Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Sayfa 1011

Güncelleme: 2 Aralık 2006 Gösterim: 1.422.367 Cevap: 12.492
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #10101
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir acı ölüm

Sponsorlu Bağlantılar
bir acı ölümle yitirdim yari
allahın emridir üstünedir vebali

aşkım saklı belki udda,
neyde belki çoban kavalında
nefesini hissettim
hep ense ardımda

gönül kenti yıkık dökük viran
bağlamaz kabuk durmaz yaram



sevdim yari sevmeyi
ölüm acısı gibi
ah bu gönül acısı
sanki cehennem dibi


Dreamcatcher - avatarı
Dreamcatcher
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #10102
Dreamcatcher - avatarı
Ziyaretçi
Aşkın Aldı Benden Beni

Sponsorlu Bağlantılar
Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni

Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni

Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni

Yunus'dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni

Yunus Emre

mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #10103
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
HER ŞEY SENDE GİZLİ

ara2bar

Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif...
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü...

Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin...
Yaşadıklarını kar sayma
Yasadığın kadar yakınsın sonuna
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün...

Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma herşeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin...

Güneşin doğuşundadır
Doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın...

img2e2

Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin...

İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak!
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda
Aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar
Çabuk unutulursun

Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar
Bilirsin...

Bunu da öğren,
“Sevdiğin kadar sevilirsin”
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #10104
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dün gece
Aşkın kuytu ormanlarını keşfetmek,
Zihnimin kirini pasını sirkelemek uçurumlardan ve
En derinleri kurcalamak geldi içimden...
Ve bana, içimden geçenlerin zehir taşıdığı öğretilmişti
Geçmişten geleceğe...
Ne demek lazım, kalbimle kelamımın arasındaki karmaşaya
Ve ne yapmak, derinlerle savaşan ruhuma?!
Kurcalamak mı
Yoksa öylece, sırtüstü uzanmak mı bir mahpus gibi,
Dost dediğim cigara dumanıyla, sert divanıma...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #10105
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
evvelce biz bu tenhalarda

ziyade gülüşürdük

pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının

ne meseller söylerdi mercan köz nargileler

zamanlar değişti

ayrılık girdi araya

hicrana düştük bugün



ah nerde gençliğimiz

sahilde savruluşları başıboş dalgaların

yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller

elde var hüzün



o şehrâyin fakat çıkar mı akıldan

çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması

sırılsıklam âşık incesaz

kadehlerin mehtaba kaldırılması

adeta düğün

hayat zamanda iz bırakmaz

bir boşluğa düşersin bir boşluktan

birikip yeniden sıçramak için

elde var hüzün


atilla ilhan
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #10106
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Sonsuz Ve Yalnız

Trenler gelip geçiyor
usumun uzayan raylarında lanetli
ağır bir ağrıyı taşıyor bedenime yıllar
kalbimin sızısında gam
dilimin yakarışında ürperiyor yapraklar.
usul usul yağmurlarda gözlerim
ellerim fırtınalarda kopmuş dal
dillerim lal
bitkinim.. ve yurtsuz
‘uy hawar’

yaralıyım
bakışlarımda yavrusu vurulmuş bir ceylan inliyor
melanet yağmurları iniyor üzerime
suların buz kestiği yerdeyim
rüzgarın acı kestiği yerde
yüreğine tutunduğum bunu bilmiyor.
dalları tutuşmuş bir ormanda
sevgilime yazdığım bütün dizeleri yakıyorum şimdi
bütün umutları terkediyorum bir bahardan ödünç aldığım
gençliğim yarım kalmış bir şiir değil miydi zaten?
ve kanayan bir kalem değil miydi kalbim?
bırak ömrümün bütün dallarını silkelesin hayat

… uy hawar
bu günde gelmedi beklediğim bahar
gülmedi karabahtım
kalbimin üstüne üstüne yağıyor kar
uçup gitti kuşlar çoktan.
nereye saklanır içimdeki incinmişlikler
inince gözlerimde ince bir sızı
ve süzülünce yanağımda bu gam müziği

…uy havvar güz geldi
solan çiçeklerime su bekledim
yanan yüreğime kar
düşmedi bir damla yağmur
gelmedi beklediğim bahar
kirpiklerim yaralı yolcuları gözlerimin
sesim uçurumlara düşmüş çığlık
nereye uçsunki,
kalbimdeki kuşun kanadı kırık.

son trende kalktı boşaldı istasyonlar
kimsenin gelmediği yerdeyim
acıların bitmediği yerde
güz geldi, gelmedi beklediğim tren
yoruldum bunca ağrıyı taşımaktan
sevgiye tanımlar aramaktan
bir serseri gibi yaşamaktan yoruldum
yoruldu yüreğim, beynim, dilim, ellerim, gözlerim

… uy hawar
bu günde doğmadı güneş
dağlar erimedi
gelmedi beklediğim bahar

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #10107
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dilek


Mutluluk,hemen yanıbaşımda
dokunsam kaybolur mu.
Hasret,canım acıyor
ellerin bende kalsın.
Aşk,yangın yeri
yüreğime bir damla su,

Yarin elinden olsun..
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #10108
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Gönül Dostuma

Bakarsın bir gün çıkıp gelmişim
turna kanatlarına yükleyip yüreğimi
olur mu olur olmaz deme sakın
gözlerimde nazlı bir bahar
dudağımda gurbet türküleri
içimde tomurcuklanan hasretlerle
merhaba demişim
günaydın demişim, gülaydın demişim
düşmüşüm yüreklere bir tomurcuk gül gibi

belki bir sabah bakarsın yine beraber
bir bulut çizmişiz Munzur’un göğüne
dudaklarımızda o eski ıslık
birlikte tırmanmışız dağlara
yüksek tepelerde konaklamışız
Birlikte ıslanmışız yağmurlarda delicesine
baharın geldiğini, yaylaların yeşerdiğini
kumrularin seviştiğini görmüşüz
halaylarlar çekmişiz beraber, türküler söylemişiz
ve yeni bir umudu karşılar gibi uzak yollarda
gurbetten gelen bir dostu beklemişiz

olur mu olur olmaz deme sakın
bakmışsın çiçek açmışız saksılarda
kırlarda sarmaşık olmuşuz
ikimizin yüreği ile sevdalanmışız
sarılmışız bir gelin çiçeğine
yeni doğmuş bir bebek gibi
merhaba demişiz dünyaya

olur mu olur olmaz deme sakın
özlemlere kar yağınca gönül dağında
bakmışsın yine çıkıp gelmişim yağmurlarla
bölüşmüşüz acıları, hasreti, sevinci
birlikte aralamışız perdesini anıların
gün akıp gitmiş üzerimizde
oyunlara dalmışız yine, geç kalmışız eve
kulaklarımız da yıldız hikayeleri
ayışığına batmış üstümüz, başımız
yüzümüz, gözümüz gül yarası

olur mu olur olmaz deme sakın
pencereni açık bırak her gece
bakmışsın aşıp denizleri dalga dalga
rüzgarın kanatlarına binip sana gelmişim
bakmışsın yine beraber çıkmışız gurbete
hasret çiçekleri koklamışız yollarda
yıldızlar düşürmüşüz toprağa yüreğimizden
birlikte söylemişiz sevda türkülerini
birlikte üzülmüşüz, birlikte gülmüşüz
birlikte koşmuşuz dere boylarında
yamaçlarda yoldaş olmuşuz kekliklere
birlikte yorulmuşuz, yıkanmışız çağlayanlarda

olur mu olur olmaz deme sakın
bakmışsın bir gün çıkıp gelmişim
sarılmışız onca yılın hasretiyle
gözlerimizde iki damla hasret çiçeği
yeni bir güneş alıp dalımıza nar gibi
düşmüşüz yola
bir sen, bir ben, bir de dostluğumuz
yorgun hayatlarımızın akşamında
üşüyen yaralarımız
saçı ağarmış umutlarımızla
yüzümüz, yüreğimiz gurbet yarası
dertleşip gitmişiz kolkola

...../
unutmam seni
sen gönül dostumsun benim, gülüşü gül kokan
yüreğini yazamadığın şiirlere sakladım
şiirleri yüreğime
unutmadım son sözlerini, gülen gözlerini
bilirim gözlerin güneştir senin, yüreğin gökyüzü

sensizlik bir uçurum şimdi
şimdi her gece bir mektup yazarım sana
bulutlara asarım, rüzgarlara atarım
unutmadım korktuğumuz geceleri
okuduğumuz kitapları
yediğimiz dayakları babalarımızdan

görmesekte biribirimizi, duymasakta sesimizi
buluşuruz bir gün elbet
gönülden gönüle giden o yolda

yılda bir de olsa
ziyaret edemiyorsam seni
halimi aramızdaki ulaşılmaz dağlara ver
vefasızlığıma değil

mevsim kış
üşüyorsun belki
unutma dostumsun sen, gülüşü gül kokan
her zaman açık gönül kapım

..../
öldün
beni de öldürdüm
yüreğime gömdüler seni
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #10109
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Bu Aşk Burada Biter Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderem bir nehir akıp gider

Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
Solarken albümlerde çocuklar ve askerler
Yüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner
Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir

Yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler
Ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı!
Bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı
Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler

Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
24 Eylül 2006       Mesaj #10110
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Yüreğim Dağlarda Kaldı

Bir dağ başında olmalıydık şimdi seninle
uzanıp çimenlerin üstüne
şiirler okumalıydık mavi ırmaklara
öpüp güneşi alnından sevdiğimizin
sisler aralanınca çekip gitmeliydik

şimdi bir dağ başında olmalıydık seninle
oturup bir gönül sofrasına,
dostluğa kadehler kaldırıp
içimizdeki yangını bölüşmeliydik
bir pınarın soğuk buğusuna daldırıp ağzımızı,
çatlayan dudaklarımızla hayatı öpmeliydik
sular aydınlanınca çekip gitmeliydik

bir dağ başında olmalıydık şimdi seninle
türküler söylemeliydik esen yellere
unutup acıyı, ayrılığı, gurbeti
hasreti içimizin yangınına gömmeliydik
kapılar kapanınca karanlığa
yollar aydınlanınca çekip gitmelidik

bir dağ başında olmalıydık şimdi seninle
ıssızda bağrını döven bir ırmak gibi
dizleri kanamış bir çocuk gibi doyasıya ağlamalıydık
çıkarsız dostluklar, kirlenmemiş sevgiler
ve dünyadaki tüm güzel şeyler adına
çirkinliklere, çirkefliklere dayanmalıydık
obalar sıralanınca karşı sırtlara
gün aydınlanınca çekip gitmeliydik

sen gülünce ne güzelde gülümserdi beyaz gül
nasıl da sevinçle gelirdi dağlara bahar
dallar tomurcuklanır, kuşlar öter, sular çağıldar
muştular bölüşmeye koşardı ardından çocuklar
bir kervan alıp giderdi başını bilinmeyen diyarlara

şimdi ne yana baksam gözlerin doluyor usuma ah
gelincikleri okşuyor ellerin
gülüşün ki, çiçeklerin bir başka adıydı karlı yamaçlarda
yitik bir mevsimin kıyısında kaldı anılarımız
savrulmuş ömrümüzün her yaprağında bir şiir sarardı

şimdi yoksun, rüzgarlar seni üşür, türküler seni söyler
her bahar gelişinde bir çiçek büker boynunu
bir menekşede açar gözlerin
büyür yüreğimin kıvrımlarında
sular ağıtlarla çağlayıp gider

mavi ne de çok yakışırdı gülüşüne ah kardeşim
en çok da papatyalar yıkıldı gidişine
bir de alnı munzur işlemeli kızlar

şimdi hangi ırmak soğutur yürek yangınımı
hangi dağ bölüşür acımı, hangi pınar, hangi bahar
efkarımı hangi rüzgar dindirir
ırmağım sendin pınarım sen, dağım rüzgarım sen, baharım sen

Benzer Konular

18 Ocak 2010 / virtuecat Genel Mesajlar
6 Ağustos 2020 / mydarling24 Genel Mesajlar
18 Temmuz 2016 / Daisy-BT Edebiyat
27 Kasım 2012 / Efulim Coğrafya