaya dek. Ve nihayet günes batar gider gider yüzün. Sensizligin resmine bakarsin aynada. Ardindan masaya bir bardak koyarsin. Bir bardak dersin, tek bir bardak içecegim, sihhat niyetine, ikinciyi doldurursun farkinda olmadan, sensizligin serefine, derken üç dersin acin dinsin diye, acin çogalir dört dersin gidisine bes dersin, sonra unutursun saymayi. Sabah olur sizarsin masada, yatagina götürürler seni geceye kadar uyur da dinlenirsin, için yana yana. Kaç kez zindan olmus gecelerim nasil da almis aklimi, filiz vermis içimde sevdan. Dost düsman söz eder kendi kendince. Kinanmak yigit basina. Bu ne ayip ne de yasak öylece bir gerçek kendi halinde. Belkide yasamama sebep. Evet aglamakli oluyorum geceler. Hani kursun siksam geçmez geceden, basim dumanli, terliyorum yine buram buram. Anlatamam nasil issiz karanlik ve nasil zehir zikkim sigaram. Yine bir cehennem var yastigimda GEL ARTIK…
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
18 Aralık 2007       Mesaj #524
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Gece olunca baslar benim cehennemim. Gun gider ve sensizligim gelir. Uyku uzak bir adadir ve ben hic yuzme bilmem. Beynimin hatirlama ozelligi sabaha kadar calisir. Sana dair anilarimi geceye yayarim. Yuz ekleyemedigim bir ses dolasir beynimde. Sabaha dogru anlarim senin sesindir o. Gozleri acik gorulen bir ruyasindir. Tum gece bir hayal bulutu gibi dolasirsin odamda. Yagmur olup yagmazsin sabaha kadar.

Gecenin her dakikasini bilirim ben. Gokyuzunun her saati, her rengi ezberimdedir.

Mevsimler degişir, gecelerim degismez benim. Sen aklimda oldukca uyku hep uzak bir adadir, sensizlikle birlikte gelir cehennemim. Saat kavrami yoktur sensiz gecelerde. Onemli olan sana kac oldugu ve seni kac gectigidir. “Bir hastanin sabahi beklemesi gibi beklerim” sabahi.

once gozlerim hisseder sensizligi...
Dunyanin en guzel goruntusunun gorus acisi icinde olmadigini anladigi an, sensizligin huznu coker goz kapaklarima.
Goz kapaklarim huzunle agirlasir, yavas yavas kisilir ama kapanmaz, kapanamaz. Sonra ellerim anlar, ellerimin soguklugunu odanin sicakligi isitmaya baslayinca sensizligim tescillenmis olur. Kalbim ise en agir ve en yogun yasayandir sensizligi...

Bir bulutun yagmur damlalarini
biriktirmesi gibi biriktiririm seni içimde. Kalbin, kalbim olur sabaha dogru. Uyudugunu, uyandigini hissederim. Kalbin olurum ama kalbinin duvarlari kalindir kiramam, kalbinin duvarlari yuksektir asamam. Bicare kalirim sabahin sessiz soguklugunda.

“Siyah, hicbir yerde senin gozlerindeki kadar sucsuz, senin gozlerindeki kadar aydinlik ve gozlerindeki kadar temiz olmadi” kelimeler gelir agzimin ucuna, kalemimi bulur, gozlugumu takar defterimi ararim. Kelimeler uyutmaz, sabah yaklasir...

“Hadi gel, yorganim ol, yastigim ol, uykum ol gel, sensiz sabah olmuyor anla bunu ve gel...” son kelimelerimdir deftere dustugum, gece biter gun baslar. Sana yaklastikca cehennemim gider, cennetim gelir benim.
MaRCeLLCaT - avatarı
MaRCeLLCaT
Ziyaretçi
18 Aralık 2007       Mesaj #525
MaRCeLLCaT - avatarı
Ziyaretçi
Sen gittin.. Bir zifiri karanlık, bir zından yalnızlığı, ağır bir boşluk bıraktın geride. Gittin ve dönmeyeceksin bir daha. Haklısın gidişinde, bu aşkı bitirmekte haklısın. Tek söz söyleyemedim. Yüzüne bakamadım. Karşında ağlamadım. Eridim, tükendim, bittim. Sonsuzlukta bir insan nasıl olur.. sesi soluğu nasıl duyulur? Elveda aşkım.. Elveda sevgilim. Sen kendini hiç böyle gereksiz, böyle değersiz, böyle yapayalnız hissettin mi? Ayrılık ölüm kadar acı ve soğuk.Aynalara bakıyorum. Aynada gördüğüm ben değilim. Gözlerim cehennem ateşi.. dudaklarım mühürlenmiş. Ellerim titriyor. Yüreğim kızgın demirlerle dağlandı. Yokluğunun bedeli çok ağır sevgilim. Sevinçlerim, hayallerim, umutlarım, renkli dünyam elveda.. Elveda yaşamak.. Yaşamın anlamı elveda. Kimse farkında değil yokluğunun. Sensiz ne hallerde olduğumu kimse bilmiyor. Anlamıyor yitip giden bir aşkın kederini. Düne kadar en yücesini yaşadım mutluluğun, ayaklarımın altından kayıp gidiyordu toprak, denizlerin ovaların üstünde uçuyordum. Güneş kadar yakındı bana aşk. Güneş kadar sıcak ve parlak. Bıraktın birdenbire, kanatlarım kesildi. Hızla çakıldım yere, boşluğun içindeyim, şimdi hiçbir şeyim.Oysa dünyanın en zenginiydim. Bütün çiçekler bizim için açardı, bizim için ballanırdı meyveler, ekinler bizim için bereketli, sular bizim için çağlardı. Şimdi toz duman içinde kızgın bir çöldeyim. Yönümü yolumu şaşırdım. Sam rüzgarlarına bıraktım gövdemi, sürüklenmekteyim. Sen bensiz nasılsın, bilmiyorum. Rahat mısın, mutlu musun, bu kadar çabuk beni unutur musun?.. Nasıl birden mazi olursun? Düne kadar gözlerinden aşkı içtiğim, dudaklarında yüreğimi erittiğim, uğruna bıçaklar çekip dünyaya meydan okuduğum ey sevgili nerdesin? Kimlesin?.. kimlerlesin?.. Kimlerle oynaşır gönül eğlersin? Ben burada, terk edip gittiğin yerdeyim. Elveda aşkım.. Elveda birtanem.. Elveda sevgilim! Elveda sana..

nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
20 Aralık 2007       Mesaj #526
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Bir sonbahar gecesine daha yenik düşüyorum bu şehirde. Ruhumu teslim ediyorum bu mevsime.
Derler ya; sonbahar ayrılıkların mevsimidir diye, inanmazdım..! saçmalık derdim. İnsan ayrıldı mı her mevsim ayrılır.. meğer kendimi kandırmışım sadece. Sonbahar ayrılıkların mevsimiymiş gerçekten de.. ayrılığın canı en çok acıttığı mevsim… Ve ben sana yine bir sonbahar günü aşık olmuştum. Doğum günümdü bu mevsim. Aşk günümdü. Seni içimin en güzel yerine koyduğum günümdü. Ağaçlar yıpranır, sararıyorken ben ışık saçıyordum her yana delice.
Ve yine senin benden gittiğin mevsimdi sonbahar.. ölüm günümdü artık. Sonbahara ait hatırladığım tek şey ayrılıkla ödüllendirilmiş bir aşktı sadece.. acıya, ızdıraba, mutsuzluğa mahkum edilmiş bir hayattı. Gözyaşını sessiz, kimsesiz karanlığa saklamaktı. İnsanlardan, her şeyden kaçıp kendini yalnızlığa mahkum etmekti.
Şimdi bir sonbahar gecesini daha yaşıyorum bu kimsesiz zavallı bedende. Oda yorulmuş, tükenmiş artık karşı çıkmaktan hayata. İsyanlara atmaktan kendini. Son damlaya gelmiş artık. Ağaçta düşecek olan son dala.
Ve bu mevsimde artık dayanamaz oldu bana. Bu bedene. Bu kendini bilmez benliğe. Git diyor artık. Gidebildiğin yere kadar git. Benim mevsimimin olmadığı yerlere git. Sıcağa git. Soğuğa git. Ama git. Göndermiş bu mevsim beni acı sonsuzluğa. Bedenimi kendine mahkum etmiş, ruhumu yollamış amansız bir gözyaşı yokuşuna. Kendi mevsiminin olmadı derinliklere.
Ve o ruh kaybolmuştur artık sonsuz karanlıkta. Beklide gökyüzünün en mavi köşesindedir. Sonbaharın olmadığı gökyüzü mavisinde.
Seslenir ordan buradaki esir bedenine…
''dayan bedenim dayan, dayan yarına inan. Gün gelir acılar ezberlenir. İyileşir zamanla yaran.''
Ve kaybolup gitmiştir artık kendi maviliğinde…

esir yüreğimden kalemime...
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
22 Aralık 2007       Mesaj #527
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Bir Aşk Hikayesi



Yıllar süren bir aşk son hızıyla devam ediyordu. Araya çok hasretler, ayrılıklar, dargınlıklar girmişti. Yetmemişti gene de bu aşkı bitirmeye... Tutku öyle çok seviyordu ki; Mert Çetin'i kaybetme korkusuyla yaşıyordu her an! İşten eve,evden işe... Hayat böyle devam ediyordu. Mert Çetin askerdeydi ve bir gün elbet dönecekti... Günde bir, iki, değil kaç telefon görüşmesi gerçekleşiyordu. İkisinin de korkuları vardı. Bir gün evlenmek istediklerinde Mert Çetin'in ailesi istemeyecekti Tutku'yu ve beraberinde sorunlar başlayacaktı. O zaman Mert Çetin ne yapacaktı?
Tutku ayrılmayı düşündü. Belki ayrılığa alışırım umuduyla.... Fakat her seferinde Mert Çetin böyle bir ayrılığın olmayacağını söylüyordu. Tutku artık Mert Çetin'den ayrılamayacağını anlamıştı. Çünkü onlar yıllarca bu aşkı ayakta tutmak için çok engelden geçmişlerdi ve buna rağmen hala beraberlerdi.
Aylar geçti. Mert Çetin askerliğini bitirdi ve Tutku'suna kavuştu. Tutku havalarda uçuyordu. Sevgilisine sıkıca sarıldı. Mert Çetin Tutku'nun ilk aşkı, tek sevdiği ve artık yedi senelik aşkıydı. Tutku da Mert Çetin'in tabi ki..
Mert çetin bir süre sonra Tutku'yu arayıp sormuyordu artık(!) Tutku aradığında ise çok soğuk konuşuyordu. Tutku bunalıma girmek üzereydi. Onun sevgilisi onu görmeden duramaz, aramamazlık yapmazdı. Gene de onu terketmeyeceğini biliyordu. Kafasını dinlemek hem de Mert Çetin'e hatasını farkettirmek için bir süre uzaklaştı İstanbul'dan... Geri döndüğünde herşeyin düzeleceğini düşünüyordu.
Evet geri döndü Tutku...
İki gün geçti gelişinin üstünden ve Mert Çetin'i ne gidişi ilgilendirmişti ne de gelişi... Tutku her gün ölüp ölüp diriliyordu. 18 ay beklemiş ve hep onun üzerine hayaller kurmuştu. Her ayrılmaya kalktığında Mert Çetin onu önlemeye çalışmıştı. Peki şimdi ne olmuştu...
Evet Mert Çetin arayamazdı. Çünkü nişanlanmış ve her anında nişanlışısıyla evlilik hazırlıkları ile geçiriyordu. Bir ay sonra evleneceklerdi. Tutku'nun kırık kalbi, yıkılmış hayalleri üzerine mutlu yuvalarını kuracaklardı..

Nurgül Gündoğdu
KENCISii - avatarı
KENCISii
Ziyaretçi
23 Aralık 2007       Mesaj #528
KENCISii - avatarı
Ziyaretçi
Tükeniş Tükenİş

Özlem kavuran çöllere yağdım
Dal dal çatlamış topraklarda bitti sularım
Sancıyan yüreğim göl
Sulanır ekinim gül-i zar
Ürünüm diken benim
Ve bende umutlar tükendi

Neydim fırtınalar çevriğinde devingen
Pusulasız boranlarda, limansız denizlerde...
Umutsuz bir yolcuyum şimdi
Dudakalarımda ağlayan şarkılar...
Yalım yalım yangınındayım bir sevinin
Zaman bitti, soluğum tükendi...

Yıldırdı yalanları sevenlerin
Bir kum yılanıdır serap ve çöl
Sanrıları sararken, gölgesinde vahaların
Suskunluğum, yanılgılara sitemdi
Artık sitemlerim tükendi

İçimde özlem büyüten çöl
Issızlığı yalnızlık seranadı...
Ve ötemde nice Keremler, Aslılar tükendi
Sancıyan yanım ateşten bir göl
Çıngılandım, alevlendim ve yandım
Küllerimi leylalar savurdu
Ve bende yalımlar tükendi...

Döndüm izlerime baktım
İzlerim silinmiş, sevgiler mi yalandı...
Daha yanılmam kaçgın yıldızlara artık
Bende sevmek tükendi
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
23 Aralık 2007       Mesaj #529
nünü - avatarı
Ziyaretçi
SEKİZİNCİ MEKTUP
Bana çılgın diyorsun, seni sevdiğim için.
Yanılıyorsun, sevmek çılgınlık değil.
Sevmek insan tarafımızı bulmamızdır bence.
Biraz da yaklaşmamızdır Tanrıya zaman zaman.
Dünyada sevmeyenlere, sevemeyenlere acımalı.
O, ot gelip, ot gidenlere acımalı.
Sevebilen insan kendini keşfetmiş insandır.
Talihli insandır.
Çektiği bütün acılara rağmen;
mutlu, kıvançlı insandır o.
Aşktır yücelten bizi ve
derinliğimiz aşktandır.
Gerisi boş, yalan.
Aşksa, sevmektir.
Durmadan, nefes alırcasına sevmektir.
Sevmekle sevilmek ayrı şeyler...
Sevilmeyi çoğaltmak,
ona bir başka şekil vermek,
daha da yoğunlaştırmak onu, elimizde değil.
Oysa ki, sevgimizi dilediğimiz gibi yoğurabilir,
dilediğimiz şekli verebiliriz ona.

Derinlikse derinlik, yükseklikse yükseklik,
genişlikse genişlik.
Sevmekle gücümüz var, irademiz, aklımız var.
Biz varız sevmekte. Sevmek, yaratmaktır bir bakıma.
Sevilmekse; yaratılmak...
Demek ki,
biz seninle birbirimizi yaratıyoruz durmadan.
Sen beni yarattıkça güzelsin işte ve
ben seni yarattıkça güçlüyüm, daha bir insanım.
Beni sevmeseydin
yine bir şey değişmeyecekti benim için.
Sen biraz eksik kalacaktın,
biraz sen kaybedecektin. O kadar.
Şimdi insanların en güzeliyiz, en iyisiyiz elbette.
Seviyoruz , seviliyoruz .
Sevgimi anlamadığın ve
ona saygı göstermediğin anda ölebilirim.
Karşılık vermediğin anda değil.
Birbirimizi yeniden yaratmaya devam edelim.

Ümit Yaşar Oğuzcan
yaremce - avatarı
yaremce
Ziyaretçi
26 Aralık 2007       Mesaj #530
yaremce - avatarı
Ziyaretçi
Karşılıklı paylaşıyorsunuz hayatın acısını ve tatlısını. Dertleşiyorsunuz,sınır tanımayarak, engel koymayarak. Maskelerden arınmış, dürüstçe yüzleşiyorsunuz. Tartışmalar kavgalara dönüşüyor, kırılıyorsunuz. Ama
her zaman aynı saygıyla devam ediyorsunuz dostluğunuza. Sığınacak birer ada buluyorsunuz birbirinizde azgın okyanus sularının kuytuluklarında...

Onu seviyorsun...

Varlığıyla sana tattırdığı sevinci seviyorsun. Paylaşımını seviyorsun. Güzel bir şey yasadığında aklına ilk o geliyor, sanki onsuz içine sinmiyor. Doğanın her güzelliğini onunla paylaşmak istiyorsun. Güneşin sıcağında, toprağın kokusunda, rüzgarın uğultusunda, yıldızların ışığında hep onu hissediyorsun.

Onu seviyorsun, ama...

Bunu ondan saklıyorsun. Sanki büyük bir suçmuş gibi kendini kötü hissediyorsun. Kimsenin bilmesini istemiyorsun. Kendi kendine yaşıyorsun mutluluğunu, mutsuzluğunu. İstiyorsun, ama kaçıyorsun. Seviyorsun, ama kızıyorsun. His dünyan aaaatlıklarla doluyor. Bunalıyorsun...

Korkuyorsun...

Aradığımı buldum diyorsun. Ama kavuşunca kaybetmekten korkuyorsun. Korkuyorsun. Sevmekten korkuyorsun. Sevip kaybetmekten korkuyorsun...


Hangi türküde sevmekten bahsedilse, ben hicaz olurum...elimi ıslatır elinin teri, ziyan olurum.


alıntı



Benzer Konular

17 Haziran 2009 / _PaPiLLoN_ Taslak Konular
19 Haziran 2014 / By_Dark Cevaplanmış
16 Ağustos 2014 / Misafir5 Cevaplanmış
3 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük
15 Eylül 2015 / Safi X-Sözlük